17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 EYLÜL 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA 13 Okulöncesi ve ilköğretim birinci sınıf öğrencileri okul yaşamını öğrendi Oyun ve uyumla başladı TÜRSAB’dan bakanlığa araç ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a bakan olmasının ardından Mercedes makam aracı tahsis eden Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Başaran Ulusoy, bu kez Müzeler Genel Müdürlüğü’ne 10 binek araç, 1 golf arabası, 1 minibüs ve 1 otobüs hediye etti. Araçların anahtarları Günay’a teslim edildi. Kocasını öldürüp gömdü BAYINDIR (AA) İzmir Bayındır’a bağlı Furunlu köyünde oturan ev kadını A.G. (54), kayıp olarak bildirdiği eşi Hüseyin G’yi, öldürdüğünü sorguda itiraf etti. A.G, şiddet gördüğünü ileri sürdüğü eşini uyuduğu sırada av tüfeğiyle vurduğunu, cesedini oğlu M.A.G. (23) ile evlerinin arka bahçesinde toprağa gömdüğünü bildirdi. A.G. ile oğlu tutuklandı. 1 kişiye 389 bin lira ANKARA (AA) On Numara çekilişinde 10 bilen 1 kişi 389 bin 89 lira 5 kuruş ikramiye kazandı. Şanslı numaraların; 4, 5, 7, 11, 12, 15, 23, 24, 36, 38, 40, 41, 42, 50, 51, 60, 62, 63, 66, 69, 78, 79 olarak belirlendiği çekilişte 9 bilen 1239 lira, 8 bilen 68 lira, 7 bilen 13 lira 30’ar kuruş, 6 bilen 2 lira 30’ar kuruş ve hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler de 1 lira 95’er kuruş alacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 20112012 eğitimöğretim yılı dün çalan ders ziliyle uyum programıyla başladı. Okulöncesi eğitime ve ilköğretim birinci sınıfa başlayan minikler uyum programı kapsamında okulla tanıştı. Minikler eğitim hayatlarının ilk gününde okul ve sınıfa ilişkin basit kuralları öğrendi. Diğer ilköğretim ve ortaöğretim öğrencileri için 20112012 eğitimöğretim yılı 19 Eylül Pazartesi günü başlayacak. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, uyum programının başlaması dolayısıyla Ermayan Başak Anaokulu’nda düzenlenen programa katıldı. Dinçer, Türkiye’de yaklaşık 160 bin dersliğe ve 150 bin civarında öğretmene ihtiyaç olduğunu belirterek “35 yaş arasında şu anda Türkiye’de okullaşma oranı yüzde 43’lere geldi. Oldukça iyi bir gelişme kaydettik son birkaç yıllık zaman diliminde” dedi. Konuşmaların ardından sınıfları gezen Dinçer, minik öğrencilerle sohbet etti. Dinçer, “Okul yöneticileri hafta sonlarında bahçesini, spor salonunu ve derslikleri mahallenin ihtiyaçları için kullanıma açmak üzere çaba sarf etsinler. Özellikle okullarımızın bahçelerini yeniden tanzim ederek mahallelinin yeri geldiği zaman kullanabildiği alanlara dönüştürsünler istiyorum” diye konuştu. El Tohumları!.. 12 Eylül’ün faturası daha ne kadar ödenecek? Gençtik o zaman, biz çektik; işkencelerde, hapislerde, firarda, sürgünlerde, ekmeksiz ve işsiz kalarak. Analarımız, babalarımız, abilerimiz, yakın akraba ve dostlarımız çekti. Sonra çocuklarımız çekti, çekiyor... Etti mi üç kuşak... Amerikan güdümlü askeri darbenin ürünü bugünkü iktidar, geçen yılki referandumda güya hesap soracaktı 12 Eylül’den. Dedik ki o zaman: “Hesap soramaz... 12 Eylül’ü yapanlarla bugünkü iktidarı yaratanlar, ortak çünkü...” Sorulmadı... Tam tersi. Demokratikleşme yerine bütün kurumları ele geçirilen, muhalefetin ezildiği, sanki tek parti, tek adam düzeni... Geldiğimiz noktayı açıklamak için sayısız veri söz konusu. Sadece yargıya ayna tutmak bile yetiyor... Muhalif seslere öylesine büyük bir tahammülsüzlük ki... Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını savunmak bile suç! “Termik santrala hayır” diyen Gerzelilerin vergileri, kendilerine cop ve biber gazı olarak geri dönüyor. Ne de olsa terör örgütü üyesi diye yazarını, çizerini, gazetecisini, üniversiteli gencini içeri atan bir ülkeyiz. Basılmamış kitabı yasaklayan, demokratik eğitim pankartı açan üniversiteliyi 15 aydır içeride tutan bir anlayış... Yabancı ellerin 12 Eylül ve benzeri süreçlerle Anadolu toprağına attığı tohumlar, bugün yaşamımızı belirliyor. Bazıları açısından şaşırtıcı tabii! Ülkenin varını yoğunu özelleştirmeyle yabancıya satan bir zihniyet, tutmuş bugün “yerli malı kullan” diyor. Bunun için geçen hafta Başbakan bir genelge imzaladı. Yerli ne bıraktınız ki geriye? Küresel sermayeye peşkeş çekilmedik ne kaldı? Tarımı, hayvancılığı bitirdiniz. Yetmedi, sağlık açısından tartışmalı GDO’lu ürünlerin ülkeye girişine izin verdiniz. GDO’lu ürün yelpazesi sürekli genişliyor... Genelgeye göre, ihalelerde yerli ürünler tercih edilecek, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri bu konuda gereken duyarlılığı gösterecekmiş. “E, güzel” diyeceksiniz, ama şu anda kesilecek bir milyon hayvana sahip yerli üretici iflas ederken, denizaşırı ülkelerden ithalat cayır cayır sürüyor... Üstelik bir kilo et bütün dünyada yaklaşık 1, bizde 15 dolar. Öte yandan tarım alanları boş tutuluyor, çiftçiye üretmediği için prim veriliyor ve meralar, TOKİ ve belediyelerden sonra turizm yatırımlarına, HES’lere açılıyor... Ne yerlisi? ABD ve Yunanistan’dan pamuk, Rusya’dan buğday, Fransa’dan arpa, İtalya’dan bakla, Çin’den sarımsak, Sri Lanka’dan çay, Mısır’dan pirinç, Ukrayna’dan mısır ithal ediliyor. Meksika’dan nohut, Kanada’dan mercimek de var. Marul, sivri biber, taze ve kuru soğanı da unutmayalım. Soframızda kullandığımız bitkisel yağı bile dışarıdan alıyoruz. Bunun için her yıl 3 milyar dolar ödüyoruz. Bir zamanlar ihraç ederdik, bugün pamuk için yabancıya verdiğimiz para, yılda 4 milyar dolar... On yılda sadece tohuma ödenen para bile 1 milyar dolar. Bu paranın çoğu İsrail’e gidiyor. Tarım Bakanı da ilişkiler bozulunca, “Merak edilecek bir şey yok, başka kaynaklar var” diyor. El tohumuna kalan bir ülke, gerisi hikâye!.. lk gün kimi gözyaşı döktü, kimi eğlendi 4 BİN ÖĞRENCİ KATILACAK Koç’ta bilim ve eğlence şenliği Eğitim Servisi Koç Üniversitesi Rumelifeneri Yerleşkesi’nde, tüm bilim meraklılarının katılabileceği “Avrupa Bilim ve Eğlence Günü” düzenlenecek. Toplumun bilime olan ilgisini arttırmayı, çocukları ve gençleri bilim alanında kariyer yapmaya özendirmeyi ve toplumda “bilim kültürü” yaratmayı amaçlayan etkinliğe, yaklaşık dört bin ilköğretim, lise ve üniversite öğrencisinin katılımı bekleniyor. 23 Eylül 2011 tarihinde yapılacak etkinlikte öğrenciler, programda bulunan birçok deneye, sergi, konferans, gösteri ve atölye çalışmalarına katılma olanağı bulacak. Etkinlikler kapsamında bir de fotoğraf yarışması düzenlenecek. İlköğretim okulu ve lise öğrencileri için gerçekleştirilecek fotoğraf yarışmasında, katılımcılar herhangi bir bilim dalını ele alabilecekler. Başvurular bilimeglence2011.ku.edu.tr adresinden yapılabilecek. Ç ZG L K KÂM L MASARACI [email protected] Parodi Demokrasisi ve Anayasa… Birkaç haftadır “Parodi Demokrasisi” olarak adlandırdığımız ortaoyununun yurtiçinde ve yurtdışında siyasete yansımalarını bugün ve yakın tarih üstünden gördük. İngilizcede burada “parodi demokrasisi” dediğimiz “evcilik oyununun siyasete uyarlanmış hali”nin adı “Pseudodemocracies”. Türkiye’de artık fiili olarak siyasette güçler ayrılığı bitmiştir. Bir demokrasiyi işler kılan tüm güç odakları birer birer iktidarın açık veya “grimtrak” kontrolüne geçmiştir. Bu şekilde yürütme erki artık tamamen denetimsizdir ve AKP’ye karşı çıkan ender gazete ve TV’lerin ülke bütününde sembolik kalan muhalefetleri dışında, iktidara icraatı üzerinden hesap soracak merci kalmamıştır. Son haftalarda takılmış plak gibi gündemimizden düşürülmeyen “Yeni Anayasa” konusu, işi bitirilmiş medyanın elinde oyuncağa dönen bir konu halini almıştır. Türkiye’nin yaşadığı, “tek parti iktidarı”nın ötesinde “muhalefet etme imkânları sembolik değerlere indirgenmiş” siyasi ortamın şu anda tek ihtiyacı, hüküm süren parodiyi kitabına uyduracak anayasal değişiklikleri oldubittiye getirerek tamamlamaktır. Yani kurumlar çökmüş, iş anayasayı bu duruma adapte etmeye gelmiştir. Her ne kadar 12 Eylül Anayasası’nın 110 maddesi bugüne kadar değişmişse de yüzde 58’le bu “ileri demokrasi”(!) modeline geçenler, birden yeniden durdurulamaz bir değişim arzusuna tutulmuşlardır. Aşırı hızla giderken ulaştıkları hiçbir zirve, artık onları tatmin etmiyor ve yasal ortamda karşılığını bulmuyor. Eh, ne de olsa tek parti hegemonyası ve demokrasi, kolay uzlaştırılır kutuplar değil! Aslında AKP’liler müsterih olsunlar. Yapmak istedikleri yeni büyük değişime bu sefer ciddi olarak muhalefet edecek odak da olmayabilir karşılarında. Açık konuşmak gerekirse, “Yeni CHP” ülkede olup biteni hiç anlayamadı. Bildiğiniz gibi, Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin ikilisi, “aman AKP seçmenini ürkütmeyelim” gibi bir kabul edilemez tavırla, hem CHP’yi CHP yapan değerleri unuttular hem de iktidarın çağdaş yaşama saldırılarını görmezden gelmeyi tercih ettiler. Beyoğlu müzisyenleri ya da restoranlarının veya sanatçıların CHP’yi arkalarında hissetmeleri mevzubahis değil. CHP bir bakıma 2. Cumhuriyetçi yazarların eleştirilerine muhatap olmamak için sanki AKP’lilerden daha AKP’ci oldu! Eminim AKP kurmayları aralarında toplanıp gülme krizine tutuluyorlardır! Gerçekten de “AKP’nin silahlarını elinden almak” adına, CHP laikliği, TSK’yi, çağdaş yaşam tarzlarını, sırayla savunmasız bıraktı, üstelik kurucusundan utanırcasına Atatürk’ü ağzına almaz oldu! Geçen gün Habertürk’te AKP’li vekil Ömer Çelik, Belkis Kılıçkaya’nın sorularını yanıtlıyordu. Tabii aralarındaki diyalog, kritik konumda bir siyasi ve donanımlı bir gazetecininkine benzemiyordu. Sanki AKP için reklam filmi çeken bir görevli, Çelik’e “çanak sorular” yöneltiyordu! Milli Takım’da Arda ve Burak bile bu kadar iyi paslaşmamıştı! Herhalde E. Toroğlu’nun geçenlerde “Türk futbolunun ruhunu çağırma” şovundan etkilendiler ve uzun uzun “12 Eylül ve cumhuriyetçi anayasaların ruhu” ile alay ettiler. 12 Eylül Anayasası’nın da “tek tip insan üretmeye çalıştığını” söyleyen bu bütünleşmiş stereo ikili (herhalde örneğin AKP’ye oy veren kadınları “birbirinden çok farklı” olarak görüyorlar!) lafı hep dönüp dolaştırıp “kaldırılması teklif dahi edilemeyecek ilk dört madde”ye getirdiler. Aslında dikkatli bakarsak, bu ilk dört maddenin tamamen sahipsiz kaldığını görüyoruz. AKP de özellikle Koşaner ve arkadaşlarının akıl almaz “mevzii terk etme” gafından sonra bunun tabii ki farkında ve durumu atik bir hamleyle değerlendirmek istiyor. Nasıl olsa “yeni CHP” mahcup tavırlarıyla “laikliği savunan demode eski CHP” ile karıştırılmamak için fazla gürültü yapmaz. Kimseyi hayal kırıklığına uğratmak istemeyecek yeni Genelkurmay Başkanımızın fikir dahi beyan edeceğini sanmıyorum. Yargı, malum. AB, derhal destek alkışlarını sıklaştırır. Yani AKP müsterih olsun, büyük medya da bu “demokrasi parodisi”ni, “Parodi Demokrasisi”ni geliştirmek amacıyla sonuna kadar savunur! Yeter ki işler dönsün! Sonuç mu? “İleri demokrasi”, uzarrrr giderrrr, bizler de çenemizi yorduğumuzla kalırız! Anayasa taleplerinin tek hedefi, gardı düşmüş o ilk dört maddeyi yok sayarak sıfırdan “Yeni Osmanlı Cumhuriyeti”nin temelini atmaktır. Siz dua edin de, bırakın o maddelerin dokunulmazlığını, pek yakında “o maddeleri geçmişte hazırlayanları” da Silivri’ye yollamaya kalkmasınlar!! Ülkemiz 2011’de, pusulayı şaşırmış gemi gibi, belirsiz sularda yalpalaarr, gideeerrr… HARB SEM H POROY HAYAT EP K T YATROSU MUSTAFA B LG N [email protected] BULMACA BULUT BEBEK NURAY Ç FTÇ SEDAT YAŞAYAN OTOBÜSTEK LER KEMAL URGENÇ [email protected] UYDUDAN NAKLEN HAKAN ÇEL K [email protected] YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Adını, içerdiği beyaz renkli sütsü özsudan alan, hekimlikte ve sanayide kullanılan bir bitki cinsi. 2/ Hintkenevirinden elde edilen uyuşturucu madde... Kekeme ya da dilsiz kimse. 3/ “Doğar midelerden nur topu ihtilaller” (F. N. Çamlıbel)... Kumarda ortaya sürülen para. 4/ Bodrum ve Datça yarımadaları arasındaki körfezin adı... Yabancı. 5/ Düşünce... Düşünülenin tersini söyleyerek yapılan ince alay. 6/ Helyum elementinin simgesi... Eskiden lise derecesindeki okullara verilen ad. 7/ Nişastayı parçalayarak şekere çeviren enzim... Çıplak vücut resmi. 8/ Bir şeyin iyi ya da kötü oluşu. 9/ Latife... Tanrıtanımaz. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Geleneksel 1 Türk evlerinin arka bahçeye 2 uzanan ve yazın 3 oturulan bölü 4 müne verilen ad. 2/ Matematikte 5 bir kuvvetin de 6 recesini veren 7 sayı... İzmir’in bir ilçesi. 3/ So 8 luk borusu... 9 Verme, ödeme. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 4/ Argoda genç ve yakışıklı erkeğe verilen 1 B E N J A M İ N ad... İncir ağaçlarında 2 U Z O B A R E T döllenmeyi sağlayan 3 K A R S N İ R küçük sinek. 5/ Rütbe 4 T D A N İ S K A siz asker... Çanta ve 5 U K U B E T A T ayakkabı yapımında 6R A Z I A U R A kullanılan sepilenmiş R A R U dana derisi. 6/ Hasta 7 M R K O A L A lıklı. 7/ Hitit... Aşk ate 8 A G A I Ş K I R L A K şi... Ford otomobilinin 9 bir modeli. 8/ “Gerer beyaz kuğular boyunlarını” (Y. K. Beyatlı). 9/ Ancak ikinci derecede bir önemi olan... Vücutta biriken ve idrarla dışarı atılan azotlu bileşik. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle