19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 EYLÜL 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 ‘Artık büyümenin tanımı sürdürülebilirlikten geçiyor’ diyen Ümit Boyner konunun takipçisi olacaklarını söyledi Vizyon 2050 çağrısı TÜS AD Başkanı Boyner: Vizyon 2050, iş dünyası için yeni bir gündem çağrısı. Devlet, birey, sivil toplum, iş dünyası ve toplumla birlikte bu konudaki küresel anlayışın dönüşümü. Biz de TÜS AD olarak konuyu takip etmekteyiz. ÖZLEM YÜZAK p Cambazları İp cambazları oyununda, ipe bağlı insan biçimli kuklaların o anda hangisinin üstte, hangisinin altta olduğunun fazlaca bir anlamı yoktur.. İpin üzerinde küçücük bir parmak darbesi ile kolayca üstteki alta, alttaki üste geçebilir.. İnsan canı ile ölçülen günümüz iç savaşlarında, terör çatışmalarında, dünya dengeleri altüst oluşu, yeniden paylaşım büyük kavgası üzerinden sonuçlar çıkarmaya çalışırken ip cambazları oyunu üzerinden benzetme yapmaya kalkışmak elbette hafiflik olur. İşin ciddiyeti, vahameti ile bağdaşmaz, yakışmaz... Ama yaşanan çelişkiler öylesine büyük, bilinmezler öylesine çok, ele geçirilmiş medya gücü ile yazılan senaryolar öylesine birbirinin zıddı sonuçlara ulaşıyor ki... Akıl tutulmasında, akılcı sonuca ulaşmaya kalkıştığınızda, günlük olup bitenlerin görüntüleri üzerinden işte böylesine çelişkili, birbirinin zıddı görüntülere ulaşmak kaçınılmaz oluyor.. Dünün birbirinden sıcak, bizim için yaşamsal gündeminden tartışmalara kulak kabartmaya çalışırken kimi takıldıklarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.. Olup bitene ilgisiz bildiğim sokağımın gençleri, gecenin bir yarısında gidecek yerleri olmadığı için, her zamanki gibi karanlıkta oturdukları bahçe kenarına dizilmiş bağrışıyorlardı. Sıradan gençlik şakaları, takılmaları yerine Akdeniz’de petrol araması tartışmaları, savaşlarına ilişkin gelişmeler üzerinden besbelli kendi gelecekleri, yeni bir sıcak savaşın içinde olma kaygısı ile sonuçlar çıkarmaya çalışıyorlardı.. Kulaktan dolma haberlerle İsrail askeri gemileri ile Türk gemilerinin karşı karşıya gelebilecekleri konumlar, noktalara ilişkin senaryolar yazıp duruyorlardı. Hem rest çekilmesinin hoşnutluğu hem de savaşın içine düşmenin korkusu kullandıkları sözcüklere, ses tonlarına yansımıştı. Bildiğim kadarı ile gazete okumaz, haber izlemezlerden oldukları halde, besbelli internet aracılığı ile son haberleri izlemiş, birbirlerini ayrıntılı bilgilendiriyorlardı.. Eve girer girmez televizyondan dinlediğim haberlerde ErdoğanObama görüşmesinde gündemin bu baş konusu üzerinden haber içerikli bir sonuç bilgi kırıntısı bile yoktu. Geyik yorumlarda ABD’nin İslam dünyasını denetlemede önemli rol verilen stratejik ortağı Türkiye’yi kızdıramayacağı cümlesi ile birlikte, İsrail lobisine sırt çeviremeyeceği saptaması yan yana kullanılıyordu.. PKK bağlantılı, birdenbire şiddet dozu çok tırmanan teröre ilişkin senaryolar, öngörüler çok daha karmaşık.. Hükümet sözcüleri, bakanlar dahası farklı anlatım dilleriyle Cumhurbaşkanı, Başbakan’ın açıklamalarında Türkiye’nin iktidarlarında, yaşanan anda önlenemez başarıları, yükselişinin payları var.. Piyasaları çok sevindiren, ABD, İtalya’nın kredi notlarını indiren Standart&Poor’s’un Türkiye’nin kredi notunu yükselttiği günde, Ankara’daki büyük patlamanın gerçekleştirilmesinin zamanının çakışması sorgulanıyor.. “Tam da Başbakan ErdoğanObama ile stratejik ortak konumunda çok önemli gündem madelerini görüşürken.. PKK, terör ile savaşta işbirliği ilanı yapılırken..” diye de mantıklı, akla uygun gelen ekleme nedenler sayılıyor.. Ondan sonrasına gelecek senaryoları yazın yazabildiğiniz kadarı ile.. İki zıt sonucun bir ucunda, AKP’nin stratejik yanlışı, ilkeleri, kuralları çizlmemiş açılım politikası ile PKK ile yok denip aslında bal gibi de iktidar adına sürdürülmüş görüşmeler, pazarlıklarla ipleri elinden kaçırmış olması var.. Sadece seçim dönemi için ateşkesle yetinilip gerçek ateşkes uzlaşmasına varmadan masaya oturduktan sonra, pazarlıkta daha güçlü olma, fazla şey koparma adına PKK cephesinin bilinçli kanlı eylemlerini tırmandırdığı varsayılıyor. İkinci zıt sonucun ucunda ise ABD, AB’nin ekonomik krizin de etkisi ile IrakAfganistan bataklıkları, İslam dünyası iç savaşlarında sıkışması ile BOP projelerinde vazgeçmek zorunda kalabilecekleri, kaldıkları ile ilişkili senaryolar yazılmakta. İslam dünyasına yönelik Türkiye’yi öne sürme gereği, BOP kapsamında büyük Kürdistan projesi ertlenmiş sayılıyor. ABDBarzaniTalabani söylemlerinden, şimdilik Kuzey Irak Kürdistanı ile yetinileceği varsayılıyor. Böyle olunca da ortada kalan PKK, kuyruğuna basılmış kedinin öfkeli can havli refleksini veriyor.. İsrailTürkiye ilişkilerindeki gerilim senaryoları daha da arapsaçı.. Türkiye’yi ılımlı İslam modeli olarak İslam, Arap dünyasına kabul ettirmeye yönelik, halkları etkileyecek medyatik şov senaryolarının bini bir para. Kapışmayı sahte, medyatik şov görenler bir yana, Başbakan Erdoğan’ın son sert çıkışının füzelerin yerleştirilmesi tarihi ile çakışması gerçek bir soru işareti. Şimdi Türkiye’nin girişimi ile çakışmış olarak BM’den Filistin’i tanınmasına yönelik bir karar çıkarsa, büyüklerin iradesi ile ulaşılmış bir sonuç mu, yoksa Türkiye’nin ağırlığı mı sayılacak? Türkiye hangi boyutlarda, İslam dünyası ağırlıklı, yoksulların ırkmezhepcemaataşiret üzerinden en altta kalmama savaşlarında, iç savaşlar batağına çekiliyor, zengin kuzey dünyasının çıkarlarının korunabilmesi adına itekleniyor?.. Ne kadarı ile Cumhuriyet kazanımlarını, insan hakları, demokrasi, laik hukuk devleti düzenini koruyarak özgür iradesi ile ayakta duruyor? 40. yılını kutladığı 2011 yılında Türkiye ve dünya gündeminin ana temalarına odaklanan ve peşi peşine raporlar açıklayan TÜSİAD bu kez de “sürdürülebilirlik” teması çerçevesinde Vizyon 2050 Türkiye Raporu’nu açıklıyor. Raporun tanıtımından önce bir sohbet toplantısı düzenleyen TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner “Artık büyümenin tanımı sürdürülebilirlikten geçmekte. Sürdürülebilir olmayan büyüme gerçek değil. Yadsınamayacak bir gerçek var ki büyümeyi ve kalkınmayı sürdürülebilir kılmak 21. yüzyılın en kritik konusu olacak” diye konuştu. Bu konuda en büyük sorumluluğun iş dünyasına düştüğünün bilincinde olduklarını kaydeden Boyner, Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi’nin “Vision 2050” raporundan yola çıkarak 2050’de sürdürülebilir Türkiye’nin resmini çizdiklerini belirtti. Rapor, 27 Eylül tarihinde kamuoyuna açıklanacak. “Halihazırda tüketimin en büyük kısmını gelişmiş ülkeler yapıyor. ABD, dört dünya kadar tüketirken Afrika ülkelerinin tüketimi birin altında. 2050 yılında ise eğer her şey aynı kalırsa 2.3 dünyalık tüketim talebi yerine bir dünya tüketmenin yollarını aramalıyız” diyen Boyner, 2050’ye kadar doğal kaynaklar olduğu kadar dünyanın mevcut ekonomik düzeninin de değişeceğini ve E7 ekonomilerinin (Türkiye, Çin, Hindistan, Rusya, Meksika, Brezilya) en geç 2032’de G7 (ABD, Almanya, İtalya, Fransa, Kanada, İngilitere) ekonomilerini geride bırakacağını vurguladı. Boyner “Vizyon 2050 iş dünyası için yeni bir gündem çağrısı. Devlet, birey, sivil toplum, iş dünyası ve toplum ile birlikte bu konudaki küresel anlayışın dönüşümü. Biz de TÜSİAD olarak uluslararası düzeyde bu konuyu takip etmekteyiz” diye konuştu. ‘YÜZDE 2.2 BÜYÜME TAHM N BENCE KÖTÜMSER’ IMF’nin Türkiye için büyüme tahminini yüzde 2.2’ye çekmesi konusunda kendisine yöneltilen soruları da yanıtlayan TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner “Ben yüzde 2.2 büyümeyi kötümser buluyorum. İç tüketim hızlı artıyor. Belli ki tüketicinin güveni var ve Avrupa’dan Türkiye’yi ayıran en önemli özelliklerden biri bu” dedi. Türkiye’nin gerek Doğu Akdeniz’de gerekse Arap ülkelerindeki çıkışlarını ve bölgede aktif olmasını doğal bulduğunu kaydeden Boyner “Yeni gelişmeler aslında yeni dünya düzeninin de denklemini oluşturuyor. Türkiye’nin AB dışında farklı bölgelerde açılım yapması çok iyi hatta Latin Amerika’ya da yönelmesi lazım” diye konuştu. Türkiye’nin zorlu denklemi Vizyon 2050 Türkiye Raporu iş dünyasının bakış açısıyla hazırlanan bir çalışma. Rapor, insani kalkınma, enerji, şehirleşme, kentsel ulaştırma, üretim ve tüketim eğilimleri çerçevesinde 2050 yılında sürdürülebilir bir Türkiye’ye ulaşmaya yönelik öneriler veriyor. Boyner’in verdiği bilgiye göre orta düzeyde projeksiyonlara göre 2050 yılındaki Türkiye tablosu ise şöyle:  Nüfusunun 100 milyona ulaşması bekleniyor.  Çalışma çağındaki nüfus olan 15 – 64 yaş nüfus oranı 2000’de yüzde 64.5’luk seviyeden 2020’de yüzde 68.6 ile en yüksek değerine ulaşacak ve bu tarihten sonra yavaşça azalarak 2050 yılında yeniden yüzde 64.5 değerine ulaşacak.  Nüfus artış hızı yavaşlarken çalışma çağındaki nüfusun artmaya devam etmesi “demografik fırsat penceresi”dir. Öte yandan istihdamı teşvik edici ve kayıt dışı çalışmayı caydırıcı önlemler alınmaması halinde bunun “demografik tehdit penceresi”ne dönüşeceği açıktır.  Türkiye’nin sosyal ve ekonomik refahını arttırmak için yıllık yüzde 56 büyümesi gerekmektedir. Bu bağlamda Türkiye, ekonomik ve sınai kalkınmasını sürdürme noktasında zorlu bir denklemle karşı karşıyadır. Siemens Endüstri Sektörü Üst Yöneticisi Siegfried Russwurm Volvo CEO’su Stefan Jacoby TZOB Başkanı Bayraktar (altta) ve Pankobirlik Başkanı Konuk, EPDK’nin kararının her açıdan olumlu olduğunu dikkat çekti. Siemens ve Volvo elektrikli oto için ortaklık yaptı Ayhan Yavrucu Ebru Dildar Edin Tolga Egemen Garanti’den Alarko’ya TL cinsinden ilk uzun vadeli kredi Ekonomi Servisi Garanti Bankası, Alarko Grubu bünyesinde, enerjide faaliyet gösteren Altek Alarko’ya Karakuz Hidroelektrik Santralı yatırımında kullanılmak üzere 120 milyon TL’lik proje finansmanı kredisi sağladı. Kredi Türkiye’de TL cinsinden ilk uzun vadeli proje finansmanı olma özelliğini taşıyor. 3 yılı geri ödemesiz toplam 10 yıl vadeli, sabit faizli kredi anlaşması yapılan bir törenle imzalandı. Adana Pozantı’da Seyhan Nehri’nin kolunda inşa edilecek olan HES’in 2013 sonunda faaliyete geçmesi bekleniyor. Projenin toplam yatırım tutarı ise 160 milyon TL olarak açıklandı. Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Tolga Egemen yurtdışı piyasalarda yaşanan belirsizliklerin ve yabancı paradaki dalgalanmanın altını çizerek faiz riskine karşı, TL cinsinden kredi kullanımının çok daha güvenli bir araç olduğunu belirtti. TL faizlerin eskisi gibi yüksek olmadığını söyleyen Egemen “TL kredi kullanımı, kur riskinden kurtulmak için büyük avantaj sağlıyor’’ şeklinde konuştu. Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin de TL finansman kullanımını desteklediklerini vurguladı. Alarko Holding Genel Koordinatörü Ayhan Yavrucu bu kredinin çığır açıcı özellik taşıdığını ifade ederek “Döviz kredisi gerçeği, bu krediyle TL krediye kayışın sinyallerini veriyor’’ dedi. Ekonomi Servisi Siemens ve Volvo, elektrikli otomobillerin geliştirilmesi konusunda birlikte çalışma kararı aldığını duyurdu. İşbirliği kapsamında; elektrikli sürüş teknolojisi, güç elektroniği ve şarj teknolojisinin birlikte geliştirilmesi ve bu sistemlerin Volvo’nun C30 elektrikli otomobiline entegre edilmesi planlanıyor. Bu modelin Siemens elektrikli motorlarına sahip ilk örnekleri bu yıl içerisinde test pistine inmiş olacak. Akaryakıta bitkisel katkı üreticiye enerji katacak Ekonomi Servisi Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nca (EPDK) birkaç gün önce aldığı “2013’ten itibaren her yıl artan oranlarda akaryakıta yerli tarım ürünlerinden üretilen etanol ve biyodizel katılması” kararı üreticiyi sevindirdi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, biyoyakıtların, başta petrolde dışa bağımlılığın azaltılması olmak üzere, tarımsal üretimde çeşitliliğin arttırılması, kırsal kalkınmayı desteklemesi ve yem sanayisine hammadde sağlaması gibi sebeplerle büyük önem taşıdığını ifade etti. Bayraktar’a göre, dünyada biyoyakıtlara ilgi sürekli artarken biyoetanol üretiminde en fazla mısır, şeker pancarı, şeker kamışı buğday, arpa kullanılıyor. Biyodizel için de kanola, soya, palm yağı, ayçiçeği, aspir kullanılıyor. GDAŞ bütün işlemleri internete taşıdı İGDAŞ, abonelerine bütün işlemlerini online yapma kolaylığı sağlayacak altyapıyı oluşturdu. İnternetin olduğu her yerin artık İGDAŞ abone merkezi olduğunu belirten İGDAŞ Genel Müdürü Bilal Aslan, web sitesinden abonelik, sözleşme, sözleşme fesih, fatura sorgulama, fatura ödeme, faturamatik, fatura tahakkuk, fatura itiraz, efatura, kartlı sayaç kontör yükleme işlemlerinin yapılabildiğini kaydetti. Pankobirlik: Hazırız Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk da karar için “Enerjimize enerji kattı” dedi. Konuk, “Akaryakıt şirketleri verilen süreleri beklemeye gerek görmezse üretim imkânlarımız, stoklarımız ve teknik destek itibarıyla biz uygulamaya hazırız” dedi. Konuk, Konya Şeker’in yıllık 84 milyon litre üretim kapasitesi ile Türkiye’nin biyoetanol kurulu kapasitesinin yüzde 56’sına karşılık gelen biyoetanol üretim tesisi kurduğunu anımsattı. T.C. NİĞDE (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2011/16 Satış Ada Parsel Köyü Cinsi Yüzölçümü Satış Saati Tapu Kaydı: 117 6 Kumluca Arsa 602,59 14,0014,15 Özellikleri: Taşmmaz üzerinde Hüseyin Yılmaz ve llyas Çelebiye ait Meskenler bulunmaktadır. Hüseyin Yılmazın l.nci binası Çimento Harçlı blok tuğla duvarlı üzeri beton tabyeli iç ve dış duvarlrı sıvalı badanalı ahşap doğramalar boyalı 2 oda, mutfak ve antreli 58,00m2 mesken 2 sınıf B gurubu yapıdır. 2nci bina Çamur Harçlı taş duvarlı hezen üzeri toprakla örtülü duvarlar sıvalı badanılı 2 oda mutfak, banyo ve antreden ibaret 48,00 m2 mesken, 15,00 m2 büyüklüğünde odunluk çimento harçlı biriket duvarlı hezen üzeri saçla örtülü olup binaların elektrik ve suyu mevcut soba ile ısınır .İlyas çelebiye ait mesken Çamur harçlı taş duvarlı hezen üzeri toprakla örtülü ,duvarlar sıvalı badalı zemini beton çakma kapılı ve ahşap pencereli boybıs üç odalı mutfak ve antrelidir l.nci smıf B gurubu yapıdır %32 yıpranma mevcuttur .ina alanı 100,35 m2 dir .Odunluk ve Ekmek evi bir oda ve antreden oluşur çamur harçlı taş duvarlı zemini toprak basit çakma kapılı 1 smıf A gurubu yapıdır. Taşınmaz üzerinde 21 adetçeşitli Elma,Çeviz,Kaysı ve Kiraz ağaçile üzüm asması vardır, taşınmaz köyün merkezinde imar planı içerisinde batısında imar yoluna cephelidir. Muhammen Bedel: 43.364,00TL Satış Şartları: 1Satış 24/10/2011 günü yukarıda belirtilen saatler arasında Niğde Belediyesi Mezat salonu adresinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin yüzde 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 03/11/2011 günü aynı yer ve saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacakları toplamını, satış ve paylaştırma giderlerini geçmesi ve artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40’ını bulması lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20’si nispetinde Türk Lirası peşin para veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcıya istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alım harcı, damga vergisi ile K.D.V. alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair ola”n iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde memurluğumuza bildirmeleri lazımdfr. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve yüzde 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiç bir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5Şartname, ç ilan tarsunden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bîkörneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla memurluğumuza başvurmaları gerekmektedir. İş bu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 12/09/2011 (İİK. m. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 58484) SK : Hazine’ye borcumuz yok Ekonomi Servisi İstanbul, Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), 18 Eylül 2011 tarihli gazetemizde yer alan ve ANKA Ajansı kaynaklı “Kamuda 3 milyar liralık görev zararı yazıldı” başlıklı haber üzerine bir açıklama yaparak Hazine’ye borcu olmadığını duyurdu. İSKİ’den yapılan açıklamada, söz konusu haberde Hazine’nin kurumdan alacaklı olduğunun ifade edildiği ancak İSKİ’nin kamu kurumlarına vadesi gelmiş ve ödenmemiş herhangi bir borcu olmadığının altı çizildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle