Katalog

14 ARALIK 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Başsavcılık: Özal’da zehirlenmeye ilişkin delil yok, kesin ölüm sebebi saptanamaz 5 çıkan “Silivri Hesaplaşması” başlıklı yazısında yaşananları derinliğine irdeledi. Güray Öz yazısının bir bölümde insanın içini acıtan şu tümceleri yazıyordu: “Böyle davaların haklı sanıklarının yenildiği görülmemiştir, onun için ‘tarih bizi aklayacaktır’ diye yazar kitaplarda. Silivri’de yargılananları artık mahkum etmek mümkün değildir. Tıpkı yine Çağlayan Adliyesi’nde üç kez aklandıktan sonra müebbetle yargılanacak olan Pınar Selek ve birçokları gibi...” O birçokları KCK davasından, parasız eğitim istedikleri, poşu taktıkları, açlık grevlerini destekledikleri için yargılanıyorlar. Ünlü piyanist ve bestecimiz Fazıl Say yargılanıyor bu ülkede. Dört yıl süren bir dava... Karmakarışık... İçinde çıkılmaz halde... Derin güçler yerli yerinde duruyor hiç merak etmeyin. ??? Silivri’de toplanan kalabalık... Güvenlik güçlerinin tazyikli su ve biber gazı sıkması Türkiye’nin gerçek fotoğrafını yansıtıyordu. Bu dava AKP iktidarının yani siyasetin hesaplaşmasıdır. Toplum, bu davalarla tüm faili meçhullerin, kontrgerillanın, devlet içinde örgütlü yasadışı silahlı güçlerin ortaya çıkacağını sanıyordu. Hrant Dink’e göz dağı verenler, öldürülmesini isteyenler üst makamlara getirildi, Doğu Perinçek, Yalçın Küçük, Mehmet Haberal, Fatih Hilmioğlu, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Soner Yalçın ise “silahlı çete üyesi” oldular. Alparslan Arslan tetikçi, katil... Arkasındaki büyük patron kimdi? Ben bu soruyu vicdanlarının sesini dinleyecek olan herkese soruyorum... ??? Uğur Mumcu, Musa Anter, Necip Hablemitoğlu cinayetlerinin üzerlerine gitmeyenler hesaplaşmayı bitirdiler askerin belini kırarak... Halkımız bu olup bitenlerin ne kadar farkındadır acaba? Yanıtı siz verin! Başa döndük ‘Eceliyle ölmüştür’ Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz, Turgut Özal’ı son yurtdışı gezisinden geldiğinde gördüğünü belirterek “Hiç görmediğim kadar kötü ve sağlıksız gördüm. Bence bütün bu şüpheler yersizdir. Rahmetli Özal’ın zehirlendiği kanısında değilim. Bana göre rahmetli Özal eceliyle ölmüştür. Ama bu konuda bazı şüpheler varsa bunun araştırılması da doğaldır” diye konuştu. Silivri Hukuku Biber Gazı Gibi... Öç alınarak, düşmanlık yapılarak nereye varılır? Önce laik, demokratik, hukuk düzeninin önünü açacaksın, adalette eşitliği ve yargı bağımsızlığını sağlayacaksın... Terör ilişkileriyle suçladığın kişileri “Ergenekon” ya da “Balyoz” torbasına doldurup yargı önüne çıkaracaksın. Mustafa Balbay’ı, Doğu Perinçek’i, Hikmet Çiçek’i, İlker Başbuğ’la birlikte, katil Alparslan Arslan’ı, mafya liderlerini, onlarla ilişkisi olan JİTEM’cileri aynı sepete koyacaksın... Hani sen devletin içindeki silahlı yasadışı güçleri, darbecileri ortaya çıkarıyordun? Tamam, amacına ulaştın askeri vesayetin belini kırdın... Bu intikam duygusu neden? Aslında sen ne faili meçhul cinayetleri aydınlatabildin ne de çetelerin üzerine gittin! Çünkü hâlâ 12 Eylül darbecilerinin çıkardığı Seçim ve Siyasi Partiler Yasası’nın rantını yiyor, yüzde 10 seçim barajını kaldırmıyorsun. ??? Ben senin “darbelerle hesaplaşma” masalına kanmam... Ergenekon davasında da ortada doğru dürüst kanıt yok, Odatv davasında olduğu gibi... Soner Yalçın içeride, Fazıl Say tutuksuz yargılanıyor... Çağlayan Adliyesi’nde dün Pınar Selek davası vardı... Üniversiteli gençler tutuklu, Hopa’da ÖDP’liler savcının takipsizlik kararı vermesine karşın yeniden yargılanıyor. Peki, emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun katilleri nerede? Her şey karmakarışık! Ergenekon davası “arapsaçı”na dönmüş, işin içinden çıkılmaz hale gelmiş. Ergenekon davasında 21 ayrı dava dosyası var... Cezayı verip topu Yargıtay’a atacaksın! Bu mu adalette eşitlik ilkesi, evrensel hukuk? ??? Güray Öz, çarşamba günü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüne ilişkin hazırlanan Adli Tıp raporuna ilişkin açıklama yaptı. Açıklamaya göre raporda “Özal’ın ölümünün hemen sonrasında gerekli otopsi işlemi ve ölü üzerinden derhal alınması gerekli kan, idrar ve doku örnekleri gibi metaryallerin alınarak incelenmeleri yapılmadığı için kesin ölüm sebebi saptanamadı” denildi. Özal’ın, naaşından çıkan ağır metal ve radyoaktif maddeler nedeniyle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı belirtilen raporda, “Eski tetkiklerinin incelenmesi ve anlatımlar, ani kardiyak (kalp krizi) bir ölümü düşündürmekte ise de mevcut bilgi ve bulgular ile kesin ölüm sebebinin tespit edilemediğini oybirliği ile mütaala edilmektedir” ifadesi kullanıldı. Adli Tıp Kurumu, hazırladığı raporu önceki gün Özal’ın ölümüne ilişkin soruşturmayı yürüten savcı Kemal Çetin’e göndermişti. Raporu inceleyen başsavcılık, sonuçları kamuoyuna duyarmadan önce, üç açıklama metni hazırladı. Başsavcı İbrahim Ethem Kuriş’in incelemesinin ardından hangi açıklamanın basına verileceğine karar verildi. Akşam saatlerinde gazetecilere dağıtılan yazılı açıklamada, 5 Aralık tarihli Adli Tıp ra ve çeşitli ülkelerdeki normal popülasyon sonuçları ile literatürde yer alan postmortem (ölüm sonrası) doku düzeyleri ile uyum göstermiştir. DDE ve ağır metal maruziyeti ile öldüğünün tıbbi delilleri bulunmadı” denildi. Özal’ın ölmeden önce ABD’de yapılan tetkiklerinin de incelendiği belirtilen raporda, şöyle devam edildi: “Tüm tıbbi belgeler ve incelemeler ışığında, Turgut Özal’ın 5 Şubat 1993 tarihinde (ABD’de bulunan) The Methodist Hasta? Adli Tıp raporuna ilişkin açıklama yapan Ankara nesi’nde yapılan muayene ve tetkiklerinin Başsavcılığı, Özal’ın ölümünden sonra gerekli değerlendirmesinde otopsi işlemi ve kan, idrar, doku örnekleri alınarak kardiyolojik risk proincelemeleri yapılmadığı için kesin ölüm nedeninin filinin düşük olduğu ancak ani kardiyak belirlenemediğini bildirdi. Savcılık soruşturmanın ölümün hiçbir zaman diğer deliller ışığında devam edeceğini kaydetti. dışlanamayacağı, tıbbi antesedani ve ölüm olayeniden canlandırma işlemleri sonu yının meydana gelişi ile ilgili anlacunda düzenlenen tıbbi belgelerinde tımlar, öncelikle ani kardiyak bir ölüzehirlenme lehine değerlendirilebile mü düşündürmekte ise de; ölüm soncek patogonomik (zehirlenmeye spe rası otopsi işlemi uygulanmamış ve iç sifik) klinik ve laboratuvar bulgusu tes organlarda vücut sıvılarında gerekli pit edilemedi” makroskobik, mikroskobik, mikroAnıt mezarda yapılan “fethi kabir iş biyolojik, serolojik, toksikolojik incelemi” sırasında mezar ve çevresinden, lemeler yapılmamış olduğundan, mevotopsiden elde edilen örneklerin analiz cut bilgi ve bulgular ile kesin ölüm seedildiği ve bulguların incelendiği belir bebinin tespit edilemediği oybirliği tilen raporda, “Otopsi örneklerinde ile mütalaa edilmiştir.” saptanan DDE ve ağır metal (kadmiAçıklamada, savcılığın dosyada mevyum dahil) düzeylerinin, Türkiye’de cut rapor ve diğer bulgu ve deliller ışınormal popülasyonda 19761996 yıl ğında soruşturmaya devam ederek bir solarında saptanan yağ doku düzeyleri nuca bağlayacağı ifade edildi. porunun sonuç bölümü özetlenerek anlatıldı. Açıklamaya göre raporda şu sonuçlara varıldı: “Turgut Özal’ın; tramvatik bir tesir ile öldüğünün tıbbi delilleri bulunmadı. 17 Nisan 1993 öncesine ait tıbbi belgelerde akut veya kronik toksik madde maruziyetine bağlı klinik ve laboratuvar bulgusu tanımlanmadı. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yapılan muayene ve GÜNEYDOĞU TEŞKİLATINA ‘AYAR’ TOPLANTISI Erdoğan orkestradan ‘tek ses’ istiyor rakolun uyarı fişeği atarak grubu uyardığını buna karşın grubun ilerANKARA Başbakan Tayyip lemeye devam ettiğini anlattı. ErErdoğan, BDP’lilerin dokunul doğan, aynı bölgede olaydan 1 yıl mazlıklarının kaldırılmasına karşı önce PKK saldırısı sonucu 9 şehit parti içinde yükselen itirazlar ne verildiğini ve ilgili karakol komudeniyle yaptığı grup toplantısının tanının bu nedenle soruşturma geardından bu kez de partinin Gü çirdiğini anımsatarak “Tüm bunneydoğulu milletvekilleri ve teşki ları da dikkate almak gerekir. lat yöneticileriyle bir toplantı yap Zaten olay şu anda yargıda. Biz tı. Toplantıda Uludere’nin failleri hiçbir şeyin üzerini örtmüyoruz. nin bulunmaması eleştirilirken Er Gizli saklı bir şey yok” dedi. doğan, olaydan önce köylülerin Toplantıda milletvekilleri Erdouyarı fişeğine karşın durmadıklarını, ğan’ın “Zerdüşt” ifadesinden böldaha önce PKK saldırısında 9 şe gedeki dindar Kürtlerin rahatsızlık hit verilmesi nededuyduğunu söyledi. niyle karakol koErdoğan ise bu ifa? AKP’nin Güneydomutanının soruşturdeyi PKK’liler için ma geçirdiğini kullandığını mağarağu milletvekilleri ve anımsatarak savunlarda PKK’lileri bu bölge teşkilat yönetima yaptı. şekilde gösteren göcileri ile bir araya geEdinilen bilgilere rüntülerin olduğunu göre toplantıda vekil söyledi. Erdoğan, dolen Başbakan Erdove teşkilat yönetikunulmazlık konuğan, dokunulmazlık cisi 30 kişi söz alasunda da “Üzerinde ve Uludere konusunrak görüşlerini dile çalışma sürüyor. Akgetirdi, bazı katıdaki itirazları yumuşamdan sabaha olalımcılar ise yazılı cak değil” dedi. Erşatmaya çalıştı. önerilerde bulundu. doğan, özellikle doToplantıda bazı kokunulmazlık konunuşmacılar, parti yöneticilerinin sunda parti içinde ortaya çıkan “Dokunulmazlıkta kişiye ya da görüş farklılıklarını kastederek partiye özel bir uygulama yapıl “söylem birliği” istedi. Erdoğan, mayacağı, tüm dosyaların ele AKP olarak bugünlere “takım alınacağı” açıklaması yapmasına oyunuyla geldiklerini” başarılakarşın bölgede “BDP’lilerin do rını buna borçlu olduklarını söykunulmazlıkları kaldırılacak” leyerek partideki görüntünün, “soşeklinde bir algı oluştuğunu ifade lo değil orkestra” gibi olması geetti. Uludere’nin yıldönümü için sa retiği uyarısında bulundu. yılı günler kaldığı belirtilerek “Olay ‘Roboski demeyin’ bizim iktidarımız döneminde Toplantıda bazı vekillerin Uludere gerçekleşti ve aydınlatılamadı. PKK ve BDP Uludere olayını için “Roboski” demeleri üzerine de bize karşı kullanıyor” görüşleri di “Kürt açılımı” yerine “Milli Birlik ve Kardeşlik” ifadesi kullanılle getirildi. Konuşmacıları dinleyen ve not ması örnek verilerek AKP’nin söyalan Erdoğan, Uludere konusundaki lem birliği gereği Uludere ifadesieleştirilere yanıt verirken olayda ka nin kullanılması istendi. ERDEM GÜL