17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ŞUBAT 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İliç’teki altın madeninin membranında yaklaşık 20 gün önce yırtılma meydana geldiği ileri sürüldü 9 Siyanür sızıntısı iddiası ÖZLEM GÜVEMLİ Erzincan İliç ilçesindeki Çöpler Altın İşletmesi’nde 1520 gündür siyanür kaçağı olduğu iddia ediliyor. Madeni işleten Anagold, iddiaların asılsız olduğunu savunarak, temizlik sırasında yırtıldığı rapor edilen membranın (sızdırmazlık malzemesi) derhal onarıldığını açıkladı. Uzmanlar, membran yırtılmasının her halükârda siyanür sızıntısına yol açtığını vurguladılar. Altın elde etmek için cevherin siyanürle yıkandığı alana önce membran seriliyor. Sızdırmaz zemin görevi yapan membranın üzerine cevher konuluyor, siyanürle cevherin içindeki altın çözülüyor. Çöpler Altın Madeni’nde daha inşaat aşamasında membranın doğru şekilde serilmediği, sorunlar çıktığı öne sürülüyor. Membranda yaklaşık 20 gün önce de yırtılma meydana geldiği, siyanürün ve ? Altın madenini işleten şirketin yetkilileri yırtığın sızma olmadan tamir edildiğini açıkladı. Metalurji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Küçük, Onlarca metre kalınlığındaki cevher veya sıvının altındaki membrandaki yırtığın gözle görülmesinin mümkün olmadığını söyledi. altının toprağı sızdığı iddia ediliyor. Yırtılan membranın onarılması için çalışılıyor ve bölgeye kimse sokumuyor. Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yetkiner olayı şöyle anlattı: “Çalışanlarımızdan biri, bir köy muhtarını arayıp siyanürlü toprağın membransız bölgeye döküldüğüne dair bir ihbarda bulunmuştur. İddianın asılsız olduğu ve tamamen bilgi eksikliğinden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Bu inceleme sırasında, diğer bir çalışanımız, aglomeratör tesisinde yer alan konveyör bant altında bulunan membranın temizlik yapılırken yırtıldığını rapor etmiş ve derhal tamir edilmiştir. Bu membran yırtığından herhangi bir siyanür solüsyonunun sızması gibi bir durum asla söz konusu olmamıştır.” Yetkiner, ihbarı yapan çalışanlarını da kamuoyunu paniğe sevk edecek şekilde asılsız ve yanlış bilgilendirme yaptığı için disipline sevk ettiklerini belirtti. TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Küçük, membran üzerine cevher serildikten sonra temizlik yapmanın söz konusu olmadığını ifa Membranda temizlik olmaz de etti. Onlarca metre kalınlığındaki cevher veya sıvının altındaki membrandaki yırtığın gözle görülmesinin mümkün olmadığını dile getiren Küçük “Yırtık ancak verilen sıvı miktarı ile gelen sıvı arasındaki farktan anlaşılmıştır” dedi. Bu tür tesislerde en büyük tehlikenin siyanürün yeraltına sızması dışında hidrojen siyanürün buharlaşması olduğuna dikkat çeken Küçük “Hidrojen siyanür çok küçük miktarda solunduğunda ani ölümlere, yavaş yavaş zehirlenmelere ve ileride ortaya çıkabilecek bazı hastalıklara yol açıyor. Ayrıca buharlaşan hidrojen siyanür doğada bulunan ağır metalleri de çözerek başka su olmak üzere besin zincirine giriyor” diye konuştu. Siyanür sızıntısının, Murat Nehri’ne oradan da Fırat’a ulaşma riski bulunuyor. Nehirlerde toplu balık ölümleri görülebilir. Siyanürün etkisi 35 yıl sonra ortaya çıkıyor ve ömür boyu sürüyor. Kavga mı Beceriksizlik mi? Kimine göre emniyet MİT çatışması... Kimine göre cemaat hükümet çatışması... Kimine göre özel yetkili mahkemeler artık yetkilerini iyice abartılı kullanmaya başladı... Kimine göre kişisel hırslarla, zihniyet farklılığı sorunu... Kimine göre uluslararası parmaklar da işin içinde... Kimine göre birileri yıpratılmak ve bazı süreçler baltalanmak isteniyor... ??? Bana göreyse devlet yönetiminde çok ciddi bir sorun var. Bir devlet, ulusal güvenliğiyle doğrudan ilgili konular ve kurumlarla ilgili bu türden hatalar yapıyorsa orada birileri yanlış koltuklarda oturuyor demektir. Uludere faciasının üstünden daha iki ay geçmedi. Hâlâ kimse gerçekte ne olduğunu söyleyemiyor. Daha geriye gidelim. Yalnızca büyük iddialarla dev davalar açılıyor, terörle uğraşan bir ülkenin ordusunun en üst düzey subayları da dahil askerleri içeri atılıyor, bir soruşturma gizliliği bile sağlanamıyor. Devletin en üst düzeyinde alınan çok gizli kararla, devletin gizliliğiyle tanımlanmış istihbarat kurumunun en üst düzey yetkilileri (Bunu da anlamış değilim, bir terör örgütü üyeleriyle görüşme en üst düzey yetkililerce mi yapılır?) yıllardır savaşılan terör örgütünün üyeleriyle çok gizli bir görüşme yapıyorlar. O görüşmenin ayrıntıları, bantları ortalıkta yayımlanıyor. Devlet bunu bile kimin yaptığını bulamıyor. ??? Bir ülkede, her gün trenler raydan çıksa, uçaklar düşse, ihmal nedeniyle yollarda inanılmaz kazalar yaşansa, insanlar yola çıkarken korkmaya başlasa, Ulaştırma Bakanlığı yetkililerine, demiryolları müdürüne, havaalanları sorumlusuna vs. güvenmeye ve onların arkasında durmaya devam edilir mi? Şu anda Genelkurmay, emniyet, MİT ve yargıda yaşanan durum bundan çok daha tehlikeli değil mi? Türkiye’de son derece güçlü bir hükümet var. Bu tür olaylar geçmişte, koalisyon dönemlerinde yaşansa, kurumlar arasında rekabetten, kadroların farklılığından, herkesin kendi adamını tutmasından söz ederdiniz. Ama bugünkü durum öyle değil. O zaman birilerinin, kimin yanlış koltuklarda oturduğunu sorması ya da bu isimlerde ısrar etmekten vazgeçmesi gerekmez mi? ‘2B’ler satılamaz’ MAHMUT LICALI Bir davada MGT’ye Almanya’da Deniz Feneri Derneği’nin ardından İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı’nın eski ve şu anki yöneticileri vergi kaçakçılığı iddiasıyla yargılanacak Haber Merkezi Almanya’da faaliyet gösteren Deniz Feneri Derneği’nde 41 milyon Avro’luk yolsuzluk yapıldığının ortaya çıkmasının ardından, Almanya İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı (MGT) eski yöneticileri de vergi kaçırmakla suçlandı. T24 haber sitesinde yer alan habere göre, Almanya İslam Toplumu MGT’nin eski Başkanı Osman Döring, teşkilatın kamuoyunda tanınan ismi Yavuz Çelik Karahan, eski Başkan Yardımcısı Ali Bozkurt ve şimdiki genel sekreteri Oğuz Üçüncü de dahil olmak üzere dört kişi hakkında vergi kaçakçılığı gerekçesiyle açılan soruşturma mahkemeye intikal etti. Köln Mahkemesi’nin basın sözcüsü Dr. Dirk Esser, haberi doğrulayarak MGT’den dört kişinin 5.2 milyon Avro’luk vergi kaçırdığı gerekçesi ile yargılanacağını, dava kapsamlı olduğu için ayrıntılı bir hazırlık gerektiğini, bu nedenle mahkeme tarihinin önümüzdeki aylarda belirleneceğini söyledi. Yaşanan sürecin yeni olmadığını savunan Genel Sekreter Oğuz Üçüncü ise “Henüz bana intikal eden bir şey yok. Bu olayın mahkeme aşamasına gelmesi de garip değil” dedi. Hakkında açılan suç örgütü kurduğuna dair soruşturmanın lehine sonuçlandığını hatırlatan Üçüncü, bu mahkemeden de aklanacağını belirtti. ANKARA Türkiye Erozyonla Mücade le, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA), orman vasfını yitirmiş 2B arazilerin satışına yönelik tasarı hakkında TBMM’ye sunduğu raporda, ormanların devlet tarafından satılmasının mümkün olmadığını belirterek, bilim ve fen bakımından nitelik kaybı kavramının 2B talanının yasal kılıfı olduğu vurgulandı. 2B’lerin satışının 2A olarak tanımlanan ormanların 2B’ye dönüşmesine, 2B’nin ise işgal edilmesine neden olacağı uyarısı yapılan raporda, Hazine adına kayıtlı olmayan ormanlara yönelik devletin satış ve benzeri tasarruflarda bulunma hakkı bulunmadığına dikkat çekildi. Ormanların doğal kaynak değil, doğal varlık olarak algılanması gerektiğinin belirtildiği raporda, “2B konusunda gerçek mağdurlar orman işgalcileri değildir. Tapu kaydıyla ve devlete güvenerek aldıkları yerler yıllar sonra 2B statüsüne sokularak tapuları iptal edilenler mağdurdur” denildi. Bakanlıkların LGP tartışması MUSTAFA ÇAKIR Glutensiz ekmekler 35 ile gönderiliyor İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından çölyak ve fenilketonüri hastaları için üretilen “glutensiz özel tıbbi ekmekler” 35 ilde 105 farklı noktaya ulaştırılıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Grand Plaza AŞ Kent Ekmek Fabrikası tarafından üretimi yapılan ve talepler doğrultusunda Türkiye’nin her yerine gönderilen glutensiz ekmekler yoğun ilgi görüyor. “Gluten” alerjisi nedeniyle buğday, arpa, çavdar ve yulaflı ekmekleri yiyemeyen çölyak hastaları ile ömür boyu diyet yapmak zorunda olan fenilketonüri hastaları için üretilen “glutensiz tıbbi ekmek”ler, 450 gram ağırlığında ve satış fiyatı da 75 kuruş. Yurtdışından getirilen 400 gramlık glutensiz ekmekler ise halen piyasada 13 liradan satılıyor. ‘Tanıklara baskı kuruldu’ ANKARA LPG’li araçların, araç muayene istasyonlarındaki kontrolleri sırasında “gaz sızdırmazlık raporu” bulundurmaları koşulunu kaldıran genelge Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı’nı karşı karşıya getirdi. Makina Mühendisleri Odası (MMO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın raporu zorunlu tutan yönetmeliğin arkasında durduğunu, Ulaştırma Bakanlığı’nın ise zorunluluğu kaldıran genelgeyi savunduğunu söyledi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın çıkardığı yönetmeliğin “gaz sızdırmazlık raporunu” zorunlu tuttuğuna, MMO’ya kontrolleri yaparak rapor verme yetkisi tanıdığına dikkat çeken Çakar, “Ulaştırma Bakanlığı ise bu koşulu kaldırıyor. Bu merdiven altı olarak tanımlanan standart dışı malzeme kullanan işletmelerin yaygınlaşmasına neden olacak. 2005’ten önce LGP’li araç patlamaları olmuştu. Yine can ve mal kayıpları yaşayacağız gibi görünüyor” dedi. ‘Sevag Balıkçı ırkçılık kurbanı’ İstanbul Haber Servisi Sevag İçin Adalet Girişimi üyeleri, 24 Nisan 2011’de askerliğini yaptığı Batman’ın Kozluk ilçesi jandarma karakolunda arkadaşının silahından çıkan kurşunla yaşamını yitirerek şehit olan jandarma er Sevag Şahin Balıkçı’nın ırkçı bir nefret cinayetine kurban gittiğini savunarak sorumluluların cezalandırılması gerektiğini istediler. Ermeni asker Sevag Şahin Balıkçı’nın 13 Şubat günü Diyarbakır’da yapılacak duruşması öncesinde ailesi ve eski bağımsız milletvekili Ufuk Uras ile Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, oğlu Arat Dink, sanatçı Yasemin Göksu’nun da aralarında bulunduğu sanatçı ve aydınların katılımıyla Cezayir Restoran’da bir basın toplantısı düzenlediler. Ufuk Uras, “Bizler Sevag’ın katilinin elini kolunu sallayarak sokaklarda dolaşmasını kabullenemiyoruz” dedi. Sevag İçin Adalet Girişimi adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan Kerem Kabadayı da, Sevag’ın komutanlarının tanıklar üzerinde baskı kurduğunu ve ifadelerini yönlendirdiğini söyledi. ‘Tabletler denetlenmeli’ SİNAN TARTANOĞLU Rektörlük seçimine iptal CEMİL CİĞERİM ANKARA Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Fatih Projesi kapsamında kullanılan bilgisayar ve tahtaların denetlenmeden kullanılması ile ilgili olarak “Ürünler standart olarak üretilmiş ise okullar bunları doğrudan temin edebilir” dedi. Ancak Danıştay, yönetmeliğin ilgili maddesini iptal ederek “bilgisayar ve tahtaların ders araç ve gereci olarak görülmesine ve denetlenmesine” karar verdi. Danıştay kararında, “Ders kitabı dışındaki eğitim araç ve gereçlerinin de ders kitapları gibi MEB değerlendirmesine ve denetimine tabi tutulması yargı kararları gereğidir” denildi. Kurul, “yönetmelikte yer alan ‘herhangi bir değerlendirme ve seçime gerek görülmeden’ ibaresinin kaldırılmasına” karar verdi. SAMSUN Ankara 4. İdare Mahkemesi, Giresun Üniversitesi Rektörlük seçimlerini iptal eti. Kurucu Rektör Osman Metin Öztürk’ün istifasıyla başlayan süreçte üniversite 3 dönemdir AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli’nin “İmam hatipten arkadaşımdır” dediği Prof. Dr. Yılmaz Can tarafından vekâleten yönetiliyor. Öztürk’ün istifasının ardından yapılan seçimlerde en çok oyu alan Prof. Dr. Halil İbrahim Bahar liste dışı bırakıldı. Yerine Prof. Dr. Ercan Bocutoğlu getirildi. YÖK’ün Cumhurbaşkanı’na sunduğu listede 3. sırada olan Prof. Dr. Yılmaz Can rektörlük seçiminden çekilerek, seçimlerin yenileneceğini açıkladı. 23 Eylül 2010’da YÖK, seçimi tekrarlama kararı aldı. Bahar’ın 21 Ekim’de yapılması hedeflenen yeni rektörlük seçimleri için açtığı davada da seçimler için yürütmeyi durdurma kararı alındı. T.C. ÜSKÜDAR 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI 2011/15 Satış Tapu Kaydı: İstanbul, Üsküdar, Bulgurlu Mah. 83/2 pafta, 1886 ada, 1 parsel Sayılı 189 m2 miktarlı üzerinde bina bulunan arsa vasıflı taşınmaz üzerindeki yükümlülükleriyle birlikte umum arasında açık arttırma suretiyle satılacaktır. (Vakıf ve haciz) Özellikler: Bilirkişi raporunda: Satışa konu 1886 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın Üsküdar, Bulgurlu Mah. Kargadere Cad. ile Mevsim Sokak (Eski Çiğdem Sok.) birleşiminde önden 12 ve 2 no.lu arkadan 3 no.lu parsele bitişik olduğu belirtilmiş mevsim sokağa cephesi 14.00 m. Olup derinliği 14.50 m. olduğu, parsel üzerinde zemin ve 2 normal kattan ibaret 3. Katlı basit betonarma karkas 40 yıllık bina bulunduğu, bina ön ve arka olmak üzere iki bölümden ibaret olduğu ön taraftaki küçük binada bir hane, arkadaki büyük binada zemin katta 2 hane, I. Katta bir hane. 2 katta iki hane bulunduğu bildirilmiştir. İmar Durumu: Üsküdar Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 7 Aralık 2011 tarih ve 201 L/7142/9981C sayılı yazılarında Üsküdar, Bulgurlu Mah. Kain 83/2 pafta, 1886 ada, 1 parsel sayılı yerin 18.03.1998 t.t. Li ve 1/1000 ölçekli Bulgurlu Kısıklı uygulama imar planında, H: l 2,50 m (4 kat) yükseklikte TAKS: 0,45 emsalde ikiz nizam tali Ticaret (konut+ ticaret) alanında kalmakta olduğu bildirilmiştir. Satış Saati: 14.00 14.15 Arası Muhammen Bedel: 375.807,48 TL Satış Şartları; 1Satış 20.03.2012 Salı günü yukarıda belirtilen saatler arasında Üsküdar 3. Sulh Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen değerin yüzde 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 30.03.2012 Cuma günü aynı yer ve saatler arasında ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacakları toplamını, satış ve paylaştırma giderlerini geçmesi ve artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40’ını bulması lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20’si nispetinde Türk Lirası peşin para veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcıya istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu satım harcı, tellaliye resmi hissedarlara aittir. Tapu alım harcı, damga vergisi, %18 KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde memurluğumuza bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve yüzde 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya,numarasıyla memurluğumuza başvurmaları gerekmektedir. İşbu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 16/01/2012 (Basın:7307) T.C. ÇORUM 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN İLAN ESAS NO: 2011/366 Esas Davacı ADA YUMURTA TAVUKÇULUK GIDA NAKLİYE TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ vekili Av. Ahmet ÖZDEL tarafından açılan İflas davası nedeniyle; Davacı Ada Yumurta Tavukçuluk Gıda Nakliye Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi aciz halde bulunduğunu bildirerek mahkememizden iflasını talep etmektedir. İcra İflas Kanunu’nun 178/2 maddesi aracılığı ile İcra İflas Kanunu’nun 166. maddesi hükmüne göre, işbu iflas talebinin tirajı 50.000’in üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazelerden biri ile birlikte iflas isteyenin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki bir gazetede ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilanı gerekmektedir. Açılan bu davanın yargılaması 15/03/2012 günü saat 10.35’e bırakılmıştır. İflas talebinin ilanından itibaren 15 gün içinde, alacaklılar davaya müdahale veya itiraz ederek davacının iflas talebini, hakkındaki takipleri ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için yaptığını ileri sürerek mahkememizden iflas talebinin reddini isteyebilecekleri hususu ilanen tebliğ olunur. 12/01/2011 *Bu evrak UYAP DYS ile hazırlanmış ve güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır. (Basın: 7380) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle