25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 EKİM 2012 PAZARTESİ 4 HABERLER CHP’li üye Malik Ecder Özdemir, İnsan Hakları Komisyonu’nun Silivri raporuna isyan etti ‘Düzmece bir rapor’ AYŞE SAYIN Doğadaşım Hayrettin Karaca... Hayrettin Karaca. Toplum onu “Erozyon Dede” diye tanıdı. Ülkenin “Tek Kişilik Kurumlarından Biri.” Yıllar boyunca insanlara erozyonu anlattı. Verimli toprak tabakasının akıp gittiğini anlattı. Doğa dostu. Doğayı sevdi. Doğayı anlattı. Doğayı sevdirmek için çalıştı. Yalova’da örnek bir “arboteumbitki bahçesi” kurdu. Doğadan yükselen ses karşılıksız kalmadı. Alternatif Nobel Komitesi önerilen adayı değerlendirdi. Hayrettin Karaca artık Alternatif Nobel’in sahibidir. Bu ödülün Türkiye’deki ilk sahibi Birsel Lemke’dir. Birsel Lemke de İda’nın koruyuculuğu ile tanınıyordu. Siyanürlü altın çıkarmak için bölgenin tahrip edilmesine karşı çıkan öncülerdendi. Hayrettin Karaca’nın adaylığını da doğadaşlığın bilinciyle destekledi. Doğadaşlık. Arkadaşlık, yoldaşlık, kardaşlık, yandaşlık gibi. Doğa sevgisinde, doğa koruyuculuğunda buluşanlar demek. Doğa da kendisini sevenlerin dostudur. Ama sevmek yetmiyor. Doğa bilincine sahip olmak gerekiyor. Doğa. Büyük öğretici. Elbette öğrenmesini bilenlerin öğretmenidir doğa. Öğrenmesini bilenlerin. ??? Doğanın öğrencisi olmaya çalışıyorum. Yaşamımda doğruları hep doğadan öğrendim. Yalanı yoktur. Sahteciliği bilmez. Yapaylık ona göre değildir. Sabırlıdır. Pek çok yanlışlığı sineye çeker, onarır. Toprağının bağrını kazarlar, doldurur. Ağacını keserler, yeni filizler çıkarır. Dağlarını delerler, dayanır. Sularının yolunu keserler, başka yol bulur. Çok dayanıklıdır. Ama sonunda sabrını taşırırlar. Sel olur, önüne geleni sürükler. Deprem olur, üstüne konanı yıkar geçer. Kasırga olur, eser, siler süpürür. “Doğal afet” derler, ses çıkarmaz, gülüp geçmeyi bilmez. “İnsan afeti” derdi, dili olsaydı. Dünyanın afeti insandır, doğaya düşman olanı. İnsanı doğaya düşman eden paranın hırsıdır. Doğaya düşman olan insana da düşmandır. Doğa bilir bunu da insan bilmez. Doğadaşlar bunun için birliktedir. Doğayı bilenler. Doğayı sevenler. Doğa sevgisinde buluşanlar. ??? Doğa bize ne öğretici dersler verir. Gündüz gündüzdür. Gece gecedir. Sabah sabahtır, akşam akşam. Mevsimler şaşmaz bir ölçüyle gelir, gider. Güneş ile Ay tam bir dengeyle çıkar, batarlar. Doğanın bütün canlıları bütüncül bir sistemdir. Biri azalırsa öbürü çoğalır. Doğanın şaşılası bir disiplini vardır. İşte insanın alması gereken öğreti: Ölçüdengedisiplin. Nerede varsa yaşamın zenginliği var. Nerede bunlar varsa yaşamın üreticiliği var. Her yerde yaşamın yaratıcılığı var. Doğadan öğrenmeye çalışırım. Öğrendiğimi paylaşmaya çalışırım. Doğa bize öğretir de, biz acaba öğrenir miyiz? ??? Doğadaşım Hayrettin Karaca’yı kutluyorum. Çok yaşasın, sağlıkla yaşasın. Bize doğayı anlatmayı sürdürsün. Bize doğanın parçası olduğumuzu anlatmayı sürdürsün. Biz de öğrenmeyi sürdürelim. Yeniden doğanın bir parçası oluncaya kadar... 10 kişi hakkında dava açıldı RedHack’e ‘silahlı örgüt’ suçlaması ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün sitesinin çökertilmesi üzerine başlatılan soruşturmada özel yetkili Ankara Savcılığı, “silahlı terör örgütü üyesi oldukları” ve çeşitli bilişim suçları işledikleri iddiasıyla 10 kişi hakkında 24 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. İddianamede, RedHack’ten “terör örgütü” olarak bahsedilirken, grubun internet sitelerinde paylaştığı Deniz Gezmiş, İbrahim Kaypakkaya ve Mahir Çayan fotoğrafları da “örgüt suçlamasının delilleri” arasında yer aldı. Savcı Mustafa Başer tarafından yaklaşık 7 aydır tutuklu bulunan üniversite öğrencisi Duygu Kerimoğlu, Alaittin Karagenç ve Uğur Cihan Oktulmuş’un da arasında bulunduğu toplam 10 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, şüpheliler “Silahlı terör örgütüne üye olmak, açıklanması yasaklanan gizli bilgileri temin etmek, kişisel verileri, hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, bilişim sisteminin işleyişini engellemek veya bozmak, bilişim sistemine hukuka aykırı olarak girmek ve orada kalmak”la suçlandı. İddianamede, grubun Emniyet’in veri tabanında bulunan “Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün personel bilgilerini, silah ruhsatı alan vatandaşlara ait kimlik bilgileri ve şahsına özel diğer bilgilerini, Ankara Emniyeti’nin raporlarını, online ihbar hattına vatandaşlar tarafından gönderilen ihbar tutanaklarını ve göndericisi bilgilerini ele geçirdikleri” iddia edildi. İddianamede, RedHack’in ele geçirdiği bilgiler arasında eski CHP’li vekil Hakkı Süha Okay, AKP’li vekiller Şamil Tayyar ve Mine Lök Beyaz ve eski AKP milletvekili Hamza Yanılmaz’ın pasaport, ATO Başkan Vekili Mehmet Aypek, AKP’li vekiller Alpaslan Kavaklıoğlu, Salim Uslu, eski MHP’li vekil Hamza Hamit Homriş ile Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Alparslan Altan’ın ise silah ruhsatı başvurularının yer aldığı kaydedildi. ANKARA Silivri Cezaevi’ne 3 yılda ikinci kez ziyarette bulunan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Alt Komisyonu’nun, tutuklu ve hükümlülerin sorunlarını sadece “akustik” ve “su sızması”na indirgeyen taslak raporuna, Silivri Cezaevi’nde incelenme yapılmasını sağlayan eski CHP’li komisyon üyesi Malik Ecder Özdemir isyan etti. Alt komisyon üyesi olarak geçen haziran ayında yaptıkları incelemede tutukluların en büyük şikâyetinin “adil yargılanma hakkının ihlali, tecrit ve sağlık sorunları” olduğunu anlatan Özdemir, “Orada ağır kanser, kalp hastaları var, insanlar adeta ölüme yatırılmış. Ama komisyonun taslak raporunda bunların hiçbiri yok. Bu rapor adaletsizliği örten düzmece bir rapordur” di ? CHP’li Malik Ecder Özdemir, “Orada ağır kanser, kalp hastaları var, insanlar adeta ölüme yatırılmış. Ama komisyonun taslak raporunda bunların hiçbiri yok” dedi. ye tepki gösterdi. TBMM İdare Amirliği’ne geçen hafta seçilince, içtüzük gereği İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’ndan ayrılan CHP’li Malik Ecder Özdemir, ilki 2009’da diğeri geçen haziran ayında olmak üzere, kendi ısrarlarıyla iki kez komisyonun ziyaret gerçekleştirdiğine dikkat çekti. Komisyonun 3 yıl önce hazırladığı rapor ile geçen haziran ayında yapılan ziyaret sonrası hazırlanan taslak rapor arasında önemli çelişkiler olduğuna dikkat çeken Özdemir, “Eğer bu taslak rapor bu haliyle geçerse hem komisyona hem de tutuklu ve hükümlülere karşı saygısızlık belgesi olacaktır” görüşünü dile getirdi. Özdemir, en büyük sorunun “adil yargılanma hakkı ihlali” olduğunu, kalan insanların doğal olarak fiziki koşullardan ziyade, adil yargılanma talebinde bulunduğuna işaret etti. İkinci en önemli sorunun ise “tecrit” olduğunu belirten Özdemir, ziyaretlerinde tutukluların telefon etmeye giderken bile birbirleriyle “selamlaşmamaları, konuşmamaları” konusunda uyarıldıklarını söyledi. Balbay ve CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal’ın banyo seramiklerinin kırık dökük, odalarının fiziki koşullarının son derece kötü olduğunu tüm komisyon üyeleri olarak gördüklerini anlatan Özdemir, aynı cezaevinde kalan mafya lideri Sedat Peker’in “konforlu” odasını gördüklerinde ise şaşırdıklarını ifade etti. Raporda, cezaevindeki hastane ve sağlık koşullarının da görmezden gelindiğini belirten Özdemir, “Orada insanların adeta ölüme yatırıldıklarını gördük. Ergin Saygun cezaevinde yaşamını yitirirse, bunun sorumlusu Başbakan ve Adalet Bakanı olacaktır” diye konuştu. Özdemir, 2009’daki ziyarette hazırladıkları raporda, koğuşları, dolayısıyla tutuklu ve hükümlüleri “gözetleyen” kameraların özel yaşamın ihlali anlamına geldiğini belirtip kaldırılmasını önerdiklerini anımsatarak, “Ama taslak raporda, bunun tam tersi, şikâyet olmadığı söyleniyor. Bu tam bir çelişki” dedi. Özdemir, taslak rapora henüz muhalefet partileri CHP, MHP ve BDP’li üyelerin görüşlerinin yansımadığını da ifade etti. Ankara’ya akın eden Aleviler, taleplerini bir kez daha yüksek sesle dile getirdi ‘Bizi duyun artık’ ALİCAN ULUDAĞ Görmez: Alevilik İslamın yoludur KÖLN (AA) Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Alevilik İslamın yoludur. Buna hiçbir can hayır diyemez” dedi. Almanya’daki Alevi kuruluşlarını ziyaret eden Görmez bir kimsenin “Alevilik İslam dışı” demesi halinde karşısında kendilerini bulacağını vurguladı. Görmez, “Anadolu’nun asli sahibi Alevi vatandaşlarımızdır. Hiç kimsenin onları azınlık statüsünde göstermeye hakkı yoktur” dedi. Sivas katliamına da değinen Görmez, “Aklı başında, kalbinde vicdan taşıyan hiçbir varlık, bu hadiselerde yanlışlık olmadı diyemez” ifadesini kullandı. ANKARA Türkiye ve dünyanın dört bir yanından Ankara’ya gelen on binlerce Alevi yurttaş; Sıhhiye Meydanı’nda “tek ses” olup, “Laik, demokratik Türkiye için eşit yurttaşlık” talebinde bulundu. Alevi Bektaşi Federasyonu ve Alevi Dernekleri Federasyonu’nun organize ettiği miting kapsamında Türkiye’nin ve Avrupa’nın pek çok kentinden gelen binlerce kişi sabah saatlerinde Ankara Garı’nda buluştu. Kortejler halinde Sıhhiye Meydanı’na yürüyen grup, arama noktasından geçerek meydana alındı. Arama noktasında ESP ve SODEP’li küçük bir grup ile polis arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. Gruptakiler, yol kenarında kurulan polis bariyerlerini yıktı ve durakların camlarını kırdı. Gerginlik kısa sürede son buldu. Mitinge, Alevi örgütlerinin yanı sıra CHP, ÖDP, TKP gibi partilerle çok sayıda sivil toplum örgütü de destek verdi. Taraftar grupları da meydanda boy gösterdi. Alandaki ‘mesajlar’ Alanı dolduran binlerce yurttaş, “Ey hükümet halkın sesine kulak ver”, “Cemevleri ucube değil, ibadethanemizdir”, “Devlet inançları tarif edemez”, “Madımak müze olacak”, “Zorunlu din derslerine hayır”, “İnanca saygı, düşünceye özgürlük”, “Aleviyiz, bizi de işaretleyin” döviz ve pankartlarını taşıdı. Aleviler, mitingde yalnızca kendi taleplerini gündeme getirmedi. Eğitimdeki 4+4+4 uygulaması, Kürt sorunu ve Suriye politikalarını da eleştiren binlerce kişinin, “Silaha değil, emeğe; şeriata değil eğitime bütçe”, “Suriye’ye gitmem, kardeş ka Sıhhiye Meydanı’nı dolduran on binlerce Alevi yurttaş, “kardeşlik, barış ve özgür bir Türkiye” mesajı verdi. (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ) nı dökmem” pankartlarını taşıdığı görüldü. Miting için Abdi İpekçi Parkı’nın önünde sahne kuruldu. Alandakiler; türküler eşliğinde halay çekti, semah döndü. Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Hüsniye Takmaz, “eşit yurttaş olma hakkını”nı duyması gerekenlere duyurmak için toplandıklarını söyledi. Takmaz, “Bizi duyun, bizi istediğiniz gibi şekillendirmeyin. Artık hiçbir yurttaşımızın öteki olmasına izin vermeyeceğiz” dedi. indar gençlik yetiştiriyorsunuz’ ABF Genel Başkanı Selahat ‘K tin Özel de konuşmasına halk ozanı Neşet Ertaş’ı anarak başladı. Hükümetin “Neyi çözeceğim” dediyse eline yüzüne bulaştırdığını belirten Özel, “Alevi çatışması dediniz, ülkede Alevi düşmanlığı daha da arttı. Alevilerin evleri işaretlendi. Kürt sorununu çözeceğiz dediniz. Kardeş kanı daha daha artarak akmaya, analar ağlamaya devam ediyor” dedi. Alevilerin en demokratik haklarının yıllardır yok sayıldığını, belirten Özel, “Başbakan, iktidara geldiğinden beri Alevi düşmanlığı yapıyor” ifadesini kullandı.Bu ülkede herkesin Alevilerden bir “özür dileme borcu” olduğunu belirten Özel, Başbakan Erdoğan’a “Dersim’den özür dilerken, Sivas için özür dilemeyi düşünmüyor musunuz” diye seslendi. Özel, Aleviler olarak taleplerini ise şöyle sıraladı: “Sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasa yapalım. İnanç ayrımcılığı yapmayan, ayrı inançta olanı ötekileştirmeyen, dayatmacı zorunlu din dersini ortadan kaldıran bir anayasa hepimizin ihtiyacıdır. Her inancın ibadethanesinin kendilerince belirlendiği ve yasaklanmadığı bir ülke hayalini gerçekleştirelim.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle