19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 KASIM 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Stiglitz: Krizin ne zaman biteceğini söylemek zor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Nobel ödüllü iktisatçı Joseph Stiglitz, küresel ekonomik krizden ne zaman çıkılacağını söylemenin güç olduğunu söyledi. Türkiye Ekonomi Kurumu tarafından Çeşme Altınyunus Oteli’nde “Borç Dinamikleri, Finansal İstikrarsızlık ve Büyük Durgunluk” temasıyla düzenlenen 3. Uluslararası Ekonomi Konferansı dün başladı. 3 günlük konferansa, Stiglitz’in yanı sıra aralarında gazetemiz yazarı Prof. Dr. Erinç Yeldan, Prof. Dr. Gülten Kazgan, Prof. Dr. Korkut Boratav’ın da olduğu çok sayıda uzman, akademisyen katılıyor. Etkinliğin açılışında bir konuşma yapan Stiglitz, Avrupa’da birçok ekonomistin hâlâ sorunun tasarruf tedbirlerini sıkılaştırarak çözümleneceğini düşünmesine şaşırdığını belirterek şöyle konuştu: “Bir krizin ortasındayken çıkışın ne zaman olacağını bilemezsiniz. Eninde sonunda bir çıkış vardır ama insanlar ne zaman sorusunun yanıtını isterler. ABD’de büyük kriz 1929’da başlamıştı ama bütçe açıkları nedeniyle 1937’de de çok kötü noktalara gelinmişti. Aslına bakılırsa büyük kriz 2. Dünya Savaşı’na kadar sürdü. Biraz tedirgin edici... Çünkü aklımıza şu geliyor: Böyle bir dramatik olay olmasaydı ekonominin baş aşağı durumu daha ne kadar sürecekti? ‘Eninde sonunda çıkılacaktı’ demek de tatmin edici değil. Bugün, mesele hâlâ çözülmedi denebilir. Açık olan bir başka konu da ABD’de ve Avrupa’da tartışılan, ele alınan konulara bakılırsa bu gidişat daha da sürecek.” İşsizliğin Avrupa Şampiyonu Türkiye… Günlerdir, medya, borsanın rekoru ile yatıp kalkıyor. Duyan da bir bolluk bir bereket yaşanıyor ve herkes atsineği gibi üşüşmüş sanır. Üşüşme var elbette, özellikle yabancılar sökün etmiş durumdalar. Ama bolluk bereketten değil, kumar kızışmış vaziyette. Ortaya bir 8 Kasım Fitch zokası atıldı. Kredi notu yükseltilecek, not yükselince Türkiye’ye rağbet artacak, faizler düşecek, yeniden büyüme çarkları dönecek vs. diye. 8 Kasım’a kadar da alan alana, çeşme akarken kovamız boş kalmasın diye şişirildikçe şişiriliyor borsa… Bakalım kimin elinde kalacak patlamış balonun parçaları… Oysa gerçek başka. Yüzde 4 büyüme hedeflenmişti, yüzde 3 civarı diye bir resmi düzeltme geldi. Şimdiden öncü göstergelerden okunuyor ki, yüzde 2 ve küsuratıyla ifade edilecek bir büyüme bozgunu yaşanacak 2012 sonunda. Gerçek aslında bu. Ama kimse yüzleşmek istemiyor. Daha da gerçeği işsizlik… Herkesin yanında yöresinde onlarca işsiz dolaşıyor. Hem de genç, okumuş, cebinde üniversite diploması olan işsizler… ??? Önceki gün Avrupa İstatistik Ofisi Eurostat, 2012 Eylül ayı işsizlik oranlarını açıkladı. Avro alanı (17 ülke) işsizlik ortalaması yüzde 11.6. Daha 1 yıl önce yüzde 10.3 idi. İşsizlik çığ gibi büyüyor Avrupa’da. Yeni mezun gençler iş bulamıyor, işi olanlar işini kaybediyor. İşsiz kalan yeniden işe giremiyor… Bir yılda 1.3 puan eklenmiş işsizlik oranına. Avro alanı işsiz sayısı 18.5 milyon!.. Her ay 150 bine yakın işsiz ekleniyor bu işsizler ordusuna. Bir tek Almanya, Avusturya, Hollanda’da yüzde 45 bandında işsizlik. Avro ikliminde donup kalan, her geçen gün kan kaybeden, kamu borç krizinden başını kaldıramayan Güney ülkeleri bunalıyor işsizlikten. Hele İspanya ve Yunanistan yüzde 25 işsizlik ile cebelleşiyorlar. Genç işsizliği yüzde 24’ü bulmuş bütün Avrupa’da. Sözü geçen ülkelerde ise genç işsizliği yüzde 55 dolayında… Piyasaya iş için çıkmış her iki gençten biri işsiz… Ya bizde? Bizde birçok şeyde olduğu gibi, vurdumduymazlık ve devekuşluğu revaçta. Bizde TÜİK resmi işsizlik oranını yüzde 9 olarak açıklıyor. Böyle olunca, Avrupa’dan daha iyiyiz, hatta 2009’da yüzde 14 idi, şimdi 5 puan geriletmişiz, avuntusu… Öylesine aldatıcı ki… Türkiye kara listede İmzaladığı Uluslararası Çalışma Örgütü’nün kurallarına uymadığı için daha önce de kara listeye alınan Türkiye, şimdi de yasalar ve hak ihlalleri nedeniyle ‘Tehdit Altındaki Ülkeler’ listesine alındı. Ekonomi Servisi Ürdün’ün Amman kentinde 31 Ekim’de toplanan Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Konseyi, bir yandan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e veto mektupları gönderirmeyi sürdürürken bir yandan da Türkiye’yi, yasalar ve yaşanan hak ihlalleri nedeniyle ‘Tehdit Altındaki Ülkeler’ listesine aldığını belirtti. DİSK’ten yapılan açıklamada, aralarında ABD, Kanada, Almanya, Belçika, Hollanda, Japonya, Güney Kore ve Filistin gibi ülkelerden sendikaların da bulunduğu çok sayıda kurumun, Gül’ü ILO Sözleşmeleri’ne aykırı olduğu ve çok sayıda işçiyi mağdur edeceği gerekçesiyle vetoya çağırdığı vurgulandı. İsveç Sendikalar Konfederasyonu (LO) Genel Başkanı KarlPetter Thorwaldsson, Gül’e yolladığı mektupta Türkiye’nin ILO tarafından defalarca eleştirildiğini ve ülke ekonomisinin gelişmesine katkıda bulunan işçilerin örgütlenme hakkının engellenmemesi gerektiğini vurgularken, Kanada Sendikalar Konfederasyonu (CCU) Genel Başkan Yardımcısı John Hanrahan yolladığı mektupta, “Türkiye’deki işyerlerinin yüzde 70’inde çalışan işçileri güvencesiz bırakacak” yasadan endişe duyduklarını belirterek, Gül’ün, anayasanın kendisine verdiği yetkiyle yasayı veto etmesini istedi. Açıklamada, Hollanda Sendikalar Federasyonu (FNV) Genel Başkanı Ton Heerts’in Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan’a tutuklu sendikacıların durumuna da dikkati çeken mektup gönderdiğine değinildi. BMC işçisi kendini zincirledi Mali kriz nedeniyle yaklaşık 1600 işçisine 6 aydır maaşlarını düzenli ödeyemeyen BMC’nin önü yine eylem alanı oldu. İşçiler fabrikanın kapısını zincirledi. TürkMetal Sendikası temsilcileri, yöneticilerle idari binada bir süre görüşme yaptıktan sonra kendilerini bekleyen işçilere seslendi. Sendika yöneticileri bu gece İstanbul’daki holding binasına gitmek için 180 işçinin otobüslerle yola çıkacağını açıkladı. Bir grup işçi ise fabrikanın dış kapısını zincir bağlayıp kitleyerek yöneticilerin mesai bitiminde araçlarıyla dışarı çıkmasını engelledi. İşçiler bir süre sonra dağıldı. Şapkadan ‘esnek çalışma’ çıktı MUSTAFA ÇAKIR Sanatçı da ‘veto et’ dedi İstanbul Haber Servisi Sanat İşkolu Platformu, Müzik ve Sahne Sanatçıları Sendikası ve İzmir Müzisyenler Derneği, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’nın işkollarını düzenleyen bölümünün veto edilmesi talebi ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e dilekçe sundu. Düzenlemenin sinemaTV, tiyatro, müzik gibi alanlarda bir işverene bağlı olarak çalışan sanatçıların on yıllardır süren “Toplu İş Sözleşmesi” yapamama durumunun devamına neden olacağına dikkat çekti. Sanatçılar, yasanın işkolları ile ilgili ikinci bölüm 4. maddesinin 1. bendinin onaylanmaması istedi. ANKARA Hükümet, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’nın ardından çalışma hayatında “esnek çalışma modellerini” yaşama geçirmek için düğmeye bastı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın “alt işverenlik” (taşeron işçilik) konusunun ele alındığı toplantısında, “geçici iş ilişkisi” ile “uzaktan çalışma” da gündeme getirildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, dün işçi ve işveren sendikaları konfederasyonlarıyla Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerin temsilcilerinin katılımıyla değerlendirme toplantısı yaptı. Toplantıya, TOBB temsilcileri de katıldı. “Alt işverenlik” (taşeron işçilik) konusunun ele alınacağı belirtilen toplantıda, “geçici iş ilişkisi” ve “uzaktan çalışma” da gündeme geldi. Toplantıda taşeron işçilikle birlikte bu konuların da gündeme getirilmesi, düzenlemelerin paket halinde Meclis’e sunulabileceği şeklinde yorumlandı. Bakanlık tarafından sunum yapılan toplantıda tarafların da görüşleri alındı. Bir toplantı daha yapılacağı ardından da üçlü danışma kurulunun gerçekleştirileceği öğrenildi. ‘Hamdolsun kârlıyız’ ? TBB Genel Sekreteri Keskin, Merkez Bankası’nın faizleri düşürmesine ilişkin olarak “Bankalar, faizler düştü önümüze gelene kredi verelim yaklaşımı içinde değiller” dedi. Ekonomi Servisi Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Genel Sekreteri Ekrem Keskin, bankaların özkaynak kârlılığında yavaş da olsa bir düşüşün söz konusu olduğunu belirterek 2012 sonu için yüzde 12’lik kâr artışı beklentilerini koruduklarını söyledi ve “Bankacılığın kâr seyri hamdolsun iyi ama istenilen seviyede değil” dedi. Keskin, komisyon ve ücretlerde kesinti konusuna ilişkin “Bedava hizmet baldan tatlıdır eğer bulabilirseniz” yorumunda bulundu. Keskin, TBB’nin ilk 9 aylık değerlendirmesi ve beklentilerini açıkladı. Keskin’in değerlendirmesinin satır başları şöyle: ? Ekonomideki yavaşlama nedeniyle bankaların tahsili gecikmiş alacakları artıyor. Tüketici kredisi borcunu ödemeyenlerin sayısı 500 bine, kredi kartı borcunu ödemeyenlerin sayısı ise 800 bine yaklaştı. ? 2011’de yüzde 2.7 olan takibe dönüşüm oranı eylül itibarıyla yüzde 3’e çıktı. Bu oran bireysel kredilerde yüzde 3.2, tüketici kredilerinde yüzde 2.2, kredi kartlarında yüzde 5.9 ve KOBİ kredilerinde yüzde 3.3 olarak gerçekleşti. ? Bankalar kaynak bulamadıkları için değil, kredi verme hızını düşürdükleri için bilançosu yavaşlıyor. ? Merkez Bankası’nın önemli bir hedefi daha var. Sadece büyümeye odaklanıp enflasyonu ve tasarruf açığını göz ardı edemeyiz. Büyüme gerçekten çok önemli. Ancak, ‘yaEkrem kıt var mı yok mu’ ona da Keskin bakmamız gerekiyor. Bu yakıt da bu günkü küresel krizde iç tasarruf. İç tasarruflarımız yeterliyse büyümeyi Türkiye zaten sürdürür. Kaynak: Eurostat, OECD,TÜİK Gerçek işsizliğin boyutlarıyla yüzleşmek için “resmi işsizler”kadar, işgücü olamamış nüfusa, yani iş için piyasaya çık(a)mayan nüfusa bakmaya cesaret edilse, gerçek işsizlik şampiyonu da görülecek. Ama buna ne niyet var, ne cesaret. İşgücü dışındaki nüfus, yani iş aramaktan umudunu kesen, kahvede pinekleyen ve bizde sayıları 12 milyona ulaşan ev kadını statüsündeki nüfus (bir anlamda gizli işsiz nüfus) hiç hesaba katılmıyor. Avrupa’nın işsizlik şampiyonları İspanya ve Yunanistan. Birinde yüzde 26’ya, ötekinde yüzde 25’e ulaşıyor resmi işsizlik. Bizimki yüzde 9. Peki, işgücü dışında kalmış nüfusla beraber ne kadar? Bizde kahvede pinekleyen ile eve tıkılan kadın ezkaza iş aramaya çıksa, yani “işgücü” tanımına girse, bir anda İspanya ve Yunanistan’ı sollayacağız. Ülkelerin resmi işsizlerine işgücü dışında kalan nüfus eklendiğinde, ya da 15 yaş nüfustan çalışanlar (Employment rate) çıkarılıp geriye kalana bakıldığında, bir anda Türkiye yüzde 51.2 ile ilk sıraya çıkıyor. Çalışabilecekken çalış(a)mayan, atıl nüfusu yüzde 51’i aşan Türkiye, bu haliyle, Yunanistan ve İspanya’nın 710 puan önünde. Avro alanının ortalamasının 15 puan üstünde. Varın siz düşünün…. Muktedirler memnun. İyi ki, kahveden burunlarını çıkarmıyor erkekler, iyi ki evde mutfaktan çıkmıyor, TV başından ayrılmıyor kadınlar… Böylece, işsizlik yüzde 9 yalanıyla sürüp gidiyor hayat… Holdingler 2013 için iyimser Ekonomi Servisi Holdinglerin 2013 beklentilerinin konuşulduğu Vodafone CEO Club’da Koç Holding CEO’su Turgay Durak, Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul, Borusan Holding CEO’su Agâh Uğur, Doğuş Holding CEO’su Hüsnü Akhan, Doğan Holding CEO’su Yahya Üzdiyen şu açıklamaları yaptı: Doğuş: 2013’te de bir yandan bölgede rekabetçi şirketler yaratmak, bir yandan da ortaklıklar yapmayı planlıyoruz. Yiyecekiçecek sektöründe oluşmuş markaları ortaklıklar yoluyla satın alma çalışmalarımız var. Şirketler için 2013’ün 2012’den daha iyi olacağını varsayıyoruz. Koç: 2013’te şirketlerimizin hedefi ülke büyümesinin iki katı. 2013’te 4 milyar dolar yatırım planlıyoruz, buna yeni satın almalar dahil değil. Yatırımlar Tüpraş, Ford Otosan, Tofaş ve Arçelik’in bilinen yatırımlarını kapsıyor. Bu sene zor bir yıldı, gelecek yıl daha zor bir yıl olacak. Sabancı: Enerjide hedeflediğimiz pazar payı yüzde 10, 34 sene içinde kapasiteyi 7.500 MW’ye kadar yatırım yapmak. Enerji, banka, çimento büyüme alanımız, çimentoda kapasitemizi 3 yılda iki kata çıkarmayı düşünüyoruz. Çimentoda satın alarak büyüme imkânını inceliyoruz. Sanayi şirketlerimizde inorganik büyüme için çalışıyoruz. Borusan: Çelik fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle ilk defa bu yıl ciromuzu büyütemiyoruz, 2013’te de benzer olacak. Doğan: Gelecek yıl da yurtdışına yatırım olabilir, yatırımlarımızı yurtdışına kaydırmayı doğru görüyoruz. TİM: İhracat 124 milyar doları aştı Ekonomi Servisi Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Kurban Bayramı tatil günlerinin ekimde olmasının da azaltıcı etkisiyle ekimde ihracatın, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0.2 düşüşle 11.78 milyar dolar olduğunu açıkladı. TİM’den yapılan açıklamada, ihracatın ocakekimde yüzde 12 artışla 124.81 milyar dolar olduğu belirtildi. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Orhangazi’de ihracat rakamlarını açıkladığı konuşmasında, “Bugün açıkladığımız rakamlarda, geçen yıl Kurban Bayramı kasıma, bu yıl da ekime rastladığı için, uzun bir tatilin devreye girmesiyle iki işgünü eksik olduğunu, bunun da yaklaşık 1 milyar dolarlık bir ihracata karşılık geldiğini ifade etmek isterim” dedi. Büyükekşi, ihracatın geçen ay olduğu gibi bu ay da fiilen artışını sürdürmüş ve eğilim olarak yukarı yönlü hareketini devam ettirdiğini değerlendirdiklerini kaydetti. İhracat eylülde, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7.4 artışla 11.41 milyar dolar, ocakeylül döneminde de yüzde 12.1 artışla 111.46 milyar dolar olmuştu. İhracat ekimde, Irak’a yüzde 16, ABD’ye yüzde 14, Suudi Arabistan’a yüzde 22, Libya’ya yüzde 266, Brezilya’ya yüzde 149 ve Kanada’ya yüzde 60 artış gösterdi. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da “İhracat rakamlarımız kalan son 2 ayda bu performansı devam ettirdiği takdirde Orta Vadeli Program hedefi olan 149.5 milyar dolar ihracat hedefi aşılacaktır” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle