Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18 KASIM 2012 PAZAR 6 HABERLER CHP’li milletvekillerinden oluşan heyetin çabaları sonuç verdi, Suriye’deki 87 günlük esaret bitti Gazeteci Ünal serbest ? 87 günder Halep’te bir cezaevinde tutulduğunu belirten Cüneyt Ünal, CHP’nin girişimi sonucu serbest kaldı. CHP heyetiyle buluşunca gözyaşlarına hâkim olamayan Ünal, ‘’Üç gün önce Şam’a getirildim ve karşımda CHP milletvekillerini görünce çok şaşırdım. Annemin babamın ellerinden öpmek ve eşim ve çocuğumu görmek en büyük isteğim’’ dedi. MEHMET ALİ SOLAK Isınan Kimin Suyu? Başbakan ile Davutoğlu ikilisinin bugüne kadar sürdürdükleri dış politikalarının, öncelikle Ortadoğu ve Suriye, sonra da Avrupa Birliği politikalarının karaya oturduğu tartışılmaz ortada. Bu ikilinin içine düştükleri açmaz öyle sıradan değil, yenilir yutulur da değil: ABD’nin RTE ile ilişkilerinde belki de yeni bir dönemi başlatacak kadar ciddi olabilir! Ne demek istiyorum, açacağım. Suriye’de tam karaya oturdular. Büyük laflar ettiler, yeni angajman kuralları ilan ettiler, bu kurallara göre güya Suriye uçakları vb. 5 km’den daha yakına yaklaşırsa vuracaklardı! Suriye dış destekli isyancıları helikopter veya uçakla neredeyse sıfır noktasına, sınıra kadar kovaladı ama Türkiye bir karşılık vermedi. 5 km’lik angajman kuralını da, hükümete “hadi neden Suriye uçağını vurmadın” diye hesap soran Suriye savaşçısı gazetecinin yazdığından öğrendik. Şimdi düşünün, siz Suriye’ye kendi toprakları üzerinde uçmayı yasak edeceksiniz, 5 km. içinde uçarsanız vururuz diyeceksiniz! Fakat Suriye’nin de Türkiye’ye karşı aldığı angajman kural ve kararlarının ne olduğunu kimse sorgulamıyor!? Türkiye akıllı bir kararla, aldığı bu kuralı uygulamaktan vazgeçti veya değiştirdi. Veya bu kural, Utku Çakırözer’in belirttiği gibi, aslında sadece sınıra tecavüz durumunda geçerliydi ve sınır birliklerine vur talimatı devredilmişti! Medyamızdaki bazı gazeteciler dolduruşa gelmişti ve şimdi de neden vurmuyorsun hesabını soruyorlardı! Davutoğlu, Suriyeli mültecilerin sayısına da sınır koymuştu: 100 bin! Bu sayı aşılırsa, Suriye içinde bir güvenlik bölgesi oluşturulacaktı! 100 bin çoktan aşıldı! Ama iktidar kıpırdamadı. Savaşı kışkırtacak her şeyden kaçınmak iyidir! İktidarın Suriye politikası çökmüştür. İyi de olmuştur. Sanki sağduyu Ankara’nın kapısını çaldı! ??? Acaba sağduyu mu kapı çaldı, yoksa ABD ve NATO, Ankara’nın Suriye politikasını dizginlediler mi? Sanırım ikincisi! ABD hatta şunu gördü: Erdoğan ve Davutoğlu, ABD’yi veya NATO’yu Suriye’de savaşa çekmeye çalışıyor! Geriye doğru bir yıl içinde Ankara, Suriye’ye sürekli askeri müdahale yapılmasını öngören politika izledi! Ankara, örneğin Sovyetler’in Esad’ın arkasında olmasının önemi ve anlamını da yeterince görmedi... Ankara bir şey daha görmedi: Suriye’ye bir askeri müdahale yapılacaksa veya bunun sonucu Ortadoğu iyice karışacaksa, bunun yöntem, zaman ve nasıl olacağını Pentagon ve Beyaz Saray belirler! Ankara değil! İktidar, söz yerindeyse bir “yetki gaspı”na kalkıştı! Ankara’nın bu tutumunun, Washington’ı büyük ölçüde rahatsız ettiği söylenebilir. Hatta Washington RTE’yi “başına buyruk işlere kalkışabilir ve ciddi tehlikeler yaratabilir” bile buluyor olabilir.. Bunu nereden anlıyoruz? Amerikan dış politikasının demirbaşları olan “ağır basın”ın yayınlarından: ABD’nin önde gelen gazeteleri, Ankara’nın Suriye politikasına karşı yayınlar yaptıktan sonra, en son örneğin Wall Street Journal “Erdoğan’ın, sık sık Osmanlı İmparatorluğu’nun gücü ve itibarını yeniden kazanma hayaline bağlanan aşırı hırsı”na değindi, “NATO’dan uzaklaşan, giderek daha düşman devletlerle çevrilmiş, iç krizler ile boğuşan Ankara” manzarası çizdi.. Gazete “Türkiye’nin İslami Dönüşü” başlıklı Daniels Pipes imzalı makalesinde şunu da dedi: “Ülkenin istikrarlı, laik, Batı yanlısı geçmişinin son izleri kayboluyor. Seçmenler isyan ederse, demokrasi de tehlikede olabilir... Türkiye, büyüklüğü, konumu, ekonomisi ve sofistike İslami ideolojisi nedeniyle Batı‘nın Ortadoğu’daki en büyük sorunu haline mi gelecek?” ??? ABD, Hillary Clinton, ayrıca Suriye inisiyatifini de Ankara’nın elinden tamamen kendi kontrolüne aldı! Ankara, ABD’nin bu tavrını görerek Suriye konusunda epey suspus oldu! Aklınıza ne geldiğini biliyorum: Cüneyd Zapsu’nun sanırım 2005 yılında Amerikalılara RTE için dedikleri... Amerikalılar, Ankara’nın bu öneri ve mesajını akıllı bulup uygulamışlardı! 7 yıl! Birlikte, ordu mordu her şeyi dümdüz gittiler. Ama RTE’nin otoriter hırsı, medya üzerinde tam kontrol girişimi ve ileri demokrasi palavrası altında demokratik parlamenter rejimi geliştireceğini budama girişimleri Avrupa’yı olduğu gibi ABD’yi de ciddi endişelendiriyor, yorumu yanlış olmaz. Bir sürecin sonuna geliniyorsa, o zaman ikinci ve üçüncü seçenekler üzerinde çok ciddi olarak duruluyor ve durulacak demektir. Bu köşedeki analizleri izleyenler, ne demek istediğimi bilirler! ŞAM Suriye’nin başkenti Şam’a giden CHP milletvekilleri Hasan Akgöl, Mevlüt Dudu, Refik Eryılmaz ve Levent berini Ankara’daki evlerinde sevinçle karşıCHP heyeti, üç aydır gözaltında tutulan Gök’ün de yer aldığı 9 kişilik heyet Cüneyt Ünal’ı serbest bıraktırdı. ladı. (Fotoğraf: AA MEHMET KAMAN) Türk gazeteci Cüneyt Ünal’ı serbest bıraktırdı. Heyetle buluşan Ünal, CHP’li heyetin geleceğinden haberdar olmadığını, heyeti olursunuz gidin kurtarın diye. Normalde İstanbul Haber Servisi CHP Genel karşısında görünce şaşkınlık yaşadığını bene olması lazım teşekkür etmeleri lazım. Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazeteci CüKILIÇDAROĞLU: lirterek memnuniyetini dile getirdi. Ünal ve Hiçbir yurttaşımızın adı ne olursa olsun, neyt Ünal’ın serbest bırakılmasına ilişkin, CHP heyetinin bugün Türkiye’ye dönmesi ünvanı ne olursa olsun, inancı ne olur“Bundan herkesin mutlu olmasını istebekleniyor. sa ne olsun saçının teline zarar gelmesirim. Yurttaşlarımız dünyanın hangi coğCHP Hatay milletvekilleri Hasan Akgöl, ni istemeyiz. Dünyanın neresinde olursa rafyasında olursa olsun, zulüm ve baskı Mevlüt Dudu, Refik Eryılmaz ve Ankara olsun, eğer serbest bırakılacaksa ben görmemeli” dedi. Milletvekili Levent Gök’ün de yer aldığı 9 135 vekilimin dünyanın her yerine gön“Cüneyt Ünal’ın CHP’ye teslimi manideririm. Kendi insanımızı kurtarıyorum. kişilik heyet dün Suriye’ye giderek tutuklu dar” şeklinde açıklama yapan AKP MilletZindandan kurtarıyorum. Oturun kalkın vekili Hüseyin Çelik’e de yanıt veren Kılıçbulunan gazeteci Ünal’ı serbest bıraktırdı. CHP’ye teşekkür edin. O gazetecimizi çıdaroğlu, “Ne diyeceğiz , bir insanın haHeyetle buluşan Ünal, düzenlenen basın kardık Türkiye’ye getiriyoruz. Bu ülkeyatını kurtarıyorsunuz. Haber için oraya toplantısında tutukluluk sürecini anlattı. Zanin sağlıklı haber alma hakkı için getirigitti. Eşi kurtarılmasını istiyor. Dernekler man zaman sevinç gözyaşları döken Ünal, yoruz” şeklinde konuştu. kurtarılmasını istiyor. Onlar geldiler, ne Beşar Fehmi Kadumi ile Suriye’ye geldiklerini belirterek şunları anlattı: “Bayramın birinci günü Hatay’dan Kilis’e doğru hareket ettik. Kilis’ten de Suriye’ye kameraman arkadaşım Beşar Kadumi ile beraber geçtik. Orada Mısırlı, Libyalı, Çeçen, çok sayda kamuflaj elbiseli insanlar vardı, onların yardımı ile geçtik. Daha sonra silahlı sivil iki araç geldi, aralarınHaber Merkezi CHP milletvekillerinden oluşan bir Haber Merkezi AKP sözcüsü Hüseyin Çelik gazeteda tartışma çıktı. Tartışmadan sonra siheyetin Suriye’ye giderek 3 aydır tutuklu bulunan gaci Ünal’ın CHP’lilere teslim edilmesini “manidar” buldulahlı çatışma başladı. Ben arkadaşımın zeteci Ünal’ı alması, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tağunu söyledi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ünal’ın vurulduğunu gördüm sağ tarafından. rafından memnuniyetle karşılandı. Gül, “Bütün gayretserbest bırakılmasına aracılık eden vekilleri tebrik etmek Başımdaki poşu ile kanamayı durdurmaleri takdir etmek lazım. Daha önce de söyledim, bunlaiçin aradığını ancak ilk aşamada bağlantı kuramadığını anya çalıştım, çok kan kaybediyordu arkarın hepsi profesyonel gazeteci dolayısıyla bunları başlatarak “Bu girişimleri sebebiyle arkadaşlarıma teşekkür sından bizim elimizde kamera gören Haka gözle görmemek gerekir. Görevini yapan insanlar. ediyorum” dedi. Ünal’ın serbest bırakılmasına AKP sözlep halkı bizim muhalif grupların yanınSayın milletvekillerinin hepsinin gayretleri gerçekten cüsü Hüseyin Çelik’ten ise ilginç bir yorum geldi. Çelik, da olduğumuzu sanarak bize saldırdılar. çok takdir edilecek çalışmalardır” dedi. “Ünal’ın CHP’lilere verilmesi manidar” diye konuştu. Ardından Suriyeli güvenlik güçleri tarafından karakola götürüldüm. Burada kaldığım zaman içerisinde güvenlik güçleri tarafından şiddete maruz kalmadım. Üç gün önce Şam’a getirildim ve karşımda CHP milletvekillerini görünce çok şaşırdım. Annemin babamın ellerinden öpmek ve eşim ve çocuğumu görmek en büyük isteğim. Özgürlüğüme kavuşmamda başta Devlet Başkanı Beşşar Esad olmak üzere bütün emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. Gazeteci Cüneyt Ünal’ın ailesi özgürlük ha Bizim için bir görevdi Gül’den CHP’li vekillere takdir Özgürlüğü bir tek Çelik’i mutlu etmedi ‘Sınırda kontrol Kürt gruplarda’ Esad, CHP’li vekillerle görüşmesinde, Türkiye sınırlarını açınca bölgeden çekildiklerini belirtti, ‘Suriye’deki El Kaideliler sizin için de tehdit’ dedi BAHADIR SELİM DİLEK gazetecilere örnek olsun’ Ünal, yayımlanan video görüntülerinde dikkat çeken vücudundaki yaralanmaların da rejim yanlıları tarafından kendisine yapılan darptan kaynaklandığını, daha sonra yaralanmalarıyla ilgili herhangi bir tedavi görmediğini anlattı. Milletvekillerini karşısında görünce ağladığını ifade eden Ünal, Halep’teki hapishanede tek başına kaldığını da söyledi ve kendisine birlikte kaçırıldığı muhabir arkadaşı Beşar Fehmi Kadumi’nin öldüğünün söylendiğini belirtti. Ünal’ın serbest bırakılması ile ilgili basın toplantısında heyet adına konuşan CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, insani durumlar içerisinde üstlendikleri görevi ve sorumluluğu yerine getirdiklerini ifade etti. Ünal’ın serbest bırakılmasının Türkiye’de tutuklu bulunan gazetecilere örnek oluşturması gerektiğini belirten Eryılmaz, onların da bir an önce özgürlüklerine kavuşması isteğini dile getirdi. CHP Hatay Milletvekili Hasan Akgöl de “Filistinli Beşar Fehmi Kadumi’yi de Türkiye’ye getirmek istiyoruz. Ancak Kadumi’nin yaşayıp yaşamadığı bilmiyoruz. Suriyeli yetkililer araştırıyor. Eğer Kadumi de ellerindeyse bize teslim edecekler” dedi. ‘Türkiye’deki tutuklu ANKARA Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, CHP’li milletvekilleri aracılığıyla AKP hükümetini El Kaide konusunda uyardı. Türk sınırında kontrolün Kürt gruplara geçtiğini söyleyen Esad, “Tayyip Erdoğan iki halka da iki ülkeye de zarar veriyor” dedi. Bir süreden bu yana Suriye’de göz altında tutulan kameraman Cüneyt Ünal’ı almak için Şam’a giden CHP milletvekilleri Levent Gök, Refik Eryılmaz, Mevlut Dudu ve Hasan Akgöl, Esad ile bir saat 15 dakika süren bir görüşme yaptı. Eryılmaz, görüşmeye ilişkin Cumhuriyet’e bilgi verirken, Esad’ın Türk halkıyla tarihten gelen dostluğun, kardeşliğin, ortak kültürün, kaderin olduğunu dile getirdiğini ve “Bizim Türk halkıyla bir sorunumuz yok” dediğini anlattı. Görüşmede, Suriye’den Akçakale ve Ceylanpınar’a düşen top mermileri de gündeme geldi. “Türkiye’yi bombalamakta ne gibi bir menfaatimiz olabilir ki” diyen Esad, orada askerlerinin bulunmadığını da söyledi. Esad, “Türkiye sınırlarını açınca, biz oradaki askerlerimizi çektik. Şu anda orada bizim askeriyemiz, jandarmamız maalesef PYD’nin ve diğer Kürt grupların elin ‘Erdoğan iki ülkeye de zarar veriyor’ HP’li Refik Eryılmaz’ın verdiği bilgiye göre Esad, AKP hüC kümetin politikalarının Suriye’ye de Türk halkına da çok ciddi zarar verdiğini, radikal El Kaide militanlarının, Selefilerin TürkiyeSuriye sınırında cirit attığını ve şu anda onlarla bir savaş halinde olduklarını, bunların tamamen Türkiye’den girdiklerini, bunların silahlarının Türkiye’den aldıklarını ve Türkiye üzerinden bu bölgeye geldiklerini anlattı. Esad, çok iddialı bir şekilde, “Önümüzdeki süreçte bunlar Türkiye için de tehlike ve tehdit oluşturacaktır” dedi. Türk halkıyla eski ilişkilere dönmek için her türlü çabayı sarf etmeye hazır olduklarını söyleyen Esad, Erdoğan’ın izlediği politikaların her iki ülke halkına ve ülkeye zarar verdiğini dile getirdi. de” dedi. Esad, “AKP hükümeti orada sınırları açtı, ya Kürtlerle çatışacaktık ya da ordumuzu geri çekecektik, ayrıca Kürtler askerlerimizi öldürme niyetiyle bir operasyon içinde olmadıkları için biz ayrı bir cephe açma yani Kürtlerle çatışmaya girmek mantıklı değil bu süreçte, onun için biz oradan biz askeriyemizi çektik, şimdi orası bizim kontrolümüzde değil” diye konuştu. Bu bölgenin önümüzdeki dönemde hem Suriye hem de Türkiye için büyük sıkıntı yaratacağını anlatan Esad, “Şu anda biz muhaliflerle değil Türkiye ve Türkiye dışından gelen, radikal Sele filer ve El Kaide militanları ile savaşıyoruz. Türkiye’den yardım alıyorlar, Türkiye’den geliyorlar” görüşünü dile getirdi. Esad, bu grupları Arabistan ve Katar’ın da finanse ettiğini anlattı. CHP’li Gök de Esad’ın “Hükümetin politikalarını onaylamıyoruz, özellikle ülkenizin güneyinde, başka ülkelerden gelen insanları Suriye’ye sokuyorlar, özellikle El Kaide militanlarını... Bu çok büyük rahatsız vermekte, biz laik bir ülkeyiz. Bu özelliğimizi de korumak istiyoruz. Bu konuda gelen El Kaide militanlarının amacının ne olduğu bellidir” dediğini anlattı. CHP lideri Kılıçdaroğlu siyasette kullanılan üslubun önemine dikkat çekti: Başbakanı da eleştirsinler ŞULE KÖKTÜRK CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anadili yasağının kaldırılmasıyla ilgili ilk kanun teklifini veren partinin CHP olduğunu belirterek “Bugün artık yasak yok, herkes istediği dili kullanabiliyor, isteyen istediği dilde yayın yapabiliyor. Özgürce insanlar kendi dillerini kullanmalıdır. Kullanıyor da zaten ama bir gerçeği unutmayacağız. Her CHP’ye ‘yumurtacı’ selamı Toplantıya siyasetçilere yaptıkları “yumurtalı” protestolarla tanınan Öğrenci Koleftifleri temsilcileri de katıldı. Grup adına konuşan Bircan Birol, “Buluşmanıza yumurtacıların, Öğrenci Kolektifleri’nin selamını getirdim” sözleri ile başladı. Birol, hakkını arayan 800’den fazla öğrencinin demir parmaklıkların ardında olduğunu anımsattı. devletin resmi bir dili vardır. Bizim resmi dilimiz de Türkçedir” dedi. Kılıçdaroğlu, CHP Geçlik Kolları’nın düzenlediği “Gençler Konuşuyor, Kılıçdaroğlu Dinliyor” etkinliğine katılarak gençlerin sorunlarını dinledi, sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, bir gencin “Vatan haini olan, Adnan Menderes’in kabrini ziyaret etti niz” sözleri üzerine, “Katılmayabiliriz, sevmeyebiliriz ancak siyaseten idam olmamalıdır. Farklılıklara saygı duyacağız. Eğer 17 yaşındaki çocuğun yaşı büyütülerek idam ediliyorsa aynı tepkiyi vereceğiz. Menderes için de Deniz Gezmiş ve arkadaşları da idam edilirse de aynı tepkiyi vereceğiz” dedi. Siyasette kullanılan üslup ile ilgili bir soruyu da Kılıçdaroğlu, kendisinin ağzından, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ağzından çıkan bazı kelimelerin hiç çıkmadığını ifade ederek “Beni eleştirenler en azından sayın başbakanı eleştirseler, Türkiye’de bu sorun olmayacak” şeklinde yanıtladı.