25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 MART 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 13 Muhalefetin büyük bölümü ‘dostlar’ toplantısı öncesinde Suriye Ulusal Konseyi çatısı altında toplandı İstanbul’da zoraki birliktelik Dış Haberler Servisi Suriye’de olayların başlaması sonrasında Türkiye’de çeşitli oluşumlar ilan eden muhaliflerin önceki gün İstanbul’daki geniş katılımlı toplantısında Suriye Ulusal Konseyi’nin (SUK) uluslararası düzeyde kendilerini temsil etmesi çoğunluk tarafından kabul edildi. Önde gelen bazı Suriyeli Kürtlerin SUK’a yönelik eleştirileri çerçevesinde toplantıyı terk etmeleri ise muhaliflerin çoğunluğu arasında şimdilik yaratılan uzlaşının ömrüne ilişkin tartışmaları alevlendirdi. Şam yönetiminin şiddetin sona erdirilmesini amaçlayan Annan planını kabul etmesi diplomatik çözüm umutlarını arttırırken diğer yandan başta ABD, Türkiye ve Katar’ın, muhalifleri bu pazar İstanbul’da düzenlenecek “Suriye’nin Dostları” toplantısı öncesinde tek ses haline getirme çabaları sürüyor. Pazartesi ve önceki gün İstanbul’da Türkiye ve Katar’ın girişimiyle 300’ü aşkın katılımcıyla düzenlenen muhaliflerin toplantısı yoğun tartışmalara sahne oldu. Görüş ayrılıkları nedeniyle dünkü basın toplantısı 3 saat gecikmeli başladı. Kürt grupların taleplerinin karşılanmadığına ilişkin itirazlarının yanı sıra SUK içinde Müslüman Kardeşler’in etkinliğinin kimi muhalifin tepkisini Tandoğan Baharı Almanya’nın Bochum kentinde biliyorsunuz on gün önce büyük bir gösteri düzenlendi… Madencilik kenti olan Bochum’da Erdoğan’a bir “ustabaşı” ödülü vereceklerdi… “Steiger” adıyla bilinen ödülün Türkçe karşılığı “ustabaşı” imiş. Ben de sonradan öğrendim… “Usta” sonunda “ustabaşı” ödülünü almaya gidemedi… “Gurbetçi göstericiler”, “demokrasi” adına verilmesi planlanan ödülü protesto etti… Otobüslerle Avrupa’nın dört bir yanından Bochum’a akan göstericiler, önce 30 bin kişilik kent stadyumunu doldurdu. Arkadan sokaklara taştı. Şaşırtıcı bir “ilk” olan gösteriyi, “Youtube” dan izledim... Gösteriyi düzenleyenler, Avrupa çapındaki organizasyonun gerekçesini “Türkiye’de her geçen gün siyasal İslama sürüklenen ‘ılımlı İslam projesi’” ile açıklıyordu: “Bu projeye dahil olmayan kesimler, birer birer susturuluyor” diyorlardı: “Artık tehlikenin son demlerindeyiz. Ya direnecek ya da teslim olacağız. Biz direnmeyi seçtik. AKP zihniyeti karşısında direnmekten başka seçeneğimiz olmadığını anladık.” Bochum’daki bu sözler ve protestocu kalabalıkları görünce, Türkiye’de de muhalafetin sokağa çıkması yakındır diye içimden geçirdim. Almanya ne de olsa küçük bir Türkiye kesiti/örneklemesi. Bu örneklemeye “ya direneceğiz, ya teslim olacağız” şeklinde bir yol ayrımı duygusu yerleştiyse, Türkiye’de de mutlaka bu duygunun karşılığı vardır… diye düşünmeden edemedim. Kılıçdaroğlu nitekim önceki gün Tandoğan konuşmasının sonunu; “Özgürlüğün bedeli vardır” diyerek bağladı: “Tarihte özgürlük için mücadele edenler ağır bedeller ödemiştir. Kimisi giyotinde, kimisi darağacında, kimisi hapishanelerde, kimisi faili meçhullerde gitmiştir ama size söz veriyorum, bütün halkıma söz veriyorum, bu mücadelede baskı, bedel ne olursa olsun kefeni giymek ve o yola çıkmak ahdımızdır ve öyle olacaktır...” CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun bu cümleleri retorik olsun diye sarf ettiğini düşünmüyorum. Kılıçdaroğlu “retorik” bir politikacı değil... Ana muhalefet lideri bu sözleri söylüyorsa artık gerçekten bu bir “ya direneceğiz ya teslim olacağız” noktasına gelindiği içindir… CHP, Tandoğan mitingiyle “teslim olmayacağını” göstermiştir. Mitingin birinci mesajı bu. uriye satrancında tarafların karşılıklı hamleleri sürüyor. Esad yönetimi önceki gün Annan planını kabul ettiğini açıklarken İstanbul’da yapılacak ‘Suriye’nin Dostları’ toplantısı öncesinde yine İstanbul’da buluşan muhalif grupların çoğunluğu Suriye Ulusal Konseyi altında bir araya gelmeyi kabul etti. Ancak bazı Kürt oluşumları başta olmak üzere Suriye’nin farklı kesimlerini temsil eden grupların konseye yönelik tepkileri ve ülke geleceğine ilişkin görüş farklılıkları ‘bir araya getirilen’ muhalefetin ömrüne ilişkin tartışmalara neden oluyor. çektiği savunuluyor. Ankara’nın devreye girmesiyle bir uzlaşmanın sağlandığı iddia edilirken Beşşar Esad yönetiminin sona ermesi gerektiğini savunan muhaliflerce açıklanan bildiride , SUK’un Suriye için yasal temsilci kabul edildiği kaydedildi. Bazı Kürtler, görüşlerinin dikkate alınmadığı gerekçesiyle toplantıyı terk etti ve uzlaşmaya katılmadı. Kürt Ulusal Konseyi’nden Abdülhakim Başar “Şimdi uzlaşamazsak bu konular Esad sonrasında daha da karmaşık bir hale gelebilir” dedi. Önde gelen muhaliflerden Haitham el Malih konseyin demokratik olmadığını söyleyerek “Şu ana kadar Baas Partisi gibiler” ifadesini kullandı. Kimi yorumlarda Kürt grupların tepkisinde Esad dönemi sonrasında özerk bölge oluşturulmasına ilişkin taleplerine olumlu yanıt çıkmamasının etkisi olduğu savunuluyor. Bir başka Kürt grup ise görüşmelerde ülke geleceğinde etkin söz hakkı verilmediğine tepkili olduklarını ancak şu an için amaçlarının şiddetin sona ermesi olduğunu ifade ederek birleşmeden yana tavır aldıklarını kaydetti. Şam Deklarasyonu’ndan Abdurrezzak Eid, bildiriyi okurken amacın ülkede akan kana son verilmesi olduğunu söyledi. Eid şöyle devam etti: “Suriye ulusal misakında kurulacak yeni Suriye devletinin bağımsız, demokrat, özgür devlet olacağı hususunda anlaşılmıştır. Katılımcılar hazırlanacak anayasanın ve toplantıda söz verilen tüm hususların gelecek Suriye milli misakını oluşturduğunu vurgulamıştır. Tüm katılımcılar, Allah’ın izniyle en yakında zaferin devrimcilerin olacağı ve mücahitlerin zafere ulaşacaklarını vurgulamıştır.” SUK’un sözcüsü Besma Kodmani, “Hedeflediğimiz demokratik, çoğulcu ve modern demokrasinin prensiplerini uygulayacak bir yönetimdir” dedi. Toplantıda muhalif Suriye Özgür Ordusu’nun desteklenmesi, silahlandırılmasına yönelik çağrıların sürdürülmesi konusunda genel bir görüş birliğinin bulunduğuna işaret ediliyor. AA’ya konuşan SUC üyesi Semir Neşşar hazırlanacak anayasada kadınerkek eşitliğine geniş yer verileceğini savundu. SUK’un önde gelen isimlerinden George Sabra ise geçici hükümetin, mevcut yönetimin devrilmesinin ardından kurulacağını ve ön çalışmalar için bir komisyon oluşturulduğunu söyledi. Sabra, “Bu çalışmalar referanduma sunulacak” dedi. “Gerek dini gerekse ırk açısından olsun Türkmen, Süryani, Arap, Kürt ve tüm bu mozaik, Suriye halkını oluşturan temel unsurlardır. Hepsi eşit haklara sahiptir” diyen Sabra “anayasada, insan haklarının ihlali veya herhangi bir vatandaşa karşı laik olmayan bir davranışta bulunulmasının suç olacağını” da savundu. Sabra ayrıca “yeni Suriye, işgal altındaki topraklarının kurtarılması için gereken çabayı gösterecektir” dedi. Şam yönetimi, önceki gün BM ve Arap Birliği’nin Suriye özel temsilcisi Kofi Annan’ın şiddeti sona erdirilmesine yönelik planını kabul ettiğini açıklamıştı. Esad yönetiminin bu adımı dün Arap Birliği’nin Irak’ta başta Suriye gündemiyle toplanması ve bu pazar İstanbul’da yapılacak “Suriye’nin Dostları” toplantısı öncesinde geldi. Pazar günkü toplantıya katılacağı açıklanan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton önceki gün muhalefete ortak mesaj verme çağrısı yaptı. Kimi yorumlarda muhalefetin tam anlamıyla birleşememesinin Suriye’de etnik ve mezhep çatışmalarına yol açabileceği belirtiliyor. Bu bölünmüşlüğün Esad’ın çekilmesinden memnunluk duyacak kimi ülkenin Şam yönetimine alternatif bulunamadığı gerekçesiyle çekimser kalmalarına neden olduğu yorumları da yapılıyor. Öte yandan, dün Irak’ta toplanan Arap Birliği dışişleri bakanları Suriye’de şiddetin sona ermesi çağrısında bulundu. Şam yönetimi üyeliğini askıya alan, tek taraflı davranmakla suçladığı birlikle işbirliği yapmayacağını duyurdu. Rusya, Suriye muhalefetinin de Annan’ın hazırladığı planı kabul etmesini beklediklerini bildirdi. S ‘Baas Partisi’nden farksız’ ‘Eşitlik vurgusu’ Sokağa çıkan muhalefet Kezzap kurbanı Fahra intihar etti 12 yıl önce uykusunda, aşiret kökenli bir politikacının oğlu olan eşinin kezzap saldırısına uğrayan Fahra Yunus, Roma’da kaldığı binanın 6. katından aşağıya atlayarak intihar etti. Fahra Yunus’un cenazesini, Karaçi havaalanında gözyaşları içindeki yakınları teslim aldı. (Fotoğraf: AP) ‘Mezhep çatışması çıkar mı?’ Dış Haberler Servisi Pakistan’da kezzaplı saldırı kurbanı kadın intihar etti. Onlarca kez ameliyat olan 33 yaşındaki eski dansçı Fahra Yunus’un, İtalya’nın başkenti Roma’da, yaşadığı ve tedavi gördüğü binanın altıncı katından atlayarak 17 Mart’ta hayatına son verdiği açıklandı. Eski bir valinin oğlu ve eski bir politikacı olan eski eşi Bilal Har’ın dayak ve baskılarından kaçarak annesinin evine sığınan Yunus, Mayıs 2000’de uyurken kezzaplı saldırıya uğramıştı. Bilal Har’ın üvey annesi Tehmina Durrani, Yunus’a sahip çıkarak uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmeyi başarmıştı. Uğradığı saldırı sonucu aldığı yaralarla yüzü ve vücudu tanınmaz hale gelen Yunus’un tedavisi ve bakımını İtalya üstlenmişti. Önde gelen politikacı bir ailenin oğlu olan Bilal Har ise saldırıyı kendisinin gerçekleştirmediğini, Yunus’un yaraları yüzünden değil parasızlık nedeniyle intihar ettiğini, saldırıyı kendisiyle aynı isimde bir kişinin gerçekleştirdiğini savunuyor. Hakkında açılan davada beraat eden Bilal Har’ın ilişkilerini kullanarak kurtulduğuna inanılıyor. artışmanın kapanmadığını gösterdi CHP lideri tabii ayrıca uzun uzadıya “4+4+4” dayatması ve bu dayatmanın bilançosunu anlattı. “Cumhuriyete ve çocuklarımıza sahip çıkalım!” temasını işledi… Bu vurguyu yaparken genç bir annenin Tandoğan toplantısına beraberinde getirdiği minik bebeyi omuzlar üzerinden yukarıya doğru yükselterek kürsüdeki Kılıçdaroğlu’na göstermesi, kameralara yansıyan en etkileyici andı... Bebeğini kalabalık arasından ısrarla Kılıçdaroğlu’na göstermek isteyen genç kadın; “Hepimiz, aslında bugün onun için buradayız!” der gibiydi... CHP Genel Başkanı da konuştuğu platformdan kendisine doğru tutulan bebeği “Allah bağışlasın!” diyerek selamladı. Kılıçdaroğlu sonra yasa teklifinin bir oldubittiyle “baskın” şeklinde ülkenin önüne konmasını eleştirdi… “Milli eğitim komisyonu işgalinin”, bir faşizm örneği olduğunu söyledi. “Medyası özgür olmayan, yasama organı baskı altında olan, meydanları abluka altına alınan bir zihniyet demokratik zihniyet değildir” dedi. Tandoğan meydanını “korku imparatorluğu ülkesinde” böylesine büyük bir kalabalıkla doldurmak; az şey değil. Kılıçdaroğlu CHP’si böylece medyada ve parlamento çatısı altında, her yöntemle susturulmak istenen can alıcı eğitim tartışmasının kapanmadığını ve kolay kolay da kapanmayacağını göstermiş oldu. Tandoğan’daki buluşma; sadece iç kamuoyunun değil, demirparmaklıklar ardındaki gazetecileriyle dünya birincisi Türkiye’yi basın ihlalleri nedeniyle mercek altına alan dış dünyanın da ilgisini çekecektir. “4+4+4”; gerek dayatma şekli, gerek de özü itibarıyla özgürlüklerin korunması açısından; Türkiye dışında ilgi çeken hapisteki gazeteciler kadar önemli bir konu. Kılıçdaroğlu’nun da belirttiği gibi ülkenin on yıllarını teslim alacak olan bir yasa bu her şeyden önce… Kılıçdaroğlu’nun “anayasadan bile önemli” diye tarif ettiği bu yasanın şimdi ana muhalafetin devre dışı bırakılması suretiyle yapılmaya çalışılmasını; Tandoğan mitingine dek fark etmeyen varsa. artık fark etmiş olacak. Sonuç belki değişmeyecek, yasa geçecek ancak Erdoğan’ın maskesi dış dünyada biraz daha düşecek. Kılıçdaroğlu Tandoğan’da zaten konuşmasını tam böyle bitirdi: “Recep Tayyip Erdoğan’ın maskesini gittiği her yerde ve bütün dünyada indireceğim.” T T.C. İSTANBUL BEYKOZ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2010 2069 Ta. Bir borçtan dolayı ipotekli bulunan; Tapu Kaydı: Kadıköy 7. İcra Müdürlüğü’nün 2010/6645 E. Sayılı dosyası satış talimatı ve ekli 21.03.2012 tarihli Beykoz Tapu Müdürlüğü yazısında belirtildiği üzere İstanbul ili, Beykoz ilçesi, Paşabahçe Mahallesi, E. Sultaniye Mevkii, 243 ada, 3 parselde kayıtlı 3833 m2 alanlı arsanın 3/32 arsa payı borçlu adına kayıtlıdır. Özellikleri: Satışa konu olan taşınmaz Beykoz ilçesi Paşabahçe Mahallesi, E. Sultaniye Mevkii, 243 Ada, 3 Parsel, 3833 m2 alanlı, 3/32 hissesi borçlu adına kayıtlı arsa nitelikli taşınmazdır. Arsa üzerinde 3 katlı bina, zemin+1. normal kat+2. normal kat+çatı katından ibarettir. Zemin katta iki adet işyeri mevcuttur. Zemin kat alanı 78 m2’dir. Normal katlar daire olarak kullanılmakta olup alanları 92 m2’dir. Binanın bitişiğinde tek katlı 48 m2 alanlı boş dükkân yer almaktadır. Dükkânın arkasında natamam halde 15 m2 alanlı oto garajı bulunmaktadır. Garajın hemen arkasında tek katlı yığma sistem inşa edilmiş 90 m2 alanlı gecekondu mevcuttur. Taşınmazlar Katırcı Caddesine cepheli olup Çiğdem Mahallesi caminin hemen karşısında yer almaktadır. Taşınmazların büyüklüğü, taşınmazlarda kullanılan malzeme ve işçilik kalitesi, konumu, mevkii, ana arterlere mesafesi, ulaşım kolaylığı, çevre teşekkülü, altyapısı, elektrik ve suyu vardır. İmar Durumu: Beykoz Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 21.05.2010 tarihli 5636 sayılı yazısına göre, Beykoz ilçesi, Paşabahçe Mah., 36 pafta, 243 ada, 3 parsel, 1/5000 ölçekli, 02.12.2005 tasdik tarihli Beykoz ilçesi Boğaziçi Alanı Gerigörünüm ve Etkilenme Bölgesi Koruma Amaçlı Revizyon Nazım İmar Planında konut alanı olarak planlanmış olup, onaylı revizyona bağlı olarak hazırlanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı onaylanmamıştır. Ancak yürürlükteki 13.09.1991 onaylı 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planında satışa esas taşınmaz parselin kısmen konut kısmen yol olarak planlanmış olup, imar uygulaması yapılmadan inşaat izni verilemeyeceği belirtilmiştir. Değeri: 357.027,25 TL Satış Saati: 15.00 15.15 İpotekten ari olarak satılarak paraya çevrilecektir. Satış Şartları: 1 Satış 11.05.2012 Cuma günü yukarıda yazılı saatler arasında Beykoz İcra Müdürlüğü’nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetinin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar versa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 21.05.2012 Pazartesi günü yukarıda yazılı saatler arasında Beykoz İcra Müdürlüğü’nde ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse taşınmaz en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Açık arttırmaya katılmak isteyenlerin takdir edilen kıymetin %20 nispetinde nakit pey akçesi (TL) ya da bu miktar kadar milli bir bankanın kesin ve süresiz (Dosya numarası belirtilerek) teminat mektubu vermeleri gerekmektedir. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendine 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. KDV, ihale damga vergisi, alıcı adına tahakkuk edecek 1/2 tapu harcı satın alana ait olacaktır. Birikmiş emlak vergi borçları, Tellaliye resmi ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alıcısına aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin, (*) varsa irtifak hakkı sahipleri de dahil olmak üzere gayrimenkul üzerindeki haklarını, faiz ve masrafa dahil olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Taşımazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya İİK. 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. 5 Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayı vermezse ihale kararı fesh olunarak kendinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş olduğu bedelle almaya razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmazsa hemen arttırmaya çıkarılır. Bu arttırma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu arttırmada teklifin İİK. 129. maddedeki hükümlere uyması şartıyla taşınmaz en çok arttırana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur, ihale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın icra müdürlüğünce tahsil olunur. 6 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 7 Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ile satış ilanı tebliğ edilemeyen alakadarlara tebliğ yerine kaim olacağı ilan olunur. 26.03.2012 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 19027 ANMA Adı Devlet Üretme Çiftlikleri Teknik Tarım Okulları Toprak Dağıtım Komisyonları ile anılan Yüce Yurtsever SAİT GÖĞÜŞ’ü doğumunun yüzüncü Sonsuza göçüşünün beşinci yılında Saygı, sevgi ve özlemle anıyor arıyor arıyor arıyoruz... Eylül Göğüş, Ceren Göğüş, ArzuBurak Göğüş, NeclaTanfer Göğüş, Ayfer Göğüş Aras, İlhan Aras Nezahat Göğüş T.C. ANKARA 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ İLANEN TEBLİĞ ESAS NO: 2008/225 YAPILACAK DAVALI: FOLOMONİ AYDINYON ADRES: F. Ahmet Paşa Mah. Serpmeler Sokak No: 7 Altındağ/ANKARA Mahkememizce verilen 22/02/2011 tarih, 2008/225 esas, 2011/48 sayılı karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 13/02/2012 tarih, 2011/14694 esas, 2012/1895 sayılı kararı ile “... gerekçeli kararın, hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinin çıkartılarak, yerine (davacı idare tarafından dava konusu taşınmaza acele el koyma istemli olarak, 24. Asliye Hukuk Mahkemesine açılıp 2007/488 esas sayılı dosya üzerinden görülen davada, davacı idare tarafından bloke edilen ve davalılara ödenen bedellerin davacı idareye iadesine) ibaresinin yazılmasına, hükmün böylece DÜZELTEREK ONANMASINA...” karar verilmiş olup, Davacı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili 20/03/2012 tarihinde karar düzeltme talebinde bulunmuş olmakla, bu ilanın gazetede yayın tarihinden itibaren 7 gün sonra tarafınıza tebliğ edilmiş sayılacağı, bu tarihten sonra 15 günlük kanuni süre içerisinde karar düzeltme talep edebileceğiniz ve davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesine karşı beyanda bulunmanız hususları ilan ve davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 21/03/2012 (Basın: 19409) İNGİLİZCE Westminster University ve Premier College sertifikalarına sahip, London School of Business Administration’da master yapmış, ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH İş İngilizcesi (Business English), İngilizce iş görüşmelerine (Interviews) hazırlık Gramer ve kişiye özel konuşma dersleri Kadıköy /İstanbul TEL: 0532 701 80 41 (0216) 418 94 51 C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle