17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EYLÜL 2011 PAZAR HABERLER Yeşilimsi deniz yosunları, güneyden esen poyraz, derinliğin gizeminde saklı umutlar, biraz suskunluk, acı, hüzün ve gözyaşı... En ufak bir solukta dinginleşen gök tutuşlu bir ceylan. İç çekişin kanadı... Rene Char’ın yıkılmış kürelerdeki tanrısal dişi... Yiten bir güzelliği türküleyen, ölümsüz bir kalıba sokan, saçlarının kara gölgesinde yaşamı kucaklayan çocuklar ve kadınlar. O kör terör! Öldürülen dört kadın... Taziye çadırı... Kızılay’da insanları katleden canavar! Oturup ne yazacaksın böyle bir günde? Aşkı mı, sevdayı mı, özlemi mi, tutkuyu mu? Neyi! Kıskanç bir kader seni, beni, tüm toplumu döndürmeden küle, sesimizin kutsal ezgisi yükselmeli bu topraklarda. Günün sıcağı, soğuğu kollarını açmalı... Bize bunca sessizliği öğretebilmek, insan onurunu ayakta tutmak için herkes çığlığımızı duymalı. Dengede tutan bir sarsıntı, oralarda yaşayan çocuklar, kıran yerleri, Bismil’de bir sabah güneşin doğuşunu seyretmeli. Bitmeli kan, bu acı... CUMHURİYET SAYFA 5 Top Gibi Kırmızı Güneş... Silahlar susmalı, akan kan durmalı... O zaman aşk öyküleri anlatırım... Bir sevda masalını... Gözleri poyraz bir kadını... Maviş maviş gülen bir genç kızı... Saçlarında çiçeklerle dolaşan çocukları... Yağmurlu bir taşra kentinde sırılsıklam ıslandığım pazar sabahını... Cesare Pavese’yi okuruz hep birlikte, Turgut Uyar’ı, Behçet Necatigil’i... Sait Faik’le bir balıkçı kahvesinde sohbet ederken, Orhan Kemal’le bir küçük kentin insanlarını anlatırız Adana’da... Bekir Yıldız’dan “Kaçakçı Şahan”ın öyküsünü dinleriz Şanlıurfa’da bir akşamüstü... Raymond’la Paris’te bir günbatımında dolaşırken sesleniriz kuşlara: “Top gibi kırmızı güneş dönmeye hazırlanıyor kışlık karargâhına sislere bürünüyor yuvasını yaptığı ufkun bodrum katlarına inip inmemekte duraksıyor kollarında salladığı şu dünyaya son bir bakış fırlatıyor...” Kurşun kırıntıları, mermer kırıntıları, madenler ve karbonlar... Eli kanlı azgın terör örgütü, ölümler, şehit cenazeleri. Oysa yaşam güzeldir, yaşam derslerle doludur insan olana... Özeleştiri yapana! Okuyana, yazana, düşünene! Sinemaya, tiyatroya gidene! Şiiri, öyküyü, romanı, resmi, yontuyu sevene! Demokrasiyi, özgürlüğü, eşitliği savunana! Yıldızcıklar savrulsa tüm mazlum ülkelerin üzerine... Emperyalizme karşı yumruklar sıkılsa... Sömürü düzeni son bulsa! Tan çiçekleri kuşanmış kurban ateşleri yanmasa... Yanmasa gözlerimiz... Tutuşmasa beyaz bulutlar... Siyaha dönüşmese... Bak duvarda bir fotoğraf, vazoda kış çiçekleri var... İçimizde hüzün olsa da hâlâ umut var... Yaşama ve insanlığa dair, sevgiye, barışa, aşka dair. Geleceğin rengini çiçeklerle örmek o denli zor mu? Yılgınlığın ve suskunluğun örtüsünü kaldırmak, birlikte kardeşçe yaşamak... Bir dal yapraklanırken çocuklar ağlamasın artık... Denize bir melek çizilmiştir belki... Toprakta yatan analarımız, babalarımız, çocuklarımız için... Gelin yıldızlarla da barışalım bugün... Kendi türkümüzü söyleyelim... Günbatısında doğuran bir dalgadan bir yürek yapalım, sevginin resmini çizelim. Gemiler geçsin önümüzden... Çocuklar, kadınlar, gençler, yaşlılar... Pamuk gibi atılmış beyaz bulutlardan aşk geçsin, sevgi geçsin... Biz oturup sadece seyredelim, yeter de artar bile! Ama artmıyor işte. Dün akşam saatlerinde Pervari’de eli kanlı terör örgütü PKK’yle çıkan çatışmada 5 Mehmetçiğimizin şehit edildiği haberiyle 1 kez daha sarsılıyorum... Acım büyük! Kalkana tepki büyüyor AKP’nin onayıyla Malatya Kürecik’te yapılması planlanan “Füze Kalkanı Projesi” ne tepkiler artarak sürüyor. Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Devrimci Hareket, Halk Cephesi gibi çok sayıda parti ve demokratik kitle örgütünün desteklediği “NATO ve Füze Kalkanı Karşıtı Birlik” üyeleri projeye karşı, Galatasaray Meydanı’ndan Dolmabahçe’ye yürüdü. Burada birlik adına basın açıklamasını okuyan Ezin Yıldız, proje ile ülke topraklarının emperyalizm ve siyonizmin ön cephesi haline getirileceğini söyledi. Halkın Sesi Partisi (HAS) İstanbul kadın ve gençlik kolları da projeyi Taksim Meydanı’nda yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etti. Partililer Galatasaray’dan Taksim’e dek füze maketi ile yürüdü. (Yanda) Saadet Partisi YİK Başkanı Oğuzhan Aslıtürk füze radarı sistemi için, “Türkiye’nin yok olmasına yönelik bir hareket” nitelemesi yaptı. 68’liler Birliği Vakfı Başkanı Sönmez Targan da yaptığı yazılı açıklamada, füze kalkanı projesini, Türkiye’nin emperyalizme bağımlılık zincirine eklenmiş yeni bir halka olarak niteledi. ERDOĞAN’IN ÇAĞRISINA BDP’DEN YANIT ‘Müzakere olmazsa PKK silah bırakmaz’ BDP’NİN MECLİS BOYKOTU Karar 27 Eylül’de AYŞE SAYIN ANKARA Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın “1 Ekim’de Meclis’e dönmezlerse azille” tehdit ettiği BDP nihai kararını salı günü Diyarbakır’da yapacağı grup toplantısıyla netleştirecek. Yazıcı’nın açıklamasına tepki gösteren BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, “Azil Meclis’te hemen hiç kullanılmamış bir yöntem. Ama söz konusu olan BDP’yse her şeyi yapabilirler. Siyasetten kopmayacağız” dedi. BDP, bir süre önce “tutuklu milletvekillerinin” de onayıyla “Meclis’e dönüş kararı” almasına karşın, salı günü Diyarbakır’da yapılacak grup toplantısıyla son tavrını kamuoyuna resmen açıklayacak. Bakan Yazıcı’nın açıklamalarını değerlendiren Buldan, Meclis’e dönüş eğilimi olmasına karşın kesin kararın grup toplantısında verileceğini belirtti. Buldan, “Tabii salı gününe kadar çok şey değişebilir, her an her şey çok çabuk değişebiliyor. Partililerimize dönük yoğun bir tutuklama furyası var, belki daha farklı süreçler de gelişebilir, o nedenle şimdiden ‘dönüyoruz’ diye bir şey söyleyemeyiz” dedi. KCK operasyonu kapsamındaki tutuklamaların “Meclis’e dönüş kararını etkileyip etkilemeyeceği” yönündeki sorumuz üzerine de Buldan, Meclis’e dönüşlerini bu koşula bağlamadıklarını ifade etti. Buldan, “Parti olarak, halk olarak yıllardır bedeller ödüyoruz. Buna rağmen, siyasetten kopmadık ve hiçbir zaman kopmayacağız” görüşünü dile getirdi. Hükümetin, “azil” tehdidini de değerlendiren Buldan, “yemin etmeme, devamsızlık” gibi gerekçelerle şimdiye kadar milletvekillerinin “azli” gibi bir uygulamanın hiçbir zaman gündeme gelmediğine işaret etti. Ancak BDP söz konusu olduğunda hükümetin milletvekilliklerini düşürmek için “özel yasa” bile çıkarabileceğini kaydeden Buldan, “Beklemediğimiz bir şey değil” dedi. Buldan, grup toplantısından tutuklu milletvekillerinin durumuyla ilgili yine bir “protokol” hazırlanıp, hükümete çağrı yapılabileceğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ile görüşmesinden sonra yaptığı “Eğer terör örgütü silah bırakmayı başarabilirse, bu operasyonların da bitmesi anlamına gelir” açıklamasına BDP ve MHP’den “farklı bakış”la tepki geldi. BDP kanadı, Erdoğan’ın çağrısının “müzakere ve diyalog sürecinin başlaması” ile anlam kazanacağını belirtirken MHP, hükümeti “PKK ile işbirliği yaparak çözüm arayışında olmakla” suçladı. BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Erdoğan’ın çağrısını değerlendirirken “silah bırakma” konusunda “karşılıklı diyalog ve müzakere sürecinin başlaması” koşulunu öne sürdü. Karşılıklı diyalog ve müzakere süreci başlarsa, bir “ateşkes” sürecinin devreye girebileceğine dikkat çeken Buldan, “Diyalog ve müzakere süreci başlamadan PKK silah bırakıp teslim olmaz” dedi. Erdoğan’ın daha önce de buna benzer mesaj ve çağrıları olduğuna işaret eden Buldan, “Eğer hükümet, ‘biz müzakere ve diyalog sürecini başlatıyoruz’ derse, PKK’nin üzerine düşeni yapacağına inanıyorum, aksi taktirde kimse PKK’den silahları bırakıp teslim olmasını beklememeli” görüşünü dile getirdi. Erdoğan’ın çağrısından da “diyalog” sürecinin başlayacağına dair bir izlenim almadığını kaydeden Buldan, “Başbakan daha detaylı bir açıklama yaparsa, ne demek istediği daha iyi anlaşılır” dedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise Başbakan Erdoğan’ın terörle mücadele konusunda söylediklerinin birbirini tutmadığını savunarak, “Söyledikleri laf ola beri gele şeklinde. Kapalı kapılar ardında zaten pazarlık ediyorlar, sadece neyin karşılığında silah bırakacaklar, bunu açıklamıyorlar. Silah bırakma pazarlığı yürütüldüğü açık” diye konuştu. Erdoğan’ın terörle mücadele konusunda söylediği hiçbir şeyin doğru çıkmadığını kaydeden Vural, şunları söyledi: “Bir tane kara operasyonu bile yapamıyorlar, sadece gaz almak için açıklama yapıyorlar.” ‘Laf ola beri gele’ ‘Özel yasa bile çıkar’ Yazıcı’dan BDP’ye çağrı KIRŞEHİR (Cumhuriyet) 24. Ahilik Haftası törenlerine katılmak üzere Kırşehir’e gelen Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, terör örgütü PKK’nin birtakım konuları suiistimal etmekle bir yere varamayacağını söyleyerek “Silvan olayı kırılma noktası oldu” dedi.Yazıcı, BDP milletvekillerine de 1 Ekim’de Meclis’e gelmeleri çağrısı yaparak “Ya milletin verdiği vekâleti yerine getirirsin ya da istifa eder çekilirsin. Ya da hukukun gereği işler, azil süreci başlar” diye seslendi. Fotoğraf: SERKAN YILDIZ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle