22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 ŞUBAT 2012 ÇARŞAMBA kultur@cumhuriyet.com.tr 14 Stockholm’de ‘Türk Film Günü’ ? Kültür Servisi Ankara Film Festivali’nin programında olan üç Türk filmi, TC Stockholm Kültür Müşavirliği’nin girişimiyle önce Stockholm’de gösterildi. İsveçli film sektöründen konukların da katıldığı Türk Film Günü’nde Pelin Esmer’in “11’e 10 Kala”sı, Leyla Yılmaz’ın “Bir Avuç Deniz”i ile Nuri Bilge Ceylan’ın “Bir Zamanlar Anadolu’da” adlı filmleri gösterildi. “Bir Zamanlar Anadolu’da” filmini, Fransa’nın Stockholm büyükelçisi de Türk eşiyle birlikte izledi. KÜLTÜR Garbage’dan yeni albüm ? Kültür Servisi Son albümleri “Bleed Like Me”yi 2005’te yayımlayan Garbage, mayıs ayında yeni albümüyle geri dönüyor. Grup 2006 yılında ara verdiklerini açıklamış, İskoç solist Shriley Manson solo albüm kaydetmiş ancak yayınlamamıştı. Grubun yeni albümü “Not Your Kind Of People” 14 Mayıs’ta kendi şirketleri Stunvolume Records’tan çıkacak. İş Sanat’ta iki solist ? Kültür Servisi Russian Chamber Philharmonic St Petersburg bugün ve yarın iki farklı solist ve programla İş Sanat’a konuk oluyor. Gilbo’nun yönetimindeki Russian Chamber Philharmonic St Petersburg bu iki özel gecenin ilkinde Sviatoslav Richter’in vârisi olarak gösterilen Andrei Gavrilov’a eşlik ederken ikinci gecede çellonun yaşayan efsanesi Mischa Maisky solist olarak yer alıyor. (www.biletix.com) ‘Hikâyeden Memurlar’ Sahne Hal’de ? Kültür Servisi Gogol’ün “Burun” ve “Palto” isimli öyküleri ile “Müfettiş” adlı oyunundan hareketle, Erkan Uyanıksoy ile Elif Temuçin’in yönetip oynadığı “Hikâyeden Memurlar” adlı oyun, yarın akşam saat 20.30’da Sahne Hal’de. İki anlatıcının bedenlerinin tüm olanaklarını kullanarak tek perdede izleyiciyle buluştuğu oyunda, fiziksel tiyatro ile hikâye anlatıcılığı harmanlanıyor. ‘ICOM yargısız infaz yaptı’ Bakanlıktan Uluslararası Müzeler Komisyonu’nun kararına iptal talebi CEREN ÇIPLAK Vahşet üzerine bir ‘deneme’ ? Oyunu yazan ve bedeninin sınırlarını zorlayarak canlandıran Mirza Metin, Disko 5 No’lu için “Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde olanları anlatabilmek, işin içinden çıkmak zor oldu, ama şöyle bir sonuca vardım: İnsan, insanlık dışı bir vahşeti anlatamaz. Biz yaklaşabilmeyi denedik. O yüzden ‘bir deneme” diyor. AYŞEGÜL ÖZBEK Destar Tiyatro ‘Disko 5 No’lu’yu Mirza Metin’in tek kişilik performansı ve Berfin Zenderlioğlu’nun rejisiyle sahneye taşıyor OYUN FATİH REŞAT NURİ SAHNESİ’NDE Bir İstanbul hikâyesi Kültür Servisi Ziya Osman Saba’nın yazdığı, Hilmi Zafer Şahin’in oyunlaştırdığı ve Can Doğan’ın yönettiği İBBŞT yapımı “Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi” Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nde. Öykü, şiir ve denemeleriyle edebiyatımızda İstanbul’u konu edinen Ziya Osman Saba’nın 1940’ların farklı yıllarında yazdığı ve “Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi” adıyla kitaplaştırılan öyküleri, yazarın yaşamı ve şiirleriyle harmanlanarak sahneleniyor. Ziya Osman Saba’nın yakın çevresinin yanı sıra, mekânları, simgeleşmiş yapıları, yaşam biçimleri ve insanlarıyla İstanbul’u anlatan oyunda Uğur Arda Aydın’ın yanı sıra, dönüşümlü olarak Can Doğan ve Samet Hafızoğlu rol alıyor. (Oyun, 22 25 Şubat’ta saat 15.00 ve 20.30, 23 24 Şubat’ta saat 20.30, 26 Şubat’ta da saat 15.00’te Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nde. Bilgi için: 0 212 526 53 80) ültür ve Turizm Bakanlığı, ICOM’nin (Uluslararası Müzeler Komisyonu) Türkiye Milli Komitesi’nin yetkisini kaldırması kararının ardından bu kararın iptal edilmesi ve karşılıklı ilişkilerin arttırılarak devam etmesi talebinde bulundu. Bakanlık, ayrıca ICOM yetkilileri ile bir araya gelerek görüşme teklifinde bulundu. Bakanlığın, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü O. Murat Süslü tarafından kaleme alınan ve ICOM Genel Müdürü Julien Anfruns’a gönderilen mektupta yetkinin komite yerine, yönetim kurulu baş? Kültür kanlığını Suay Varlıkları ve Aksoy’un üstlendiği MüzeMüzeler Genel cilik Meslek Müdürü O. Kuruluşu’na Murat Süslü, verilmesine tepki gösterilICOM Genel di. Ayrıca söz Müdürü Julien konusu gelişAnfruns’a bir menin gerçek dışı bilgilere mektup dayalı olduğu, gönderdi. Süslü, Türkiye Milli ICOM yetkilileri Komitesi’nin ile bir toplantıda ICOM’un misyon ve hedeflebir araya rini temsil etgelerek mediğine hükgörüşme medilmesinin bir yargısız inteklifinde faz olduğu bebulundu. lirtildi. ICOM’nin Mektupta Türkiye Milli “Şikâyet sahiplerinin, Komitesi’nin müze personeyetkisini li olmadığı gikaldırması bi, müzecilik gerçeğini de kararını ise sınırlı sayıdayargısız infaz ki müze ziyaolarak retlerinden ve çeşitli yayındeğerlendirdi. lardan algılayabildikleri kadarıyla bildikleri tarafımızca bilinmektedir. Dolayısıyla ülkemizdeki ICOM yönetimince üye kabul etmekte isteksiz davranıldığı bilgisi kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır” ifadelerine de yer verildi. ICOM ise Türkiye Milli Komitesi Büro Yönetimi’nin yeni müze çalışanlarını ICOM üyesi olarak kabul etmekte isteksiz olduğuna dair haberler alındığını, ayrıca son birkaç yıl içinde ICOM’un genel toplantılarına katılım sağlanamadığını bildirmişti. Ardından da 2011 yılı Haziran ayında yapılan ICOM genel toplantısına da katılım olmaması üzerine ICOM Yürütme Konseyi’nin 45 Aralık tarihlerinde yapılan 121. oturumunda Türkiye’nin mevcut ICOM temsilcilerine tanınan yetkisini kaldırdıklarını açıklamıştı. Mektupta bu konuya da değinilerek ICOM’un 2010 yılında Şangay’da düzenlediği toplantıya Türkiye’den katılım sağlanmaması gerekçesinde ise Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü makamındaki görev değişikliklerinin etken olduğu, konunun da ICOM merkezine yazılı olarak bildirildiği belirtildi. K iyarbakır’da restorasyondan insan iskeleti aramaya evrilen bir “kazı” hâlâ devam ederken 1980’lerin Diyarbakır 5 No’lu cezaevi utancını anımsadık. Özellikle Kürtlere yönelik, insan aklının alamayacağı türlü işkenceyi hâlâ duymamış, bilmemiş olanlara, kurulduğu 2008’den bugüne sadece Kürtçe tiyatro sahneye koyan Destar Tiyatro anlatıyor. Mirza Metin’in yazıp tek başına oynadığı, Berfin Zenderlioğlu’nun yönettiği “Disko 5 No’lu”da örümcek, fare, sinek, köpek, gardiyan ve mahkum Metin’in bedeninde, bir hücrede hayat buluyor. Metin 1 saat boyunca yumuşak geçişlerle bedeninin sınırlarını da zorlayarak bir vahşetin denemesini sunuyor. Konu sahneye koyanı da izleyeni de zorluyor. Araştırma ve yazma süreci nasıl gelişti? MİRZA METİN Diyarbakır 5 No’lu içinde yaşadığımız coğrafyanın bir derdi. Orayı anlatabilmek de bizim derdimiz, borcumuz. İki yıldan beri nasıl anlatılacağı üzerine kafa yoruyorum. Birçok kaynak, belgesel, röportaj üzerinden araştırdım. Çayan Demirel “5 No’lu Cezaevi” belgeselinin tüm kayıt ve arşivlerini benimle paylaştı. Berfin de o dönemde Diyarbakır’da Ahmet Türk ve Bayram Bozyel’le röportaj yaptı. İşin içinden çıkmak zor oldu, ama şöyle bir sonuca vardım. İnsan insanlık dışı bir vahşeti anlatamaz. Biz yaklaşabilmeyi denedik. O yüzden ‘bir deneme’ diyoruz oyun için. Oyunu hayvan metaforları üzerinden aktarma fikri de yine bu anlatma zorluğundan mı kaynaklandı? METİN “Disko 5 No’lu” bir belgeseloyun. Hem teatral anlamda dil arayışımın bir uzantısı olarak hem de bir belgeselden farkını ortaya koymak için imgeler bulmak zorundaydım. Oyunun içine girdikçe hücrenin de içine giriyorsunuz. Ne var o hücrede? Fareler, örümcekler, sinekler... Hikâyeyi oradan kurgulamaya çalıştım. D Belgesel oyun türünde sizi etkileyen örnekler var mı peki? BERFİN ZENDERLİOĞLU Genco Erkal’ın Madımak Oteli’nin yakılışını anlattığı “Sivas 93”, geleceğe dair zihnimin açılmasına yol açtı diyebilirim. Sivas katliamı yaşandığında çocuktum, aradan yıllar geçiyor ve o döneme ait çok bir şey kalmıyor insanın aklında. Çünkü Türkiye’de kendi tarihimizle yüzleşemiyoruz. “Sivas 93” bende öyle bir yara açmıştı. Sahnede bir saat boyunca hem işkenceci hem mahkum, hem örümcek hem fareyi canlandırıyorsunuz. Yazarken kendi sınırlarınızı da düşündünüz mü? METİN Başından beri rolü benim oynayacağımı düşünerek metni kaleme aldım. Yazarken bir yandan da kafamda fotoğraflar oluşturdum, oyunculuk da ona göre şekillendi. Aslında mahkumun da gardiyanın da altında bir anlatıcı oyuncu var. Mahkumu, sadece ezilen, ağlayan, üzülen, yaralanan, acı çeken özellikleriyle aktarmak yerine karaktere bir mahkum, bir gardiyan rolünü giydirmek ajitasyonun da önüne geçen unsurlardandı. (Oyun, 11, 14, 24, 28 Şubat’ta Şermola Performans’ta Türkçe üst yazıyla sahneleniyor. 0 212 243 74 36) Gündüz gece herkes için tiyatro Kumbaracı50 3. yılında ‘Kumbaracı50 Çocuk’, ‘Gece Hikâyeleri’ ve sıradışı atölyelerle ‘repertuvarını’ genişletiyor ÖZLEM ALTUNOK ek çok tiyatroya ve farklı etkinliklere kucak açan Kumbaracı50, üç yılı geride bırakırken yeni projelere imza atmaya devam ediyor. Mekânın genel koordinatörü Nilgün Kurt’la konuşunca kalıp cümlelerden sıyrılarak örnek vermek icap ediyor. Şöyle ki, sadece geçen yıl 52 topluluğa sahnesini açtı bu mekan. Takipçilerinin yüzde 80’ini üniversite öğrencilerinin oluşturması ise hem yenilikçi olmalarından hem de programlarının zenginliğinden kaynaklanıyor. Zengin program demişken, kemikleşen seyircisiyle de yetinmeyen mekân, şimdi de “Kumbaracı50 Çocuk”, “Gece Hikayeleri” ve sıradışı atölyelerle “repertuvarını” genişletiyor. Altıdan Sonra Tiyatro’nun “Kumbaracı50 Çocuk” projesi, programı, logosu, web sayfasıyla bağımsız bir oluşum. Amaçsa öncelikle çocuklar üzerinden para kazanılan ticari işlere alternatif oluşturacak bir alan yaratmak. Her pazar saat 13.00’te sahnelenen çocuk oyunlarına yenileri eklenecek, ama daha da önemlisi “Can’lı Kitap Okuma” projesi. Tiyatro ve Can Çocuk’un işbirliğiyle ortaya çıkan proje, çocukları tiyatroya dair yeni bir biçimle buluşturmayı amaçlıyor. Her ayın son pazarı tiyatro ve yayınevinin birlikte seçtiği bir kitabın sahnede çeşitli el kuklaları ve müzik eşliğinde canlandırılacağı etkinlik dizisine yazarlar P da katılarak çocuklarla sohbet edecek. Proje, Tiyatro BeReZe’nin “Atık Malzemelerle Kukla Yapıyoruz” atölyesiyle, sonrasında başka atölylerle de desteklenecek. Kumbaracı50’deki yeniliklerden biri de atölye ‘Haz Makamı’ çalışmaları. Ama bunlar da klasik drama, oyunculuk atölyelerine benzemiyor. Mesela Yiğit Sertdemir’in “Oyun Yazamama Atölyesi”. İnsanların “dilimin ucunda ama bir türlü yazamıyorum”dediği ama bir türlü başlayamadığı yazamama durumuma çözüm arayan bir atölye. Bir başka matrak atölye ise Erarslan Sağlam’ın “Eeee, şey, mesela, örneğin” başlıklı atölyesi. Tahmin edileceği gibi konuşmaya bir türlü başlayamayan, kendini iyi ifade edemeyenlere yönelik. Kumbaracı50, ilk uluslararası atölye çalışmasına ise “Çehov Avrupa Atölyesi” ile 1115 Şubat tarihleri arasında imza atacak. “Hayal Gücünü Kullanarak Oynamak” adlı atölyede 20. yüzyılın en büyük oyuncularından biri olarak tanınan, oyun yazarı Anton Çehov’un yeğeni Michael Çehov’un tekniği Ulrich MeyerHorsch yönetiminde sunulacak. Karakter yaratmak konusunda sıkıntı yaşayanları, yeni bakışaçıları ve kavramlarla buluşturan bu özel atölye çalışması 18 kişi ile sınırlı. Bir de “Gece Hikâyeleri” sürprizi var. Ocak ayından bu yana saat 23.00’te sahnelenen “Gece Hikayeleri” kapsamındaki oyunlarla amaç, farklı Disiplinlerden farklı gösterim biçimlerini buluşturmak. Sırada 24 Şubat’ta prömiyer yapacak Altıdan Sonra Tiyatro’nun “Haz Makamı” isimli kukla oyunu var. Bir “bonus” gibi sunulan bu gece oyunları “tek bilet iki oyun” kampanyasıyla suare oyunlarını da kapsıyor. Duyurulur! Fotoğrafçıların objektifinden ‘Sarılmak’ Kültür Servisi İFSAK’ın düzenlediği “Ayın Fotoğraf Yarışması” sonuçlandı. Konusu “sarılmak” olarak belirlenen bu ayki yarışmada, fotoğraf sanatçısı ve öğretim üyesi Ufuk Duygun’un seçiciliğinde 110 fotoğraf arasından Figen Yazan, Burak Şenbak ve Pınar Kırımlıoğlu’nun fotoğrafları ödüle değer bulundu. Başarılı bulunan fotoğraflar www.ifsak.org.tr sitesi ve İFSAK Salonu’nda sergilenecek, ayrıca İFSAK’ın yıllık albümüne dahil edilecek. Ödüle değer görülen sanatçılara ayrıca, “İFSAK Ayın Fotoğrafı Yarışması Başarı Belgesi” aralıkta düzenlenecek törenle verilecek. Burak Şenbak sahneestar Tiyatro’nun martta Zen, un oy ı dığ nla lemeyi pla toplu derlioğlu’nun yazdığı ve nti pan “A gone mezarlara göndermeler ya lmesi yine bir ge 2012.” Bu döneme denk zamandır masaun uz un oy ü nk çü tesadüf hikâye yarabir rı ay da. Ana fikri alıp ap les’in MÖ tan Zenderlioğlu, “Sofok e’de yaşaon 200’lerde yazdığı ‘Antig nlar araola ’de 12 20 a ml ru nılan du dece çağSa k. yo k far da k ço sında r. Antigoiyo ğiş de lar ve coğrafyalar rşıya gelka rşı ka n ne’de iki kardeşi ânı töremesi ve birinin devlet erk babalaak n niyle gömülmesi, birini yola çıkn de rin fik esi ilm ed m ra ye or. tım” diy ‘Antigone’ ve toplu mezarlar D İFSAK AYIN FOTOĞRAF YARIŞMASI C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle