23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 ŞUBAT 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 11 Çalışma Bakanlığı’nın verileri, söylenenin tersine çalışanların durumuyla ilgili olumsuz bir tabloyu ortaya koydu Bakanlıktan itiraflar MUSTAFA ÇAKIR yılı itibarıyla Türkiye yüzde 46.34, OECD yüzde 47.8) ANKARA Hükümetin eko? Hayat boyu öğrenme falinomideki olumlu söylemlerine yetleri yetersiz. (Türkiye ortalakarşın, Çalışma ve Sosyal Gü ması yüzde 2, AB ortalaması yüzvenlik Bakanlığı’nın verileri çok de 11) daha farklı bir tablo ortaya koyu? Yabancı dil eğitimi yetersiz. yor. Bakanlık verilerine göre ka Mesleki rehberlik ve danışmanlık dınların, gençlerin ve engellilerin hizmetleri yetersiz. Stajlar etkin deişgücüne katılım oranı çok düşük. ğil. Aktif İşgücü Programları ProEğitime ayrılan kamu harcamala jesi (AİPP) harcamaları yetersiz. rı da okullaşma oranı da yeterli de? İŞKUR’un kurumsal kağil, ortaöğretimde mesleki eğitime pasitesi yetersiz. İl istihdam ve katılım düzeyi AB ve OECD’nin eğitim kurulları etkin değil. gerisinde, İŞKUR’un işsizlere ku? Dünya Bankası tarafından yarumsal desteği yetersiz, il istihdam yımlanan 2010 İş Yapma Kolayve mesleki eğitim kurulları etkin lığı Raporu’nda Türkiye, işçi isçalışmıyor. tihdam etme kriterÇalışma ve Sosleri açısından 183 yal Güvenlik Baülke arasında 145. ? İşte bakanlık kanlığı tarafından sırada. ifadeleriyle 10 yıllık AKP hazırlanan Ulusal ? Kadınların, İstihdam Stratejigençlerin ve özüriktidarının ekonomi si’nde yer alan verilülerin işgücüne katablosu: Kadınların, lere göre 2002’den tılım oranı çok dügençlerin, engellilerin bu yana AKP iktişük. Kadınların işdarı tarafından yö işgücüne katılım oranı çok gücüne katılım oranetilen Türkiye’nin düşük. İŞKUR’un kurumsal nı yüzde 27.6. görünümü şöyle: desteği yetersiz. İl istihdam Gençlerin (1524 ? 2010 yılında yaş grubu) işgücüne işsizlik oranı yüzde ve mesleki eğitim kurulları katılım oranı yüzde etkin değil. İşgücünün 11.2. Tarım dışı sek38.3. Özürlülerin iştörde 2010 yılı itigücüne katılımı eğitim düzeyi düşük. barıyla kayıt dışı isyüzde 22. tihdam oranı yüzde ? Türkiye’de 29.1. uzun süreli işsizlerin toplam iş? İşgücünün eğitim düzeyi dü sizlere oranı, 2010 itibarıyla yakşük. Temel bilgi ve becerileri ye laşık yüzde 24. terli değil. (PİSA testinde ? Kamu sektöründe 29 bin OECD’de 31. sıra.) 693 özürlü memur açık kontenja? Eğitime ayrılan kamu harca nı, kamu ve özel sektörde de 24 bin maları düşük. (Türkiye GSYİH 369 özürlü işçi açık kontenjanı var. yüzde 2.81, OECD ortalaması ? İşsizlere, iş arama sürecinde yüzde 6) İŞKUR tarafından verilen ku? Okullaşma oranları yeterli se rumsal destekler yetersiz. viyede değil. (Okulöncesi eğitim ? Türkiye’de sosyal harcamayüzde 43.10, AB’de yüzde 86, ların GSYH’ye oranı AB ortalaOECD’de yüzde 78.9) masına göre düşük. ? Ortaöğretimde mesleki eği? İşsizlik ödeneği alanların time katılım düzeyi AB ve toplam işsizlere oranı 2010 yılınOECD’nin gerisinde. (20102011 da yüzde 10.8 seviyesinde. (REUTERS) Yıkılmadık yer kalmadı Atina’da, 4 banka şubesi ve 10 işyeri tamamen yanarken yağmalanmayan ve zarar verilmeyen hiçbir yer kalmadı. Olayların faturası milyonlarca Avro. Derin Çatlağa Kâğıt Yapıştırıcı İktidarın tüm kurumları ele geçirme savaşlarında, Erdoğan liderliği ile Gülen cemaati arasında, ya da Kürt sorununun “güvenlikçimüzakereci” yöntemlerle çözümü üzerinden, belki de dile getirilmeyen, ancak daha da belirleyici olması olası; ABD Ortadoğu haritalarını yeniden belirleme politikalarıyla tam uyum.. ekseninde, hepsinde birden yaşanan derin çatışmalarla bağlantılı derin çatlak, cephe ittifakını elbette çok korkutuyor... KCK soruşturması üzerinden çok görünür hale gelmenin ötesinde, çok büyüyen derin çatlağa karşı cepheden gelen ilk refleks, eldeki kâğıt yapıştırmaya yarayacak güçteki yapışkanların hızla büyüyen bu çatlak, ortaya çıkan derin deliğe rasgele, taşa taşa sıkılması oldu... Çatlağın daha da büyümesi, görünür kılınması ötesinde bir işlevi olabilir mi?.. Bizim medyada çizilmesine özen gösterilen çerçeveye göre Erdoğan iktidarları, MİT Başkanı, görevlendirilmiş örgüt kadrolarına sahip çıkmakta gösterdikleri özenle iktidar gücü ve otoritesini daha bir pekiştirdiler; MİT’i hedef almış özel yargı krizini başarılı bir siyasi fırsata çevirdiler... Ankara haberciliğine de dayandırılan bilgilendirmelerle beslenen bu teze göre Erdoğan iktidarı, önümüzdeki bahar günlerinde Kürt sorununun barışçı çözümlerini icraata dökmek için gereken hazırlıkları tamamlamıştı. Zaten gücünü geçmiş Cumhuriyet iktidarlarından alan çatışmadan yana yapılar, sorunun müzakereci yöntemlerle çözümünü baltalamak için halen yerlerini korudukları kamu kurumlarında gündeme soktukları tuzaklarla, özel yargı, Emniyet, MİT’i yaşanan krize sürüklemişlerdi. Zaten kamuoyunda yaratılan Gülen cemaatiErdoğan iktidarı güç çatışması, özel yargı eliyle Erdoğan iktidarını hedef almış MİT operasyonu, Ortadoğu iç savaşlarına sükülenmeye karşı çatışmalar.. tezlerinin hiçbiri doğru değildi... Söz konusu işin doğasından gelen iktidar paylaşım çıkar çatışmaları, görüş ayrılıklarının abartılmasının ötesinde, sahneye konulan kötü senaryodan hedeflenen amaçlara ulaşılması, alınan önlemler, oyunların bozulması sayesinde söz konusu olamayacaktı... ??? Şeytan ayrıntıda gizlidir ya... Bu genel değerlendirmede birleşilmiş, yeniden güçlenmiş görünen ortak propaganda cephesinden satır arası verilen bilgiler, savunulan görüşler.. tam da başlıkta dediğim gibi derin çatlakta kâğıt yapıştırıcının bir işe yaramaması gibi bir görüntüyü, gerçeği açığa çıkarıyor... Cemaat medyasında sözcülük gücü olanların verdikleri bilgiler, yaptıkları değerlendirmelere ek, Gülen’in sesli yorumlarında ismi verilmeden Erdoğan iktidarının, icraatlarının hedef alındığının açık kanatin ötesinde kastedildiği yargısının ortaya çıkması.. işin sadece bir boyutu... Hükümetin, MİT’in Erdoğan tarafından görevlendirilmiş kadrolarını KCK operasyonu dışında tutma çabasında gündeme sokulan AKP yasa tasarısı değişikliği, gün geçmeden Adalet Bakanı’nın bile sahip çıkamayacağı “kişiye özel kurtarma yasası” damgasıyla eskidi, işlevsiz konuma düştü. Özel yargının evrensel hukuka aykırı konumundan vazgeçilmesi, evrensel hukuk kurallarının geçerli olacağı tek yargı düzenine geçilmesi önerilerine, iktidar cephesi henüz hazır olmadığını ortaya koyan tepkiler veriyor... Kamuoyuna yönelik gerekçelendirmelerde, apaçık MİT operasyonu dışındaki özel yargı operasyonlarının haklı olduğu tezlerinde diretiliyor. Yaşanan büyük insan hakları, hukuk ihlallerine ayrıntı gibi bakıp Ergenekon, askeri darbe operasyonları tezlerinden geri adım atmak niyetlerinin olmadığını ortaya koyuyorlar. İktidar ortak korosu, hükümet sözcülerinin MİT operasyonunu durdurma niyeti ile Meclis’e getirecekleri yasa değişikliğinin, kişiye özel, hukuka aykırı olmaması yolunda hazırlanmakta olan yeni metninin bu kez de “Başbakan’ın kadrolarını korumasına özel”, Başbakan’a sınırsız güç verme niteliği kazanması kaçınılmaz gözüküyor. Öyle ya da böyle gelinen noktada çatlağı kapatmaya yönelik çabalar, çatlağı büyütecek yeni içerikler taşıyor... Zaten hükümet sözcülerinin her yeni açıklamasıyla, bir delik kapatılmaya çalışılırken yeni deliğin açılması durumları doğuyor. Emniyet müdürleri, özel savcının görevine son verilmesi gerekçelendirmeleri bir daha önceki özel yargı uygulamalarında bile bile göz yumulmuş insan hakları, hukuk ihlallerinin sayılması, sayısız hak hukuk ihlali uygulumasının çifte standart örnekleri olarak sırıtıyorlar... Başbakan’ın birincisinin devamı içeriğinde geçirdiği ikinci operasyon Ankara’daki derin çatlak üzerinden gelişmeleri bir ölçüde önümüzdeki günlere sarkıtmış olsa da 100’ün üzerinde gözaltı ile dünün yeni KCK operasyonu, savcılığın MİT’çileri de içine alan operasyonlara ilişkin yeni gerekçelendirmeleri de barındıran açıklamaları yeterince ciddi, kara kara düşündürücü... Medyatik yazılmaya çalışılan tek yönlü senaryoları, etkin medya gücüne, yönlendirmesine karşın şimdiden inandırıcı olmaktan uzaklaştırıyor... Yunanistan’da gergin bekleyiş MURAT İLEM ‘Kontrolsüz temerrüt tahrip edici olur’ Yunan parlamentosunun sabah saatlerine kadar süren ateşli tartışmaların ardından yeni kemer sıkma önlemlerini onaylaması 130 milyar Avro’luk ikinci kurtarma paketinin yolunu açtı. Çıkan olaylar sonrası gergin bir bekleyişin başladığı ülkede siyasi liderlerden yazılı taahhütlerin de gelmesiyle ‘Avro bölgesi’ ekonomi ve maliye bakanlarının 15 Şubat’taki olağanüstü toplantılarında ikinci kurtarma paketine onay vermeleri bekleniyor. AB Komisyonu ve Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) tahminlerine göre 130 milyar Avro’luk ikinci kurtarma paketi uygulansa ve özel bankalar öngörüldüğü şekilde Yunanistan’ın 100 milyar Avro’luk borcunu silse bile Atina’nın kendi ayakları üzerinde durması imkânsız görünüyor. Avrupa Komisyonu’nun ekonomik ve parasal işlerden sorumlu üyesi Olli Rehn, Yunanistan’ın kontrolsüz bir temerrütten kaçınması gerektiğini, aksi takdirde bunun tahrip edici soYunanistan’ın iflasnuçları ile karşı karşıya geleceğini tan kaçınmak için 14.5 söyledi. Rehn’in açıklaması, ‘Avro milyar Avro’luk tahvil geri ödemesinin yapı bölgesi’ maliye bakanlarının Atina lacağı 20 Mart’a kadar için ikinci kurtarma paketi üzerinde bu hafta anlaşma sağlamaya hazır ‘Avro bölgesi’nin tüm olduklarının işaretini verdi. Bu araşartlarını karşılayarak da Yunanistan Hükümet Sözcüsü 130 milyar Avro’luk Pantelis Kapsis, ülkedeki siyasi liikinci paketten faydaderlerin parlamentodan geçen lanması gerekiyor. tasarruf tedbirlerinin uygulaÖte yandan dün geç samaya geçirilmesi konusunda atlerde yapılan 130 milyar yazılı taahhütlerini çarAvro’luk ikinci kredi anlaşşamba gününe kadar masıyla ilgili yasa tasarısının sunmaları gerektioylamasında parti başkanlarının ğini söyledi. kararına uymayan 45 milletvekili, partilerinden ihraç edildi. Korku Sizi Yenmesin, Siz Korkuyu Yenin... George Macdonald, “Cesaretin en korkunç düşmanı, korkunun kendisidir, korkulan şey değil; içindeki korkuyu yenmeyi başarabilen insan en büyük kahramandır” derken korkunun, insanlığın bir numaralı düşmanı olduğunu ifade eder bize. Bugün ülkemizde artık her şeyden korkar olduk. Ülkemizin ve dünyamızın dengesi bozuldu. Toplumlar kötü ve çapsız liderler tarafından yönetiliyor. Sevgi saklanmış, ortaya çıkmıyor. Tarihte halkını korku vadisinden çıkarmayı başaran büyük kahramanlar vardır. Bu kahramanlardan biri Tanrı’nın bizim milletimize bir lütuf olarak gönderdiği Atatürk’tür. Ondan da korkar olduk. Söylediklerinden, hitabelerinden, bize emanet bıraktıklarından çok korkuyoruz! Bazı zamanlar dirilip karşımıza çıkmasından da korktuğumuz oluyor. Korkumuzu yenmek için Anıtkabir’i başka bir ülkeye taşımayı da düşünebiliriz. Bizce bu korkuların sebebi, Nicholas Murray Butller (Colombia Ün. Rektörü, 194245) “Dünya üç grup insandan oluşur. Eşyayı ortaya çıkaran ve yapan küçük elit bir grup; eşyanın yapılmasını seyreden oldukça büyük bir grup ve nelerin olup bittiğinden habersiz, farkında olmayan muazzam bir kalabalık” şeklinde yaptığı tespit. Gerçekleri bilmiyoruz ve öğrenmiyoruz. Millet olarak dünyada ve ülkemizde olan biteni umursamaz olduk. Ama artık korkuları yenmenin zamanı! Bilin ki düşmanınızın kim ya da ne olduğu hiç önemli değil. Onun en güçlü silahı sizin korkunuzdur. Bir kitabede şunlar yazılıdır: Ölümle karşılaştım. Sordum: “Nereye gidiyorsun?” Ölüm yanıtladı: “Benares’e gidiyorum” “Oraya neden gidiyorsun” diye sordum. “Bin kişiyi öldürmek için” Ertesi hafta tekrar karşılaştım ölümle. Ölüme sordum: “Benares’e bin kişiyi öldürmeye gitmedin mi? Oysa yüz bin ölü var.” Ölüm gülümsedi ve “Ben bin kişiyi öldürdüm, gerisini korkuları öldürdü” dedi. Ey güzel insanım! Alman Profesör Schwartz’ın 10 Kasım 1938’de söylediğini aklından çıkarma ve korkunu yen. Çünkü sen korkusuz kahramanların soyundan gelmektesin. Schwartz, günün yürekleri burkan haberini o da duymuş ve şaşkın durumda idi. Derse girip girmemekte kararsız kalmıştı. Bu nedenle rektöre sorar: Efendim, derse girip girmemekte kararsızım. Acaba ne yapsam? Rektör şöyle cevap verir: Sizde böyle bir büyük adam ölünce ne yaparlarsa onu yapın. Schwartz kollarını yana sarkıtarak üzgün bir sesle cevap verir: Bizde bu kadar büyük bir adam ölmedi ki!.. Not: Yukarıdaki anı Hanri Benazus’un “Yaşamın İçinden Atatürk Anıları” kitabından alınmıştır. İş Bankası’na ‘Özel Bankacılık’ ödülü ? Ekonomi Servisi Türkiye İş Bankası 30 milyon Amerikan doları ve üzerinde varlığa sahip müşterilerine sunduğu “Özel Bankacılık hizmetleri”yle uluslararası ekonomi dergilerinden Euromoney tarafından “En İyi Özel Bankacılık” ödülüne layık görüldü. Euromoney dergisinin anket yöntemiyle gerçekleştirdiği araştırmada özel bankacılık alanında ödül alan kuruluşlar yönetim anlayışı, sundukları hizmet, ilişki yönetmenlerinin müşterilere oranı gibi faktörlerin değerlendirilmesiyle belirleniyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle