Katalog

5 KASIM 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Bir ucuz ölüm daha Dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle vurulan Cem Aygün’ün davasında tek gelişme şüphelilerin kurtulmaya yönelik ifadeleri Haber Merkezi Levent’teki ‘plazalar bölgesi’nde geçen salı günü başına şiddetli rüzgârın etkisiyle savrulan kalıp tahtası düşen Dursun Yılmaz (70), beş gündür yaşam mücadelesi verdiği Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi’nde, dün sabah yaşamını yitirdi. Polis kayıtlarına göre bu tahta parçası, cadde üzerindeki yapımı devam eden ve şu an 11 katı yapılan plaza inşaatından rüzgârın etkisiyle yola savruldu. Yine polisin aldığı ifadelerde inşaat işçilerinin, 6 çocuk babası Yılmaz’ın ağır yaralanmasına ve dün sabah da yaşamını yitirmesine neden olan parçanın, inşaattan düştüğünü kabul ettikleri öğrenildi. Ancak polis, tüm aramalarına rağmen inşaattan düşen parçayı olay yerinde bulamadı. Yılmaz’ın oğlu Osman Yılmaz, “İnşaat sahasındaki bir yol değil, normal yoldan giderken kafasına tahta isabet etmiş” diye konuşmuştu. Osman Yılmaz, ilk olarak inşatın yakınındaki bir plazanın güvenlik kamerası görüntüleri ile bölgeyi kaydeden MOBESE görüntülerini resmi kanallardan talep etmişti. Soruşturma sürerken, Yılmaz’ın cenazesi, bugün Çekmeköy’de toprağa verilecek. Polis kurşununda arpa boyu yol yok Çevirme yapan polis aracına çarptı ALİCAN ULUDAĞ Musevi cemaatinin acı kaybı Genç işadamı ölü bulundu Alp Alkaş Beton mikseri beş can aldı ElazığDiyarbakır karayolunun Sivrice ilçesi yol ayrımı yakınlarında uygulama yaptığı sırada, bir beton mikseri, polis otosuna, durdurulan araçlara ve yaya görev yapan polislere çarptı. Kazada 3 polis memuru şehit oldu, 2 vatandaş da yaşamını yitirdi. Elazığ Valiliği’nden yapılan açıklamada, Sivrice ilçesi Gözeli yol ayrımında meydana gelen trafik kazasında, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memurları Abdullatif Yavuz (47), Murat Koç ve Taha Yasin Biçer’in şehit olduğu, beton mikseri şoförü Niyazi Çetin (62) ve oto kurtarıcı sürücüsü Feti Tümer’in de yaşamını yitirdiği belirtildi. (AA) ANKARA Keçiören’de 30 Ağustos günü 8 aylık stajyer polis memuru Fatih Yılmaz tarafından “dur ihtarına” uymadığı gerekçesiyle vurulan Cem Aygün’ün ölümüne ilişkin soruşturmada ailenin eksik soruşturma şikâyeti üzerine savcı değişti. Mustafa Yıldız’ın yerine görevlendirilen yeni savcı Atilla Ceylan, olaya karışan iki polis memurunun yeniden ifadesini aldı, ancak şüphelileri mahkemeye sevk etmeye gerek görmeyerek serbest bıraktı. Soruşturma dosyasından ise yeni skandal bilgiler çıktı. Buna göre, Cem Aygün vurulduktan sonra çağrılan ambulans yolun hemen karşısındaki Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden ancak 10 dakikada gelebilmiş. Şüpheli Fatih Yılmaz da Cem Aygün’ü vurduğu silahını olaydan ancak 1 saat sonra cinayet büro ekiplerine teslim etmiş. 10 Ekim’de yeni savcıya ifade veren Fatih Yılmaz, daha önceki ifadelerini tekrar ederken Cem Aygün’ün vurulma anı konusunda biraz daha ayrıntı verdi. Ayva Sokak’taki kovalamacayı anlatan Yılmaz, “Şahsa, dur, kaçamazsın, şeklinde ihtirlarıma devam ettim. Şahıs duraksadı, elini beline atıp arkaya doğru bakmaya çalıştığı sırada kendisini etkisiz hale getirmek için bacaklarına nişan alarak taşıdığım silahla bir kez ateş ettim” dedi. İfadesini değiştirdi KOCAELİ (AA) Kocaeli 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bir tutuklu firar etti. ‘Çete kurmak’ ve çeşitli suçlardan Kocaeli 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Mikail Z’nin, dün gece sayım yapıldıktan sonra firar ettiği belirtildi. Sayım memurunun kapıyı açık unutması üzerine, havalandırma boşluğundan spor salonunun çatısına tırmanarak kaçan tutuklunun, daha sonra mahkum kabul alanından kameraların kör noktasından yararlanarak telleri aşıp izini kaybettirdiği öğrenildi. Olayla ilgili kentte geniş çaplı soruşturma başlatan güvenlik güçleri, Mikail Z’nin yakalanması için çalışmalarını sürdürüyor. F tipinden firar etti Haber Merkezi Alkaş Danışmanlık şirketinin sahibi Avi Alkaş’ın küçük oğlu, Anadolu Efes Antrenörü Oktay Mahmuti’nin yardımcısı Emir Alkaş’ın kardeşi Alp Alkaş Londra’da kaldığı evde ölü bulundu. Londra’da çalışan 27 yaşındaki Alp Alkaş’ın önceki gece yarısı evinde fenalaşarak hayatını kaybettiği öğrenildi. Alkaş’ın kalp krizi geçirmiş olabileceği öne sürülüyor. Alp Alkaş’ın kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere karşın kurtarılamadığı öğrenildi. Musevi cemaatinin en önemli işadamlarından olan Avi Alkaş dün sabah aldığı ölüm haberi sonrası hemen ilk uçakla Londra’ya hareket ederken yanında Alp Alkaş’ın Anadolu Efes yardımcı antrenörü olan ağabeyi Emir Alkaş da yer aldı. 22 yaşında perakende sektörünün önemli sertifikasyonlarından CSM (Certified Shopping Center Manager) ve CMD (Certified Marketing Director) unvanlarına hak kazanan Alp Alkaş, bu iki unvanı kazanan tarihteki en genç kişi olarak ICSC Next Generation programının yönetim kuruluna kabul edilmişti. 60 ÇALIŞAN VARDI Yılmaz, ateş sonrasında şahsın biraz daha yavaşlamış şekilde koştuğunu belirterek şöyle devam etti: “Yıpranmış ve düzensiz merdivenlerden inerken sağ ayağım kaydı, önce dirseklerim daha sonra sırtımı yere vurdum. Merdivende herhangi bir ıslaklık ve kayganlık yoktu. Ayağımın kayması sonucu sırtüstü yere düştüğüm sırada silahım ateş aldı.” Yılmaz, ilk savcıya söylediği “Muhtemelen gelen bu son atışta maktul sırtından yaralanarak öldü” ifadesini, son sorgusunda kullanmadı. Sözcü’de yangın korkuttu ‘Taksim hepimizin’ Taksim Platformu üyeleri “Taksim için nöbetteyiz” sloganıyla Taksim yayalaştırma projesini protesto etti. Postane Meydanı’nda dün akşam saatlerinde bir araya gelen yurttaşlar “Taksim hepimizin” sloganları atıp “Taksim’i size bırakmayacağız” yazılı dövizleri taşıyarak oturma eylemi gerçekleştirdi. Grup adına konuşan Şahin Tekgündüz, “İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu 10 Ekim 2012 tarihinde aldığı kararla ‘uygunsuz proje’deki Gümüşsuyu, Sıraselviler ve Mete caddeleri tünellerini iptal ettiği halde, belediye bu kararı niçin yok sayıyor?” dedi. Ali Akçam Bent müzik grubu şarkılarıyla eyleme destek verdi. Öte yandan, Taksim Meydanı‘na çıkan yollar tek şeride düşürülünce dün gece yoğun trafik yaşandı. (Fotoğraf: KAYHAN AYHAN) Kovan sayısı çelişkili İstanbul Haber Servisi Sözcü ve AMK gazetelerinin İkitelli’de bulunan binasının eksi ikinci katında dün akşam 21.00 sıralarında yangın çıktı. Sözcü gazetesi ile birlikte bir meyve tüccarının ortaklaşa kullandığı depoda çıkan yangının büyüme riski ve duman nedeniyle bina hemen boşaltıldı. Yangın büyük panik yaratırken gazetenin taşra baskısındaki hatlar kaçtı. Sözcü ve AMK’nin 60’a yakın çalışanı yanıgının ardından gazetenin Hadımköy’deki matbaasına gitti. Hadımköy’deki matbaada gazetenin bugünkü baskısının yetişmesi için yoğun bir çaba sarf edildi. Ölü muayene tutanağında Cem Aygün’ün sağ kalçasında 2 mermi girişçıkış deliği, kalçasının üzerinde 4. bel omurunda ise bir mermi izi yer aldığı ifade edilmişti. Öte yandan soruşturma dosyasında polislerin silahından kaç kurşun çıktığına ilişkin ise çelişkili bilgiler yer aldı. Olaydan hemen sonra 12.00’de hazırlanan ilk olay yeri krokisinde 6 boş kovan gösteriliyor. Bunlardan birinin Cem Aygün’ün hayatını kaybettiği noktada bulunduğu belirtiliyor. Aynı polisin yarım saat sonra hazırladığı görgü ve tespit tutanağında ise toplam boş kovan sayısı 8 olarak veriliyor. Aygün’ün vurulduğu yerde ise bu kez 3 kovanın yer aldığı ifadesi kullanılıyor. Daha sonra hazırlanan polis fezlekesinde ise kovan sayısı 7’ye düşüyor. Balistik raporuna göre boş kovanlardan 5’i Yılmaz’ın silahından 2’si ise diğer polisinkinden çıkmış. İki şüpheli polisin, aynı gün saat 12.00’de hazırladıkları olay yeri tutanağında ise çarpıcı bir ayrıntı ortaya çıktı. Buna göre, yolun hemen karşısında bulunan Keçiören Eğitim ve Araştarma Hastanesi’nden ambulans, Cem Aygün’e müdahale için yaklaşık 10 dakika sonra olay yerine geldi. Bu hastanenin acil servisi ile olay yeri arasında yaklaşık 100 metre bulunuyor. Hatta ifadelere göre, silah seslerini olaya müdahale eden acil servis görevlileri bile hastaneden duymuş. Şüpheli polisler, vurulduktan sonra yanına gittikleri Cem Aygün’ün bilincinin açık olduğunu söylerken, Aygün’e müdahale eden sağlık görevlileri ise yanına geldikleri sırada Aygün’e ismini sorduklarını, “Cemal” yanıtını verdiğini ve sonrasında bilincinin kapandığını anlattı.