13 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 ŞUBAT 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 11 Ocakta yüzde 0.56 olan tüketici fiyatları endeksi yıllık bazda yüzde 10.61 artarak son 3 yılın en yüksek seviyesine çıktı Enflasyon zirveye tutundu ? Yeni güncellenen sepet seviyeleri ile ilk kez açıklanan enflasyon yıllık bazda yüzde 10.61’e yükselirken, ekonomistler enflasyonda kısa vadede düşüş beklemiyor. Mayısa kadar çift hane bekleyen ekonomistlere göre, mayıs ayında belirgin yüzde 89’lara doğru gerileme öngörülse de yıllık enflasyon yaz aylarında yine yüzde 10 gibi yüksek seyredecek. Ekonomi Servisi Enflasyon, yükselmeye devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, ocak ayında TÜFE (tüketici fiyatları endeksi) yüzde 0.56, ÜFE (üretici fiyatları endeksi) yüzde 0.38 arttı. Yıllık bazda TÜFE yüzde 10.61, ÜFE yüzde 11.13 olarak gerçekleşti. Yıllık enflasyon TÜFE’de Kasım 2008’den beri en yüksek düzeye çıktı. Merkez Bankası için belirleyici olan çekirdek enflasyon gıda ve al Deli Deli İşler... Salı günü yayımlanan bu köşedeki yazımda, Çalışma Bakanlığı’nın beklenen, yetkili sendikaların belirlenmesinde kullanılan, yasal yükümlülüğündeki resmi istatistiklerin yayımlanmasının da yayımlanmamasının da hükümet, Bakanlık adına yasal suç oluşturduğunun altını çizmeye çalışmıştım.. Sonuçta sorumlu Bakan derdini Başbakan’a anlatmış olmalı ki, beklenen her hali yasalar ve hukukun çiğnenmesi sonucunu doğuracak istatistiğin yayımlanması tehdidinden geri dönülmüş, yerine beklenen yasa değişikliğinin yapılacağı ilan edilmiş.. Dünün aynı gündem, sorunlar bağlantılı haber ve tartışmalarında ise, bu kez göreceli sendikal tarafların görüşleri alınmış yasa taslakları metninin “hokus pokusla” yeniden değişikliğe, sendikal hak ve özgürlükler aleyhine oynanmasının kimi bilgileri vardı.. Sendikacılığın iflasının belgesi sonuç tabloda, 8.5 milyon sigortalı işçinin ancak 500 bin altı kalmış sendikalısının göstermelik korunacağı sistemin vitrini için, sendikal hak ve örgütlenme özgürlükleri önündeki yaşamsal yasaklar korunarak çıkarılması kabul buyurulan taslakların bu haline bile Bakanlar Kurulu içinde itirazlar olmuş. Besbelli Başbakan daha yasakçı paracı bakanlardan yana ağırlığını koymuş.. İktidarımızın rejimi demokrasi olan ülkelerde benzeri olmayan, 12 Eylül’ün sendikal hak ve özgürlükleri önündeki yasaklarını aynen koruyan, sadece sistemin iflasının belgesi komik sayılara düşmüş sendikalı, toplu pazarlıktan yararlanabilen düşük işçi sayısı, gerçeği karşısında, ortaya çıkan yüzde 10 işkolu örgütlenme barajını kaldırma zorunluluğu operasyonunu getiren, henüz Bakanlar Kurulu’ndan çıkmamış, Meclis’ten geçirilmemiş yeni yasalarımız sanal demokrasimiz, insansendikal haklar düzenimizde hayırlara vesile olsun.. Başbakanımız hızlarını alamadılar, perşembe günü yayımlanan yazıma konu olan, yeni bir insan hakları, demokrasi, hukuk devleti suçu içeriğinde bir açıklamada daha bulundular.. Dindar gençlik yetiştirme iradelerini açıkladılar.. İnsan hakları, demokrasi, hukuk devletinin geçerli olduğu ülkeler ve rejimlerde, devletin, iktidarların, eğitim bakanlıklarının dindar gençlik yetiştirme gibi bir amacının olamıyacağı, anayasal, yasal suç oluşturacağı.. iktidarımızın yakın destekçisi pek çok hukukçu tarafından da kabul edilmek zorunda kalındı.. Başbakanımızın resmi Bakanlık politikası, programını kastetmiş olamayacağı savunması yapıldı... ??? Hepimizin vergileri ile, tek din ve mezhep üzerinden, akıl almaz, bütün diğer bakanlıklar bütçelerini katlayan gelire sahip Diyanet İşlerimizin konuya ilişkin çalışma paketinin hazır olduğu ve hemen gündeme sokulduğu dün büyük medya manşetlerinde vardı. Doğrusu teknik yasal suç içermeyecek biçimde çalışmalarla işe başlanıyordu.. Yani dinler, inançlar üzerinden eğitim politikası belirleyip, yürütemeyecek Milli Eğitim Bakanlığı’nın ana dersler eğitim paketi içinde bir düzenleme henüz ortalıkta yoktu.. Diyanet bütçesi üzerinden gençliğe yöneltilecek eğitim paketlerine öncelik veriliyordu.. Sonrası Allah kerim.. Dindar gençlik yetiştirme projesi, kavramı, tek başına yeterince siyasal getirisi olabiecek bir adım olarak gündemimize girmişti.. Zaten soluklanmadan medyatik ataklarla yeni tartışma, polemik gündemlerinin önü arkası kesilecek gibi değil.. 19 Mayıs kutlamalarının yasaklanmasının önüarkası, ideolojik operasyon saldırı boyutları anlaşılamadan, Mustafa Kemal Atatürk üzerinden üstüne üstüne bir atak daha; gençliğe seslenişin, andının, alay edercesine, acıtarak, kanırtarak kaldırılması tartışmasının açılması.. Şok, şok saldırılar, operasyonlara doyum olur mu? Hız kesilir mi? İnsan hakları, hukuk devleti düzeninin teslim alınmış, yılmış, sindirilmiş bir toplum yaratma adına kullanılmasında gelsin yeni yeni operasyonlar, iddianameler, hizmete özel, sahibinin sesi medyaya servis edilmiş haberler.. Sonra bizim medya, gündem, habercilik adına karşıt görüşleri, horoz dövüşü yaptırırcasına tartıştıracak.. Siz hukuksal belge değerleri hakkında sağlıklı bir bilgiye sahip olmanız söz konusu olamıyacak bu taze senaryolar, damgalamalar üzerinden, insan hakları algılamanız, mezhebinizin kabul ettiği ölçülerde fetvalar vereceksiniz.. Kastınız kötü olmasa da yeni yeni yargısız infazlara hizmet edeceksiniz.. En geçerli sözde hukuk devleti düzeni adına sonuç tez ise hep, “nasılsa yargı sonucunda adalet yerini bulacak..” yalanı makinesi içinde öğütülecek.. Giderek daha toptancı, daha kitleseler, daha da işin içinden çıkılmaz bir özel yargıda insan öğütme makineleri çalıştırılacak.. Silivri zindanlarında yatan gazeteci sayısı kaça çıktı? Birbirlerini tanımayan, yaşamlarının hiçbir döneminde yolları kesişmemiş, çok farklı düşüncelerden, mesleklerden insanlar, kapsamını bilmedikleri terör örgütü üyesi suçu ile yatanlar kaç binlere ulaştılar? Ekonomistler: Fiyatlarda artış sürecek Verileri değerlendiren ekonomistlere göre, yıllık TÜFE çift hanede kalmaya devam edecek. Reuters’e değerlendirme yapan Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, öngörülerini şöyle sıraladı: Çekirdek enflasyon (I) yıllık bazda bir önceki yüzde 8.1 seviyesinden yüzde 8.4’e yükseldi. Çekirdekteki bu yükseliş bir süre daha devam edecektir. Mayıs ayına doğru burada bir gevşeme beklenmeli. 2012’de enflasyon aylık ortalama yüzde 0.50.6 seviyelerinde gerçekleştiği takdirde, yıllık enflasyon mayısa kadar çift hane ve yüzde 10.5 civarında dalgalanacaktır. Mayıs ayında belirgin yüzde 89’lara doğru gerileme beklesek de yıllık enflasyon yaz aylarında yine yüzde 10 gibi yüksek seyredecektir. Gerçek ve kalıcı düşüş ancak Eylül 2012’den itibaren beklenmeli. TL’de değer kazancı (sepet bazında yılbaşından bu yana yüzde 8) daha fazla ve kalıcı olduğu takdirde enflasyon görünümü yukarıda bahsettiğimize nazaran çok daha olumluya döner. kolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç yüzde 0.08 geriledi. Yıllık bazda yüzde 8.42 olarak gerçekleşti. laştırma ve alkollü içkide rekor TÜFE’de ana harcama grupları itibarıyla bir ay önceye göre en yüksek artış yüzde 2.06 ile ulaştırma grubunda görüldü. Ocak ayında endekste yer alan gruplardan çeşitli mal ve hizmetlerde U yüzde 1.79, ev eşyasında yüzde 1.58, konutta yüzde 1.32, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 1.13, eğlence ve kültürde yüzde 0.83, lokanta ve otellerde yüzde 0.75, sağlıkta yüzde 0.09, alkollü içecekler ve tütünde yüzde 0.02 artış meydana geldi. Haberleşmede yüzde 0.01, eğitimde yüzde 0.05, giyim ve ayakkabıda yüzde 7.88 düşüş gerçekleşti. Yıllık bazda TÜFE’de en yüksek artış yüzde 18.53 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda oldu. Onu çeşit li mal ve hizmetler (yüzde 17.63), ulaştırma (yüzde 12.90), gıda ve alkolsüz içecekler (yüzde 11.67), ev eşyası (yüzde 11.65) izledi. Sektörel bazda bakıldığında fiyatlar tarım sektöründe yüzde 0.97, sanayi sektöründe yüzde 0.26 arttı. Yıllık bazda fiyatlar tarımda yüzde 8.44, sanayide yüzde 11.71 artış kaydetti. Ocak ayının zam şampiyonu da yüzde 34.58’lik artışla salatalık oldu. Onu yüzde 33.33’le piyango bileti izledi. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, “Daha yıl yeni başlamış, birinci ay bitmiş, TCMB enflasyon hedeflemesini tutturamayacağını açıklıyorsa böyle bir Merkez Bankası’na hiç kimse güvenmez. Merkez Bankası tarihinin en kötü yönetimi olmaya şimdiden aday olmuş bu yönetimin anlaşılan tek görevi var, AKP çıkarlarını korumak” dedi. Oran: Merkez başarısız ILO’ya göre milyonlarca genç, çalışma hayatı olacağı umudunu daha yolun başında kaybediyor İş bulmak artık hayal ? ILO hayatın baharında ‘hiçbir işe yaramama’ psikolojisiyle ruhen yaralanmış olan gençlerin toplumların geleceği açısından büyük bir potansiyel problem oluşturduğunu vurguladı. Ekonomi Servisi Amerika ve Avrupa Birliği’ndeki krizin tahminlerin ötesinde uluslararası etkilere yol açacağı öngörüsünün ardından, Birleşmiş Milletler’den (BM) bütün ülkelere yönelik bir uyarı daha geldi. ANKA’nın haberine göre iş hayatına atılarak kendisine bir gelecek kurmaya hazırlanan 1524 arası yaş grubunun karşılaştığı yoğun işsizlik probleminin hem kalkınmış hem de gelişmekte olan ülkelerde alarm seviyesinde olduğunu belirten BM’ye bağlı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) hayatın baharında ‘hiçbir işe yaramama’ psikolojisiyle ruhen yaralanmış olan gençlerin toplumların geleceği açısından büyük bir potansiyel problem oluşturduğunu hatırlattı. ILO, 2011 itibarıyla güncellediği çalışma hayatı ve işsizlik verileri raporunda 2009’dan bu yana uluslararası çapta işsizliğin tavan yaptığını hatırlatırken, bazı iyimser gibi gözüken rakamların da yanıltıcı olduğunu vurguladı. ILO bir yanda büyüyen işssizlik, bir yanda çalışma hayatı olacağı hayalini daha yolun başında kaybetmiş 5 milyona yaklaşan işsiz gencin olduğu bir dünyada gerekli tedbirler alınmazsa ve işsizlik sorununa ciddi çözümler getirilmezse kimse için umut kalmayacağını vurguluyor. AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle, Türkiye hakkındaki 2011 İlerleme Raporu’nda işaret edildiği gibi çocuk işçiliğiyle mücadelede henüz ölçülebilir bir ilerleme olmadığına dikkat çekti. Füle, Türkiye’de çalıştırılan çocuklar hakkında güncel istatistiksel veri bulunmadığını belirtirken Avrupalı firmaların çocuk işçi çalıştırılmasıyla ilgili ILO standartlarına uymalarının teşvik edileceğini ifade etti. Türkiye’nin çocuk işçiliğin diğer türleriyle de mücadele etmek için birçok pilot proje uyguladığını da kaydeden Füle, “Türkiye 2012’de çalışan çocukların durumlarına yönelik bir ulusal çalışma araştırması yapacak. AB, Türk yetkililerin çocuk işçiliği ortadan kaldırmaya yönelik çabalarını, Katılım Öncesi Yardım Aracı yoluyla destekliyor” dedi. Türkiye’de çocuk işçiliğinde ilerleme yok Gençler umutsuz Öte yandan Aslı Kayabal’ın haberine göre, İtalya’da 1830 yaş kuşağındaki işsiz gençlerin sayısının yüzde 31’e tırmandığı, bu gençlerin umutsuzluğa düşerek artık ne iş aradıkları ne de üniversite eğitimlerini sürdükleri açıklandı. İtalya Başbakanı Mario Monti “Güvenilir ve sabit bir işe Çocuk işçi konusunda Avrupa Birliği otoritelerinin yanı sıra ILO’nun da eleştiri sahip olmak artık hayal” dedi. oklarına zaman zaman hedef olan Türkiye’de bu konuda sağlıklı istatistik bulunmuyor. Konuyla ilgili endişeler, 2011 İlerleme Raporu’nda da yer alıyor. ‘Sendikalar konu mankeni yapılıyor’ MUSTAFA ÇAKIR ANKARA TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda geneli üzerinde görüşmeler yapılan Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası’nda değişiklik öngören tasarı ana komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonu’na gönderildi. CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, kendisinin de üyesi olduğu Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nun tasarının ele alınacağı “ana komisyon” olarak belirlenmesi gerekirken, “tali komisyon” olarak değerlendirildiğini söyledi. Çelebi, tasarının geneli üzerinde bir değerlendirme yapıldığını, komisyonun sadece rapor hazırlamakla yetineceğini kaydetti. Komisyonun raporuna karşı muhalefet şerhi hazırladıklarını belirten Çelebi, muhalefet şerhinde de yer alacak olan değerlendirmeleri şöyle sıraladı: Çok ciddi bir aldatmaca var. Toplum kandırılıyor. İktidar görüşlerini aldığını belirttiği memur konfederasyonlarını da, Meclis’teki komisyonu da konu mankeni yapıyor. Kendi bildiğini uyguluyor. Toplusözleşmede sendikalar değil, konfederasyonlar muhatap alınıyor. Bu dünyanın hiçbir yerinde yok. İmza yetkisi konfederasyonlara verilmiş. Sendikalar bypass edilmiş. Sendikal özgürlük kısıtlanıyor. Grev hakkı olmayan bir toplusözleşme olamaz. Uyuşmazlıklarda devreye girecek olan Hakem Kurulu’nun büyük bir bölümünü Bakanlar Kurulu belirliyor. Bakanlar Kurulu’nun belirlediği bir kurul objektif olamaz. Türk Telekom’un gözü yükseklerde Ekonomi Servisi Türk Telekom Ankara’da inşa edeceği 192 metrelik genel müdürlük binası için temelleri attı. 2013’te tamamlanması planlanan yeni genel müdürlük binası başkentin en yüksek ofis kulesi olacak. Temel atma töreninde Türk Telekom Grup Üst Yöneticisi (CEO) Hakam Kanafani ve Türk Telekom CEO’su K. Gökhan Bozkurt’un verdiği bilgilere göre, yaklaşık 6 bin 300 metrekarelik zemin oturumu bulunan yapının, üç bodrum katı ve zemin üzerinde 33 katı bulunuyor. 54 bin 290 metrekare kapalı alanı bulunan binada toplam bin 500 kişi çalışacak. Gayrimenkul yatırımlarını sürdüren Türk Telekom’un bu alandaki yatırım ve harcamaları, son 6 yılda 1 milyar TL’yi aştı. TOKİ’den Somali’ye 200 yataklı hastane Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) Somali’ye inşa edilecek tam teşekküllü 200 yataklı Türk hastanesinin ihalesini yaptı. TOKİ’nin Bilkent’teki merkezinde yapılan ihaleye dokuz firma katıldı. Hastanede tek kişilik 17 oda, 4 kişilik 34 oda, 3 kişilik ve 5 kişilik birer oda yer alacak. Yoğun bakım üniteleri ve müşahede birimleriyle birlikte hastanedeki yatak sayısı 200 olacak. Hastanede ayrıca poliklinikler, yataklı servis, acil servis, görüntüleme merkezi, laboratuvar, doğumhane ve ameliyathane ve teknik merkezler gibi birimler olacak. Petkim tehlikeli atıkları enerjiye dönüştürüyor Petkim Genel Müdürü Hayati Öztürk Ege’deki tüm tehlikeli atıklara talip olduklarını belirterek Aliağa’daki tesislerinde değerlendirdiklerini söyledi. Çevre duyarlılığını sürdürülebilir kalkınmanın temel aracı olarak gördüklerini vurgulayan Öztürk, “Yıllık 17 bin 500 ton tehlikeli atık yakma kapasitesine sahip olan tesisimiz, kapasitesinin 10 bin tonunu Petkim’in atıklarını yakıp enerjiye dönüştürerek kullanıyor. 7 bin 500 tonluk kapasitemiz ise farklı sektörlerde faaliyet gösteren firmaların atıklarını bekliyor” diye konuştu. Yıldız, çikolata ve şekerlemede dünya 10’uncusu Ülker markasının ana şirketi Yıldız Holding, çikolata ve şekerleme alanında uluslararası yayın yapan Candy Industry’nin ‘Küresel Top 100’ listesinde 10’uncu sırada yer aldı. Ciro, çalışan ve üretim tesisi sayısı bazında değerlendirilen araştırmada Yıldız Holding çikolata ve şekerleme kategorisinden elde ettiği 2 milyar 96 milyon dolarlık cirosuyla listede derece yaptı. Yıldız Holding’de 2011’de çikolata konusundaki en önemli gelişme, tüm atıştırmalık faaliyetlerin Ülker çatısı altında toplanması oldu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle