14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 ŞUBAT 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA SÖYLEŞİ 13 Bir koleksiyoner: Manisalı Ülkemizin yetiştirdiği önemli iktisatçılardan, akademisyen ve Cumhuriyet yazarı Erol Manisalı Türkiye’nin ve Avrupa’nin çeşitli şehirlerinden özenle seçerek oluşturduğu baston koleksiyonuyla dikkat çekiyor ITIR LİR TAN Sanat Tarihçisi, Müzeci, FransaTürkiye Sanat Piyasası Uzmanı Erol Manisalı ’yi hepimiz Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli iktisatçı, akedemisyen, Cumhuriyet yazarı ve katıldığı televizyon programlarında değindiği önemli memleket meselelerinden tanıyoruz. Bugün ise onu bambaşka bir yüzü, bambaşka bir tutkusuyla tanıyacağız. Senelerdir Türkiye’nin ve Avrupa’nin çeşitli şehirlerinden özenle seçerek oluşturduğu baston koleksiyonuyla. Benim bastonlar ile tanışmam ve başlı başına bir dünya olduklarını farketmem ise Paris’te, Fransız Müzayede Evi Daguerre’de staj yaptığım günlerde oldu. Yeni bir müzayedeye hazırlandığımız bir gün, bir koleksiyoner elinde 2 torba dolusu bastonla geldi ve birbiriyle hiç alakası olmayan bu yaklaşık 30 bastonu kataloglamak için yan yana yere dizdik. Fotoğraflarını çekme görevi ise benimdi. Açıkçası daha önce hiçbir bastona dikkatle bakmamıştım ve bastonların biribirlerinden bu kadar farklı olabileceklerini düşünmemiştim. Her biri başka bir materyalden, hatta kimi camdan, farklı desen ve süslemelerle bezenmiş, değişik boyutlarda ve farklı işlevlere sahiptiler. Bazıları çok zarif ve kırılganken, bazıları kaba ve sağlamdı, hatta bunların birçoğu tehlikeli silah olarak sınıflandırılıyordu ve evlerde izin belgeleri olmadan bulundurulmaları yasak ve tehlikeliydi. Hepsi çok emek verilerek yapılmıştı. Bir o kadar da güzel ve emektardılar… Tesadüfen haberdar olduğum bu tutkusu ve koleksiyonu ile ilgili konuşmak ve güzelim bastonları görmek için Erol Manisalı ile evinde bir araya geldik. Hiç vakit kaybetmeden, salon duvarında yan yana asılı duran bastonlarını indirerek hikâyelerini tek tek anlatmaya başladı. LİR – Koleksiyonunuzdaki bastonlarınızın her biri birbirinden çok farklı görünüyor. Dilerseniz sizden öncelikle bu farklı tipteki bastonların nerelerden geldikleriyle söyleşimize başlayalım. E. MANİSALI Koleksiyonumda değişik ülkelerden bastonlar var. Bu ilk baston bir Devrek çalısması, İran işi bastonda ise tipik İran süslemeleri var. Fransız kökenli olan fildişi, Urfa Mardin işi ise kakmalı. Bir diğeri uzmanların İtalyan dediği Latin kökenli abanoz ağacından. Bir diğeri yine Avrupalı bir baston, keçi boynuzundan yapılmıs. Viyana’dan alınmış aslan başlı olan kemik. Bunlar ise İspanyol, Mısır kökenli. Bir de araya, diğerleriyle fark anlaşılsın diye koleksiyona ait olmayan Güney Kore pazar işi bir baston koydum. Bastonlara olan tutkunuz nereden geliyor? Koleksiyonunuzu oluşturmaya nasıl başladınız? E. MANİSALI Burada en üstte, yatay yerleştirdiğim baston ile başladı. Dedem, yargıç olmuş ve o zamanlar yargıçlar arasında baston modaymış. Bunlara Beyrut işi derlermiş bu tip bastonlara. Beyrut o zamanlar Fransız sömürgesi olduğu için, muhtemelen Fransa’dan gelmiş bir baston. Gümüş saplı ve abanoz ağacından yapılmış. O bana dedemden miras kaldı. Ben de 40 sene önce ondan esinlenerek baston biriktirmeye başladım. – Bastonlar genelde hangi ağaçlardan ve malzemelerden yapılıyor? E. MANİSALI Abanoz, kızılcık, maun, gürgen ve meşe ağaçlarından yapılıyor. En pahalısı abanoz ve kızılcık. En ucuzları ıhlamurdan yapılıyor. Kestane ağacından da yapılıyor – Zamanla aşınıp eğiliyorlar mı? E. MANİSALI İyi olanlar yıpranmaz, eğilmez. Mesela dedeminki 40’lı yıllarda alınmış yani 70 küsür yıllık bir baston hâlâ ilk günkü gibi duruyor. – Türkiye’den hangi yörelerden bastonlar var koleksiyonunuzda? E. MANİSALI Anadolu’nun değişik yörelerinden örneğin Devrek, Mardin, Urfa gibi yerlerden örnekler var. – Peki bir bastonun değerini belirleyen unsurlar nelerdir? E. MANİSALI Bastonların değerlerini belirleyen ilk ve en önemli özellik kim tarafindan yapıldığı ve hangi malzemenin kullanıldığıdır? Baston bir anlamda resim gibi bir sanat eseridir. Mesela bu: Birol’un yaptığı bu “Devrek”, örnek bir sanat eseridir. Birol bunlarin her birine bir sertifika numarası vermiştir. Bundan 15 senede 125 tane yapmıştır. Kim yapmış, hangi malzemeden ve hangi kültürü yansıtıyor? Bastonun içinde bir kültür vardır. O yörenin gelenek göreneklerinden malzemesinden Fotoğraflar: VEDAT ARIK beslenerek meydana gelir. Örneğin, Devrek bölgesinde kızılcık ağacı boldur, kızılcık ağacı kullanılır. Abanoz ağacı yoktur o yüzden rastlanmaz. Baston yörelerin kimliklerini de belirtir. Örneğin bu Mısır bastonları, manda boynuzundandır ve oranın doğal yapısını bitki ve hayvan örtüsünü yansıtır, kültürel kimliğini anlatır. Avrupalı, gümüş ve fildişi kullanmıştır. Bizimki Devrek bölgesinde dağ keçisi bulmuş dağ keçisi kullanmıştır, kemik kullanmıştır. Geyik boynuzu kullanmıştır. O yörenin doğasını yansıtan bir malzemeden yapılmıştır. İran bastonuna baktığımızda da Suriye veya Mısır işi olmadığını anlayabiliyorsunuz. Süslemelerinden hemen anlaşılıyor. – Türkiye’de de baston üretildiği ve kullanıldığı halde baston dendiğinde gözümüzün önüne hep İngilizler geliyor. E. MANİSALI – Evet İngiliz ve Fransızlar. Şimdi ben kendim Eskişehir taşından yani lüle taşından bir baston yapacağım. Kendim işleyeceğim. Koleksiyonerlik Türkiye de önemli Türk koleksiyonerlerimizin varlığına rağmen, halen Avrupa’daki örnekleri gibi kabul edilir bir titr olarak görülmülmüyor. Sanat piyasasının sağlıklı bir biçimde işleyebilmesi ve gelişebilmesi, koleksiyonların zenginleşmesi için koleksiyonerlerin varlığının önemini kavrayan ve üzerinde duran Fransa, Fransa’yı bir koleksiyonerler ülkesi haline getirebilmek için 2 Nisan 2008 yılında sanat piyasasına yönelik bir dizi planı Bakanlar Kuruluna sundu ve yürürlüğe koydu. Koleksiyonerlere bir çok indirim, teşvik ve kolaylık sağlandı. Bizde ise bugun malesef gerek kurum gerek şahıs, koleksiyonerler halen satın aldıkları sanat eserlerine normal KDV yani yüzde 18 ödemekteler. Koleksiyonerliğin ve sanat piyasasının gelişmiş olduğu Fransa ve daha bir çok Avrupa ülkesinde ise sanat eserleri yüzde 5,5 ile vergilendiriliyorlar. Bu uygulama gümrüklerde de geçerli. Avrupa gümrüklerinde sanat eserleri indirimli vergilendirmeye tabii tutulurken, Türk gümrüklerinde normal vergilendirmeye tabii tutuluyorlar. Tüm bu sanat ve sanat eserini diğer ticari mallardan ‘ayırmama’ durumu da, Türk sanat piyasasının hakettiği gibi “Uluslararasıllaşma”sının, Türk eserlerinin yabanci koleksiyonerler, yabanci eserlerin de Türk koleksiyonerler tarafindan kolekte edilmesinin önünde can sıkıcı bir engel. Ağalarımız zevkliymiş... – Devrek işi bastonlar önemli sanırım E. MANİSALI Bu Devrek işi baston imzalı. Birol isimli ustanın. Üzerinde yılan figürleri var. Biri dişi biri erkek, kafaları yukarıda, yekpare çok özel bir baston, üzerine işleme yapılmış. Bir diğer önemli baston, kızılcık ağacından yapılmış olan bu baston. Bir ağaya aitmiş. 1015 sene önce oraya giden bir akademisyen arkadaşım meraklı olduğumu bildiği için almış. Ağa vefat edince baston oğluna kalmış. O da kıymetini bilememiş. Arkadaşım bir hediye karşılığı oğlundan bunu almış ve sonra bana armağan etti. Ağalarımız da zevkliymiş. Bastonlarıma kıyamıyorum... – Bastonlarınızı sergilemeyi düşünüyor musunuz? E. MANİSALI Bastonlar çok ender çıkıyor. Genellikle bir vefat sonrası boşaltılan evlerden çıkabiliyor. Öyle bir durumda telefon edip özelliklerini öğreniyorum. Duruma göre de katılıyorum. Sergileme konusuna gelince uzun süre vermek istemiyorum. Bir iki ufak butik otelden teklif geldi ama kıyamıyorum. Ama dediğim gibi koleksiyon çok özel bir sey, para ile ölçülemez ve istenilse bile bir daha toplanamaz. VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI Kayseri Pazarören Köy Enstitüsü çıkışlı, KAVEG Onur Üyesi bir çınarı, Değerli üyemiz Oğuz Baş’ın babası Eğitimci, Yazar ARİF BAŞ’ı 08 Şubat 2012 Perşembe günü kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Memleketi Yozgat Bahadın’da kurduğu açık hava müzesi gibi hayatı boyunca yaptığı işler yolumuzu aydınlatacak. Ailesine ve Köy Enstitülü arkadaşlarına başsağlığı ve sabır dileriz. Köy Enstitülerini Araştırma ve Eğitimi Geliştirme Derneği (KAVEG) T.C. ANAMUR İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI 1Tapu Kaydı : Mersin ili Anamur İlçesi Karaçukur Köyü, Dere Mevki 121 Ada, 45 Parselde kayıtlı, 3089,24 m2 yüzölçümlü. TARLA cinsi, taşınmazın tamamı Hali Hazır Durumu: Parsel köy yoluna cepheli olup, sosyal tesislere, şehir merkezine, alışveriş bölgelerine uzak konumdadır. Köy yerleşim sahasındadır. Ulaşımı uzak ve zordur. Parselde yapılaşma bulunmamaktadır. Parsel imar planı haricindedir. Buna göre parselin % 5’ine 2 katlı tarımsal yapı veya % 40’ına zirai amaçlı sanayi yapısı yapılabilir. Parsel üzerinde zirai muktesat vardır. Parsel %25 tabi eğimli olup Killi tınlı toprak yapısındadır. Kuru tarım yapılmaktadır. Parsel üzerinde 40 yaşlarında 25 adet meşe ağacı, 20 yaşlarında 15 adet asma tefeği ağacı bulunmaktadır. İmar Durumu : İmar planı kapsamında değildir. Muhammen Bedeli: 30.785,44TL Satış Saati : 09.40 09.50 2Tapu Kaydı: Mersin ili, Anamur İlçesi, Karaçukur Köyü, Sazbaşı Mevki, 122 Ada, 45 Parselde kayıtlı, 14197.41 m2 yüzölçümlü. TARLA Cinsi, taşınmazın tamamı. Hali Hazır Durumu : Parsel köy yoluna cepheli olup, sosyal tesislere, şehir merkezine, alışveriş bölgelerine uzak konumdadır. Yaz, kış iskâna elverişlidir. Köy tarım sahasındadır. Ulaşımı uzak ve zordur. Parselde yapılaşma bulunmamaktadır. Parsel imar planı haricindedir. Buna göre parselin % 5’ine 2 katlı tarımsal yapı veya % 40’ına zirai amaçlı sanayi yapısı yapılabilir. Parsel üzerinde zirai muktesat vardır. Parsel %1520 eğimli tabi topoğrafyasındadır. Arazi içerisinde badem yetiştiriciliği yapılmaktadır. Toplam 145 badem ağacı bulunmaktadır. İçerisinde yer yer boşluklar bulunmaktadır. Arazi Dikili Tarım arazisi kapsamında kuru tarım arazisidir.İmar Durumu : İmar planı kapsamında değildir. Muhammen Bedeli : 64.342,23TL Satış Saati : 10.00 10.10 Satış Şartları: 1Satış 19.03.2012 günü yukarıda belirtilen saatler arasında ANAMUR BELEDİYESİ MECLİS SALONU adresinde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 29.03.2012 günü ANAMUR BELEDİYESİ MECLİS SALONU adresinde yukarıda belirtilen saatler arasında ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına ve rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde Türk lirası peşin para veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Alacaklı varlık yönetim şirketi olduğundan işbu satış işlemi KDV’den istisna tutulmuştur. Tapu alım harcı, damga vergisi alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ve tellaliye ücreti satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarının hususi ile faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi halde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Şatışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İşbu ilan tebligatı yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dâhildir. (İc.İf.K.126) Basın: 8684 DOSYA NO: 2011/141 TAL T.C. ANKARA 2. AİLE MAHKEMESİ’NDEN İLAN ESAS NO: 2010/1687 Davacı DERYA FINDIK vekili tarafından davalı MEHMET FINDIK hakkında açtığı BOŞANMA davasının mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda; Davalı MEHMET FINDIK yapılan bütün araştırmalara rağmen tebligat adresinin bulunamaması nedeni ile ilanen dava dilekçesi ve duruşma günü ilanen tebliğ edildiği, mahkememizin 29/11/2011 tarih 2010/1687 esas 2011/1685 sayılı kararı ile davanın KABULÜ ile; Karaman ili Merkez ilçesi Hacıcelal Mah/köy, Cilt: 12, Hane:150’de nüfusa kayıtlı Hüseyin ve Güher’den olma 19/08/1975 Ankara d.lu 53542565162 TC kimlik nolu DERYA FINDIK ile aynı yer nüfusuna kayıtlı Murat ve Hürü’den olma 15/06/1968 Karaman d.lu 45931951816 TC kimlik nolu MEHMET FINDIK’ın TMK.nin 166/1 maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, karar verilmiş olmakla iş bu karar özeti davalı MEHMET FINDIK’a karar tebliği yerine geçerli olmak üzere İLANEN TEBLİĞ olunur. 23/12/2011 (Basın: 8387) VEFAT 1989 ANAKENT MECLİS GRUBU’NDAN KARTAL BELEDİYE MECLİS ÜYEMİZ HAYDAR ÇAM’I KAYBETTİK. ALLAH’TAN RAHMET DİLERİZ. DOSTLARI VE KEDERLİ AİLESİNİN BAŞI SAĞ OLSUN. 14 ŞUBAT 2012 (BUGÜN) ÖĞLE NAMAZI KARTALGÜLSUYU CEMEVİ’NDEN KALKACAKTIR. 89 GRUP ARKADAŞLARI ADINA MAHMUT KARAKAYA, ALİ KÖSEDAĞ, RIZA ADIGÜZEL, EROL ERŞEN, ALİ GÜZELCE, MURAT TAŞDAN, GAZİ KARAKAŞLIOĞLU, ŞEVKET KILIÇ, SÜLEYMAN YÜCEDAĞ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle