19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 KASIM 2012 CUMARTESİ 4 HABERLER Deniz Feneri yolsuzluğunu soruştururlarken sanık durumuna düşen savcılar Yargıtay’da aklandı Kader Ağlarını Örünce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün çeşitli yayın organlarına verdiği demeçler, çeşitli kuruluş temsilcilerine yaptığı açıklamalar son zamanlarda daha da dikkati çeker oldu. Son olarak, Sayın Cumhurbaşkanı’nın ünlü Financial Times gazetesine verdiği demeçte, idamla ilgili olarak, Başbakan’ın açıklamaları ile kendisininkiler arasındaki farklılık sorulduğunda şu ilginç yanıtı vermiş: Benim bakışım farklı, ben resme daha geniş açıdan bakıyorum. Görülüyor ki, Cumhurbaşkanı, Başbakan ile bakışlarının farklı olduğunu çekinmeden söylüyor. Şimdilik, aralarında temelden bir farklılık olup olmadığının fazla bir önemi yok. Bu farklılık da iki taraf arasında çekişmeye dönüşmedikçe mühim değildir. Durumun şu andaki fotoğrafı da şimdilik böyle bir olasılığı işaret etmiyor. Ancak olaya değişken süreç içinden bakıldığı takdirde, zamanla kimi olasılıkların belirebileceği görülebilir. Abdullah Bey ile Tayyip Bey arasında şu anda bir makam çekişmesinin olmaması, yalnızca sorunun henüz muaccel hale gelmemesinden kaynaklanmıyor. ??? Şurası bir gerçektir ki, bugüne kadar, gerek iktidara tırmanmakta, gerekse amaçlarını gerçekleştirmekte son derecede başarılı bir politikacı performansı gösteren Tayyip Erdoğan ile herhangi bir makam için yarışmaya girenler pek şanslı sayılamazlar. “Cumhurbaşkanı kim olmalı?” sorusuna kimi anketlerde gelen yanıtlar, kimi tereddütler doğursalar bile yine de bu gerçeği temelden değiştirecek nitelikte değil. Bu durum, Tayyip Bey’in kendisini destekleyen dış çevrelerin güvenini hâlâ yitirmemesi ve içte sosyal sarsıntıların sonuçlarının henüz geniş kesimler tarafından duyulmamasından kaynaklanıyor. Bir an için, gayrimenkul balonunun yakında patlama olasılığının yeni yaratılan kent rantı alanlarıyla bir süre daha ertelenebileceğini kabul etsek bile kabul etmeliyiz ki, aslında, büyük cari açığa neden olan, sıcak para gelişine dayalı ekonomik büyüme çok kırılgandır ve “saadet zinciri”nin ne zaman kopacağı hiç belli değildir. Kürt sorunu ise toplumu dipten doruğa sarsacak bir sosyal çalkantı düzeyine erişmiştir ve önümüzdeki dönemde kamuoyu bu sarsıntıyı daha derinden duyacaktır. Doğrusunu söylemek gerekirse, Tayyip Bey, Kürt sorununu ne çözmeyi ne de doğan durumu yönetmeyi, başka bir deyişle ne mücadeleyi ne de müzakereyi layığınca becerebilmektedir. Aslında konunun tümüyle ilgili bir vizyonu olmayan, dış telkinlere, iç kamuoyunun tepkisinden çekinerek yeterince kulak veremeyen Tayyip Bey’in sorunun çözümünde aciz kalmakta olduğu yakında geniş kitleler tarafından kavranacaktır. ??? Bu alandaki vizyonsuzluğu ve bir anlamda aczinin yanı sıra, dış politika alanındaki, denetim dışı tehlikeli çıkışları yüzünden Erdoğan kendisine kimi misyonları yükleyenlerde, yükümlülüklerini gerçekten yerine getirebilip getiremeyeceği konusunda ciddi soru işaretleri oluşmasına neden olması da mümkündür. Hatta kimileri bunun belirtilerinin ortaya çıkmaya başladığını söylemektedirler. Bu gelişmeler hemen “İşlevini yeterince yerine getirmeyenin yerini nasıl doldurmalı?” sorusunu gündeme oturtacaktır. O zaman daha soğukkanlı, daha esnek, daha demokrat görüşlü, otonom davranış gösterişi tutkusu daha dengeli olan birine ihtiyaç duyulması mümkündür. Böyle bir olasılık belirdiğinde, Tayyip Bey’in karşısındaki adayın büyük şansı olacağı da aşikâr. Kader ağlarını örünce, şu anda mümkün değilmiş gibi görünenin pekâlâ da mümkün olacağı ortadadır. Şu anda Abdullah Bey’in birbirini izleyen ve hepsi de çok hesaplı girişimleri bende bu olasılığın Çankaya’nın şu andaki ev sahibi tarafından dikkate alınmakta olduğu izlenimini uyandırıyor. Bilmem yanılıyor muyum? 6 ay sonra beraat ‘Asıl failler’ asıl amacına çoktan ulaştı! ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Deniz Feneri soruşturmasını yürütürken haklarında “görevi kötüye kullanma ve insanları dinledik. 600 kişinin biri bana ‘DeAYKUT KÜÇÜKKAYA sahtecilik” suçlamasıyla dava niz Feneri e .V. bana yardım yaptı’ demedi. Yüzaçılan savcı Nadi Türkaslan, de 80’i ‘Bu imzalar sahte. Bana yardım yapılmadı’ “Asıl faillerden önce” yargılanmaya başlaAbdulvahap Yaren ve Mehdedi. Soruşturma belli bir aşamaya geldiği narak Türkiye’de hukuk tarihine geçen Deniz Fezaman bizi aldılar...” met Tamöz beraat etti. neri e.V. bağlantılı soruşturmanın Türkiye ayaÜç savcı 2011 yılının Temmuz ayında düğmeye ğını yürüten “Cumhuriyet Savcıları” dün beDeniz Feneri soruşturmasını bastığında soruşturulan “örgüt kurmak ve raat etti. Ne var ki “Almanya’nın Türkiye’desürdürürken dosyadan el çektiüye olmak ile nitelikli dolandırıcılık suçlaki asıl failler” diye nitelediği isimler amaçlarırilen ve yolsuzluk dosyasının sarı”ydı. Bu adımdan sonra Türkaslan, Yaren ve na çoktan ulaştı. Nasıl mı? Savcı Türkaslan ve nıklarının şikâyetiyle yargılanTamöz soruşturmadan el çektirildi. Yerlerine ataekibi 2011 yılının başında Deniz Feneri e.V. somaya başlayan Türkaslan, Yamalar yapıldı. Ancak ne var ki yeni savcıların haruşturması için gittikleri Almanya’dan Ankara’ya ren ve Tamöz davasında dün kazırladığı iddianamede dolandırıcılık suçu, “gü“önemli belgelerle” döndüler. Dünkü yargılaveni kötüye kullanmaya” dönüştürülmüştü. mada savcılardan Abdulvahap Yaren şunları rar çıktı. Yargıtay Büyük Genel Güveni kötüye kullanma suçu şikâyete bağlıysöyleyecekti: “Belgeleri bulduk. Türkiye’nin Kurul Salonu’ndaki duruşmayı dı; ve bu dosyada bir tek şikâyetçi bile yoktu. her yerinden yardım yapıldığı iddia edilen bu Duruşmayı Kılıçdaroğlu da izledi. (AAMEHMET KAMAN) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile parti yöneticileri ve yargıçlar izledi. pan Nadi Türkaslan, sanık kürsü kaslan, “Üzülüyorum ama piş ye gitti? Niye ben bu paralara, dosyaya baktığımız takdirde Yargıtay Cumhuriyet Savcısı sünde olmasının nedeninin hak manlık da duymuyorum. Yüz şirket mallarına el koydum? Adalet Bakanlığı ve HSYK’nin Zeki Özcan, üzeri kapatılarak ta kıyla soruşturma yapmak oldu kere olsun yine yaparım” dedi. Evli kadın, evli adamlar hovar belli bir şekilde kurgulamış olpuya gönderilen faksın “hukuken, ğunu belirterek, sahtecilik yaptıSanık savcı Abdulvahap Yaren dalıklarını, metreslerini elinde duğu ve hukuk dışı bir soruşaklen ve vicdanen sahtecilik ğı savlanan tedbir kararına ilişkin ise Afrika’daki aç çocukların fo tutmak için zekât paralarını bu turma dosyası olduğu apaçık orkastıyla yapılmadığı sonucuna belgenin orijinal haliyle tek bir çi toğraflarını göstererek, “Yardım şirketlere hisse payı olarak ak taya çıkmıştır” dedi. varıldığı” gerekçesiyle sanıkların zik olmaksızın Deniz Feneri dos paralarının bana göre buralara tarmışlar” diye konuştu. Yaren, Karar için duruşmaya ara veberaatını istedi. Savunmasını ya yasında durduğunu söyledi. Tür gitmesi gerekiyordu. Peki nere “Üç savcının yargılandığı bu rildiğinde Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri davasını bütün dünyanın bildiğini belirterek, “Adalet mülkün temeli ise bu ayıplı davalaJANDARMAEMNİYET İŞBİRLİĞİ! İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN rın adalete uygun sonuçlanması gerekir” dedi. Duruşmanın öğleden sonraki kısmında Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Hüseyin Eken, savcıların “görevi kötüye kullanma” suçlamasından oybirliğiyle beraatına karar verildiğini açıkladı. Eken, Türkaslan’ın sahtecilik suçlamasından ise oyçokluğuyla beraat ettiğini bildirdi. Eken, daire üyesi Ahmet Turan Doğan’ın, “görevi kötüye kullanma” suçundan hüküm kurulması gerektiği görüşüyle karşıoy kullandığını TUNCELİ (Cumhuriyet) Hozat ilçekaydetti. Karar sonrası açıklama sinde jandarma ve polis tarafından Hozat yapan Türkaslan, kararı “Beraat Belediye Başkanı Cevdet Konak, siyasi kararına sandıkları kadar separtilerin yöneticileri, kamu görevlileri ve vinmedim. Çünkü suçlu olan seyurttaşların fişlendiği ortaya çıktı. vinir. Bu karar hukuk tarihine Tunceli’nin Hozat ilçesinde iddiaya göre, geçecek bir karardır. Bu karar kaymakamın talimatıyla Jandarma Komuhâkim ve savcılara hiç korktanlığı ve Hozat İlçe Emniyet Amirliği taramayın karşınızdakinin kim olfından fişleme yapıldı. Kaymakamlık, janduğuna bakmayıp görevinizi darma ve poliste birer kopyası bulunan fişyapın demiştir. Bu açıdan ö[email protected] leme dosyalarında kişilere ait birçok bilgiye lidir” sözleriyle değerlendirdi. yer verildi. Kişilerin kimlik bilgileri, ev adresi ve telefon numarasının yer aldığı fişleme dosyalarında, kilosuna, saçına ve göz rengine, kişisel zaafları, görüştüğü kişiler, konuşma şekline ve bağlantısı olduğu ileri sürülen örgüt ve görevine kadar bilgiler yer aldı. Fişlenen kişilerin çoğu birden çok örgütle ilişkili gösterildi. Hozat’ta fişlenenler listesinin baş sıralarında Belediye Başkanı Cevdet Konak ve ardından kamu görevlileri yer aldı. Kamu görevlileri arasında Özel İdare Müdürü, Milli Eğitim Müdürlüğü’ndeki şube müdürleri dikkati çekerken ilherhangi bir cezaevi personelinin neza ifade eden Dibek, tasarıda yer alan aile MAHMUT LICALI çedeki okul müdürleri, adliye çalışanları da reti olmadan baş başa görüşmesine iliş görüşmesi uygulamasının hak değil, ayfişlendi. AKP İlçe Başkanı İshak Aydın’ın ANKARA Cezaevindeki hükümlükin uygulama ödül olarak tanımlandı. rıcalık olarak düzenlendiğini ve bu uyyanı sıra oğlu Serkan Aydın’ın da bulundulerin eşleriyle 24 saat görüştürülmesini Maddenin gerekçesinde, “Evli hüküm gulamanın yanlış olduğunu ifade etti. ğu fişleme listesinde, çok sayıda BDP’linin öngören yasa tasarısında söz konusu lülerin, eşleriyle ceza infaz kurumu göTürkiye’nin taraf olduğu uluslararası adına rastlandı. Fişlenenler arasında 77 yaşuygulamanın “ödül” olarak tanımlanması düzenlemelerde mahkumların eşleriyle revlisinin yakın nezareti olmaksızın gölarında olan ve hiçbir siyasi parti ve örgütle tepki çekti. CHP’li Adalet Komisyonu görüşmesinin bir hak olarak kabul edilrüşme yapması, ödül olarak düzenilişkisi olmayan yaşlı köylüler ve birçok kaüyesi Turgut Dibek, hükümlülerin eş lenmektedir. Hükümlüler, üç ayda diğine işaret eden Dibek, şunları dile gedının da bulunması dikkati çekti. Tunceli leriyle görüştürülmesinin “hak” olarak bir üç saatten yirmi dört saate kadar tirdi: “Bu taraf olduğumuz uluslarBarosu Başkanvekili Özden Eren Başkaverilmesi gerektiğini belirterek “Bu görüşme yapabilecektir” denildi. arası düzenlemelerde olduğu gibi hak vak Gül “Bu belgeleri düzenleyenler derolarak verilmelidir. Tasarıya göre uygulamayı ödül olarak değerlendirhal açığa çıkarılmalı, yargılanmalı ve gedül demek ayıp’ aile görüşmesinin şartları daha sonmek ayıptır” dedi. rekli cezalar uygulanmalıdır” dedi. TBMM Adalet Komisyonu’nda salı güTasarıdaki uygulamanın ödül olarak ni ra yönetmelik ile belirlenecek. HaTunceli Emniyet Müdürü Hayati Yılmaz, nü görüşülecek anadilinde savunmayı dü telendirilmesini eleştiren komisyon üye zırlanacak yönetmeliği bilmiyoruz. “Bu durum söz konusu ise bunu hazırlazenleyen yasa tasarısında yer alan, hü si Turgut Dibek, “Mahkumların, eşle Bu yönetmelikte cezaevi yönetimiyanlar gerekli cezayı alacaktır” açıklakümlülerin eşleriyle 24 saat görüştürül ri ile görüşmesinin sağlanmasını ödül nin inisiyatifine bırakılan durumlar masında bulundu. Hozat Cumhuriyet Başmesini düzenleyen uygulamadaki ta olarak değerlendirmek öncelikle ayıp olabilir. Cezaevi yönetimlerinin keysavcılığı, konuyla ilgili soruşturma başlattı. nımlar tartışma yarattı. Tasarıda hü tır” dedi. Mahkum eşlerini ödül yerine fi davranışları görülebilir. Bu görüşİl Emniyet Müdürü Yılmaz’ın iddialar için kümlülerin 3 ayda bir eşleriyle 24 saat koymanın insan haklarına aykırı olduğunu meye engel olunabilir.” rapor hazırlayıp valiliğe sunduğu belirtildi. Hozat’ta fişleme furyası Eş görüşmesi ödül oldu Hükümlülerin eşleriyle 24 saat baş başa görüşmesine ilişkin düzenlemede inisiyatif cezaevi yönetimine bırakılıyor ‘Ö YARGIÇLAR SENDİKASI’NIN KURULUŞ DİLEKÇESİNİ ALMAK İSTEMEDİ EVLERİN İŞARETLENMESİ ÇOCUKLARIN OYUNUYMUŞ CHP heyeti bugün ‘Vali yardımcısı yok Esad ile görüşecek dediler’, odasında çıktı MEHMET ALİ SOLAK ALİCAN ULUDAĞ Şahin’e göre Alevi matemi ‘gürültü’ ‘Biber gazı alışkanlık’ Şahin, Ordu temasları sırasında “CHP’lilerin biber gazlı protestosuyla” ilgili olarak “Artık biber gazı bazıları için bir alışkanlık yaptı zannediyorum. Kendileri sıkıp kendileri etkilenmişler. Böyle biraz eğlenceli, biraz dramatik bir şey olmuş” dedi. LAZKİYE Suriye’de tutulan gazeteciler Cüneyt Ünal ve Başar Fehmi Kadumi’yi almak için gezeteci örgütleriyle Suriye’ye giden CHP heyeti bugün Devlet Başkanı Beşşar Esad ile görüşecek. TGC, TGS, Parlemento Muhabirleri Derneği ve Haber Kameramanları Derneği temsilcileri, gazeteci Kadumi’nin eşi Arzu Kadumi ile önceki gün Suriye’ye giden CHP Hatay milletvekilleri Refik Eryılmaz, Mevlüt Dudu, Hasan Akgöl ve Ankara Milletvekili Levent Gök, Lazkiye’de çeşitli temaslarda bulunduktan sonra dün Şam’a gitti. Heyet bugün Suriye Devlet Başkanı Esad ile görüşerek iki gazetecinin serbest bırakılmasını isteyecek. ANKARA Kapatılan YargıSen’in başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Ankara Valiliği’ne yaptığı başvuru ile Yargıçlar Sendikası’nı kurdu. EmniyetSen’in kuruluş dilekçesini iade eden Ankara Valiliği, başvuru sırasında Yargıçlar Sendikası’nın dosyasını önce almak istemedi. Eminağaoğlu’nun ısrarı üzerine dosyayı alan Vali Yardımcısı, “Biz ne yapacağımızı biliyoruz” diyerek iade sinyali verdi. Eminağaoğlu, “büro, bankacılık ve sigortacılık” işkolunda örgütlenmek üzere Yargıçlar Sendikası’nı kurmak için dün harekete geçti. Eminağaoğlu, önce Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne giderek başvuru yapmak istedi. Ancak emniyettekiler gelen “emir” üzerine Eminağaoğlu’nu Ankara Valiliği’ne yönlendirdi. Eminağaoğlu da, akşam saatlerinde dosyayı vermek üzere valiliğe gitti. Edinilen bilgiye göre, önce kapıdaki polisler ilgili vali yardımcısının yerinde olmadığını söyledi. Ancak odaya giren Eminağaoğlu, vali yardımcısının yerinde olduğunu gördü. Eminağaoğlu’nun dosyayı vermek istemesi üzerine vali yardımcısı, “Postayla gönderin” dedi. Eminağaoğlu’nun ısrarı üzerine dosyayı alan vali yardımcısı da “Ama biz ne yapacağımızı biliyoruz” karşılığını verdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, İçişleri Bakanlığı’nın 2013 bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtladı. Şahin, bütün Müslümanların muharrem ayını tebrik ettiğini belirtirken, CHP’li milletvekillerinden “Tebrik olmaz, acı paylaşılır” şeklinde tepki geldi. Sözlerine devam eden Şahin, Kerbela katliamına ilişkin, “O olayı birileri gürültü çıkararak telin eder, birileri de sessizce ve gürültü çıkarmadan asırlarca or taya koymuştur” dedi. Şahin, bir soru üzerine Adıyaman’da Alevilerin kapılarının işaretlenmesiyle ilgili olarak “Polisimiz 8. sınıf öğrencisi olan 3 çocuğun bunu yaptığını ortaya koydu. Bilgisayar ortamında çokça seyrettikleri ve etkisinde kaldıkları Counter Strike isimli bir oyunun etkisinde kalarak, bu işaretleri yaptıklarını ifade ettiler” dedi. Şahin, 29 Ekim’de Ulus’ta yapılan kutlamalar için ise “Legal dernekler, birtakım illegal oluşumların organize ettiği bir Cumhuriyet Bayramı kutlamasıdır” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle