Katalog

SAYFA CUMHUR YET 25 EYLÜL 2011 PAZAR [email protected] 16 KÜLTÜR Kemal Kocatürk’ün yönetip oynadığı oyunda Mehmet Güleryüz’ün 18 deseni de rol alıyor VARLIK’TA KÜRTÇE EDEB YAT Sahne yeniden ‘Can’lanıyor maktan o denli keyif alacak kadar da ilki paylaşıyor. Usta tiyatro adamı Genco Erkal, 1999’da Can Buna da Ayça Kocatürk’ün müziği başka bir Yücel’in şiirlerini tiyatroya uyarlamış ve ortaya boyut katıyor. Üstüne üstlük en az benim kadar rol“Can” adlı müthiş bir oyun çıkmıştı. Şimdi den role giren, Sırrı Topraktepe’nin ortaya koy“Can” 9 Ekim’de Kozyatağı AVM’deki Kozzy’de duğu bir merdiven, uzayın ve uzamın boşluğunuzun bir aradan sonra tiyatroseverlerle tekrar bu da bütün yönlere anlamı somutlaştırırken, hepiluşmaya hazırlanıyor. mizin evinde olması gereken bir objeymiş gibi kenYeni kurulan Tiyatro Kumpandi gerekliliğini ve hayatı kolaylaştıryası’nın ilk yapımı olan “Can”ı bu ma çabasını bize dayatıveriyor. Aslı kez Kemal Kocatürk yönetiyor ve Atasoy’un ışığını da atlamamalıyız. Yeni kurulan Tiyatro oynuyor. Provaları sürmekte olan “Can”ı tekrar sahneleme fikri Kumpanyası, Genco “Can”ın bu yeni serüvenine bir usnasıl oluştu? ta daha katılmış bu kez. Türk resMehmet Güleryüz ile gelişen bir Erkal’ın, Can Yücel’in minin desen virtüözlerinden biri sohbetin sonucunda kendiliğinden uyarladığı şiirlerinden olarak kabul edilen Mehmet Güçıkan bir proje aslında. Can Yücel’i “Can” oyunuyla leryüz’ün “Can” için hazırladığı 18 85. yılında anmak üzerinden gelişen ayrı desen de rol alıyor Kocatürk’le bu projeye benim Mehmet abiyi tiyatroseverlerle birlikte. Kocatürk’le, “Can” oyuzorla dahil etmemle gelişen ve büşacak. Şairin bulu nundaki bu ustalar buluşmasını koyüyen bir iş oldu demek daha doğmezarına düzenlenen nuştuk. ru olur. İstanbul’da yeni bir tiyatro, saldırı sonrasında, Can Oyun sadece Can Yücel’in şi“Tiyatro Kumpanyası” can buirlerinden mi oluşuyor, başka repl’in 1977’de Yüce lurken ilk oyun da “Can” olacak. likler de var mı? yazdığı bir yazıdan Neden? Genco abi oyunu tamamen Can Tiyatro Kumpanyası’nın bu ilk alıntı da oyuna eklendi. Yücel’in şiirlerinden ve bir iki oyunuyla yolunun nereden ve hananekdotundan oluşturmuş. Oyun, gi felsefeden kök bulduğunun yanıCan Yücel’in şiirleri özelinden hatını vermek istedim. 1990’lı yılların sonunda yatına bir bakış gibi. Müthiş bir ustalıkla şiirler bir“Can” oyununu Genco Erkal’ın müthiş yorumuyla birine bağlanmış. seyircimiz izlemişti belki ama ben kendimce Buna ben sadece küçücük bir ekleme yaptım; ki Can Yücel’e olan sevgimden dolayı kurduğum ve o da kaçınılmazdı bence. Can Yücel’in mezarına yolunu kurguladığım tiyatromun ilk oyunu olarak yapılan saldırı sonrası, yine Can Yücel’in 1977’de “Can” ile Can Yücel’e bir kez daha dokunmak is yazdığı bir köşe yazısından bir alıntıyı Genco abitedim. den gerekli izni alarak oyuna eklemek zorunda hisOyun nerede ve ne zaman oynanacak? settim kendimi. Oyunda tüm kitaplarından şiirle“Can” ilk olarak 9 Ekim’de Kozzy’de seyirci re yer vermiş Genco Erkal. ye merhaba diyecek. Sonrasında ise 13 Ekim’de Muammer Karaca Tiyatrosu’nda ve 22 Ekim’de de CKM’de izleyicileriyle buluşacak. “Tek kişilik oyunları sevmem aslında” diyorsunuz. Bu oyun da tek kişilik bir oyun... Buna tek kişilik bir oyun olarak Bir oyuncu olarak onunla tam da bakmak yanlış olur kanısındayım. iç içe geçtiğin bir dönemde Can Çünkü sahnede yalnız değilim. Yücel’in mezarına yapılan saldırı Mehmet Güleryüz gibi bir ustanın size ne düşündürdü? desenleri, daha çizilirken bana eşMezarına saldıranları bile çok lik ediyor. Üstelik onlar da sahnedeki önceden tarif etmiş o aslında. “Beni aktör, ben gibi kendi serüvenini sekuzum Datça’ya gömün… Şu deniz yirciye anlatmak için değişik bir gören mezarlığın orda, define diye yolculuğa çıkıyor. En az Can babadeşerlerse ama, karışmam ona!” nın şiiri kadar yalın ama kendi yademiş bir şiirinde. Bu yazıda şöyle ratılış serüvenini seyircisine sunÇ MEN BATURALP Anadilinde yazmak Kültür Servisi Aylık edebiyat ve kültür dergisi Varlık’ın Eylül sayısının kapak konusu “Kürtçe edebiyat odağında karşılaşmalar, karşılaştırmalar”. Dergide konuyla ilgili Laurent Mignon, Servet Erdem, Ayhan Tek, Ömer Faruk Yekdeş ve Ruken Alp’ın yazıları bulunuyor. Mignon dergide “önsöz yerine” yazdığı yazıda şöyle diyor: “Bir yazarın anadilinde yazıyor olmasından daha doğal ne olabililir? İlk bakışta son derece basit görünen bu soru aslında büyük dramlara işaret ediyor. Öyle durumlar var ki, bir insanın anadilini kullanabilmesi, dikenli tellerle çevrilmiş binbir engeli aşmasını gerektiriyor.” Dergide ayrıca, Abdülkadir Bulut’un ölümünün 26. yılı nedeniyle Sabit Kemal Bayıldıran ve Aydan Yalçın’ın yazarla ilgili kaleme aldıkları yazılar ve ilk romanı “Eşik”te “otobiyografik malzemeler kullanan” Irmak Zileli söyleşisi de yer alıyor. BOĞAZ Ç ÜN VERS TES ALBERT LONG HALL KONSERLER ‘Şarkıların Can Baba sanki geleceği görmüş Kanatlarında’ demiş Can Baba: “Pazar günkü gazetelerden öğrendiğime göre, bir güruh tarafından tahrip edilen mezarlar arasında Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hakan Yurdakuler, Mahir Çayan ve Ulaş Bardakçı’nın mezarlarının bulunduğu saptanmıştır! Bu güruh mezarları tahrip ederken, ‘Kahrolsun komünistler’ sloganını söylemişlerdir. Kim bilir belki komünistlerin ölseler bile kahrolmadıklarını gördüklerinden ötürü, gazaba geldi bu ateşli güruh. Peki, ama bu kahramanlarımızın ‘ölüye saygı’ geleneğimize, ‘ölüyü hayırla yâd etme’ töremize, ‘düşmanın bile olsa ölüyü günahlarından arınmış’ belleme inancımıza karşı gelişlerine ne buyrulur.” YASAKMEYVE’N N YEN SAYISI ZEK MÜREN ÖLÜMÜNÜN 15. YILINDA ZM R VE BURSA’DA ANILDI Şairin Fenerbahçesi Kültür Servisi İki aylık şiir dergisi yasakmeyve’nin, 52. sayısının dosya konusu, “Şairin Fenerbahçesi.” Dergi, şike iddialarıyla sarsılan Fenerbahçe’nin renklerini de kapağa taşımış. “Sunu” bölümünde ise şöyle deniyor: “Fenerbahçe’nin akıbeti hâlâ belli değil. Türkiye Kulüpler Birliği’nin koyduğu küme düşmemesinden yana tavır, devlet katında da kabul gördü diye sevinirken, bu kez de kulübün açtığı dava nedeniyle ‘UEFA ve Platini amatör kümeye yollamanın yollarını arıyor’ haberiyle sarsıldık. Artık ne olacaksa olacak. Biz üstümüze düşen vazifeyi yaptık. Bu ayın dosyası ‘Şairin Fenerbahçesi’.” Dergide Enver Ercan, Cezmi Ersöz, Adil İzci, Kaan Koç, Süreyyya Evren, Gülce Başer, Nurhak Kaya, Cihan Oğuz, Nurduran Duman gibi şairler kendi Fenerbahçelerini anlatıyor. Dosyada Fenerbahçe’nin arşivinden fotoğraflar da yer alıyor. Dergide ayrıca geçen ay yaşamını yitiren şair Seyhan Erözçelik’i Lale Müldür ve Gülseli İnal yazılarıyla anlattı. “Şair ve Okuru” sayfalarının konuğu ise bir baba kız; Abdülkadir Budak ve Emel Güz. Müren’in karakalem kadın portreleri bulundu Kültür Servisi Türk sanat müziğinin unutulmaz yorumcularından Zeki Müren, dün, ölümünün 15. yılında anıldı. Öte yandan, Zeki Müren’in bir nota defterine çizdiği karakalem kadın portreleri, Beyazıt’taki bir sahaf dükkânının tozlu raflarından 57 yıl sonra gün yüzüne çıktı. 15 yıl önce İzmir Kültürpark’taki TRT stüdyosunda geçirdiği kalp krizinin ardından yaşamını yitiren Zeki Müren, İzmir’i Sevenler Platformu tarafından, yıkılan stüdyonun yerindeki boş alanda anıldı. Zeki Müren, ayrıca, doğum yeri olan Bursa’da da Emir Sultan Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen törenle anıldı. İzmir’deki törende konuşan İzmir’i Sevenler Platformu Başkanı Sancar Maruflu, bu alanda bir Zeki Müren Parkı oluşturulmasını istediklerini söyledi. Besteci ve ses sanatçısı kimliğinin yanı sıra resim ve desen tasarımına da ilgi duyan Müren’in karakalemle çizdiği kadın portreleri, bir sahaf dükkânında Osmanlıca Arapça yazma eserler araştıran genç bir sahaf tarafından, rastlantı sonucu bulundu. Kültür Servisi Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall 2011 yılı sonbahar konser programı açıkSuna Kan landı. Şarkılarla şiirlerin buluşacağı etkinliler, 14 Ekim 21 Aralık 2011 tarihleri arasında her çarşamba takip edilebilir. “Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall Konserleri 15 yaşında” etkinlikleri çerçevesinde 12 Ekim’deki ilk konser, şefliğini Tatyana Grindenko’nun yapacağı, Moskova Eski Müzik Akademisi’nin seslendireceği “Yaz Gecesi Rüyası”. 19 Ekim’de Tercia Realidad Topluluğu’nun seslendireceği “Handel’in Sonsuz Zarafeti” başlıklı konser ile piyanoda Khatia Buniatishvili ile Gvantsa Buniatishvili’nin bulunduğu, 26 Ekim’de yapılacak “İki Elden Dört Ele” başlıklı konser, progamda öne çıkanlar arasında. 2 Kasım’da gerçekleştirilecek “Müzik Dünyamızın Uzmanları” başlıklı konserin orkestra şefi Gürer Aykal, solisti ise Suna Kan. İstanbul Avrupa Korosu’nun “Şarkıların Kanatlarında” başlıklı 16 Kasım konserinin ardından 23 Kasım’da “İki Kere İki Eşittir Üç”, 30 Kasım’da ise “Gençlik Fırtınası” konserleri yer alıyor. 7 Aralık’ta “Şarkıyla Şiirin Kucaklaşması”, 14 Aralık’ta ise piyanoda Aydın Karlıbel’in olduğu “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Piyano Müziği” konserleri gerçekleştiriliyor. 21 Aralık’ta ise Paris Klasik Orkestra’nın “Yeni Yıla Yeni Coşkuyla” konseri dinleyicilerle buluşuyor. Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’da gerçekleştirilecek konserler saat 19.30’da başlıyor. Bilgi için: 0212359 66 48 VON SCH RACH’IN LK K K TABI SATIŞ REKORLARI KIRMIŞTI Geçmişiyle yüzleşiyor Kültür Servisi Almanya’nın en çok sa lerce Yahudinin Viyana garından toplama tan yazarlarından Ferdinand von Schi kamplarına gönderilişini nasıl yönettiğini rach, yeni kitabı “Collini Davası”nda, Hit gördüğünü söyledi. Von Schirach’ın yeni kitabı “Collini Daler Gençliği örgütüne önderlik etmiş olan büyükbabasından esinlendiği bir karakte vası”nda, Fabrizio Collini adında bir İtalyan katili savunmak zorunda kalan genç rin öyküsünü anlatıyor. 47 yaşındaki Von Schirach’ın büyük avukat Caspar Leinen’in öyküsünü anlababası Baldur von Schirach, 18 yaşında tıyor. Collini, Hans Meyer adlı bir Alman fabrikatörü Hitler’le tanışkafasının artıktan sonra Na‘Suç’ adlı öykü kitabı Türkiye’de de en çok kasına dört el zi partisine katılmış, II. Dünya satanlar listesine giren Von Schirach, yeni romanı ateş ederek öldürdüğünü Savaşı’ndan ‘Collini Davası’nda, Hitler Gençliği örgütüne kabul ediyor. sonra savaş suçönderlik eden büyükbabasıyla hesaplaşıyor. Romanın ilerlusu Nazi önleyen sayfaderlerinin yargılandığı Nürnberg Duruşmaları’nda 20 yıl larında, avukat Leinen’in en yakın çocukluk arkadaşının büyükbabası olan Mehapis cezasına çarptırılmıştı. Ferdinand von Schirach, Almanya’daki yer’in, II. Dünya Savaşı sırasında İtalyan dergi ve gazetelere yaptığı açıklamalarda, partizanların öldürülmesinden sorumlu oluzun süredir büyükbabasının geçmişiyle duğu anlaşılıyor. Kısa öykülerden oluşan yüzleşmek zorunda kaldığını, Nürnberg ilk iki kitabı Almanca konuşulan ülkelerDuruşmaları’nın tutanaklarını inceledi de bir milyondan fazla satan ve 32 dile çevğinde, Viyana Operası’nda locası bulunan rilen Von Schirach’ın “Suç” adlı yapıtı Türkültürlü bir insan olan büyükbabasının bin kiye’de NTV Yayınları’ndan çıkmıştı. C MY B C MY B