18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ŞUBAT 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP’li Kart, ABD’ye Ergenekon brifingiyle ilgili yanıt verilmediğini söyledi 5 kışkırtıcılık yapıyor: “PKK’liler Esad güçleriyle birlikte halka ateş açıp öldürüyor!” Çok tehlikeli bir oyundu bu... Türkiye’nin en duyarlığı olduğu PKK konusu, birileri tarafından ortaya atılmıştı. Amaç apaçık ‘Başbakan sorumsuz’ ALİCAN ULUDAĞ Silah ve Kan... Ortadoğu, mezhep çatışmalarının, köktencilerin, emperyalist güçlerin, sömürgeci zihniyetin sarmalında bir bilinmeyene doğru hızla sürükleniyor... Mısır’ın Tahrir Alanı’nda yakılan ateş neydi? Devrim ateşi mi yoksa Müslüman Kardeşler’in iktidara gelme sürecinin başlaması mı? Sonucu hep birlikte gördük seçimlerde... Öncesine bakalım isterseniz... Sokağın gücü Mısır’da Hüsnü Mübarek’i deviremedi. Deviremeyince ABD ve asker devreye girdi. Mübarek gitti. Seçimler yapıldı, ABD’yle uzlaşan Müslüman Kardeşler sandıktan birinci parti çıktı. Libya’da yaşananlar ortada... BM, Kaddafi yönetimindeki Libya’ya yaptırım uygulamak için Çin ve Rusya’dan “evet” oyunu alınca kan gövdeyi götürdü. Bu uygulamadan Çin ve Rusya kaygı duydu. Daha doğrusu dersini aldı. İki ülke Suriye’de Esad rejimine karşı BM’den karar çıkmasına bu nedenle “hayır” diyor. ABD, demokrasi ve özgürlük adıyla ortaya attığı Büyük Ortadoğu Projesi’ni hayata geçirebilmek için her yolu deniyor. Irak ve Libya tamam! Irak uzun sürdü ama Libya’daki proje çok kısa sürede hayata geçti. Bilmem dikkatinizi çekiyor mu, BOP’un Suriye ayağının kurulmasında başı Suudiler çekiyor, demokrasi ve özgürlükler adına. Çok komik! Kadınlara otomobil kullandırmayan, markete tek başına göndermeyen, futbol maçlarını izletmeyen Suudiler hiçbir Ortadoğu ülkesi için “demokrasi” dersi veremez. Bahreyn’deki özgürlük mücadelesini tanklarla bastıran Suudiler değil miydi? ??? Suriye’de Esad rejimini içeriden devirme senaryoları şimdiye dek gerçekleşmedi. Bilmem sizin de dikkatinizi çekti mi? BM’de oylama öncesi Humus’ta bir katliam yapıldığı öne sürüldü. Bu bir tezgâhtı! İsyancıların 13 askeri öldürdüğü söyleniyordu önce. Sonra Humus’un bombardıman altında olduğuna ilişkin görüntüler yayımlandı. İlk kışkırtmadan, tezgâhtan söz eden yoktu! Bir baktık ki yabancı ajanslar CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Türk Emniyeti’nin ABD Büyükelçiliği’nde Ergenekon brifingi vermesine ilişkin soru önergesine yanıt vermeyen Başbakan Tayyip Erdoğan’ı “sorumsuzca davranmakla” suçladı. Kart, Emniyet merkezli “illegal karargâh” kurulduğunu belirtti. WikiLeaks belgelerine göre, Türk Emniyeti’nin, Kasım 2008’de ABD Büyükelçiliği yetkililerine Ergenekon soruşturması hakkında geniş kapsamlı bilgilendirme yaptığı ortaya çıkmıştı. Brifingde eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın kızı ve Deniz Baykal ile ilgili bir ? WikiLeaks belgelerine göre, Türk Emniyeti’nin, ABD Büyükelçiliği yetkililerine Ergenekon soruşturması hakkında geniş kapsamlı bilgilendirme yaptığı ortaya çıkmıştı. Atilla Kart, Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na bir soru önergesi vermişti. takım iddialar gündeme getirilmişti. Atilla Kart, 26 Eylül 2011’de Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na bir soru önergesi vermişti. Önergesinde, WikiLeaks belgelerindeki bilgilere göre, Emniyet’in ABD Büyükelçiliği’ne gidip AKP kapatma davasıyla ilgili brifing verdiğini anımsatan Kart, şunları kaydetmişti: “Türkiye Cumhuriyeti’nin organlarını, anayasal kurumlarını başka ülkelere istihbar eden bir Emniyet yapılanmasıyla karşı karşıya olduğumuz görülmektedir. Türkiye’nin güvenlik ve istihbarata ilişkin bilgileri Emniyet aracılığıyla başka ülkelere ihbar edilmektedir. Zira, yine AKP iktidarı sayesindedir ki, 20052006 yıllarından itibaren Başbakanlıkİçişleri ve Adalet Bakanlığı bünyesinde illegal bir istihbarat yapılanmasının, bir karargâh yapılanmasının olduğunu gösteren bulgular kamuoyu gündeminde bilinmektedir. Bu yapı mutlaka deşifre edilecek ve mahkum olacaktır.” “Polisin yaptığı bilgilendirme için, siyasi iktidardan talimat mı alınmıştır? Bu nitelikte hangi elçiliklere hangi konularda bilgilendirme yapılmıştır? Siyasi iktidarın talimatı yoksa, bu bilgilendirmeyi yapan birimleri neden himaye ediyorsunuz? Bu bilgilendirme, Emniyet istihbarı içindeki cemaatçi yapılanmanın inisiyatifi ve karar alma gücüyle mi yapılmıştır? Emniyet bünyesindeki bu yasadışı yapılanmanın Silivri ve benzeri kritik soruşturmaları da yönlendirdiğine WIKILEAKS Baykal, 3 günlük süre verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, WikiLeaks belgelerinde polisin ABD Büyükelçiliği’ne verdiği brifingde geçen hakkındaki rüşvet iddialarıyla ilgili olarak belgelerin 3 gün içinde savcılıklara verilmemesi durumunda Emniyet, İçişleri Bakanı ve Başbakan hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Deniz Baykal, Star TV’nin yayınına katılarak hakkındaki iddialara özetle şu yanıtları verdi: ? Bu WikiLeaks belgelerinin açıklanmış olması hem devlet yaşamında hem de uluslararası ilişkilerde gizlenen pek çok konunun ortaya çıkmasına yardımcı oldu. ABD elçiliğinin, bir brifing olmadan, uyduruk bir senaryoyu Washington’a çekmiş olduğuna ihtimal vermiyorum. Brifingin amacının Ergenekon davasıyla ilgili ABD’nin aydınlatılması olduğunu söylüyorlar. ? Türkiye adına birileri bu dava hakkında özel bilgiye sahip olabilir. Bu brifingde bir dönemin CHP Genel Başkanı hakkında çok ağır ithamlar dile getiriliyor. Ergenekon savcılarının Başbakan’a bilgi verdiği söyleniyor. Böyle bir brifing verilmiş midir? İçişleri Bakanı “Benim haberim yok” diyor. Emniyet “Ben böyle bir bilgi vermedim” diyor. Ankara’daki büyükelçilik “Washington’a böyle bir bilgi verildi” diyor. Bu kripto ortada. Demek ki bu tür belgelerle ilgili resmi teşkilatın dışında, ABD Büyükelçiliği’ne bilgi verecek, iddialı şeyler söyleyebilecek birileri var. Bu iddiayı dile getireni ortaya koyamıyorsunuz. Bu davalar iddialarla ilgilidir. Bu anlaşılıyor. Bu durum, gizli oluşumların hangi iftiralarla çalıştıklarını ortaya koymaktadır. ? Hakkımdaki rüşvet iddialarıyla ilgili olarak belgelerin 3 gün içinde savcılıklara verilmemesi durumunda suç duyurusunda bulunacağım. İzmir Minibaş’ı unutmadı İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkan Yardımcısı ve gazetemiz yazarı Türkel Minibaş, ölümünün 3. yılında İzmir’de de özlemle anıldı. Bornova Belediyesi ve ÇYDD İzmir Şubesi tarafından önceki akşam gerçekleştirilen törende, Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Ecz. Nihal Kızıl, ÇYDD İzmir Şube Başkanı Gönül Kaya ve gazetemiz yazarı Özlem Yüzak ile bursiyerler konuştu. Katılımcılar, Minibaş’ın mücadeleci, çağdaş ve Atatürkçü kimliğine vurgu yaptı. Kaya, “Minibaş özellikle kuşaklar arasındaki farkı kaldıran iletişim ustalığı, ileri görüşlü, mücadeleci, Atatürkçü ve devrimci yapısıyla öncü aydınlanmacılardan biriydi” dedi. (Fotoğraf: METE KIZIK) dair ciddi bulgular söz konusu olmakla, siyasi iktidar olarak bu yapılanmayı himaye etmeye bundan böyle de devam edecek misiniz? Yoksa, bu yapılanma artık siyasi iktarı da kuşatmış ve teslim mi almıştır?” Kart, Erdoğan’ın önergesine hâlâ yanıt vermediğini belirterek “Böylesine ciddi bir konuya ve somut iddiaya, Başbakanlık cevap vermeyerek sorumsuz anlayışını göstermiştir. Bir taraftan da verebileceği bir cevabı olmadığını göstermiştir. Başbakan hayır diyemiyor, doğru değildir diyemiyor. Bunun anlamı budur. Bu, görüşmenin itirafıdır. Bu bir suçüstü belgesidir. Oradaki iddialar anlamında bir itiraf niteliğindedir” dedi. Bu iddiayı doğrulayan bir süreç yaşandığını dile getiren CHP’li Kart, şunları kaydetti: “Nedir o süreç? Başbakanlık, İçişleri ve Adalet bakanlıkları odaklı illegal karargâh vardır. Bu, Emniyet merkezli bir karargâhtır. Bu karargâh Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı Kanunu ile yasal olarak himaye altına alınmıştır, legalize edilmeye çalışılmıştır. Hatırlarsınız, bu illegal karargâha yönelik ‘sayıları nedir, kimdir bunlar’ diye dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a sorduğumuz zaman ‘Ben bilmiyorum’ demişti. ‘Hangi ülkenin bakanısın demiştik’ biz de. Bütün bunların anlamı budur. Taşeron bir yapı ve illegal bir karargâh...” Kart, Emniyet’in ABD Büyükelçiliği’ne bu şekilde istihbari bilgiler vermesi ve hükümetin de bunu kabullenmesinin “bugün Türkiye’nin Türkiye’den yönetilmediğinin itirafı” olduğunu belirterek “Bu istihbarat yapısını sorgulamak gerekir. Hükümetin Uludere’ye verebileceği yanıt yok, bu birifinge de... Zaten yabancı uzman yapılanması, illegal karargâh yapısı, 3 Temmuz 2005 TİB, 4 Mayıs 2007 Dolmabahçe görüşmesi ve 5 Kasım 2007 ErdoğanBush görüşmesi bu planın ana noktalarıdır. Bu büyük fotoğrafı okumamız gerekiyor” diye konuştu. belliydi... Türkiye’yi savaşa çekmek! Suriye’deki mezhepsel savaşta taraf rolü oynamak, bir başka deyişle Başbakan Erdoğan’ı Selahaddin Eyyübi gibi gösterip, Türkiye’nin liderliğinde Filistin’e değin uzanan yeni bir coğrafya oluşturmak. Bu görüş bir toplantıda konuşan tarih profesörünün, benim değil. Dahası da var: “Kurtuluş Sünni Türkiye’nin liderliğinde olmalı!” Şaka değil aynen böyle gelişti olaylar ve bugüne gelindi. Bir de baktık ki ABD Büyükelçiliği’ni kapattı, İngiltere, Fransa ve İtalya elçilerini geri çekti. Asıl olan bundan sonrası... BM tasarısına tam destek veren Türkiye bundan sonra ne yapacak özellikle İran’la ilişkiler nasıl olacak? Suriye en yakın komşumuz... Silah sesleri sınır köylerinden duyuluyor... 9 bin Suriyeli yaşıyor çadır kentlerde. ??? Türkiye, Ortadoğu’da ve özellikle Suriye’de yaşananları sağduyuyla izlemek zorunda. Suriye’den gelen haberler hep yabancı kaynaklı ve ne olup bittiğini tam anlamış değiliz. Rusya, Çin ve İran’ın Esad’a verdiği destek göz ardı edilemez. Mısır ve Libya’da yaşama geçen senaryonun Suriye’de tutacağına inananlar sanırım yanılıyor. Çünkü Çin ve Rusya’nın aklı başına geldi... Bu nedenle Esad rejimini sonlandırmak o denli kolay olmayacak. Özgür Suriye ordusu gelecek aylarda daha çok kayıplar verebilir ve Türkiye’ye Sünni sivillerin, isyancıların kaçışları artabilir. Unutmayın, isyancıların arkasındaki güç Müslüman Kardeşler ama Hizbullah da Esad’ın yanında. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, “Suriye’den gelenlere kapımız açık” dese de Türkiye göçmenleri nasıl barındıracak? ??? Peki, ya işler tersine dönüp, Suriye NATO güçlerince vurulursa ne olacak? Uçaklar nereden kalkacak? Uçaklar elbet Adana İncirlik’ten ve Akdeniz’den kalkacak. Peki, İran ne yapacak, seyredecek mi sadece? Türkiye’yi zor günler bekliyor... Şükür’e var Düzgün’e yok TBMM Başkanı Cemil Çiçek, CHP’li Orhan Düzgün’ün doktorluk yapma yönündeki isteğinin anayasaya aykırı olduğunu anımsattı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Cemil Çiçek, AKP’li Hakan Şükür’ün bir televizyon kanalıyla 55 bin TL ücret karşılığında yorumculuk için anlaşmasını örnek gösteren CHP’li Orhan Düzgün’ün doktorluk yapma yönündeki isteğine anayasanın “üyelik ile bağdaşmayan işler” maddesini anımsatarak “bir milletvekilinin yürütme organı emrinde görevlendirilmesinin ücret alınmasa dahi mümkün olmadığı” yanıtını verdi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Düzgün’ün genel cerrahi uzmanı olarak Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenecek herhangi bir yerde ücret talep etmeden mesleğini icra etmek için yaptığı başvuruya yanıt verdi. Çiçek, anayasanın 82. maddesinde “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı resmi veya özel herhangi bir işle görevlendirilemezler” ifadesinin yer aldığını kaydetti. Çiçek, 3069 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeliği İle Bağdaşmayan İşler Hakkında Kanunda da paralel bir düzenlemenin mevcut olduğunu belirtti. TBMM Başkanı, CHP’li Düzgün’e, “Tıp doktorluğu mesleği, yürütme organı içerisinde yer alan Sağlık Bakanlığı’nın gözetimi ve denetimi altında icra edilmekte, mesleğe atanma da bakanlık tarafından yerine getirilmektedir. Bu nedenlerle, milletvekillerinin, yürütme organına karşı bağımsızlığını koruma altına alan anayasanın ve 3069 sayılı kanunun sarih hükümleri karşısında bir milletvekilinin yürütme organı emrinde görevlendirilmesinin şahsı tarafından ücret alınmasa dahi mümkün olmadığı değerlendirilmektedir” yanıtını verdi. KÖY ENSTİTÜSÜ MEZUNLARINDAN BAŞBAKAN’A ‘Cumhuriyetin en önemli projelerinden biriydi’ titüleri’ni kapatanlar, bu ülkeye en büyük kötülüğü yapmışlardır.” ANKARA Başbakan Tayyip Konya İvriz Köy Enstitüsü’nü biErdoğan’ın CHP iktidarlarını eleş tirdikten sonra yıllarca köylerde öğtirirken Cumhuriyetin en önemli pro retmenlik yapan, eğitimci, edebiyatjelerinden biri olan Köy Enstitüleri çı Mahmut Makal, Başbakan’ın hakkında “Köy Enstitüleri’nde öğ açıklamaları karşısında söyleyecek retmen, eğitmen formatladılar, söz bulamadığını belirterek “Köy sonra onların elinde öğrenci for Enstitüleri, İsmet İnönü’nün de dematlattılar” demesi, enstitülerin tep diği gibi Cumhuriyetin en önemli kisini çekti. Enstitülüler, eserlerinden biridir. “Köy Enstitüleri CumCumhuriyete karşı huriyetin, devletin halolanlar, tabii bunu forka ulaştığı en önemli ? Köy Enstitüleri’nde mat sorunu yapıyorokuyan Talip kurumlardı. Buraları lar. Köy Enstitüleri ile anlamak için önce çağköy çocukları okuma Apaydın, Mahmut daş bir anlayışa sahip olanağı buldu. Bunlara Makal ve Köy olmak, çağdaş uygarkarşı olmak, Türk halEnstitüleri Çağdaş lığı özümsemek gerekının okuyup yazmasıkir” dedi. Eğitim Vakfı Başkanı na bile karşı olmak anEskişehir Çifteler Köy lamına gelir. OralarErdal Atıcı Köy Enstitüsü ve Ankara Habizim cahil, okumaEnstitüleri’ni hedef da sanoğlan Yüksek Köy mış kafalarımıza verialan sözleri Enstitüsü’nde öğrenim len şekil, bizi okutagören, birçok ilçede öğrak, düşündürerek uydeğerlendirdi. retmenlik yapan eğitimgarlık yolunu açma ci, edebiyatçı Talip şeklidir” diye ekledi. Apaydın, Erdoğan’ın kendileriyle Köy Enstitüleri Çağdaş Eğitim ilgili sözlerini “Bu sözler, Köy Vakfı Başkanı Erdal Atıcı da, haEnstitüleri’ni hiç tanımayan, in zırlıkları 1935’te başlayan, özgün celememiş, anlamayan insan söz biçimini 19371946 arasında alan leridir” diye yorumladı. Apaydın, enstitülerin, bilimin aydınlığında şöyle konuştu: “köy emekçisinin kurtuluş destanı” “Köy Enstitüleri bu yurdun, hal olduklarını vurguladı. Atıcı, şöyle kın gereksinimlerine en uygun ya konuştu: “Bugün sorunlar içinde nıtı veren eğitim kurumlarıydı. 6 bocalayıp duran eğitimimizi kur7 yıl çalışabildi, fakat Türk halkı tarmanın yolu; Köy Enstitüleri’nde nın çağdaşlaşmasına, yenilenmesi uygulanan ‘iş eğitimi’ ilkesini yene en büyük katkıyı yaptı. Köy Ens niden yaşama geçirmektir.” FIRAT KOZOK Aytaç Durak ilk duruşmada serbest SAVAŞ KÜRKLÜ Emniyet’ten açıklama Emniyet Genel Müdürlüğü ise dün yaptığı açıklamada, “Haberlerde yer alan iddialar, gerçeğe aykırıdır. Türk Polisi, bugüne kadar hiçbir ülkenin büyükelçiliğine giderek brifing vermemiştir” ifadelerini kullandı. Aytaç Durak ADANA İçişleri Bakanlığı tarafından açığa alınan ve “İhaleye fesat karıştırmak, resmi belgeleri gizlemek, kamu malını kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak ve devlet malını zarara uğratmak” suçlamalarıyla tutuklanan eski Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, dün yapılan ilk duruşmada damadı ve üç eski belediye görevlisiyle birlikte serbest bırakıldı. Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Menekşe köyünde Seyhan Baraj Gölü kıyısındaki 6 bin 528 metrekarelik arsayı, usulsüz şekilde damadı Bekir Cavcav’a sattığı iddiasıyla başlatılan soruş turma kapsamında 27 Aralık’ta tutuklanan Aytaç Durak, damadı Bekir Cavcav, eski Genel Sekreteri Hasan Gülşen ve Durak İnşaat Ltd. Şti. muhasebecisi Atilla Kuzucu dün 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hâkim karşısına çıktı. Dava öncesi geniş güvenlik önlemleri alan jandarma, görüntü alınmasını engelledi. 43 gündür cezaevinde tutulan Aytaç Durak ile birlikte damadı Bekir Cavcav, Büyükşehir Belediyesi eski sekreteri Hasan Gülşen ile Durak İnşaat çalışanı Atilla Kuzucu’nun savunmalarını dinleyen mahkeme heyeti, dördünün de tutuksuz yargalanmasına karar vererek tahliye etti. Durak hakkında açılan davaların sayısının 10’u bulduğu bildirildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle