27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 KASIM 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Otoyollar ve köprüler ile bunlar üzerindeki tüm tesislerin 25 yıl süreyle işletme hakkı devredilecek Dev ihaleye üç teklif geldi Ekonomi Servisi Oto? Tekliflerden biri de Koç Holding, Ülker’i de bünyesinde bulunduran Yıldız yollar, köprüler ve bunlar Holding iştiraklerinden Gözde Girişim sermayesi ve Malezyalı UEM Group’a üzerindeki tesisleri, ücret ait. İmzalanan ortaklık sözleşmesine göre girişimde Koç yüzde 40, UEM toplama merkezleri ve tüm varlıklarının bir bütün haGroup Berhad yüzde 40 ve Gözde Girişim yüzde 20 paya sahip olacak. linde (tek paket olarak) özelup BerhadGözde Girişim Serİhale, Edirne Murat Ülker leştirilmesine ilişkin açılan Mustafa Koç lif geldiğini açıkladı: 1) Nurol Holding AŞ mayesi Yatırım Ortaklığı AŞ Or İstanbulAnkaihaleye üç konsorsiyum teklif verra, Pozantı Tarsus Mersin, Tardi. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı MV Holding AŞ Alsim Alar tak Girişim Grubu. 3) Autostrade Per I’Italia susAdanaGaziantep, Toprakka(ÖİB) söz konusu paketin 25 yıl ko Sanayi Tesisleri ve Ticaret AŞ lık işletme hakkının devrini içeren Kalyon İnşaat Sanayi ve Tica S.P.A. Doğuş Holding AŞ leİskenderun, GaziantepŞanlıihalenin son teklif verme tarihi ret AŞ Fernas İnşaat AŞ Ortak Makyol İnşaat Sanayi Turizm ve urfa, İzmirÇeşme, İzmir Aydın, Ticaret AŞ Akfen Holding AŞ İzmir ve Ankara çevre otoyolları olan dün saat 16:00’ya kadar aşa Girişim Grubu. 2) Koç Holding AŞ UEM Gro Ortak Girişim Grubu. ile Boğaziçi Köprüsü, Fatih Sulğıdaki üç yatırım grubundan tektan Mehmet Köprüsü ve Çevre Otoyolu ve bunlar üzerindeki hizmet tesisleri, bakım ve işletme tesisleri, ücret toplama merkezleri ve diğer mal ve hizmet üretim birimleri ile varlıkların tek paket halinde 25 yıl süreyle işletme hakkının devrini kapsıyor. İlk kez geçen yıl aralık ayında gerçekleşmesi planlanan ihale, yatırımcılardan gelen süre uzatım talepleri sebebiyle dört kez ertelenmiş ve son teklif verme tarihi 31 Ekim olarak belirlenmişti. Barikatları Kim Kaldırdı? Medyamızda yukarıdaki soru başlığı altında trajikomik bir tartışmadır gidiyor. Olayların geliştiği saatlerdeki canlı tartışmalarda, AKP’den sızdırıldığı söylenen haberlerde bu sağduyulu kararın adresi olarak Başbakan Erdoğan gösterilmişti. Giderek dozunu yükselttiği gerilim politikalarının stratejileri çizgisine bir katkı daha olarak, bu bilginin doğru olmadığını, tam tersi, olup bitenlerden sonra da barikatların kaldırılmaması gerektiğini söyleyerek kaldıranları suç işlemekle suçladı. Yetmedi, hepsi de yasal kuruluşlar olan Ulus’tan Anıtkabir’e kutlamada direnen tertip komitesi sivil toplum örgütlerini, yasakçılığa karşı durmak üzere sonradan katılma kararı alan CHP’yi, yüz binlerle, ellerinde bayrakları ile katılanları, yaşananların mağduru oldukları halde, en doğal demokratik insan haklarını kullanmış olmalarına karşın, illegal örgütlerin maşası olmakla suçlayarak, haklarında dava açılmasını istedi. “Takşak” ilişkisi içinde savcılığın soruşturma açtığı haberi de geldi.. Hep birlikte, ekranlardan, polisin orantısız güç kullanmasını, kadınçocuk ayrımsız tıklım tıklım barikat içinde sıkışmış kalabalığa basınçlı su, gaz püskürtülmesini, kitlenin dağılmamak için direnmenin ötesinde suç oluşturabilecek hiçbir provokasyona alet olmadığını... izlemedik mi? Barikatların açılması ile, çok daha vahim olayların yaşanmaması, yasadışı yasaklamanın ortadan kalkması ile rahat bir nefes almadık mı? Derken Cumhurbaşkanlığı’ndan gelen bilgilendirmeyle daha da trajikomik bir durum ortaya çıktı. “İkibaşlılık” kavramı üzerinden büyümesi beklenen tartışmalarda; gündem başkanlık sistemi, anayasa değişikliğine kaydırılsa da, söz konusu çözüm arayışları için şimdi koşulların daha elverişsiz olduğu gerçeği de gözlemlendi.. ??? Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında artık iyice su yüzüne çıkmış gerilime yeni bir boyut eklenmişken, Cumhurbaşkanı duruma açıklık getirerek anayasa, yasalar gereği kendisine bağlı valiliklere çok genel sağduyulu, gerilimleri, şiddeti tırmandırmama yolunda, önceden yapılmış genel uyarısı ile görev ve sorumluluk alanı içinde kaldığını belirtti. Zaten araya giren İçişleri Bakanı, Başbakan’ın suç saydığı, yasadışı konmuş yasağın aracı barikatların kaldırılmasında yetki kullanma sorumluluğunu kendi üzerinden atan bir açıklama ile devreye girdi. Barikatların kargaşada açıldığı bilgisini vermekle İçişleri Bakanlığı, yetkili polis müdürlerini de karar vermiş olma sorumluluğunundan kurtarmış oldu. Oysa yetki ve sorumluluk düzenlemelerinde çarpık anayasal/yasal düzenlemelerimiz içinde bile halkın istediği gibi Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamasına yasak konulamayacağı gerçeği bir yana, sorunlu noktalarda sorunu çözme görev ve sorumluluğu ne Cumhurbaşkanı, ne Başbakan, ne İçişleri Bakanı ne de valiliğe aittir. Olayımızda meydanda toplanmış yüz binlerin can güvenliğinde, sorumluluk doğrudan görev yapan güvenlik görevlilerinin üzerindedir. Ellerinde bayrakları ile l. Meclis’in önünde toplanmış, Anıtkabir’e yürümeye kararlı yüz binler, kadınlar ve çocuklara basınçlı su, gaz sıkılmış olmasına karşın dağılmayınca, kitlesel faciadan tek çıkış, barikatların kaldırılmasıdır. Akıl tutulması ile medyamızda dün de, isterik yönlendirmelerle, kalkması gereken barikatların kaldırılmasının kararını vereni, suçluyu arayıp durmadık mı? ??? Ağlanacak halimize acı acı gülümserken “Barikatlar nasıl aşıldı?” sorusuna yanıt veren 2 dakika 43 saniyelik olduğu belirtilen bir video çekimi görüntüsü geldi.. Yasal yürüyüşün ilk çağrısını yapanların başını çeken TGB’nin sitesinden açıp görebileceğiniz bu canlı, sesli çekimi merak ederek komuta basınca ben de, önceden öngördüğüm değil, doğa yasasının gereği, asıl aranan suçluların; “sokaklara dökülmüş, yolunda yürümeye kararlı yüz binlerin, direnme güçlerinin” olduğu gerçeğini çok yalın, çıplak gördüm.. Yüksek bir yerden yakın plan sesli görüntü çekiminde, heykel bizim bakış alanımıza göre solda ortalarda bir yerde, tıklım tıklım bayraklarını sallayan kitleler.. Anıtkabir’e açılabilecek yolları sarmış aşılamaz polis barikatları.. Derken “barikat aşıldı” sözcüğünün birkaç kez tekrarlanışı eşliğinde, en sağda kalan yola saniyeler içinde binlerle insan hızla akıp, barikat dışında kalmış uzakta bekleyenlere ulaşıyor.. Yol saniyeler geçmeden kırmızı bayrak rengine bürünüyor.. Anında tüm yolları sarmış polis barikatlarının panzerlerinden, meydanı dolduran kalabalığa basınçlı su fışkırtılması, onu gaz saldırıları izliyor.. Kısa bir dönem için bir miktar boşluk açılıyor. Ama heykel çevresi, geri planda kalan meydan doluluğunda kıpırdayan yok.. Abartalım, bir dakikayı geçti diyelim.. Kitle daha kararlı, bu boşlukları doldurarak, kesintisiz yürüyüşü başlatıyor. Prim borcunu ödeme süresi uzatıldı Ekonomi Servisi Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), resmi tatil sonrası yaşanan yoğunluk sebebiyle yeniden yapılandırma kapsamındaki borçların ödeme süresini 7 Kasım’a kadar uzattı. SGK’den yapılan açıklamada, bankalara yapılan yoğun müracatların teknik aksaklıklara sebep olduğu ve tahsilatların zamanında yapılamadığı belirtildi. Kamuoyunda ‘Vergi Affı’ olarak bilinen düzenleme, esnaf, sanatkâr, tüccar, serbest meslek erbabı, şirketler ve diğer mükellefleri ilgilendiriyor. Düzenleme; borçlarını yeniden yapılandırmak için ‘torba yasa’ kapsamında başvuran, ancak ikiden fazla taksiti aksattıkları için aftan yararlanamayanları kapsıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle