18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 ŞUBAT 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 13 Ankara’ya gelen NATO Genel Sekreteri Rasmussen, Suriye’ye müdahaleyi düşünmediklerini söyledi ‘Bölgesel çözüm istiyoruz’ BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Arap Baharı’na ilişkin gelişmeleri yakından izlediklerini belirterek, “Ancak Suriye’ye müdahale kesinlikle düşünmüyoruz. Sorunu bölgesel olarak çözmek istiyoruz” dedi. Rasmussen resmi bir ziyaret için geldiği Ankara’da dün ilk olarak TBMM Dışişleri ve Savunma Komisyonu üyeleri ile görüştü. Suriye ve füze kalkanına ilişkin konuların öne çıktığı toplantıda CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, “NATO, Suriye’ye herhangi bir askeri müdahale düşünüyor mu veya planlıyor mu?” diye sordu. Rasmussen bu soruya, “Kesinlikle hayır” yanıtını verdi ve “Buradaki soruna bölgesel çözüm istiyoruz. Arap Baharı’nı yakından izliyoruz” dedi. Daha önce yapılan açıklamaların aksine “Bu sorunun çözümünde Türkiye başrol oynamalı” demedi ancak, “Türkiye çok önemli bir ülkedir, biz bölgesel çözümden yanayız” değerlendirmesini yineledi. Komisyon üyeleri Rasmussen’e “Libya’daki durum şu anda nedir?” sorusu da yönelttiler. Rasmus ? NATO Genel Sekreteri Rasmussen, Meclis’te, Kürecik’le ilgili bir soruya “Biz NATO olarak her ülkeye, herkese sorarız, ne yapalım diye. Türkiye de bize bu konuda çok yakın işbirliği içinde olduğunu hissettirdi” yanıtını verdi. Komisyon üyeleri, Kürecik konusunda, “Bu bir NATO projesi midir, yoksa bir ABD projesi midir?” sorusunu da yönelttiler. Rasmussen, “proje” ifadesini kullanmaktan kaçınarak, “Bu bir NATO sistemidir. Ancak ABD’nin çok büyük katkısı ve çok büyük bir ağırlığı var. NATO ülkelerini korumak üzere yapıldı” yanıtını verdi. Rasmussen, Kürecik’teki radar sistemine İsrail’in katkısının olup olmadığı bir soruya karşılık da “İsrail’in orada bir katkısı yoktur” dedi. Atıcı’nın Rasmussen’e bir diğer sorusu da “İsrail’in Akdeniz’de NATO ile işbirliği yapma önerisi getirdiği, NATO’nun da bunu kabul ettiği yönündeki haberler doğru mu?” oldu. Rasmussen bu soruya, “Çok doğaldır, İsrail bizim partnerimizdir. İsrail ile tabii ki işbirliği yapacağız” yanıtını verdi. Toplantıda Afganistan konusu da gündeme geldi. Komisyon üyeleri, “Afganistan ne olacak, orada durum nedir?” diye sordular. Rasmussen bu soruya yanıt verirken 2014 yılında Afganistan’ın hâlâ desteğe ihtiyacı olacağını söyleyip NATO’nun bu tarihte de Afganistan’da olacağı mesajını verdi. Rasmussen, NOTA zirvesinde Afganistan’ın ele alınacağını belirterek, “Umarım Türkiye yardımına devam eder” dedi. Rasmussen, daha sonra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştü. Görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısında Davutoğlu, Türkiye’nin hiçbir zaman herhangi bir NATO tesisinin herhangi bir üçüncü taraf tarafından kullanılmasına izin vermeyeceğini belirterek, “Hele bu İsrail olursa tutumumuz daha da net ve açıktır” dedi. Rasmussen de “Füze savunma sistemi içerisindeki veriler, istihbarat, üçüncü ülkelerle paylaşılmayacak. Kendi ittifakımız içerisinde müttefiklerimizle paylaşacağız” güvencesi verdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise Rasmussen ile yaklaşık 40 dakika görüştü. Rasmussen, mayıs ayında Şikago’da düzenlenecek NATO zirvesi hakkında Gül’e bilgi verdi. ‘Çok yuvarlak konuştu’ oplantı sonrası Rasmussen, T “Umarım verdiğim cevaplar sizi tatmin etmiştir” diyerek espri yaptı. Komisyonun hükümet kanadındaki üyeler, “Evet, evet biz çok tatmin olduk” derken, muhalefet partilerinin üyeleri, “Hükümet kanadındaki üyeler verdiğiniz yanıtlardan tatmin olmuş olabilir, ama çok yuvarlak konuştunuz. Sizin verdiğiniz yanıtlar bizi hiç tatmin etmedi. Hiçbir soruya doğrudan yanıt vermediniz. 31 yıllık politikacıdan NATO Genel Sekreteri olursa böyle olur” diyerek Rasmussen’e tepki gösterdiler. CHP’li Atıcı, toplantının ardından çıkışta Rasmussen’e, “Tam bir politikacı gibi davrandınız, NATO’nun askeri kanadından bir asker ile konuşsaydık çok daha net yanıtlar alırdık” diyerek sitem etti. Avro’nun Kurtarıcısı Süper Mario... “Süper Mario” Çizme’nin değil, Avro’nun da kurtarıcısı olmaya aday. İtalya batarsa çünkü “Avro” da batacak! “Avro”nun batışı krizin göbeğindeki Yunanistan’dan değil, “Avro alanının” en büyük üçüncü ekonomisi İtalya’dan olacak… Merkel başta olmak üzere AB çevrelerinin tüm dikkatleri bu nedenle İtalya’yı tünelden çıkarma misyonunu üstlenen ‘Süper Mario’ üzerinde. Şimdiye dek sırtladığı bütün misyonların altından başarıyla kalkan ve bu yüzden “Süper Mario” lakabıyla anılan İtalya’nın çiçeği burnunda Başbakanı, ardında enkaz bırakan Berlusconi’den devraldığı koltukta üçüncü ayını doldurdu. Ve üç aya, normal şartlarda bir yılı karşılayacak icraatlar sığdırdı… Süper Mario’nun ilk üç ayda Atina’da olduğu gibi sokakları tutuşturmadan almayı başardığı kemer sıkma tedbirleri; parlamenter maaşlarındaki kısıtlamalardan askeri harcamaları kısmaya dek varan iddialı bir yelpazeyi kapsıyor. ‘Müttefiklerle paylaşırız’ sen bu soruyu, “Biz artık Libya’da yokuz. Umarım sorunlarını çözerler” şeklinde yanıt verdi. Toplantıda, Kürecik’te kurulan füze radar sistemi de gündeme geldi. CHP’li Atıcı, Rasmussen’e, “Radarların NATO’nun isteği değil, Türkiye’nin isteği üzerine kurulduğu yönündeki haberler doğru mu?” diye sordu. Atıcı, yuvarlak ifadelerle yanıt vermesi üzerine Rasmussen’den daha açık konuşmasını istedi. Rasmussen de, “Biz NATO olarak her ülkeye, herkese sorarız, ne yapalım diye. Türkiye de bize bu konuda çok yakın işbirliği içinde olduğunu hissettirdi” diye konuştu. aaşından feragat eden Başbakan “Kan, gözyaşı vaat ederken kendi konforumu hiçbir şey olmamış gibi sürdüremem!” hesabı adına kemer sıkma harekâtını kendini örnek koyarak fitilleyen Monti; işbaşına gelir gelmez bizzat kendi maaşlarından fedakârlık ederek göreve başladı. Başbakanlığının yanı sıra aynı zamanda Ekonomi Bakanı olan Monti, halihazırda iki maaşını da almıyor. Emekliler/dar gelirlilere yönelik ilk tedbirleri malum.. hükümet üyesi Elsa Fornero göz pınarlarından dökülen yaşlarla açıklamıştı. Bu, İtalya’da uzun zamandır eşine rastlanmamış bir “empati” örneği olmuştu. Aynı “empati” rüzgârının uzantısı olarak Monti daha sonra, parlamenterler üzerinde şimdiye dek hiç başarılamayan bir operasyonla, onların maaşlarında da kısıtlamalar yaptı. “Halktan kopuk yaşantıları” nedeniye İtalya’da artık “kast” deyimiyle anılan siyasi sınıftan istenen fedakârlık, yalnız gelirlerde kısıntıyla sınırlı kalmayacak… Bundan böyle saltanat arabalarının sayısı da azaltılacak. Satın alınan resmi arabaların hacmi maliyet, tüketim, hava kirliliğini önlemek gerekçesiyle! 1600 silindiri geçmeyecek. Tüm bakan, bakan yardımcıları önümüzdeki salıdan itibaren sahip oldukları “son Avro’ya” dek, noktası virgülüne.. mal bildirimine gidecekler. Siyasiler, birden çok görev nedeniyle maaş üstüne maaş alamayacaklar. Bunlar, sırf ekonomik kriz açısından değil; siyasi kurumlara güven kaybını telafi etmek açısından da İtalya’da elzem sayılan ve yaygın ilgi yaratan tedbirler. Araştırmalar, İtalyan halkının siyasi partilere duyduğu güvenin yüzde 4’e dek indiğini gösteriyor. Parlamentoya güven de yüzde 9’u aşmıyor. Halk; parlamentodaki temsilcileri, artık kendi temsilcileri olarak değil, dar lider sultası tarafından “tayin edilmiş kişiler” olarak görüyor… “Süper Mario”nun önlemleri, her geçen gün biraz daha açılan bu makası bir nebze daraltmayı amaçlıyor. Berlusconi’nin halefi, “tabu” alanlara el atan önlemlerini, sırf “siyaset kastlarına” değil, askerler ve de İtalya’da “dokunulmaz” sayılan kiliseye dek genişletiyor. Askeri bütçenin yüzde 70’ini Çizme’de asker maaşları oluşturuyor. Bu oran, önümüzdeki 10 yılda yüzde 50’ye indirilecek. Ayrıca aralarında 145 generalin bulunduğu yüzde 30’luk bir personel daraltmasına gidilecek. Ek olarak ısmarlanan 131 “F35” siparişinde yüzde 30’luk indirim yapılarak, askeri uçak alımları düşürülecek. Askeri harcamalardan yapılan tasarruflar; teknoloji, eğitim yatırımlarına yönlendirilecek. Bitmedi… İtalya’da “devlet içinde devlet” gibi hareket eden ve hiç kimseyi hesaplarına karıştırmayan Vatikan; bundan böyle İtalyan devleti önünde vergi yükümlülüklerini yerine getirecek. Çizme’de 100 binden fazla gayrimenkulü bulunan ve 9000 okul, 5000 hastane/sağlık merkezi yanında oteller, spor salonları, restoranlar işleten kilise; şimdiye dek olduğu gibi vergiden muaf tutulmayacak ve İtalyan maliyesine tıkır tıkır vergi ödeyecek. Bu mükellefiyetten yalnız dini kurumlar muaf tutulacak. Vergi kaçakçıları ve vergi kaçakçılığına karşı da çok geniş bir cephe açan Monti, kriz gerekçesiyle en son Roma’yı olimpiyat yarışından çekti. Vakur, hüzünlü bir açıklamayla; içinde bulunulan ekonomik tablo ve reformların; 2020 Olimpiyatları için sırtlanılması gereken dev harcamalara elvermediğini açıklayan İtalyan Başbakanı; “Hükümet olimpiyat angajmanından doğacak ‘açık verme’ riskini üstlenemez!” dedi. Popülist Berlusconi ile taban tabana zıt profil çizen ve kendisini yakından tanıyanlarca “ciddi”, “adil”, “resmi” ve “tutarlı” sıfatlarıyla tanımlanan Monti; geçen hafta gittiği ABD’de Başkan Obama’dan büyük övgü aldı. “Economist” dergisine zamanında “İtalya’nın Irzına Geçen Adam” manşetiyle kapak olan Berlusconi’nin aksine Monti; Amerikan “Time” dergisine “Avrupa’yı kurtarabilecek adam!” sözleriyle kapak yapıldı. M CAMERONSARKOZY Avrupa’da sağ dayanışması BM kararı kuşatmayı gevşetmedi Dış Haberler Servisi Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda önceki gün Şam rejimini kınayan sert bir tasarı kabul edilirken ülkedeki şiddet olayları sürüyor. BM Genel Kurulu’nda “Suriye’de Esad rejminin insan hakları ihlallerini kınayan ve şiddetin derhal sona ermesinin istendiği” karar tasarısı önceki gün kabul edildi. Arap ülkeleri tarafından hazırlanan, Türkiye’nin de ortak sunucuları arasında bulunduğu belirtilen ve bağlayıcılığı olmayan tasarı 193 üyeli kurulda 137 ülkenin onayını aldı. Rusya ve Çin başta olmak üzere 12 ülke ise tasarıyı reddetti. Karar metninin, BMGK’nin Rusya ve Çin’in vetosu nedeniyle 4 Şubat’ta kabul etmediği tasarıya benzediği belirtiliyor. Karar Dış Haberler Servisi Seçimler için geri sayımın sürdüğü Fransa’da Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’ye kendisi gibi da Suriye yönetimi, tüm insan dığını da savunan Caferi, bu sağcı çizgiden Almanya Başbahakları ihlallerine ve sivillere oluşumun artık yanlarında olkanı Angela Merkel’in ardınyönelik saldırılara son verme masını istemediklerini belirtti. dan İngiltere Başbakanı David ye, hukuktan kaynaklanan yü Genel kurul kararlarının Cameron’dan da destek geldi. kümlülüklerini tamamen yeri BMGK’den çıkanların aksine AB içinde mali krizin çözümü ne getirmeye çağrılıyor. Bütün bağlayıcılığı bulunmuyor, ande dahil olmak üzere bazı konutarafların, şiddet eylemlerini cak tavsiye niteliğinde olan larda Fransa yönetimi ile ciddi sona erdirmesi, BM Genel Sek bu kararlar uluslararası toplugörüş farklılıkları yaşayan İngilreteri’nin bir temsilci ataması mun görüşlerini yansıtması tere Başbakanı Cameron dün Paaçısından önem taşıyor. da isteniyor. ris’te Sarkozy ile kameralar önüSuriyeli muhalif kaynaklar Rusya tasarıda değişiklik tane çıktı. 22 Nisan’da yapılacak leplerinin gözardı edildiğini rejim karşıtlarının yoğun olseçimlerde bir dönem daha kolbelirtti. Suriye’nin BM Daimi duğu yerleşim bölgelerine yötuğunu koruma arayışında olan Temsilcisi Büyükelçi Beşşar nelik kuşatmanın daha da sıkSarkozy’ye “Arkadaşım” diyeCaferi “utanç verici” olarak laştığını duyuruyor. Muhalif rek seslenen Cameron, kendisine değerlendirdiği kararın krizi Suriye Genel Devrim Konseyi, seçimlerde başarılar diledi ve daha da büyüteceğini söyledi. önceki gün güvenlik güçlerikampanyasını yakından izleyeArap Birliği’nin, kendilerine nin ateşi sonucu çoğu Hama ceklerini dile getirdi. Cameron, karşı Batı tarafından kullanıl ve İdlib’ten olmak üzere 65 kiSarkozy’nin “Cesaret ve liderliğini överek ülkesi için büyük başarılar elde ettiğini BM Genel Kurulu’ndaki oylamada, de” savundu. İngiltere Başba137 evete karşı, 12 ülke tasarıya karşı oy kullandı. (Fotoğraf: EPA) kanı’nın ziyareti çerçevesinde iki ülke arasında nükleer enerji üretimi konusunda işbirliSAVAŞ KÜRKLÜ ğinin arttırılmasını öngöADANA Amerikan New York Times gazetesi muhabiri Anthony ren bir anlaşmaya da Shadid, TürkiyeSuriye sınırı yakınlarında astım krizi geçirerek öldü. İki imza atıldı. İnPulitzer Ödülü sahibi Shadid’in cenazesi kesin ölüm nedeninin belirlenmesi giltere Başbaiçin Adana Adli Tıp Kurumu’na getirildi. Foto muhabiri Tyler Hick, Shadid kanlığı’ndan öldüğü sırada yanında olduğunu ve cenazeyi Suriye sınırını geçerek Türkiye’ye yapılan açıkgetirdiğini anlattı. Shadid’in cenazesi dün Hick ve sivil kıyafetli bir askeri lamada, “Orpersonelle birlikte Hatay’ın Reyhanlı Belediyesi’ne ait araçla kesin ölüm tak anlaşma, nedeninin belirlenmesi için Adana Adli Tıp Kurumu’na getirildi. Hatay’ın sivil nükleer Reyhanlı ilçesinden gelen bazı yetkililer, 43 yaşındaki Shadid’in astım gücün gelekrizi geçirdiğini, yanında olan foto muhabiri Tyler Hicks’in, Shadid’in ceği konucansız bedenini uzun süre taşıyarak Suriye sınırını geçip Türkiye sundaki topraklarına ulaştığını söyledi. Lübnan asıllı gazeteci Shadid, bağlılığıOrtadoğu konusunda uzman olarak biliniyor. Shadid, 2004 ve 2010 mızı oryıllarında Irak’ın işgaliyle ilgili haberleriyle iki kez Pulitzer taya koÖdülü’ne layık görüldü. Bir haftadır Suriye’de bulunan yacakShadid’in, başta Özgür Suriye Ordusu olmak üzere Esad’a tır” deAnthony Shadid. muhalif silahlı unsurlar hakkında haber yaptığı biliniyordu. nildi. ? İdlib yakınlarında 11’i aynı aileden olmak üzere 19 kişinin Esad rejimine bağlı güvenlik güçlerince katledildiği öne sürüldü. şinin öldüğünü belirtti. Konsey, Humus, Dera, Şam’ın bazı bölgeleri, İdlib ve Halep kentlerinde dün yönetim karşıtı gösterilere yönelik güvenlik güçlerinin operasyonlarında ise 21 kişinin öldüğünü duyurdu. Humus’ta iki haftaya yakın süredir devam eden operasyonlarda çok sayıda yaralı olduğu kaydedildi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, önceki gün İdlib yakınlarında 11’i aynı aileden olmak üzere 19 kişinin Esad rejimine bağlı güvenlik güçlerince katledildiğini öne sürdü. Başkent Şam’ın bazı bölgelerinde çok sayıda tutuklamanın gerçekleştiği de gelen bilgiler arasında. Suriyeli aktivistler, bazı bölgelerdeki operasyonlarda zehirli gaz kullanıldığını iddia etti. Partilere güven ‘yüzde 4’ Ödüllü gazeteci Suriye’de öldü ‘Açık verme riskini alamayız!’ HOŞ GELDİN BEBEK YAŞAMA SIRASI SENİN... TAYLAN ÖZGÜR KIYICI İlk gülümsemesi ile dünyaya geldi. Oğlumuz Deniz, kızımız Pınar’ın oğlu “Doğdun üç gün aç tuttuk/ Üç gün meme vermedik sana/ Adiloş bebem/ Hasta düşmeyesin diye/ Töremiz böyle diye/ Saldır memeye/ Saldır da büyü./ Bunlar/ Aşımıza ekmeğimize/ Göz koyanlardır/ Tanı bunları/ Tanı da büyü./ ..Bu namustur künyemize kazılmış/ bu da sabır./ Ağulardan süzülmüş/ Sarıl bunlara/ Sarıl da büyü...” Mustafa Lütfi Kıyıcı Hale Özgür Kıyıcı İNGİLİZCE Westminster University ve Premier College sertifikalarına sahip, London School of Business Administration’da master yapmış, ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH İş İngilizcesi (Business English), İngilizce iş görüşmelerine (Interviews) hazırlık Gramer ve kişiye özel konuşma dersleri Kadıköy /İstanbul TEL: 0532 701 80 41 (0216) 418 94 51 C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle