Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 ARALIK 2012 SALI 4 HABERLER Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Genel Kurulu’nda 2013 bütçesinin sunumunu yaptı Haydi Silivri’ye! Mustafa Balbay, dünkü köşesinde kendisini Silivri’de ziyarete gelen CHP heyetiyle görüşmesini anlatırken şunları yazıyor: “Hapishanelerdeki en yaygın söz şudur: ‘Allah kurtarsın!’ Milletvekilleriyle bu dileği paylaştıktan sonra ‘Bunun altına şunu da koymak gerekiyor’ deyip ekledim: ‘Halk kurtarsın...’ Bütün iç ve dış hukuk yollarının tükenmesiyle birlikte, adaleti artık halkla birlikte arayacağız. Milletvekili arkadaşlarla sarılarak vedalaşırken, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bunu başarmanın kaçınılmaz olduğu görüşünde birleştik. Artık 13 Aralık geri dönülmez bir çağrıdır. Özgürlük iklimi tüm Türkiye’ye yerleşene dek bitmeyecek bir çağrı...” Evet, Mustafa Balbay, 13 Aralık günü hepimizi Silivri’ye çağırıyor. Çağıran yalnızca Sevgili Balbay değil, adaletin tecellisinden başka hiçbir dileği olmayan, gayri adil bir biçimde özgürlüğünden, eşinden, çocuğundan, anasından, babasından, arkadaşından, işinden edilen yüzlerce, belki de binlerce kişi... Tutuklu gazeteciler, nahak yere mahkum olmuş şerefli subaylar, özgürlük, bedava eğitim istediği için tutuklanan gençler, daha nicesi bizi çağırıyorlar. ??? 13 Aralık günü Silivri’de olacağım. Salt adalet isteğimi haykırmak için. İnanıyorum ki, 13 Aralık günü çoğunuz aynı amaçla orada olacak, çağrıya uyacaksınız. İnanıyorum ki, yüreğinizdeki adalet duygusu o insanların nahak yere demir parmaklıklar ardında çürümesine izin vermeyecek. Ama sakın sadece onlar için orada olacağımızı sanmayalım! Yalnız içeridekiler için değil, ama aynı zamanda dışarıdaki gençler, gazeteciler, namuslu bürokratlar, aydınlar, sıradan yurttaşlar için de Silivri’de olacağız. Çünkü unutmayalım ki, adaletsizliğe hayır diyen her özgür yurttaş artık potansiyel bir tutuklu ve hükümlü konumundadır. Bu noktaya bir günde gelmedik. Çok planlı bir biçimde, hesaplı, önceden hazırlanmış oyunlar da tek başına yetmedi. Aynı zamanda kamuoyunun yeterli ilgi eksikliği yüzünden bu noktaya vardık. Bunu ben söylemiyorum. Bunu Aziz Yıldırım’ın bir yıl içeride yatmasına neden olan şike davasının savcısı Mehmet Berk söylüyor. Bakın ne diyor, Temmuz 2012’de Mehmet Berk, Ertuğrul Özkök’e: Bu dava hayatımızı allak bullak etti. Ben Balyoz davasında da çalıştım. Şike davasını açtığımız zaman bunun da Balyoz gibi 34 ay konuşulup biteceğini sandık. Ama yanılmışız... Bunun böyle olabileceğini hiçbirimiz tahmin etmemiştik... ??? Mehmet Berk’in itirafı, Balyoz ve her ne kadar sözünü etmese de Ergenekon ve benzeri davalarda kamuoyu hakkında bir iddianame niteliğindedir. Mehmet Berk’in suçlamalarını boşa çıkarmak için elimizdeki fırsat, 13 Aralık günü Silivri’de olmaktır. Adaletin çiğnendiği zamanlarda onu topla tüfekle sağlamak mümkün değildir. Adalet çiğnendiğinde, onun en sağlam bekçisi kamuoyunun demokratik bilincidir. Perşembe günü Silivri’de olacağız. Yalnızca adalet talebimizi göstereceğiz, demokrasinin ve yasaların sınırları içinde... Gücümüz yalnızca demokratik bilincimiz ve azmimiz, başka bir şeyimiz yok! Yine de elimizdeki güç tarihin en büyük gücüdür. 28 Kasım günü ölümünün 10. yıldönümü dolayısıyla andığımız Melih Cevdet Anday anlatmıştı: “Paris halkının ünlü Bastille Hapishanesi önünde adalet isteğini haykırdığı 14 Temmuz 1789 günü, Kral XIV. Louis güncesine şu sözcükleri yazmıştı: Bugün önemli bir olay olmadı.” XVI. Louis halkın özgürlük tutkusunu hafife almıştı. Oysa en önemli güç oydu. Dolaylı vergi itirafı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM2013 bütçesinin sunumunu yaptı. Şimşek, son açıklanan verilerin 2012 yılı büyümesinin yüzde 3’ün biraz daha altında kalacağını gösterdiğini bildirdi. Özel sektör tasarruflarını artırmak amacıyla bu yıl Bireysel Emeklilik Sistemi’ni daha cazip kılacak düzenlemeler yaptıklarını belirten Şimşek, “Yeni sistemle katılımcıya doğrudan devlet desteği sunacağız. Ayrıca, mevduatın vadesini uzatmak için kanun değişikliği yaptık” dedi. Bütçe gerçekleşme tahminleri çerçevesinde 2012 yıl sonunda bütçe giderlerinin 362.7 milyar lira, bütçe gelirlerinin 329.2 milyar ? Bireysel Emeklilik Sistemi’ni daha cazip kılacak düzenlemeler yaptıklarını belirten Maliye Bakanı Şimşek, “Yeni sistemle katılımcıya doğrudan devlet desteği sunacağız. Ayrıca, mevduatın vadesini uzatmak için kanun değişikliği yaptık” diye konuştu. lira, bütçe açığının 33.5 milyar lira, faiz dışı fazlanın 15.5 milyar lira olacağını tahmin ettiklerini belirten Şimşek, GSYH’ye oran olarak ise bütçe giderlerinin yüzde 25.3, bütçe gelirlerinin yüzde 22.9, bütçe açığının yüzde 2.3, faiz dışı fazlanın yüzde 1.1 olacağını öngördüklerini bildirdi. Buna göre, 2012 yılında bütçe açığının GSYH’ye oranının geçen yıl Orta Vadeli Program’da (OVP) öngördükleri oranın yaklaşık 0.8 puan üzerinde gerçekleşeceğini ifade eden Şimşek, bunun da bütçe açığında 12.4 milyar liralık bir sapmayı ifade ettiğini söyledi. Şimşek, 2012 yıl sonunda, merkezi yönetim bütçe giderlerinin 362.7 milyar lira ile başlangıç ödeneğine göre yüzde 3.3 oranında, yani 11.7 milyar lira daha yüksek gerçekleşmesini beklediklerini kaydetti. Şimşek, 2013 yılında GSYH büyüklüğünün 1 trilyon 571 milyar lira, ithalatın 253 milyar dolar, ihracatın 158 milyar dolar, büyüme oranının yüzde 4, deflatörün yüzde 5.3, yıl sonu TÜFE oranının da yüzde 5.3 olarak öngörüldüğünü söyledi. 2013 yılı vergi gelirleri tahminlerinin “temkinli” olduğunu dile getiren Şimşek, “2013 yılında harcamaların bütçe öngörüleri çerçevesinde kalması için gerekli tedbirleri alacağız. Bu çerçevede harcama programlarında verimlilik artışı sağlamak amacıyla idari bir mekanizma oluşturacağız. Önemli harcama programlarını tek tek gözden geçireceğiz” dedi. Vergiler konusunda, “Ancak bir eleştiriyi kabul etmek gerekirse o da vergi gelirleri içinde dolaylı vergilerin payının yüksek olmasıdır” diyen Şimşek, Türkiye’de dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payının yüzde 47.7 ile OECD ortalamasının 13 puan üzerinde olduğunu söyledi. Bakan Şimşek, Türkiye’de dolaylı vergi oranlarının da alkollü içecekler, tütün mamulleri, petrol ürünleri, binek otomobiller ve mobil iletişim hariç yüksek olmadığını, hatta Türkiye’nin genel yüzde 18 olan KDV oranı ile yüzde 21 olan AB ülkelerinin ve yüzde 19 olan OECD ülkelerinin altında olduğunu kaydetti. İçki, sigara, benzin hariç ‘Tedbirleri alacağız’ Uludere’nin sorumlusu arkamda oturan Bütçe konuşmasında hükümete sert sözlerle yüklenen Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı hedef aldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’deki bütçe görüşmelerinde Başbakan Tayyip Erdoğan’ı işaret ederek “Uludere’nin sorumlusu arkamda oturandır” dedi. Kılıçdaroğlu, 2013 Bütçe Yasa Tasarısı’nın tümünün üzerindeki görüşmelerde Sayıştay raporlarının Meclis’e sunulmamasını eleştirerek “O raporlar gelecek. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumak için bunu görmek zorundayız” dedi. Konuşmasında tutuklu vekiller için AKP ile imzalanan protokolü gösteren Kılıçdaroğlu şunları söyledi: Namus sözü: Söz namustur. Bu 8 milletvekilinin seçimlere girme yasağı yoktu. Bu demokrasi ayıbını bu parlamentonun gidermesi lazım. Çatışıyoruz: Suriye ile çatışıyoruz. Bir tarafın eline silahı veriyoruz, ‘Git kardeşini öldür’ diyoruz. Sicili bozuk: Enerji Bakanı Erbil’e gidiyor, Kayseri’ye iniyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin bakanının bu hale düşürülmesini bu parlamentoya, denetim organına şikâyet ediyorum. Sicili bozuk bir yürütme organı ülkenin başına dert açar. Özür dile: Başbakan “Türkiye NATO toprağıdır” dedi. Sayın Başbakan özür dileyin, Türkiye Cumhuriyeti’nin toprağı NATO’nun değildir. Katliam yaptın: Uludere’nin sorumlusu arkamızda oturanlardır. Ben doğmadan önce yaşanan olayı bana soruyorsun, sonra da senin yaptığın katliamı söyleyince kızıyorsun. Muhtıra verene madalya: Başbakan, 12 Eylül darbe hukukunu değiştirmeye varsan gel, değiştirelim. Darbeye karşıyım diyen Başbakan; kendisine muhtıra veren Paşa’ya üstün hizmet madalyası veriyor. Sevsinler böyle darbeye karşı olanı. Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ Erdoğan yanıt verdi Meclis’te ‘sucuk’ gerilimi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, bütçe konuşmasında AKP’li Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan kazandığı tazminatla 3 bin 500 yoksul aileye sucuk dağıttığını söylemesi de Meclis’te gerilimi yükseltti. Erdoğan şunları söyledi: İsrail’le görüşme: Az önce (Kılıçdaroğlu) bizi ‘İsrail’le kapalı kapılar ardında ne konuştunuz’ diye suçluyor. İspat edemezseniz müfterisiniz. Kapalı kapılarda pazarlık yapacak bir tiyniyet gütmedik, o size ait bir şeydir. Kayseri sucuğu: Kayseri Belediyesi başkanımız 3 bin 500 aileye 1’er kilogram sucuğu dağıttı. CHP Genel Başkanı’na şükranlarımı ifade ediyorum. Gerek genel başkan, gerekse arkadaşları sayesinde 3 bin 500 aile sucuğa doydu. 27 Nisan’ın maliyeti: 27 Nisan bildirisi, AKP’nin dik duruşu sayesinde beyhude bir girişim olarak akamete uğratılmıştır. Bu ebildirinin Türkiye’ye faiz yoluyla maliyeti yıllık 2 milyar dolardır. Kışanak’a molotof yanıtı: Az önce BDP Eşbaşkanı çocuklardan bahsetti. O çocukların eline taşı, molotofu veren siz değil misiniz? Siz değil misiniz o çocukları yokluğa mahkum eden? Erdoğan’ın Kayseri ile ilgili anlatımları üzerine CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, söz alarak Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nun tazminat davalarına ilişkin yanlış bilgiler verdiğini söyledi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce de İsrail’le AKP hükümetinin yaptığı “gizli” anlaşmanın dayanağının Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’ olduğunu belirterek Davutoğlu’nun “İsrail’le çeşitli anlaşmalar akdedildiği, söz konusu anlaşmalardan bazılarının hizmet gereği dolayısıyla gizli olduğuna” ilişkin ifadelerini gösterdi. ‘Önce Uludere’nin hesabını ver’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, 2013 bütçesinin savaş ve kriz bütçesi olduğunu belirterek “Bu sosyal harcamaların kısılması, daha düşük ücret, maaş demektir” dedi. BDP’li vekiller hakkındaki dokunulmazlığın kaldırılması tartışmalarına değinen Kışanak, bunun Kürtlerin siyasi hareketini daraltmaya yönelik bir hareket olduğunu ifade etti. Kışanak, “Gelin halka milletvekillerini geri çağırma yetkisini sağlayan yasal düzenlemeyi yapalım. Gidelim seçmenimize, bize oy veren halkımıza soralım. İstiyorlarsa hemen vekilliği bırakalım” dedi. Uludere’de 34 yurttaşın yaşamını yitirdiği olayı anımsatan ve bir fotoğrafı kürsüden gösteren Kışanak, “Daha bu fotoğrafın hesabını vermeden BDP’nin dokunulmazlığını tartışmaya açmak tam bir aymazlıktır” diye konuştu. ‘AKP şeffaflıktan kaçıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Liedri Devlet Bahçeli, AKP’nin bütçe yaklaşımının belirsiz ve sorunlu olduğunu ifade etti. 2013 bütçesinde Sayıştay’ın dış denetim, faaliyet, mali istatistikler ve Hazine işlemleri genel değerlendirme raporlarının TBMM’ye sunulmadığını ifade eden Bahçeli; hükümetin hesap vermekten, şeffaflıktan kaçtığını kaydetti. Milletvekili dokunulmazlığının yeniden ele alınması gerektiğini ifade eden Bahçeli, “Dokunulmazlık güvencesi Türk milletine karşı olmayı, dağda teröristlerle kucaklaşmayı korumamalı ve bunun sığınağı olmamalıdır” dedi. Türkiye’nin bölgesinde tüm istikrarsızlıkların kol gezdiği bir ülke haline geldiğini ifade eden Bahçeli, “Kim ne derse desin, Türkiye ekonomisi adı konulmamış ve ilanı da yapılmamış bir krizi yaşamaktadır” dedi. Yerli kaynak eriyor KİT’lerle ilgili sorunlara dikkat çekilen Sayıştay raporunda, özellikle yatırımlardaki yavaşlama ve enerjide dışa bağımlılık eleştiriliyor FIRAT KOZOK Erdoğan’ın siyasi danışmanı Akdoğan ‘Öcalan daha gerçekçi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın siyasi danışmanı AKP Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, Abdullah Öcalan’la ilgili ilginç bir tahminde bulunarak “Öcalan dokunulmazlık meselesi olan, PKK’lilerle kucaklaşan milletvekillerini eleştirebilir” dedi. Akdoğan, AKP’nin de gündeminde olan dokunulmazlığı kaldırılması düşünülen BDP’lilerin İmralı’daki Öcalan tarafından da eleştirilebileceğine ilişkin açıklamayı Yeni Şafak gazetesindeki söylesişinde ifade etti. Akdoğan şunları söyledi: Doktor döven, terörist kucaklayan milletvekili tepki çekmiyor mu? Tepki çekiyor ki, BDP Eşbaşkanı bunun doğru olmadığını söylüyor veya Kandil’i eleştiren söylemlerde bulunuyor. Bugün “toplumsal tepki” diyenler, yarın Öcalan çıkıp bunları eleştirirse ne diyecekler? Biliyorsunuz, Öcalan sık sık BDP’lileri eleştiriyor, hatta ağır sözler sarf ediyor, siyaseti beceremediklerini vurguluyor. Yarın çıkıp kucaklaşma olayını veya dokunulmazlık meselesi olan milletvekillerini de eleştirirse, bugün toplumsal tepki diyen kesimler bir anda susar mı, susmaz mı? Öcalan’ın hapiste olmasına rağmen BDP ve Kandil’den daha gerçekçi davranması elbette mümkündür. Çünkü herkes popülizm yaparak güç devşirmeye çalışıyor, ama onun kendisini otorite olarak gördüğünden böyle bir şeye ihtiyacı olduğunu sanmıyorum. Geçmişten bu yana süreci en sıcak şekilde yaşadığından, gelinen noktayı diğerlerinden daha iyi analiz edebilir. Hem diyalog hem terör bağlamı netice vermediği gibi, devrimci halk savaşı safsatası da netice vermedi… Bundan dolayı daha farklı bir noktaya gelmiş olabilir mi? Bunu zaman içinde göreceğiz. PKK, Marksist Leninist, ateist ve kafatasçı bir örgüt. Bunun dindar Kürtler üzerinde sempati uyandırması mümkün değildir. ALEVİ AİLEYE YÖNELİK SALDIRI ENERJİ YATIRIMLARINDA BEKLENEN FAYDA SAĞLANAMADI KİT yatırımlarına bir bütün olarak bakıldığında ana sorun olarak; yatırım programlarında yer alan bazı projelerle ilgili teknik altyapının tamamlanamamış olması yanında, ihale mevzuatından veya özelleştirme sürecinden kaynaklanan nedenlerden dolayı projelerde gerçekleşme sağlanamadığı ve bu nedenle bazı projeler ile ilgili teknik değerlendirmelerin devam ettiği, ihalesi yapılan bazı projelerin tamamlanamadığı görülmektedir. Özellikle enerji sektöründe yaşanan bu gecikmeler neticesinde geçen zaman sürecinde çevre mevzuatında oluşan değişikliklerden dolayı yapılan işin, mevzuat gereklerini karşılamakta yetersiz kaldığı ve sonuçta uygulamaya konulan projeler ile fiili olarak beklenen faydanın tam olarak elde edilemediği görülmektedir. Sürgü davasında kayıtlar silindi MALATYA (Cumhuriyet) Doğanşehir ilçesine bağlı Sürgü beldesinde ramazan ayında Alevi Evli ailesinin saldırıya uğramasıyla ilgili 58 sanığın yargılanmasına devam edildi. Doğanşehir Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, sanıklardan 52’si katıldı. Kimlik tespitinin ardından, iddianame okundu. Daha sonra sanıkların bazıları savunmalarını yaptı. Duruşmanın devam ettiği öğle saatlerine doğru, sanıkların savunmalarının yazıldığı bilgisayar kayıtları silindi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Meltem Caner, duruşmaya ara verdi. Aranın ardından bazı müştekilerin avukatı Ali Hamamcı, kayıtların nasıl ve neden silindiğinin araştırılmasını istediklerini söyledi. Mahkeme Başkanı, duruşmayı 21 Şubat 2013’e erteledi. ANKARA Türkiye’de enerji üretiminde yerli kaynakların payı yüzde 53’e geriledi. Kamuoyuna Cumhuriyet’in duyurduğu Sayıştay Kamu İşletmeleri Genel Raporu’nda KİT’lerle ilgili sorunlar ele alınırken, özellikle yatırımlar ve enerji konularında önemli eleştiriler sıralanıyor. Rapordan ayrıntılar şöyle: Yerli kömür kaynaklarının olumsuz çevresel etkileri nedeniyle, özellikle ısınma için bu kömürlere pazar bulunmasında yaşanan sıkıntılar ile pazar kayıpları üretim ve yatırımları olumsuz etkilemiş, ithalat artmıştır. Termik santrallar için üretilecek kömürün özellikleri yeterli ölçüde değerlendirilerek santral dizaynının buna uygun olarak yapılmasına gereken özenin gösterilmemesi enerji üretiminde önemli sorunlara neden olmaktadır. 2010 itibarıyla enerji üretiminde yerli kaynakların payı yüzde 53.5’e gerilemiş, dış kaynaklara bağımlılığın azaltılması ve arz güvenliği sorununun aşılması için yerli kaynaklara önem ve öncelik verilememiş, hem ithal enerji kaynakları hem de ithal edilen kaynağın getirildiği ülkeler çeşitlendirilememiştir. Enerji üretim tesislerinde yer alan teçhizattaki yerli dizayn ve üretim payları düşük seviyelerdedir. Tüm elektromekanik teçhizattaki yerli dizayn ve üretimi artırıcı plan lamalar yeterince yapılamamıştır. Demiryolu ulaşımında hızlı tren projelerine ağırlık verilmiş ve yol yenilemesi yatırımlarına devam edilmiş olmasına karşılık, mevcut demiryolu hatlarındaki eski ve yetersiz altyapının değişimi yeterli ölçüde sağlanamamıştır. Doğalgazda arz güvenliğinin sağlanması ve talepteki mevsimsel değişikliklerin karşılanması ile ilgili sorunlar devam etmektedir.