19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 KASIM 2012 CUMA 8 İstanbul Y Edirne Y Kocaeli Y Çanakkale Y İzmir Y Manisa Y Denizli Y Zonguldak Y Sinop PB Samsun PB Trabzon PB Giresun PB Ankara Y 24 22 25 22 24 25 23 23 23 26 24 26 21 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y B B Y PB PB B B B B PB PB B 20 20 17 24 27 26 22 25 33 23 17 16 15 HABERLER TARİHTE BUGÜN Oslo Y Helsinki Y Stockholm B Londra B AmsterdamY Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih Y Berlin Y Budapeşte Y Madrid Y Viyana Y 6 9 10 11 11 9 11 10 12 11 14 16 9 Belgrad Y Sofya B Roma Y Atina Y Zürih Y Moskova B Aşkabat Y Taşkent B Baku Y Bişkek Y Tiflis Y Kahire B Şam PB 21 20 20 24 12 5 22 25 17 21 17 30 30 MÜMTAZ ARIKAN 2 Kasım GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada engelleyen barikatları kimin kaldırdığı konusunda birbirine düştüler. Başbakan barikatların kaldırılmasını emretmediğini, Çankaya’daki AKP’li ise Ankara Valisi’ne 29 Ekim’i halkın “nezih” kutlamasını sağlamaları için uyardığını söylüyor. Başbakan, devleti temsil etmekle görevli Cumhurbaşkanı’nın gerekli gördüğü yerde ve zamanda, devleti temsil eden bir valiyi uyarmasını sindiremiyor. RTE, bu durumdan vazife çıkarıyor. Çankaya’yı başkanlık sistemi uygulamalarıyla suçlayan açıklamalar yapıyor. Medya iki gündür Çankaya ile Başbakanlık arasındaki gelgitleri manşetlere alıyor ve kimisi devletin tepesi ile başbakanlığın arası açıldı, kimileri kırılma oldu, kimisi de kardeşler birbirine düştü diyor... ??? Bu atışmalı tartışma henüz bütün boyutları ile tartışılmayan bir sorunu gündeme getiriyor.... Anayasa Mahkemesi, TBMM’nin Cumhurbaşkanı’nın 367 çoğunlukla seçilebileceğine karar verince AKP, Abdullah Gül’ü MHP’nin desteğiyle seçtirebildi. Bu kargaşada AKP, yıllardır tartışılan bir konuyu yaşama geçirme fırsatını yakaladı. 1982’den bu yana cumhurbaşkanını halkın seçmesi zaten tartışılıyordu. AKP, anayasada yaptığı bir değişiklikle cumhurbaşkanını bundan böyle halkın seçmesi kuralını gerçekleştirdi... ??? Halkın cumhurbaşkanını seçmesi konusunun 3035 yıllık bir geçmişi var. 1982 Anayasası 12 Eylül müdahalesinden sonra toplanan Kurucu Meclis’ten geçtikten sonra nihai şeklini verecek askeri yönetimin onayına sunuldu. Kenan Evren’in başkanlığında kuvvet komutanlarından kurulu Milli Güvenlik Konseyi, 1982 Anayasası üzerinde çalışırken cumhurbaşkanını Meclis’in mi yoksa halkın mı seçmesini tartıştı. Evren bu konun yönetime yakın hukukçularla tartışıldığını ancak; bir partilinin, bir parti genel başkanının aday olarak Çankaya seçimine girip kazanması halinde, halk oylarıyla iktidara gelecek olan bir başka parti ile devlet yönetiminde birbirlerine ters düşeceklerini sonucuna varıldığını açıkladı. Cumhurbaşkanını halkın seçmesinden vazgeçildi. ??? AKP, cumhurbaşkanını halkın seçmesi kuralını getirirken kimi hukuksal yaptırımların birlikte gerçekleşmesindeki zorunluluğu göz ardı etti. Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında çıkması olası kimi sorunları, sürtüşmeleri önlemek için cumhurbaşkanlarının görev yetkilerinin, yeniden düzenlenmesine gerek görmedi. Önümüzdeki yıllarda halkın seçeceği cumhurbaşkanı ile o yıllarda yapılacak genel seçimle iktidara gelen partinin başbakanı arasında çıkması olası gerginliklerin, sorunların, sürtüşmelerin ilk işaretleri, bugün Başbakan’la Meclis’in seçtiği Cumhurbaşkanı arasındaki barikat tartışması ile yaşanıyor. Cumhurbaşkanlığına aday olması gerçekleşirse, Meclis’teki çoğunluğuna dayanarak RTE’nin Çankaya’nın görev ve yetkilerini yeniden, tabii kendi kafasına göre nasıl düzenleyeceğini şu sıra bilen yok! Ama şu olasılığı göz önünde tutmak gerekiyor. Yeni anayasaya başkanlık ya da yarı başkanlık sistemini getiremeyen ve yürürlükteki anayasa ile Çankaya’ya çıkması kesinleşen RTE; anayasal ve yasal olanaklar bulursa, tek adam rolünü dilediği gibi oynamasını sağlayacak, yetki ve görevlerini genişleten düzenlemelere başvurabilir. ??? Önümüzdeki süreçte Çankaya ile Başbakanlık arasındaki bir telde iki cambazın gösterilerini izleyecek Türkiye... Gelişmeler, kimi söylemler RTE’nin Çankaya’ya çıkacağını gösteriyor. Çankaya’daki AKP’li ise konuşmalarında cumhurbaşkanlığına aday olacağı veya olmayacağına değinmiyor... Soruları günü gelince konuşacağını söyleyerek geçiştiriyor. Susuyor ama… ...şu olasılığı unutmamak gerek: Çankaya’daki kurnazlığı ile ünlü bir kentten: Kayserili! Cezaevlerindeki 683 tutuklu ve hükümlünün sürdürdüğü açlık grevlerinin bugün 52. günü. Uzmanların “çok kritik bir döneme girildiğini” belirttiği greve hükümetin “kayıtsız” ve “önemsemeyen” yaklaşımı ise sadece içeride değil, sınırlarımızın ötesinde de yardırganıyor ve tepki topluyor. Başbakan Tayyip Erdoğan son olarak Berlin’de “Açlık grevi yok. Şov yapıyorlar” dedi. Daha önce de Çankaya Köşkü’nde yapılan Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda benzer biçimde “Aç kalan falan yok. Yiyip içiyorlar” diye konuşmuştu. Avrupa Alarmda: İlk Ölüm Siirt’ten Gelebilir avukatları ve yakınlarıyla da temasa geçen büyükelçiler, grevin oldukça kritik bir noktaya ilerlediği kanaatine vardı. AB Türkiye Temsilciliği’nden üye ülkelerin büyükelçiliklerine yapılan bilgilendirmede “Siirt Cezaevi’ndeki açlık grevi yapan mahkumların durumunun çok kritik aşamaya geldiği belirtiliyor. Açlık grevi devam etse de etmese de orada birkaç gün içinde ölümlerin başlama tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliriz” uyarısının yer aldığı öğrenildi. ve Cumhurbaşkanı’nın açlık grevlerine birbirinden oldukça farklı yaklaşımlarını da tartıştı. Avrupalı büyükelçilerin özellikle Başbakan Erdoğan’ın açlık grevine kayıtsız ve küçümseyen söz ve tavırlarını kaygı verici bulduğu belirtildi. Birbirlerini ülkelerinin açlık grevi konusunda takınacağı pozisyonlar konusunda sürekli bilgilendiren AB ülkelerinin büyükelçilikleri, durumun daha da kötüleşmesi ihtimaline karşı eylem planları da hazırlamış durumda. Açlık grevleri sona ermezse Türkiye’deki AB Temsilcisi JeanMaurice Ripert’in hükümet yetkilileriyle doğrudan temasa geçmesi gündeme gelebilir. Grevde ölümlerin başlaması durumunda ise tepkinin seviyesi yükseltilerek Brüksel’de AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’un devreye girmesi planlanıyor. aşkentlere ‘hazır olun’ uyarısı Bakanları önümüzdeki günlerde Türkiye’yi ziyaret edecek olan bazı AB ülkeleri büyükelçilerinin de başkentlerine “Türkiye’deki açlık grevleri kritik aşamaya ulaştı. Bakanımız Türkiye’ye indiğinde açlık grevleri nedeniyle ölümlerle karşılaşabilirler. Nasıl bir tepki gösterileceği konusunda hazırlıklı olunmasında fayda var” uyarısını gönderdikleri öğrenildi. ??? Başbakan’ın kayıtsız davrandığı açlık grevlerinde ölümler bu kadar yakınsa hükümetBDPÖcalan üçgenindeki herkes, insan hayatını koruma sorumluluğu içinde bir an önce harekete geçmelidir. B Oktay Kurtböke özlemle anıldı Gazetemiz eski Genel Genel Yayın Yönetmeni, eski TGS Genel Başkanı Oktay Kurtböke ölümünün 13. yıldönümünde dün Zincirlikuyu’daki mezarı başında törenle anıldı. Kuranıkerim okunarak başlayan törene Kurtböke’nin eşi Gufran Kurtböke, kızı Pürlen Kurtböke, Yurt Partisi (YP) Genel Başkanı Sadettin Tantan, Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi, yazarımız Orhan Erinç, gazetemiz yazarı, Yayın Kurulu Üyesi Şükran Soner, eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Prof. Dr. Haluk Şahin, eski Ankara Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri, eski TGS Ankara Şube Başkanı Ümit Gürtuna, yakınları ve dostları katıldı. Pürlen Kurtböke törende babasıyla ilgili yaptığı konuşmada “Oktay Kurtböke gibi gazetecilerin kolay yetişmediğini” söyledi. Törene katılanlar ve Kurtböke’nin dostları daha sonra Elmadağ Meyhanesi’nde yemek yedi ve Kurtböke ile ilgili anılarını tazeledi. (Fotoğraf: ALİ HAYDAR ŞAHİN) rev dursa dahi ölümler gelebilir Başbakan’ın açıklamalarına rağmen uluslararası kamuoyunun dikkati süratle açlık grevlerine yönelmiş durumda. Özellikle de Avrupa. AB ülkelerinin Ankara’daki 26 büyükelçisi önceki gün bir araya gelerek açlık grevleri ve hükümetin bunlara karşı izlediği politikayı masaya yatırdı. Açlık grevindeki tutuklu ve hükümlülerin G ayıtsızlık kaygı verici’ Büyükelçiler toplantıda, Adalet Bakanı, Başbakan ‘K Eylem planı hazır TESEV’in Ortadoğu’da Türkiye Algısı araştırmasından çıkan sonuç HÂKİM VE SAVCI SINAVI ‘Mezhepsel siyaset var’ İstanbul Haber Servisi Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüd Vakfı’nın (TESEV) “Ortadoğu’da Türkiye Algısı 2012” başlıklı araştırması, Türkiye’de “mezhebe dayalı siyaset” uygulandığını ortaya koydu. TESEV Dış Politika Programı tarafından hazırlanan araştırmanın sonuçları, Sabancı Üniversitesi Karaköy Bilim ve Kültür Akademisi’nde düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. Ortadoğu’nun Türkiye’ye bakış açısı konusunda çarpıcı sonuçlar ortaya koyan araştırmaya göre bölge hakkında en olumlu düşünülen ülke, yüzde 69’luk Belge yok ama iptale durdurma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 2. İdare Mahkemesi, “sorularının önceden dağıtıldığı” iddialarıyla gündeme gelen, ÖSYM incelemesinden sonra kopyanın belgesi bulunamasa da iptal edildiği açıklanan Adli Yargı Hâkim ve Savcı Adaylığı Sınavı’nın iptal işleminin yürütmesini “kopyanın belgesi olmadığı” gerekçesiyle durdurdu. 6 Mayıs 2012’de düzenlenen Avukatlar İçin Adli Yargı Hâkim ve Savcı Adaylığı Sınavı’nın ardından soruların sızdırıldığı, bir önceki sınavda sıfır puan alan 26 kişinin, bu sınavda ilk 50’ye girdiği öne sürülmüş; CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise Adalet Bakanlığı ve ÖSYM yetkilileri hakkında bulunduğu suç duyurusunda, “sorularının önceden dağıtıldığını, çoğu hükümete yakın karıkoca, arkadaş, akraba isimlerin bu yolla dereceye girdiğini” iddia etmişti. ÖSYM, eylül ayı başında sınavın iptal edildiğini açıklamıştı. ÖSYM’nin kararından sonra bir avukat sınavı kazandığı ve hakkının hukuka aykırı bir şekilde elinden alındığını iddia ederek Ankara 2. İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme, sınav sorularının ve yanıtlarının sınav öncesinde bir kısım adaylara ulaştırıldığının somut olarak belgelendirilmediği belirterek iptal kararının yürütmesini durdurdu. Mahkeme esas hakkındaki kararında da ÖSYM’nin işlemini iptal ederse kopya çektiği iddia edilen çiftler hâkim veya savcı olabilecek. ? Araştırmada bölgede hakkında en olumlu düşünülen ülke yüzde 69’luk oranla Türkiye olmasına karşın bu oranın geçen yıl yüzde 78 olduğu belirlendi. oranla Türkiye olmasına karşın bu oranın geçen yıl yüzde 78 olduğu belirlendi. Türkiye’nin bölge için “model” alınmasını destekleyenlerin oranında da 2011’e oranla düşüş yaşanırken Türkiye’de “mezhebe dayalı siyaset yapıldığını” düşünenlerin oranı ise yüzde 28 oldu. TESEV Yönetim Kurulu Başkanı Can Paker, söz konusu çalışmanın Mısır, Irak, İran ve Suriye’nin de aralarında bulunduğu 16 ülkeden 2 bin 800 kişinin katılımıyla gerçekleştirildiğini belirtti. TESEV Dış Politika Programı Direktörü Sabiha Senyücel Gündoğar da ülkelerin en önemli sorunlarının ekonomik olduğunu belirtirken en büyük tehdit olarak görülen ülkenin ise yine İsrail olduğunu söyledi. “Söz konusu ülkelerden hangisinde mezhebe dayalı politika izleniyor” sorusuna yüzde 28’lik kesimin “Türkiye” yanıtını verdiğini anlatan Gündoğar, ilk sırada yüzde 62’lik oranla Irak’ın yer al dığını vurguladı. Söz konusu algının nedenlerine değinen Gündoğar, “Türkiye tarihi boyunca böyle bir politika izlemedi. Ama Ortadoğu’daki algı budur. Türkiye’nin Suriye’ye yönelik tutumu ‘mezhepçilik’ olarak algılanıyor” ifadelerini kullandı. “Türkiye hükümeti ülkenize ne kadar dostça davranıyor?” sorusuna katılımcıların yüzde 70’i olumlu yanıt verirken, Suriye ve Irak’taki katılımcıların ise soruya olumsuz yanıt verdiği ortaya çıktı. Yüzde 52’lik kesim Suriye krizinde Türkiye’nin tavrını “olumlu” karşıladı. 12 EYLÜL İŞKENCELERİ Askeri araç geçerken infilak ettirilmesi planlanan bomba yüklü aracın erken patlatılması daha büyük faciayı önledi Raci Tetik’e ‘sorgu’ talimatı ALİCAN ULUDAĞ Gadir Hum bayramı kutlandı ? HATAY (Cumhuriyet) Akdeniz Alevileri (Nusayriler), Hazreti Muhammed’in veda haccı dönüşünde Hz. Ali’ye velayeti verdiği ve İslam dinini tamamlandığı gün olarak kabul ettikleri Gadir Hum bayramını kutladı. Aleviler, kurbanlar kesip buğday ve etten oluşan “herise” dağıttı. Yoldan geçen hafif ticari aracın içinde bulunan 4 kişi hastanede tedavi altına alındı. Bombalı araçla saldırı: 4 yaralı AKIN BODUR AKP’li vekilin yeğeni öldürüldü ? KIRIKKALE (Cumhuriyet) Kırıkkale’nin Ahılı köyünde Coşkun Albayrak (45) oğlu 21 yaşındaki Emrah’ın arkadaşları ile birlikte bir bahçede alkol aldığını öğrenince yanlarına gitti. Albayrak, tartıştığı oğlu Emrah’a vurmaya başladı. Çıkan arbedede AKP Kırıkkale milletvekili olan Oğuz Kağan Köksal’ın yeğeni Abdullah Köksal (19) yaşamını yitirdi. İSKENDERUN Hatay’ın İskenderun ilçesinde kışla yakınında, geçiş güzergâhında askeri araca yönelik saldırı planlayan teröristler bomba yüklü otomobili infilak ettirdi. Patlamada, yoldan geçen hafif ticari aracın içinde bulunan 4 kişi yaralanırken bölgede operasyon başlatıldı. Denizciler beldesi E91 karayolu üzerindeki 39’uncu Mekanize Tugay Komutanlığı Şehit Teğmen Ahmet Tor Kışlası yakınında dün akşam 17.00 sıralarında patlama meydana geldi. Kışlanın nizamiyesine yaklaşık 150 metre, akaryakıt is tasyonuna ise 15 metre uzaklıkta, park halindeki bomba yüklü otomobil, teröristlerce infilak ettirildi. Askeri aracın geçişi sırasında infilak ettirilmesi planlanan bomba yüklü aracın erken patlatılması daha büyük faciayı önledi. Ancak patlama sırasında yoldan geçen hafif ticari araçta bulunan 4 kişi, çevreye saçılan bomba parçalarından yaralandı. Yaralılar Emrullah Bilgiç, Murat Bulut, Fehmi Yıldız ve Veysi Oğuz çevredekilerin yardımıyla İs kenderun Devlet Hastanesi’ne götürülerek tedaviye alındı. Bomba uzmanları infilak ettirilen araçta inceleme yaparken teröristlere yönelik operasyon başlatıldı. ANKARA Ankara Cumhuriyet Savcısı Murat Demir, 12 Eylül döneminde yapılan işkencelere ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında dönemin Mamak Askeri Cezaevi Müdürü emekli Albay Raci Tetik’in ifadesinin alınması için İstanbul Başsavcılığı’na talimat yazdı. “Sistematik işkence” yapmakla suçlanan Raci Tetik’e Mamak’ta işkence gören 58 mağdurun suçlamaları yöneltilecek. Öte yandan savcılık, aralarında dönemin Ankara Emniyet Müdürü Ünal Erkan ve eski İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcoğlu’nun bulunduğu 50 şüphelinin ifadeye gelmesi için bu hafta içi tebligat gönderecek. Ünal Erkan’a da 12 Eylül döneminde görev yaptığı Ankara Emniyeti’ndeki DAL Grubu’nun (Derin Araştırma Laboratuvarı) binlerce kişiye gözaltında uyguladığı işkenceler sorulacak. Tüm şüphelilerin ifadelerinin alınmasının ardından iddianame düzenlencek. 5. ÖLÜM YILDÖNÜMÜ Prof. Erdal İnönü unutulmadı İstanbul Haber Servisi Türk bilim insanı, fizik profesörü, Sosyal Demokrasi Partisi’nin (SODEP) kurucu üyesi, eski SHP’nin onursal Genel Başkanı Prof. Dr. Erdal İnönü, ölümünün 5. yıldönümünde Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında törenle anıldı. Törene, Erdal İnönü’nün eşi Sevinç İnönü, kardeşi Sevil Menegenecioğlu, Hayri İnönü’nün eşi Nazlı İnönü, dostları Rabia Çapa, CHP İstanbul Başkanlığı’nı temsilen 2 il başkan yardımcısı, eski SHP Şişli üyeleri, Mehmet Ural ve yakınları katıldı. Törene katılan Erdal İnönü’nün Özel Kalem Müdürü Uğur Büke, “Bir nezaket abidesiydi. Siyaseti hiçbir zaman günümüz koşullarındaki gibi yapmadı. Siyasete nezaket ve yeni bir açılım getirdi. Kendisini çok özlüyoruz” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle