23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 MART 2012 SALI 12 Ankara’daki kutlamalar “yasaklanmadı”, olaylara karşı “önlem” alındı… Tatsız olay yaşanmadı! Milletvekili Ahmet Türk, olayları “Devlet zulmüne dönüştü!” diye yorumladı. Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, “Tüm dünya ve Ankara bilsin ki artık Kürt halkı ve Kürdistan statüsüzlüğü kabul etmeyecek!” dedi. Nedir “statüsüzlüğün” karşıtları? “Sosyal Siyasal Araştırmalar Merkezi (SAMER)” Diyarbakır’da “Bir halkoylaması olsa Kürtler ne ister?” sorusuyla bir kamuoyu araştırması yaptı. Sonuç şöyleydi: Demokratik özerklik yüzde 49.2… Bağımsızlık yüzde 19.2… Federasyon yüzde 5.4… Ademi merkeziyet yüzde 7.1… Hiçbiri yüzde 3.4… Araştırma bugün yapılsaydı “özerklik” oranının artacağını tahmin etmek herhalde yanıltıcı olmayacaktı. Her yasak tahrik değil midir? Tarih bunun örnekleri ile dolu değil mi? Nevruz, olay, tepki, kan demek değildir. Nevruz kutlamadır. Neyin kutlaması olduğunu 25 Mart 2008’de bu köşede çıkan yazımızdan anımsayalım. DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr Silaha gelince kriz yok Stockholm Uluslararası Barış Enstitüsü’nün (SIPRI) raporuna göre 20072011 arasında silahlanmada başı çeken ilk beş ülke Asyalı. Çin ise silah ihracatını yüzde 95 arttırdı OSMAN İKİZ Kanlı Nevruz! DP, bu yıl 21 Mart yerine B pazar tatilinden dolayı Nevruz kutlamalarının 18 Mart’ta yapılacağını açıkladı. Bu açıklama üzerine İçişleri Bakanlığı’nın bazı valilerle görüşmelerinden sonra “yasaklama kararı” geldi... Sonrasında ne oldu? İstanbul’da kanlı geçti. Araçlar yakıldı, otobüslerin camları taşlandı… Olayların yaşandığı “Kazlıçeşme’nin” adı basına “gazlıçeşme” olarak geçti… Diyarbakır’da on binler sokağa döküldü… Sokaklara barikat kuran güvenlik güçleri ile Nevruz kutlamacıları çatıştı… Araçlar ve baz istasyonu yakıldı… STOCKHOLM Dünyada etkisini sürdüren ekonomik kriz silah satışını ve alımını etkilemedi. Stockholm Uluslararası Barış Enstitüsü SIPRI’nın silah transferiyle ilgili raporuna göre, 20072011 arasında uluslararası silah piyasasının hacmi yüzde 24 büyüdü. Asya ve Pasifik ülkeleri silah piyasasında yüzde 44’lük ithalat payıyla başı çekiyor. Silah piyasasında ithalat paylarına göre yüzde 19’la Avrupa ikinci, Ortadoğu yüzde 17 ile üçüncü, Amerika kıtası yüzde 11 ile dördüncü ve Afrika da yüzde 9 ile beşinci sırada yer aldı. Ülkeler bazında ise silah alımında başı çeken ülke Hindistan. Yüzde 10’luk ithalat payına sahip. İkinci sırada, yüzde 6 ithalat payına sahip Güney Kore geliyor. Diğer iki Asya ülkesi Çin ve Pakistan’ın ithalat oranları yüzde 5. Singapur da en çok silah satın alan ülkeler sıralamasında yüzde 4’le beşinci sırada. SIPRI uzmanlarından Peter Weze nem için de aynı tank modelinden 125 adet sipariş verdi. Kuzey Afrika ülkelerinin son beş yıldaki konvansiyonel silah alımı 20022006’ya göre yüzde 273 artış gösterdi. Aynı dönemde Fas’ın silah alımı ise yüzde 443 arttı. uriye’de yüzde 580 artış Suriye 20072011 arasındaki silah alımının yüzde 78’ini Rusya’dan karşıladı. Geçen yıl, Rusya’dan BukM2E ve SAM füze sistemleri ile BastionP sahil savunma sistemlerini alan Suriye, 36 adet Yak130 trainer savaş uçağı siparişi verdi. Suriye’nin 20072011 arasındaki silah alımları önceki beş yıla göre yüzde 580 artış gösterdi. Geçen yıl ABD’ye 154 adet F15SA savaş uçağı siparişi veren Suudi Arabistan son yirmi yılın en büyük silah antlaşmasını imzalamış oldu. S 200 Kutlanacak Nevruz! Tammuz, her yıl ölüp yeraltına girermiş! Yeraltı tanrıçası üzerine “can suyu” serptiğinde, sevgilisi bitkiler ile birlikte martta yeniden doğarmış... Sümerlerin bu öyküsü kutsal kitaplara da yansımış. Kutsal kitaplara göre; ...ve tanrı Âdem’i 21 Mart’ta yaratmış! ...ve tanrı Nuh’un gemisini 21 Mart’ta selamete çıkartmış! Yine mitoloji kitaplarına göre; Anadolu’nun yerli halkı Hattiler, kışın verimsizliğini, baharın gecikmesini yeraltında bitkilerin köklerini yiyen “İlluyankaş” adlı bir dev “yılan”la yorumlarlarmış. Tanrılardan biri mart ayında yılanı öldürünce “Purulliyaş (toprak)” bayramı ile baharın gelişi kutlanırmış. Arkeoloji kitaplarına göre ise Hititler, martta “an tah sum (çiğdem)” bayramını törenlerle kutlar; baharı, yeni yılı karşılarlardı. İÖ 560’ta kadim Yunanistan’da 913 Mart arasında “baharyeni yıl” eğlencelerle karşılanır, geceleri çıralarla odunlar “ateş”lenirdi. (Miladi takvime göre 9 Mart’ın 21 Mart olduğu belirlendi. Bizde de yaşlılar 21 Mart’a “Eski 9 Mart” derlerdi!) İÖ 487’de Pers Kralı Büyük Darius, Persepolis’teki görkemli sarayında martta “nevruz”u (yenigünü) kutlar oldu. Kürt inançlarına göre; aynı tarihlerde Mezopotamya’da Asurluların zalim kralı, baharın gelmesini (iki bin yıl öncesinde Hattiler gibi) “yılan”larla engelliyordu. İki Kürt genci, yılanlara kurban edilen her iki çocuktan birini kurtarmaya, Kava adlı bir “demirci” kurtulanları eğitmeye başladı. Kava’nın önderliğinde 20 Mart’ta saraya yürüyüşe geçtiler. Kava, bir “çekiç” darbesi ile kralı öldürdü. Kava, tepelerde yaktığı “ateşlerle” zaferi kutladı. Ertesi günü 21 Mart’ta da ülkeye bahar geldi. O gün bugündür Kürtler de 21 Mart’ı kutlar oldular. Hıristiyanlara göre; 21 Mart, İsa’nın “yeniden doğum” günüdür... İS 325’te toplanan 1. İznik Konsülü 21 Mart dolunayını izleyen pazar gününü “Paskalya” (İsa’nın yeniden doğuşu) olarak ilan etmiştir. “Paskalya” bayramında çocukların toprağa “yumurta” saklayıp bulmaları; doğanın döllenmesinin, doğuşun simgesidir. Trakya’da Müslümanlar da “yarı kuzu” dedikleri haşlanmış yumurtaya karabibertuz ekip 21 Mart’ta yiyerek baharı karşılarlar. Müslümanlara göre Hz. Ali, 21 Mart’ta “halife” olmuştur. Alevilere göre Hz. Ali 21 Mart’ta “doğmuş”tur. O gün yakılan “ateşler” Hz. Ali’nin savaşa gidişinin simgesidir. 16. yy’da Mutasavvıf Hekim Merkez Efendi’nin Manisa’da Sultan Camii minaresinden 21 Mart’ta atmaya başladığı, 41 değişik “baharat (baharlar)” dan oluşan “mesir” macununun itoloji kitaplarına göre; beş M bin yıl önce Sümerlerde ana tanrıçanın sevgilisi “üretim” gücüne inanılır. Tıp kitaplarında Sümerlerin Nippur kentinde, bir otla çeşitli baharatları kaynattıkları macunu altın bir kapta saklayıp baharda hastalara ilaç olarak verdikleri yazılıdır. (…) Gelelim Türk mitolojisine... Orta Asya’nın yenilmez Türklerini düşmanları hile ile yenerler. Çoğunluğu ölür ya da tutsak olur. Kurtulanlar, girdikleri yerden başka çıkışı olmayan dağlar arasındaki verimli bir yörede 400 yıl yaşarlar. Bir demirci, dağda demir madeni olduğunu, bunun eritilmesinin bir çıkış yolu olacağını kağana anlatır. Çeşitli yerlerde ateşler yakılır. İnsanlar demirin erimesi için ateşleri körüklerler. Sonuçta “ergene (vadi) kon (sarp)” dedikleri bu yerden 21 Mart’ta çıkarlar. Kağan, örs üzerinde kızgın demiri çekiçle döverek Ergenekon’dan çıkışı kutsar. “Kırmızı” tanrının kutsal ocağınıateşini, “yeşil” yeniden dirilişi, “sarı” egemenlikkurtuluşu yansıtan simge renkler olarak benimsenir. “Yeni gün” anlamındaki “nevruz” dilimize Farsçadan girmiştir. Aynı sözcük Azericeye “novruz”, Kürtçeye “nevroz”, Tatarcaya “navrez”, Kazakçaya “navriz” ve Kırgızcaya da “nooruz” olarak geçmiştir. İster mitoloji, ister kutsal, ister arkeoloji kitaplarında olsun “21 Mart”, “doğa” bağlantılı tek bayramdır. Doğanın yeniden diriliş öyküsünün, beş binyılı aşan bir inanışın; dinlere, kültürlere, yörelere göre değişikliğe uğrayarak geleneklere yansımasıdır. 2. Dünya Savaşı’nın sürdüğü, düşman uçaklarının saldırılarına karşı geceleri “karartma”nın uygulandığı yıllardaki çocukluğumda, İzmir’de bu “karartma” kuralı yalnız 21 Mart gecesi ihlal edilirdi. Dumanları iyice yükselen ateşin üzerinden çoluk çocuk atlardık. Konu komşu, evlerinde ne kadar eski püskü sandalye, bez vs. varsa getirir, ateşin üzerine atarak gürleşmesini, sönmemesini sağlarlardı. Büyüklerime sorduğumda, “geçmişin kirliliğini silmenin, kötülüklerden arınmanın, baharla yeni bir sayfa açmanın amaçlandığını” söylerlerdi. Türkçesi ile kışa nokta konur, bahara satırbaşı yapılırdı! İnsanoğlu oldum olası astronomik olayları izlemiş, yorumlar getirmiştir. Sümerler ile başlamıştık. Beş binyıl önce hilalden hilale 30 günlük süreyi saptayan Sümerler, 21 Mart’ta gündüz ve gecenin tıpkı eylüldeki gibi eşit olduğunu da belirlemişlerdi. Ne var ki 21 Mart’ta doğa yeniden uyanıyor, çiçekler açıyor, hayvanlar doğuruyor, “can suları (yağmur suları)” bereket getiriyor, kışın karamsarlığı yok oluyordu. İnsanlar da baharla yeniden doğmuş olmanın mutluluğunu yaşıyorlardı. Bu nedenle 21 Mart öne çıktı. Gerçekte olan neydi? Güneş, Ekvator’a 21 Mart’ta tam dik açı ile geliyor, gündüz ile gece eşitlenmekle kalmıyor, dünyanın güneyi ile kuzeyinde de bu eşitlik gerçekleşiyordu! Çin silah ihracatçısı oldu man, Asya ülkelerinin, dışa bağımlılıklarını azaltmak amacıyla, kendi silah sanayilerini geliştirmekte olduklarını belirtti. 20022006 arasında silah alımında dünya birincisi olan Çin 20072011 arasında ithalatta dördüncü sıraya geriledi. İhracatını da son beş yıl içinde 20022006 dönemine göre yüzde 95 arttırarak, silah satan ülkeler arasında altıncı sıraya yükseldi. SIPRI’dan Paul Holtom, Çin’in silah satışındaki bu büyük atılımının, Pakistan’ın bu ülkeden yaptığı ithalata bağlıyor. ABD, Kuzey Afrika’daki çalkantılı dönemin ardından Mısır ve Tunus’a en çok silah satan ülke konumunu koruyor. Geçen yıl ABD’den 45 adet M1A1 tankı alan Mısır, önümüzdeki dö Arapların tercihi ABD Fransa’da Yahudi okulunu taradılar Dış Haberler Servisi Fransa’nın Toulouse kentindeki bir Musevi okulunun önünde dün sabah düzenlenen silahlı saldırıda yaşları 3, 6 ve 10 olan üçü çocuk, en az 4 kişinin öldüğü bildirildi. Yaşamını yitirenlerden birinin Jonathan Sandler adlı İsrail asıllı bir Fransız öğretmen olduğu kaydedildi. Ölen çocuklardan ikisinin Bir öğretmen ve iki oğlu ile bir çocuk daha, de öğretmen Sandler’in çocukları ol saldırıda yaşamını yitirdi. Saldırıya tepki yağıyor. duğu belirtildi. Toulouse savcısı Michael Valet, hareket eden her şeye ateş ettiği dınlatılması konusunda Fransız ve çocukları okula kadar kovaladığını belirt yetkililere güvendiklerini bildirtiği saldırganın sabah saat sekizden önce di. İsrail Dışişleri Bakanlığı sözmopedle okula geldiğini ve biri yüksek ka cüsü Yigal Palmor, saldırının libreli kurşun atar olmak üzere iki silaha sa kendilerini şoke ettiğini söyledi. Eski bir Mossad çalışanı, Yahuhip olduğunu açıkladı. Saldırıyı “ulusal trajedi” olarak değerlen di kişi ve kurumlara karşı tüm diren ve olay yerine giden Fransa Cumhur dünya çapında İslami kaynaklı başkanı Nicolas Sarkozy, saldırganın bulun bir saldırı kampanyasının başlaması için elden gelen her şeyin yapılacağını be dığını iddia etti. Geçen hafta aylirtti. AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel nı bölgede Kuzey Afrika köBarroso, saldırıyı “iğrenç bir suç” olarak ni kenli üç asker yine mopedli bir telendirdi. Brüksel merkezli Avrupa Haham saldırıda öldürülmüştü. Söz kolar Konferansı’ndan yapılan açıklamada da “Bu nusu olayda kullanılan 45 kakorkunç eylem hoşgörüsüzlük çıbanının librelik silahın,Yahudi okuluna büyümesine izin verilen bir toplum göster yapılan saldırıda kullanılanla gesidir” dendi. İsrail hükümeti saldırının ay aynı silah olduğu kaydedildi. (Fotoğraflar: REUTERS/ AP) İsyan Şam’ın ‘kalbine’ ulaştı Dış Haberler Servisi Suriye’nin başkenti Şam’ın en zengin ve en çok korunan, çok sayıda güvenlik görevlisinin de yaşamını sürdürdüğü Mezze semtinde tarafların ağır silahlarla çatıştıkları, çatışmaların ardından hayatın normale döndüğü belirtildi. Suriye devlet televizyonu, olaylarda ölenlerden üçünün “terörist”, birinin de güvenlik güçleri mensubu olduğunu, bir “terörist”in de yakalandığını duyurdu. Suriye muhalefetine yakın kaynaklar Mezze’de rejim karşıtları ile hükümet güçleri arasındaki çatışmalarda ölü sayısının 86, yaralı sayısının ise 150 olduğunu ileri sürdüler. Başkanlık Sarayı’na yakın olan Mezze’nin yanı sıra Kabuun ve Arbin semtlerine de sıçrayan çatışmanın, ülkede huzursuzluğun başladığı günden bu yana “en ağır çatışma” olduğu belirtildi. Çatışmaların, BM ile Arap Birliği’nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan’ın heyetinin Şam’a gelmesinden saatler öncesinde meydana gelmesi endişeye yol açtı. Kofi Annan’ın sözcüsü Ahmed Fevzi barış gücü diplomasisi, politika ve arabuculuk konularında uzman beş kişilik heyetin Şam’a gittiğini duyurdu. Fevzi, heyetin “olabildiği kadar uzun kalacağını” kaydederek, Annan’ın önerileri doğrultusunda adım atılmasına çalışılacağını belirtti. Halep’te de ölü var Dış Haberler Servisi Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın eşi Esma Esad’ın aile içinde “asıl diktatörün kendi olduğunu” söylediği iddia edildi. Esad çiftinin kişisel adreslerinden aile yakınlarına, arkadaşlarına ve yardımcılarına gönderdikleri savunulan 3 bini aşkın epostanın dış basında yayımlanması sürüyor. İngiliz Daily Telegraph gazetesinde yer alan habere göre, ‘Asıl diktatör benim’ Esma Esad 10 Ocak’ta bir arkadaşına gönderdiği bir iletide eşine tam desteğini ortaya koyarken Suriye liderinin yaptığı bir konuşmayı överek, “çok güçlü olduğu” mesajını verdiğini yazıyor. Esma Esad, 17 Ocak’ta Humus halkının yaptığı harcamalarla ilgili dolanan bir epostayı tanıdıklarına yolluyor. Esma Esad, 14 Aralık’ta bir arkadaşıyla yaptığı yazışmada ise evdeki duruma atıfta bulunarak “dinleme olarak, asıl diktatör benim, onun başka seçeneği yok...” ifadesini kullanıyor. Esma Esad’ın bu ifadeyle başkalarının eşini nasıl gördüğünün farkında olduğunu gösterdiği yorumu yapılıyor. Halep’te de önceki gün bomba yüklü bir aracın havaya uçurulması sonucu bir polis memuru ile bir kadın öldü, 30 kişi de yaralandı. Suriye makamları Halep’teki olayları da terör saldırısı olarak nitelendirdi. Resmi yetkililerin bombalamanın hedefinin sivillerin yaşadığı konutlar olduğu iddiasına rağmen, muhalifler hedefin Suriye güvenlik güçlerine ait bir bina olduğunu duyurdu. ‘İki general daha Türkiye’de’ Fransız haber ajansı AFP, bir Türk diplomata dayanarak verdiği haberde, Suriye ordusuna mensup iki generalin daha muhalefet saflarına geçtiğini ve Türkiye’ye geldiğini iddia etti. BAŞSAĞLIĞI 11. Yasama Dönemi Ankara Milletvekili ANMA Ahmet Selim SOLEY’in vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz. Prof. Dr. Cemal YILDIRIM’ı C MY B Eşimi, babamızı giderek artan bir özlemle vefatının üçüncü yılında sevgi ve saygı ile anıyoruz. Eşi Suzan YILDIRIM Oğulları Cem Yalçın YILDIRIM, Hüsnü Elçin YILDIRIM TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle