Katalog

20 MART 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER DİYARBAKIR’DA ANKET 7 BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Nevruz’u ‘ulusal bayram’ ilan etti Halkın yarısı özerklik istedi MAHMUT ORAL ‘Direniş günü oldu’ ANKARA/DİYARBAKIR (Cumhuriyet) BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İstanbul ve Diyarbakır’da, “izinsiz” Nevruz kutlamalarında halkın “ulusal bayramına sahip çıktığını” ve polisin müdahalesine rağmen kutlamaları “direniş günü”ne döndürdüğünü söyledi. Demirtaş, İçişleri Bakanlığı’nın Nevruz’un sadece 21 Mart’ta kutlanmasına ilişkin genelgesine Twitter’dan, 2010’da Kültür Bakanlığı’nca kutlanan ve 1 haftaya yayılan Nevruz şenlikleri davetiyesiyle yanıt verdi. Demirtaş, “Bize düşen de bu emre itaat değil, itaatsizlikle direnmek” dedi. İstanbul’da 1 kişinin polis müdahalesi nedeniyle yaşamını yitirdiği Nevruz kutlamasındaki olaylarla ilgili Demirtaş ve Eşbaşkan Gültan Kışanak imzasıyla yapılan açıklamada, “İstanbul ve Diyarbakır’da saldırılar karşısında geri adım 12 Şehidin Ardından Afganistan’da bulunan Türk Barış Gücü’ne mensup 12 askerimizin Şehitler Günü olarak da andığımız 18 Mart’tan bir gün önce, bir helikopter kazası ile aramızdan ayrılması, nasıl bir rastlantıdır? CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu gibi, başkaları da acı haberi aldığı zaman aynı soruyu sormuştur: “O askerlerin Afganistan’da ne işleri vardı?” Bu soruyu dilerseniz, resmi literatüre göre yanıtlayabilir ve bu Asya ülkesinde Taliban (Talebeler) adlı bir güruhun iktidarı ele geçirerek Afganistan İslam Devleti kurduğundan söz edebilirsiniz. NATO’nun bu nedenle şemsiyesi altındaki öteki ülkelerden de Afganistan’da asker bulundurmalarını istediğini; ama bize “Asıl yükü sen taşımalısın” dediğini de hatırlatırsınız. Yine isterseniz olayın daha derinlerine inerek, bugün yerinde yeller esen Sovyetler Birliği ile ABD arasında Pakistan’ın kuzeyindeki çok zengin yeraltı kaynakları için karşılıklı güç dengesi mücadelesini de gündeme getirirsiniz. Bugünkü güncel sorunumuz, süper devletler arasındaki o bitmek bilmeyen çekişmede bazı ülkeler gibi bizim de jandarmalık yapmakta oluşumuzun masaya yatırılmasıdır. Tıpkı 1950 Haziran ayında dönemin iktidarı olan Demokrat Parti’nin karşısına çıkan Kore Savaşı gibi. Üzerinden 60 koca yıl geçti; Asya’nın bu Büyük Okyanus’a bakan ucundaki ülkede yine Sovyetler Birliği ile ABD arasındaki güç dengesi kavgasında Türkiye’den de bir kolordu gücünde asker istenmişti. 38’inci paraleli doğal sınır yaparak, Kuzey ve Güney Kore olarak ikiye bölünmüş olan ülkede dört yıl süren savaşta binden fazla askerimizi şehit vermiş olduğumuzu bugün kaç kişi anımsıyor dersiniz? O savaşın ilk yıllarında, Türk askerinin gösterdiği kahramanlık, özellikle Güney Korelilerin de dillerinden düşmüyordu. Mehmetçiğin Kore seferini eleştirmeye kalkanları düşmana yardım eden ajanlar olarak tanımlayan dönemin siyasi iktidarı, Ceza Yasamızı harekete geçiriyor ve TBMM’yi de devre dışı bırakarak Kore’ye asker gönderme kararı alan hükümeti eleştirenler yargılanıyordu. İktidara gelir gelmez kabul ettiği af yasası ile Nâzım Hikmet’i özgürlüğüne kavuşturan DP hükümeti, “Ben yokum / Beni üniversiteli yedek subayı/ Kore’de harcadınız Adnan Bey/ Elleriniz itti beni ölüme...” dizelerini yazdığı için aynı büyük şairi vatandaşlıktan çıkaracaktı. Günümüzde “İyi ki Türkler burada çarpıştılar ve bizim özgür bir devlet olmamıza önemli katkı sağladılar” diyenlerin sayıları birkaç bini bulur mu? Afganistan’da, bir tugayımızın NATO harekâtı gereği olarak bulunduğu biliniyor. Yine NATO’ya bağlı olduğumuz için 20’yi aşkın ülkede askeri güç bulunduran Türkiye, başka birçok Afrika ülkesinin silahlı kuvvetlerine de eğitmenlik yapıyor. Sınırlarımız dışında görev yapan askerlerimizi “Türkiye’nin en iyi ihraç malı” olarak gösteren Soros’u bulup bu 12 şehidimiz için neler söyleyeceğini öğrensek? ??? Dünkü gazete haberleri arasında Sayın Başbakan’ın Afganistan şehitlerinin ailelerini telefonla tek tek arayarak başsağlığı dilediği de vardı. Bu insani davranışı sırasında Erdoğan’ın bir baba olarak ne kadar acı duyduğunu tahmin edebilirim. Ama konuştuğu şehit ailelerine teselli babında başka neler söylemiş olmalıdır? “NATO istedi de, biz de çocuklarınızı oraya giden tugayımızda görevlendirdik” demek, karşısındakiler için ne anlam ifade eder dersiniz? Bizim için milli misakla çizilmiş sınırlarımızın içi vatandır. Ve Mehmetçik vatan savunması için seve seve şehit olur. DİYARBAKIR Sosyal Siyasal Araştırmalar Merkezi (SAMER), Diyarbakır’da “Bir referandum olsa Kürtler ne ister?” diye sordu. Ankete katılanların yüzde 49.2’si “demokratik özerklik” isterken, yüzde 19.2’si “bağımsızlık”, yüzde 5.4’ü “federasyon”, yüzde 7.1’i de “merkezi yönetim” seçeneğini işaretledi. AMER’in Diyarbakır’da yaptığı araştırmada Kürtlerin sorunlarıyla ilgili referandum yapılıp yapılmaması, Kürtçenin resmi dil olup olmaması, Kürtçenin medeniyet dili olup olmadığı gibi sorular yöneltildi. Ankette, “Kürtlerin taleplerine yönelik referandum yapılmalı mı?” sorusuna yüzde 87 “evet” derken, yüzde 2’si yanıt vermedi. “Bir referandum yapılsa ve Kürtlere sorulsa” sorusuna katılımcıların yüzde 49.2’si demokratik özerklik, yüzde 19.2’si bağımsızlık, yüzde 5.4’ü federasyon, yüzde 7.1’i belediyelerin geniş yetkilere sahip olduğu ademi merkez yönetim yanıtını verdi. “Kürtçe Türkiye’de resmi dil olmalı mı?” sorusuna yüzde 83 oranında “evet” denirken, yüzde 8’lik kısım yanıt vermedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “Kürtçe medeniyet dili değildir, açıklamasını duydunuz mu?” sorusunu katılımcıların yüzde 45’i evet olarak yanıtlarken, yüzde 1’i cevap vermedi. Arınç’ın bu ifadesi hakkında ne düşünüyorsunuz sorusuna, k yüzde 43 “Yanlış ve yersiz” dedi. Çelik’ten tepki: Bahar sadece Kürtlere gelmiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, BDP’nin Nevruz konusundaki eleştirilerine tepki gösterdi. Çelik, “21 Mart Nevruz Bayramı Abdullah Öcalan için icat edilmiş değil. Bahar sadece Kürtler için gelmiyor” dedi. Yıldırım ise İstanbul’daki olaylara değinerek, “Nevruz’un bir ideolojik kampanyaya ve bölücü terör örgütünün bir arenasına dönüştürülmesi, Türk milleti tarafından kabul edilemez” diye konuştu. atmayarak ulusal bayramına sahip çıkan, diriliş günü olan Newroz’u, direniş gününe dönüştürerek büyük bir irade ortaya koyan halkımıza teşekkür ediyor, mücadelelerini selamlıyor, onların önünde saygıyla eğiliyoruz” görüşüne yer verildi. İstanbul’daki müdahale sonucu BDP Arnavutköy ilçe yöneticisi Hacı Zengin’in yaşamını yitirme si nedeniyle başsağlığı dileğinde bulunulan açıklamada, her yıl barış havasında, coşkuyla kutlanan Nevruz’un bu yıl 21 Mart dışındaki günlerde yasaklanmasının bilinçli bir politika olarak devreye sokulduğu kaydedildi. ‘Fethe çıkarcasına...’ İstanbul ve Diyarbakır’da adı konulmamış sıkıyönetim ilan edildiği ve iki kentin kuşatma altına alındığı kaydedilen açıklamada, Nevruz’u kutlayan halka “fütursuzca saldırıldığı” belirtidi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Halkımızın Newroz’da ortaya koyduğu irade ve gösterdiği büyük direniş, hükümetin yasaklarla, engellemelerle, bastırmayla, 7 bin siyasetçinin tutuklandığı siyasi soykırım operasyonlarıyla, askeri operasyonlarla sonuç alamayacağını, halkın barış ve çözüm taleplerinin önüne geçilemeyeceğini açık ve net bir biçimde göstermiş ve kanıtlamıştır. İstanbul’da güvenlik güçleri, fethe çıkarcasına İstanbul’un dört bir yanını kuşatmıştır.” Çok sayıda insanın yaralandığı kaydedilen açıklamada, “Fütursuzca saldırılardan, kitlesel gözaltılara varıncaya kadar her türlü şiddet yöntemini devreye koyan AKP’yi kınıyoruz” denildi. BDP’li Hacı Zengin toprağa verildi İstanbul Valiliği tarafından yasaklanan Nevruz kutlamalarında polisin attığı biber gazı kapsülünün başına isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren BDP Arnavutköy İlçe Yöneticisi Hacı Zengin, düzenlenen törenle toprağa verildi. Zengin’in cenazesi dün öğle saatlerinde Adli Tıp Kurumu’nda ailesi, avukatları ve BDP milletvekilleri tarafından alınarak BDP ilçe binası önüne getirildi. Burada “Katil Erdoğan” sloganları ile karşılanan cenaze önünde 1 dakikalık saygı duruşu yapıldı. Törende konuşan BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak, Hacı Zengin’in Nevruz şehidi olduğunu söyledi. Ön otopsi raporunda darp ifadelerinin yer aldığını belirten Kışanak, “Tutanakta kalp krizinden veya astım hastalığından yaşamını yitirdiğine dair bir not bulunmuyor. Hacı Zengin’in katili orantısız güç kullanımına izin veren AKP hükümetidir. İkinci Metin Lokumcu olayı yaşanmıştır” dedi. Konuşmaların ardından Zengin’in cenazesi Arnavutköy Haraççı Mezarlığı’nda toprağa verildi. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) KCK’li plakaya yasak geldi ? Yurt Haberleri Servisi Plakalarda 3 harf uygulamasının olduğu illerde “KCK” paniği yaşanıyor. KCK terör örgütü listesine girince KCK’li plakalara yasak getirildi. Bu karardan sonra, Emniyet Genel Müdürlüğü harekete geçti. Önce araçlara KCK plakası verilmesi uygulamasına son verildi. İsteyen plaka sahiplerine ise plakalarını değiştirme hakkı verildi. ‘O gün’kü fotoğrafa terfi ? Yurt Haberleri Servisi Hrant Dink’in katili Ogün Samast ile hatıra fotoğrafı çektiren polis Yakup Kurtaran, Malatya Emniyet Müdür Yardımcılığı’na kadar yükseldi. Ogün Samast’ın, 20 Ocak 2007’de Samsun’da bir otobüste yakalanıp getirildiği Terörle Mücadele Şubesi’nin çay ocağında, elinde Türk bayrağı ile fotoğrafı çekildi. Fotoğrafta yanında eski Samsun Asayiş Şube Müdürü Kurtaran ile bir de asker duruyordu. O fotoğraf Dink davasının da simgesi haline geldi. Fotoğrafın ortaya çıkması üzerine Kurtaran ve bir grup polis 5 Şubat 2007’de açığa alınmıştı. İSTANBUL VALİSİ MUTLU: Ölen kişi olay yerinde değildi ? İstanbul Büyükşehir Belediyesi de olaylar sırasında 39 otobüs ve 6 tramvayın hasar gördüğünü, 1 milyon 80 bin liralık zarar olduğunu açıkladı. İstanbul Haber Servisi İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, polisin sert bir şekilde müdahale ettiği Nevruz kutlamaları sırasında hayatını kaybeden BDP Arnavutköy İlçe Başkanı Hacı Zengin’in astım hastası olduğunu, vücudunda darp izi bulunmadığını ve olaylar sırasında Zeytinburnu’nda olduğuna dair bulguya ulaşamadıklarını söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de olaylar sırasında 1 milyon 80 bin liralık zarar olduğunu açıkladı. Vali Mutlu, Özel Esayan Ermeni Lisesi’ni ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Mutlu, hayatını kaybeden Hacı Zengin’in BDP’de yönetici olmadığını, sadece parti mensubu olduğunu ifade etti. Zengin’in saat 13.30’da Arnavutköy’deki evinde olduğunu savunan Mutlu, “15.30 hastaneye gidiş saati. Hastanede yapılan değerlendirmede kafasına, vücuduna isabet eden herhangi bir darp emaresi yok. Vatandaşımız, ciddi Vali Mutlu kronik astım rahatsızlığı olan birisi. Kalp krizi geçirdiği değerlendirmesi var” diye konuştu. İBB’den yapılan açıklamada ise çıkan olaylarda çok sayıda toplu taşıma aracına zarar verildiği kaydedildi. Hasar bilançosu şöyle: “14’ü metrobüs hattında olmak üzere diğer hatlarla birlikte 39 otobüs göstericilerce taşlanarak büyük hasar gördü. Trafik Müdürlüğü’ne ait çocuklar için trafik eğitim otobüsüne de yakılarak hasar verildi. Metrobüs hattında 5 Akbil cihazı, güvenlik monosu, 1 adet raket camı, 42 adet üstgeçitte ve üstgeçit rampasında bulunan korkuluk camları, E5 üzeri karşılıklı otobüs durağı camları göstericiler tarafından kırıldı. Yenikapı’dan Zeytinburnu sahiline kadar olan hatta ise 42 otobüs durağı göstericiler tarafından parçalandı. Toplu ulaşıma verilen maddi zararın genel toplamı yaklaşık 1 milyon 80 bin TL olarak tespit edildi.” Gözaltındaki 9 kişi adliyede ? İSTANBUL/DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Kazlıçeşme’de önceki gün Nevruz kutlamalarına katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 135 kişiden 9’u adliyeye sevk edildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı da Nevruz etkinliklerinde yapılan konuşmalar ve atılan sloganlar ile etkinlikten sonra gerçekleştirilen yürüyüşe ilişkin soruşturma başlattı. Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde polis, Nevruz kutlamalarına ilişkin önceki gece operasyon düzenledi. Operasyonda eşzamanlı olarak Hakkâri YurtKur Müdürlüğü’ne bağlı yurtlar ve Çukurca’daki bazı evlerden 12 kişi gözaltına alındı. Yüksekova’da da yapılan operasyonlarda 4 kişi gözaltına alındı. Van polisi de önceki gece çeşitli adreslere baskın düzenleyerek 11 kişiyi gözaltına aldı. Batman’da da polis dün sabah pek çok eve baskın düzenleyerek 12 kişiyi gözaltına aldı. Kürtçe savunma istemine yanıt ‘Savunma yaptın’ İstanbul Haber Servisi Bahçelievler’de Kiler Market’e bombalı saldırıda bulunmak, PKK’ye yardım ve yataklık iddiasıyla haklarında dava açılan 5 sanık hâkim karşısına çıktı. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada sanık Mülkiye Doğan’a esas hakkındaki mütalaaya yönelik savunması soruldu. Sanığın savunmasını Kürtçe olarak yapmak istemesi üzerine mahkeme, “anlaşılmayan bir dil kullanan” sanığın daha önce Türkçe savunma yaptığını, yine Türkçe savunma yapması gerektiğini hatırlattı. Sanığın Kürtçe tercüman talebini kabul etmeyen mahkeme “Sanığın ‘savunmasını yapmış kabul edilmesine” karar verdi. PKK’ye katılmaya gidiyorlardı 4 çocuk kurtuldu ŞANLIURFA (Cumhuriyet) İstanbul’dan PKK’nin dağ kadrosuna katılmak için gönderildikleri öne sürülen ilköğretim öğrencisi, İ.G, A.G., R.G. ve M.A. Şanlıurfa’da durdurulan bir otobüste polis tarafından yakalandı. “Nereye gidiyorsunuz?” sorusuna, “Çalışmaya” diye karşılık veren çocuklar, polisler tarafından sakinleştirildi. Polisler, aç olduklarını öğrendikleri çocuklara meyve suyu ve kek ikram etti. Polis, çocukları PKK’nin dağ kadrosuna gönderen kişi ya da kişilerin kimliklerinin saptanarak yakalanmalarına yönelik çalışma başlattı. C MY B C MY B