18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 2012 PAZAR 18 SPOR 34 BİN 720 KADININ İZLEDİĞİ MAÇTA GERİYE DÜŞMESİNE KARŞIN SİVAS’I 42 YENDİ Fenerbahçe çiçek açtı F.BAHÇE: 4 SİVAS: 2 STAT: Şükrü Saracoğlu HAKEMLER: Bülent Yıldırım (5), Emre Eyisoy (5), Ekrem Kan (5) FENERBAHÇE: Volkan (7), Gökhan Gönül (5) (dk. 86 Orhan), Bekir (7), Yobo (7), Ziegler (5), Mehmet (6), Cristian (8), Emre (8) (dk. 77 Selçuk), Dia (6) (dk. 69 Özgür Çek), Alex (8), Sow (6) SİVASSPOR: Nihat (4), Uğur (6), Navratil (5), Rajnoch (6), Ziya (6), Pedriel (5) (dk. 70 Cihan 5), Erman (6), Kadir (6), Kıvanç (7) (dk. 70 Mehmet Nas), Grosicki (7) (dk. 79 Faty), Eneramo (5) GOLLER: Dk. 4 ve dk. 73 Emre, dk. 16 Kıvanç, dk. 43 Rajnoch, dk. 65 ve dk. 67 Alex SARI KARTLAR: Bekir (Fenerbahçe); Kıvanç, Erman, Eneramo, Uğur (Sivasspor) Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU ELEŞTİRİ ALİ İSMET URAL Pedriel..! 65. dakikadan öncesi ve sonrası mı desem yoksa, Pedriel’den öncesi ve sonrası mı desem? Öncesine bakalım. Darmadağın bir Fenerbahçe. Kadıköy kimliğini kaybetmiş, ne oynadığı, kimin hangi bölgede görev yaptığı belli olmayan top kayıpları, pas hataları ile acemiler mangası. Attığı golü bırakın bir tarafa, takımın pozitif anlamda sırıtan tek ismi Emre. Koşuyor, boğuşuyor, sinirleniyor, kavga ediyor ama arkadaşlarını forse etmeyi de ihmal etmiyordu. Sivasspor, F.Bahçe’nin bu halini 15. dakikada fark edip iyice yerleşince orta sahaya, kaptıkları her top F.Bahçe kalesinde tehlike oldu. Akıllı işler yapıp çabuk paslarla öne geçmeyi de başardılar zaten. Dakikalar 64’ü gösterirken sezonun en kötü Fenerbahçesi diyordum kendi kendime ama Sivaslılar Grosicki’nin verkaçı ile 18’e girip ‘al da at’ dercesine Pedriel’in önüne bıraktığı o top, nasıl kaçtı diye dövünürken her şeyin bir anda değişeceğini nasıl bileceklerdi? Her şey değişti 65’ten sonra. Alex attı, takım coştu. Sow oynadı, Sivas savunmasını dağıttı, verdi kaptanına. Sonra ‘savaşçı bücür’ skoru perçinledi. Benim dün gece için önemli gördüğüm not şu: Aykut Hoca artık dışarıyı bırakıp takımı ile daha çok ilgilenmeli. Onun kafasındaki dağınıklık takımına yansıyor bu kesin. Dava iki türlü. Biri dışardaki dava, o Silivri’den Çağlayan’a taşınıyor. Başkan, yönetim, taraftarlar ve önde gelenler orayla ilgileniyor. Aykut Hoca o ortamın içinden kendini sıyırmalı artık. Onun davası sahada. Onun davası sportif başarıda. Aslında Başkan Aziz Yıldırım’dan bir açıklama gelmeli artık. Herkesi ve özellikle başta futbol olmak üzere tüm branşları başarıya ulaşacak konsantrasyona yönlendirmeli. 90 DAKİKA HİLMİ TÜRKAY Şaka Gibi! Yazıma Ulu Önder Atatürk’ün Türk Kadını için söylediği sözlerle başlamak istiyorum: “* Bizim toplumumuzun başarı gösterememesinin sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır. * Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye değersin. * Kadınlarımız erkeklerden daha çok aydın, daha çok feyizli ve daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar. * Şuna inanmak lâzımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir. * Bilinmektedir ki, her safhada olduğu gibi toplum hayatında dahi görev bölümü vardır. Bu genel görev bölümü arasında kadınlar kendilerine ait olan görevleri yapacakları gibi aynı zamanda toplumun refahı, saadeti için gerekli olan genel konulara dahi dahil olacaklardır. * Bir toplum aynı amaca bütün kadınları ve erkekleriyle beraber yürümez ise ilerlemesine teknik olarak imkan ve bilimsel olarak ihtimal yoktur. * Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde Anadolu köylü kadınının üstünde kadın mesaisi zikretmek olanağı yoktur. * Büyük Türk kadınını çalışmalarımıza ortak yapmak, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, Türk kadınını bilimsel, ahlaki, sosyal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve destekçisi yapmak yoludur. * Kadınlarımızın genel görevlerde paylarına düşenlerden ayrı olarak kendileri için en önemli, en hayırlı, en erdemli bir vazifeleri de iyi ana olmaktır.” Peki bugün? Maalesef çok vahim bir tabloyla karşı karşıyayız. Hemen her gün yaşanan olayların binlercesinden sadece ‘ölüm’ ve ‘sakat kalma’sıyla sonuçlananlar basına yansımasına rağmen yine de gazetelerde kadına yönelik şiddet haberlerinin yer almadığı an yoktur. Kadının yaşadığı şiddet; zihinsel, cinsel, fiziksel ve duygusal sağlık sorunları yaşamasına neden olmaktadır. Sağlıklı olmayan kadın; sağlıklı nesiller yetiştiremez. Aynı zamanda da çocukluk döneminde şiddete tanık olan biriyse hayatının her alanında ümitsizlik, depresyon, suçluluk, ambivalan (nefret) duygularla yaşamaya devam eder. Neden açımız hep farklı, demek ki farklı bir aynadan bakıyoruz. Oysa hayat eşit. Kadınların da elleri, ayakları, gözleri var. Kitap okuma, yürüme, gezme, sinemaya gitme gibi özgürlükler, hakları değil mi? Toplum olarak bazı şeyleri aşmalıyız. Soruyorum, acaba hangi yüzyılda yaşıyoruz ? PANKARTLAR KONUŞTU “Hüseyin çocukların sütünü içirmeyi unutma”, “Aziz Baba oğulların yoksa kızların burada”, “F.Bahçeliyiz ölsek de, eğilmez başımız, sarı lacivert olsun mezar taşımız”, “Üzerimdeki çubuklu formayla başa çıkamazsın asla”, “Nazar etmeyin ne olur, ceza alın sizin de olur’ demek isterdik ama unutmuşuz siz noklam maçlarda bile stat dolduramıyordunuz”, “Babamdan miras bu sevda”, “İstanbul 1 derece ama Saracoğlu bu gece alev alev” Kadıköy’de en güzel koro CUMHUR ÖNDER ARSLAN Fenerbahçe’nin Şükrü Saracoğlu Stadı’nda Sivasspor’u konuk ettiği maçta tribünleri dolduran 34 bin 720 Sarı Lacivertli kadın ve çocuk taraftar renkli görüntüler oluşturdu. Türkiye Futbol Federasyonu’nun kararıyla seyircisiz oynama cezası yerine kadın ve çocukların karşılaşmaları ücretsiz izlemesi uygulaması dün Şükrü Saracoğlu’nda ikinci kez hayata geçti. Hatırlanacağı üzere Süper Lig’in ilk yarısında Fenerbahçe’nin evinde Manisaspor’la oynadığı maçı 41 bin 663 kadın ve çocuk taraftar izlemişti. Binlerce kadın ve çocuk taraftar İstanbul’daki soğuk havaya karşın maça büyük ilgi gösterdi. Günler öncesinden dağıtılan biletleri alan Sarı Lacivertli kadınlar, erken saatlerde Kadıköy ve Bağdat Caddesi’nde toplanmaya başladı. Üzerlerindeki forma ve atkılarla uzun süre tezahüratlar yapan Fenerbahçeli kadınlar stadın yolunu tuttu. Stat kapılarının açılmasıyla içeriye giren taraftarlar çalınan marşlara ve şarkılara coşkuyla eşlik etti. 10. YIL MARŞI COŞKUSU aç öncesi statta çalınan 10. Yıl Marşı’nı Fenerbahçeli kadın ve çocuk taraftarlar hep bir M ağızdan coşkuyla okudu. Ellerindeki Türk bayraklarını sallayan tribünler İstiklal Marşı’nı da yüksek bir sesle okuyarak büyük alkış aldı. İZLENİM NEŞE AÇIKER TRİBÜNDE DEV BAYRAKLAR Sevim Teyze ile 90 Dakika Siz ne yaptınız gene öyle? Binlerce olup, tribüne direniş, tarihe “F.Bahçe yıkılmaz” yazdınız. 40 bine yakındınız ama öyle birinin yanına denk geldim ki tribünde; önce gözlerime yaş düştü, sonra gururlandım, sonrasında çok, pek çok şaşırdım. 80 yaşındaki Sevim Teyze’ye sordum: “90 dakikanın bir dakikasında neden oturmadın? Neden heyecanla karışık bir telaş vardı? Neden üşümedin, yorulmadın, neden vazgeçmedin Kanaryan’dan? Kareografide bir elinle koltuğa tutunup, bir elinle kartonu kaldırırken, 10. yıl marşına F.Bahçe’nin 100. yıl marşını eklerken neler hissettin?” Sevim Özdemirci, büyük bir gurur ve mutlulukla anlattı hikâyesini. 1953 yılında Diyarbakır’dan İstanbul’a gelmiş. “F.Bahçe’yle 1954’te tanıştım ama büyük aşkım 1959’da Lefter’in G.Saray’a 3 gol attığı maçla başladı” dedi. Öyle bir aşk düşmüş ki Sevim Teyze’nin kalbine; voleybol basketbol, kürek, atletizm fark etmiyor. Söz konusu F.Bahçe ise kaçırdığı maç yok. Sivasspor mücadelesine gelmeden U14 ve U15’lerin maçını izlemiş. “Gelecek aydınlık” diyor. Bu arada da maçla ilgili yorumları ihmal etmiyor. Sow’un cesaret kazanması gerektiğine inanıyor, “Sağ kanat da aksıyor” diye serzenişte bulunuyor. 3 Temmuz’dan bugüne yaşananlara, “Dayanamaz, çözülürler” diyenlere inat, tribünleri dolduran kadınlara şaşıranlara Sevim Teyze’nin 58 yıllık yanıtı var anlayacağınız. Ve F.Bahçe 21 geride iken “4 olsun istiyorum” dedi Sevim Özdemirci. Kırmadı F.Bahçe’nin onur mücadelesindeki neferleri... K ERKEKLER DIŞARIDA KADINLAR STATTA ribünleri dolduran binlerce Sarı – Lacivertli kadın ve çocuk taraftarı stada eşleri ile erkek yakınları bıraktı. Eşlerini stat girişine getiren Fenerbahçeli erkek taraftarlar Saracoğlu’nun çevresindeki kafelerde maçı izledi. Karşılaşma sonrası bulaşan eşler ve çocukları birlikte evlerinin yolunu tuttu. Milyonlarca çiçek vardı Saracoğlu, çicek bahçesiydi. Ne kadar güzel ortam yaratmış kadınlarımız. Bir suç mu işliyorlar, hayır, ‘desteğe’ gelmişler. Her yer rengarenk. Şarkılarıyla, türküleriyle, ellerinde bayrakları, kimisinin yanında çocuğu; eşlerinin, sevgililerinin yerini almışlar, maçın heyecanını yaşıyorlar, eğleniyorlar. Küfür ediyorlar mı; eh, arada. Rahat bırakalım bu insanları. Baskı her zaman zarar verir. Hepsi sorumluluklarını iyi biliyorlar. Vurma, kırma neyin nesi? Yapmayın beyler, kıymayın bu değerlere. Futbolda kadro zenginliğinin bana göre hiç önemi yok. Çalışmak, istemek, kazanma hırsı her şeyden önemli. Maçta ilk bölüme bakıyorum, sahanın her yerinde basan, koşan, mücadele eden, pozisyonlara giren, iki de gol atan, sonra fazlasını arayan başarılı bir Kırmızı Beyazlı 11... F.Bahçe ne yaptı? Haftalardır aynılar. Bir çok ismi topa vuracak durumda değil, Sow hani ‘Şov’ yapacaktı. Tamam, henüz erken ama yoksa bizlere Güiza’yı mı aratacak? Stoch’un yokluğu hissedildi. Yerine oynayan Dia’nın istekli olacağını düşünmüştüm, yanıldım. İkinci bölümde Pedriel müsait durumda yani 3 pastan golü atamadı. Fileleri havalandırsa belki Sivasspor maçı alıp, götürecek. Hani bir söz vardır, “Atamayana atarlar” diye. F.Bahçeliler peş peşe 3 gol birden buldu. Şaşırmamak mümkün değil, şaka gibi. Böyle maçlar ender yaşanır. Ben yaşadığım için mutluyum ama şurası da bir gerçek ki; şans her zaman bu kadar F.Bahçe’nin yanında olmaz. T S arşılaşma öncesi kale arkası tribünlerde dev bir Türk Bayrağı ile Sarı – Lacivert bayrak açıldı. Fenerbahçeli kadın ve çocuk taraftarlar sarı – lacivert kartonlarla üzerinde “Direneceğiz” yazan bir kareografi oluşturdu. Bunun dışında üzerinde “Herkes haddini bilecek” yazılı dev bir bayrak da açıldı. Tribünler kısa süreli de olsa küfürlü tezahüratta bulundu ve “İ… Trabzon olamazsın şampiyon”, “Sivas ne oluyor, g… b… oynuyor” diye bağırdı. TAKIMDAN ÇİÇEK JESTİ F YILDIRIM’A BÜYÜK SEVGİ arı – Lacivertli kadın ve çocuk taraftarlar Metris Cezaevi’nde tutuklu bulunan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’a büyük destek verdi. Binlerce seyirci üzerinde Yıldırım’ın fotoğrafının bulunduğu tişörtleri giydi. Statta Aziz Yıldırım’ın posterleri açılırken taraftarlar “Aziz çıkacak hesap soracak”, “Her şey Aziz Yıldırım için” şeklinde tempo tuttu. Ayrıca tribünde “Yıllarca bizim sevdamız için mücadele ettin, şimdi senin için biz mücadele edeceğiz, Çağlayan’da görüşmek üzere büyük başkan” yazılı bir pankart açıldı. enerbahçeli futbolcular ısınmak için sahaya çıktığı anda tribünlerden çığlık sesleri yükseldi. Taraftarlar alkışlarla oyunculara destek verirken, tüm Sarı – Lacivertli futbolcular tribünlere koştu. Ellerindeki çiçekleri taraftara sunan oyuncular arasında en büyük ilgiyi Volkan ve Alex gördü. POZİSYONLARDA ÇIĞLIK SESLERİ VOLKAN: BAŞKANIN YANINDA YATIP KALKARIM VOLKAN DEMİREL: Elimden gelse, kendi adıma Aziz Yıldırım’ın yanında yatıp kalkarım. ALEX: Hocamla herhangi bir şey olduğu zaman yüz yüze konuşurum. Mesajlarımı twitter üzerinden vermem. AYKUT KOCAMAN: Kadın ve çocuk taraftarlara teşekkür ederim. Olağanüstü bir atmosfer yarattılar. Onlara minnet borçluyuz. Bütün F.Bahçelilerin gurur duyabileceği bir ortam vardı. Tahminlerimin dışına taşan bir şekilde G.Saray’ın 9 puan gerisindeydik. Maç öncesi böyle de bir baskı vardı. Pedriel’in kaçırdığı pozisyon maçın dönüm noktası oldu adın ve çocuk taraftarlar Fenerbahçe’nin geliştirdiği her ataktaki çığlık sesleriyle maça damga vurdu. Kaçan pozisyonlardan sonra, hakem Bülent Yıldırım’ın Sivasspor lehine çaldığı düdüklerde, rakip takım oyuncuları kart gördüğünde ve konuk ekip ataklarında tribünlerden yükselen çığlık seslerinin dozu daha da arttı. Maçı misafir takım seyirci tribününde 20 Sivassporlu kadın taraftar izledi. Maç sonrası saha kenarlarından havaya renkli konfetiler püskürtüldü. Ayrıca stat hoparlöründen annesini kaybeden bir çocuk için anons yapıldı. K 3000 PUANI AŞTI enerbahçe, lig tarihinde topladığı puanı 3001’e yükselti. Sarı Lacivertliler 3000 puanın üzerine çıkan ilk takım oldu. Fenerbahçe, evinde yenilmezlik serisini 36 maça yükseltirken sahasında üst üste 9. maçından galibiyetle ayrıldı. Dia ve Sow’un Senegal Ulusal Takımı’ndan arkadaşı Demba Ba maçı izledi. F C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle