Katalog

SAYFA CUMHURİYET 28 OCAK 2012 CUMARTESİ 4 HABERLER Ş E R A F E T T İ N ATA L AY, A M A S YA’ D A A N I L D I 41 yıllık faili meçhul MEHMET MENEKŞE Bir Perinçek Aranıyor Çarşamba günkü Hürriyet, manşetinde şöyle sesleniyordu: 60 iyi senatör aranıyor. Tipik bir “olmayacak dua”! Senato’nun kabul ettiği yasayı onaylamayan 60’tan fazla senatör var. Ama bunların toplanıp Anayasa Konseyi’ne başvurmalarını beklemek hayal. Çünkü bağlı oldukları partilerin yönetimleri oy nedenleriyle bu yasadan yana tavır koymuş durumda. Durum böyle olunca senatörlerin “iyi”likleri mahkemeye başvurmalarını değil, başvurmamalarını amir. Ama amaç Anayasa Komisyonu’na başvurmak ise onun başka yolu da var. Çıkar, muhtemelen Türk asıllı, yürekli bir kişi, mahkumiyeti göze alır, inkâr eder soykırımı; sevk edilir mahkemeye, yasanın anayasaya aykırılığı iddiası ile Konsey’e, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırılığı iddiasıyla da AİHM’ye başvurur. Daha önce, İsviçre’de benzeri oldu, yiğit Doğu Perinçek fırladı meydane. 60 “iyi” (kime göre iyi) senatör hayal. Bunun gerçekçisi şöyle olmalıydı: Bir Perinçek aranıyor. Ama ne yazık ki o da olmayacak dua. Çünkü Doğu Perinçek, Silivri’de hapiste. Tutukluluk süreleri değişse bile, savunmalarında söylediklerinde suç unsuru bulunduğundan 16.5 yıla mahkum. 1915 olaylarıyla ilgili kitap yazmış Perinçek Jr., yani Mehmet Perinçek de içeride. Kısacası, boşuna bir Perinçek de aramayın! Zor bulursunuz! ??? Başlangıçta, “Askeri vesayeti tasfiye ediyoruz. Ergenekon terör örgütü” falan bahaneleriyle Perinçekler’in içeride olmalarını açıklamak bir ölçüde mümkündü. Ama ya sonrakiler? Ya Soner Yalçın, ya Nedim Şener, ya Ahmet Şık, ya hapisteki 99 gazetecinin tümü? Onları nasıl açıklayacaksınız? Nasıl açıklayacaksınız, özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin esbabı mucibesini? Hele hele Hrant Dink davasından sonra!.. Nasıl açıklayacaksınız, Hrant Dink cinayetinin azmettirenlerinin hangi oyunlarla bulunamadığını kitaplaştıran Nedim Şener’in hapiste olmasını? Bırakın bir yana 1915’te imparatorluğun doğusundaki Ermenilerin durumunu açıklamayı; 2007 Ocak’ında, Türkiye Cumhuriyeti’nin metropolü İstanbul’un göbeğinde, Pangaltı’nın ortasında vurulan Ermeni asıllı Türk gazetecisi Hrant Dink cinayetinin azmettirenlerinin neden ve nasıl karanlıkta kaldığını, bunların bir kısmının iktidar tarafından ödüllendirilerek nasıl milletvekili yapıldığını, terfi ettirildiğini açıklayabiliyor musunuz? Bugün yarın Fransa’ya gitsem, biri Hrant Dink cinayetinde devletin ve yargının tutumunu sorsa, verecek cevap bulamayacağım. Allah rızası için, bana cevap konusunda yardım edecek kimse var mı? ??? Bundan otuz küsur yıl önce, Ermeni soykırımı konusu gündeme geldiğinde, değerli gazeteci, yazar, aydın İbrahim Çamlı, yaptığımız söyleşide Türkiye’nin içinde bulunduğu demokrasi ayıplı durumu şöyle dile getirmişti: Türkiye bir imaj erozyonu içindedir, davayı kazanmak için bunu düzeltmelidir. Gerçekten de Türkiye, daha önce olduğu gibi o gün de bir imaj erozyonu içindeydi. Türkiye bugün de korkunç bir imaj erozyonu içindedir. Özel yetkili ağır ceza mahkemeleriyle... Akıl almaz uzunlukta tutukluluk süreleriyle... Keyfi tutuklama kararlarıyla... İçerideki 99 gazetecisiyle... Yayımlanmadan yazarı tutuklanan, kendi yasaklanan kitaplarıyla... Kitap yazmaktan terör örgütüne üyelikle suçlanan tutuklu sanıklarıyla... Kamu vicdanını lime lime etmiş olan Hrant Dink davasıyla... Parasız eğitim istediği için 19 ay tutuklu kalan gençleriyle... Kadınlara karşı işlenen töre cinayetleri ve kadının konumuyla... Korkunç imaj erozyonu içindedir Türkiye. Bu imaj erozyonuyla ne bir Perinçek bulursunuz ne de derdinizi anlatacak bir yol! AMASYA Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Amasya İl Başkanı Şerafettin Atalay, katledilişinin 41. yıldönümünde Amasya’daki mezarı başında anıldı. Anma etkinliğine ÖDP İl Başkanı Galip Yazgan, EMEP İl Başkanı Hulisi Şimşek, eski TÖS Başkanı Ali Şimşek ve akrabaları ile dava arkadaşları katıldı. Daha sonra Atalay ailesi adına konuşan Şerafettin Atalay’ın adını taşıyan avukat yeğeni Şerafettin Can Atalay, “Nisan ayında 12 Eylül cuntasının sorumluları yargılanmaya başlanacak. Cuntacı generaller bir şekilde yargılanıyorsa bu davanın peşini bırakmayan sizlerin sayesindedir” derken kardeşi Abdurahman Atalay, “Kardeşimizi kontragerilla öldürdü. Kardeşimiz bir temizlik hareketi sürecinde katledildi” diye konuştu. Yine tahliye çıkmadı Odatv davasında ‘Eşim ve kızım için tahliye talep ediyorum’ diyen gazeteci Nedim Şener ve diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi HİLAL KÖSE Odatv davasının dünkü 10. duruşmasından yine tahliye çıkmadı. Mahkeme heyeti gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener, Soner Yalçın ve Müyesser Uğur ile Prof. Yalçın Küçük, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın da aralarında bulunduğu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşmada tutuksuz sanık İklim Ayfer Kaleli, siyasi parti liderleriyle görüşmelerinin haber amaçlı olduğunu ifade ederek “Sayın Deniz Baykal’a bir komplo asla söz konusu değildir. Soner Yalçın ve Odatv’den hiç kimse bana hiçbir konuda talimat vermedi. Ortada ne şantaj, ne görüntü, ne tehdit ne de komplo var” dedi. 13 sanıklı Odatv davasının 10. oturumu dün yapıldı. Mahkeme Başkanı, TÜBİTAK’tan bilirkişi listesi gönderildiğini belirterek “Virüs olduğuna dair iddianız var. Sonuna kadar araştıracağız. Görevi kötüye kullanma ve bir komplo varsa gereğini yapacağız. Rapor aldıracağız. Şüpheniz olmasın” dedi. Bu sırada söz alan tutuklu sanık Müyesser Uğur, “Başbakan’ın, bu davaya 1 gün kala tutuklu gazetecilere ilişkin açıklamaları karşısında neler hissettiniz? Mahkemeye bir talimat mı” diye sordu. ‘Öğrencileri bırakın’ Tecavüzcü, polis katili, terörist değil gazeteci olduğunu belirten Uğur, “Başbakan bu da vanın gerçek savcısı mı, gizli davacısı mı?” diye konuştu. Uğur, Emniyet Genel Müdürlüğü yazısında Ergenekon örgütünün varlığının araştırıldığının bildirildiğine dikkat çekerek “Olmayan bir örgütten yatmak ağırıma gidiyor. Öğrencileri, hasta Doğan Abi’yi bırakın gitsinler. Bir kısmımız rehin kalalım” dedi. Nedim Şener ise “Dink cinayeti araştırmalarımın faturasını ödetiyorlar. Burada karartılmak istenen Dink cinayetinin gerçekleridir. Kızım ve eşim için tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu. Mahkeme heyeti, İklim Ayfer Kaleli’nin savunması alınırken diğer sanıkları salondan çıkardı. Başkan, Kaleli’nin gözlenen hareketleri, sık sık ağlaması ve ilaç kullandığının bildirilmesi üzerine bu kararı aldık larını belirtti. Davasına bakacak avukat dahi bulamadığını ifade eden Kaleli, “Beni ‘olay kadın’ olarak lanse ettiler. Baykal’la olanları ben ortaya atmadım. Birileri mahremiyetlerinde olan konuşmaları kastılı olarak yaydı” dedi. Kaleli, sanık Mümtaz İdil’le yaptığı görüşmede, “tohum attım, ekeceğim” sözlerini Olcay Baykal ile yapacağı röportaj için söylediğini ifade etti. Mahkeme Başkanı, “Korkup da söylemekten çekindiğin bir konu var mı” diye sorunca Kaleli, “Savunmamdan bazı şeylerin cımbızlanıp yazılmasından korkuyorum” dedi. Kaleli, “Taciz olayından sonra Baykal’ı neden aradınız” sorusuna da “Bu olayı tekrar ettirmek için, kayıtlara girsin diye” dedi. ERGENEKON DAVASINDA SANIKLAR, TANIKLARA ATEŞ PÜSKÜRDÜ İftira atıyorlar HATİCE TUNCER Birinci Ergenekon davasında, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti OrİP Genel Başkanı Doğu Perinçek, tanık Talip Doğan ganize Suç Örgütü liderliKarlıbel hakkında “Suç uydurma, yalan tanıklık, hakağinden hükümlü, ancak Erret” suçlarını işlediği gerekçesiyle suç duyurusunda bugenekon’da tutuksuz yarlunulmasını talep etti. Perinçek, Karlıbel’in cumhuriyet gılanan Sedat Peker ve orsavcılığına verdiği Alman yetkili makamlarına ait olduganize suçtan başka bir dağunu iddia ettiği belgelerin sahte olduğunu, ilgili belgevada halen yargılanan Selerin asıllarının Alman makamlarından istenmesini tamih Tufan Gülaltay’ın tulep etti. Mahkemeye iki yeni yargıç atandığına dikkat tuklanmasına karar verdi. çeken Perinçek, “Dosya 1 milyondan fazla sayfa ve Davada sanıklar, geçen hafklasörden oluşmaktadır. Bu klasörlerin incelenmesi inta dinlenen ve Alman Emsan gücünün dışındadır. Zaten ‘yargıçlar inceleyemeniyeti’nde 11 yıl muhbir sin’ diye dava düzenlenmiştir” dedi. Perinçek, kendisiolarak çalıştığını söyleyen ne yönelik suçlamaların hepsini resmi belgelerle çürütyazar Talip Doğan Karlıtüğünü ifade etti. Perinçek’in avukatı Hasan Basri Özoğal akışa bel hakkında “yalan bebey, davanın Tuncay Güney’in ifadelerine dayandığını aykırı’ yanda bulunmaktan” suç söyleyerek “Daha sonra Güney’in ifadelerini çöpe attıduyurusunda bulunulmasıDuruşmada söz alan nız” dedi. Özbey savunma hakkının kısıtlandığına ilişkin Başkan Özese ile tartışırken Perinçek “Psikolojik nı istedi. Sanıklar, Sedat Peker, 2. Ergenekon harekât yapılıyor” diye seslendi. Bunun üzerine Başkan Peker’in “yakın markaj davasında Tuncay ÖzÖzese, Perinçek’in çıkarılması talimatı verdi. Perinçek, koruması” olduğunu bekan’ın örgüt yöneticili“ben çıkarım” diyerek salondan çıktı. lirten ve kimliğini açıklayan ğinden yargılandığına dikGizli Tanık Poyraz’ın da kat çekerek “Bana Tun“iftira attığını” söyledi. cay Özkan’ın hakkımdaki Poyraz’ın “Sedat Peker’in JİTEM Davanın 214. duruşmasında talepler kurucusu emekli Albay Arif Doğan peşpeşe yazıları neticesinde polisler alındı. Emekli Tuğgeneral Veli Kü ve Muzaffer Tekin ile bir araya gel tarafından operasyon yapıldı. Benim çük, tutuklulukta 5. senesine girdiği diği”ne ilişkin ifadelerini yalanlar Tuncay Özkan’ın yöneticisi olduğu ni belirterek “2 yıl önce yaptığım sa ken “Veli Küçük ve Sedat Peker ile örgüte üye olmam hayatın olağan vunmamda her şeyi açıkladım. Yü 2000’li yıllarda beşeri ilişkilerim akışına aykırı” dedi. Savcı Mehmet ce Türk ordusunun benim üzerim olmuştur” diye konuştu. Ali Pekgüzel, Peker ve Gülaltay’ın, den kündeye getirilmek istendiğini Peker’in adamı olduğu iddia edilen tutuklanmasını talep etti. Mahkeme hesöylemiştim. Kündeye getirildi” di ve Cumhuriyet gazetesine molotof yeti talebi kabul ederek Peker ve Güye konuştu. Küçük’ün “şerefsizsem kokteyli attırmaktan tutuklu sanık Bo laltay’ın tutuklanmasına karar verdi. idam edin” sözleri üzerine Başkan ğaç Kaan Murathan da, Gizli Tanık 2004’teki Kelebek operasyonu sonuHasan Hüseyin Özese, “estağfurul Poyraz’ın “Peker’in otopark para cunda açılan davada 14 yıl hüküm gilah” dedi. Tutuklu sanık emekli Yüz larını çalan Zeki Yalçın’ı Murathan yen Peker’in haziran ayında tahliye olbaşı Muzaffer Tekin, Gizli Tanık vurdu” şeklindeki iddialarının yalan ması bekleniyordu. Yağmur karnesini imzalattı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nden (İGC) bir heyet Silivri Cezaevi’nde tutuklu gazetecilerle görüşürken gazetemiz yazarı ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın kızı Yağmur babasına özel izinle karnesini imzalattı. DOĞU PERİNÇEK: SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULSUN olduğunu söyledi. Akın Birdal’a suikast girişiminin azmettiricisi, organize suç örgütü liderliğinden sanık Semih Tufan Gülaltay, geçen hafta tanık sıfatıyla dinlenen Talip Doğan Karlıbel’in ”iftiracı ve sahte evrak düzenleyicisi” olduğunu söyledi. Gülaltay, “Karlıbel, Mehmet Eymür ile irtibatlı olarak yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunu işlemektedir. Yalan söylemektedir” dedi. ‘D İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Atilla Sertel, Başkan Yardımcısı Ali Ekber Yıldırım, gazetemiz Ege Bölge Temsilcisi Serdar Kızık, Sabah Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Ünal Ersözlü, İGC üyesi gazeteciler Kaya Çelikkanat, Işık Ersan, Bülent Demirsoy, Nevit Tokdemir, Okan Yüksel ve Halil Hüner’den oluşan heyet, Balbay, Tuncay Özkan, Soner Yalçın, Ahmet Şık, Nedim Şener, Doğan Yurdakul ve Turhan Özlü ile önceki gün açık görüşte görüştü. Balbay’ı açık görüşte ziyaret etmek için eşi Gülşah ve kızı Yağmur da geldi. Yarıyıl tatilinde babasına karnesini getiren Yağmur Balbay, “Öğretmenim; ‘Tamamı pekiyi olan notların babanı memnun edecektir. Karneni babana imzalatmanı istiyorum’ dedi. Ben de karnemi babama getirdim” dedi. C MY B C MY B