17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 26 EYLÜL 2011 PAZARTES [email protected] 10 EKONOMİ Doğuş’tan patronlara insan hakları dersi Doğuş Otomotiv, sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında bayi patronlarına ve onların yönetici çocuklarına aile anayasası, insan hakları konularında eğitim vermeye başladı. Firma, araç başı su tüketimini yüzde 34, karbon emisyonunu yüzde 4 azalttı. ÖZLEM YÜZAK Dizi, Maç Çok, Reklam Geliri Az... Medyanın ana gelir kaynağı olan ve futbol endüstrisinin de giderek ana kaynağı haline gelen reklam harcamaları milli gelirin binde 34’ü dolayında. Yıllık tutarı 2.5 milyar doları ancak bulan reklam gelirlerinin paylaşımında bu yıl farklı bir kavga var. Kavga, mecralar arasında değil, orada TV’ler aslan payını almaya devam ediyor zaten. Kavga, televizyonda en çok seyredilen diziler ve maç yayınları arasında. Nicelik olarak artan maç ve dizi yayınlarına karşılık, azalması muhtemel reklamlar, hem dizi, hem futbol endüstrisinde sıkıntı yaratacağa benzer. Reklamcılar Derneği’nin (RD) verilerine göre, reklam harcamaları kriz dönemlerinde daralıyor, büyüme dönemlerinde belini doğrultuyor. Kriz yılı 2009’da 1.8 milyar dolara kadar gerileyen reklam harcamaları, yeniden büyümeye geçilen 2010’da 2.5 milyar dolara çıkmıştı. Büyümenin sürdüğü ve yüzde 7 olarak gerçekleşmesi beklenen 2011’de de reklam bütçesinin 2.53 milyar dolar arasında gerçekleşmesi bekleniyor. Ancak yüzde 2 büyüme yaşanması öngörülen 2012’de ise reklam harcamaları azalacak. Reklamların mecralara dağılımında 2010’da aslan payını yüzde 56 ile TV’ler aldı. İniş halindeki yazılı basına ancak yüzde 26 pay kaldı. Üçüncü sıradaki açık havanın payı yüzde 7. İnternetin payı artıyor, ama henüz Krizin nedeni aşırı tüketim talebi Aclan Acar küresel ekonomik krizi de şöyle değerlendirdi: “20072008’de ABD’de başlayan ve Kıta Avrupası’na yayılan krizin temel nedeni bireylerin gelecekteki refahı öne çekerek aşırı tüketim talebi içine girmeleri oldu. Finans sektörünün yaratıcı ürünler ortaya çıkarması ve bireysel kredileri çeşitlendirmesi çok daha hızlı büyümeye yol açan enstrümanlardı. Herkes memnundu; bireyler, şirketler, hükümetler. Ancak bir noktada var olan kaynaklar yetmemeye başladı. Artık insanların gelirleri ile borçlarını ödeme şansı kalmamıştı. Finans sektörü yeniden devreye girdi ve vadeler oluşturdu, devletler likidite vermeye başladılar. ‘Çark ne kadar geç kırılsa iyidir’ zihniyeti hâkim her yere. Yeniden yapılanma dönemi şart ama gerçek dönem daha başlamadı bence. Bu bunalımlı bir dönem olacak ve 2017’lere kadar sürecek.” Türkiye’nin sağlam bankacılık sektörü ile krizi iyi karşıladığını belirten Acar’a göre Türkiye’nin önündeki en büyük risk ‘yapısal reformların yapılma hızında olur’. Bu dönemde enerji yönetime daha fazla dikkat edilmesini belirten Acar, cari açığın hâlâ ciddi sıkıntı yarattığını vurguladı. Sektöründe bir ilk olan Kurumsal Sosyal Sorumluluk Raporu’nun (KSS) bu yıl ikincisini açıklayan Doğuş Otomotiv’in Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar “BM Küresel İlkeler Sözleşmesi kapsamında insan hakları ile ilgili taahütlerimizi taviz vermeden uyguluyoruz; bayi patronlarına ve onların yönetici çocuklarına aile anayasası, insan hakları gibi konularda eğitim vermeye başladık” dedi. Raporun tanıtımıyla ilgili bir sohbet toplantısı düzenleyen Acar, Türkiye’nin dört yanında bayilerinin olduğunu ve bir kısmının kız çocuklarının yönetici olarak işin başına geçtiğini belirterek “Otomotiv gibi bir sektörde üstelik Erzurum, Siirt, Trabzon gibi muhafazakâr illerde kadınlar işin başında. Üstelik babalarının döneminden çok daha başarılı yürütüyorlar. Bu çok sevindirici” diye konuştu. Aldıkları önlemlerle 2010’da Doğuş Otomotiv’in araç başı su tüketimini yüzde 34, araç başı karbon emisyonunu yüzde 4 azalttığını kaydeden Acar “Çalışanların tavsiyesini dikkate alarak yaklaşık 285 bin TL tasarruf ettik. Yerel ekonominin desteklenmesi için yerel tedarikçilerden 285 milyon TL hizmet ve mal satın aldık” dedi. KSS raporuna göre Doğuş Otomotiv, 2010’da 2009’a oranla satılan araç başına salınan C02 emisyonlarında yüzde 4 iyileşme kaydetti. Satılan araç başına su tüketimi 2009’da 1.35 metreküp iken 2010’da 0.89’a düştü. Doğuş Oto tüm şubelerinde yıkama bölümlerindeki su tüketimini ölçmeye başladı. Ortalama su tüketimi 80100 litre arasında değişirken Doğuş Oto 2011 ortalama su tüketimini araç başına 63 litre olarak hesapladı. Akbank, ikinci kez CDP Global 500 Raporu’nda Ekonomi Servisi Akbank, dünyada iklim değişikliği konusunda en saygın proje olan CDP’nin Global 500 Raporu’na giren tek Türk şirketi oldu. Şirketlerin, yatırımcıların ve hükümetlerin iklim değişikliği tehdidine karşı önlem almalarını teşvik etmek amacıyla 2000’de başlatılan CDP (Carbon Disclosure ProjectKarbon Saydamlık Projesi) kapsamında yayımlanan ve iklim değişikliği ile ilgili en yaygın küresel raporlama sistemi olan CDP 2011 Global 500 raporu açıklandı. Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, “Konusunda uzman bilim insanlarının, araştırmacıların ve şirketlerin titiz çalışmalarıyla hazırlanan CDP Global 500 raporuna, Türkiye’den iki yıl üst üste giren ilk ve tek şirket olduk. Bu vesileyle hem dünya liderleri arasında yer almanın hem de ülkemizi bu uluslararası saygın projede temsil etmenin onur ve mutluZiya luğunu Akkurt yaşıyoruz” dedi. Şarabın tadı kaçıyor Osmanlı döneminde 300 milyon litre şarap üretilirken yanlış politikalar nedeniyle üretim 65 milyon litreye geriledi ELAZIĞ Türkiye’de yanlış politikalar nedeniyle şarap üretiminde düşüş yaşanıyor. Osmanlı döKayra Üretim neminde 300 milyon Müdürü Murat litre olan şarap üretimi Üner’in verdiği şu anda 6567 milyon bilgilere göre Kayra litreye inmiş durumŞarköy ve Elazığ’daki da. Şaraplık üzüm, fabrikalarda yıllık 11 ekim alanlarının düşmilyon litre şarap mesi ve şarap üzeüretiyor. Elazığ’daki rindeki vergi yükü Şükrü Baran bağında üretimi düşüren ana yıllık 180 bin ton üzüm etkenler olarak gösalan Kayra, toplamda 100 teriliyor. bin litre şarap ihraç Mey İçki Şarap ediyor. Kayra, Elazığ Kategorisi Bölüm Şarap Üretim Tesisi’nde Müdürü Gözdem Kayra Imperial, Kayra Gürbüzatik, AtaVintage Öküzgözü, türk döneminde devBuzbağ Rezerv, Terra let teşviği ile üzüm ÖküzgözüBoğazkere, ağaçlarının dikildiğiTerra Boğazkere, Terra ni ancak sonraki yılÖküzgözü, Terra larda bunun terk edilShiraz, Buzbağ diğini söyledi. Kırmızı, Buzbağ Gürbüzatik, KayÖküzgözü ve ra’nın Elazığ’da gerBuzbağ çekleştirdiği bağ bozumu Boğazkere etkinliğinde Cumhurişaraplarını yet’in sorularını yanıtladı. üretiyor. Türkiye’nin üzüm envanterinin bulunmadığına işaret eden Gürbüzatik “Kaç hektar 100 B N L TRE HRAÇ ŞEHR BAN KIRAÇ da, ne kadar üretim yapıldığı belli değil. Üreticiler günün trendlerine göre bağlarını kesiyor yerine başka ürünler ekiyor. Diğer tarım ürünlerine teşvik verilirken maalesef üzüme verilmiyor. Şarapçılık desteklenen teşvik edilen bir sektör değil. Devletten destek görmeyince biz de kendi bağlarımızı kuruyoruz çiftçileri teşvik ediyoruz. Ege, Trakya ve Elazığ’da bağlarımız var” dedi. Gürbüzatik’in verdiği bilgilere göre, 2011 şarapçılık sektörü açısından zor bir yıl oldu. Satışlardaki düşüş yüksek ÖTV’den kaynaklandı. Özellikle restaurantlardaki satışlarda ciddi düşüş var. Bu yıl üzüm fiyatlarında yüzde 30’a varan artış yaşandı. Bu da ciddi bir maliyet artışı getirdi. Gelecek yıldan itibaren şarap fiyatlarına da yansır. Türkiye’de şarap ağırlıklı olarak orta yaştaki kadınlar tarafından tüketiliyor. Şarap tüketiminde Marmara 1. Ege Bölgesi 2. sırada. Büyük şehirler alkol tüketimi konusunda daha aktif. Kayra, Türkiye’de en fazla Buzbağı kategorisinde satış yapıyor. Nihai tüketiciye yönelik etkinlikler düzenleyerek de yurttaşların şarap çeşitleri ve kalitesiyle ilgili bilgi sahibi olmalarını sağlayacak etkinlikler içinde. Beyoğlu’nda başlayan ve İstanbul’un diğer semtlerine de yayılan bazı lokantaların önlerindeki masalarının kaldırılmasını değerlendiren Gürbüzatik, “Beyoğlu içki tüketimi açısından çok önemli bir yer. Bu yasağın diğer bölgelere yayılması bizi olumsuz etkiler” dedi. Kaynak: Reklamcılar Derneği TV’lerde reklamlar hâlâ dizi kuşağında yoğunlaşıyor. Geride kalan yıllara göre, diziler bir elemeye uğradı. Önceki yıllarda her sezon ortalama 60 civarında dizi çekiliyor, her akşama iki dizi konuluyordu. Furya, elemeyi getirdi. Bugün her kanalın en fazla bir dizisi var, ama süresi 90100 dakika. Dolayısıyla, her akşam maç, maç sonrası “futbol geyiği programları” ve her akşam dizi seçeneği ile karşı karşıya seyirci. Sektöre çekidüzen verilmesine rağmen, dizi saltanatı, yeni dönemin futbol takviminin tehdidi altında. Yeterli sponsor desteği bulamayan ve şike fırtınası ile sarsılan kulüp bütçeleri, şimdiden sıkıntıda. Yayıncı kuruluş Digiturk, iflas bayrağını çekmesin, her şey daha da kötüye gitmesin diye icat edilen playoff sistemi ile şimdi her akşam maç var!.. Hem de dizi saatinde. Takımlar, haftada en az iki maç oynuyorlar. 34 hafta boyunca 306 normal sezon maçı hafta içi ve hafta sonu oynanacak, naklen yayımlanacak. Nisan başında tamamlanacak normal sezonun ardından da en iyi 8 takım arasında, 19 playoff maçı oynanacak ve yayımlanacak. Bu toplam 325 maçın yayını ve maç geyiği programlarının dışında milli maçlar ve Avrupa Kupası maçları da var. Bunlara bir de Bank Asya Birinci Ligi’nin 325 maçını ekleyin… Bu maç bombardımanında yük, elbette futbol emekçilerine yıkılacak… 2011’in son çeyreği ve 2012’de ekonomi büyüme yerine durgunluğa girecek. Bu, reklam harcamalarının da duraklaması demek. Umudunu reklamlara bağlamış dizi programları ve futbol programlarının beklentisine bu reklam bütçeleri, sponsor katkıları yetmez. Haliyle, hem dizi endüstrisinde hem de futbol endüstrisinde bir sarsıntı kaçınılmaz. Böylesi dönemlerde kabak, dönüp dolaşıp ücretli kesimin başına patlar. Yeterince güvenceleri olmayan dizi endüstrisi çalışanları, Oyuncu Sendikası’na hemen üye olmalılar. Futbol endüstrisi çalışanlarının da vakit varken bir sendika çatısı altında örgütlenmeleri, “menfaatları icabıdır”... Fiyatlar artacak Gözdem Gürbüzatik Kadınlar daha çok içiyor Yasak satışları düşürür Teşvik yok: Şaraplık üzüm üretim alanlarının giderek daralması ve şarap üzerindeki yüksek vergiler sektörü zora sokuyor. Zam kapıda: Bu yıl üzüm fiyatlarında yaşanan yüzde 30’luk artış da gelecek yıldan itibaren şarap fiyatlarına yansıyacak. H A F T A N I N Ç İ Z E L G E S İ NE OLACAK? NE OLDU? Fed umut vermedi Geçen hafta, Yunanistan başta olmak üzere Avro Bölgesi’ne yönelik borç sorunları ve Fed’in faiz toplantısı piyasaların ana gündem maddesiydi. Genel olarak risk algısı yükseldi, varlık fiyatları hızla geriledi ve dolara olan talep dünyanın her yerinde arttı. Fed toplantısından çıkan kısa vadeli tahvillerin yerine uzun vadeli tahvil alma kararı piyasaları tatmin etmedi. FED’in büyüme üzerinde ciddi riskler olduğuna dikkat çekmesi ve Avro Bölgesi’nden Yunanistan konusunda gelen çelişkili ifadeler düşüşleri tetikledi. Ayrıca S&P; Bank of America, Wells Fargo ve Citigroup’un notlarını indirdi. Kuruluş, İtalya’nın notunu aşağıya çekerken görünümünü negatifte bıraktı. Moody’s 8 Yunan bankasının notunu ikişer kademe düşürdü. Avrupa Sistemik Risk Kurulu finansal sitemin istikrarına ilişkin risklerin önemli ölçüde arttığına dikkat çekti. Gelişmeler küresel piyasalarda kara bir haftanın yaşanmasına yol açtı. Yurtiçinde bu hafta S&P’nin Türkiye’nin TL cinsinden notunu iki kademe arttırması piyasaları coşturdu. Ancak olumlu etki kısa sürdü. S&P, Türkiye’nin döviz cinsinden notunu cari açığın çok yüksek olduğu gerekçesiyle arttırmadığını duyurdu. Açıklamayla piyasalar eksiye döndü. Fed’in kararıyla artan tedirginlik düşüşü hızlandırdı. Bu hafta, Yunanistan’ın temerrüt konusu, AB bankalarının sıkıntıları ve ABD ekonomisindeki yavaşlama gibi sorunlar gündemdeki yerini koruyacak. IMFDB yıllık toplantılarından “Daha cesur olalım, birlikte hareket edelim” çağrısı çıktı ancak Avro Bölgesi liderleri Yunanistan konusunda bir fikir birliğine henüz varabilmiş değil. Bu açıdan, hafta içinde yapılacak açıklamalar piyasalarda yeni iniş çıkışlara neden olabilir. Öte yandan Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Kore’den oluşan BRICS ülkeleri bu hafta Avrupa’ya yardım için IMF’ye kaynak aktarımı konusunda toplantı yapacak. Toplantı haftanın olumlu gelişmeleri arasında sayılabilir. Öte yandan ABD’yi yoğun bir gündem bekliyor. Ülkede konut satışları, tüketici güven endeksi, işsizlik maaş başvuruları, dayanıklı Hazırlayan: PEL N ÜNKER Küresel kaygılar sürecek mal siparişleri ve GSYH duyurulacak. Dün başlayan G20 ülkeleri istihdam bakanları toplantısı ise salıya dek sürecek. İç piyasalar da borç ve durgunluk endişeleriyle sarsılan Avro Bölgesi ve ABD’yi izlemeyi sürdürecek. Özellikle kur ve faiz küresel piyasalardaki gelişmelere göre şekillenecek. Piyasalardaki sarsıntı ve gelişmekte olan ülkelerden çıkışın sürmesi halinde dolar ve faizdeki artışın sürmesi bekleniyor. Bunun yanı sıra içeride açıklanacak veriler şöyle: Pazartesi kapasite kullanımı ve reel kesim güven endeksi duyurulacak. Cuma ise dış ticaret dengesi açıklanacak. Çarşamba yapılacak İstanbul Finans Zirvesi’nde krizden çıkış yolları görüşülecek. Dış gelişmeler izlenecek TZD BAŞKANI YETKİN: S&P’nin not hamlesi Sebze tohumu ithalatının yüzde 25’i srail’den ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Türkiye’nin 2011 yılının ilk 7 ayında İsrail’den 14.5 milyon dolarlık domates tohumu, 323 bin dolarlık hıyar tohumu, 12 bin dolarlık soğan tohumu, 11 bin dolarlık da marul tohumu ithal ettiğini söyledi. Yetkin, TZD Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin İsrail’den ithal ettiği sebze tohumlarına değindi. İlk 7 aya ilişkin ithalat rakamlarını açıklayan Yetkin, “Genele baktığımızda Türkiye 7 aylık dönemde sebze tohumu için toplam 62 milyon dolarlık ithalat, 7.5 milyon dolarlık da ihracat gerçekleştirmiş. Yani sebze tohumu ithalatının yaklaşık yüzde 25’ini İsrail’den yapmışız” diye konuştu. BORSADA KAÇIŞ HIZLANDI İMKB geçen hafta oldukça dalgalı bir seyir izleyerek ortalama yüzde 2.72 oranında düşüşle 56 bin 323 seviyesinden kapandı. Fed’in piyasaları tatmin etmeyen kararı nedeniyle borsada kayıplar hızlandı. DOLAR TAR H Z RVES NDE ABD’nin ticaret yaptığı önde gelen 6 ülkenin para birimlerine karşı ABD Dolarının değerini gösteren USD endeksi, geçen hafta yüzde 2.3 yükselerek eylüldeki artış oranını yüzde 6’ya yükseltti. Dolardaki yükseliş TL’ye de düşüş getirdi. Dolar/TL 1.8485 ile tarihi rekorunu yeniledi ve 1.8410’dan kapandı. Altının onsu yüzde 8.58 gerileyerek 1656.70 dolardan kapanış yaptı. Kapalıçarşı’da alınıp satılan 24 ayar külçe altının gram fiyatı yüzde 2.87, Cumhuriyet altınının fiyatı yüzde 2.88 azaldı. Külçe altının gramı 99.95 lira, Cumhuriyet altını 675 lira oldu. Avro yüzde 2 düştü: Fed kararı sonrası dolara artan talep nedeniyle Avro/dolar paritesi geriledi. Parite haftalık yüzde 2’yi aşan düşüşle 1.3501 seviyelerinden kapandı. Petrol 104 doların altında: Brent Faiz fırladı: TL cinsinden notun yükselmesiyle yüzde 8’in altına inen gösterge faiz, Fed kararının ardından yüzde 8.85 ile son 1.5 ayın en yüksek seviyesine ulaştı. C MY B C MY B petrol haftalık yüzde 7.32 düşüşle 103.87 dolardan kapandı. Durgunluk endişeleri ve doların değer kazanması emtia fiyatlarında düşüşe neden oldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle