23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 29 EYLÜL 2011 PERŞEMBE 4 HABERLER MEB üst yönetimine yılda 6 ikramiye hakkı getiren KHK, diğer bakanlıkları da harekete geçirdi Temel Fıkrası mı, Doğal Afet mi? Kimse kırılmasın diye değil, gerçek olduğu için önce bir noktayı belirtmek isterim. Bizim temel fıkralarının büyük bir bölümü Karadeniz’in cin gibi zeki insanları tarafından kâh üretilmekte, kâh yaşamdan alınarak yayılmaktadır. Bunların bire bir yaşanmışlarının bir bölümünü burada zaman zaman naklettim, okurlarım anımsarlar. Kısacası “Temel Fıkraları” etnik değildir, bir zihniyeti temsil ederler ve dünyanın başka yerlerinde de vardır. Şimdi dilersiniz bir “Temel fıkrası”yla başlayalım. Efendim Temel yolda yürürken bir muz kabuğu görmüş ve esefle söylenmiş: Eyvah yine düşeceğim! Rize’yi sel bastığında aklıma geldi fıkra. Çünkü herhalde Temel bugünlerde yine Rize’de yağmur yağacağını biliyordu, bu durumda da kendi kendine şöyle söylemesi kaçınılmazdır: Eyvah yine boğulacağız! Nitekim, hem can hem de mal kaybı oldu yine. Kimileri de son olayı yine doğal afet olarak nitelediler. Prof. Kadıoğlu ise bu saptamaya itiraz etti, olayın doğal afet olmadığını vurguladı. Gerçekten de olay doğal afet değildi. Olacağı kestirilebilen, gereken yapıldığında, bu denli yıkıma yol açmaması mümkün olan bir olayın her yıl benzeri sonuçları ısrarla doğurması olayın değil, o olayla karşılaşan insanların doğasından kaynaklanıyor. Yani yukarıda anlattığım Temel fıkrasıyla aynı kefeye koyabiliriz Rize’deki sel baskınını. Baskından sonra, dere yataklarındaki inşaatlarla ilgili açıklamalar yapan yetkili kişilerin konuşmaları da ayrı bir âlem. Artık bu tür binaların yapılmasına izin verilmeyeceği, yapılmış olanların ne pahasına olursa olsun yıktırılacağı konusundaki açıklamaların benzerlerini, hiç kuşkunuz olmasın ki, gelecek yıl yağmur mevsiminde bir kez daha dinler ve okuruz. Son zamanlarda ülkemizde sık görülen bir olgu ile karşı karşıyayız. İmar durumundan sorumlu olan kişiler, kemali ciddiyetle, afetin nedeni olarak, çarpık yapılaşmayı gösteriyorlar. Peki, çarpık yapılaşmanın önlenmesinden sorumlu olanlar kimler? Bizzat bu şikâyetlerde bulunanlar. Bu noktada Kadıoğlu’na itiraz edip olayın bir doğal afet olduğunu söylemek isterim. Yanlış anlaşılmasın, doğal afet olan sel değil, bu tipik kafa yapısı!.. Olay ne yereldir, ne etnik; aynı davranış biçimini ülkenin dört bir yanında görüyoruz. Bütün mesele, “Bişşiiy olmaz abi” diyerek sebepsonuç ilişkisini yadsımaktır. Rize’deki yıkımın nedeni, Karadeniz Sahil Yolu’nun deniz ile karanın arasını dalga kıran gibi keserek yağmur sularının normal akışlarını engellemesi. Bu konuda olduğu kadar Karadeniz Sahil Yolu’nun tümden yanlışlığı konusunda yetkililer de, bölge halkı da uyarıldı. Ama sonuç ne oldu? Yapanlara kızılacağı yerde uyaranlara kızıldı. Hatta yola karşı çıkan biri öldürüldü. Tekrarlayayım. Olay yerel, bölgesel ya da ulusal değil. Temel bir bölgenin insanı olmayıp her yere özgü bir prototip. Açıkçası, olay evrensel. Şu Yunanistan’ın haline bakın! İflasın eşiğinde ya da çoktan etmiş de haberi yok, hâlâ baklava börek yemekte. Yunanistan’ın özgül ahmaklığı karşısında, dehşet içindeki Avrupa kendi özgül ahmaklığının farkında değil. ABD Başkanı Obama Avrupalıların aymazlığını sert eleştiriyor. Sanki bu ayın başında, artık işsizlik yüzünden çevreci önlemleri rafa kaldıran da o değilmiş gibi. Dünya yaşanmazlaşırken en ileri araştırmaların ülkesi dehşet verici bir umursamazlık, aymazlık içinde. Yoksa bütün insanlık Temel’den türedi de haberimiz mi yok? Bürokrat ikramiye peşinde MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı’nda kanun hükmünde kararname (KHK) ile üst yöneticilere yılda 6 ikramiye hakkı getirilmesi diğer bakanlıklardaki bürokratları da harekete geçirdi. Bakanlıklardaki üst yöneticiler aynı haklardan kendilerinin de yararlanması gerektiğine dikkat çekerek, kulis yapmaya başladı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın teşkilat yasasında değişiklik yapan KHK’de “sözleşmeli personel ve ek Kanun hükmünde kararname ile Milli Eğitim Bakanlığı üst düzey personeline yıl içinde toplam 6 ikramiye alma hakkı sağlandı. Milli Eğitim Bakanlığı’nda üst düzey personele sağlanan bu hak diğer bakanlıklarda görev yapan üst düzey personel tarafından da yakından izleniyor. Bürokratların anayasanın eşitlik ilkesine dikkat çekerek, aynı hakların kendilerine de sağlanması için girişimlerde bulundukları öğrenildi. ödeme” başlığı altında şu hükme yer verildi: “Söz konusu personele çalıştıkları günlerle orantılı olarak, hastalık ve yıllık izinler dahil, ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında birer aylık sözleşme ücreti tutarında ikramiye ödenir. Bunlardan üstün gayret ve çalışmaları sonucunda emsallerine göre başarılı çalışmalar yaptıkları tespit edilenlere, bakanın onayı ile haziran ve aralık aylarında birer aylık sözleşme ücreti tutarına kadar teşvik ikramiyesi ödenebilir.” Bu madde ile Bakanlık merkez teşkilatındaki üst düzey personele ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında birer aylık sözleşme ücreti tutarında; haziran ve aralık ayında ise “üstün gayret ve çalışmaları sonucunda emsallerine göre başarılı çalışmalar yaptıkları tespit edilenlere” teşvik ikramiyesi olmak üzere yıl içinde toplam 6 ikramiye alma hakkı sağlandı. Milli Eğitim Bakanlığı’nda üst düzey personele sağlanan bu hak diğer bakanlıklar da görev yapan üst düzey personel tarafından da yakından izleniyor. Diğer bakanlıklarda aynı unvanla görev yapan üst düzey personelin anayasanın eşitlik ilkesine dikkat çekerek, aynı hakların kendilerine de sağlanması için girişimlerde bulundukları öğrenildi. Bu arada teşkilat yasalarındaki değişiklikleri KHK ile yapan bakanlıklara Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın da ekleneceği öğrenildi. Bakanlığın yeniden yapılandırılmasını öngören KHK hazırlandığı belirtildi. ‘Bütün bunlar tesadüf değil’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), hak ihlallerinin durdurulmasını istedi. ABF’den yapılan açıklamada, AKP’nin Aleviliği de din kültürü dersi kapsamına alarak AİHM’nin “Zorunlu din dersi uygulaması bir hak ihlalidir” kararının yok sayıldığı dile getirildi. Açıklamada, Madımak katliamında babasını yitiren Zeynep Altınok’un işten atıldığı ve Alevilik inancına hakaret eden Haldun Taner oyunlarının tiyatro sahnelerinde gösterime girdiği belirtilerek “Bütün bunların tesadüf olduğunu düşünemiyoruz” denildi. ntihara kalkışan asker kurtarılamadı BİTLİS (Cumhuriyet) Bitlis’in Tatvan ilçesinde intihar girişiminde bulunduğu ve arkadaşları tarafından son anda ipten alındığı belirtilen er Selim Alıcı (21), tedavi gördüğü Bitlis Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Ordu’nun Ünye ilçesi nüfusuna kayıtlı Alıcı’nın cenazesi, ailesine teslim edilerek dün memleketine gönderildi. BDP’liler yürütülmedi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir’de bir grup BDP’li, geçen hafta emniyet güçleri tarafından KCK’ye yönelik gerçekleştirilen ve 30 kişinin tutuklandığı operasyonu protesto etti. Basmane Alanı’nda toplanan grup, kent merkezinde yürümek istedi. Ancak emniyet yetkilileri buna izin vermedi. Polisle tartışan BDP’liler, daha sonra il merkezine gittiler ve buradan olaysız dağıldılar. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle