24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 MART 2012 CUMA 8 İstanbul B Edirne PB Kocaeli K Çanakkale PB İzmir PB Manisa B Denizli B Zonguldak K Sinop K Samsun K Trabzon K Giresun K Y Ankara 8 11 5 8 9 8 5 3 3 3 3 4 1 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y K B B B K B K K Y K K 2 0 3 13 12 12 3 6 0 2 0 0 1 Oslo PB Helsinki K Stockholm PB Londra Y AmsterdamPB Brüksel PB Paris B Bonn B Münih PB Berlin B BudapeştePB Madrid PB Viyana PB HABERLER 5 2 6 11 7 12 10 10 14 7 13 12 12 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Y PB B B PB PB Y PB B B B Y PB 12 5 15 12 15 3 20 18 6 10 7 12 10 Ülke geneli çok bulutlu, Karadeniz, İç Anadolu, Malatya dışında Doğu Anadolu’nun geneli, Güneydoğu Anadolu bölgesinin doğusu ile Sakarya, Kocaeli, Bilecik, Kütahya, ve Afyon çevrelerinin kar yağışlı geçmesi bekleniyor. Yağışların; Hakkâri, Muş, Bitlis, Şırnak, Siirt çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 2 Mart GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada İlk mağdur ve de masum başı örtülü Merve Kavakçı. Başbakan Bülent Ecevit’in, Meclis kürsüsünden, “Bu kadın derhal dışarı çıksın” çağrısı üzerine apar topar genel kurul salonunu terk eden ve soluğu Amerika’da alan Merve Kavakçı! Devir, RTE demokrasisi devri. Mağdur ve masum olduğu için milletvekili özlük haklarından yararlanması, Meclis’ten kovulduğundan bu yana alamadığı maaşlarının iadesi için harekete geçilen, kafadarı Nazlı Ilıcak’ın sıra arkadaşı Merve’ciğe milletvekilliği hakları tanınacak ve de demokrasimiz… … ABD’nin yararlarına hizmet edeceğini, ABD’ye ihanet etmeyeceğini içeren vatandaşlık andı içtiği için Türk vatandaşlığından çıkarılan… ne ki ABD vatandaşı, ama Türkiye Cumhuriyeti milletvekiline kavuşmuş olacak! ??? Medyada, zaman ve zemine uyarak değişen ve dönüşen tiplerin önde gideni, yapıtlarıyla ününe ün katan bir “anchorman”, 28 Şubat’ın irdelendiği bir programda CHP’liliği ile tanınan ünlü bir sanat adamını; “Siz Meclis’te türbanlı bir kadın milletvekili olmasına karşı mısınız?” diye sorgulamaya kalkıştı. RTE demokrasisine özgü medyatik yalakalığın dik âlâsı bu davranışlara uyularak, Meclis’te türbanlı, baştan aşağı kapalı kadın milletvekillerinin bulunmasına yeşil ışık yakılırsa… …genel kurulda ellerinde 99’luk tespih, takkeli, cüppeli erkek milletvekillerinin oturmasına karşı çıkabilir miyiz? ??? Masum ve mağdur tanımı öylesine dal budak saldı. Millet Meclisi kürsüsünde Yunan ordusunu halife ordusuna benzeten, Kuvayı Milliyecilere “haydut” diyeni, elinde Kuran’ı, ağzında ulusal savaş karşıtı salyalar, başı sarıklı bir hoca bile “mazlum ve masum bir Müslüman” diye övülüyor. Kin torbası Meclis’e taşındı bir kere. Atatürk’e hakaret edecekler, vesile arıyorlar. Üç buçuk kitap okumuşlar. Ulusal Meclis’in kürsüsünden, cumhuriyetin bütün değerlerine ve ulusal savaşın, bağımsızlığın önderi Atatürk’e de her fırsatta saldırıyorlar. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin, “terörist kontenjanından” Meclis’e gelen milletvekili dediği kişi bir örnek. Ulus kürsüsünden, ulusal savaş verenlerden haydut diye söz eden, “Kemalizm diktatörlüğünün katlettiği on binlerce insandan sadece biridir” diye övdüğü başı sarıklı hocayı savunuyor. Binlerce masum insanı öldüren, öldürmeye devam eden terörist şebekesine bağımsızlık için savaşan gerilla diyenlerin, ihaneti sabit olduğu için 1926’da idam edilen İskilipli Atıf Hoca’ya sahip çıkmasını, elbette olağan karşılamalı. RTE nasıl ki uluslararası demokratik kurallara sığınarak ülkede zorbalığa, baskıya, şiddete dayalı bir dünya, kendine özgü yargı ve medya yarattı ise… …barış ve demokrasi perdesi altında kimileri de ulusal bütünlüğe ve değerlere ihanetin bütün öğelerini kullanıyorlar. ??? İkiyüzlülük; masum ve mağdur maskesi altında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki koltukları ve kürsüyü işgal etti... Ulusal değerlere saldıran yoldaşı tepkiyle karşılaşınca, içlerinde kâğıttan kaplan biri, kürsüye fırlıyor. “Burada her şey konuşulacak” diye ulusal bilinen her şeye saldıranları savunan, hukuksal her değere saldıracaklarını ilan eden bir konuşma yaparak bu yargıyı kanıtlıyor. Biri hain İskilipli Hoca’yı, diğeri başı türbanlı Merve’yi masumluğun ve mağdurluğun simgesi diye anıtlaştıracak iki heykel ne zaman ısmarlanacak acaba? RTE demokrasisinde yaşama geçen; bu yozlaşmadan, ulusal bütünlüğe ve değerlere saldırıdan, bu ikiyüzlülükten ne zaman arınacağız? Arınabilecek miyiz? Ermenilerin, Hocalı’da savunmasız sivillere karşı gerçekleştirdiği katliamın 20. yıldönümü nedeniyle geçen pazar günü İstanbul Taksim Meydanı’nda düzenlenen anma mitinginin Ermenileri ve Hrant Dink’in arkadaşlarını hedef alan ırkçı gösteriye dönüşmesi Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Faik Bagirov’u bile rahatsız etmiş. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in de katıldığı miting sırasında, Dink’in katili Ogün Samast gibi beyaz bereler takan bir grup protestocu Agos gazetesine yürümek isterken, tören sırasında Ermeniler ve Dink’in arkadaşları aleyhinde pankart ve sloganlar kullanıldı. Bunlar arasında en büyük tepkiyi “Hepiniz Ermenisiniz, Hepiniz Piçsiniz” yazılı pankart çekti. Büyükelçi Bagirov dünkü görüşmemizde Taksim’deki mitingten dünyaya verilen görüntüden rahatsızlığını şöyle dile getirdi: “Hocalı’da dünyanın en ileri demokrasileri 613 kişinin katline seyirci kalmıştır. Bu katliamın 20. yılında Türkiye’nin dört bir yanında yapılan anma törenleriyle Türk halkı, Azeri kardeşleri ile dayanışma içinde olduğunu ortaya koydu. Bu bilinci gelecek nesillere aktarmak ve dünyaya birlikteliğimizi göstermek için bu törenler çok önemliydi. Ancak Taksim’deki törende açılan bazı maz, daha da zorlaştırır. imdi sıra Türk diasporasında İptal kararı, Ermeni lobisinin girişimlerini durdurmaya yeter mi? Tabii ki hayır. Benzer girişimler hem Fransa’da seçimlerden sonraki parlamentoda hem de diğer ülkelerde 2015 öncesinde yoğun olarak gündeme gelecektir. Buna karşı yapılması gereken o ülkelerdeki Türklerin de en az Ermeniler kadar siyasi hareket etmeye başlamasıdır. Örneğin Fransa’da yaşayan Türkler; 1. Vatandaşlık alarak seçme seçilme hakkı almalı; 2. Fransa lideri Sarkozy’nin tüm baskılarına rağmen Anayasa Konseyi’ne iptal başvurusundan geri adım atmayan Fransız parlamenterlerin kampanyalarına para ve gönüllü çalışmayla destek vermeli; 3. Ermeni lobisinin etkisi altındaki sayıları 40’ı bulmayan Fransız parlamenterin yeniden seçilmesini engellemek için de onların rakiplerinin yanında yer almalıdır. Almanya ve Kuzey Avrupa ülkelerinde yerel ve ulusal siyasette belirleyici konuma epey önce ulaşan Türk diasporası, son birkaç yıl içinde ABD’de de örgütlü hareket kabiliyetini oldukça geliştirdi. Şimdi sıra Fransa’da... İptal kararıyla ortaya çıkan fırsat iyi değerlendirilmeli... Ataklı’nın iddiasına sert yanıt Ş Azerbaycan Büyükelçisi: O Pankart Hiç İyi Olmadı pankartlar ile sloganları tabii ki müspet değerlendiremiyorum. Hiç iyi olmadı. Yanlış oldu. O birliktelik ve dayanışma duygusunu yanlış bir istikamete sevk etmek isteyen bazı nüveler vardı orada. Bu yeni bir şey değil aslında. Ama yine de böyle olması hiç hoş olmadı.” da çıkan bu fırsatı değerlendirme yönünde adım atarak Ermenistan’a çağrıda bulunmuştur. Ancak Taksim’dekilere benzer ırkçı mesajlar Türkiye ve Ermenistan arasındaki normalleşme girişimlerini kesintiye uğratma riskini beraberinde taşımaktadır. Fransa’dan gelen iptal kararının ön planda gözüken kahramanları düşünce özgürlüğüne aykırılık teziyle Konseye başvuran Fransız parlamenterler olmakla birlikte, perde arkasında Fransız tarihçilerden hukukçulara, iki başkentteki büyükelçiler Tahsin Burcuoğlu ile Laurent Bili’den iş dünyasının önde gelen isimlerine kadar uzanan geniş bir koalisyon önemli rol oynadı. Taksim benzeri mesajların sürmesi Fransa ve diğer ülkelerde bu yönde çaba harcayan lobilerin işini kolaylaştır Medyada 28 Şubat tartışması İstanbul Haber Servisi CNN Türk’te “28 Şubat”ın tartışıldığı Tarafsız Bölge programı, “gazeteci, medya patronu ve siyasetçileri” karşı karşıya getirdi. Dün gece yayımlanan programa katılan Vatan gazetesi yazarı Can Ataklı, 28 Şubat döneminde Hürriyet gazetesi yöneticilerinin dönemin Turizm Bakanı Bahattin Yücel’e istifa etmesi için şantaj yaptığını iddia etti. Ataklı, “Türkiye’nin amiral gemisi denilen bir gazetenin genel yayın yönetmeni bir bakana; elimde 6 dosyan var yayımlarım. Yalan da olsa bunun hesabını verirsin. Bana bunu Zafer Mutlu söyledi” iddiasında bulundu. İddialar üzerine canlı yayına telefonla bağlanan Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Özkök ve o dönem Sabah’ı yöneten Zafer Mutlu’ya hitaben, “Eğer doğruysa dünyanın en şerefsiz ve ahlaksız insanlarıdır. Eğer böyle bir şey yapılmışsa yarın Özkök’ü hepimiz idam edelim. Bana göre Can Ataklı hezeyan halinde” dedi. Doğan’dan sonra telefonla programa katılan Zafer Mutlu da “Can herhalde olayları karıştırıyor” dedi. Mutlu dünkü açıklamasında ise şunları söyledi: “Olayların anormal çarptırıldığı bir dönemden geçiyoruz. Daha dün akşam 1976 yılından beri birlikte çalıştığımız Can Ataklı akıl dışı bir konuyu gündeme getirdi. Ben de yayına telefonla bağlandım ve Can’la aramızda böyle bir konuşma geçmediğini, Ertuğrul dahil Hürriyet’ten hiç kimsenin Bahattin Yücel’le ilgili bana dosya göstermediğini anlattım.” Ertuğrul Özkök de Hürriyet’te dün yayımlanan köşesinde “Sayın Aydın Doğan” başlığı ile yayımladığı yazısında “Aydın Bey, bu yazı 18 yıllık patronuma dilekçemdir” dedi. Özkök özetle şunları yazdı: “Ertuğrul Özkök böyle bir şey yapmışsa şerefsizdir” demişsiniz. Çok haklısınız. Doğru şerefsizdir... Benim elimde eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel’le ilgili bir yolsuzluk dosyası yoktu. Olsaydı derhal yayınlardım. Bahattin Yücel’e böyle bir şeyi söylemedim. Zafer Mutlu ile aramda böyle bir konuşma geçmedi. Ama Bahattin Yücel “Evet Ertuğrul Özkök bana böyle bir şey söyledi” derse, bu istifa mektubumu o an yürürlüğe koyunuz. Bunun karşılığında 25 yıldır çalıştığım Hürriyet gazetesinden tek kuruş hak talep etmeyeceğim. Ve gazeteciliği hayatımın sonuna kadar bırakacağım.” Bahattin Yücel de yazılı bir açıklama yaparak Can Ataklı’nın iddialarını kesin bir dille yalanlayarak “Bakanlık görevini bırakmamın hakkımda bir dosya bulunduğu iddiasıyla hiçbir ilgisi yoktur” dedi. Yücel’in açıklaması özetle şöyle: “Ataklı’nın Mayıs 1997 nin ilk günlerinde bir dosya bulunduğuna ilişkin anlattıkları üzerine, aynı gün geç saatlerde Sayın Mutlu ve ertesi gün Sayın Özkök ile bu konuyu ayrıntılı olarak görüştüm. Mutlu; böyle bir belge ya da dosyanın varlığını bilmediğini ve bir baskının asla söz konusu olamayacağını ifade etti. Ertesi sabah Hürriyet Gazetesi GYM Sayın Özkök’e telefonla ulaştığımda; konuyu ilk kez benden duyduğunu ve çok şaşırdığını belirtti. Sayın Ertuğrul Özkök kaynaklı, bir şantaj ya da en küçük bir ima bile söz konusu olmamıştır.” Normalleşme girişimlerini bozar Fransa parlamentosundan çıkan soykırım iddialarının reddinin cezalandırılmasını öngören kanunun Fransa Anayasa Konseyi tarafından iptal edilmesi Türkiye açısından önemli bir fırsat yaratmıştır. Türk ve Fransız kaynakları önümüzdeki bir yıl içinde benzer bir yasanın gündeme gelmesini ihtimal dahilinde görmemektedir. Nitekim Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Milli Görüş’ün önemli isimlerinden Oğuzhan Asiltürk’ten AKP’ye sert eleştiriler ‘Bunlar bırakıp kaçardı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kapatılan Refah Partisi, Fazilet Partisi ve Saadet Partisi’nde Necmettin Erbakan’dan sonra hep ikinci adam olan Oğuzhan Asiltürk, Merve Kavakçı konusunda AKP’lileri suçlayarak “Kavakçı’yı yemin etmesi için genel kurul salonuna Erbakan ve benim bilgim dışında daha sonra AKP’yi kuracak olan isimler getirdi” dedi. Asiltürk, gazeteci Ömer Şahin’in Kanal a’daki programında AKP’lilere yönelik çarpıcı açıklamalar yaptı. Asiltürk, REFAHYOL’un 28 Şubat’taki tavrı ile AKP’nin 27 Nisan bildirisine karşı tavrını karşılaştırırken “Bu iktidar o zaman olsaydı bırakıp kaçardı. Öyle yağma mı var? AKP’yi iktidara getiren ABD ve dünya siyonizmdir. Basın, haber ajansları ellerinde. ABD bütün desteğini askerden çekmiş. Bu şartlar altında kabadayılık çok kolay. O zaman ‘Gerekirse silah kullanırız’ diyor, ne yapacaksınız? Allah’a sığınmaktan başka bir şey yapamazsınız. Siz sertleşirseniz, tabanınız sertleşir. O zaman istenmeyen olaylar olur” dedi. Asiltürk, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’nın Erbakan ile iyi anlaştığını, kuvvet komutanlarına, “Niçin onunla uğraşıyorsunuz, ben çok iyi anlaşıyorum” dediğini öne sürdü. İSTANBUL’DAKİ SALDIRIDA 15’İ POLİS 16 KİŞİ YARALANDI Özkök: Gazeteciliği bırakırım Çevik kuvvete bombalı saldırı ALİ AÇAR 9 polis ifade verdi ? İstanbul Haber Servisi Yıldız Teknik Üniversitesi’nde öğrenciyken 1992 yılında gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Ayhan Efeoğlu ile ilgili soruşturma kapsamında bir kısmı emekli 9 polisin “şüpheli” sıfatıyla ifadesi alındı. Polisler daha sonra serbest bırakıldı. Polisler, Efeoğlu’nun kaybolması ile ilgili bilgilerinin olmadığını söyledi. Kavakçı’yı onlar getirdi Hacetepe Tıp’a yeni dekan ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Genel Kurulu’nda yürütme kurulu üyeliğine Prof. Dr. Mehmet Şişman seçilirken 14 devlet üniversitesi fakültesine dekan ataması yapıldı. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne Prof. Dr. Bülent Sivri atandı. Fakülte, Türkiye’nin ikinci yüz nakli ameliyatı ve ölümle sonuçlanan 2 kol2 bacak ameliyatı sırasında vekaleten Prof. Dr. Elif Özmert tarafından yönetiliyordu. Asiltürk, Merve Kavakçı’nın yemin için genel kurul salonuna girmesinin Erbakan ve kendisinin bilgisi dışında olduğunu söyledi. Kavakçı’yı daha sonra AKP’yi kuracak olan isimlerin salona getirdiğini kaydeden Asiltürk, “Meclis’i yöneten Septioğlu ile anlaşmıştık. Kendisi, ‘Başörtülü birinin yeminini engelletmem. Sizden isteğim tenha bir zamanda getirin’ dedi. Bizim arkadaşlara bunu söyledik. Hatta tahrik olmasınlar diye ben salona bile girmedim. Bir de baktık ki Merve Hanım salona girmiş, nasıl girmiş bilmiyorum. Ne Hoca’yı ne beni dinlemediler” diye konuştu. “Ergenekon operasyonunun ABD’nin İran’a saldırısına karşı çıkan 7 generalin tasfiyesi için yapıldığını” belirten Asiltürk, toprak altından çıkan lav silahı ve mühimmatın da ABD tarafından bulunduğunu söyledi. Asiltürk, “Dağ başına ihbar geliyor, kazılarda lav silahları bulunuyor. MİT, Emniyet biliyor da haber mi vermedi?” diye konuştu. ‘Ergenekon ABD işi’ ? Haber Merkezi İki dönem CHP Milletvekilliği yapan ve Manisa Kırkağaçlı ilk milletvekili olan Veli Bakırlı, dün akşam saatlerinde akciğer kanseri nedeniyle tedavi gördüğü İzmir’de yaşamını yitirdi. 1934 doğumlu olan Veli Bakırlı’nın cenaze töreniyle ilgili bugün açıklama yapılacak. C MY B C MY B CHP’li Bakırlı yaşamını yitirdi Sütlüce’deki AKP İstanbul İl Başkanlığı’na nöbet değişimi için giden çevik kuvvet midibüsüne bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıda 15’i polis 16 kişi hafif şekilde yaralandı. Sütlüce İmrahor Caddesi’nde bulunan AKP İstanbul İl Başkanlığı’nda dün sabah saat 08.45 sıralarında nöbet tutan çevik kuvvet polislerini değiştirmek için giden Beyoğlu Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’ne bağlı polislere, il başkanlığına yaklaşık 200 metre kala yol kenarına bırakılan motosiklet üzerindeki bombanın uzaktan kumanda ile patlaması ile saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda çevik kuvvet midibüsü ve bir sivil araçta hasar meydana gelirken çevrede bulunan bazı ev ve işyerlerinin camları kırıldı. 2. patlama olasılığına karşı polisler olay yerine güvenlik şeridi çekerken yaralanan 1’i yurttaş 15’i polis toplam 16 kişi ambulanslarla Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi, Şişli Etfal Araştırma Hastanesi ve Haseki Araştır ma Hastane’lerine sevk edildi. Olay yerinde incelemelerde bulunan İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, saldırının 26 Mayıs 2011 tarihinde Etiler Koç Köprüsü altında gerçekleştirilen motosikletli bombalı saldırı ile benzerlik gösterdiğini söyledi. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ise patlamada plastik patlayıcının kullanıldığını, faillerin yakalanması için çalışmaların başlatıldığını belirtti. Polise yönelik saldırıya ilişkin siyasi parti liderleri de birer açıklama yaptı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yaptıkları açıklamalarda Sütlüce’de polise yönelik gerçekleştirilen saldırıyı kınadıklarını belirttiler. Etiler’de Koç Köprüsü altında da 26 Mayıs 2011 tarihinde elektrikli bisiklet üzerine bırakılan bomba İETT durağında uzaktan kumanda ile patlatılmış, 1’i polis toplam 8 kişi yaralanmıştı. Patlamada Ayten Bal isimli kadın işe giderken saldırıya yakalanmış, patlamada bacağını kaybetmişti. 43. Genel Kurul başlıyor İMO’da seçim İstanbul Haber Servisi İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin 43. Dönem Genel Kurulu ve seçimler hafta sonu yapılıyor. Pazar günü gerçekleştirilecek seçimlerde şu anki şube başkanı Cemal Gökçe’nin “Çağdaş İnşaat Mühendisleri” grubu ile Abdullah Çelik’in “Meslekte Birlik” grubu yarışacak. Çağdaş İnşaat Mühendisleri grubu seçim bildirgesinde plansız, programsız ve akademik personel eksikliğine rağmen açılan onlarca inşaat fakültesine yenilerinin eklenmesine “dur” demek için meslektaşlarını sandığa çağırdı. Meslekte Birlik grubu ise bildirgesinde hedeflerinin depreme karşı alınacak tedbirler ve kentsel dönüşümde öncü rol üstlenilmesi olduğunu belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle