18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MART 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP’nin kesintili eğitim önerisiyle ikinci kademede imam hatip müfredatı ilköğretime iniyor 5 Diş tedavisi, akciğer filmi çektirmek ve ultrason sudan ucuz İran’da. Kendi düşlerim bana yetiyor yetmesine de Malabadi Köprüsü’nde 20 yıl önce gördüğüm çocuklar acaba şimdi nerelerde? Merak bu ya! ??? Çırpınan bir denizi andıran acı bir türkü geldi aklıma... Gözlerimin önünde o uzun sandığım yıllar: “Kana kan intikam!” Bir an düşündüm demokrasi, özgürlük, uygarlık kelimelerinin ne olduğunu... Ben böyle kötümserlik içindeyken, belki bilinmeyen bir dağ köyünde ıslık çalan bir çocuk eski zaman masallarında kalmış geleceğin düşlerini kuruyordu. Karanlık, hep ama hep geç vakitlere kalmış saatleri göstermişti yaşamım boyunca. Acıları... Hüzünleri... Ölümleri... Anneler yorgun, babalar umutsuz, kardeşler kırgındı... Hepimizi suçluyordu onlar! ??? 15 yaşında işkenceden geçmiş, zindanlara atılmış o çocuklar büyümüştü... Manisalı çocuklar hani! Zamana yenik düşmüştük farkında olmadan... Kaçışlar, kayboluşlar, gözaltında ölümler... Mollalar düzenini savunanlar, Erbakan Hoca’yı sırtından hançerleyip koltuğa oturanlar... Bir sadaka toplumu yaratılıp emeğin örgütlü gücü darmadağın edilmişti. Düş yorgunuyduk belki... O metal gri kocaman saatler... Tren garları... Vurgun, soygun ve talan... ??? Ben umutsuz değilim... Gün gelir yüreklerde hüzün biter... Gün gelir aydınlığa açılır kapılar... Gün gelir sevda nakış gibi dokunur içimizde... Gün gelir çocuklarımızın gözlerinin içi güler... Yaşama sevinci çoğalır, tüm renkler bizim olur, gökyüzü, yıldızlar, karanlıktan aydınlığa uzanan yollar... Dün İstanbul’da polisleri taşıyan araca kurulan bombalı tuzak... 16 yaralı... Eli kanlı PKK... Tüm bunlara karşın, var mısınız umut toplamaya! Katillerden, yobazlardan, darbecilerden, çetelerden, insanlık onurunu hiçe sayanlardan hesap sormaya! Var mısınız? Seçmeli ders oyunu MAHMUT LICALI ANKARA AKP’nin kesintili eğitim önerisinde ilköğretime başlama yaşının 5’e indirilmesi ve ilköğretim ikinci kademede öğrencilere mesleğe yönelik seçmeli dersler verilmesine yönelik düzenlemelerle 9 yaşındaki çocukların zorunlu eğitim kapsamında Kuran dersleri almalarının önü açılırken, bu durum ilköğretim okullarının seçmeli dersler aracılığıyla “imam hatipleşmesine” ve “türbanın fiilen ilköğretimde serbest bırakılmasına” neden olacak. TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda oluşturulan alt komisyonda kesintili eğitim önerisi üzerinde yapılan değişiklikler bütün ilköğretim okullarının imam hatipleşmesine neden olacak. Alt komisyonda değiştirilen yasa önerisine göre 5, 6, 7 ve 8. sınıfları kapsayan ilköğretim ikinci kademe okullarında ortaöğretimi destekleyecek şe CHP: KESİNTİLİ MODEL BİLİMSEL GERÇEKLERLE ÇELİŞİYOR CHP, TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda oluşturulan alt komisyonunun benimsediği kesintili eğitim önerisine bilimsel görüşlere aykırı olduğu gerekçesiyle muhalefet şerhi verdi. Komisyonun CHP’li üyesi Nur Serter, verdiği muhalefet şerhinde, düzenlemenin 8 yıllık zorunlu kesintisiz eğitimi sonlandırdığını ifade etti. Serter, ilköğretimin 4+4 olarak kesintili eğitime dönüştürülmesi ve ilköğretimin ikinci kademesinden başlayarak seçimlik dersler aracılığıyla meslek eğitiminin altyapısının oluşturulmasının bilimsel görüşlere aykırı olduğunu vurguladı. Serter, öneriyle ilköğretime başlama yaşının 60 aya indirgenmiş olmasının sonucu olarak ilköğretim ikinci kademenin 9 yaşında başlayacağını ifade etti. Bu düzenleme ile 913 yaş grubu öğrencilerin soyut düşünme evresine geçemedikleri bir dönemde tercih yapmaya yönlendirileceğini kaydeden Serter, söz konusu uygulamanın bilimsel gerçeklerle çeliştiğini ifade etti. Düşle Gerçek Arasında... Bazen çocukluk bazen de gençlik yıllarım gelir aklıma... Bir taşra kasabasında tren saatlerini düşünürüm. Haydarpaşa Garı’nı, Basmane ve Alsancak Garı’nı... İzmir’de Konak saat kulesinin kadranında akreple yelkovanın devinimlerine, günlerin nasıl gelip geçtiğine baktığım olmuştur çoğu zaman... Afyon Garı’nda sabahladığım... Bazen şafağın yolunu açan gecenin içinde, Şırnak’tan Yüksekova’ya uzanır oradaki çocukları düşünürüm. Yoksulluğu... İşsizliği... Hüznü... Acıyı... Yıllar önce terk edilen köyleri... Yakılan ormanları... Faili meçhul cinayetleri... Tüm okullarda harem selamlık isteyenleri... ??? Gözlerimi yumduğumda Ege kıyılarından Akdeniz’e doğru uzanırken dağ çiçeklerinin kokusunu doldururum içime. Acıları ve sevinçleri düşünürüm... Kendime sorarım dalgalara bakarken: “Umutla umutsuzluk nedir?” Çocukluk ve gençlik günlerimin o saatleri, akreple yelkovanın kadrandaki gizemli bakışı, sessizliğin sesi olur Amik Ovası’nda, Toroslar’ın eteklerinde, Taşucu’nda... Mayınlı topraklarda ölen çocuklar içimi acıtır. Gözyaşlarımı tutamam... Zamanı yakalamam, çok gerilerde kaldı artık. O tren garları, gri metal kocaman saatler ve akreple yelkovanın birbiriyle hesaplaşması. ??? Yıldızların altında yürürken ölümsüzlüğe sırtını dönen kış sabahları, ilkyazın sürgün verdiği mevsimler gibi. Üniversite harcını yatıramayan gencin gözlerindeki hüzün, umutların bittiği, anıların yıkıldığı bir ormanda, karanlık geç vakitlerde kalmış saatleri gösterir. Diyarbakır’da lise mezunu gençlerin tablacılık yaptığı, Şanlıurfa’da kaçak yabancı sigara, viski sattığı bir dünyada, o eski saatlerin hiç mi hiç yeri yok artık benim için. Hakkâri çevresinde yaşayan insanımız hastalandığında sınırdan İran’a geçiyor tedavi olmak için... kilde öğrencilerin yetenek gelişim ve tercihlerine göre seçimlik dersler oluşturulacak. Buna göre, mesleki ortaöğretim kapsamında sayılan imam hatip liselerine yönelik seçmeli din eğitimi, Kuran dersleri gibi imam hatip ders müfredatı ilköğretim ikinci kademede seçmeli hale gelecek. Zorunlu eğitime başlama yaşının 60 aya (5 yaşına) indirilmesiyle birlikte öğrencilerin ilköğretim ikinci kademeye başladığı 9 yaşından itibaren seçmeli dersler aracılı ğıyla din dersi almaları, böylece bütün ilköğretim ikinci kademe okullarının “imam hatip orta kısımlarına” dönüşmeleri sağlanacak. İlköğretim ikinci kademede din eğitimi ağırlıklı seçmeli dersleri okuyan öğrencilerin ortaöğretime geçişi de bu kapsamda düzenlenecek. Seçmeli derslerin içeriği, ders saatleri ve diğer düzenlemeler Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenecek. İmam hatip liselerinde okutulan meslek derslerinde kız öğrencilerin türban giymelerine izin verilmesi, ilköğretim ikinci kademe okullarında seçmeli dersler aracılığıyla okutulacak Kuran ve din derslerini seçecek öğrencilerin bu kapsamda türban giymelerine emsal oluşturacak. Bu durum türbanın fiilen ilköğretimde serbest bırakılmasına neden olacak. İmam hatip liselerinde kız öğrencilerin meslek derslerinin yanı sıra temel eğitime ilişkin diğer derslerde de türban giymeye devam etme eğilimi tüm ilköğretim okullarına yansıyacak. Öneride, ortaöğretimden yükseköğretime geçiş sisteminde okul başarı puanı hesaplamalarında başarılı adaylar ile başarısız adaylar arasındaki makas da daraltıldı. Ortaöğretim başarı puanının (OBP) 100500 olan hesaplama aralığı 250500’e çıkarıldı. Buna göre OBP’de başarılı adaylar ile başarısız adaylar arasındaki 48 puanlık fark 30’a indirildi. Başka bir deyişle ortaöğretimde başarısız olan bir adayın OBP’si 12 puandan 30 puana çıkarıldı. ÜNİVERSİTELER TASARIYA SES VERDİ ‘Değişimin asıl amacı gizleniyor’ ? Prof. Sağın, AKP’nin kesintili eğitim tasarısı üzerindeki tartışmaların ayrıntılara boğularak değişikliğin gerçek amacının gizlendiğini belirtti. Prof. Gözütek de AKP’nin uygulamalarını işgale benzetti. EMRE DÖKER İZMİR CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ’nun Meclis’teki grup toplantısında “sessiz kaldıkları” için eleştirdiği üniversiteler, 4+4+4 şeklinde belirtilen eğitim yasası değişikliğinin kabul edilemez olduğunu açıkladı. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Dilek Gözütek, AKP’nin uygulamalarını işgale benzeterek “Türkiye’yi işgalden nasıl çıkardıysak bu işgalden de 75 milyonla çıkarız” dedi. Ege Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği Başkanı (EGÖDER) Prof. Dr. Ferhan Sağın da, tasarının hızla geri çekilmesi gerektiğini belirtti. Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi de, yasa teklifine ilişkin TBMM’ye istenmediği halde görüşünü gönderdi. Değişikliğin sakıncalarını sıralayan fakülte yönetimi, sürecin yeniden ele alınmasını istedi. Değişiklikle yeni ulusal sıralama sınavı olasılığı oluşacağını vurgulayan fakülte yönetimi, çocukların çok küçük yaşlarda özel dersanelere olan talebini arttırma riski olduğunu da vurguladı. Sağın, tasarıyı onaylamayanların baskıya maruz kaldığını belirtti. Sağın, “Tartışmalar ayrıntılara boğularak, değişikliğin gerçek amacı gizlenmektedir. Eğitim bilimsel ilkeler çerçevesinde yapılmalıdır. Bu normlar içerisinde ‘dindar, kindan gençlik yetiştirme’, ‘intikam alma’, ‘dinselleştirilmeye hizmet’ ilkeleri yoktur. Eğitim inançsal temeller ve veriler üzerine oturtulamaz. Tasarı hızla geri çekilmelidir” dedi. BDP’li Altan Tan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında “Kemalist diktatörlük” sözünü savunarak ifadelerinin tutanaktan çıkarılamayacağını söyledi. (Fotoğraf: AA ABDURRAHMAN ANTAKYALI) Tan, genel kuruldaki sözlerini savundu, destek alamamaktan yakındı AKP hayal kırıklığına uğratmış ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda “Kemalist diktatörlük” sözleri nedeniyle Meclis Başkanvekili Mehmet Sağlam’ın uyarma cezası verdiği BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında önceki gün genel kurulda tartışmaya neden olan sözlerine sahip çıkarken “Kurtuluş Savaşı’nı yapan 1. TBMM’nin, 1 Nisan 1923’te tasfiye edildiğini” ileri sürdü. Bazı CHP ve MHP’lilerin “kuru cengaverliğe” soyunduğunu kaydeden Tan, bu kişilerle isterlerse Meclis dışında “yağlı güreş” bile yapabileceğini belirterek “Ama burası Kırkpınar değil” diyerek kendisine yapılan hakaretleri iade ettiğini kaydetti. Altan Tan, AKP grubunun kendisini hayal kırıklığına uğrattığını belirterek “AKP grubundan daha dik bir duruş sergilemesini beklerdim” dedi. BDP’li Tan, açıklamalarından sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tan, “İfadelerinin Meclis tutanaklarından çıkarılmasını istediniz mi?” sorusuna “Hayır, kesinlikle istemiyorum” yanıtını verdi. “Atatürk’ü diktatör olarak mı görüyorsunuz?” sorusuna “Bu tür polemiklere girmek istemiyorum” diyerek kaçamak yanıt veren Tan, eski RP milletvekilleri olan Şevki Yılmaz ve Hasan Mezarcı’nın “üslubunu kullanmayacağını” ifade etti. “Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nın size göre neresinde?” sorusuna “İçindedir” karşılığını veren Tan, “Kemalist diktatörlük diyerek Atatürk’e hakaret etmiş olmuyor musunuz?” sorusu üzerine de şunları söyledi: “Beni bu topa sokamazsınız. Benim Mustafa Kemal Atatürk’le, İsmet Paşa’yla, Celal Bayar’la, Adnan Menderes’le, şahsi bir alıp veremediğim yok.” AV RU PA PA R L A M E N T O S U T Ü R K İ Y E R A P O RU ‘Hrant Dink davası Türkiye için testtir’ Haber Merkezi Avrupa Parla Türk vatandaşlığı kavramında kapmentosu’nun Türkiye raporu, parla sayıcı olması” vurgulandı. Taslağa eklenen paragrafta, bazı mentonun Dışişleri Komisyonu’nda kabul edildi. Raporda Hrant Dink da vekilleri de etkileyen, uzun tutukluk vasında çıkan son mahkeme kararının ve CHP Genel Başkanı Kemal Kıendişe verici olduğu belirtilerek, lıçdaroğlu hakkında düzenlenen fez“Dink davası Türkiye’de hukukun lekeden endişe duyulduğu ifade edilüstünlüğü ve yargının bağımsızlığı di. AKP’ye TMY ve TCK’yi gözden geçirmesi çağrısı yapılan raporda, Eriçin test” denildi. AP Türkiye Raportörü Ria Oo genekon ve Balyoz davaları paragmenRuijten tarafından kaleme alınan rafında “sanıklar aleyhine tutarsız Türkiye rapor taslağı ve 461 değişik deliller kullanıldığı iddialarından duyulan endişe” dile lik önergesi, Dışişleri getirildi. Komisyonu’nda oyOran: Bulgular Rapordaki diğer landı. AP dışilişkiler maddeler de şöyle: komisyonunda Türkiye çok önemli Hukukun üstünlürapor taslağı 7’ye karCHP İstanbul Milletveğü ve adaletin ruhuna şı 54 oyla kabul edildi. kili Umut Oran, “Bu raaykırı eski devlet güDink davasında çıkan venik mahkemelerine son mahkeme kararın por ve özellikle Ergenedan endişe duyulduğu kon ve Balyoz soruştur benzer şekilde özel ilişkin bulguları güçlerle alınan mahkaydedilen rapor tasla malarına çok önemlidir. AKP’nin keme kararları hakğında, cinayetin detayözel yetkili mahkemelelarıyla soruşturulması rinde yaşanan hukuk ih kında düşünülmeli. ve sorumluların yargı lallerinin Türkiye için na Basın özgürlüğü soönüne çıkarılması is sıl bir utanç kaynağı ha runludur. Gazetecilerin tendi. Rapora eklenen line geldiğini göstermek tutuklanması endişe tedir. Dinle, servis et, vericidir. Tutuklu gadeğişiklik önergesiyle suçla ve tutukla mantızetecilerin tam sayısı “Hrant Dink davaişleyen yargı düzebilinmemektedir. Tam sıyla Türkiye’de hu ğıyla ni adil olamaz” dedi. sayıları ve açılan dakukun üstünlüğü ve vaların hukuki şekli yargı bağımsızlığının hakkında bilgi verilmelidir. Avrupa test edildiği” vurgulandı. Değişiklik önergelerinde ise sivil Parlamentosu temsilcileri gazetecianayasa çalışmalarına güçlü destek ve lerin duruşmalarını izleyecektir. rilerek, “Yeni anayasanın Türki Kürt sorununda ilerleme yoktur. Seye’deki her fert ve grubun haklarını çilmiş parlamenterler, 16 belediye tasdik etmesi, güçler ayrılığını gü başkanı, belediye konsey üyeleri davence altına alması, yargı bağım hil binlerce Kürt aktivist tutuklansızlığı ve tarafsızlığına teminat ge mıştır. Devletle din işlerinin ayrıtirmesi, ordu üzerinde tam sivil mı, siyasi çoğulculuk ve azınlıklara denetimi garanti altına alması ve adil muamele arttırılmalıdır. İNTİBAK YASA TASARISI KABUL EDİLDİ TRABZON’DA GÖRÜLEN HRANT DİNK DAVASI Emekli maaşlarına 10320 TL zam yolda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yaklaşık 2 milyon emekli ile malullük ve ölüm aylığı alanları da kapsayan ve 2000 yılı öncesi emeklilerin maaşlarındaki farklılıkları da gidermeyi amaçlayan İntibak Yasa Tasarısı, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. TBMM Genel Kurulu’ndaki, İntibak Yasa Tasarısı üzerinde görüşmelerde söz alan MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan AKP’nin 28 Şubat mağduru olmadığını söyleyerek, “28 Şubat’ı tezgâhlayan Amerikalıların işbirlikçisisiniz. 2004 yılında Makedonya’da AKP milletvekilleriyle Çevik Bir’i bir arada gördüm. ‘Hayırdır’ dedim. ‘Buradaki Türk partisine destek vermek için geldik’ dediler. ‘Siz geldiniz de o zaman Çevik Bir’in ne işi var?’ dedim. ‘Kendisi de Balkan kökenli desteğini alıyoruz’ dediler” diye konuştu. Muhalefetin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yeni bir tasarıyla emeklilere yüzde 70 zam yapacakları açıklamasını gündeme getirmeleri üzerine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik “Medyaya yanlış düşmüş olabilir. 2000 öncesi emeklilerin sayısı 2 milyon 743 bindir. Bunun yüzde 73’ünü kapsama alıyor; Büyük ihtimalle medya, bu alıntıyı yaparken 2000 öncesi emeklilerin yüzde 70’i derken, ‘yüzde 70 zam’ şeklinde alıntı olabilir” dedi. Görüşmeler sonucunda genel kurulda kabul edilen yasa 2013 yılı Ocak ayında yürürlüğe girecek.Yasa, yaklaşık 2 milyon kişiyi kapsıyor. Yasa ile bunların aylıklarında 10 ile 320 lira arasında artış olacak. 2000 yılı öncesi sigortalı iken bu tarihten sonra ölenlerin yakınları da intibak düzenlemesinden yararlanacak. ‘İstihbaratı ciddiye alıp önlem almadılar’ TRABZON (AA) Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin, dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz’ün de aralarında bulunduğu 8 sanığın yargılandığı Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki davanın gerekçeli kararında, “Albay Öz ve diğer 5 jandarma görevlisinin Dink’in öldürüleceğini en az 6 ay önce ayrıntılı olarak öğrenmelerine rağmen, bu istihbaratı ciddiye almayıp hiçbir çalışma yapmayarak görevlerini ihmal ettikleri” belirtildi. Gerekçeli kararda, sanıklardan Astsubay Başçavuş Okan Şimşek ve Uzman Çavuş Veysel Şahin’in Coşkun İğci’den, Yasin Hayal’in, Hrant Dink’i öldüreceğine dair planlar yaptığını öğrenerek Yüzbaşı Metin Yıldız’a bildirdikleri, Yıldız’ın da aynı bilgiyi Albay Öz’e aktardığı belirtilen kararda, konunun aktarıldığı Jandarma Unsur Komutanı Astsubay Başçavuş Hüseyin Yılmaz’ın ise kendisine iletilen bu bilgi hakkında istihbarat elemanı Uzman Çavuş Hacı Ömer Ünalır’a not aldırdığı vurgulandı. Kararda, “Sanıklar elde ettikleri istihbarat bilgilerinin gereklerini yerine getirmedi. Saldırı konusunda ayrıntılı bilgi almalarına rağmen bu bilgiyi yetkili makamlara bildirmedi. Cinayeti planlayan Hayal, daha önce bombalama eylemine de karıştı, sanıklarca elde edilen istihbarat bilgisi ciddiye alınarak üzerinde durulması gerekirken ciddiye alınmadı ve hiçbir çalışma yapılmayarak ağır suretle görev ihmal edildi” denildi. Gerekçeli kararda Öz ile Yıldız’a 6 ay, Yılmaz, Şimşek ve Ünalır ile Şahin’in 4’er ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verildiği kaydedildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle