22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 MART 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bochum, Avrupa’nın kalbindeki Ruhr havzasında. Bu kent hakkında geçen hafta sonuna dek fazla bir şey bilmiyorduk. Madenci geçmişi nedeniyle hatırı sayılır bir Türk nüfusuna sahip olan kentte Erdoğan’a “Steiger demokrasi ve hoşgörü” ödülü verileceğini, ödül törenine bir iki gün kala öğrendik… “Diğerkâmlık ve hoşgörüyü” yüceltenlere verildiği söylenen ödül, Erdoğan’a “Avrupa’ya katkı” alanında uygun görülmüştü. İkinci ameliyat sonrasında ilk yurtdışı seyahatini Erdoğan bu ödül için yapacaktı. Eski Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler ve İsveç Kraliçesi Silvia da Başbakan’la bu yıl ödülü alanlar arasındaydı… Haberin internete düşmesiyle, Almanya’da “Erdoğan’a demokrasi ödülü vermek de nereden çıktı?” sesleri yükselmeye başladı. Hıristiyan Demokratlar’dan Hür Demokrat Parti mensuplarına; muhalefetteki Yeşiller’e dek yelpazenin her rengindeki siyasetçiden itiraz dalgası yayılıyordu: “Erdoğan’ın ifade özgürlükleri, kadın, azınlık haklarına ilişkin seceresi ortadayken, bu ödül neyin nesi?” 9 platformda demokrasinin beyaz mantosuna sarınarak AK Parti olmaya çalıştığını” ama bunu başaramadığını, aksine Türk toplumunun gericiliğe doğru bir yürüyüş içine girdiğini savunuyor. “Lider tapınmasından, yandaşakraba kayırmacılığı içeren nepotizme dek… Arap devrimlerinin karşı çıktığı ne varsa hepsi Erdoğan ve partisinde var!” diyen “Türk Sahtekârlığı”; otoriter refleksler ve rövanşizmlerle bir model kurulamayacağını söylüyor. Basına baskıların Erdoğan döneminde kurumsallaştığına, kadınların eve kapatıldığına dikkat çeken “Türk Sahtekârlığı”; AKP’nin Avrupa’dan uzaklaşmasıyla birlikte “Milli Görüş” köklerine döndüğünü belirtiyor. Geri dönüşün simgesi olarak da Erdoğan’ın 12 Haziran seçimleri ertesinde yaptığı meşhur “Bağdat’tan Beyrut’a, Ramallah’tan Kudüs’e... Bu gece herkes kazandı!” konuşmasını gösteriyor. 2011 seçiminden sonra AB referansının yok olduğuna değinen Gozlan’ın “Türk Sahtekârlığı”; sorulması gereken sorunun artık “Türkiye’nin hangi hızla İslamcılığa yuvarlandığı sorusu” olduğunu vurguluyor. “Türk Sahtekârlığı”, Türkçeye kazandırılmalı. sözcük ‘Hoşgörü’ yabancı Ateş püsküren “gurbetçiler” de süratle protesto hazırlıklarına girince, ödülü verenleri telaş aldı. Steiger organizasyonunun internet sitesinde önce açıkça “Erdoğan ödülü nedeniyle sert tepkiler aldıklarını” belirten bir açıklama yayımlandı. Çevir kazı yanmasın “Ama biz Erdoğan’a ödülü politik duruşundan değil, Türk Alman dostluğu için veriyoruz” dendi. Steiger’ın bu açıklamasını; Erdoğan’ın Bochum seyahatini iptal etmesi izledi… Steiger yöneticileri o noktada ödülü geri çektiler. Erdoğan’a verilecek ödülün yer aldığı “Avrupa kategorisini” programdan kaldırdılar ve “Başbakan’ı temsilen başka kimseye ödülü veremeyeceklerini” açıkladılar. Tam skandal! Beri yandan Alevi, Kürt, Ermeni grupların gösterileri planlandığı gibi yapıldı. Sonuçta Erdoğan’ın da bu büyük “Bochum baharından” ötürü Almanya’ya gidemediği ileri sürüldü. artık “imajımızın iyileştirilmesi” ve “hukuk devletinin tesisi” gibi konularda kendilerini çağrılar yapmak zorunda hissediyorlar… “Türkiye’nin yurtdışı algısıyla” devlet katında burun buruna gelen çevrelerin de dikkat çektiği gibi AKP Türkiye’sinin bu irtifa kaybı gizlenemez hale geldi. Türkiye’yi yakın zamana dek “Arap Baharı ülkelerine” model gösteren Batı’da bu sunumlar art arda sorgulanır oldu. Örneğin bir ay önce “Türkiye Arap Baharı’na model olabilir mi?” sorusunu tartışan BBC’deki “Doha Debates” programı, “Kelin merhemi olsa başına sürerdi!” sonucuna ulaştı. Fransa’da yeni çıkan “Türk Sahtekârlığı/L’imposture Turque” isimli bir kitap da son dönemde gene aynı sonuçlara ulaşıyor… Yazar Martine Gozlan’ın “Türk modeli serap mı, mucize mi?” sorusuyla başlayan kitap; bu “sözümona modelin” aslı olmayan üç boyutlu bir kurguya dayandığını, AKP Türkiye’sinin gerçekte ne demokratik, ne laik ne jeopolitik bir model sayılabileceğini söylüyor. “AKP’nin uluslararası ‘Türk sahtekârlığı’ Erdoğan’ın ‘Ödül Skandalı’ Türk medyasında gözden kaçırılsa da “Bochum macerası”, Başbakan Erdoğan’ın uluslararası alandaki “imaj çürümesinde” ayyuka çıkan bir örnek… “Demokrat yasaları olmayan ülkelere gitmiyorum. Çin ve Türkiye’nin davetlerine bu nedenle katılmıyorum” diyen yazar Auster’a bile uzaktan “had bildirmeye” kalkışan Erdoğan; ödülünün Almanya’da göz önünde geri alınmasını sineye çekmek durumunda kaldı. “Economist”ten “Financial Times”a uluslararası basında artık “otokratlaşan Erdoğan” hakkında yazı yazmayan kalmadı. Ankara’nın hapisteki gazetecileriyle “dünya şampiyonluğunu” irdelemeyenin kalmadığı gibi... O kadar ki… Bu tepetaklak giden “imaj” çözülmesinin farkına varan Gül ve Babacan gibi isimler bile Tek Parti, Tek Adam Güçlü tek parti iktidarı neden istenir? İstikrar gelsin diye... Bu hükümet neyin üzerine iktidar oldu? Türkiye’yi gelmiş geçmiş en büyük ekonomik krizlerden birine sürükleyen bir üçlü koalisyon hükümetinin üstüne... Pek çok kesimin temsilcileri gibi halkın da büyük bölümü “istikrar” sözünü önemsediğini gösterdi. Ama Türkiye’de güçlü tek parti iktidarının bir başka özelliği daha var. O da “tek adam iktidarı” olması... Çünkü bizdeki parti liderlerinin öylesine büyük bir yetkisi ve etkisi var ki, başbakan olduğu zaman da her istediğini yapabiliyor. ??? Bunun önünde geçmişte birtakım engeller vardı. Neydi onlar? Yüksek yargı, ordu, medya... Belki daha güçlü olan muhalefet. Belki kimi zaman Çankaya... Şimdi bunlar da olmayınca tek adam iktidarından söz edilmesine şaşıracak bir şey yok. Meclis’te bunca milletvekili var, ama kusura bakmasınlar yalnızca liderleri Meclis’e gitse ne değişecek? Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı iktidar partisinden... Komisyonlar da kurulsa, uzlaşma görüşmeleri de yapılsa sonunda grupta Başbakan ne derse o olmuyor mu? Türkiye’de Başbakan’ın dediğine karşı çıkan veya eleştiren milletvekillerine ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Bırakın Başbakan’ı, parti liderlerinin dediğine karşı gelmek mümkün mü? Gelirseniz de ya bir dahaki seçimde yoksunuz, ya disiplin kurulundasınız ya da sesiniz çıkmadan vekillik döneminizi bitirirsiniz. ??? Böyle bir tek parti iktidarının söylemlerine, isteklerine karşı çıkacak, işini kendi bildiği gibi yapacak bir bürokrat olabilir mi peki? Hepimiz olmayacağını biliyoruz. Bağımsız yargı filan dense de yine biliyoruz ki özellikle bazı davalarda hükümetin istediğini yapmayan hâkimler, savcılar bavullarını toplamaya başlarlar. Yerel yönetimlerin durumu zaten ortada... Daha da ileri gidelim, bırakın devleti, kamuyu, özel sektörde o güçlü hükümet döneminde muhalefeti destekleyen, muhalif görünen veya hükümetin icraatını eleştiren büyük şirketlere ne olduğunu hepimiz bilmiyor muyuz? Türkiye’de her türlü rantı devlet oluşturuyor veya ona ortak. Basit bir yasa değişikliğiyle, bir mevzuatta kalem oynatarak birilerini dünyanın en zenginleri arasına sokup, birilerini batırması an meselesi. Yalnızca gümrükte mallarınızı bekletecek bir müdür bile canınıza okumaya yeter. Gazeteler, televizyon kanalları farklı durumda mı? Şekilde görüldüğü üzere, değil... O yüzden “tek adam rejimi” söylemi yeni bir şey değil. Bu sistem ve bu otoriter anlayış devam ettikçe Türkiye tek adam ve tek parti rejimini bir biçimde sürdürür. İmaj çürümesi Genç beyinlerden yaratıcı projeler ÜBİTAK’a 8 ayrı branşta proje yazan lise öğrencilerinin projeleri İTÜ’de sergileniyor. İTÜ’nün Avrupa Bölgesi Koordinatörlüğü’nün üstlendiği, “TÜBİTAK 43. Ortaöğretim Öğrencileri Araştırma Projeleri Avrupa Bölgesi Yarışması” sergisi, dün üniversitenin Ayazağa Kampusu Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde açıldı. İTÜ’de üç gün boyunca sergilenecek projeler, İstanbul Teknik, Yıldız Teknik ve İstanbul Üniversitesi akademisyenlerinden oluşan jüri tarafından değerlendirilecek. Ödüller 23 Mart 2012 tarihinde, İTÜ’de gerçekleştirilecek törenle sahiplerini bulacak. Devlet korumasındaki genç kadınlara eğitim ve istihdam desteği veriliyor T ‘Nar Taneleri’ne destek Y etiştirme yurtları, koruma, bakım ve rehabilitasyon merkezleri gibi kurumlarda yetişen 1824 yaş arası genç kadınlara, eğitim ve istihdam desteği sağlamak için Boyner Holding ve grup şirketlerinin öncülüğünde başlayan “Nar Taneleri” projesi, bu yıl Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgeleri ağırlıklı olmak üzere 32 ilde yürütülecek. Proje, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı yetiştirme yurtları, sevgi evleri, çocuk evleri, suça yönelmiş, kanunlarla itilâfa düşmüş çocukların bulunduğu rehabilitasyon merkezi ve suç mağduru çocukların bulunduğu bakım sosyal rehabilitasyon merkezinde yetişmiş 1824 yaş arası genç kadınların bireysel gelişimleri, eğitime devamlılıkları ve istihdama katılımlarını kolaylaştırmayı amaçlıyor. Projenin yürütüleceği illerden gelen sosyal hizmet uzmanları, çocuk gelişimciler ve psikologlardan oluşan meslek elemanlarına, kuruluşlarda kalan diğer cinsiyet ve yaş grupları arasında da projeyi uygulayabilmek ve sürdürülebilirliğini sağlamak için “Mentorluk, etkin iletişim teknikleri, mesleki yönlendirme nasıl yapılır?” konularında eğitim verildi. Ekin, Felsefe Olimpiyatı şampiyonu Türkiye Felsefe Kurumu’nun (TFK) düzenlediği 16. Türkiye Felsefe Olimpiyatı sona erdi. TFK Başkanı İoanna Kuçuradi başkanlığındaki jüri üyeleri, DenizliKızılcabölük Belediyesi ve Denizli Kızılcabölük Yaşar Öncan Lisesi’nin ev sahipliğinde Pamukkale’de toplandı ve 12 merkezden gelen öğrenci yazılarını inceledi. Değerlendirme sonucunda, TED İstanbul Koleji öğrencisi Ekin İnce’nin denemesi birincilik, Kocaeli Ali Fuat Başgil Sosyal Bilimler Lisesi öğrencisi Büşra Özcan’ın denemesi ikincilik, İstanbul Notre Dame de Sion Fransız Lisesi öğrencisi Kaan Gündeş’in denemesi üçüncülük ödülünü kazandı. İlk 10 dereceye giren öğrenciler, TFK tarafından ödüllendirilecek. En yüksek iki dereceye giren öğrenciler, uluslararası yarışma dillerinden birinde deneme yazabilecek yeterliğe sahip oldukları saptandığı takdirde, 1620 Mayıs 2012 tarihlerinde Oslo’da yapılacak olan 20. Dünya Felsefe Olimpiyatı’nda Türkiye’yi temsil edecekler. Bahçeşehir Batman açılıyor ahçeşehir Kolejleri, 20122013 eğitim öğretim yılında Batman’da da açılıyor. İlk etapta anaokulu ve ilköğretim bölümlerinin hizmete gireceği okul, 2 yıl sonra yeni kampusuna taşınacak. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, “Yeni kampus için toplam 17 milyon 500 bin TL’lik bir yatırım yapacağız, toplamda 300 kişi istihdam edeceğiz. İlk iki yıl 500 öğrenciye, yeni kampusumuzda ise 1250 öğrenciye dünya standartlarında eğitim öğretim hizmeti vereceğiz” dedi. B Terakki’de ‘Beyin Farkındalık Haftası’ zel Şişli Terakki İlköğretim Okulu’nda, beyin sağlığı, beynin daha iyi kullanılması ve potansiyelinin geliştirilmesi konularında öğrenci, öğretmen ve velilerin farkındalığını arttırmak amacıyla “Beyin Farkındalık Haftası” düzenlendi. Terakki’de bu yıl 3. kez kutlanan Beyin Farkındalık Haftası’nda ders dışı etkinliklerin yanı sıra öğrencilerin beyin hakkındaki en güncel bilgilere ulaşmaları, beyin sağlığı ve beynin işlevselliğinin arttırılması gibi konularda farkındalık yaratacak etkinlikler gerçekleştirildi. ÜH EN Dİ SL İĞ İ IŞ IK ’T A AN İM AS YO N M EN GE LL İL ER DE HA YA T KU RT AR AC AK stanbul Arel Üniversitesi ile Altı Nokta Körler Derneği İstanbul Şubesi işbirliğiyle hazırlanan proje çerçevesinde, görme engellilere “temel ilkya rd eğitimi verilecek. Proje son ım” un belge alacak olan engellile da r, hayat kurtarma becerisi kaz anacak “Herkes İçin İlkyardım Eğ . ilk aşamasında, Altı Nokta itimi” adlı projenin Kö üyesi, İstanbul Arel Üniversit rler Derneği’nin 11 esi’nde ilk yardım eğitimi alacak. Akademisyen eğitimciler tarafından verilecek eğitim 15 saat sür ece lımcılara katılım belgesi ver k ve sonunda katıilecek. Ö I arlı grafik ve anişık Üniversitesi “bilgisay ve yüksek lisans ns masyon mühendisliği” lisa lında öğretime ıyı yar z programlarını 2012 gü or. açmaya hazırlanıy asyon MühendisBilgisayarlı Grafik ve Anim nın tanıtımı için arı ml liği lisans ve lisanüstü progra ndan bahar döneafı Fen Bilimleri Enstitüsü tar bir dizi etkinlik yaminde pılacak. Bu etkinlikler, bir animasyon filminin hayalden gerçeğe dönüşümünün sunulduğu bir seminer ile başladı. İ ACI KAYBIMIZ ODTÜ, Marmara ve Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyelerinden, İnşaat Mühendisleri Odası Genel Başkanlarından, Hocamız, Yoldaşımız Dr. Müh. SEDAT ÖZKOL’u VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Cemiyetimiz Üyesi, Sarı Basın Kartı Sahibi Değerli Meslektaşımız kaybettik. Cenazesi 20 Mart 2012 Salı günü (bugün) ÜsküdarZeynep Kamil Çinili Camii’nde kılınacak öğle namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı’nda defnedilecektir. CEMAL OĞUZ AKALIN 17 Mart 2012 Cumartesi günü vefat etmiştir. Kaybı topluluğumuzda üzüntü yaratan Akalın’ın cenazesi 18 Mart 2012 Pazar günü ikindi namazının ardından Levent Camii’nden alınarak Ulus Mezarlığı’nda toprağa verilmiştir. Cemal Oğuz Akalın’ı sevgi ve saygıyla anarken, ailesine, basın topluluğuna başsağlığı dileriz. Sedat Hoca’nın Öğrencileri, Yoldaşları T.C. SİNCAN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN İLAN ESAS NO: 2011/233 Esas Davacı AHMET BAŞER tarafından davalı SS ELİT NAR ÇİÇEĞİ KONUT YAPI KOOPERATİFİ aleyhine açılan İflas davası nedeniyle; Açılan bu davanın yargılaması 17/05/2012 günü saat 09.30’a bırakılmıştır. İ.İ.K.’nin 173/2 maddesi uyarınca alacaklıların, itiraz etmek isteyenlerin ve davaya katılmak isteyenlerin ilandan itibaren 15 gün içinde mahkememize müracaat etmeleri ilanen tebliğ olunur. 13/03/2012 Basın: 16769 Şişli Endüstri Meslek lisesinden aldığım kaybettim. Hükümsüzdür. İBRAHİM AKBAŞ TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ C MY B C MY B tastiknamemi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle