Katalog

25 EYLÜL 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA HABERLER Kadıköy’de HES’lere, termik santrallara ve 3. köprüye de tepki yağdı 3 Polis memuru cinnet getirdi ‘İklimi değil sistemi değiştir’ İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) Küresel Eylem Grubu, “İklimi değil sistemi değiştir” çağrısı ile dün Kadıköy’de miting düzenledi. Mitingde nükleer santrallara, HES’lere, termik santrallara, 3. köprüye tepki vardı. Kadıköy Et Balık Kurumu önünde toplanan grup “HES, Nükleer, Termik İstemiyoruz İklimi Değil Sistemi Değiştir” pankartının arkasında Kadıköy İskele Meydanı’na yürüdü. Çevre kirliliğine dikkat çekmek için bazı eylemcilerin maskelerle katıldığı mitingde “Barışa Pedal” isimli bisiklet grubu da yer aldı. Mitingde “İklim için harekete geçin ne kömür ne nükleer rüzgâr güneş bize yeter”, “Termikçi şirket Gerze’yi terk et”, “Sinop Fukuşima olması” pankart ve dövizleri taşıyan eylemciler “Gel sen de haykır nükleere hayır”, “Şirketleri değil gezegeni kurtar”, sloganları attı. Kadıköy İskele Meydanı’nda Tertip Komitesi Başkanı Nuran Yüce yaptığı konuşmada aynı anda 7 kıtada 177 ülkede binlerce etkinlik yapıldığını çünkü dünyanın her yerinde iklim değişikliğinden kaynaklı kuraklık, tayfun, sel felaketlerinin yaşandığını söyledi. Yüce, felaketlerin sorumlularının adım atmayan, şirketlerinin çıkarlarını koruyan hükümetler olduğunu vurguladı. Yüce, “Kömürlü termik santralların yapımından derhal vazgeçin. Var olanları kapatın. Toplu taşımacılığa yatırım yapın, 3. Köprü projesinden, nükleer santral kurmaktan ve derenin üzerine hidroelektrik santrallar kurup doğayı yok etmekten vazgeçin” çağrısı yaptı. Açık Radyo’nun kurucusu Ömer Madra ve Yeşil Gerze Çevre Platformu adına Yrd. Doç. Dr. Öznur Özden’in de birer konuşma yaptığı miting Bajar konseri ile sona erdi. Bir Konuşma, Üç Yorum, Bir Eylem! Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Arap ülkelerinde ve Birleşmiş Milletler’de önemli konuşmalar yaptı. Bence Arap ülkelerinde yaptığı konuşmalar, hem İslam âlemi hem de Türkiye açısından BM’de yaptığı konuşmadan daha önemliydi, ama bugün BM konuşması hakkındaki üç değişik yoruma ve bu konuşma bağlamında düşünülmesi gereken bir eyleme değinmek istiyorum. Önce Mehmet Ali Birand’ın dünkü yazısından bazı satırlar (ama siz bunlarla yetinmeyin, mutlaka yazının tamamını okuyun): “…Güçlü bir konuşmaydı. İçi doluydu. İyi hazırlanmıştı… …Somali trajedisini ön plana çıkarması ve herkesten fazla üzerinde durması çok akıllıcaydı… Lafını esirgemedi. Bu ülkeyi sömüren eski kolonyalistleri (Avrupa ülkelerini) ayıpladı. ‘Bunun insanlıkla ilgisi yoktur’ dedi. Mesaj netti: Çıkarınızın olduğu ülkelere para yağdırıyor ve yardım ediyorsunuz, kimilerinde iktidar değiştiriyorsunuz. Ancak bir dilim ekmek bulamadığı için ölen yüz binlerce Somali insanını görmezden geliyorsunuz... …ABD Başkanı Obama, buradaki konuşmasında nasıl İsrail’e koşulsuz destek verdiğini açıkladıysa Erdoğan da Filistin’e koşulsuz desteğini açıkladı. …Benim en çok dikkatimi çeken; Suriye’den Libya’ya, Somali’den Kıbrıs’a kadar her konuya değinmesi ancak terör olaylarına hiç değinmemesiydi. …Salonda bulunan Türkler bu konuşmayla gurur duydu.” Bir aile yok oldu KIRIKKALE (Cumhuriyet) Cinnet getiren polis memuru, 4 çocuğu ve eşini vurduktan sonra intihar etti. Dehşet verici olayda sadece 1 çocuk yaralı olarak kurtulabildi, ailenin 5 üyesi yaşamını yitirdi. Kırıkkale’de cinnet getiren polis memuru Alaattin Güneş (39), eşini ve 3 çocuğunu öldürdükten, 1 çocuğunu da yaraladıktan sonra intihar etti. Olay, dün sabah saatlerinde polis memuru Alaattin Güneş’in, polis lojmanlarındaki evinden silah sesleri geldiğini duyan komşularının, polise haber vermesiyle ortaya çıktı. Olay yerine giden ekipler, polis memuru Güneş, eşi Eylem (34), çocukları Miraç Efe (3), Sena (4) ve Gizem’in (13) cesetleriyle karşılaştı. Yaralı halde bulunan Güneş’in diğer çocuğu Elmas Güneş (10), ambulans ile hastaneye kaldırıldı. Görevden sabah saatlerinde evine giden Alaattin Güneş’in, cinnet getirerek, eşi ve çocuklarını öldürdükten sonra intihar ettiği sanılıyor. Çevre için pedal Ankara’da ise 350 Ankara grubunun çağrısı ile Ankara Garı’nda bir araya gelen çevreciler, doğa için bisiklete bindi. Mitingde katılımcılar, sloganlar ve düdüklerle iklim değişikliklerinin dünyada yarattığı felaketlere dikkat çekti. Boşandığı eşini öldürdü YALOVA (Cumhuriyet) Çınarcık’ta yaşayan Mustafa Görmez, (54) 2 yıl önce boşandığı Meva Yayla’nın (33) evine giderek başkasıyla ilişkisi olduğu gerekçesiyle Yayla’yla tartıştı. Çıkan kavgada Görmez, Yayla’yı 8 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Teslim olan Görmez’in “Boşandıktan sonra başkasıyla ilişkiye girince tartıştık. Onu öldürdüm” dediği öğrenildi. Onur Öymen’in yorumu: “BM Genel Kurulu’nda liderler ülkelerini en yakından ilgilendiren konuları öncelikle dile getirirler. Sayın Başbakan, konuşmasında Türkiye’nin birinci sorunu olan ve komşu ülke Irak’tan kaynaklanan terorizme hiç değinmemiş. İsrail ve Suriye’ye ağır bir dille çatarken, BM kararlarını hiçe sayarak topraklarında PKK’yi barındıran Irak’a hiçbir eleştiride bulunmamış. Bölge liderliğine soyunurken kendi ülkesinin en önemli dış politika sorununu yok saymış. Hayret verici bir durum.” Ahmet Hakan yine dün, “Başbakan’ın nutkunu neden çok tuttum?” başlıklı yazısında konuşmayı madde madde övdükten sonra şöyle devam ediyor: “…Dünya sahnesinde insanlık vicdanının sesi olmak, en başta Türkiye sahnesinde vicdanlı olmayı gerektirir ya... İşte o nedenle çok tuttum konuşmayı... Dünya sahnesinde adalet türküsü çığırmak, en başta Türkiye sahnesinde adaletli olmayı gerektirir ya... İşte o nedenle çok tuttum konuşmayı... Dünya sahnesinde her cümlenin içine ‘insan hakları’ vurgusunu yerleştirmek, en başta Türkiye sahnesindeki insan hakları ihlallerine dikkat etmeyi gerektirir ya... İşte o nedenle çok tuttum konuşmayı... Dünya sahnesinde Arap Baharı’ndan, halkların özgürlüklerinden söz etmek, en başta Türkiye sahnesinde özgürlüğün militan yürütücülüğünü gerektirir ya... İşte o nedenle çok tuttum konuşmayı...” Ve bir eylem haberi: “Onlar, Ergenekon ve Balyoz davalarındaki yargılamayı protesto etmek için çadır eylemi başlattılar. 15 gündür Silivri Cezaevi’nin önündeki çadırlarda kalıyorlar... Ancak dün gece hava koşulları bozuldu. Sağanak yağış Silivri’de de etkisini gösterdi. Hazırlıksız yakalanan eylemcilerin çadırlarını su bastı. Çadırların hemen yanında bir stant var. O standın başındakiler ise Balyoz davasında yargılanan sanık yakınlarının kurduğu ‘Vardiya Bizde Platformu’ üyeleri. Onlar da her gün sabahın erken saatlerinden akşama kadar standın başında duruyor. Gece sadece Silivri’deki çadırlar sular altında kalmadı. Silivri 1 No’lu cezaevindeki koğuşlardaki camlarda 5 cm’lik aralık bulunması nedeniyle koğuşların içi yine su doldu. Tutukluların havlu ve gazete kağıtlarıyla bütün gece temizlik yaptığı öğrenildi. Çadır eylemcileri pazar günü öğleyin Beşiktaş’taki bir yürüyüşte özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını isteyecekler.” Yorumlar sizin; iyi pazarlar! Ayrılmak istedi canından oldu DENİZLİ (Cumhuriyet) Denizli’de, manavlık yapan Metin Cengiz (34), bir süredir birlikte yaşadığı Bircan Arslan’ı (35) pompalı tüfekle başından vurup öldürdükten sonra aynı tüfekle canına kıydı. Cengiz’in genç kadının kendisinden ayrılmak istemesi üzerine cinayeti işlediği iddia edildi. Cesetleri Arslan’ın okuldan dönen kızı A.İ., (15) buldu.1 yıl önce eşinden boşanan Cengiz’in, eşinden 3 yıl önce boşanan Arslan’ın kendisinden ayrılmak istemesi nedeniyle bir süredir bunalımda olduğu, bu nedenle cinnet getirdiği ileri sürüldü. Sapık katil yakalandı SAKARYA (Cumhuriyet) Sakarya’nın Kocaali ilçesinde, 28 Ağustos 2010’da yalnız yaşadığı evde tecavüz edildikten sonra boğularak öldürülen 84 yaşındaki İpek Şardağ’ın cinayet şüphelisi 59 yaşındaki akrabası Cevat Genç çıktı. Polisin DNA örneği alarak yakaladığı şüpheli, olay gecesi ‘halam’ dediği yaşlı kadının oğlu ile sahilde bira içtiklerini belirterek “Annesinin evde yalnız olduğunu söyledi. Ben de İpek Şardağ’ın evine gittim. Burada sobanın yanında otururken sohbet ettik. Sonra iki kez tecavüz ettim. ‘Seni oğullarıma söyleyeceğim’ deyince boğarak öldürdüm” dedi. ‘Cezaevi aracı kasıtlı yakıldı’ SEV L ARINAN ANKARA Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde seyir halindeyken yanan cezaevi aracında yaşamını yitiren 5 mahkumdan biri olan Medeni Demir’in (54) oğlu Firuz Demir, olayda ihmal değil kasıt olduğunu söyledi. Demir, “Ne suç işlediler de onları diri diri yaktılar, bu idam cezasıdır. Doğulu olduğumuz için ayrıma uğruyoruz. AİHM’ye kadar gideceğiz” dedi. Araçta mahkumların yanında, askerlerin olduğuna değinen Demir, “Askerler, mahkumların kaçacağını düşünüyorsa, bacaklarına kurşun sıksaydı” diye konuştu. Öte yandan Habertürk’ün haberine göre, jandarma erleri, yangın söndürme tüpleri bittiği için geçen araçlardan yardım istediklerini ancak olumsuz yanıt aldıklarını belirtti. Jandarma er, “Bağıra bağıra yandılar” dedi. C MY B C MY B