Katalog

SAYFA CUMHURİYET 30 EKİM 2012 SALI 4 Demokrasi! Özgürlük! Adalette eşitlik! Hukukun üstünlüğü! Temel hak ve özgürlükler! Ankara’da dün yaşananları, Türkiye’nin son on yılda nereden nereye geldiğini, ellerinde Türk bayrağı taşıyan, türküler, şarkılar söyleyerek Ulus’ta Birinci Meclis’in önünde toplanan halkımıza yapılan engellemelerle gördük. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 89. yıldönümünde bir karnaval coşkusu vardı üstelik. Emekçiler, yurtseverler, çocuklar, cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkan halk. Cumhuriyet değerlerini önemsemeyen bir siyasal iktidar çeşitli gerekçelerle bu yürüyüşü yasaklamıştı. ??? Kimse kıvırmasın! CHP milletvekillerine biber gazı sıkan polis, halkın üzerine tazyikli su sıkıyordu. Biber gazı ve tazyikli su! İkisi bir arada... Kimi kentlerden Ankara’ya otobüsler kaldırılmıyordu. Tüm engellemelere karşın on binler on binlerle buluştu, Anıtkabir’e, Ata’larının yanına gitti demokrasi, HABERLER cumhuriyet ve özgürlük sevdalıları. Benim cumhuriyet değerlerinin ne olduğunu bilmeyenlere bir çift sözüm var: Eğer cumhuriyet olmasaydı şimdi siz o koltuklarda oturamayacaktınız. Aydınlanma Devrimi, çağdaşlıktır, tam bağımsızlıktır... Demokrasiye ve özgürlüğe açılan bir penceredir. Bugün cezaevlerinde 50. günü dolduran açlık grevleri var. Aydınlar, gazeteciler, bilim insanları, üniversiteli gençler zindanda yatıyor. ??? Açlık grevlerine bir insan hakları savunucusu olarak karşıyım. PKK ve onun maşaları bu genç bedenleri ölüme götürür. Kanla beslenenler, bunu yapar... Ama devlet yapmaz ve bunu önlemek için elinden geleni yapar. Bir tutuklunun anadilinde savunma yapması ülkenin tümlüğünü bozmaz. KCK davası siyasi olduğuna göre bunun ne gibi sakıncası olur? Ölümlerin önüne geçmek, bu ülkede yaşayan her yurtseverin, solcunun, devrimcinin de görevidir. Ölümlere dur demek gerekir. Ben açlık grevlerini bilirim. Sonu ölüme gider, dışarıdan onları ölüme götürmek için gizli ve açık destek verenler olur, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş gibi: “Gerekirse biz arkadaşlarımızla birlikte ölürüz!” Genç bedenleri ölmeye yatırıp desteklemek! Nerede insani duygular? Nerede vicdan? Keşke biraz yakın tarihimizi okuyup, Türkiye’nin 89. yıl öncesini öğrenebilselerdi. Yaşamazdık bunları, yaşamaz! ??? Hüzünlü bir günün ortasında “yaşamazdık bunları, yaşamazdık” derken, bir yeraltı ırmağının solgunluğunu, bir gölge uçurumunu, ölümleri, acıları, şehitlerimizi, ölen gençlerimizi, anaları, babaları, faili belli olan “meçhul cinayetleri” düşünüyorum. Aklıma Türkan Saylan geliyor, ışıklar içinde yatsın: “Ne darbe ne şeriat!” Nice özlemler, tutkular, acılar, sevdalar... Dağlardan şehit haberleri, zindanlardan mektuplar... Cumhuriyetimizin 89. yıldönümünü bile çok gördüler, yasakladılar halkımıza. Halk o zincirleri kırdı! ??? Yasaklarla büyüdük, yasaklarla yaşlanıyoruz... Tiyatro yasak, kitap yasak! Geldik 2012 yılının 29 Ekim’ine... Cumhuriyet Bayramımızı kutlamak yasak. Soğuğun meşalesi alev alev çocuklarımızın gözlerinde ve dudaklarında. Vadilerde, sularda, mavi bir derinlikte, ağaçların dallarında... Nerede paylaşım, kardeşlik, özgürlük, demokrasi, barış, insan sevgisi! Toprak yüzümü aydınlatıyordu bir gece önce... Toprak soluyordu... Sözcüklerle anlatılmıyordu hayat. Sessizliğin sesi olanların çığlığı duyulmuyordu... Bir kopuşun öyküsüydü bu!.. Cumhuriyet Düşmanları Cumhuriyetin kuruluşunun 89. yılında halk tarafından kutlanmasının yasaklanmasına ne denebilir ki? Cumhuriyet karşıtları Cumhuriyete dayanaksız çok saldırıda bulunmuşlardır. Bunlardan biri de Cumhuriyetin ilk yıllarındaki tek parti döneminin koşullarını görmezden gelerek, o dönemin koşullarının sonucu olan kimi uygulamalarını öne sürerek, şimdi yapılan hak ihlallerini haklı gösterme çabalarıdır. Tek parti döneminde, kimi eleştirilebilecek uygulamalar olduğu yadsınamaz. Tek parti döneminin eleştirilebilecek yönlerini yadsımıyoruz. Bunları mazur da görmezken yine de değerlendirmelerde, ülkenin ve dünyanın o günkü koşullarının, aynı zamanda Renan’ın da belirttiği gibi ulus devletlerin oluşum süreçlerinin her yerde sancılı olduğunu da akıldan uzak tutmamak gerekir. Zaten Cumhuriyetin kurucu felsefesi, onun tamamlayıcısı olan katılımcı demokrasiye ulaşmayı da tek parti döneminde bile amaç edinmişti. Nitekim, tek parti yönetiminden, çok partili rejime darbesiz, sancısız, herhangi bir zorlama olmadan Cumhuriyetin o güne kadar geliştirilmiş kurumlarının normal işleyişleri içinde geçilmesinde, Cumhuriyetin kurucu kadrosunun 2 numaralı ismi o dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün ısrarla oynadığı rol bunun göstergesidir. ??? Eğer, iktidarın milli iradeyle el değiştirmesini sağlayacak şekilde kendi tersine dönüşebilmekse demokrasinin en önemli niteliklerinden biri, bu açıdan tek parti döneminin Cumhuriyetin en başarılı dönemi olduğunu söyleyebiliriz. Bu gözlemden çıkarılacak sonuç tabii ki tek parti dönemine dönüş veya onun yöntemlerinin günümüzde de uygulanması özlemi değildir. Cumhuriyetin, çok partili yönetiminin bir türlü katılımcı bir demokrasiye dönüşememesinin sorumluluğu ise onun kurucu felsefesinde değil, o yapıdan uzak sağ partilerin ceberut gerici iktidarlarının yapısında aranmalıdır. Cumhuriyet düşmanlarının aldatmacalarından biri de, Cumhuriyet ve demokrasi ilkelerinin çeliştiğini söyleyen yapay “cumhuriyetçi demokrat” ayırımıdır. Tek parti yönetiminden, çok partili rejime geçişte ve ondan sonra da çok partli rejimi, gelişmiş bir demokrasiye dönüştürme savaşında Cumhuriyetin kurucu felsefesinin öncülerinin oynadıkları rol, bu ayırımın ne kadar yersiz olduğunun kanıtıdır. ??? Cumhuriyetin kurucu felsefesinin temel direkleri olan bağımsızlık, laiklik, aydınlanmacılık gibi ilkelerin özünde demokrasiyle çelişmediğini görmemek, ancak yakın tarihimizi bilmemekle mümkündür. Laikliğin, inanç özgürlüğünün temeli, dolayısıyla demokrasinin onsuz olmazı olduğunu inkâr edip onu inançlar üzerinde bir baskı unsuru olarak niteleyenler, yalancılıklarıyla Cumhuriyet düşmanlıklarını birleştiriyorlardı. Cumhuriyetin aydınlanmacı yönünü, halk karşıtlığı, kitlelerden kopuk bir elitizm olarak göstermek isteyenler, Cumhuriyetin büyük kitlesel eğitim seferberliğini, aydınlanmacı, tartışmacı, sorgulayıcı, laik karma eğitim seferberliğiyle aydınlanmanın ışığını köylere kadar yaymayı amaçlayan Köy Enstitüleri girişimini kasten görmezden gelmektedirler. 89. yılında, Cumhuriyetimiz hâlâ katılımcı, çoğulcu gelişmiş demokrasiye ulaşamamışsa eğer, bunun nedeni Cumhuriyetin kuruluş felsefesi değil, ondan korkan, ona karşı olan, elinden gelse onu ortadan kaldırmaya çalışan Cumhuriyet düşmanı güçlerdir. Cumhuriyet düşmanları yüzünden dün yaşanan demokrasi dışı uygulamalar bu gerçeği gözler önüne seriyordu. Bir Kopuşun Öyküsü... Açlık grevleri 48. gününü geride bırakırken BDP eylem yapacak Bölgede hayat duracak DİYARBAKIR/ ADANA (Cumhuriyet) PKK lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi, anadilde eğitim ve savunma talebiyle, 12 Eylül’de başlatılan açlık grevleri 48. gününü geride bıraktı. BDP’nin çağrısıyla bugün bölgede hayat duracak, yurt genelinde eylem yapılacak. Kürt sorununun çözümü için 60’tan fazla cezaevinde yaklaşık 800 tutuklunun sürdürdüğü açlık grevleri 49. gününe girdi. İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi ve Ceyhan E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan 8 tutuklu ve hükümlü de dün süresiz dönüşümsüz açlık grevine katıldı. Açlık grevlerini sürdüren Siirt ve Diyarbakır’daki kadın AP önünde ‘açlık grevi’ eylemine müdahale ? BRÜKSEL (AA) Türkiye’de cezaevlerinde açlık grevi yapanların serbest bırakılması talebiyle Avrupa Parlamentosu’nun önündeki Lüksemburg Meydanı’nda çadır kurmaya kalkışan örgüt yandaşları, polisin müdahalesiyle karşılaştı. Dağılmalarını isteyen polise taş ve sopalarla saldıran, etraftaki reklam panolarının camlarını kıran yaklaşık 200 kişilik gruba biber gazıyla müdahale eden polis, 2 kişiyi gözaltına aldı. ? İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi ve Ceyhan E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan 8 tutuklu ve hükümlü de dün süresiz dönüşümsüz açlık grevine katıldı. tutukluların kanama geçirdiği, durumlarının kötüleştiği bildirildi. BDP’nin çağrısıyla bugün esnaf kepenklerini açmayacak, toplu taşıma araçları çalışmayacak, çocuklar okula gönderilmeyecek ve yurt genelinde AKP teşkilatlarına siyah çelenk konulacak. Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Karasu Kavşağı’nda önceki gece konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Asker annelerine yine sesleniyorum. Gelin sesimize ses katın. 30 Ekim’de hayatı (bugün) durduralım. O gün alışveriş yapmayalım, okula gitmeyelim, alanlara akalım. İmralı’ya giden koster bir yıldır bozuk. O kosteri Adalet Bakanlığı’nın tamir etmeye gücü yetmez. Ancak sizler tamir edebilirsiniz” dedi. DTK’den yapılan açıklamada ise bugün yurt genelinde yapılacak eyleme katılım çağrısında bulunuldu. Mardin’in Mazıdağı ilçesinde pazar günü açlık grevlerine destek vermek amacıyla, AKP ilçe başkanlığına yürümek isteyen gruba polis müdahale etti. BDP Mazıdağı İlçe Yöneticisi ve Mardin İl Genel Meclisi üyesi Emanet Eneş başına isabet eden gaz bombası nedeniyle ağır yaralandı. Hastanaye kaldırılan Eneş’in durumunun ağır olduğu bildirildi. ylemci intihara kalkıştı Rize Kalkandere L Tipi Kapalı Cezaevi’ açlık grevinde olan Hasan Kaçar önceki gece 20 adet hap içerek intihara kalkıştı. Rize Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınan Kaçar’ın yoğun bakımda olduğu belirtildi. İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, “Açlık grevinde olan bir kişi 20’ye yakın hapı nereden buldu? Normalde mahkumlara ihtiyacı olan ilaçlar tek tek veriliyor. Bu mahkum nasıl oluyor da bu kadar fazla hapı bulup, intihara teşebbüs ediyor?” diye sordu. E Bursa’da yine gerginlik ? BURSA (Cumhuriyet) Bursa’da 2 gün önce cezaevlerindeki açlık grevlerine destek vermek için yürüyüş yapan BDP’liler ile bir grup arasında başlayan gerginlik, dün akşam saatlerinde kavgaya dönüştü. Yavuzselim Mahallesi’nde toplanan bir grup, BDP Yıldırım İlçe Başkanlığı’na yürümeye başladı. Grubun önü çevik kuvvet polisleri tarafından kesilirken, BDP’liler de toplanmaya başladılar ve 2 grup arasındaki gerilim arttı. Birbirlerine taş atan grupların arasına giren çevik kuvvet gerilimi engelemeye çalıştı. Gerginlik gece geç saatlere kadar sürdü. Şırnak’taki çatışmada şehit düşen polis memuru Engin toprağa verildi ‘SGK dolandırılmadı’ ? ANKARA (AA) Ölen babasının maaşını alabilmek için anlaşmalı olarak eşinden boşanıp, birlikte yaşamaya devam ettiği iddiasıyla hakkında, “nitelikli dolandırıcılık” suçundan dava açılan kadın beraat etti. Mahkeme, N.A’nın savunmasında eşinden “şiddetli geçimsizlik” nedeniyle boşandığını söylediği kaydedildi. Kararda, kesinleşmiş ve aksi kanıtlanarak ortadan kaldırılmamış mahkeme kararına rağmen sanığın eşinden “anlaşmalı olarak” boşandığını söylemenin, “yargı kararlarına saygıyı ve güveni yok edeceği” değerlendirmesi yapıldı. Atanamayınca polis olmuştu ? Daha önce vekil öğretmenlik yapan Engin’in atanamayınca polis olduğu belirtildi. SAVAŞ KÜRKLÜ ALMAN MEDYASI ‘Yeni Türkiye zor bir ortak’ BONN (ANKA) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün başlayacak Berlin ziyareti, Alman medyasında ilgi uyandırdı. Deutsche Welle, Türkiye ile Almanya arasındaki “eşsiz ortaklığa” vurgu yaparken iki ülke çok önemli ortaklar olsa da önümüzdeki dönemin Almanya için “meydan okumalar”ı getirdiği, “yeni Türkiye’nin bazen Almanya için zor bir ortak olduğu” gibi görüşleri öne sürdü. DW’nin, Erdoğan’ın Almanya ziyareti arifesinde “Türkiye ve Almanya: Eşsiz Bir Ortaklık” başlığı ile yayımladığı geniş analizde, ziyaret sırasında Berlin’de resmi açılışı yapılacak Türk büyükelçiliğinin yeni binasının Ankara’nın dünyadaki en büyük büyükelçiliği olduğu vurgulandı. Almanya’da 2.5 milyon Türk’ün varlığı ile Almanya’nın Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı ve başlıca yabancı yatırımcı oluşu gibi faktörlere dikkat çeken DW, Erdoğan’ın geçen yıl Türkiye’deki Alman vakıflarını PKK’yi desteklemekle suçladığını anımsatırken de bu vakıfların faaliyetlerini yürütmekte zorluklarla karşılaştıklarını belirtti. ADANA Şırnak’ta önceki gece çıkan çatışmada şehit düşen polis memuru İbrahim Engin Adana’da toprağa verildi. Şehidin halası Nejla Dağtekin, “Giden orada bizim evladımız, bu da bizim evladımız” dedi. Engin’in atanamayınca polis olduğu, eşinin 2 aylık hamile olduğu belirtildi. Beytüşşebap ilçesinde ise 8 terörist öldürüldü, PKK’nin Kuzey Irak’taki kampları hava operasyonuyla vuruldu. Şırnak’ta terör örgütü PKK’nin 8 noktaya eşzamanlı saldırısında şehit Şehit polis Engin’in cenazesi düzenlenen törenin ardından toprağa verildi. (AA) düşen polis memuru İbrahim Engin’in cenazesi dün Adana’ya getirildi. Kürt kökenli, 3 çocuklu ailenin en büyük oğlu olan İbrahim Engin, Niğde Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 1 yıl kadar memleketi DiZONGULDAK (AA) Afyonkarahisar Şehit Uzman Çavuş yarbakır’da vekil öğretmenlik yaptı. Mete Saraç Kışlası’nda 5 Eylül’de 25 askerin şehit olduğu cepAtanamayınca polis olan Engin, 4 yıl hanelik patlamasında şehit düşen Onbaşı Mücahit Coşkun’un önce Sakarya’da görevine başladı ve gekızı Ayşe Nevra 1 yaşını doldurdu. Alaplı ilçesine bağlı Çatak çen yıl Merve Engin’le evlenip yuva köyündeki evde Ayşe Nevra için doğum günü kutlaması yapıldı. kurdu. 2 ay önce Şırnak’ta göreve başBabasız ilk doğum gününü kutlayan Ayşe Nevra, annesi Elif layan Engin’in eşinin de 2 aylık hamiCoşkun ile doğum günü pastasındaki mumu birlikte üfleyerek le olduğu belirtildi. Şehidin Adana’nın söndürdü. Kutlamaya, AKP Zonguldak Milletvekili Ercan CanÇukurova mahallesindeki evi de taziye dan, Alaplı Belediye Başkanı Nevzat Çimenoğlu da katıldı. evi oldu. Şehidin cenazesi ikindi naCandan, çocuğun tüm ihtiyaçlarının karşılanması için destek vemazında Sabancı Merkez Camisi’nde receklerini belirterek minik Ayşe’ye çeyrek altın hediye etti. düzenlenen törenin ardından Kabasakal Mezarlığı’nda toprağa verildi. Cami tuvaletinde infaz ? VAN (Cumhuriyet) Van’ın Özalp ilçesi Hazreti Ebubekir Camisi tuvaletini işleten babasına yardıma giden Serdar Oğuz (11), kimliği belirsiz kişilerce kesici aletlerle öldürüldü. Evde bulunan baba Oğuz ise yakında işyeri bulunan Emrah Tayyan’ı arayarak camide bekleyen oğlundan ekmek getirmesini söylemesini istedi. Bunun üzerine yol üstü camiye giden Tayyan, Oğuz’u kanlar içinde yerde gördü. Olayla ilgili 8 kişi gözaltına alındı. Babasız ilk doğum günü Cinsel tacize 6 tutuklama ? EDİRNE (Cumhuriyet) Keşan ilçesinde baba S.T. (44), gece eve gelmeyen kızı 13 yaşındaki G.T’ye nerede olduğunu sordu. G.T. ise Ü.İ’nin (22) evinde kaldığını söyledi. Bunun üzerine baba S.T, ilçe emniyet müdürlüğüne giderek Ü.İ’den şikâyetçi oldu. Psikolog eşliğinde ifadesi alınan G.T, Ü.İ. ile kendi rızası ile cinsel ilişkiye girdiğini, ilk cinsel ilişkisini 3 yıl önce N.K. (23) ile yaşadığını, bugüne kadar H.Y. (20), H.E.A. (17), Y.i.Y. (18) , N.T. (19) ve S.D. (22) ile birlikte olduğunu anlattı. Bunun üzerine harekete geçen ekipler 6 kişiyi gözaltına aldı. 8 terörist öldürüldü Şırnak’taki saldırının ardından PKK’lilerin kaçış güzergâhları ile PKK’nin Kuzey Irak’taki Zap ve Metina kampları Diyarbakır’da bulunan Pars Filosu’na bağlı F16 savaş uçakları tarafından bombalandı. Beytüşşebap ilçesinde ise önceki gece saldırı hazırlığında olan bir grup PKK’liye güvenlik güçleri ve geçici köy korucularının katılımıyla düzenlenen hava destekli operasyonda 8 terörist öldürüldü. Geçen çarşamba günü PKK tarafından kaçırılmıştı 10 Numara çekildi ? ANKARA (AA) On Numara’da 10 bilen 3 kişi, 70 bin 322 lira 90’ar kuruş kazandı. Şanslı numaraların 2, 6, 7, 12, 14, 20, 26, 33, 36, 41, 45, 47, 52, 53, 58, 64, 68, 69, 73, 74, 76 ve 77 olarak belirlendiği çekilişte 9 bilenler 1654 lira 70’er kuruş, 8 bilenler 96 lira 40’ar kuruş, 7 bilenler 17 lira 85’er kuruş, 6 bilenler 3 lira ve hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler 2 lira 25’er kuruş ikramiye alacak. Korucubaşı serbest bırakıldı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Hakkâri’nin Kırıkdağ Köyü’nde yaşayan korucubaşı ve aynı zamanda AKP merkez ilçe yönetim kurulu üyesi olan Cemal Adıyaman, geçen çarşamba günü alışveriş için gittiği kent merkezinde PKK tarafından kaçırılmıştı. Örgütün Kuzey Irak’taki kamplarında tutulduğu belirtilen Adıyaman, pazar akşamı serbest bırakıldı. Köyüne dönen Cemal Adıyaman’ın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. C MY B