17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 EYLÜL 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA HABERLER Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanı Kalyoncu’nun açıklamalarını mahkemeye gönderdi 7 ‘İbrahim Şahin’i tanımam’ HAT CE TUNCER Yargı da Bittiyse? Yargıtay Tetkik Hâkimi Celal Tetik’in 12 yıllık mesleğinden istifa ederek ayrılırken söylediklerini, HSYK de bu anayasal kurumu yazboz tahtasına çevirerek direksiyonunu eline alma başarısını(!) gösteren Adalet Bakanı Sadullah Ergin de bu yazının yazıldığı dün akşam saatlerine kadar yanıtlamamışlardı. Oysa iki kız babası olmasına ve ekonomik sıkıntı altında olduğunu söylemesine karşın söz konusu Yargıtay Tetkik Hâkimi’nin istifa gerekçeleri, yargımızın içinde bulunduğu hastalıkları bilmeyenlerin de gözleri önüne seriyor. O sıkıntıları, ülkenin en ücra yörelerinde görev yapan “dürüst” savcılar da, hâkimler de savunmanlar da çok iyi bilmektedir. Tabii en yakından da HSYK’yi, blok listeler yaparak oluşturacak kadar böylesine sorunların çözümünde mahir olduğunu ortaya koyduğu anlaşılan Adalet Bakanı biliyor. Zira “Hâkim ve savcıları hak etmedikleri şekilde görevden alarak farklı dairelerde görevlendiren” mekanizma, artık bağımsız yargının kendisi değildir. Tam aksine “bağımsızlığı”nı Yürütme erki adına feda etmekten çekinmeyen Adalet Bakanımızın tepedeki düzenlemesi sayesinde, bir Yargıtay Tetkik Hâkimi, Yargıtay’da blok oy uygulamaları, koltuk ve yaranma hesaplarının köşe kapmaca oynar gibi kurulu düzeni altüst ettiğini iddia etmektedir. Sayın Celal Tetik’in, yurttaşları kendi ülkesinin yargısına güvensizlik besleyecek kuşku ve endişelerle karşı karşıya getiren iddiaları, yargının bitmiş olduğunu söyletecek kadar onu kötülemiş ise insanımız kime, nasıl güvenecektir? Berlin’de hâkimlerin var olması ile övünen Bismark Almanyası’ndaki değirmencinin söyledikleri ile bugünkü Alman yurttaşlarının övündüğünü, dünyanın çeşitli yörelerindeki hukuk fakültelerinde o değirmenciden söz edilerek Alman adalet sisteminin anlatıldığını düşününüz. Bir de bizim yargımızın içinden nihayet yükselen önceki günkü feryadı! Gönül, Yeni Yargı Yılı başlarken Sayın Yargıtay Başkanı’nın mesleğindeki bu cerahate neşter atan bir konuşma yapmasını istemez miydi? Bir yandan yargının önündeki her biri birkaç hamal yükü dosya yığılmalarından şikâyet edilen; öte yandan o yükü biraz olsun kaldırması umulan İstinaf Mahkemeleri’ni hâlâ yaşama geçiremeyen bir Yürütme erkimiz var. Yine bir yandan uzayan tutuklulukların cezaya dönüştüğünü her fırsatta söyleyen; öte yandan önlerindeki politik davalara ya birer ya da ikişer hafta ara veren Olağanüstü Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerimiz. İnsanları yatak odalarında bile dinlenme korkusunun sardığı, o konuşmaların kanıt olamayacağı Yargıtay kararları ile hüccet haline geldiği halde, bu tür dökümleri tutukluluk gerekçesi yapmaları için Özel Yetkili Savcıların önüne götüren polis raporlarının dosyalara girdiği bir ülkedir bizim yurdumuz. Üstelik bu ülkeyi dokuz yıldır aralıksız yöneten partimizin ilk adı da Adalet değil midir? Genelkurmay Başkanlığı, İkinci Ergenekon davasında tutuklu sanık İbrahim Şahin’in ifadeleri üzerine Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu’nun 2009’da Genelkurmay internet sitesinde el yazısıyla yayımlanan, Şahin ile hiçbir görüşmesinin olmadığına ilişkin açıklamasını mahkemeye gönderdi. Genelkurmay yazısında, Şahin’in “Talat Erten Paşa” diye bahsettiği isimde askeri personel olmadığı ifade edilirken, Doğan Yurt Paşa diye bir kişiden söz edilmesine karşın bu adla TSK’de yalnızca İstanbul’da 2010 yılında askerliğe başlayan bir er olduğu kaydedildi. Davanın dün 136. duruşması gerçekleştirildi. Eski Özel Harekât Başkanvekili tutuklu sanık Şahin’in, ken Genelkurmay yazısında, Şahin’in “Talat Erten Paşa” diye bahsettiği isimde askeri personel olmadığı ifade edilirken, Doğan Yurt Paşa diye bir kişiden söz edilmesine karşın bu adla yalnızca bir er olduğu kaydedildi. Duruşmada ifade veren tutuksuz sanık astsubay Eke, tutuklu sanık Üsteğmen Taylan Özgür Kırmızı’nın kendisini arayarak Genelkurmay’da kurulacak özel birlikte yer alıp almak istemediğini sorduğunu söyledi. disinde bulunan özel harekâtçı polis ve teğmenlerin adlarının yazılı olduğu S1 listesini “Terörle mücadelede yeni oluşumun başına getirileceğim için ekip kurdum” şeklinde açıklamaları üzerine mahkeme çeşitli kurumlara yazı gönderdi. Şahin’in “Terörle mücadelede kurulacak yeni birimin başına getirileceğimi Bekir Kalyoncu Paşa, Metin Gürak Paşa söyledi. Doğan Yurt Paşa ile buluşacaktık, Talat Erten Paşa ile görüştük” ifadeleri üzerine mahkeme, adı geçenlerin Şahin ile ilişkilerini ve görevlerini Genelkurmay Başkanlığı’na sordu. Kalyoncu, 12 Ocak 2009 tarihli el yazısıyla yaptığı açıklamada, “İbrahim Şahin’i tanımam. Hiçbir ortamda ne yüz yüze ne de aracılar vasıtasıyla ne de telefon veya diğer bir haberleşme vasıtasıyla görüştüm.” dedi. Genelkurmay’dan mahkemeye gönderilen yazıya, 12 Şubat 2009 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı resmi web sitesinden yapılan “Metin Gürak’ın söz konusu kişi (İbrahim Şahin) ile bugüne kadar hiçbir yerde ve hiçbir şekilde temas ve görüşmesi olmadığı tespit edilmiştir” açıklaması da eklendi. İddia edilen S1 yapılanmasında adı olan tutuksuz sanık Jandarma Komando astsubay Murat Eke, halen Gaziantep Jandarma Komutanlığı’nda görev yaptığını söyledi. Açıklama eklendi ‘Kırmızı beni aradı’ Eke, Tokat Jandarma Komutanlığı’nda tutuklu sanık üsteğmen Taylan Özgür Kırmızı ile 20062008 tarihle arasında görev yaptığını anlattı. Kırmızı’nın kendisini telefonla arayarak “Genelkurmay’da içinde MİT elemanlarının bulunduğu özel bir birlik kuruluyor. Hem istihbarat yapacak hem de operasyon yapacak bir birlik olacak. Katılmak ister misin” diye sorduğunu anlatan Eke “Kabul ettim. Kimlik bilgilerimi, kan grubumu verdim. Daha önce 8 ay evden uzak kaldığım bir göreve gitmiştim. Eşimle konuştuğumda yeni görevi kabul etmememi istedi. Kırmızı daha sonra benden resmimi istemişti, Resmi görev yazısı gelmemişti. Şüphelendiğim için resmimi göndermedim” dedi. Taylan Özgür Kırmızı’nın Aralık 2008’de Cizre’ye gezmek için geldiğini belirten Eke “6 şehit verdiğimizden üç gün sonra gelmişti. Görevi kabul etmeyeceğimi söyledim” diye konuştu. Duruşma 29 Eylül Perşembe gününe ertelendi. HASDAL DOLDU CHP İZMİR Generaller nakledilecek BARKIN ŞIK Silivri’ye çıkarma İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Gazetemiz yazarı ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın Silivri’de görülen davası için CHP İzmir il örgütü çıkarma yapmaya hazırlanıyor. Balbay için tahliye talebinde bulunulacağı duruşmaya örgütün 30 ilçesinden otobüsler kaldırma kararı alındı. Perşembe akşamı saat 23.00’te kalkacak otobüsler cuma günü yapılacak duruşma için İzmirlileri götürecek. İzmirliler, seçtikleri milletvekilllerinin özgürlüğüne kavuşması ve TBMM’deki çalışmalara katılması isteklerini haykıracak. CHP İl Başkanı Tacettin Bayır, benzer istemle geçen hafta başlattıkları kampanyada, yüz binlerce imzaya ulaştıklarını da anımsatarak “Millet iradesinden söz edenler, milletin oylarını görmezden geliyor. Bunu kabul edemeyiz. İzmirliler kentin birçok noktasında kurduğumuz masalarda Balbay’ın özgürlüğüne kavuşması için imza verdi. İzmirliler artık Balbay’ı görmek istiyor” dedi. Fotoğraf: SERKAN YILDIZ Komutanlar için Hadımköy’deki karargâh binası cezaevine dönüştürülüyor. ANKARA Hasdal’daki askeri cezaevinin arka arkaya gelen tutuklamalar nedeniyle kapasitesini sınırlarına ulaşması nedeniyle, Hadımköy’deki eski 1’inci Zırhlı Tugay Komutanlığı Karargâh Binası’nın cezaevine dönüştürülmesine karar verildi. Tek katlı karargâh binasının eskiden NATO’nun nükleer bataryasına ev sahipliği yaptığı bildirildi. Hasdal’da tutuklu 56 general ve amiralin yeni cezaevine nakledilmesi bekleniyor. Balyoz, Ergenekon ve diğer davalardan tutuklanan muvazzaf subayların tutulduğu Hasdal Askeri Cezaevi’nin dolması üzerine, cezaevi yönetimi tutukluların bir kısmının Maltepe Askeri Cezaevi’ne nakledilmesi kararı almıştı. Ancak aralarında general ve amirallerin de bulunduğu tutuklular toplu olarak cezaevi yönetimine dilekçe vererek nakil işlemine itiraz edince işlem durmuştu. 17 Ağustos’ta aralarında Korgeneral Rıdvan Ulugüler ve Tuğgeneral Kubilay Baloğlu’nun da bulunduğu 5 tutuklu daha Hasdal’a getirilince, general ve amiral rütbesinde bulunmayan 10 subay, Maltepe Askeri Cezaevi’ne nakledilmişti. Ergenekon ve diğer davalardan tutuklu general, amiral, subay, astsubay olmak üzere toplam 200 dolayında muvazzaf asker cezaevinde bulunuyor. 3. Kolordu’ya bağlı Hasdal Cezaevi’nin yükünü azaltmak için Hadımköy’deki eski 1’inci Zırhlı Tugay Komutanlığı karargâh binasının cezaevine dönüştürüleceği öğrenildi. Tutuklu vekiller için 2 milyon imza İstanbul Haber Servisi Genel seçimlerde milletvekili seçilen ve halen cezaevinde tutuklu bulunan gazetemiz yazarı, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay, Mehmet Haberal, MHP milletvekili Engin Alan KCK davası kapsamında tutuklu bulunan 5 bağımsız olmak üzere 8 vekilin serbest bırakılması istemiyle İstanbul’da imza kampanyası başlattı. İmzalar, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e gönderilecek. “Balbay Dostları” adıyla Taksim’de açılan standlarda imza veren yurttaşlar, seçilmiş vekillerin aylardır tutuklu bulunmasını kabul etmediklerini belirterek, TBMM’nin duruma el koymasını istedi. Stant görevlisi Kemal Yakar, 2 gündür Tünel Meydanı’nda imza toplantıklarını anımsatarak, “Yurttaşlardan yoğun ilgi görüyoruz. Genç, yaşlı her kesimden yurttaş, bu duruma tepki gösteriyor” dedi. Standa gelerek, imza veren Fatih Karataş ise “Ortalama zekaya sahip bir insan bile sürece baktığında bunun bir tertip olduğunu anlar. Davanın gerekçelerinin ucu fazlasıyla açık. Hükümet aleyhine bir cümle bile söylemiş olsanız tutuklanabilirsiniz” değerlendirmesi yaptı. Günay Akalın da “Türkiye’ye gerçek demokrasi gelmesini istiyorum” ifadesini kullandı. Cengiz Çiçek 3 yıldır süren davalarda suçun bilmeyenlerin olduğunu söyledi ve hukuksuzluğa son verilmesini istedi. Dil Derneği Onur Ödülü Özgen Acar ve Ergin Yıldızoğlu’na verildi Gazetemize 2 ödül birden ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dil Derneği Onur Ödülü gazetemiz yazarları Özgen Acar ve Ergin Yıldızoğlu’na verildi. 79. Dil Bayramı kutlama etkinlikleri kapsamında Dil Derneği öncülüğünde Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde önceki gün tören gerçekleştirildi. 1995’ten bu yana değişik dallarda verilen ve 2010 yılı şiir dalında açılan Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü sahibini buldu. Ödül bu yıl oybirliğiyle “Küçük Taşlar İklimi” yapıtıyla Halim Yazıcı’ya, Kerim Afşar Ödülü “Medine Oyunu” adlı eseriyle Zeynep Kaçar’a, onur ödülleri de gazetemiz yazarları Özgen Acar ve Ergin Yıldızoğlu’na verildi. ‘DOKUNULMAZLIĞI VAR’ Balbay için Meclis’ten yazı İstanbul Haber Servisi Gazetemiz yazarı, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın, gizli tanığın kimliğini ifşa ettiği gerekçesiyle yargılandığı mahkemeye, TBMM’den gönderilen yazıda, Balbay’ın milletvekili dokunulmazlığını kazandığı bildirildi. Mustafa Balbay’ın, Şişli 2. Asliye Mahkemesi’nde gizli tanık “kıskaç”ın kimliğini ifşa ettiği gerekçesiyle 3 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın gelecek oturumu 30 Eylül’de görülecek. TBMM Genel Sekreterliği’nden mahkemeye gönderilen yazıda, Balbay’ın 12 Haziran’da İzmir 2 numaraları seçim çevresinden milletvekili seçildiğine ilişkin Yüksek Seçim Kurulu’nun kararının 23 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlandığı belirtildi. Mustafa Balbay’ın Anayasanın 83. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla anayasa’nın 14. maddesindeki durumlar haricinde, milletvekillerine tanınan yasama dokunulmazlığı kapsamında olduğu bildirildi. Özgen Acar Dil Bayramı kutlama etkinlikleri kapsamında Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde önceki gün bir tören gerçekleştirildi. Ergin Yıldızoğlu Törende konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler, “Etnik dillerin yok edilmeleri gerektiği konusunda bugüne kadar hiçbir düşüncemiz olmadı. Türkiye Cumhuriyeti’nin de olmadı. Bizim ulusal resmi dilimiz Türkçedir. Bu 90 yıllık Cumhuriyet mirasına sahip çıkacağız” dedi. Güler şöyle konuştu: “Biz bu ısrarımız boyunca başka dillere karşı düşmanlık beslemedik. Bundan sonra da düşmanlık beslenmesine izin vermeyeceğiz. Bu şu demek: Yayılmacı dillere karşı dilimizi koruyacağız. Emperyalizme karşı nasıl antiemperyalist iktisadi duruşumuzu sürdürmüşsek, dil alanındaki bu yok edici güçlere karşı da mücadelemizi ısrarla sürdüreceğiz. Bizim ulusal duruşumuz antiemperyalist duruş kararlılığımızdan gelir. Türkçeyi Türkiye’nin ulusal devlet olarak varlığını sürdürmesinin bir güvencesi gördüğümüz için ben kendi adıma bu mücadeleye devam edip her türlü desteği vereceğimi yüksek sesle bir kez daha söylemeyi borç bilirim.” ‘Vardiya Bizde’ kış hazırlığında... Balyoz ve Ergenekon davalarında yaşanan “hukuksuzluklara” dikkat çekmek amacıyla Silivri Cezaevi önünde “Vardiya Bizde Platformu” öncülüğünde kurulan çadırlarda, kış hazırlıkları sürdürülüyor. Tutuklu yakınları, olası kış koşullarına karşı çadırların zeminine beton döküyor, fırtınada çadırların yıkılmaması için çalışma yapıyor. Her gün çadırları çok sayıda üniversite öğrencisi, yazar, sanatçı ve aydınların ziyaret ederek nöbetçilere destek verdiğini belirten Emine Sağlam Akfırat, “Burada bulunarak içeride tutuklu bulunanlara psikolojik destek oluyoruz. Bunun yanı sıra Türkiye’ye yaşanan hukuksuzlukları anlatmak için nöbet tutuyoruz. Eylemlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. TUTUKLULARIN HASTA YAKINLARIYLA GÖRÜŞMES TGC’DEN, TUTUKLU MESLEKTAŞLARA DESTEK Z YARET ‘Düzenleme Güngör ile anılmalı’ İstanbul Haber Servisi Tutuklu Odatv Genel Koordinatörü Doğan Yurdakul, cezaevinden gönderdiği mektubunda, tutukluların ağır hasta olan yakınlarıyla görüşmelerini sağlayacak yeni bir yasal düzenleme yapılması gerektiğini söyleyerek, “Tek arzum, bu haktan yararlanacak olanların bunu sağlayan eşimi anımsamaları için yapılacak düzenlemenin Güngör Yurdakul adıyla birlikte anılmasıdır” dedi. “Amirallere suikast girişimi” iddialarına ilişkin açılan ikinci dava kapsamında Hasdal Cezaevi’nde tutuklu Koramiral Deniz Cora’ya, ölen ağabeyi Mehmet Yüksel Cora’nın cenazesine katılabilmesi için yol hariç 2 gün izin verildi. Mehmet Yüksel Cora’nın bugün İstanbul’da toprağa verileceğini belirtti. ‘ ddianamede çok fazla malzeme var’ İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) yöneticileri Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık, Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’a destek ziyaretinde bulundu. Tutuklu gazeteciler TGC yöneticileri aracılığı ile meslektaşlarına seslenerek “Dışardaki meslektaşlarımız, köşe yazarları iddianameleri iyi okusunlar daha yazacak çok malzeme olduğunu fark edecekler. İddianamenin içinin bomboş olduğunu, çeliştiğini, terörle, silahla, örgütle ilişki olduğunu gösteren tek satır bulunmadığını görecekler” dedi. Şener, “kitap yargılaması”nı anlamanın mümkün olmadığını belirtirken Balbay, hakkındaki iddianamenin somut hiçbir şey içermediğini söyledi. Baban 100. doğum gününde anıldı İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) kurucularından Cihat Baban, doğumunun 100’üncü yıldönümünde TGC Basın Müzesi’nde düzenlenen panelle anıldı. TGC Başkanı ve gazetemiz İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç’in yönettiği panele, kıdemli ve Baban’la birlikte çalışmış gazetecilerden Hakkı Devrim, gazeteciyazar Altan Öymen ve Milliyet gazetesi yazarı Nail Güreli konuşmacı olarak katıldı. Erinç, 28 Eylül 1984’te yaşamını yitiren Cihat Baban’ın gazeteciliğinin günümüz gazeteciliğinde yaşanan yanlışlara dikkat çektiğini belirterek, “Bugünün ticarete dayalı, eğlence sektörüyle birlikte değerlendirilmeye başlanan gazeteciliğinin içinde bulunduğu yanlışlara Baban dikkat çekiyordu” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle