17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 EYLÜL 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Temmuzda yüzde 113 artan cari açık yeni bir rekor kırarken yılın ikinci çeyreğindeki büyüme hızı da şaşırttı Açıkla rekor büyüme GÜNÜN Ç NDEN Jet Fadıl’ı RTE anladı Adı birçok yolsuzluk ve dolandırıcılık işine karışmış olan ve kamuoyunda Jet Fadıl olarak bilinen Fadıl Akgündüz, Siirt’te 4 bin kişinin çalışacağı otomobil fabrikası kuracağını söyledi. Eskiden Siirt’e yatırım çalışmalarında engellemelerle karşılaştığını, ancak şimdi durumun değiştiğini ve yetkililerin her türlü desteği verdiğini belirten Akgündüz, bunun Başbakan Tayyip Erdoğan’ın tutumundan kaynaklandığını ve bu nedenle yatırımcı olarak kendisine teşekkür ettiğini kaydetti. Türkiye tüketime bağlı olarak ikinci çeyrekte GSYH’sini yüzde 8.8 arttırdı. hracat artış hızı yerinde sayarken yıllık bazda ithalat yüzde 19 arttı. Ekonomistlere göre bu tablo Türkiye için sürdürülebilir bir görüntü vermiyor. Ekonomi Servisi Türkiye İstatistik Enstitüsü Kurumu, Türkiye ekonomisinin 2011’in ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 8.8 büyüdüğünü açıkladı. Gerçekleşen oran Türkiye’nin dünyanın ikinci, Avrupa’nın da en hızlı büyüyen ekonomisi olduğunu gösteriyor. Ancak bu hız, sürdürülebilir gözükmüyor; cari açık da 2011’in ilk 7 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 113 oranında, 26 milyar 871 milyon dolar tutarında artışla 50 milyar 662 milyon dolara yükseldi. Burada dış ticaret açığının 28 milyar 119 milyon dolar artarak 54 milyar 460 milyon dolara ulaşması etkili oldu. ALTIN VE EMT A CAR AÇIĞI FIRLATTI Merkez Bankası OcakTemmuz 2011 dönemi ödemeler dengesi istatistiklerini açıkladı. Cari açık, yılın ilk yedi ayında başta altın olmak üzere emtia fiyatları ve dış ticaret açığındaki yükselişle, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 113 artarak 50.66 milyar dolar oldu. Cari açık temmuzda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 49 artışla 3 milyar 565 milyon dolardan 5 milyar 319 milyon dolara yükseldi. 12 ay birikimli cari işlemler dengesi açığı temmuz itibarıyla bir önceki aya göre 1 milyar 754 milyon dolar artışla 72 milyar 810 milyon dolardan 74 milyar 564 milyon dolar düzeyine ulaştı. Merkez Bankası ve BDDK’nin aldığı önlemlerin de etkisiyle cari açığın artış hızının biraz yavaşladığını belirten ekonomistler, turizm gelirlerindeki artışın özellikle ağustos ayı rakamına olumlu yansımasını bekliyor. Emtia fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle önümüzdeki aylarda cari açıkta yavaşlama gözlenebilir. BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ, cari açıkta bozulma hızının yavaşlamaya başladığını belirterek “Yıl sonu için 78 milyar dolar olan beklentimizi koruyoruz. Portföy akımları ile net hata noksan kalemi açığın yaklaşık yüzde 60’ını finanse etmeye devam etti ki bu ülkeyi, girişlerdeki ani duruştan azalacak etkilere karşı hassas kılıyor” dedi. 2012’nin zor bir yıl olacağını belirten TÜS AD Başkanı Ümit Boyner, cari açığın GSMH’nin yüzde 9’una yaklaştığını, bunun kısa vadede bir çaresi olmadığını ve biraz vakit istediğini söyledi. Net hata noksan kalemi temmuzda 1.44 milyar dolar olurken yılın ilk yedi ayında kaynağı belirsiz para girişi 10.6 milyar dolar ile tarihi bir düzeye ulaştı. 12 Eylül Kimin Darbesi? Geçen yıl AKP 12 Eylül’ü referandum kampanyası bağlantılı, aslında çok da doğru olarak, askeri darbelerin en karası olarak pazarlamıştı. Dahası 12 Eylül’de bedel ödemiş eski solculardan bile, “yetmez ama evet” ile, sivil demokratikleşme adına AKP iktidarına destek verenler vardı. 12 Eylül askeri darbesi simge, askeri darbelerle hesaplaşma kampanyası ile kendi 12 Eylül referandumundan zaferle çıkan AKP, destek veren siyasi İslamcılar, cemaat çevreleri için 12 Eylül’ün karalanması, pardon kullanılması süreci bir yılda işlevini tamamlamış olarak eskidi gitti... Onların 12 Eylül’ü geçen yılın referandum başarısını kutlamayı öne çıkardıkları yayın ve yorumlarında, askeri darbelerin en acımasızı, insan hakları gaspının geleceğe dönük de en etkin ipotek alınmasında aracı olanını, postmodern darbelerden de daha olumlu bir yere oturtmalarının zamanı geldi... Siyasal İslam, cemaat, AKP iktidar çıkarlarının kollanması 12 Eylül ile gerçek hesaplaşmadan değil, 12 Eylül sonuçları, mirası üzerinden yol almaktan geçiyor. Sandık çoğunluğunu, Meclis iradesinin rafa kalkması, güçler ayrılığının ayaklar altına alınması, bağımsız yargının buharlaşması, kamu kurumlarında tam kadrolaşma, özerk kurumları tümü ile ele geçirme, padişah yetkileri ile donatılmış iktidar gücü, icraatı olarak algılayan bir iktidar cephesi gücünden söz ediyoruz.. Sıradan bir haber olarak geçiştirilen çok sayıda gazeteci arkadaşımızın sanığı, tutuklu olduğu, basılmamış kitapların suç belgesi sayıldığı, geçen hafta mahkemece kabul edilen son iddianamenin mantığına bakmak, ülkemizde yargıda yerleştirilmiş demokrasi düşmanlığından korkmak için yeter de artar bile. Sonuç olarak gazeteci arkadaşlarımız iktidar, cemaat karşıtı gazetecilikten gizli darbe örgütü suçlusu olmuşlar. Demokrasilerin tek ölçütünün, siyasi partiler, görüşler, örgütler, en çok da iktidarlar karşısında bireyler ve toplumların hakları için örgütlenme, basın yolu ile de etkin savaşım verme hakkı olduğu gerçeği biline biline... 12 Eylül’ü değerlendirirken, sadece emir komuta zinciri içinde askerler tarafından gerçekleşmiş olmasına mı, sonuçlarına mı bakarak tarihteki yerine oturtacağız? Emperyal düzenle göbek bağlarını, ABD’den “Bizim çocuklar başardı” saptamasını, 24 Ocak kararlarının sivil iktidarlar eliyle, demokratik yönetimde gerçekleştirilememesi bağlantılı askeri darbenin devreye sokulmasını yok mu sayacağız? 12 Eylül’ün bir yıl önce programlandığı, ancak toplumsal koşulların istenilen kıvama getirilebilmesi uğruna, terörle bin kadar daha insanımızın canına mal olması sonrası yürürlüğe sokulduğu itiraflarını yok mu sayacağız?.. Hiç unutmadım... 12 Eylül 1980’de toplam 3 milyon sigortalı işçinin 1.5 milyonu sendikalı, toplu pazarlık haklarını kullanıyorlardı. Dünyada en güçlü sendikacılık örneklerinde başı çekenlerdendik. Üstelik direngen, savaşkan sendikacılık hareketinin öncülüğünde emekçilerin kazanımlarını, 1961 Anayasası, 63 yasaları üzerinden dünyada en kısa süreçte en hızlısı olarak, dünya toplumsal tarihinin kaydına çizdirmişlerdi. 12 Eylül’de anarşiterör gerekçesiyle solun, sendikal hareketin, meslek örgütleri, tüm demokratik direnme odaklarının, gençliğin üzerinden silindir gibi ezilip geçilmesi tabii ki boşuna değildi.. Konsey’in ilk bildirisi, yasakları, grevlerin, sendikal faaliyetlerin kaldırılması üzerinden olurken, ilk ekonomik kaynak aktarımı, kıdem tazminatlarının budanması üzerinden, işveren kasalarındaki birikmiş işçilere ait milyarların gasp edilmesi olmuştu... Ekonomik düzenin yönetimi Özal’a teslim edilmişti. Özal’ın sivil iktidarlara geçiş sürecinde, askerler karşıtı pazarlanması siyasi, evrensel bir oyunun parçasıydı. On binlerin işkenceli, tutuklu cezaevlerinden geçirilmesi ile direnebilecek tüm örgütlenmeler kırıldıktan sonra, serbest piyasa düzeninin “liberaldemokratikmuhafazakâr..” pazarlanması, “Tıpkı bugünkü gibi” oyunun önkoşuluydu, öyle de sahnelendi. Yoksa darbenin ilk haftasında Özal’ın sözcüsü olarak bir işveren örgütünde Pakdemirli’nin yaptığı konuşmada, ekonomik hedef; “bozulmuş piramidin düzeltilmesi” olarak ilan edilir miydi? Bugünün piyasalar düzeninde daha daha denilerek sürdürülen bozulmuş piramidin düzeltilmesi sloganının tek anlamı en yukarda çok az varsıl, en aşağılarda çoğunluk çok yoksul, işçi sınıfı, tüm emeği ile geçinenler, halkımız değil mi? 12 Eylül, Özalizmde yarım kalanlar, günün piyasalar düzeninin kuralları içinde AKP’nin iktidarlarında, sadaka düzeni olarak karşımıza çıkıyor... Şimdilerde sigortalıların onundan biri bile sendikalı değil. Daha yüksek sayılarla kayıt dışında çalışanlar, bir o kadar da işsizler ordusu var. En alttakilerin dibe vuruşunun sonu mu var? İnsanlar öbür dünya ile, siyasal İslamın kucağında afyonlanacaklar ki, bugün ellerinden alınanlara karşı başkaldırmasınlar... Kaynak: TBank Ekonomik Gündem Büyümede sert iniş olacak Gayri safi yurtiçi hasıla 2011’in ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8.8 büyüdü. 2011’in ilk çeyreğindeki büyüme oranı da revize edilerek yüzde 11’den 11.6’ya çıkarıldı. Birinci çeyreğe oranla yüzde 6.7 artan özel yatırımlar, 1.5 puanlık katkı payı ile ikinci çeyrekte büyümenin en önemli kaynağını oluşturdu. Yine seçimlerin etkisi ile yüzde 2 artan kamu harcamaları da büyümede etkili oldu. Özetle ekonomistlere göre iç talep kaynaklı bir büyüme var. Avrupa’daki kriz ve Merkez Bankası’nın parasal önlemleri, önümüzdeki dönemde yavaşlamayı sertleştirecek. Bunu üçüncü çeyrek sonu, 4. çeyrek ve 2012 ilk çeyrekte hissedeceğiz. Dış talepte sert düşüş olacak, fon akışı yavaşlayacak. Sanayi üretimi ciddi şekilde yavaşlayacak. Küresel ekonomideki risk artacak. Türkiye’nin dış finansmana dayalı büyümesinde öncekine kıyasla daha zorlu bir süreç yaşanacak. Zorunluda değişiklik Öte yandan Merkez Bankası, parasal gevşeme yolunda yeni bir adım atarak yabancı para zorunlu karşılık oranlarında değişikliğe gitti. TL yükümlülükler için tutulması gereken zorunlu karşılıkların bundan böyle yüzde 10’a kadar olan bir bölümü ABD Doları ve Avro cinsinden tutulabilecek. Altın hesapları da yükümlülüklere dahil olacak. Bu düzenleme ile piyasada TL’nin likiditesi artacak. TOFAŞ, Doblo’yu ABD’ye satacak Tofaş, 2009’da üretimine başladığı Yeni Doblo’nun, Kuzey Amerika ve Kanada pazarlarında Chrysler Grubu’na ait Ram markası ile satışı için iyi niyet mektubu imzaladı. 2013 ilk yarısında başlaması ve 7 yıl sürmesi öngörülen projeyle 190 bin adet araç ihracatı planlayan Tofaş’ın kapasite artışı için 160 milyon dolar yatırım yapması öngörülüyor. Tofaş CEO’su Ali Pandır, anlaşmayla Tofaş’ın bu ihracattan 2.53 milyar dolar arası gelir sağlamasını beklediğini söyledi. Fransa’daki nükleer patlama Avrupa borsalarına ateş düşürdü Atina’nın suyu iyice ısındı Avrupa’nın motor ülkesi Federal Almanya, Atina’nın iflas ilanına her geçen gün daha çok inanıyor. Birkaç hafta içinde köklü bir değişiklik olmazsa, ödeme güçlüğünü ilan etmek zorunda kalacak Yunanistan’ın Avro bölgesindeki muhtemel geleceği üzerine Federal Maliye Bakanlığı bünyesinde senaryolar hazırlandığı ortaya çıktı. Uzmanlardan, “Yunanistan’ın borçlarını ödeyemeyecek durumda olduğunu ilan etmesi halinde” Avro bölgesinde kalırsa veya çıkarsa neler olabileceği olasılıkları üzerine çalışmalarının istenmesi, “Berlin, Atina’nın bir çıkış yapacağına pek inanmıyor” yorumlarına yol açtı. Federal Ekonomi Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Philipp Rösler (FDP), önceki gün bir makale yayımlayarak “Yunanistan’ın düzenli iflası konusunda düşünülebileceği” uyarısında bulunmuştu. Bavyeralı Hıristiyan demokratların partisi ve koalisyon ortağı CSU açıkça Yunanistan’ın bölgeden dışlanabileceğine hazır olunması için harekete geçti. CSU, ekimde yapılacak parti kongresinde “Ağır borçlu Avro devletlerinin gerekirse üyelikten çıkarılması”nı da karara bağlamak istiyor. İlgili önergenin hazır olduğu da bildirildi. Bu arada CDU/CSU, Meclis Grubu Başkanı Volker Kauder, Yunanistan’ın Avro üyeliğinden atılmasının hukuken mümkün olmadığını vurguladı. Kauder, Merkel’in “domino etkisi uyarısına” da gönderme yaptı. Avrupa tepetaklak Yunanistan’ın temerrüte düşebileceği, Fransa’daki nükleer patlama, Avro Bölgesi borç sorununun derinleşebileceği endişesiyle borsalarda sert düşüş oldu. OSMAN ÇUTSAY Küskün bürokrat TÜ K’e başkan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanıyken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile anlaşamayıp istifa eden ve ‘küskün bürokrat’ olarak anılan Birol Aydemir TÜİK Başkanlığı’na atandı. ABD, University of Delaware’de ekonomi yüksek lisansını tamamlayan Aydemir, 1987’de, Türkiye Kalkınma Bankası, İktisadi Analiz ve Araştırmalar Müdürlüğü’nde uzman Yardımcısı olarak göreve başladı. FRANKFURT Avrupa’da borsalarda görülen kayıplar artıyor. Endekslerin değer kaybetmesinde, Fransa’da nükleer santralda yaşanan patlama, Yunanistan’ın temerrüte düşebileceği, Avro Bölgesi’nin borç sorununun derinleşebileceği, küresel ekonomik büyümeye ilişkin endişeler ve Moody’s’in Fransız bankalarının kredi notunu düşürebileceğine yönelik söylentiler etkili oldu. Dün günün ilkyarısında Paris Borsası’nda Cac 40 endeksi yüzde 5.07, Londra’da FTSE100 endeksi yüzde 2.88 değer kaybetti. Frankfurt’ta Dax endeksi, gün boyunca uzun süre “büyülü sınır” kabul edilen 5000 puanın altında seyrederek bir ara yüzde 4.10’a kadar geriledi. Daha sonra kayıpların bir kısmını geri alsalar da Avrupa borsaları günü büyük düşüşlerle kapattı. İngiltere’de FTSE yüzde 1.63, Almanya’da Dax yüzde 2.27, Fransa’da Cac 40 yüzde 4.03 geriledi. İMKB’de gün içindeki kayıp yüzde 2’yi bulurken günü yüzde 0.53 kayıpla bitirdi. En büyük kayıplar da rating’leri düşürülecek söylentisi ile Fransız bankalarında kaydedildi. BNP Paribas hisseleri yüzde 12.35, Societe Generale yüzde 10.75, Credit Agricole yüzde 10.64 değer kaybetti. Kriz yıllarca sürer Avrupa Komisyonu, Avro Bölgesi’nin kamu borcunun gayri safi yurtiçi hasılaya oranının gelecek yıl yüzde 88.7’ye ulaşabileceğini ifade etti. Komisyonun kamu maliyesine ilişkin raporunda üye ülkelerin taahhütlerini yerine getirmekte başarısız olmaları durumunda bazı üye ülkelerde kamu borçlarının azaltılmasının yıllar alacağı ifade edildi. Frankfurt’taki Dax Endeksi, gün boyunca uzun süre “büyülü sınır” kabul edilen 5000 puanın altında seyretti. TC GAZİOSMANPAŞA 4. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI DÜZELTME İLANI ESAS NO: 2011/1456 Talimat Gaziosmanpaşa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2011/1456 Talimat sayılı dosyasından borç nedeniyle 1. Satış Gününün 07/10/2011 Saat: 09.3009.45 arasında 2. Satış Gününün 17/10/2011 Saat: 09.3009.45 arasında satış yapılacak olan İstanbul İli, Sultangazi ilçesi Atışalanı Mah.,153 ada,18 parsel, 231 m2 arsa vasıflı gayrimenkuldeki binanın 4. kat 10 nolu meskeninin satış ilanının gayrimenkulün nitelikleri kısmında zuhulen 100 m2 olarak yazılmış ise de doğrusunun 110 m2 olduğu düzeltilerek ilan olunur.08/09/2011 Basın: 56612 TC NAZİLLİ 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2009/5028 1 TAPU KAYDI: Turan Mah. 444 ada, 6 parselde kayıtlı 192,40 m2 yüzölçümlü avlulu kârgir iki ev. ÖZELLİKLERİ: Taşınmaz üzerinde bodrum ve 2 kattan ibaret ev olarak kullanıma elverişli bina mevcuttur. Taşınmaz, belediye imar sınırları içerisinde etrafı yapılaşmış şehir merkezine biraz mesafeli, her türlü altyapı imkânlarından faydalanmaktadır. İMAR DURUMU: İmar sınırları içerisindedir. SATIŞ SAATİ: 14.0014.10 arası MUHAMMEN BEDELİ: 135.000,00 YTL SATIŞ ŞARTLARI: 1 Satış 21.10.2011 günü yukarıda belirtilen saatler arasında Nazilli 1. İcra Müdürlüğü önünde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 31.10.2011 günü aynı yer ve saatler arasında ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacakları toplamını, satış ve paylaştırma giderlerini geçmesi ve arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir, damga vergisi, tapu harcının yarısı ve masrafları ile KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İşbu ilan, tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. İİK (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 56541 BAŞSAĞLIĞI Baromuzun 11493 sicil sayısında kayıtlı AVUKAT RECEP ÖZTÜRK vefat etmiştir. Cenazesi 12.09.2011 Pazartesi günü defnedilen aziz meslektaşımıza Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. STANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle