22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 MART 2012 CUMARTESİ kultur@cumhuriyet.com.tr 16 KÜLTÜR 12’DEN 12’YE DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SEMPOZYUMU RETROSPEKTİF SERGİSİ ‘Politik otorite utanmalı’ KYD BAŞKANI ŞEHMUS SEFER: ? Türkiye’de yazar, gazeteci ve yayıncılara yönelik baskılar uluslararası yayın örgütlerinin de katılımıyla masaya yatırıldı. AYŞEGÜL ÖZBEK İki farklı dünyanın buluşması Haber Merkezi Uğur Günyüz ve Süleyman Gündüz’ün “Retrospektif” adlı fotoğraf sergisi, Tünel’deki Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi’nde açıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da açılışına katıldığı sergi, iki fotoğrafçının 1980’li yıllardan itibaren oluşturdukları çalışmalardan 40 fotoğraflık bir seçki sunuyor. Sergide, Cumhuriyet gazetesinde uzun yıllar foto muhabiri olarak çalışan Uğur Günyüz’ün geçmişten günümüze sanatçı, politikacı portreleri ve eski İstanbul ile Beyoğlu’ndan siyah beyaz fotoğrafları sergileniyor. AKP’nin 22. dönem Sakarya Milletvekili Süleyman Gündüz, hayatı seyretmekle yetinmediğini, onu dönüştürmek için fotoğraf çektiğini söylüyor. Farklı coğrafyalarda yaşayan insanların serüvenlerindeki ortaklığı keşfe çıktığını dile getiren Gündüz, bu sergide, Sudan’dan Filistin’e, Gine Bissau’dan Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ne kadar gördüklerini paylaşıyor. Sergi, 7 Nisan 2012 tarihine kadar açık kalacak. Fotoğraflar: VEDAT ARIK ‘Gelecekte kötü anılacaklar’ Sempozyuma Kürt Yazarlar Derneği Başkanı Şehmus Sefer de katıldı. Salondakileri Kürtçe selamlayarak sözüne başlayan Sefer, 810 gündür Diyarbakır Cezaevi’nde bulunan yazar Muammer Erbey’in mesajını da iletti. Sefer, Kürt yazarlar, aydınlar ve düşünürler olarak başından beri böyle bir etkinlikte bulunmak istediklerini ve duygularını kamuoyuyla paylaşmak istediklerini belirtti. Kürt yazarların belki iki misli daha ağır bir faturayla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen ve tutuklamaların ve devletin baskılarının daha çok Kürtlere yöneldiğini belirten Sefer, “Bugün buna karar veren yargıçlar, siyasal rol oynayan hükümetler gelecekte çok kötü anılacaklar” dedi. Büşra Ersanlı’nın mesajı: ‘İki haktan yoksun bırakıldım’ ? Sempozyumda, aralarında Büşra Ersanlı’nın da bulunduğu tutuklu gazeteci, yazar ve akademisyenlerin cezaevinden yolladıkları mesajlar da okundu. Sempozyumda Fransa, Makedonya, Danimarka, Mısır, Almanya ve Katalan PEN başkanlarının ve halen tutuklu bulunan Soner Yalçın, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Tuncay Özkan, Ayşe Berktay, Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu’nun sempozyum için özel olarak yolladıkları mesajları da okundu. Ersanlı gönderdiği mesajında, “Genel anlamda Türkiye’de ifade özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğü, şiddet/terör kavramıyla iç içe geçirilerek birçok yazar, gazeteci, öğrenci tutuklandı. Hâlâ değiştirilmeyen ve sonuna kadar kullanılan Terörle Mücadele Kanunu olduğundan da kötü bir biçimde yorumlandı. Ben de bir akademisyen olarak her iki haktan mahrum bırakıldım; ifade özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğü. Hapishanede de şahsıma bilgisayar verilmediği için, mesleğimi sürdürme olanaklarım kısıtlanmaya devam etmektedir. Benim hiçbir düşmanım yok. Düşüncelerim ve muhalefetim var. Türkiye’de bugün yönetim de düşmanları olmadığını, etkili veya etkisiz muhalifleri olduğunu hatırlarsa, bu yaygın hukuksuzluk ortadan kalkacaktır” dedi. Ayrıca Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski milletvekili ve yazar Mahmut Alınak’ın kızı da babasının mesajını iletti. PEN Türkiye Merkezi, Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS), Çevirmenler Meslek Birliği (ÇevBir) ve Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB) tarafından hapisteki gazeteci, yazar ve yayıncıların, işsiz bırakılan gazetecilerin durumlarına dikkat çekmek Nadire Mater, amacıyla “12’den 12’ye Düşünce Müge Sökmen, ve İfade Özgürlüğü Zeynep Oral, Sempozyumu” düzenlendi. Ertuğrul Mavioğlu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde gerçekleşen sempozyumda Türkiye’de 12 ya da terör korkusunun ın ın ar ism ist n Di : ul Sa ı Mart, 12 Eylül gibi 2012’de luslararası PEN Başkan r. de benzer olayların yaşandığı i sanıyorlarsa yanılıyorla in ler ek lec bi na kla sa a ardın vurgulandı. Sempozyuma sunda bir TYS’den Mustafa Köz, Çevyargıcı temel haklar konu rk Tü ki zık ya Ne n: za Ka Bir’den Bilal Çölgeçen, vukat Turgut la taşımaz. TYB’den Metin Celâl ve teminat olduğu bilincini as PEN’den Tarık Günersel de la zeteci Arkadaşları grubuy Ga katıldı. ’in m di Ne ve et m Ah : lidir. azeteci Nadire Mater Uluslararası örgütler, nemlerde semboller önem dö n ğu yo r tü Bu ı. ld pı ya Türkiye’deki ifade özgürlüğü çok önemli bir iş ihlallerine değinirken gene Schoulgin: cezaevindeki gazeteci ve PEN Başkan Yardımcısı Eu sı ra ra sla lu yazarların sempozyuma erine odaklı. Politik otorite gönderdiği mesajlar da okundu. Türkiye’de her şey güç üz alı. Oturuma Uluslararası PEN mutlu değil, utanıyor olm Başkanı John Ralston Saul’un zaman bu Etiyopya’dan gönderdiği mesajın ep Oral: Türk basını hiçbir ndaşlığa yn Ze ci ete az okunmasıyla başlandı. Saul edi. Gazetecilerin ya mesajında Türkiye’de kadar kötü bir sınav verm Eugene Schoulgin esleğimden utanıyorum. m çe ük rd cezaevindeki yazarların, gö ı rın kla dı ın sığ yayıncıların ve gazetecilerin serbest bırakılması gerektiğine, Yayınlama Özgürlüğü Komitesi yıldan fazla zamanı çaldılar.” bunun Türkiye’nin bir şeref Başkanı olan Ragıp meselesi olduğuna değindi: itabı geri getirin’ Zarakolu’nun özgür bırakılması “Görünüşte zeki ve eğitimli “Yazarların, Yayıncıların özelinde yaptığı konuşmasında, insanların iktidarı ele Gözüyle Düşünce ve İfade Zarakolu’nun kim olduğu, neden geçirdikten sonra yazarları Özgürlüğü” oturumunda ise Metis hapiste olduğu ve tutuklanma tutuklayarak veya kötü Yayınları’ndan Müge Gürsoy süreci ile ilgili bilgi verirken muamelede bulunarak, Sökmen, 12 Eylül’den hemen Zarakolu’nun Nobel Barış insanları kontrol edebilecekleri sonra yayıncılığa başladığını zannına kapılması hayret verici. Ödülü’ne aday gösterilmesini de yürekten desteklediklerini belirtti. belirterek, 30 yıl önce Ayrıca din istismarının veya yaşadıklarından ve okuru yeniden Uluslararası PEN Başkan terör korkusunun ardına Yardımcısı Eugene Schoulgin ise kitaplarla barıştırmak için saklanabileceklerini verdikleri mücadeleden söz etti ve 17 yıldır Türkiye’deki hak sanıyorlarsa yanılıyorlar. Bunlar açık tartışmalara katılan ihlalleriyle ilgilendiğini belirterek “Kitabı geri getirin” kampanyasıyla kitabın silah ya da AKP iktidarı ile ilk başta askerin yurttaşların zekâsına kulak bomba olmadığı yönünde çağrıda güç kaybetmesinin olumlu bir vermek istemeyen iktidar bulunmak zorunda kaldıklarını gelişme olduğunu, ancak aynı sahiplerinin kullandığı bildik anlattı. Geçmişte yayıncıların şeylerin isimlerin değişmesiyle yöntemlerdir.” birleşip, yasaklanan “Oğlak tekrar ettiğini söyledi: arakolu neden Dönencesi” kitabını bastıklarını da “Türkiye’de her şey güç hapiste? hatırlatan Sökmen şöyle konuştu: üzerine odaklı. Politik otorite, “Aynı şekilde Ahmet Şık’ın Ahmet Şık ve Nedim Şener’in Ardından Uluslararası dışarıda olmalarından mutluluk ‘İmamın Ordusu’ kitabını da Yayıncılar Birliği (IPA) adına basmak için yayıncılar bir araya duyduklarını belirtiyor. Mutlu Norveç’ten gelen William geldik. Ancak basamadık. değil, utanıyor olmalılar. Bu Nygaard konuştu. Nygaard, IPA Yaptığın bir şeyden suçlanmak insanların hayatlarından bir üyesi Türkiye Yayıncılar Birliği U A G U koymuyor. Yapmadığı bir şeyle, terör örgütüne yardım ve yataklıkla suçlanmaya hazır değildi insanlar. Kendimi ilk defa 12 Eylül’den sonra, 21. yüzyılın 2011 senesinde gerçekten çaresiz ve korkan bir halde buldum.” Gazeteci Nadire Mater ise Bitlis Cezaevi’nde tutuklu bulunan DİHA muhabiri Hamdiye Çiftçi’nin mektubunu okuyarak başladı söze. 104 gazetecinin şu an cezaevinde bulunduğuna, bunların 75’inin Kürt olduğuna değinen Mater, ifade özgürlüğünün doğrudan doğruya Kürt sorunuyla bağlantılı olduğunu söyledi. 2011’in kitlesel tutuklama yılı olmasının yanı sıra aynı zamanda örgütlenme, mücadele yılı olduğuna da değinen Mater, “Ahmet ve Nedim’in Gazeteci Arkadaşları grubuyla da çok önemli bir iş yapıldı. Bu tür yoğun dönemlerde semboller önemlidir. Genel soruna dikkat çekiyor” dedi. Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu her habere, her kitaba dava açılmasının yıldırmak ve meşgul etmek amaçlı olduğunu belirtti. Gazetemiz yazarı Zeynep Oral da gazetecilerin nasıl yandaşlığa sığındıklarını gördükçe mesleğinden utandığını söyledi: “Türk basını hiçbir zaman bu kadar kötü bir sınav vermedi. Hiçbir zaman gazetecilerin, yazarların bu kadar korkak davrandığını görmedim. Mustafa Balbay’a yapılan zulmü Ahmet ve Nedim içeri girene kadar kimse bilmiyordu. Aynı şekilde Kürt gazeteciler için de geçerli. DİHA’nın, Doğu’nun ve Güneydoğu’nun gazetecileri yok sayıldı.” Kitlesel tutuklama yılı G SUDAN PROTESTOSU ‘K Clooney gözaltında Kültür Servisi ABD’li oyuncu George Clooney, Sudan hükümet güçlerinin ülkenin güneyinde sivillere yönelik savaş suçu işlemesini protesto etmek amacıyla Washington’daki Sudan Büyükelçiliği’nin önünde yapılan gösteri sırasında gözaltına alındı. Clooney kameralar önünde yaptığı açıklamada, mevcut durumun “dünya üzerindeki en büyük insani kriz haline gelmeden önce” Sudan hükümetinin, uluslararası topluma bölgeye yardım gönderilmesine izin vermesini istedi. Clooney kısa süre önce, Sudan’ın sorunlu bölgesi Güney Kordofan’a gitmişti. Clooney, ABD’ye dönüşünde yaptığı açıklamada, Sudan hükümet güçlerinin bölgede sivillere saldırdığını ve “savaş suçu” işlediğini belirtmişti. Z ‘Çok tehlikeli bir dönem’ “Hukuki Açıdan Düşünce ve İfade Özgürlüğü” başlıklı oturumda avukatlar Fikret İlkiz, Turgut Kazan ve Sabri Kuşkonmaz değerlendirmelerde bulundu. 12 Eylül ve 12 Mart dönemlerinde açılan davalarda trajikomik kararlardan örnekler veren İlkiz, şöyle konuştu: “Çok tehlikeli bir döneme girildi. Herhangi bir bilim insanı, gazeteci, yazar yazdıklarından değil, bütün hayatı, etrafı, geçmişinden sorumlu tutulmaktadır. Bunların tümü suçlama nedeni olmaktadır. Eğer başka bir gelecek düşünüyorsak hayatları ve geçmişleriyle suçlanan Türkiye’deki bütün bu insanlara sahip çıkmak zorundayız.” Kazan ise yasa maddelerinin bir şey ifade etmesi için koruma mekanizmasının sağlıklı ve doğru işlemesi gerektiğini söyledi: “Ne yazık ki Türk yargıcı temel haklar konusunda bir teminat olduğu bilincini asla taşımaz. Genel olarak Türk yargısı için dosya, kâğıttan ibarettir. Onun içinde insan olduğunu asla düşünmez.” Özel yetkili mahkemeler olduğu sürece hiç kimsenin güvenliğinin olmadığını belirten Kazan, “Çünkü ÖYM, anayasayı nasıl yazmış olursanız olun, temel hakları askıya alma yetkisini taşımaktadır” dedi. Kazan ayrıca Odatv davasındaki 4 gazetecinin tahliye edilmesinden mutluluk duyduğunu, ancak mücadelenin devam etmesi gerektiğini belirtti. Warhol’un Presley portresi satışa çıkıyor Kültür Servisi Andy Warhol’un yaptığı Elvis Presley portresinin mayıs ayında New York’ta düzenlenecek müzayedede 50 milyon dolara (yaklaşık 90 milyon TL) satılabileceği belirtildi. Sotheby’s yetkilisi Double Elvis, söz konusu portrenin, Warhol’un Presley’yi konu aldığı 22 ayrı çalışmadan biri olduğunu belirtti. Bugüne kadar en yüksek fiyata alıcı bulan Warhol eseri, 41 milyon dolan (yaklaşık 75 milyon TL) ile “Green Car Wash” olmuştu. Fikret İlkiz ve Sabri Kuşkonmaz. SEMPOZYUM SONUÇ BİLDİRGESİ: ‘Tutuklamalar yıldırma aracı’ “Günümüzde Türkiye’nin getirildiği noktada demokrasinin varlığı tartışmalı hale gelmiştir. Eleştirel tavır alan yazar ve gazeteciler terör ile bağlantılı ilan edilip tutuklanmakta ya da işsiz bırakılmaktadır. Akademik özerklik yok edilmenin eşiğindedir. Başta yaşama hakkı olmak üzere, en temel insan hakları fütursuzca çiğnenmekte ya da görmezden gelinmektedir. Biz aşağıda imzası olan yazar, çevirmen, eleştirmen ve yayıncı kuruluşları olarak, Türkiye’de birer yıldırma aracı haline getirilen tutuklamalara son verilmesini, tutuklu yazar ve gazetecilerin derhal tahliye edilmesini, 301 ile TMK (Terörle Mücadele Kanunu) gibi bütün antidemokratik yasa ve uygulamaların kaldırılmasını, Türk Ceza Kanunu ile Basın Kanunu’nda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygun düzenleme yapılarak yazar, gazeteci ve akademisyenlerin tutuksuz ve adil yargılanmalarını talep ediyoruz. İfade özgürlüğünün olmadığı bir ülkede düşünce özgürlüğü de yoktur.” Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (BESAM), Çevirmenler Meslek Birliği (ÇevBir), Edebiyat ve İlim Eserleri Sahipleri Meslek Birliği (EDİSAM), Kürt Yazarlar Derneği (KYD), Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği (OYÇED), Dünya Yazarlar Birliği PEN Türkiye Merkezi, Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Türkiye Merkezi (TEB), Türkiye Edebiyatçılar Derneği (TED), Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB), Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS), Çeviri Derneği, Düşünce Suçuna Karşı Girişim. ‘Şahane Misafir’in galası yapıldı ROMA (AA) Ferzan Özpetek’in 9. filmi “Şahane Misafir”in (Magnifica Presenza) galası Roma’da yapıldı. Roma’daki Barberini Sinema Salonu’nda önceki gün yapılan galaya Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Hakkı Akil, İtalya’nın eski Kültür Bakanı Giancarlo Galan, İtalyan oyuncu Riccardo Scamarcio da katıldı. İtalya genelinde 400 kopyayla gösterime girecek filmin Türkiye galası ise 5 Nisan’da İstanbul’da yapılacak. Filmde, aktör olma hevesiyle Roma’ya taşınan ve hamur yoğurarak, kruvasan yaparak geçimini sağlayan Sicilyalı Pietro’nun yeni evinde başına gelenler anlatılıyor. Fotoğraf: Uğu r Günyüz C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle