26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 MART 2012 CUMARTESİ 4 HABERLER Necmettin Erbakan’ın ‘cihat paraları’ çocukları arasında tartışmaya neden oldu; Zeynep Erbakan dava açtı Sorun Anayasa Değil TBMM’de yumruklar, silleler havada uçuşurken, ülkenin çeşitli yerlerinde sivil toplumlardan cemaate, çeşitli kuruluşlar yeni anayasa için heyecanlı toplantılar yapıyorlardı. Kimilerinde bu hummalı anayasa tutkusu öyle bir hal aldı ki, kendi heyecanlarını paylaşmayanları hayretle, biraz da ayıplayarak izliyorlar. Kimileri başta Kürt sorunu, her şeyin çözümünü anayasaya bağlıyor. Şaşıracak bir şey yok. 23 Aralık 1876 günü, hangi din, dil ve ırktan olursa olsun, Osmanlı aydınlarının hepsi Teşkilatı Esasiye (anayasa) ilan edildiğine göre tüm sorunların çözüldüğünü sandı. 136 yılda bir şey değişmedi, sanılıyor ki, yeni bir anayasa her şeyi çözecek. Oysa, bu anayasa takıntısı yanlıştır. Anayasa her sorunu çözen sihirli anahtar değildir. Başka bir deyişle, anayasa bir sebep değil, bir sonuçtur. Yani toplumların demokrasi kültürleri, uzlaşma alışkanlıklarını geliştiren iyi mükemmel anayasalar değildir, tam tersine o kültür ve o alışkanlıklardır, iyi anayasaları doğuranlar. Yoksa, mesela diyelim 1958 Fransız Anayasası’nı (başkancı sisteme de kapıyı açık bırakıyor) alıp Türkiye’de ayniyle uygulasak, Türkiye’de Fransa gibi demokrasi olur mu? Ne dersiniz? ??? Türkiye’nin 1958 Anayasası gibi bir anayasası olmadığı için Fransa’daki bir demokrasisi olmadığını söylemek yanlıştır. Ama Türkiye’nin demokrasisi Fransa gibi olmadığından, onunki gibi anayasal düzeni olmadığını söylemek yanlış değil. Üstelik o anayasayı alıp getirip bu topluma monte etseniz, kısa sürede oradaki uygulamadan çok başka sonuçlar vermeye başladığını göreceksiniz. Anayasalar demokrasi sorunlarını çözen belgeler değil, toplumun demokrasi sorunlarının çözüldüğünün belgeleridirler. O yüzden yeni anayasa tutkusunu kuşkuyla bile değil, sadece gülerek izliyorum. Ve diyorum ki: Bu siyasi topografya, demokratik özgürlükçü çoğulcu bir anayasa çıkaramaz! Bu durumda da, yeni bir anayasa çıksa ne olur, çıkmasa ne olur? Kanıtı mı? Çok uzağa gitmeye gerek yok! Askeri vesayetten, 12 Eylül rejimi anayasasından kurtulacağız sloganıyla sandık başına gidildi, 12 Eylül 2010’da. Ne oldu? 12 Eylül 2010’un sivil anayasası, 12 Eylül rejiminin askeri anayasasından daha özgürlükçü, daha sivil, daha kuvvetler ayrılığına uygun bir metin olabildi mi? 12 Eylül 2010’un değişikliğini öneren siyasal çoğunluk ile onu onaylayan çoğunluğun kafaları değişti mi ki, şimdi yargı bağımsızlığı açısından ileri adım atılsın? ??? Kısacası Türkiye’nin demokrasi konusunda da, Kürt sorununda da, karşı karşıya bulunduğu en büyük sorun anayasa değil, demokrasi ve uzlaşma kültürüdür. Yeni bir anayasa yapsanız, buraya demokratik özerklik, anadilde eğitim konusunda bazı maddeler ekleseniz, 66 maddedeki Türk sözcüğünü kaldırsanız, Kürt sorununun çözümünü sağlamış olabileceğinizi düşünüyor musunuz? Bir ilahi güç toplumun bütün kesimleri bir araya gelip, AKP’nin eline böyle bir anayasa tutuştursalar, siz Tayyip Bey’in bu sorunu birden hiçbir engelle karşılaşmadan çözebileceğine inanabilir misiniz? Eninde sonunda, büyük toplumsal bir uzlaşma ile çözülecektir bütün “sorunlarımız”, bu “bütün sorunlarımız”a anayasa sorunumuz da dahildir. Peki siz, parlamentodaki ve toplumdaki çoğunluğun Kürt sorunu dahil temel konularda böylesine geniş toplumsal mutabakata hazır olduğunu söyleyebilir misiniz? “Hayır” diyorsanız, demokratik anayasa mutabakatı nasıl oluşacak dersiniz? Görülüyor ki, bu yeni anayasa yapma tutkusu ve yeni bir anayasayla her sorunun çözüleceğini sanma saplantısı, arabayı atların önüne koşmakla eşdeğer bir saflıktır. Gizli servetin kavgası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bir yıl önce vefat eden eski başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın çocukları miras kavgasına düştü. Erbakan’ın büyük kızı Zeynep Erbakan, kardeşleri Elif Erbakan Altınöz ve Fatih Erbakan ile Elif Erbakan’ın eşi Mehmet Altınöz hakkında suç duyurusunda bulunarak, bu kişileri babasına ait malları kaçırmakla suçladı. Savcıya bu konuda ifade veren Zeynep Erbakan ayrıca mahkemeye başvurarak babasının mallarının tespitini istedi. Dava konusu mallar arasında boğaza sıfır 10 milyon TL değerinde bir yalı da bulunuyor. 27 Şubat 2011’de hayatını kaybeden Necmettin Erbakan’ın çocukları arasında yaşanan miras kavgasını ilk olarak Saadet Partisi (SP) yöneticisi Oğuzhan Asiltürk su yüzüne çıkardı. Konya Ticaret Odası’nda düzenlenen Erbakan’ı anma etkinliğine katılan Asiltürk, ErbaMal varlığıyla ilgili Oğuzhan Asiltürk, Recai Kutan, Ahmet Tekdal ve Fehim Adak’ın tanık olarak dinlenilmesini isteyen Erbakan, şunlaardeşlere suçlama rı anlattı: “İstanbul Kanlıca Mahallesi’nde bulunan 117 ada 3 Kardeşleri Elif Erbakan ve Fatih parsele kayıtlı bahçeli kâgir yalı, Erbakan’ın babasının mirasını kenÖztay Tekstil AŞ adına kayıtlıydı. disinden kaçırdığını düşünen Zeynep Şirket hisselerinin tümü gerçekte Erbakan, önce Ankara 12. Sulh Cebabama aitti. Ancak mutemet kiza Mahkemesi’ne başvurarak, başi olarak Mehmet Altınöz, Beşir basının mal varlığının tespitini isteDarçın, Adnan Simit, Ali Vural ve di. Davanın görüldüğü mahkeme Osman Akgün adına şirket kuruson duruşmada gizlilik kararı aldı. larak, hisseler bu kişiler adına Zeynep Erbakan ikinci hamlesini kaydedilmişti. İsmi geçen kişiler ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılışirketin mal varlığının kendileriğı’na suç duyurusunda bulunarak ne ait olmadığını, Erbakan’a ait olyaptı. Zeynep Erbakan, kardeşleri duğunu bilmekteydiler. Bu konuElif Erbakan Altınöz ve Fatih Erda Mehmet Rauf Çataklı, Mehmet Emin Özay, Beşir Darçın ve Osman Akgün’ün tanık MİLLİ GÖRÜŞ’ÜN HAZİNE’DEN KAÇIRILAN VARLIKLARI KİŞİSEL SERVETE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ olarak dinlenmesini istiyorum. Belirtilen yalı, 2010 yılı ortalarında şirket tarafından satış gösterilmek suretiyle Mehmet Altınöz adına tapuda devredilmiştir. Bu devir işlemi babamın bilgisi dahilinde yapılmış olabilir ancak bağış ERDEM GÜL olarak yapılmamıştır. Mutemet olarak kendisine emaANKARA Eski Başbakan Necneten tevdi edilmiştir. Şüpmettin Erbakan’ın çocuklarını mahheli Mehmet Altınöz murisikemelik yapan kavganın altından Milmiz Erbakan’ın ölümünden li Görüş hareketinin tam 40 yıllık sonra, emanet edilen yalıyı serveti çıktı. Erbakan’ın ilk partisi olan mirasçılarına devretmesi geMilli Nizam Partisi (MNP) kapatıldırekirken devretmeyip sağında Hazine’ye para kaptırılması hiplenmek suretiyle güveni nedeniyle tüm para ve mal varlıklarıkötüye kullanmıştır. nı partili olmayan isimlere yaptırdığı, Ankara Yenimahalle Debunların içinde Avrupa ve Türkimetevler ilçesinde bulunan ye’deki yan kuruluşlardan gelen paMakro Market’in bulunduğu ralar da olduğu, başka isimler üzerinbinanın tamamı babam Erde de paralar bulunduğu öğrenildi. bakan’a ait olup resmiyette Babasının geçen yıl ölümünden bir şirket adına kayıtlıydı. Bu sonra eşinden ayrılan ve SP Kadın taşınmazın şüphelilerden Kolları Başkanlığı’na getirilen Zeynep Rabia Elif Erbakan, Fatih Erbakan, kardeşleri Fatih Erbakan, Erbakan ve Mehmet AltıElif Erbakan Altınöz ve eşi Mehmet nöz’ün mülkiyetine geçirilAltıınöz’ü yalıya ve paralara el koydiğini öğrendim. Taşınmaz, makla suçlaması, gözleri servetin boşirketin hisseleri doğrudan yutuna ve kaynağına çevirdi. Erbaisimleri yazılı kişilere devkan’la uzun yıllar yakın mesai yapan redilmek suretiyle diğer miancak ismini vermek istemeyen bir rasçılardan mal kaçırılmapartili, kardeşler arasındaki kavgaya sına çalışılmıştır. Nakit paneden olan servetin oluşumunu ve traSaddam Hüseyin rejimi tarafından 1988’de Mecid daha sonra idam edildi. Ancak Kürtlere ralar ile ilgili iddiaları bildifiğini şöyle anlattı. Halepçe’de kimyasal silahla katledilen 5 bin yönelik gerçekleştirdikleri katliamlar ve buna receğim. Kürt, Adana ve Diyarbakır’da düzenlenen destek veren ülkeler hiç soruşturulmadı” MNP kapatılınca: 1972 yılında Giresun’da faaliyette buetkinliklerle anıldı. Diyarbakır’da 43 sivil toplum dedi. Halepçe katliamı İstanbul’da da Hoca’nın ilk partisi olan Milli Nizam lunan Milda Kâğıt AŞ yine kuruluşu ve yurttaşlar Halepçe katliamında protesto edildi. Beyazıt’ta toplanan öğrenci Partisi kapatıldı. O kapatmayla partibabama ait olmasına rağölenleri andı. Diyarbakır Barosu Başkanı örgütleri ve çeşitli siyasi partiler yaptıkları nin paraları Hazine’ye kaptırıldı. Hatmen şüpheliler adına şirket Mehmet Emin Aktar, tarihe kara bir leke olarak açıklamada Halepçe’de insanlığa karşı tarihin ta Hoca’nın ve bazı parti yöneticilekurularak mal varlığı edingeçen Halepçe katliamını kınadıklarını söyledi. en büyük katliamlarından birinin yaşandığını rinin kişisel paraları da kapatmayla Hamişti. Babamın ölmesinden Ortak açıklamayı okuyan İHD Diyarbakır Şube belirttiler. Açıklamada, “Bugün kürt halkı zine’ye gitti. Bunun üzerine Hoca sonra şirketin borca batık Sekreteri Raci Bilici ise “Bu katliamları Kazan Vadisi’nde, Uludere’de yeni para yönetme konusunda farklı bir olduğu ve mal varlığı bugerçekleştiren Saddam Hüseyin ve Ali Hasan el Halepçelerle katlediliyor”denildi. yönteme gitti. Artık partinin, kendilunmadığı söylenmesine rağsinin ve önde gelen yöneticilerin üzemen yaptığım araştırmada rinde ciddi bir mal varlığı ve para gös linmeyen tanınmayan isimler üzerine rikiminden gelen serveti bu isimlerle nal 7’nin hisseleri bizzat parti içinde şirketin taşınmaz mallarının yapıldı. Beşir Darçın, Adnan Simit, birlikte damadı Mehmet Altınöz üze satışa sunuldu. terilmedi. bulunduğu ve borca batık Hoca’nın bildiği isimler üze Ali Vural ve Osman Akgün, Erba rine de yaptı. Damat Altınöz, Fatih Erolmadığını tespit ettim. Darçın yine sahnede Konya’da bulunan Konya rinde: 12 Eylül’de MSP, daha son kan’ın para ve mal varlıklarını üzeri bakan’la birlikte hareket edince eşinZeynep Erbakan’ın suç duyurusunUn Sanayi Şirketi babama ra RP ve FP kapatıldı ama bu para tra ne yaptırdığı, görevleri yalnızca para den boşanan Zeynep Erbakan da koait olmasına rağmen şirket fiği hiç değişmedi. Paranın trafiğini işi olan isimlerdi. Yalnız bunlarla sı nuyu mahkemeye taşıdı. Oğuzhan da adı geçen Beşir Darçın ve Adnan ortakları şirketi başkasına doğrudan hep Erbakan yönetti. RP ka nırlı değildir. Ama bunların dışında Asiltürk de Erbakan’ın kişisel para ve Simit, 80 ve 90’lı yıllarda yolsuzluk mal varlığının yanı sıra davanın 40 yıl iddiaları ile gündeme geldi. Suudi satarak mal varlığını devpatılınca kayıp trilyon olayının ya isimler üzerinde de para vardır. Damat Altınöz: Bu servet, yıl lık servetinin de kardeşler ve damat ta Arabistan’ın hac kontenjanını Diyanet retmişlerdir. Devredilen şanması da bu para yönetimi nedemalvarlığı ve bundan alınan niyledir. FP’de de seçim döneminde lar içinde doğrudan Hoca’ya bağlı faa rafından kaçırılmasını önlemek için İşleri Başkanlığı yerine verdiği ve paranın Erbakan’ın miHazine’den büyük yardımlar alınma liyet gösteren Avrupa Milli Görüş teş Zeynep Erbakan’la birlikte hareket edi adresi Refah Partisi bürosunda görünen Van Der Zee isimli şirketin 5 bin rasçılarına verilmesi geresına karşın hiçbir şekilde parti üzerinde kilatından, Türkiye içindeki yan ku yor. hacı taşıyarak büyük miktarlarda paruluşlardan gelen paralarla oluştu. Kanal 7’yi de Hoca kurdu: kirken kendileri sahiplenmal varlığı oluşturulmadı, parti binamek suretiyle güveni kötüsı ve mobilyalar kiralandı. Bu sürede Erbakan Hoca, sadece kendi kişisel Kanal 7 de bizzat Hoca tarafından ku ra kazandığı ortaya çıkmıştı. Darçın ve Simit’in isimleri “kayıp ye kullanma suçunu işleedinilen paralar ve mal varlığı hep par serveti olmayan, kendi kişisel mal var ruldu. Hoca adına ilk yönetim kurulu mişlerdir.” tide görevi olmayan kamuoyunca bi lığının yanı sıra davanın 40 yıllık bi başkanı Recai Kutan’dır. Hatta Ka Bosna paraları” olayına da karışmıştı. kan’ın cihat paralarını “çocuklarının zimmetine geçirdiğini” söyledi. Necmettin Erbakan’ın çocukları arasında yaşanan miras kavgasını ilk olarak SP yöneticisi Oğuzhan Asiltürk su yüzüne çıkarmış, cihat paralarını “Erbakan’ın çocuklarının zimmetine geçirdiğini” söylemişti. Kardeşleri Elif Erbakan ve Fatih Erbakan’ın babasının mirasını kendisinden kaçırdığını düşünen Zeynep Erbakan da, babasının mal varlığının tesbiti için dava açtı ardından da kardeşlerini babasına ait mal varlığını kendisinden kaçırmakla suçladığı kardeşleri hakkında suç duyurusunda bulundu. bakan ile Elif Erbakan’ın eşi Mehmet Altınöz, Beşir Darçın, Adnan Simit, Ali Vural ve Osman Akgün’ün “miras kaçırdıklarını” savundu. Bu kişilerin babasına ait mal varlığını kendisinden gizlediğini belirten Erbakan, kardeşleri ve diğer şüpheliler hakkında “güveni kötüye kullanma ve hakkı olmayan yere tecavüz” gerekçesiyle dava açılmasını talep etti. Zeynep Erbakan, çarşamba günü de Ankara Adliyesi’ne gelerek soruşturmayı yürüten savcı Abdülkadir Güngören’e ifade verdi. İfadesinde İstanbul Kanlıca’da tarılan paraların da devlete herhangi bir şekilde vergisinin ödenmediğini iddia ederek, bu konudaki şikâyet hakkını saklı tuttu. siltürk ve Kutan’ı şahit gösterdi A K bir yalı, Ankara Yenimahalle’de bir bina ile Milda Kâğıt AŞ ve Konya Un Sanayi İşletmeleri’nin babasına ait olduğunu öne süren Erbakan, bu malların, şüpheliler tarafından tapuda satış göstermek, şirket kurmak ve borca batık denilerek, üzerlerine geçirildiğini ve babası Erbakan’ın mirasçılarından kaçırıldığını kaydetti. Erbakan, nakit paraların da babasına ait olduğunu ve bu paralardan da mirasçı olarak hakkı olduğunu söyledi. Şüphelilerin cezalandırılmasını isteyen Zeynep Erbakan, uzlaşmak istemediğini kaydetti. Erbakan, ayrıca şüphelilere ak ‘Dava’nın parası paylaşılamıyor Halepçe katliamı unutulmadı C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle