26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 KASIM 2012 PAZARTESİ [email protected] 12 DIŞ HABERLER Başbakan, dün de İsrail’e yüklenerek ‘2008’de değiliz. Bugünün şartları çok farklı’ dedi ‘Hesabını iyi yap’ Dış Haberler Servisi Mısır’ı ziyaret eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’e yönelik sert eleştirilerini dün de sürdürdü. Başkent Kahire’de düzenlenen TürkMısır İş Forumu’nda konuşan Başbakan, “İsrail yönetimine de sesleniyorum, Gazze’ye de sesleniyorum. Öncelikle ateşkesin süratle ve bunun 24 saat içerisinde sağlanması gerekir. Netanyahu’ya sesleniyorum, şu anda 2012 yılındayız. Bilesin ki 2012’nin şartları 2008’in şartları gibi değildir. Hesabını iyi yap” dedi. Erdoğan, “Süratle, 90 gün içinde bu görüşmelerin başlatılmasında fayda görüyorum. Bu adımların atılması lazım ve bu sürecin başlatılması lazım. Tekrar tekrar, artık bu anlaşmalar yapboz tahtasına dönmesin. Artık puzzle oynamayı bırakalım” diye konuştu. Başbakan, “Arap Ligi’ne de sesleniyorum, sizin sesiniz ne zaman çıkacak, diyorum. Yani oturacağız yemekleri yiyeceğiz, sohbetleri yapacağız, ondan sonra dağılacağız. Bunun ne anlamı var? Aynı şeyi tabii, İslam İşbirliği Teşkilatı’na da sesleniyorum. Siz ne yapıyorsunuz? Bu kurumların, kuruluşların ABD’DEN HAMAS’A BASKI ÇAĞRISI ABD Başkanı Barack Obama yaptığı dün açıklamada, İsrail’in Gazze’den atılan füzelere karşı kendini korumaya hakkı olduğunu söyledi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Ben Rhodes da “Bizim görmek istediğimiz, Mısır ve Türkiye gibi, Hamas ile ilişkilerini sürdüren ülkelerin, Gazze’den gelen roket atışlarının son bulması ve çatışmanın azaltılmasına yönelik bir neticeye yardım etmeleri. İstediğimiz İsrail’in istediğinin aynısı ki, bu da Gazze’den gelen roket atışlarının son bulması. Çatışma nedeninin Gazze’den gelen roketler olduğuna inanıyoruz. İsrail’in kendini savunma hakkı olduğuna inanıyoruz” dedi. reforme edilmesi şart. Bu iş böyle yürümez” dedi. Erdoğan daha sonra şöyle konuştu: “Biz diyoruz ki, eşzamanlı olarak ateş durdurulsun; istediğimiz bu. Ve İsrail durdurmayacak, Gazze durduracak. Söylenen ne? ‘Hamas’a söyleyin roket atmayı durdursun’. Yahu İsrail’in canı bu kadar kıymetli de Gazze’de yaşayanların canı kıymetsiz mi? BM Güvenlik Konseyi’nden artık çok şey beklemiyorum.” nuşmadan bizim çıkardığımız, Sayın Erdoğan, sadece bir ülkenin değil, bir bölgenin lideri ve sorumluluğunu bilen bir başbakan” dedi. Davutoğlu Gazze’ye gidiyor Erdoğan, akşam da Hamas’ın Siyasi Büro Şefi Halid Meşal’le bir araya geldi. Erdoğan’ın kaldığı Four Seasons Otel’deki görüşme 1.5 saat sürdü. Görüşmeye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yanı sıra AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan da katıldı. Görüşme sonrası herhangi bir açıklama yapmazken gözler Kahire’de yapılan Arap Ligi dışişleri bakanları toplantısına çevrildi. Toplantıda dışişleri bakanlarının Gazze’ye gitmesi kararı alındı. Edinilen bilgiye göre, bakanlar yarın planlanan ziyarette, Türkiye’nin de olmasını istedi. Teklife Türkiye olumlu yanıt verdi. Davutoğlu da Arap dışişleri bakanlarıyla Gazze’ye gidecek. Dışişleri bakanlarının bu ziyaretinin ardından Erdoğan’ın da Gazze’ye gidebileceği belirtildi. Davutoğlu’nun Gazze’ye gitmesi halinde Erdoğan’ın ziyareti için de öngörüşmeler yapacağı bildirildi. Bu durumda Türkiye’den Gazze’ye Başbakan ve Dışişleri Bakanı seviyesinde ilk kez ziyaret yapılmış olacak. İsrail’den bir heyetin de ateşkes görüşmeleri yapmak için Kahire’ye gittiği bildirildi. Guardian gazetesi, Obama’nın, Mısır ve Türkiye’den Gazze krizinin çözümünde “kilit rol” oynamalarını bizzat istediğini yazdı. Haberde “Ancak Obama’nın çağrısına rağmen, Erdoğan Kahire Üniversitesi’ndeki konuşmasında, ihtilafta farklı bir taraf tutar gibi göründü” denildi. İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ise Gazze’ye müdahalenin, İsrail’in uluslararası desteği kaybetmesi anlamına geleceğini söyledi. Toplumun Bütünleştirilmesi mi, Çözüştürülmesi mi? Avrupa’nın demokratik ülkelerinde “bütünleştirici öğeler” öne çıkarılır. İşçiler, işverenler, memurlar, çiftçiler demokratik örgütlenmelerle “katılımcı demokrasideki” yerlerini alırlar. Gelirin dağılımından, özgürlüklerin paylaşılmasına kadar bir “denge” sağlanır. Toplumda (ülkede) bütünleştirici bir durum oluşur. Parlamento çatısı altında siyasal, iktisadi ve sosyal bütünleştirici öğeler işlevsellik kazanır. Bütünleşme (ya da ortak çıkarlar) her kesime yarar getirecek bir konuma gelir. Bireyin çıkarı ile toplumun çıkarı arasında denge ve bütünleşme sağlanır. Toplumsal örgütlenmelerin demokratik bir ortam içinde; sosyal hukuk devleti ilkeleri zemininde oluşması ile katılımcı demokrasi ortaya çıkar. Katılım, “bireylerin ve örgütlerin” etkinlikleri ile oluşur. İşçi, sendikalı ise “daha özgürdür”; gazeteci ancak sendikanın içindeyse güvence altındadır. Çiftçi, tarımsal örgütlenmesini oluşturmuş bulunuyorsa ürettiği ürünün karşılığını elde eder. Özgürlük, ancak örgütlenme varsa sağlanabilir. Aksi halde sadece, 45 yılda bir sandığa gidip oy vererek ne bireysel ne de toplumsal çıkarlar ve özgürlükler kazanılabilir. İşte bu nedenle demokrasiler ancak, bütünleştirici öğeleri öne çıkararak işler hale gelirler. Buna karşın azgelişmiş ve antidemokratik toplumlarda çözüştürücü, ayrıştırıcı, bölücü öğeler güç kazanırlar. İktisadi paylaşımda, sosyal haklarda, etnik yapıda ve dinde bölücülük öne çıkar. Antidemokratik düzen ile ayrıştırıcı düzen hep at başı gitmiştir. Ayrıştırıcılık, çözüştürücülük bu toplumların (ülkelerin) antidemokratik zeminde kalmalarına ortam hazırlar. Bu da diktatörlerin işine gelir. Avrupa’nın tarihinde birleştiricilik görülür. Şehir devletlerinden üniter ve ulusal devletlere gidilmiştir. O da yetmemiş, Avrupa devletleri aralarında bütünleşmeye başlamışlar ve Avrupa Birliği’ni oluşturmuşlardır. Kuzey Amerika’da ABD, Kanada ve Meksika NAFTA’yı ortaya çıkardılar. Asya’da Şanghay İşbirliği Örgütü meydana geldi. Güney Amerika’da ülkeler Mercesour ile bölgesel işbirliği örneği verdiler. Kısacası bütünleştiricilik tarih boyunca şehir devletlerinden bölgesel işbirliği hareketlerine kadar uzandı. ‘Erdoğan’ın tutumu farklı’ Mısır’daki temaslarını sürdüren Başbakan Erdoğan dün de TürkMısır İş Forumu’nda konuştu. (Fotoğraf: AA) ‘Bölgenin lideri’ Yine TürkMısır İş Forumu’nda konuşan Mısır Başbakanı Hişam Kandil ise “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, Kahire Üniversitesi’nde çok etkili bir konuşma yaptı. Bu ko RESMİ BAŞVURU BU HAFTA Kimyasala karşı PAC3 BARKIN ŞIK ANKARA Ankara, Suriye’den Türkiye’ye yönelik kimyasal füze tehdidi nedeniyle NATO’dan bu hafta içinde resmi olarak Patriot 3 sistemlerini isteyecek. PAC 3 sistemlerinin Türkiye’ye Almanya tarafından tahsis edilmesi için görüşmeler yürütülüyordu. Askeri kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Türkiye’ye Almanya’nın 2 batarya PAC 3 sistemi göndermesi bekleniyor. Patriot füzelerini kurmak ve işletmek üzere 150 civarında Alman askerinin de Türkiye’ye geleceği belirtiliyor. NATO üyeleri arasında sadece ABD, Hollanda ve Almanya’da Patriot füzelerinin hem uçaklar hem de roketlere karşı kullanılabilen gelişmiş modeli PAC 3 bulunuyor. 3 tipi füzelerin her biri 320 kilogram ağırlığında. PAC 3’ler, sesin 5 katı hızına ulaşabiliyor. Füzelerin azami menzili 60 km, minumum önleme yükseliği ise 50 metre. Azami irtifası ise 25 km olarak biliniyor. Suriye’den Türkiye’ye bir füze saldırısı durumunda, PAC 3 sistemlerinin Türkiye Suriye sınırına en yakın noktalara konuşlandırılması gerekiyor. İsrail dün de Gazze’de uluslararası medya kuruluşlarının ofislerinin olduğu binayı bombaladı. Saldırıda 8 gazeteci yaralandı. (AFP) İsrail medyayı vurdu Gazze’ye yönelik saldırılarda ölü ve yaralı sayısı her geçen gün artarken dün de basın ofisleri hedef alındı, 8 gazeteci yaralandı Dış Haberler Servisi İsrail’in Gazze’ye 14 Kasım’da başlattığı saldırılarda ölü sayısının 53’e, yaralı sayısının da 550’ye çıktığı bildirilirken, dünkü saldırılarda ölenlerden ikisinin çocuk olduğu açıklandı. İsrail savaş uçaklarının Kudüs televizyonunu bombalamasını görüntüleyen AA ekibi de ikinci bir saldırıda binadan kopan molozların altında kaldı. AA kameramanı Ömer Şageli’nin elinin kırıldığı saldırıda AA’nın foto muhabiri ile şoförü de hafif yaralandı. Gazze’de dün sabah saatlerinde saldırıya hedef olan binada Sky News, El Arabiya ile birlikte Hamas’ın El Aksa televizyonlarının ofisleri bulunuyor. Toplam 8 gazetecinin yaralandığı saldırılarda gazetecilerden birinin ayağının koptuğu bildirildi. İsrail savaş uçakları Gazze’nin güneyindeki Gazze Avrupa Hastanesi’nin yakınlarına da bomba yağdırdı. Gazze Acil Durum ve İlkyardım Yüksek Kurulu Sözcüsü Ethem Ebu Selime, hastanede büyük çapta maddi hasar meydana geldiğini belirtti. İsrail saldırılarına füzelerle karşılık veren Filistin’in de Tel Aviv’e 3 füze fırlattığı belirtilirken İsrail savunma sistemi tarafından 2 füzenin havada imha edildiği, 1 füzenin ise Tel Aviv’e düştüğü bildirildi. Füzenin boş alana düşmesi nedeniyle ölen ya da yaralanan olmadığı kaydedildi. Hamas’ın askeri kanadı İzzettin Kassam Tugayları da Gazze kıyılarının yakınlarında bir İsrail zırhlısını vurduğunu ve ilk kez yine Gazze’nin 80 kilometre kuzeyindeki Herzliya kentine M57 tipi füze attıklarını duyurdu. Hamas’ın, İsrail’in Ofakim kentine fırlattığı üç füze de 2 İsraillinin ağır yaralanmasına neden oldu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise dün haftalık kabine toplantısında yaptığı açıklamada, “Gazze’ye operasyonlar devam ediyor ve bunu genişletmeyi planladık” dedi. İngiliz The Times gazetesi de göreve çağırdığı yedek asker sayısını 30 binden 75 bine çıkaran İsrail’in, bir iki gün içerisinde Gazze’ye kara harekâtı başlatacağını yazdı. Lübnan Hizbullah Örgütü Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ise “İsrail’in Gazze’ye düzenleyeceği olası bir kara harekâtı, ahmaklık olur” dedi. Nasrallah Gazze’deki direnişin “çok güçlü ve kararlı olduğuna” dikkat çekti. Bütünleştiricilik ve dışsallıklar Dünyanın gelişmiş bölgelerinde ve ülkelerinde bu seyrin ortaya çıkmasının gerisinde “dışsallıklar” yatar. Dışsallık basit tanımı ile, “fazladan yarar getiren etkinlikler” anlamına gelir. Şehir devletlerden üniter ve ulusal devlete geçişte bireyler de, toplum da yeni iktisadi, siyasi ve kültürel yararlar elde etmişlerdir. Devletler aralarında bölgesel işbirliği örgütleri kurarak küresel boyutta durumlarını güçlendirmişlerdir. Kısacası bütünleşme ve birleşmeler yarattığı dışsallıklarla bireye de ülkeye de iktisadi, siyasi, sosyal ve kültürel yararlar getirmiştir. 2 kez destek Türkiye, NATO’dan bugüne kadar iki kere askeri destek istedi. Bunlardan birincisi 1991’deki Körfez Harekâtı sırasında oldu. Türkiye, NATO’dan 30 uçaklık destek istedi ancak Belçika’dan 4 uçaklık destek geldi. Daha sonra bir filo gönderen Almanya uçaklarını Güneydoğu’da konuşlandırmak istemeyince İzmir’e konuşlandırıldı. İkinci destek ise 2003’te 2. Körfez Harekâtı sırasında gerçekleşti. Hollanda’dan Türkiye’ye Patriot sistemleri gönderildi. Gelelim bizim çevremize Libya’nın, Mısır’ın, Tunus’un, Irak’ın ve Suriye’nin haline bakalım: Çözüştürülmeye yönelik iç dinamikler işlemektedir, Mezhep kavgaları, etnik çatışmalar had safhadadır, İçerideki taraflardan bazıları büyük devletlerin maşası haline getirilmişlerdir. Siyasi, iktisadi, sosyal, dini ve askeri öğeler çözülme, ayrışma ve bölünme yönünde işlemektedir. Bütün etkinlikler bu ülkeleri çözüşmeye götürüyor. Çözüşme ve kaos hali “tavuk mu yumurta mı örneğinde olduğu gibi” birbirlerini üretir hale gelmişlerdir. Ya Türkiye? Gelin siz karar verin; Avrupa demokrasilerine götüren bir yolda mı? Yoksa çözüşme dinamikleri mi faal durumda?.. Nedenleri yukarıda ortaya koymaya çalıştım; hangi girdilerin ne gibi sonuçlar doğurduğu artık net olarak biliniyor. Referandumlar çözüşmeyi isteyenlerle bütünleşme ve demokrasiye gönül verenler arasında yapılmalı... ınıra yakın konuşlanacak Türkiye’ye Almanya’dan gelecek olan PAC S ‘Yechi Biya öldürüldü’ İsrail basınına göre, Hamas’ın roket ateşleme birliklerinin başında bulunan komutan Yechi Biya öldürüldü. Haberde, askeri kaynakların, Biya’nın gündüz yapılan saldırılarda öldürüldüğünü söyledikleri aktarıldı. CHOMSKY’DEN GAZZE YORUMU ‘Bunun adı etnik temizlik’ Dış Haberler Servisi ABD’li ünlü düşünür Noam Chomsky, İsrail’in Gazze’ye saldırısını “etnik temizlik” olarak nitelendirdi. Chomsky, “Gazze’nin istilası ve bombalanması, Hamas’ı yok etmekle ilgili değil. İsrail’e roket saldırısını durdurmakla, barışı sağlamakla ilgili değil. İsrail’in Gazze’ye ölüm ve yıkım yağdırma, modern muharebenin ölümcül silahlarını savunmasız bir halka karşı kullanma kararı, onlarca yıldır Filistinlilere yönelik yapılmakta olan etnik temizliğin son aşaması” diye konuştu. İsrail’in kalabalık mülteci kamplarını, okulları, apartmanları, camileri ve yoksul semtleri, gelişmiş hücum jetleri ve savaş gemileriyle bombaladığını söyleyen Chomsky, “Hava kuvvetleri, hava savunması, donanması, ağır silahları, topçu birliği, komuta mekanizması, ordusu olmayan bir halka saldırıyor ve buna savaş diyorlar. Bu savaş değil, cinayettir” dedi. Chomsky, “İşgal edilmiş topraklardaki İsrailliler, kendilerini korumak zorunda olduklarını öne sürüyor; kendilerini, yok ettikleri bir halka karşı koruyorlar. Başka birinin toprağını askerlerinle işgal ederken kendini savunamazsın. İstediğiniz gibi isimlendirin, bu savunma değildir” diye konuştu. 2. KEZ SEÇİLMESİNİN ARDINDAN İLK YURTDIŞI TEMASLARI BAŞLADI Obama’dan tarihi Asya ziyareti Fotoğraf: AP DEDESİ KÖLE OLARAK GİTMİŞTİ bama’nın Kenyalı dedesi, köle olarak götürüldüğü MyanO mar’da bir İngiliz komutanın aşçılığını yapmıştı. Obama bugün dedesinin kölelik şartlarında yaşadığı ülkeye gidiyor. ABD Başkanı dün Asya gezisinin ilk ayağı Tayland’da Başbakan Yingluck Şinavatra ile bir araya geldi. Dış Haberler Servisi İkinci kez başkan seçildikten sonra ilk resmi yurtdışı ziyaretlerini Güneydoğu Asya ülkelerine yapmayı seçen ABD Başkanı Barack Obama’nın gezisi dün başladı. Gezisinin ilk ayağı Tayland’ın ardından bugün Myanmar’a geçecek olan Obama’nın, bu ülkede inançlarından dolayı ayrımcılığa ve şiddete maruz kalan Arakan Müslümanlarının durumunu da görüşeceği bildiriliyor. Obama’nın, Myanmar’da Devlet Başkanı Thein Sein ve Nobel Barış Ödülü sahibi muhalefet lideri Aung San Suu Kyi ile görüşmesi bekleniyor. Be yaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Tom Donilon gezi öncesi yaptığı açıklamada, Arakan Müslümanlarına yönelik şiddetten derin kaygı duyduklarını söylemişti. Myanmar gezisinin bir diğer önemi de Obama’nın Kenyalı dedesinin, 2. Dünya Savaşı sırasında köle olarak bu ülkede çalışması. Gözlemciler, Obama’nın Güneydoğu Asya gezisini, Çin’in bölgedeki gücünü dengeleme çabası olarak değerlendiriyor. Obama, hem bölgesel hem de küresel bir güç olan Çin’in de bulunduğu AsyaPasifik bölgesinin ABD için “birinci öncelik” olduğunu açıklamıştı. Barzani: Her duruma hazırlıklıyız ? Dış Haberler Servisi Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Irak güvenlik güçleriyle Kürt gruplar arasında ihtilaflı iç sınırlar boyunda yaşanan çatışmanın ardından dün yaptığı açıklamada bölgenin kendini savunmak için her türlü duruma hazırlıklı olduğunu belirtti. Barzani’nin, bölgesel Kürt yönetiminin internet sitesinde Arapça olarak yayımlanan açıklamasında, bölgedeki Kürt gruplara atıfta bulunarak gerekli tüm önlemlerin alınması için Peşmerge Bakanlığı’na emir verildiği bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle