16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ARALIK 2012 PAZARTESİ SAĞLIK CUMHURİYET SAYFA 9 Tek suçlu yurttaş! MAHMUT LICALI Bakan Çelik, sağlık harcamalarındaki artışı vatandaşların doktora gitmesine bağladı Sakat, Özürlü, Engelli... Prof. Dr. Coşkun ÖZDEMİR 1963 Eylül ayında Türkiye’yi temsilen Kopenhag’da yapılan rehabilitasyon kursuna katıldım. 10 ay sürecek olan kursu Dünya Sağlık Örgütü (WHO) düzenlemekteydi. Amaç gelişme halindeki ülkelerde rehabilitasyon faaliyet ve örgütlenmelerini gerçekleştirmekti. Daha o yıllarda Danimarka bu alanda örnek bir ülkeydi, orada 23 ülkeden gelen kursiyerler çok şey öğrendik ve sosyal engelli (socially disabled) kavramıyla tanıştık. Çünkü orası gelişmiş ve bilime, bilimselliğe öncelik veren bir ülkeydi. Yurda dönüşümde Sağlık Bakanlığı’nın desteğiyle çalıştığım hastanede bir rehabilitasyon ünitesi kurmayı başardık. Bakanlık benim isteğim üzerine Danimarka’dan bizimle çalışmak üzere bir fizyoterapist (Maria Kholler) getirtti (1965). Bizde yeni kurulmuş olan okul henüz mezun vermemişti. Bu uzman kişiyle kliniğimizde gerçekten büyük bir değişiklik oldu. İlk mezunlardan iki fizyoterapistin kadromuza eklenmesiyle yardımcı eleman da yetiştirmeye başladık. Aynı yıl Devlet Planlama Teşkilatı (böyle bir planlama örgütü vardı ülkede) benden sakatlar hakkında rapor istedi ve böyle bir rapor hazırlayarak gönderdim. Evet o yıllarda disabled, crippled, handicapped gibi sözcüklerin karşılığı olarak dilimizde “sakatlar”dan söz ediliyordu. Daha sonraki yıllarda “özürlüler” kullanılır oldu. Ancak yıllardır “engelliler” sözcüğü kullanılıyor. Ama hâlâ özürlüleri tercih edenler var. AKP’li Hüseyin Çelik’in artık engelliler sözcüğü kullanılacaktır kararı verildiğini belirtmesini yadırgadım. Uzun yıllardır engelli dernekleri konuşmaları ve yazılarında bu sözcüğü kullanıyorlar. 3 Aralık Dünya Özürlüler Günü olarak kabul edildi. Yurdumuzda ve üniversitelerimizde de engelliler konusu ele alındı ve programlar düzenlendi. Bu sevindirici bir gelişmedir. Yurdumuzda 8.5 milyon engelli bulunduğu devletçe bildiriliyor. Ben her fırsata bu rakamın eksik olduğunu, WHO tanımında yer alan sosyal engel unsurunu ihmal etmememiz gerektiğini vurgulamaya çalışıyorum. Yoksulluk içinde bunalan eğitim yoksunu kişilerin, eşlerinden dayak yiyerek yaşayan kadınların, baba baskısı altındaki genç kızların sosyal engelli sayılması gerekir. 8.5 milyon içinde bedensel engelliler, görme, işitme engelliler, zihinsel engelliler, otistikler, mongollar, epileptikler var. Bunların insanca yaşaması, okula eğitime istihdama ulaşabilmesi, yaşam kalitesinin yükseltilmesidir amaçlanan. Türkiye 2005 yılında uluslararası bir anlaşmaya imza attı. Bu anlaşma kamuya açık tüm binaların, taşıt araçlarının, asansör ve tuvaletlerin engelliler için ulaşılabilir olması koşulunu getiriyor. Bunun için verilen süre 7 yıldır ve bu süre 7 Temmuz 2012’de sona ermiştir. Ancak yurdumuzda henüz bu hedefe ulaşmış olmaktan uzak bulunuyoruz. Tekerlekli sandalyeliler araçlara, okullara giremiyorlar; görme engelliler için gerekli işaretler yeterli değil; daha çok sayıda yetersizlikle baş başayız. Bu nedenle 7 yıllık süre 3 yıl uzatıldı. Umarız 3 yıl sonra bu eksikler giderilir. Gelişmiş ülkelerde engellilerle ilgili kurulmuş dernekler devletten ve toplumdan büyük destek alıyor ve önemli hizmetler gerçekleştiriyor. Bizde durum bu açıdan hiç de iç açıcı değildir ve hem devlet hem toplum desteği yetersizdir. Bir önemli sorunumuz da engellilere bilim dışı, sahte tedavi olanaklarının sunulması ve halkımızın sık sık bu aldatmacalar karşısında savunmasız kalışıdır. Son yıllarda 8.5 milyon, aile bireylerini de katarsak 2530 milyon yurttaşımızı ilgilendiren bir soruna ilginin artmasını umutla karşılayalım diyerek yazıyı iyimserlikle bitirmek istiyorum. ANKARA Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, AKP’nin iktidarda olduğu 10 yıl içinde sağlık harcamalarının ikiye katlanmasında suçu vatandaşa attı. Çelik, hekime müracaat etme oranının artması ve ilaç israfının kamu sağlık harcamalarının artışında etkili olduğunu ifade etti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından başta ilaç olmak üzere son yıllardaki artış gösteren sağlık harcamalarında faturayı hastalara kesti. MHP Mersin Milletvekili Ali Öz’ün soru önergesini yanıtlayan Çelik, 2011 yılında kamu sağlık harcamalarının 2002 yılına göre yüzde 99.1, ilaç harcamalarının ise yüzde 33 oranında arttığını Faruk Çelik ifade etti. SGK tarafından yapılan sağlık harcamalarındaki artışın nedenlerine değinen Çelik, 2008 yılından itibaren geçilen Genel Sağlık Sigortası uygulaması kapsamında yurttaşların tamamının sağlık güvencesi altına alındığını kaydetti. Bu kapsamda yurttaşların sağlığa erişimi önündeki engellerin kalktığını söyleyen Çelik, 2002 yılında 2.1 olan hekime müracaat ortalamasının 2011 yılında 7.3’e yükseldiğini kaydetti. Çelik, “Tüm vatandaşlarımızın sağlık güvencesi altına alınması ve yıllar itibarıyla hekime müracaat sayılarındaki artışlar kamu sağlık harcamalarının artışındaki ana unsurlardır” dedi. Çelik, yurttaşlarının sağlık bilincinin gelişmesi, sağlık alanında yeni teknolojilerin gelişmesi ve hususlarında sağlık harcamalarını artırdığını kaydetti. Performansa dayalı ekonomik gelir temininin özellikle ilaç giderlerini artırdığı söyleminin doğru olmadığını savunan Çelik, reçetelenen ilacın içeriğinin hekimin performansını doğrudan etkilemediğini söyledi. Çelik, ilaç harcamalarının yüksek olarak gerçekleşmesinin kaynağının “irrasyonel ilaç kullanımı” ve “ilaç israfı” olduğunu ifade etti. Kanserde kişiye özel tedavi SİBEL BAHÇETEPE nkologlar, kanser tedavisinde önemli gelişmelerin yaşandığını, kişiye özel tedavilere adım adım gidildiğini belirterek “Bazı mesleklerde gerekli önlemler alınmazsa akciğer kanseri riski artabilir. Kanser tedavisiyle ilgili kanserin yayılmasını engelleyen yeni ilaçlarla ilgili çalışmalar son hızla devam ediyor. Büyük olasılıkla bugün tedavi etmekte zorlandığımız bazı akciğer kanseri türleri için de gelecekte yeni tedavi seçenekleri bizi bekliyor” dediler. Tekstil, çimento, boya, otomotiv, tersane, bina, inşaat, kot taşlama, yol yapımı, çatı, kaynak gibi işlerinde çalışanlarda, akciğer başta olmak üzere akciğer zarı, mesane ve ses telleri kanseri daha sık görülüyor. İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Tıbbi Onkoloji anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Yeşim Eralp, kanser sıklığının giderek arttığı ülkemizde kadınlarda meme kanseri, erkeklerde ise akciğer kanserinin önemli bir sorun oluşturduğunu söyledi. Eralp, özellikle akciğer kanserinde, kanserin başka organlara yayılmaması durumunda cerrahi, tıbbi onkoloji ve radyasyon onkolojisinin birlikte bir ekip olarak uygulandığı tedavilerle oldukça başarılı sonuçlar alınabildiğine O dikkat çekti. Eralp, kanser tedavisindeki gelişmeleri şöyle özetledi: “Yeni yöntemlerle aydınlatılan özel bazı türlere yönelik farklı ilaçlar geliştirildi. Hastalarımızın bir bölümünü ortalama 11.5 yıla ulaşan sürelerle kemoterapisiz tedavi edebiliyoruz. Ayrıca, hastanın bağışıklık sistemini etkileyerek kanserin yayılmasını engelleyen yeni birtakım ilaçlarla ilgili çalışmalar son hızla devam etmekte. Çok yakın bir gelecekte, kemoterapi yerine aynı geni veya farklı genleri hedefleyen birden çok biyolojik ilacın birlikte kullanılması yoluyla kanserin yenildiğini görebileceğimizi umuyoruz. Nanoteknolojik yöntemlerin de gelişmesine paralel olarak yeniden yapılandırılan veya yeni keşfedilen ilaçların adeta bir güdümlü füze gibi sadece kanserli hücrelere hedeflenerek canlı hücrelere zarar vermeden uygulanabilmesi yakın gelecekteki kanser tedavi stratejilerinde çok önemli bir adım olacak.” 2011’de 175 bin kişi kanser oldu Çocuklar kış mevsiminde risk altında Yedi yılda yapılamadı Erkekte akciğer kadında meme MAHMUT LICALI ANKARA Sağlık Bakanlığı 2011 yılında Türkiye’de ortaya çıkan kanser vakalarına ilişkin verileri açıkladı. MHP Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun soru önergesini yanıtlayan Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın verdiği bilgilere göre Türkiye’de erkeklerde en sık görülen kanser türlerinin başında akciğer kanseri geliyor. Akciğer kanserini sırasıyla prostat, mesane, kolorektal, mide, larinks, nonhodgkin lenfoma, pankreas, beyinsinir sistemi, böbrek kanseri türleri izliyor. Türkiye’de kadınlarda en sık görülen 10 kanser türü ise sırasıyla; meme, tiroid, kolorektal, uterus korpusu, mide, akciğer, over, nonhodgkin lenfoma, beyinsinir sistemi uterus serviksi kanseri. Bakan Akdağ, 2011 yılında Türkiye’de 175 bin kanser vakası yaşandığını belirterek bunların 110 binini erkeklerin, 65 binini ise kadınların oluşturduğunu ifade etti. Hastalıkların düşmanı hijyen İstanbul Haber Servisi Kış aylarında hastalıklara karşı en dirençsiz grubun başında çocuklar geliyor. Okul, kreş gibi toplu ortamlar bulaşıcı hastalıkların yayılması için uygun ortamı hazırlıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Gözer, hem viral, hem de bakteriyel hastalıklar açısından kalabalık ortamlara giren çocukların risk altında olduğunu vurguladı. Gözer “Ancak solunum yolu hastalıkları açısından astımı ve alerjisi olan çocuklar, kalabalık ailelerdeki çocuklar, küçük bebekler, okula giden çocukları olan ve bir de küçük bebeği olan ailelerdeki bebek risk grubundadır” dedi. Gözer, hastalıklardan korunmada hijyenin önemine dikkat çekerek “Özellikle el temizliğine dikkat edilmeli. Çocuklara ellerini uygun sürede su ve sabun kullanarak yıkamaları gerektiği öğretilmeli” dedi. [email protected] VEFAT Baromuzun 3790 sicil sayısında kayıtlı TC İSTANBUL 10. (TAŞINMAZ SATIŞ) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI Borçlu’ya ait ve bir borçtan dolayı ipotekli/hacizli bulunan ve aşağıda tapu kaydı, kıymeti, satış gün ve saati ve önemli özellikleri ile satış şartları belirtilen; İstanbul ili, Fatih ilçesi, İskenderpaşa Mahallesi, 1999 ada, 49 parsel sayılı 100.25 m2 miktarlı kat mülkiyetli “bodrum zemin dört normal kat bir dükkân altı daireli kâgir apartman” nitelikli taşınmazda 20/120 arsa paylı 4. kat 6 bağımsız bölüm No’lu meskenin tamamı, İstanbul 10. İcra Müdürlüğü kaleminde açık artırma suretiyle satılarak paraya çevrilecektir. 1 İİK.127.Md. göre satış ilanının tebliği: Adresleri tapuda kayıtlı olmayan (Mübrez tapu kaydında belirtilen) alakadarlara takip ilgililerine gönderilen tebligatların tebliğ imkânsızlığı halinde işbu satış ilanı tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 2 İmar durumu: Fatih Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 02/10/2012 tarih 6784 sayılı yazısında; Fatih ilçesi 1999 ada, 49 parselin 1/1000 ölçekli 21/05/2005 tarihli Fatih koruma amaçlı uygulama imar planında 3. derece koruma bölgesinde h:15.50mt. irtifada konut alanında kaldığı, Fatih ilçesi 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planları ile ilgili Danıştay 6. Dairesi’nin 2010/6413 sayılı kararı ile de yürütmenin durdurulması kararı alındığı bildirilmiştir. 3 Taşınmazın halihazır durumu ve evsafı: Satışa konu taşınmaz; İstanbul ili, Fatih ilçesi, İskenderpaşa Mahallesi’nde tapuda 1999 ada, 49 parsel (100.25 m2) sayısı ile kayıtlı kat mülkiyetli “bodrum zemin dört normal kat bir dükkân altı daireli kâgir apartman” nitelikli taşınmazda, halihazırda Vatanperver Sokağı 29 dış kapı numarası alan Çiçek Apartmanı’nda 20/120 arsa paylı 4. kat 6 bağımsız bölüm ve iç kapı numaralı daire nitelikli taşınmazın tamamıdır. Yerinde yapılan incelemede satışa konu taşınmazın bulunduğu binanın, bodrum+zemin+4 normal kattan oluştuğu, B.A.K. tarzda 2. sınıf malzeme ve işçilik kalitesi ile inşa edildiği takribi 40 yıllık ömre sahip olduğu, her katta bir adet daire bulunduğu, binanın yer döşemesinin dökme mozaik, kapısının demir doğramalı olduğu görülmüştür. Satışa konu 4. kat 6 bağımsız bölüm ve 6 iç kapı numaralı daire, salon + 3 yatak odası + banyo + WC + mutfak + balkon mahallerinden ibaret, salon ve holün birleştirildiği, salon ve odaların yer döşemesinin parke, duvarların sıvalı, boyalı, ıslak hacim zemin döşemelerinin seramik kaplama, mutfak dolaplarının ahşap, banyo duvarlarının seramik kaplama, banyosunda lavabosu, duşakabini ile sıhhi tesisat armatürleri, WC’de alaturka tuvalet ile lavabosu mevcut, pencereleri pvc doğrama, iç kapıları Amerikan panel kapı, dış kapısı çelik doğrama olup takribi brüt 85m2 alana sahip olduğu, dairede elektrik, su ve doğalgaz kombi tesisatının bulunduğu görülmüştür. Satışa konu taşınmaz karayaya ulaşımına müsait alt ve üst yapısı tamamlanmış tüm kamu hizmetlerinden yararlanabilir bir mevkide Vatan Caddesi’ne, kamu binalarına yakın konumda yer almakta olup çevresinde alışveriş merkezleri vb. donatı alanları bulunmaktadır. 4 Takdir olunan kıymeti: Taşınmazın tamamı için 150.000,00 TL(yüzellibinTürklirası) kıymet takdir edilmiştir. 5 Satış şartları:Yukarda açık tapu kaydı, imar ve halihazır durumu ve kıymeti belirtilen taşınmazın; 1. Satışı; 15/01/2013 günü, saat 11.00 11.10 arasında İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, 2.Satış; 25/01/2013 günü, saat 11.00 11.10 arasında aynı yerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilmemişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. a Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin ve alacağa mahsuben iştirak edeceklerin kendinden önceki sırada bulunan alacaklıların alacağının, (muhammen bedelin % 20’siyle sınırlı olarak) % 20’si nispetinde pey akçesi (nakit) veya bu miktar kadar milli bir bankanın “şartsız, kesin ve süresiz” teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Yabancı para kurunda günlük değişimler olması ve 805 sayılı kanunun 1. maddesine göre “döviz” teminat olarak kabul edilmez. b Satış peşin para iledir, alıcı istediğinden 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhaleye itiraz vaki olması halinde dahi, (alacağına tekabül eden satış bedelini müşteri sıfatıyla ödemekte imtina suretiyle alacaklıya ihale yapılmamış olması şartı ile) satış bedeli nakten icra veznesine yatırılır (md. 134/4). Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masrafları ile Katma Değer Vergisi (150 M2’ye kadar olan net meskenlerde % 1, mesken olmasına rağmen işyeri olarak kullanılmış dairelerde, metruk durumda olan binalarda, tarla, bina, han, otel ve arsalarda.. % 18 olarak KDV müşteriden tahsil edilir), tahliye ve teslim giderleri öncelikle müşteri tarafında ödenir. Birikmiş emlak vergisi, tellaliye ve tapu satım harcı satış bedelinden müşteriye iade edilir. c İhaleye iştirak edenlerin icra satış dosyası, tapu kaydı, şartname, ilan ve tebligatları incelemek suretiyle ihaleye katıldığını kabul ettiği. Satılacak taşınmazın tapu kaydında varsa; taşınmazın bütünleyici parçalarının (MK. md. 684, 862), taşınmazın eklentilerinin (MY. Md. 686, 862), hukuki semerelerinin (MK. md. 879), taşınmazın birleştirilmesi durumunun (MK. Md. 859), İİK. 128. md. göre taşınmaz mükellefiyetlerinin (İntifa hakkı MK. m. 794, oturma hakkı MK. m. 823, üst hakkı MK. m. 834, kaynak hakkı MK. m. 837, İrtifak hakları MK. m. 838, kaydi hayatla ölünceye kadar bakma akdi BK. m. 507)... mükellefiyetleri nazara aldığı kabul edilir. d Uygulamada rehin bedelinin ödenmesinde ve alacağa mahsuben satışta İİK. 140, 151, 268. md. emredici hükmüne rağmen sıra cetveli düzenlenmemekte olduğundan; taşınmaz üzerinde haciz, ipotek, satış vaadi vesair hakları olan ilgililerin ihaleyi takip ederek satış tarihinden itibaren yedi gün içinde İİK Md. 100, 151 ve 268, 4792 sayılı S.S. Kurumu K. Md. 21, 1479 sayılı BağKur K. Yasası md. 17, 3065 sayılı Katma D.V. Kanunu’nun 55, Amme Alacağının Tahsili Hakkındaki Kanun’un md 21, MK.766, 789, 777/2, 796/1 İİK 83/c2, 100, 142/1, 151. maddelerine göre sıra ve alacağın aslına yönelik şikâyet ve itiraz dava haklarını kullanmaları ve icra dosyasına dava açtıklarına dair derkenar ibraz etmeleri gerekir. e İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. f İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca satış bedelini yatırması için verilen 10. gün sonundan itibaren temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. g Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup tebligat pul masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. h Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/3772 Esas sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. *(İc. İf. K. 126) *( *) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * Yönetmelik Örnek No: 27 NUH ATEŞÖZ vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi 10.12.2012 (Pazartesi) günü, Zincirlikuyu Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilecektir. Merhuma Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI AVUKAT Dosya No: 2012/3772 Esas TC ANTALYA 1. (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2012/11 Satış Taşınmazın: Ortaklığın giderilmesi nedeniyle Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2005/1954 Esas 2011/125 Karar sayılı kararı ile satışına karar verilmekle memurluğumuzca satışı yapılacaktır. Tapu Kaydı: Antalya ili Aksu ilçesi Kemerağzı köyü 12298 ada 9 parselde kayıtlı 3.624,00m2’lik arsa vasfındadır. Özellikleri: Taşınmaz, Antalya HavaalanıLara (Kundu) turizm yolu üzerinde ve 45 metrelik yola cephelidir. Meskun mahal içinde olup, ulaşımı kolaydır. Tüm altyapı ve belediye hizmetlerinden yararlanmaktadır. Boş arsa durumundadır. Etrafında yoğun ticari ve konut yapılaşmaları vardır. Düz ve düze yakın bir topoğrafik yapısı vardır. İmar Durumu: İmar çapına göre taşınmaz 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içerisinde olup, konut alanında (K2), Emsal = 0,75 ve hmax=18,50 mt. olarak belirtilmiştir. Uygulama imar planı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 04/06/2010 tarihinde onaylanmıştır. 1. Satış Günü: 18/01/2013 Satış Saati: 14.00 14.10 arası 2. Satış Günü: 28/01/2013 Satış Saati: 14:00 14:10 Arası Satış Yeri: Antalya Adalet Sarayı Ceza Bloku 5. Kat 1. Sulh Hukuk Mahkemesi duruşma salonu Muhammen Bedel : 6.186.168,00TL’dir. Satış Şartları: 1 Satış, yukarıda belirtilen birinci satış gününde, satış saatleri arasında satış yerinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin yüzde 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla yukarıda belirtilen ikinci satış gününde aynı yer ve saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacakları toplamını, satış ve paylaştırma giderlerini geçmesi ve artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40’ını bulması lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20’si nispetinde 1.237.500,00 Türk Lirası peşin para veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcıya istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alım harcı, damga vergisi ile K.D.V. alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde memurluğumuza bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp daha sonra, ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan, ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca bir hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu farkı var ise öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Satış tapu kaydındaki tüm yükümlülükleri ile birlikte yapılacaktır. İhaleye iştirak eden alıcılar şartnameyi görmüş ve mündericatın kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin memurluğumuzun 2012/11 Satış sayılı dosyasına başvurmaları. İlanı ilanen tebliğ olunur. 05/12/2012 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (İİKm.126) “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 77415) “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 77552)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle