Katalog

2 MART 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Başbakan ile TÜSİAD arasında 4+4+4’le başlayan ve 28 Şubat açıklamalarıyla süren tartışma yeni bir boyuta taşındı Gerilim tırmanıyor nu eleştiririz. Kesintisiz eğitim, ANKARA (Cumhuriyet topluma büyük zarar verdi, Bürosu) Başbakan ReGetirmek çocuklara çok ağır zacep Tayyip Erdoğan, istedikleri eğitim rarlar verdi ama büTÜSİAD’ın 4+4+4 sistemini eleştiren tün bunlarla birlikte, eğitim sistemiyle ilgili en çok da ekonomieleştirilerine bir kez TÜSİAD’ı eleştiri yağmuruna ye zarar verdi. İşadaha sert yanıt verdi. tutan Başbakan Erdoğan, dün damlarını temsil Kesintisiz eğitimin de patronların hükümeti eden bir örgüt, eğitopluma büyük zaolmadıklarını söyleyerek tim sistemine kendi rarlar verdiğini ileri ideolojisini dayatarak, süren Erdoğan, “Biz, kesintisiz eğitimin büyük adeta kendi ayağına kurseçkinlerin, elitlerin, zarar verdiğini şun sıktı. 28 Şubat sonrapatronların hükümeti savundu. sında uygulanan karardeğiliz. İşçisiyle, patrolar nenuyla, yoksuluyla, zengiFotoğraf:Necati Savaş ticesinde, niyle 75 milyonun hükümetibu ülkenin mesyiz” dedi. Erdoğan, Türk Lirası Simge Tanıtım lek liseleri adeta Programı’nda, yaptığı konuşmada paranın yok olma noktapılan yadeğerini ve itibarını korumanın yalnızca hü sına geldi, içleri esi amacıyla ya aya kanm le lir be n ni simgesi kümetin görevi olmadığını belirtti. Erdo boşaltıldı. Zararı n yarışm Türk Lirası’nın arı açıklandı. Eylülde açıla y çl e kalırken Tüla nu al ğan, “Sırf siyasi hırsları nedeniyle kriz kim gördü? Saso fin ın si ne ta rışman di z ye ke n er i ancak M tasarımda duasına çıkanlar oldu bu ülkede. Bazı nayici gördü, ekotılan 8 bin 362 cının tasarımı birinci seçild ğişiklik yapım r de partilerimizde öyle bir anlayış var ki ül nomi gördü, millet Lale isimli katıl i logonun üzerinde küçük bi le getirildi ve ha tim li ne im yö eğ sı rı kenin imajını zedelemeyi, ekonomisini gördü. Geçmişte ka ka Ban r, yu nı düz olan çizgile ktı. Merkez Bankası Başka karalamayı, ülkenin güvenini sarsmayı yaptıkları bu hatı. Tasarımda lt çı “A ya a ta nr or so si mge rildikten tayı, bugün aynı muhalefet sanıyorlar” dedi. TL’nin yeni si isayarlara indi retiyle görüntülg bi n ni ge m si su Erdem Başçı, Bazı sivil toplum örgütlerinin de kendi şekilde tekrarlaanda basılmak mgetuşlarına aynı bakan Erdoğan da yeni si ” “T ve r” G alanlarını bir kenara bırakarak “ideolojik mak istiyorlar. Bii bir aş nl B i. ve ed gü i yl es sö lenebileceğini imgenin bir çıpaya benzem ın sürekli dekaygılarla” hareket ettiklerini söyleyen Er zim, eğitimle ilgili “S mız nin şifrelerini yukarı yönelen kıvrım para re telafi çabalarımızın doğan, şöyle devam etti. , Uzmanlara gö nu . ğu dı la du liman ol n” diye açık be or a iy m ed “Geçmişte hazırlanan bir kısım ra önünü kesmek adıra D et i ar iş rim eni para bi r kazancını m ğe Er r. Li va rk ı Tü ac porlar, antidemokratik yöntemlerle uy na, aynı kör ideoloyada a ihtiy mgenin zaman ge, sosyal med cu ortaya çısi m si n ke çe at gulamaya geçtiyse ve bu ülkeye çok jiyle zihinleri bulankk nu zerliği ile de di o ve sterlinin yasak ilişki so ı. vr nd ağır faturalar ödettiyse, biz de çıkar, bu dırıyorlar.” A la si m ru ge m yo si de sı in ra 10 Yaşındaki çocuk çırak olmasın Ekonomi Servisi TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, TÜSİAD’ın eğitim reformu ile ilgili görüşlerine “TÜSİAD işine baksın” diyen Başbakan Erdoğan’a “Tepkisine şaşırdım. Herhalde TÜSİAD’a vurmanın dayanılmaz bir cazibesi var” diye karşılık verdi. SkyTürk360’ta yayımlanan “Ekonomi Manşeti” programının konuğu olan Boyner’in programda dile getirdiği görüşler özetle şöyle: ? Hükümetin programında olmayan bir kanun teklifi var. Bir sabah kalktık, böyle bir değişiklik Meclis’e sevk ediliyor. O noktada görüş belirtmek zorunda olduğumuzu düşündük. Biz burada esasen 3 konu üzerinde durduk: ? Bunlardan ilki kesintisiz 12 yıl eğitim, çok önemli. Burada bir takvim belirleyelim. İkincisi 4+4+4 dediğiniz zaman, ilk 4’ten sonra açıköğretime geçersek, Türkiye’de zaten okullaşma oranlarında sıkıntı var. 8 yıllık eğitime geçmemize rağmen hâlâ okuma oranında 6 yıldayız. ? İkincisi kızların okullaşma oranında kaygımız oldu. ? Üçüncüsü de mesleki eğitim ile ilgili, 10 yaşında yönlendirmenin erken olacağı konusunda kaygımız var. Bunu da hâlâ sürdürüyoruz. ? Temel eğitim, meslek eğitimi dediğimiz zaman sadece karşıt olmakyandaş olmak boyutu ile tartışırsak bir noktaya gidemiyoruz. Dinlemeyi kesiyoruz orada. ? Diğer çıkış da 28 Şubat günü yapılıyor ve 28 Şubat’a bağlanıyor. TÜSİAD’ın buralarda kesinlikle katılımı, katkısı olmadığı gibi hiçbir Genelkurmay başkanı ile TÜSİAD Yönetim Kurulu’nun görüşmesi olamaz. Kürt Sorunu: Medya Ölümleri mi Bekliyor? Türkiye’nin aşil topuğu, en yakıcı sorunu Kürt meselesinin, medyanın gündemine girmesi için ne yazık ki silahların, bombaların patlaması, ölüm haberlerinin gelmesi gerekiyor. Çatışma, ölüm yoksa, verilecek haber de yok. Gözyaşı, cenaze, ağıt varsa, Kürt sorunu hemen haber olup gündemlere giriyor, hemen birinci sayfalara taşınıyor, bilgisi olmadan fikri olan kalem erbabına, kerameti kendinden menkul köşe yazarlarına, “nöbetçi stratejistlere” malzeme oluyor. Ancak o zaman, TV haber programlarında, saatleri bulan oturumlarda Kürt sorunu tartışılıyor… Ama kan yoksa, ölümler yoksa, bunlar medyanın gündemine giremiyor, Türkiye’de Kürt sorunu yokmuş gibi davranılıyor... ??? “Zemheri de uzadıkça uzadı/ Seni baharmışsın gibi düşünüyorum/Seni Diyarbekir gibi düşünüyorum” diyordu Ahmed Arif şiirinde. Bu yıl da öyle oldu. Zemheri uzadıkça uzadı. Kışın sonu bahar… Ama insana “Eyvah!” dedirten bir bahar var sanki önümüzde. Kış şartları, zorunlu bir ateşkesi getirdi. Van depremini, Uludere katliamını içeren bu zorlu kışta, kırsalda, doğa ile mücadele her şeyin önüne geçti ama kar kalktığında, baharla beraber hava açtığında neler olacak? Korkulan şu ki çatışmalar baharla birlikte hızla artacak ve doğanın dayattığı suskunluğun yerini yeniden jet, bomba, mermi sesleri alacak. Dilerim, olmaz… Oysa bu kış, bu doğanın dayattığı zorunlu ateşkes, diyaloğa, barışın diline, müzakereye fırsat oluşturabilirdi. Olmadı. AKP iktidarının 2 yıldır sürdürdüğü KCK operasyonlarının ardı arkası kesilmedi. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, KCK çerçevesinde Kürt siyasetinden 6 bin 300’ün üstünde tutuklu ve gözaltı olduğunu ifade ederek içeridekilerin profilleri ile ilgili şu bilgileri veriyordu 17 Şubat’ta; “6 milletvekili; 94 gazeteci ve 30 gazete dağıtımcısı; 36 avukat; 31 belediye başkanı; 7 belediye başkan yardımcısı; 5 belediye başkanvekili; 183 parti yöneticisi; 28 parti meclisi üyesi; 6 MYK üyesi; 2 eşgenel başkan yardımcısı; 400’e yakın öğrenci... Öte yandan, 140 sendikacı gözaltına alındı; 49’u halen savcılıkta ifadelerini veriyor. Gözaltına alınan ve tutuklananların bir bölümü ise parti üyeleri, sempatizanlar ya da bizimle hiçbir örgütsel bağı olmayan vatandaşlar...” Medya farkında mı bilmem ama KCK operasyonları ile politik kıyım sürerken birçok yerde açlık grevleri yapılıyor. Siyaset akademisinde ders verdikleri için gözaltına alınan ve sonra tutuklanan Büşra Ersanlı, Ragıp Zarakolu ve oğlu Deniz’in mahpusluğu, dün, 4’üncü ayını doldurdu. Ragıp, 17 Şubat’ta Zeynep Oral ile görüşmesinde, “Kimi zaman, kimi dönemlerde dışarıda olmak daha zordur...” derken kimi hislere öyle tercüman oluyordu ki… ??? Kürt sorununun medya için haber değeri taşıması için kan, barut, gözyaşı gerek, ölümler gerek… Cenazeler, ağıtlar gerek. Ama şöyle bir şeyde, haber değeri bulamıyor medya, mesela… “Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği (GABB) Başkanı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, TBMM Anayasa Uzlaşma Alt Komisyonu’na yeni anayasa ile ilgili sunum yaptı. Baydemir, dil, kimlik ve statü konusunda anayasada düzenleme yapılması gerektiğini bildirdi...” Gazete, TV yazıişleri, bakar bu bültene ve burun kıvırır, “Bunun nesi haber?” der, atar çöpe... Çöpteki bülten şöyle devam etmektedir: “Bağlar Belediye Başkanı Yüksel Baran ve Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökhan ile birlikte TBMM’ye giden Baydemir, Meclis Uzlaşma Alt Komisyonu’na GABB’ın anayasa önerisi konusunda sunum yaptı. 45 dakika planlanmasına karşın 1.5 saat süren görüşmede Baydemir, Kürt halkının dil ve kimlik taleplerine cevap verilmesi gerektiğini belirterek, dili anadilde eğitim hakkını vererek, kimliği de bölgesel yönetim sistemine geçerek çözebiliriz...” Kürt sorununa çözüm meselesini ancak kan, gözyaşı ve ölümlerden sonra gündemine taşıyan medya mutfağı için “çözüm içeren” bu sözler şu an bir anlam taşımıyor, sayfalarda, ekranlarda yer bulamıyor(*). ??? Oysa, Kürt siyaseti adına bir çözüm önerisi götürmüş Baydemir Ankara’ya… Önerilerinin ne olduğunun sorulması üzerine şunları söylemiş: “GABB olarak önerdiğimiz, ademi merkeziyetçiliğe, yerinden yönetime davettir. Yerinden yönetimin temel perspektifi kimi karar mekanizmalarının yerelde oluşturulmasıdır. Şüphesiz ki yerindenlik, merkezi tümden ortadan kaldırmaz. Daha açık bir ifadeyle Türkiye’de resmi dil bütün Türkiyeliler için Türkçe olmaya devam edecektir. TBMM, Türkiye halklarının ortak iradesi ve ortak platformu, ortak Meclis’i olmaya elbette ki devam edecektir. Bugün Ankara’da mevcut bulunan kimi merkezi kamu organları yine olmaya devam edecektir. Ama bununla birlikte Türkiye’nin yerinden yönetilebilmesi, çağdaş dünyayı yakalayabilmesi için ve altını açıkça çizmek istiyorum, akan kardeş kanını nihayete erdirebilmek için bölgesel yönetimi elzem görüyoruz.” Bölgesel yönetimi sadece Kürt yurttaşların yaşadığı bölgeler için değil Ege, Marmara gibi bütün bölgeler için önerdiklerini belirten Baydemir, “Bir yeni idare, siyasi yönetim modelini öneriyoruz” diyor. Yani “Demokratik Özerklik”ten anladıklarını anlatıyor Meclis’e… Tabii, anladılarsa… Ama keşke anlamak için çaba gösterseler. Kar kalkmadan, bahar gelmeden, konuşulabilse, tartışılabilse, barış içinde bunlar… Oluruyla, olmazıyla… (*) Medya takip kayıtlarına göre söz konusu haber, 27 Şubat tarihli yüksek tirajlı gazetelerden sadece Sabah, Zaman ve Habertürk’te, iç sayfalarda özet biçimde kullanılırken, hiçbir TV haber bülteninde yer almadı. esi g m i s i n e y n i n ’ L İşte T ru kan gayri meş çocuğu şekl Türkiye’deki vergiler kârımızı düşürüyor değerlendirmeyi yaptı: “Politikamız gereği genelde iş arBARSELONA Vodafone Group kadaşlarımla ilgili yorum ve açıklaÜst Yöneticisi (CEO) Vittorio Colao, malarda bulunmam. Ama Serpil için “Türkiye’deki vergiler, diğer ül bir istisna yapabilirim. Çünkü Serkelere göre kıyaslandığında kârı pil çok fantastik bir iş çıkardı ve şirmızın daha düşük gelmesine neden keti güçlendirdi. Güçlü bir operasyon oluyor” dedi. ve takım yarattı. Planımız böyle deDün Barselona’da sona eren Mobil vam etmek. Serpil’in rolü biraz daDünya Kongresi’nde gazetecilerin so ha genişleyebilir.” rularını yanıtlayan Coalo, şu ana kadar Avrupa’daki müşterilerin yüzde Türkiye’deki potansiyellerinden çok 37’sinin ses ve datayı ve SMS’yi bir memnun olduklarıaraya getiren nı ifade ederek trapaketleri kul? Vodafone Group CEO’su Vittorio fiği yöneten iyi bir landığını bu patakımlarının bulunketler sayesinColao şu ana kadar Türkiye’deki duğuna işaret etti. de hâlâ SMS tapotansiyellerinden çok memnun Coalo, “Ülkerafının büyüdüolduklarını ancak Türkiye’deki nizde başarılıyız. ğünü belirten Ama Türkiye’de Coalo, roavergilerin grubun kârını olumsuz yüzde 15 Faiz ming’de de etkilediğini söyledi. Amortisman ve Vodafone’nin Vergi Öncesi Kâr ‘passport’ uy(EBITA) marjımız var. Avrupa’da gulaması sayesinde konuşma fiyatını inbu oran ortalamada yüzde 34. Tür dirdiklerini dile getirdi. Rekabeti sevkiye Avrupa’nın ortalaması kadar diklerini ve rekabetçi olmak istediklebir operasyon yaratıyor. Ancak Tür rini, teknolojide her şeyin müşteri takiye’deki vergi sistemi bunun yüzde rafından belirlendiğini kaydeden Coa60’ını götürüyor” dedi. lo, “iPhone’u iPhone yapan da müşCoalo, Vodafone Türkiye’nin Üst teri, Android’i, Blackberry’yi seçen Yöneticisi Serpil Timuray’ın başka bir de. O yüzden müşteri ne isterse onu ülkeye atanmasıyla ilgili olarak da şu yaparız” diye konuştu. ŞEHRİBAN KIRAÇ Vittorio Colao 1 litre benzinin yüzde 60’ı devlete Ekonomi Servisi Türkiye, 2011’de benzindeki dolaylı vergide (KDV ve ÖTV) Avrupa Birliği ülkeleri arasında ilk sırada, motorinde İngiltere ve İsveç’ten sonra üçüncü sırada yer aldı. Petrol Sanayicileri Derneği (PETDER) raporundan derlenen bilgilere göre, geçen yıl benzinde bir litrelik pompa fiyatının ortalama 2.53 lirasını (pompa fiyatının yüzde 60.4’ünü) dolaylı vergiler oluşturdu. Bu tutar motorinde 1.86 lira (pompa fiyatının yüzde 51.1) ve otogazda 1.07 lira (pompa fiyatının yüzde 46.1’i) olarak hesaplandı. Böylece tüketim verileri üzerinden yapılan hesaplamalara göre petrol sektöründen sağlanan vergiler 2011’de bir önceki yıla göre yüzde 10.2 artarak 45.9 milyar lira düzeyine ulaştı. 2005 yılından bugüne kadar olan dönemde ise petrol sektöründen sağlanan dolaylı vergi geliri 234 milyar liraya ulaştı. VODAFONE TÜRKİYE’YE 7 ÖDÜL Vodafone Türkiye, iş dünyasının küresel ölçekteki en itibarlı ödüllerinden biri olan Stevie Ödülleri 2012’de ödülleri topladı. Vodafone Türkiye, yılın en iyi satış departmanı kategorisinde Altın; müşteri hizmetlerinde en iyi teknoloji kullanımı, yılın satış dönüşümü ve yılın ulusal satış takımı kategorilerinde Gümüş; IVR ve Web çözümleri, yılın müşteri hizmetleri ve müşteri hizmetlerinde inovasyon kategorilerinde bronz ödül alarak toplam 7 ödülün sahibi oldu. Oyak, çimentoya 350 milyon TL yatırım yapacak ? Oyak Çimento Grubu, 2012’de net kârını yüzde 15 arttırarak 283 milyon liraya ulaştırmayı planlarken 2012 ve 2013 yıllarında 350 milyon lira yatırım yapacağını duyurdu. Ekonomi Servisi Bünyesinde beş çimento, bir beton, bir entegre kâğıt ve torba üretim tesisi ile dış ticaret şirketini barındıran Oyak Çimento Grubu 2011’de 1.6 milyon TL net satış geliri, 263 milyon TL net kâr elde etti. Oyak Otomotiv ve Çimento Grubu şirketleri Yönetim Kurulu Başkanı Celal Çağlar, düzenlediği toplantıda “Çimento sektöründe 2012’de yüzde 5 civarı iç pazar büyümesi tahmin ediliyor. Oyak Çimento Grubu olarak 2012’de, halka açık şirketlerin konsolide net satışlarını yüzde 8 arttırarak 1.2 milyar liraya, esas faaliyet kârını yüzde 12 artışla 292 milyon liraya çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. Çağlar, 2012’de net kârı yüzde 15 arttırarak 283 milyon liraya ulaştırmayı planladıklarını belirterek, 2012 ve 2013 yıllarında 350 milyon lira yatırım yapacaklarını, Adana Çimento’da da bir kapasite artışı yatırımı olabileceğini ifade etti. Çağlar, yurtdışında satın almalarda çeşitli fırsatlar olduğunu cazip yatırımlara baktıklarını ve bu fırsatları değerlendirebileceklerini sözlerine ekledi. TURKCELL’E EN İYİ ÜRÜN ÖDÜLÜ Barselona’da düzenlenen GSMA Mobil Dünya Kongresi’nde Turkcell, TıklaKonuş ile En İyi Ürün ödülünü aldı. Mobil iletişim dünyasının liderlerini belirleyen 2012 Global Mobil Ödülleri sahiplerini buldu. Turkcell’lilerin Facebook’ta birbirlerinin numarasını görmeye ya da numara çevirmeye gerek kalmadan tek tıklamayla sesli arama yapabilmelerini sağlayan TıklaKonuş servisi, En İyi Ürün dalında beş rakibini geride bırakarak birinci sıraya yerleşti. Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv “Turkcell, dünya çapında ilklere ve ‘en iyi’lere imza atacak nitelikte olduğunu bu ödülle bir kez daha kanıtladı” dedi. AĞAOĞLU VE VESTAS KAPASİTE ARTTIRACAK Ağaoğlu ve Vestas şirketleri, 33 MW Kurulu gücündeki Mersin Rüzgâr Santralı (RES) ve 93 MW kapasiteli Bandırma Şah RES’te toplam 21 MW’lık kapasite artışı için anlaşma imzaladı. Anlaşmayla Ağaoğlu Enerji Grubu’nun kurulu gücü 147 MW’a yükselirken halihazırda yıllık 504 milyon kWh olan elektrik üretim miktarı da 580 milyon kWh’e çıkacak. Yılda 132 milyon kWh enerji üreten ve 33 MW kapasiteli Mersin RES’te 9 MW’lık kapasite artışı ile öngörülen yıllık üretim miktarı 166 milyon kWh olacak. 93 MW’lık Bandırma Şah RES’te 12 MW’lık kurulu güç artışıyla 414 milyon kWh’e ulaşacak. AYKUT DEMİRAY, AKBANK YÖNETİMİNDE Akbank Yönetim Kurulu üyeliğine Aykut Demiray atandı. Akbank’tan yapılan açıklamada, Demiray’ın daha önce Türkiye İş Bankası’nda genel müdür vekilliği, farklı finans kuruluşlarında yönetim kurulu başkanlığı, yönetim kurulu üyeliği görevlerini yürüttüğü belirtildi. 2004’ten bu yana Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği üyesi olan Demiray, ayrıca Kültür Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyesi olarak da görevini sürdürüyor. C MY B C MY B