23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 29 EYLÜL 2011 PERŞEMBE kultur@cumhuriyet.com.tr 14 BORUSAN KÜLTÜR SANAT’TA YEN SEZON KÜLTÜR Hem yenilikçi hem klasik Kültür Servisi Borusan Kültür Sanat yeni sezonunu 13 Ekim’de açıyor. Sezonun açılış konserinde ise Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO), usta kemancı Vadim Repin ile birlikte romantik dönem repertuvarından örnekler sunacak. Borusan’ın bu sezon ağırladığı isimlerinden arasında caz müziğinin ünlü isimlerinden saksafon sanatçısı Branford Marsalis, piyanist Fazıl Say’ın “Hayyam Klarnet Konçertosu”nu Türkiye’de ilk kez seslendirecek klarnet sanatçısı Sabine Meyer, Dorman’ın “Vurmalı Çalgılar ve Orkestra için Konçerto”sunun Türkiye’de ilk seslendirilişini gerçekleştirecek perküsyon dehası Martin Grubinger de var. Ülkemizin önde gelen piyanistlerinden Gülsin Onay’ın Adnan Saygun’un 1. Piyano Konçerto’sunu seslendireceği programda, her yıl Leyla Gencer ’in anısına düzenlenen konserde ise bu yıl “Carmen Operası”nın konser versiyonu yer alacak. Ayrıca BİFO, Borusan İstanbul Filarmoni Korosu ile birlikte Ferid Tüzün’ün başyapıtı “Midas’ın Kulakları” operasını uzun bir aradan sonra yine konser versiyonu ile İstanbullu sanatseverlerle buluşturacak. Operada tiyatro sanatçısı Rutkay Aziz de yer alacak. Borusan Quartet ise ilk konserinde viyola sanatçısı Ruşen Güneş’i konuk edecek. Borusan Müzik Evi programı da bu yıl yenilikçi ve farklı. 14 Ekim’deki açılış konseri Mercan Dede Quartet, Ceza ve Hüsnü Şenlendirici Quartet ile olacak. Meksikalı elektronik müzik sanatçısı Murcof’un açılışını yapacağı “Nova Muzak Series” bölümünde ise Finli müzisyen Vladislav Delay, Aki Kaurismaki’nin “I Hired A Contract Killer” filmine canlı müzik yapacak. Biletler 1 Ekim’de satışa çıkıyor. (www.borusansanat.com) Dame de Sion’da Ayşegül Sarıca ile açılış Kültür Servisi Son yıllarda düzenlediği klasik, caz, barok konserleriyle dikkat çeken Fransız Lisesi Notre Dame de Sion müzik mevsimini, bugün piyanist Ayşegül Sarıca’nın solist olacağı konserle açıyor. Bach, Mozart ve Beethoven’ın eserlerinin seslendirileceği konserde Sarıca, Mozart’ın 23 No’lu Piyano Konçertosu’nu çalıyor. Sarıca’ya, şef Orçun Orçunsel yönetiminde Orchestra Sion eşlik ediyor. 5, 7 ve 8 Ekim tarihlerinde de üç farklı caz konseri daha olacak. Polanski, ödülünü aldı Kültür Servisi 2009 yılında Zürih Film Festivali’nde değer görüldüğü Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü, hakkında açılan dava nedeniyle alamayan Roman Polanski, önceki akşam ödülünü aldı. Ev hapsi cezasını 1 yıl önce tamamlayan Polanski, festivalin ödül töreninde, İsviçre’de bulunmaktan dolayı duygulandığını söyleyerek, “Dostlar, ne diyebilirim. Geç olsun da güç olmasın” diye konuştu. Bu arada Zürih Film Festivali’nde gösterilen “Roman Polanski: A Film Memoir” adlı belgeselde, Polanski’nin tecavüz etmekle suçlandığı Samantha Geimer’e yönelik “Hem benim, hem de basının kurbanı oldu” ifadelerini kullandığı görüldü. Vadim Repin Korkunun estetiği... Küratörlüğünü Sevil Dolmacı’nın yaptığı ‘Deneme II: Patolojik Arzular’ sergisi gerçekliğin ürperten boyutlarını gözler önüne seriyor EBRU NALAN SÜLÜN ‘Bana Yıldızlardan Yemek Yap’ Kültür Servisi Bu yıl “Şehir ve Yemek” temasıyla düzenlenen İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali kapsamında Fransa’nın en ünlü şeflerinden Antoine Westermann, Özdemir İnce ve Fransız şair Jean Orizet ile söyleşide bir araya geliyor. Fransız Kültür Merkezi’nde 4 Ekim Salı günü saat 19.00’da gerçekleşecek söyleşi, “Bana Yıldızlardan Yemek Yap” başlığını taşıyor. ophane’deki “Çıplak Ayaklar StüdyosuÇıplak Ayaklar Kumpanyası”, küratörlüğünü Sevil Dolmacı’nın yaptığı “Deneme II: Patolojik Arzular” sergisi ile karşımızda. İlki “Deneme I: Bağlamsız” ismi ile 2009’da açılan sergi dizisi, “Proje 300” adlı iki sanatçı ve bir müzik grubundan oluşan sanatçı kolektifinin çalışması. İzleyenlere alışık olmadıkları bir deneyim yaşatmaya çalışan kolektif, sergiyle gerçek hikâyelerin aktörlerini sunSergide mayı ön görüyor. “Tornavidacı Katil” Serginin başrolünde ise seri kaolarak bilinen tiller var. ÜrperYavuz Yapıcıoğlu, tici bir mekânla Palyaço Katil Jhon karşılaşan izleyiWayne Gacy, ciler iğrenme güdüsü ile doluyorkocalarını öldüren lar. Mekânın Marianne Cotton’ın hastalıklı ve ürpop yıldızı gibi pertici olmasının en önemli sebepikonlaştırılmış lerinden birisi de portreleri ve mekânı dolduran katillerin her hikâyenin, sesin, kahramafetişleştirdikleri nın gerçeği yanobjeler yardımı ile imgeye dönüştürmüştü. Sergideki Türk, Ukraysıtıyor olması. gerçekliğin dozu nalı, Amerikalı ve İngiliz Proje 300, arttırılmaya katillerin ortak özellikleri Marcus ise kesici aletler kullanarak Harvey’in çalışılıyor. organları parçalamak, cin“Myra” isimli sel sapkınlıklara sahip olçalışmasını refemak, mutsuz çocukluk dönemi, ranslayarak ikonlaştırdığı seri kagenç ve çocuk kurbanları seçmiş tilleri, onların ruhi çözümlemeleriolmaları. ni, ikon olma hallerini ve bu süreSergide “Tornavidacı Katil” cin nedenselliklerini okumaya çalıolarak bilinen Yavuz Yapıcıoğlu, şıyor. 1995’te Marcus Harvey’in Palyaço Katil Jhon Wayne Andy Warhol’un pop ikonlarınGacy, kocalarını öldüren Mariandan esinlenerek yaptığı “Myra” ne Cotton, çocuk ve kadın katili sergilendiği yıllarda büyük tartışAndrey Çikatilo’nun pop yıldızı malara yol açmıştı. Çünkü Myra gibi ikonlaştırılmış portrelerine ek Hindley çocukları işkence ile öldüren ve onların seslerini kaydedip olarak katillerin fetişleştirdikleri objeler yardımı ile de gerçekliğin belgeleyen bir katildi. Belli çevredozu arttırılmaya çalışılıyor. Küralerde dini politikalar sonucunda tör metninde de belirtildiği üzere: Myra’nın özgür kalmasını isteyen “Patolojik Arzular, korkunun gruplar sanatçıya esin kaynağı olestetiğini oluşturmaya çalışan muş ve Harvey, katili popüler bir T TÜRK YE’N N LK NOSTALJ K MATBAA ATÖLYES RAHM M. KOÇ MÜZES ’NDE AÇILDI Sinema atölyesi için kayıtlar başladı Kültür Servisi Haymatlos Kültür Sanat tarafından düzenlenen sinema atölyesi için kayıtlar başladı. “Yönetim, Oyunculuk ve Oyuncu Yönetimi”, “Senaryo ve Öykü Geliştirme Uyarlama”, “Temel Görüntü Yönetimi”, “Kurgu”, “Film Analizi”, “Türk ve Dünya Sinema Tarihi” başlıklı derslerin aralarında bulunduğu atölye kapsamında yapılan filmlerin yanı sıra tüm aktiviteler YouTube kanalıyla yayımlanacak. Yanı sıra atölye sonunda kurumsal ve herkese açık bir kısa film yarışması düzenlenecek. Sinema atölyesi hakkında detaylı bilgi için: http://atolyesinema.tumblr.com/ Matbaanın geçmişten günümüze yolculuğu Kültür Servisi Baskı sektörünün geçmişten günümüze yolculuğunu anlatan Türkiye’nin ilk nostaljik matbaa atölyesi, Rahmi M. Koç Müzesi’nde açıldı. Promat Matbaacılık’ın 20. yıl etkinlikleri kapsamında hayata geçen proje, 1950 ve 1960’lı yılların basım tekniklerini yansıtıyor. Tarihi tipo tekniği, elle kurşun harf dizimi, metal klişelerle baskı uygulamaları, kâğıt kesimi ve ciltleme gibi teknikler, eski ustalar tarafından uygulamalı olarak gösteriliyor. Tipo atölyesinde ayrıca, matbaacılık üzerine seçilmiş kitaplar, hurufat, klişe ve efemeralar da sergileniyor. Atölyenin açılışı nedeniyle dün düzenlenen basın toplantısında konuşan Rahmi M. Koç Müzesi Müdürü Ertuğrul Duru, her yıl 200 bin kişinin ziyaret ettiği müzede interaktif bir bölümün olmasının önemine dikkat çekerek “Keşke ülkemizde bu gibi çalışmaların sayısı bir elin parmaklarını geçse” diye konuştu. Promat Matbaacılık Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ürkmezgil ise “Bugün Türkiye’de matbaacılık bazı noktalarda Avrupa’yı geride bırakacak bir konuma geldi. Bu müze fikri benim için başından beri çok amaçlıydı. Bir yandan matbaanın geçmişten bugüne olan yolcuğununu göstermek, diğer yandan matbaacılık sektörünün sorunlarına işaret etmekti” dedi. Ürkmezgil ayrıca, 2012 2013 eğitim öğretim yılında, bir vakıf üniversitesi bünyesinde “matbaa yüksekokulu” açmayı planladıklarını kaydetti. Marcus Harvey’in “Myra” isimli çalışması. K A M İ L M A S A R A C I Ç İ Z İ K K Ü L T Ü R deneysel bir projedir. Projenin çıkış noktası son yıllarda artan hastalıklı arzuların sebep olduğu cinayet haberleri olmuştur.” Mekân düzenlemesi, kullanılan fetişt objeler, ses enstalasyonunun dozu da kullanılan diğer pratiklerle aynı amacı taşıyor. Mekâna yayılan seslerde takınılan tavır; çığlıklar, katillerin ses kayıtları ve diğer seslerle deneyselleşiyor. Bedeni ortadan kaldıran da bir bedenin kendisi olduğuna göre kimin kimden üstün olduğu, bu üstünlüğün neye göre belirlendiği ve nasıl şekillendiği, bedenler arası iletişim, yok etme ve yok olma halleri aslında serginin ana ekseninde duran problemler. Ruhsal çözümlemelere de açık olan serginin korku ve dehşet limitlerini zorladığını söylemeliyim. (Sergi 1 Ekim’e kadar sürecek.) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle