27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 EKİM 2012 PAZARTESİ [email protected] 10 EKONOMİ Türkiye’de sosyal medya paylaşımları nedeniyle kovuşturulan, tutuklanan, hakkında dava açılanların sayısı arttı Farklı olana yer yok Kablosuz ütü Tefal, ev işlerinde en fazla vakit ayırmak zorunda kalınan ütü yapmayı pratik hale getirmek için kablosuz ütü üretti. 2400 W’lık Tefal Freemove 4 saniyede kullanıma hazır hale geliyor. Dakikada 35 gram, sürekli 170 gram şok buhar kapasitesine sahip Tefal Freemove satış fiyatı da 339.90 TL olarak belirlendi. engellendi. Farklı olana tahammül her geçen gün azalıyor. Birçok internet sitesine TC kimlik numarası ve bir şifreyle girilmesi zorunlu kılınarak tüm kullanıcıları takip edilip fişleniyor. ürkiye’de son yıllarda T 20 binin üzerinde web sitesine ulaşım 28 Şubat Olmasa, AKP de Olmayacaktı… AKP rejimi, 28 Şubat postmodern darbesinin faillerinin peşinde. Rövanş arayışında. Oysa, onlara, sivilasker darbecilere şükran borçlular. Çünkü 28 Şubat’a doğrudan ya da dolaylı destek verenler aslında zor bir konjonktürü yönetmeye çalışan ve yönetmeleri için fırsat verilse kısa sürede yıpranacak bir iktidarı, Milli Görüş’ü ve haleflerini, ateşten alıp kahraman yaptılar. 28 Şubat’ta AKP’yi kuracak iki isimden Abdullah Gül, Erbakan hükümetinin Devlet Bakanı, Abdüllatif Şener de Maliye Bakanı idi. RTE, henüz İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı, bugünkü A takımından önemli isimler de belediye kadrosundaydı. Erbakan’a yapılan darbeden bu isimler nemalanacaklardı ama bunun için özel bir şey yapmalarına gerek kalmadan; sadece ABD, IMF muhibbi olduklarını ifade etmek ve ona göre davranmaktan başka… ??? Bir an için 28 Şubat olmasaydı, neler olurdu diye düşününce, sadece ekonominin seyrinin, Erbakan ve şürekâsının sonunu hazırlamaya yetebileceğini hatırlatmak gerekir. Bunu, 28 Şubat’ı tezgâhlayan ABD de, içerideki uzantıları, başta TÜSİAD ve bugün nedamet getiren medya patronları da göremedi. Panikle, Batı’dan, (AB’den, IMF ekseninden) uzaklaşıyor, şeriatı getirecek, laiklik elden gidiyor sloganlarıyla Erbakan’ın defterini dürmeyi tercih ettiler ve bugünkü AKP müttefiki Fethullah Gülen’i de aynı şekilde mağdur, sonra kahraman yaptılar. Oysa, o zaman da yakıcı olan Kürt sorununun yanında, tek başına ekonomik konjonktür bile, öylesine törpüleyici ve yıpratıcı bir özellikteydi ki, dokunmasalar, ekonomik darboğazlar kısa sürede kitleler nezdinde Milli Görüş’ü gözden düşürmeye ve yıllarca geri itmeye yetebilirdi. Bütçe Faiz/ Faiz/ Cari Açık Aç./GSYH Büyüme, Enflasyon, Bütçe Harc. Vergi Yıllar (Milyar$) % % % % % 1997 2.6 7.6 7.1 99.1 28.4 48 1998 2.0 7.3 3.1 69.7 39.6 51.9 1999 1.4 11.9 4.7 68.8 38.2 72.4 2000 9.8 10.8 7.5 39.0 43.8 77 2001 3.3 15.6 6.1 68.5 51 103.2 Kaynak: TCMB yıllık raporları ve TÜİK Dijital bankacılık Finansbank, Enpara.com ile dijital bankacılık dönemini başlatıyor. Enpara. com’da müşteriler, dijital bankacılık ile tanışacak; hiçbir işlem için şubeye gitme gereği duymadan dijital kanalları kullanarak tüm temel bankacılık ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. Enpara.com’da temel bankacılık ürün ve işlemleri için herhangi bir masraf ya da komisyon ödenmeyecek. Alternatif Bilişim Derneği’nin raporuna göre, son dönemlerde Türkiye’de sosyal medya paylaşımları nedeniyle kovuşturulan, tutuklanan, hakkında dava açılanların sayısı arttı. Raporda internete TC kimlik numarası ve bir şifreyle girilmesini zorunlu kılarak tüm kullanıcıları takip ederek fişleme girişimlerinin Çin, Suudi Arabistan, Kuzey Kore, İran gibi ülkelerde uygulandığını vurguluyor. Raporda şu görüşlere yer veriliyor: Sosyal medyada “propaganda” yaptıkları gerekçesiyle çocuk yaştaki tutuklular için astronomik cezalar isteniyor. Anonymous, LulzSec gibi “hacktivist” grupları temkinli bir biçimde “siber tehdit” olarak adlandıran devletlerin tersine, benzeri bir grup olan RedHack, hukuken tartışmalı bir biçimde “terör örgütü” ilan edildi ve Twitter’daki çok sayıda takipçisinin de “terör örgütü sempatizanlığı”ndan kovuşturmaya uğrayabilecekleri açıklandı. Yeni üniversite disiplin yönetmeliğinde sosyal medya paylaşımları suç sayılıyor, sosyal medyada yazdıkları ve paylaştıkları şeyler için tutuklananlar oldu. Hükümet, kendi denetimi dışında bir medyaya tahammülü olmadığı gerekçesiyle eleştiriliyor. Muhalif söylemler kovuşturmaya uğruyor, internet kullanıcıları tutuklanıyor veya bu korkuyla otosansüre zorlanıyor. Nefret söylemi artıyor Alternatif Bilişim Derneği’nin raporuna göre yasalarla nefret söyleminin önüne geçilmesi çok zor ve çoğunlukla imkânsız. Bu bakımdan, internet kullanıcılarının da nefret söylemi ve demokrasi ile ifade özgürlüğü sınırları konusunda bilgilendirilmesi, bu alanda eğitim faaliyetlerinin yürütülmesi gerekiyor. Dernek, İslamofobinin, inanç ve mezhep temelli nefret söylemleri arasında yer aldığını vurgulayarak Başbakan Erdoğan’ı, İslam dışındaki inançlara nefret söylemini görmezden geldiği gerekçesiyle eleştiriyor. BTK tarafından 22 Kasım 2011’de ‘Güvenli İnternet’ filtresi uygulamasının yürürlüğe sokulduğuna işaret eden dernek raporunda, “İnternetin güvenli kullanımı filtrelerle değil, dijital okuryazarlıkla mümkündür. Merkezi filtre hiçbir demokratik ülkede önerilmemektedir. AGİT üyesi ülkeleri arasında merkezi filtre uygulayan tek ülke maalesef Türkiye’dir. Devlet eliyle merkezi filtre uygulayan ülkeler ise Kuzey Kore, Çin, İran ve Suudi Arabistan gibi ülkelerdir” vurgusu yaptı. 28 Şubat ve Sonrasının Göstergeleri, Yiyecekler bozulmasın Mobil takip operatörü FiloTürk tarafından sunulan ‘Yük ve Depo Sıcaklık/Nem Takip Sistemi’ sayesinde yiyeceklerin üretim merkezlerinden satış noktalarına soğuk hava zinciri kırılmadan ulaşması sağlanıyor. Sistem, aracın yük bölümünün ve sabit soğuk hava depoları ile diğer lokasyonların sıcaklık bilgilerinin merkezden izlenebilmesini, belirlenen sıcaklık limitlerinin dışına çıkıldığında merkezin uyarılmasını ve raporlarının oluşturulmasını sağlıyor. Xperia tabletin satışı durdu Piyasaya ‘su geçirmez’ diye sunduğu tablet bilgisayarı Xperia’nın su geçirdiğini gören Sony, ürününün satışını durdurdu. Sony Ağustos 2012’de Berlin’de lansmanını yaptığı tablet bilgisayarı Xperia’nın satışını durdurma kararı aldı. Sony şimdiye kadar piyasaya 100 bin adet tablet Xperia’dan sunduğunu söylüyor. Marka ayrıca bu nedenle bozulan ciSamsung, Galaxy serisi akıllı telefonhazları da tamir edeceğini açıklalarının satışları sayesinde eylül öncesindı. Xperia tabletin tekrar ne zaman deki üç ayda rekor miktarda kâr ettiğini piyasaya sürüleceği ise belli değil. açıkladı. Güney Koreli şirket, (7.3 milyar Samsung rekor kâr açıkladı Tablet inceldi General Mobile, 10.1 inç ekran boyutu, 8.5 mm inceliği ve 560 gr ağırlığı ile etab 4G tableti piyasaya sürdü. Android 4.0.3 Ice Cream Sandwich, NVIDIA Tegra 3 Quad Core 1.5 GHz işlemci teknolojisi, 10.1 inç IPS Ekran, 10 Nokta Kapasitif Dokunmatik Panel ile dikkat çeken yeni tabletin fiyatı ise 999 TL. manın alışveriş yapmaktan, sigaradan, alFacebook ve Twitter’ın kullanımıkolden ve cinsel ilişkiden bile daha çok nın, sigara içmekten veya alışveriş yap keyif verdiğini, bu 2 sosyal paylaşım simaktan daha cazip olabileceği belirlen tesinin en az alkol ve sigara kadar ‘badi. Chicago Üniversitesi’nde sosyal ğımlılık’ yapabileceğini gösterdi. Araşmedya kullanıcılarıyla ilgili yapılan tırmaya imza atan Wilhem Hofmann, araştırmada, akıllı telefon kullanan ka sosyal paylaşım sitelerinin neredeyse hiç tılımcılar sosyal paylaşım sitelerine gir para ödemeden her yerden ulaşılabiliyor me arzusu duyduklarında araştırmacılara olması nedeniyle “insanların Facebook haber verdi. ve Twitter’a girmeden duramadıklarını“ Buna göre araştırma, Facebook’ta bir söyledi. fotoğrafa yorum yapmanın ya da twit at Sosyal medya sigaradan daha keyifli dolar) geçen seneye oranla iki kat kâr tahmini açıkladı. Uzmanlar, fazla değişim göstermeyen sektörlere oranla akıllı telefon piyasasında yaşanan gelişmelerin bu rekor kârın nedeni olduğuna inanıyor. NH Investment & Securities Yatırım ŞirkeCanon, 80 milyonuncu EF lensini ti’nden Lee SunTae, “Galaxy S3 teleüretti. Canon Avrupa Tüketici Göfonu ve yüksek kalite televizyonların rüntüleme Ürünleri Pazarlama Direktörü satışlarının beklenenden fazla olSteven Marshall bu tarihi gelişmeyi ması, üçüncü çeyrekte görünen şöyle yorumladı: “1987’de ilk EF lensibüyük kârı beraberinde getirdi” mizin üretildiği günden bu yana, kendimizi dedi. Samsung’un Galaxy serisi her seviyeden kullanıcıya olası en iyi pertelefonlarının Apple’ın iPhone formansı sunmaya adamış bulunuyoruz” detelefonlarına rakip olması, di. Hem fotoğrafçılara hem de videograflara esiki firmanın bazı ülkelerde neklik sunmak için tasarlanan EF lens serisinde yasal çatışmalara girmeartık 76’dan fazla farklı model yer alıyor. sine neden oldu. Canon’dan 80 milyonuncu lens TÜSİAD işdünyasındaki hiçbir örgütle kıyaslanamaz Ekonomi Servisi TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Haluk Dinçer, “TÜSİAD Başkanlığı yapabilirim” dedi. Şu andaki sorumlulukları gereği bu görevi devralamayacağını dile getiren Dinçer, “TÜSİAD Başkanlığı full time iştir. Bir gün inşallah başkanlık fırsatı bulurum. Ancak şu andaki sorumluluklarım nedeniyle TÜSİAD Başkanlığına hazır değilim. Zaten bu benim dışımda da koca bir grubu ilgilendiren bir karar” diye konuştu. Haluk Dinçer TOKİ’nin Çukurambar’ı 275 milyon TL Ekonomi Servisi TOKİ Ankara’nın yeni merkezlerinden Çukurambar Mahallesi’ndeki 57 bin 788 metrekarelik arsayı rekor fiyata sattı. Gazi Üniversitesi’nce ‘kampüs ve eğitim binalarının yapımı karşılığında’ TOKİ’ye devredilen arsa için düzenlenen ihaleyi, 275 milyon 220 bin lira gelir payı öneren Türkerler İnşaat ve Gestaş İnşaat iş ortaklığı kazandı. Arsa karşılığı yapılan gelir paylaşımı projeleri, TOKİ’nin sosyal nitelikli konut projelerinin finansmanı açısından önem taşıyor. TOKİ, portföyündeki kıymetli arsaları, ‘arsa karşılığı gelir paylaşımı modeliyle’ değerlendiriyor. TOKİ, Gazi Üniversitesi’nin kampüs ve eğitim binalarını yeniden inşa edecek. Ocakta gerçekleştirilecek genel kurul ile yeni başkanını seçecek olan TÜSİAD’ın Başkan Yardımcısı Dinçer, Skyturk360’ta yaptığı açıklamalarda kamuoyunda TÜSİAD’ın gücünün zayıfladığına yönelik bir algı olsa da TÜSİAD’ın hâlâ Türkiye’nin en güçlü ve önemli sivil toplum örgütü olduğunu söyledi. Dinçer, “TÜSİAD iş dünyasındaki hiçbir örgütle kıyaslanamaz. TÜSİAD’ın hazırladığı raporlarının Bakanlar Kurulu’nda, Sayın Başbakan’ın ve Cumhurbaşkanı tarafından da takip edildiğini biliyorum. TÜSİAD’ın bazen söylediklerine hükümet tarafından gelen olumsuz reaksiyonlar yüzünden kamuoyunda ‘Bu TÜSİAD’ı artık hükümet dinlemiyor galiba’ şeklindeki bir anlayış, algı olmasına rağmen bu iletişimin bir parçası esasında. Biz kendi rolümüzü yapıyoruz, hükümet de kendi rolünü oynuyor” dedi. SRC Yapı, dünya markası olma yolunda E k o n o m i ? Ürettiği küvet, jakuzi, kabin, masajlı kompakt kaydetti. Sürücü, HaServisi Faalisistemlerini 23 ülkeye ihraç eden SRC Yapı dımköy Akpınar yetlerine 90’lı yıllarda başla Başkanı Sürücü, dünyada en büyük oyuncular Sanayi Sitesi’nde arasına girmeyi hedeflediklerini söyledi. 40 bin m2 kapayan SRC Yapı lı, 5 bin m2 açık Malzemeleri, 23 ülkeye olan ihracatını artırmayı alanı olan fabrikalarında kapasitelerini planlarken dünyanın en büyük marka günde 1500 ürüne çıkardıklarını ifade ederek “Tesisimiz hammadde giriları arasında yer almayı heşinden müşteriye ulaşana defliyor. SRC Yapı Malzekadar ki süreçte kameleri Yönetim Kurulu lite kontrol mekanizBaşkanı Abdurrahmalarını sıkı sıkıya man Sürücü , işletebilmeyi mümTopkapı’da günkün kılıyor. Türkide 50 tane ye’de başarılı olduküvet üreteğumuz, üretimden rek işe başbaşlayıp, satış ve satış ladığını besonrası hizmet ayağılirterek nın tümünü organize dünya çaolarak yürüttüğümüz pında bir sistemimizi, Avrumarka olma pa’da oturtmayı heyolunda ilerAbdurrahman Sürücü defliyoruz” dedi. lediklerini 28 Şubat konjonktürünün en önemli sorunu cari açık değil, kamu maliyesiydi. Cari açık 3 milyar dolar bile değildi (2011: 77 milyar dolar). Göstergeler iç açıcı olmadığı için, dışarıdan sıcak para, dış kredi vs. bugün olduğu kadar gelmiyordu. Ekonomi, bugün olduğu kadar dış kaynakla büyüyüp dış kaynak çekilişine aşırı hassas değildi. Kaynak talebi özellikle sürekli açık veren kamudan geliyordu. Demirel’in deyimiyle ekonomi 5 karadeliğin kuşatması altındaydı. Bütçe açıkları büyüyor, KİT açıkları büyüyor, özelleştirmeler yapılamıyor, sosyal güvenlik kurumu açıkları büyüyor, belediyeler borç içinde yüzüyor, tarım satış kooperatiflerinin açıkları azalmıyordu. Bu 5 karadelikle bütçe baş edemiyor, vergi gelirleri, başta faiz olmak üzere harcamalara yetmiyor, hükümetler de borçlandıkça borçlanıyorlardı. Hem de yüksek faizlerle… 1996’da 3 milyar TL (cari fiyatlarla) olan iç borç stoku, 1997’de yani RPDYP koalisyonunda 6.3 milyar TL’ye, izleyen yıl 11.6, 1999’da da 23 milyar TL’ye çıkıyordu. Enflasyon, Erbakan hükümeti döneminde yüzde 100’e yaklaşmıştı. İzleyen 2 yıl, yine 70’e yakındı. Faizler tavan yapmıştı. Hükümetin borçlanma ihtiyacı sadece rantiyelere değil, sanayi şirketlerine de faiz geliri kapısı açmıştı. Bütçenin faiz giderleri inanılmaz boyutlardaydı. Bütçenin yüzde 40’ına yakını faize gidiyordu (bugün yüzde 15). Faize giden para, toplam vergilerin yarısını götürüyordu. Bu oran, 2001’de yüzde 103’e çıkarak faiz, toplam vergi gelirlerini yuttu da 3 puan öne geçti!.. Böylesi bir kamu maliyesi krizinin, iktidarları nereye sürüklediğini görmek için, isterseniz, bugün aynı sorundan mustarip AB’ye, özellikle Yunanistan, İtalya, İspanya’ya bakabilirsiniz. Erbakan hükümeti, nevi şahsına münhasır yöntemlerle kamunun borçlanma ihtiyaçlarını azaltmayı, faiz giderlerini düşürmeyi deniyordu ama bunlar beyhude çabalardı ve karadelikler giderek büyüyordu. 28 Şubat olmasaydı, kaçınılmaz olarak enflasyonu indirmek, bunun için kamu maliyesini düzeltmek, bunun için de harcamaları azaltırken halkın kemerlerini sıkmak zorunda kalacaklardı. Vergileri artıran adaletsiz bir iktidar imajı olacaktı Erbakan hükümetinin. İstikrar için IMF ile işbirliğinden kaçamayacak, IMF de yine tatsız, yıpratan reçeteler dayatacak ve uygulatacaktı. ??? 28 Şubat darbesiyle bu “yıpratıcı iktidar nöbeti”nden Erbakan ve halefi AKP’liler “yırtarken”, ANAP’lı, DYP’li, DSP’li, MHP’li koalisyon hükümetleri berbat konjonktürün fedaisi ve kurbanı oldular. Bütün tatsız operasyonları, 19982002 arasında kurulup yöneten koalisyon hükümetleri uyguladılar. Ama kitlelerin ahını alarak, onları yoksul, işsiz bırakarak… Bedelini de 2002 Kasım’ında, seçim barajının altında kalarak ödediler. Onlar bedel öderken RP’nin içinden çıkan GülRTE ikilisinin kurduğu neoliberal AKP’ye tadından yenmez bir kamu maliyesi, özelleştirme altyapısı, IMF ile tıkırında giden bir miras kaldı… Bu rektifiye edilmiş ekonomiye 20022007 döneminin dünya konjonktürü de yardımcı oldu. Küresel kriz öncesinin büyük likidite bolluğuna denk gelen AKP iktidarlarına dışarıdan istemedikleri kadar kaynak ve onunla da –cari açık yaratsa dabüyüme rüzgârı esti. 2001 ölümünü görüp AKP sıtmasına rıza gösteren kitleler, ortaya dişe dokunur bir alternatif de çıkmayınca, bir dönem, hatta bir dönem daha AKP’yi iktidara getirdiler. Onlar da bütün rejim senaryolarını hayata geçirmenin emsalsiz iklimine kavuşarak tam gaz rejim inşasına giriştiler. AKP rejimi, şimdi 28 Şubat’çılardan hesap soruyor, niye darbe yaptınız diye… Yapmasalardı, AKP iktidarda olur muydu bugün? Neoliberal gericiliğe, bilmeden iyilik yaptı darbeci generaller, sivil darbeciler, TÜSİAD’cılar, uzantısı medya ve diğerleri… RTE ve şürekâsı teşekkür plaketi vermeli aslında onlara… C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle