18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 EYLÜL 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER AKP ile CHP, yeni anayasa için çalışma yöntemi konusunda anlaşma sağladı 5 Platformu’nun yaptığı açıklamayı okuyorum, Zeynep’in başına gelenleri düşünürken. Açıklama özetle şöyle: “Hangi kurum tarafından alınırsa alınsın, bir kişinin siyasi görüşleri nedeniyle işine son verilmesi siyasal bir Komisyonda uzlaştılar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yeni anayasa çalışmaları ile ilgili olarak AKP’lilerin CHP Genel Merkezi’ne ziyaretinden ‘Uzlaşma Komisyonu’ kurulması ve çalışma yöntemini, prensiplerini komisyonun belirlemesi konusunda uzlaşma çıktı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik başkanlığındaki heyet dün CHP Genel Merkezi’nde Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Genel Başkan Yardımcısı Atilla Emek, Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil, parti meclisi üyesi Süheyl Batum ve CHP milletvekili Rıza Türmen’in bulunduğu heyetle yaklaşık bir saat görüştü. Çelik görüşmeden sonra, “Meclis açıldığı andan itiba Anayasa çalışmaları kapsamında dün AKP heyeti CHP Genel Merkezi’ni ziyaret etti. Görüşme sonucunda önkoşulsuz olarak uzlaşma komisyonu kurulması konusunda anlaşma sağlandığı açıklandı. Görüşme sonrasında açıklama yapan AKP’li Çelik, ‘’Bir yıl içinde sonuca ulaşılması gerektiğini CHP heyetiyle paylaştık” derken CHP’li Hamzaçebi de anayasa konusunda en geniş mutabakatın sağlanmasını istediklerini söyledi. ren Meclis’in ilk gündemi ve Meclis açıldıktan sonra da temel gündemi yeni anayasa olmalıdır. Kuşkusuz sürecin inisiyatifi Meclis Başkanı’ndadır. ‘Uzlaşma Komisyonu’ önşartsız olarak toplanmalıdır. CHP ile Meclis açıldıktan sonra ilk ve temel gündemin yeni anayasa olması gerektiği konusunda ve ‘Uzlaşma Komisyonu’nun önşartsız olarak toplanması gerektiği konusunda tam mutabakata vardık. Bir yıl içinde sonuca ulaşılması gerektiğini CHP heyetiyle paylaştık” dedi. Çelik, içerikle ilgili bir şey konuşmadıklarını da sözlerine ekledi. CHP’li Hamzaçebi de “Kurulacak olan ‘Uzlaşma Komisyonu’na CHP tabii ki üye verecektir. Anayasalar birer toplumsal sözleşme metinleridir. Yani toplumun en geniş mutabakatla uzlaştığı, üzerinde mutabık kaldığı metinler olmalıdır” dedi. Hamzaçebi, tutuklu milletvekillerinin durumunun görüşmede gündeme gelip gelmediğine ilişkin soru üzerine, “TBMM’nin bu dönem temsil oranı yüzde 95 düzeyinde, temsil edilmeyen yüzde 5’lik bir oran var. Onların görüşlerinin alınması, onların görüşlerinin bu anayasa sürecine dahil edilmesi gerekir. Aksi takdirde, ‘bu parlamentoda var olan, görev yapan milletvekilleri her şeyi yapabilir, her şeye karar verebilir’, derseniz toplumsal sözleşme ta nımına uygun bir anayasa metni ortaya çıkmaz. Bu çerçevede seçilmiş olan tüm milletvekillerinin tabii ki TBMM’de olması meşruiyetin bir gereğidir” açıklamasını yaptı. Hamzaçebi, çalışmaların bir yılda tamamlanmasına ilişkin açıklamalar anımsatılarak yöneltilen soru üzerine de “Tabii ki buna ‘Uzlaşma Komisyonu’ karar verecektir. ‘Uzlaşma Komisyonu’nu şimdiden bağlayan, onu süreyle kısıtlayan bir açıklama çok doğru değildir” dedi. Toplumsal Korku... Bir dizi fotoğraf... Kimileri yürekleri dağlıyor... Kimileri acı ve hüzün veriyor... Kadınlar, bizim kadınlarımız. Kimi zaman adına “töre” denilen vahşete teslim... Kimi zaman 15’inde gelin, 16’sında anne... Kimi okula gidiyor, çoğunluğu gitmiyor... Bekir Coşkun, Erzurum’daki kadınları yazdı... HES’lere karşı direnen, kucağında bebeyle, yaşlısıyla, genciyle, çığlık çığlığa dozerlerin önüne kendilerini atan kadınlarımızı. Yaşlısıyla genciyle... Onlar ne diyordu: “Dereler bizim!” Türkiye’nin dört bir yanında başladı bu eylem... Köyceğiz’den Rize’ye, Hopa’ya uzandı... Bir çığlık dalga dalga yayılıyor... Yazı masamın başında Bekir’in yazısını bir kez daha okurken kadınlarımızı düşünüyorum... Ve aklıma Sivas’ta Madımak Oteli kıyımında babasını yitiren arkadaşım Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok’un başına gelenler geliyor. Zeynep, Doğuş Üniversitesi’nde Kurumsal İletişim Birimi Sorumlusu olarak görev yapıyordu. Sivas kıyımına ilişkin açıklamalar yaptı, yazılar yazdı. Sonunda ne oldu? Çalıştığı eğitim kurumundan kovuldu... Çalışma arkadaşları, öğrenciler sustu, biz sustuk! Medya bu kez olayın üzerine gitti... Toplumsal Bellek Platformu olayı sahiplendi... Toplumsal korkunun vardığı nokta buydu işte. Susmak, tepki koymamak! Bu gibi olaylar benim güzel yurdumun insanını pek ilgilendirmez... Tıpkı terör olaylarında olduğu gibi. Unutkandır... Toplumsal Bellek karardır. Hangi kurum olursa olsun, bir cinayeti, katliamı sorgulayan ve sorgulanmasına yol açan açıklamadan sonra bir kişinin işine son verilmesi, o kurumun mantığı da katliamı yaptıranların mantığıyla örtüşüyor demektir.” Zeynep, Cumhuriyet’te yazıyor... Edebiyattan sinemaya dek kültür konularına değiniyor. Sivas katliamının peşini bırakmıyor, bırakmayacak... İşten atılıyor, kovalanıyor olsun! Kadınlar yılıyor mu Erzurum’da, Karadeniz’de Köyceğiz’de... Tekmelenen, horlanan kadınlar. Hepsi çığlık çığlığa... Zeynep ve Zeynep’ler de susmayacak... Doğru bildikleri yolda yürüyecekler hep birlikte. Zeynep’le Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan bir süre önce Ankara’da bir açıklama yapmışlardı... Bilim ve Kültür Merkezi’ne dönüştürülen Madımak Oteli’nin girişindeki anı bölümünde diri diri yakılan 33 aydın, şair, sanatçıyla birlikte iki saldırganın adlarının yazılmasına tepki göstermişlerdi... “Olay, babalarımızı yok sayıyor!” Bunu söyleyen Madımak’ta diri diri yakılan iki şairin kızlarıydı... Zeynep, Doğuş Üniversitesi’nden kovulduktan sonra şu açıklamayı yaptı: “Çalıştığım ‘eğitim’ kurumundaki görevime Sivas katliamı ile ilgili açıklamalarım sakıncalı bulunduğu için son verildi. Düşünce ve ifade özgürlüğü için ortam yaratması beklenen üniversitelerimizin geldiği son durum da bu! Bir eğitim kurumu sıradan bir vatandaşın adalet arayışı için yaptığı çağrıdan ‘rahatsız’ olabiliyor. İşte korku imparatorluğunun gücü.” Korku imparatorluğu... Zeynep... HES’lere karşı direnen kadınlarımız... Töre vahşeti... Kaçırılan öğretmenlerimiz, azgınlaştıkça can çekişen PKK’nin sivilere yönelik silahlı saldırıları... Canınızı yakıyor mu bunlar?.. Meşruiyet vurgusu GÜL LE GÖRÜŞTÜLER AYŞE SAYIN ANKARA BDP’nin Meclis boykotunu bitirmesi, “randevu kapılarını” da açtı. Boykotun bitirilmesinin hemen ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “jet hızıyla” randevu verdiği BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Eşbaşkan Gültan Kışanak, içinde “anadilinde eğitim, etnik kimliklere anayasal güvence ve demokratik özerklik” taleplerinin yer aldığı 8 maddelik “Demokratik Çözüm Protokolünü” de Köşk’e sundu. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in de bugün BDP Genel Merkezi’nde “iadei ziyarette” bulunacağı Demirtaş ve Kışanak, ardından da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret edecek. TBMM’nin yeni yasama yılının başlayacağı 1 Ekim’den itibaren TBMM’ye gelme kararı alan BDP’nin bu kararı “randevulara” da yansıdı. BDP’nin bir süre önce randevu istediği Cumhurbaşkanı Gül, önceki gün BDP’nin “boykotu bitirme” kararının ardından randevu verdi. Gül, Demirtaş ve Gültan Kışanak ile dün saat 16.00’da Çankaya Köşkü’nde bir araya geldi. Görüşme 40 dakika sürdü. Arınç’a üniversitede protesto: 16 gözaltı ‘Tanıklık için giderim’ Eski Genelkrmay Başkanı Başbuğ İnternet Andıcı davasıyla ilgili ifadesine başvurulması konusunda ‘Böyle bir talep gelirse elbette gideceğim’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ İnternet Andıcı davası kapsamında tanık olarak ifadesine başvurulması durumunda ifade vereceğini söyledi. DevletPKK görüşmesine değinen Başbuğ, “Riskli konu. Bana sorarsanız, amaç terör örgütünün koşulsuz olarak silah bırakması olmalı” dedi. 32. Gün programına konuşan Başbuğ, gazeteci Mehmet Ali Birand’ın sorularını yanıtladı. Başbuğ şunları söyledi: Elbette ifade veririm: İnternet Andıcı davasıyla ilgili sorularınız olabilir. Ama bu noktada, o konulara girmem pek uygun olmaz. Tanık olarak ifademe başvurulmasını talep ettiler. Böyle bir talep gelirse elbette gideceğim. Askerhükümet ilişkileri: Benim dönemimde Başbakan ile ilişkilerimiz gayet sağlıklıydı. (YAŞ’da terfi esaslarıyla ilgili olarak) Yasalarımızda her şey yazılı. Burada karşılıklı güven ve diyalog önemli. Personeli en iyi tanıyan, personeli en iyi değerlendirecek olan komutandır. Her dönem zor... Geçmişten ziyade geleceğe doğru yoğunlaşan bir yapım var. O günleri pek aradığımı söyleyemem. Emekliliğin de güzel yanları var. Kandil’de operasyon: TSK’nin başaramayacağı hiçbir operasyon yok. Ama ABD ile koordine edilmeden buraya harekât icra edilmesi zor. Kuzey Irak BBG evi mi? Zannediliyor ki bir kameranız var, insansız hava aracınız (İHA) var, uçuruyorsunuz ve aynı anda bütün alanı görüyorsunuz. Bu mümkün değil. Bir ekranda bütün Kuzey Irak’ı görmeniz mümkün değil. Hava şartları da İHA’ların kullanımını etkiliyor. PKK şanslı: PKK aslında şanslı bir örgüt. Konjonktürel şartlar hep lehine gelişen ve bunlardan istifade edebilen bir örgüt. Koşaner’in kaseti: Her olayda hatalar olabilir. Sadece TSK mi hata yapıyor? Hayır. Her yerde, bütün ordularda hata olabiliyor. Askeri belgeler nasıl sızıyor? Yorum yapamam. İlgili makamlar değerlendirmeli. Devlet PKK ile görüşmeli mi? Dünyadaki diğer örneklerden yola çıkarak ifade ediyorum. Ama riskli bir konu. Devlet direkt görüşmüyor. Bazen aracılarla, 3. taraflar üzerinden görüşülüyor. Birincisi görüşmelerin gizliliği çok önemli. Gizlilik ihlal edilirse sürece zarar verme ihtimali fazla. İkincisi görüşmenin amacı çok önemli. Amaç terör örgütünün koşulsuz olarak silah bırakması olmalı. Bu kolay bir şey değil. Başbuğ ayrıca Kürtlerin terör örgütüne karşın tavır alması gerektiğini belirtti. Terör örgütünün propagandada her zaman üstün durumda göründüğünü söyledi. Fotoğraf: AL ATMACAAA BDP’ye randevu kapıları açıldı Hamzaçebi, bir başka soru üzerine “görüşmede toplumsal sözleşme tanımına uygun bir anayasa, meşru bir anayasa ne demek bunları tartıştıklarını” ifade ederken “Bir anayasanın meşruiyet sorunu olmaması için halk iradesinin en güçlü şekilde bu anayasanın arkasında olması gerekir. Şart budur aslında” dedi. Hamzaçebi, ‘Uzlaşma Komisyonu’nda CHP’li üyelerin Süheyl Batum ve Rıza Türmen olacağını bildirdi. Edinilen bilgiye göre; CHP’li Süheyl Batum’un toplantıya gecikmesi üzerine espriler yapıldı. AKP’li Burhan Kuzu’nun görüşmeye gitmeden önce heyetteki arkadaşlarına “Süheyl Batum, geç kalacak görün” dediği aktarılırken Batum’un gecikmesi gülümUludağ Üniversitesi’nin akademik yıl açılış törenine katısemelere yol açtı. Hamzalan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yerleşkeye girerçebi, “Bir anayasa hukukken Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi öğrencilerce proçumuz var” derken toplantesto edildi. “AKP üniversiteyi, sokağı özgür bırak” pantıya gecikmeli katılan Batum kartı açan öğrenciler, “Padişahın veziri üniversiteden deİstanbul’dan geldiğini, rötar fol”, “Parasız eğitim istiyoruz” sloganları attı. Burada 13 nedeniyle geciktiğini söyleöğrenci gözaltına alındı. Arınç kürsüye çıktığı sırada da di. Kuzu, Batum’a “Yıllarprotesto edildi. Arbedede 3 öğrenci daha gözaltına alındı. ca ne çektiğimi görün” diProtestolar karşısında sakin olunması çağrısı yapan ye takıldı. Arınç, “Saldırı olmadıkça bunları doğal buluyorum” dedi. BAŞKAN ZENG N POL SLER TARAFINDAN ADL YEYE GÖTÜRÜLDÜ Maltepe’de senfoni orkestrası sorgusu İstanbul Haber Servisi “Beledi mektubu ile soruşturmanın başladığını yeye senfoni orkestrası hizmet alı anlattı. Sabah saatlerinde polisin mamı” ihalesine ilişkin yürütülen müfettiş kamına gelip savcının ifadeye çağırincelemesinin ardından Maltepe Be dığını aktardığını söyleyen Zengin, lediye Başkanı Mustafa Zengin’in de “Baskın falan olmadı. Polis, savcıaralarında bulunduğu 10 kişi dün nın çağrısın iletince ‘tamam biz gisavcıya ifade verdi. İfadesi alındıktan deriz’ dedik. Ama ‘beraber gidecesonra serbest bırakılan Zengin, gözaltı ğiz” dediler. Hep birlikte savcıya gitve operasyon iddialarına tepki göste tik” dedi. Gözaltına alınmadığını sarerek “10 arkadaş gayri ahlaki bir dece bilgisine başvurulduğunu ifade şekilde alındık. Hazırlık soruştur eden Zengin ifade verdikten sonra göması kapsamında ifadelerimize baş revlerine döndüklerini vurguladı. Zenvuruldu. Bunun için polisle almaya gin, soruşturmaya neden olan konuyla ilgili şunları kaydetti: gerek yoktu” dedi. “Maltepe Senfoni Orkestrası 15 Aralık 2010’da belediyeye düzenlenen operasyonun devamı olduğu konser verdi. Orkestra için hizmet alımı yaptık. İhaöğrenilen soruşturma leye çıktık bir firkapsamında, külma girdi. Zaten bu türel etkinliklerenfoni işi yapacak çok fazde ücretlerin yükla firma yok. 65sek tutulduğu ve orkestrası 70 kişi bir araya ihalelerin beledihizmet alımı getirildi. Verdiğiye çalışanlarının ihalesine miz para 40 bin liyakınlarına verilra. Böldüğünüz zadiği iddia edildi. ilişkin man sanatçıların Dün bilgisine başsoruşturmada her birine 300400 vurulmak üzere sivil polislerin ‘zorunlu’ eşliğiyle lira düşüyor. Bir polis ekipleri tarafınadliyeye götürülen Maltepe sanatçıya bu kadar dan Kartal Adliyesi’ne ödeme yaptığım getirilen Mustafa ZenBelediye Başkanı Mustafa için ben utanıyogin, bir gazetecinin Zengin, ifadesinin rum. Savcı, ‘niye “Niçin buradasınız?” alınmasının ardından ihlaleleri tek tek yapsorusuna “Hiç senfotınız’ diye soruyor. ni orkestrası dinleserbest bırakıldı. Orkestrayı kurardiniz mi? Dinlemezken devam edeceseniz anlayamazsınız, çağdaşlığı bilemezsiniz. Çağ ğini bilmiyordum ki... Sonra bu iş daşlığın düşmanlarını da bilemez oturunca üçerdörder aylık yapalım siniz” yanıtını verdi. “Gözaltına mı dedik. Savcı da anlatınca anladı. Soalındınız?” sorusu üzerine Zengin run olayın anlaşılmamasından kaynaklanıyor. Bir de siyasi baskılar bilgisine başvuralacağını söyledi. var tabii. Bütün CHP’li belediye simsiz ihbar mektubu başkanları bunlarla karşılaşıyor.” İfadesi alındıktan sonra serbest bıAdliyeye getirilen 10 kişi arasında, rakılan Zengin, Maltepe Belediyesi belediye başkan yardımcıları, kültür Senfoni Orkestrası ile ilgili daha ön müdürü, ihale komisyonu üyeleri ve ce dönemin İçişleri Bakanı Beşir bazı işlemlerde ismi geçen şirket yöAtalay’a gönderilen isimsiz bir ihbar neticilerinin de olduğu öğrenildi. Çözüm protokolü BDP’liler görüşmeye, yanlarına BDP’nin 4 Eylül’de yapılan 2. Olağan Kongresi’nde kamuoyuna açıkladıkları “Demokratik Çözüm Protokolünü” de alarak gitti. Görüşmeden sonra açıklama yapan Demirtaş, “Partimizin kongresi sonrası, özellikle Türkiye’de zorlu bir siyasal sürece, zorlu döneme girdiğimizi düşündüğümüz için sayın Cumhurbaşkanı’na görüşlerimizi, düşüncelerimizi ilettik” dedi. Gül’ün, BDP’nin Meclis’e dönme kararından memnuniyet duyduğunu ve kararı olumlu bulduğunu belirten Demirtaş, yeni döneme ilişkin görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti. Demirtaş, BDP milletvekillerinin Meclis’e gelecekleri ancak “yemin etmeyeceği” yönünde söylentiler olduğuna ilişkin soru üzerine, 1 Ekim’de Meclis’de olacaklarını ve gündem uygun olursa da “arkadaşlarıyla birlikte” yemin edeceklerini belirterek, “Bizim açımızdan Meclis’e dönme meselesi, çalışmak için dönme meselesidir” dedi. BDP’nin cumartesi günü TBMM’ye topluca gelerek önce kayıtlarını yaptırmaları bekleniyor. Genel Kurul’da TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in açış konuşmasının ardından, normalde “yemin etmeyen” milletvekillerinin “kürsüye çıkarak” yemin etmeleri gerekirken Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e öncelik verildi. BDP’liler, Gül’ün açış konuşmasının ardından kürsüye gelerek yemin edecek. ERDOĞAN BDP’N N MECL S’E DÖNÜŞ KARARINI DEĞERLEND RD S ‘Ben size söylemiştim’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BDP’nin Meclis’e dönüş kararıyla ilgili olarak “Daha önce BDP’nin de Meclis’e geleceğini söylemiştim” dedi. Erdoğan, AKP’nin anayasa heyetinin, BDP’nin Meclis’te grup kurması ve kendilerine randevu vermesinin ardından bu partiyi de ziyaret edeceğini söyledi. Erdoğan, Makedonya’ya hareketinden önce Esenboğa Havaalanı’nda düzenlediği basın toplantısında, geziye ilişkin açıklamalarda bulundu, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Başbakan Erdoğan, BDP’nin TBMM çalışmalarına katılma kararıyla ilgili soruya, “Siz beni yakından aslında izliyorsunuz. Ben bu konuda biliyorsunuz daha önce BDP’nin de Meclis’e geleceğini söylemiştim. Aynısını CHP için de söylemiştim. CHP geldi. BDP’nin de geleceği noktasındaki düşüncelerimi ifade etmiştim ve dün (önceki gün) de bu beklentimiz yaptıkları açıklamayla gerçekleşti” yanıtını verdi. Erdoğan, terör örgütünün sivilleri hedef almasıyla ilgili soruya, “Bu işleri ne kadar biz yazılı ve görsel medyada fazla tutarsak, bu işe fazla değer verirsek, görüntülersek, terör örgütünün propagandasını o kadar fazla yaparız. Onun için bizi bu konuda fazla konuşturmayın” yanıtını verdi. AB’ye önce girersiniz Erdoğan, Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Makedonya’nın ismi ile AB ve NATO üyeliğine Yunanistan’ın karşı gelmesine ilişkin bir soru üzerine, “Bu süreci biz destekliyoruz, yanındayız. Yunanistan’ın tavrını anlaşılmaz buluyoruz” dedi. Erdoğan ayrıca “Hiç endişeniz olmasın, Makedonya AB’ye bizden önce girer. Biz sizden sonra gireceğiz. Şimdiden hayırlı olsun diyorum” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle