Katalog

SAYFA CUMHUR YET 11 EYLÜL 2011 PAZAR [email protected] 11 EYLÜL 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA [email protected] 10 ŞİRKETLERDEN EKONOMİ EKONOMİ 11 TAV’a En yi Yatırımcı lişkileri ödülleri Thomson Reuters ve Acclaro işbirliğiyle, bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen “Türkiye Yatırımcı İlişkileri Ödülleri”nde TAV Havalimanları “En İyi Yatırımcı İlişkileri CEO’su kategorisinde ilk sırada olmak üzere, “En İyi Yatırımcı İlişkileri CFO’su”, “En İyi Yatırımcı İlişkileri Yetkilisi”, “En iyi Yatırımcı İlişkileri Internet Sitesi”, “En iyi Yatırımcı İlişkileri Birimi”, “Finansal Sonuçların Paylaşımı Alanında En İyi Şirket” olmak üzere 6 dalda ödüle layık görüldü. Ana sütü borsası ABD ve Avrupa’yı saran borç krizi insanları para kazanmak için bambaşka yollara sürüklüyor. Sütünü satanlar artarken bu sütü son zamanlarda Hollywood yıldızları kullanıyor. Ünlülerin yenilenmek için anne sütü içtiği belirtiliyor. PEL N ÜNKER Bir litre anne sütü internette 100 dolardan başlıyor, hem de sağlık garantisiyle G7’den büyüme dostu mali düzeltmeler çağrısı dışında sonuç çıkmadı, uzmanlar belirsizliğe dikkat çekti Krizle sarsılan ülkelerde insanlar gelir sağlamak için yepyeni yollar keşfediyor. Bunlardan biri de anne sütü satışı. Amerika’da bir internet sitesine üye olan anneler sütünü satmak için veya anne sütü satın almak için bir araya geliyor. www.onlythebreast.com adlı site, annelere rekabetçi bir fiyata süt alma imkânı sundukları iddiasında bulunurken, sütünü satan birçok annenin de evlerinden çalışarak ek gelir sağladıklarını ifade ediyor. Kendisi ni “Chelly” olarak tanıtan site kurucusu, “hoş geldiniz” yazısında, sitenin anneler için temiz ve güvenilir bir buluşma mekânı olduğunu söylüyor: “Emziren bir anne iseniz, eposta listemize iletişim bilgilerinizi ekleyin.” Sitede anneler, sütünü satmak ve satın almak isteyenler olarak, sahip oldukları bebeklerin yaşına göre ayrılmış. Ayrıca anneler yaşadıkları yere göre (ABD, İngiltere, Kanada ve diğer ülkeler gibi) farklı kategorilerde bulunuyor. Sitede sütünü satmak isteyenlerin Bu yılın başında Londra’da olan bir dondurmacı anne sütünden dondurma satışa sunmuş, stoklar sayısı 3849 iken, satın almak istehızla tükenmişti. “Baby Gaga” adındaki donyenler 341 kişi. Anne sütünün bir durmanın porsiyonu 22 dolara satıldı. “Ice creaoz’u ortalama 2 dolardan satımists” adlı şirket, dondurmanın lıyor. Bu da litresi en az 100 üretimi için yeni bağışçılar ararken dolar demek. dondurma, annelerin sağlık kontSitedeki ilanlar da oldukça dikkat çekici. rolünün yeterince yapılmadığı geABD’li, Salt Lake’den 29 rekçesiyle gelen şikâyetler üzerine yasaklandı. Ancak daha sonra şiryaşında bir anne şunları kete yeniden yeşil ışık yandı. Şarsöylüyor: “Hiç sigara, uyuşkıcı Lady Gaga’nın dondurmacıya açtığı isim hakkı turucu, alkol kullanmadavası ise sürüyor. Öte yandan anne sütüyle ilgili dım... Sütüm gayet kaliteli ve bambaşka bir iddia da gündemde. Hollywood yılbesin değeri yüksektir.” Bir dızları arasında moda olan “bebe diyeti” gibaşka anne de bol su içtiğinden, asitderek popülerliğini arttırırken, ünlülerin li ve şekerli içeceklerden uzak durduyenilenmek için anne sütü içtiği de ğundan bahsediyor. Anneler bunları belkonuşulanlar arasında. gelemeyi de taahhüt ediyor. Zenginlerden yine vaat ‘Fuar Bizim Hayatımız’ Ekonomi Servisi Bu yıl 80. kez kapılarını ziyaretçilerine açan İzmir Enternasyonal Fuarı’nın doğuşu, 17 Şubat 1923’te Atatürk’ün talimatı ile İzmir’de toplanan İktisat Kongresi’nde açılan sergiye kadar uzanır... Bu yıllarda organizasyonun yarattığı heyecanı detaylarıyla aktaran Elvan Feyzioğlu, İzmir Fuarı’nın günümüze uzanan öyküsünü “Fuar Bizim Hayatımız” kitabında yazdı. İzmir Büyükşehir kuruluşu İZFAŞ’ın Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki heyecanla düzenlemeye devam ettiği İzmir Fuarı’nın çarpıcı öyküsüne yer verilen “Fuar Bizim Hayatımız” kitabına göre, daha kurulduğu ilk yıllarda yoğun ilgiyle karşılaşan fuar, kısa sürede sadece ürünlerin sergilendiği bir panayır olmaktan çıkarak dönemin önemli bir kültür hareketi haline geldi. Ekonomi Servisi Sanayileşmiş G7 ülkelerinin maliye bakanları bankacılık sistemi ve yavaşlayan ekonomik büyümeye destek sözü verdi. Fransa’nın Marsilya kentinde toplanan G7 maliye bakanları ve merkez bankaları başkanları yaptıkları açıklamada, “Bankacılık sisteminin ve finansal piyasaların direncini sağlamlaştırmak için gerekli her türlü önlemi alacağız” mesajını verdiler. AA’nın haberine göre, “Ekonomideki toparlanmanın geleceği ve hızıyla ilgili kaygıların, güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyümeyi sağlamak için küresel seviyede birlikte çabaya ihtiyaç bulunduğunu Baby Gaga anne sütü dondurması Londra’da Deutsche Bank’ta görevli ekonomist Gilles Moec, açıklamayı, “siyasetçilerin karşı karşıya olduğu güçlükler listesine” benzetti. Moec, “ABD ve Avrupa’nın mali ile para politikasında anlaşmadığını” ifade etti. gösterdiği” belirtilen açıklamada, merkez bankalarının fiyat istikrarını ve ekonomideki toparlanmayı desteklemeyi sürdüreceği, bankalara likidite sağlayacağı, hükümetlerin ise “büyüme dostu” bütçe kesintilerine gideceği kaydedildi. kurunun piyasada belirlenmesi taahhütlerini yinelediler. Açıklamada ABD Başkanı Barack Obama’nın 447 milyar dolarlık istihdam paketine ve Avro Bölgesi liderlerinin, Avrupa Finansal İstikrar Fonu’nun gücünün arttırılmasını amaçlayan 21 Temmuz kararlarına destek verildiği ifade edildi. Piyasa uzmanları, G7 toplantısından büyüme dostu mali düzeltmeler çağrısı dışında özel bir sonuç çıkmadığı yorumunu yaptılar. Lon ABD ve Avrupa anlaşamadı G7 yetkilileri, aşırı dalgalanmalar ve düzensiz değişimlerin istikrarı tehdit ettiğine dikkat çekerek, döviz dra’da Deutsche Bank’ta görevli ekonomist Gilles Moec, açıklamayı, “siyasetçilerin karşı karşıya olduğu güçlükler listesine” benzetti. Moec, “ABD ve Avrupa arasında mali politika ve ayrıca para politikası konusunda bir anlaşma olmadığını” ifade etti. ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner, Avrupa’nın güçlülerinin bölgenin zayıf ülkelerine “açık” destek vermesi gerektiğini söyledi. Geithner, “Yeterli siyasi iradeye sahip olduklarını göstermeliler” dedi. G7 ülkeleri ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere ve Kanada, dünyada toplam üretimin yarısından fazlasını yapıyor. KRUGMAN: RESESYON R SK YÜZDE 50 Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Paul Krugman, küresel resesyon riskinin yüzde 50’ye yükseldiğini savundu. Sanayileşmiş G7 ülkelerine atıfta bulunan Krugman, “finansal sorunları olmayan, rahatça borçlanabilecek G7 ülkesinden en az beşinin, mali tarafta tasarruf önlemlerini ertelemeye ihtiyaçları olduğunu kavraması gerektiğini ve merkez bankalarının sıkılaştırmaya değil, genişlemeye ihtiyaçları bulunduğunu” belirtti. Krugman, ABD Başkanı Obama’nın 447 milyar dolarlık istihdam paketini Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Kongre’den geçirme şansını sıfıra yakın gördüğünü de ileri sürdü. Fenerbahçe’den Beklentiler Fenerbahçe Stadı’nın tahta tribünlerinde, stadın yalnız Kurbağalıdere’ye bakan yönündeki arkası ağaçlıklı açık tribününde karşılaşma izlemiş herhalde çok az Fenerli kaldık. Cihat, Murat, Ahmet, Esat, Küçük ve Büyük Halil’ler, Küçük Fikret (Kırcan), Taka Naci, Melih (Katanca), Boncuk Ömer, Büyük Fikret (Arıcan), Halit; bu isimleri çoğu Fenerli anımsar. Ancak seyretme olanağını bulmuş Fenerli sayısı ne yazık ki giderek azalıyor. Belki geçmişe dönük özlem, 1940’ların Fenerbahçe’sini, bazı sıraları çatlak, çökük, yer yer kırık, arkası ağaçlıklı tahta açık tribününü arıyorum. En lüks stadlar bile, o tahta, birkaç sıradan oluşan açık tribünden maç izleme zevkini, heyecanını vermiyor. Şike soruşturması, TFF’nin kararı, UEFA’nın tutumu, kuşkusuz bunların hepsi en azından can sıkıcı, üzücü... Bu konularda yorum yapmak beni aşar, duygusal yargılara götürebilir. Dileğim, temennim, Fenerbahçe’nin şike işlerine bulaşmamış olmasının kanıtlanması; beklentim de herkesi tatmin edecek, adil olduğuna inanılacak yargı kararının oluşması... Şike iddiaları, soruşturmaları konusunda görüş bildirecek değilim. Yalnız iki husus dikkatimi çekiyor. Niçin odakta Fenerbahçe var? İkincisi, niçin şike olayında özel mahkeme yetkili oluyor ve farklı standartlar uygulandığı izlenimini veren tutuklamalar yapılıyor? Şike tek taraflı işlenebilecek bir suç değil, kesinlikle karşı tarafın olması gerekiyor. Medyaya yansıtıldığı kadarı ile geçen sezon oynanan lig maçlarının on sekiz veya on dokuzunda şike şüphesi hatta kanıtı olduğu söyleniyor. Niçin diğer kulüplerin adı pek duyulmuyor da odakta Fenerbahçe bulunuyor? Yalnız Fenerbahçe’ye uygulanan, uygulanabilecek yaptırımlar gündemde, tartışılıyor. Anlayabilmiş değilim. Şike suçlamasına neden özel yetkili mahkemeler bakıyor? Niçin sanıkların bir bölümü tutuklanırken bir bölümünün tutuksuz yargılanmasına karar veriliyor. Zanlı bir kulüp başkanının kefaletle serbest bırakılmasına karar verilir, daha sonra kefalet koşulu ve yurtdışına çıkma yasağı dahi kaldırılırken bir grup zanlı yönetici, çalıştırıcı, tutuklanıyor. Bu konuda da kamuoyunu tatmin edici bir yanıt verilmiyor. Çifte standart uygulanıyor izlenimi yaratılıyor. Fenerbahçe, bir yandan TFF, diğer yandan UEFA, belki de tüm bu uygulamaların ardında bir siyasal gücün bulunduğu kuşkusu ile çeşitli alanlarda, terim yerinde ise savaşım veriyor. Bazı yazar ve yorumculara göre bilek güreşi yapıyor. Onlara göre, Fenerbahçe’nin bu bilek güreşinden, savaşımından galip çıkması olasılığı yok. Ancak unutulan nokta şu, haklı olmanın verdiği güç. Fenerbahçeliler haklı olduklarına inanıyorlarsa, olayı bir tür komplo, bühtan olarak görüyorlarsa, savaşımını sürdürecekler. Sonuçta kulübün her alanda galebe çalması olasılığı yüksektir. Fenerbahçe, eğer varsa, bir komploya, çifte standarda yenik düşmemelidir. Fenerbahçe taraftarlarına, sporculara, kulüp yöneticilerine, bu savaşımda önemli görev ve sorumluluk düşmektedir. Fenerbahçeli taraftarlar, ayartılara, tahriklere, sataşmalara, küçümsemelere ve suçlamalara aldırmadan, öfke seline kapılmadan, takımlarını Fenerbahçeliliğe yaraşır vekârla, soğukkanlılıkla, şiddete kaçmadan desteklemelidir. Gösterilecek şiddet, Fenerbahçe aleyhine sonuç doğuracaktır. “Keskin sirke küpüne zarardır” deyimi unutulmamalıdır. Fenerbahçeli sporcular, taşıdıkları formanın tarihi ağırlığının bilinci ile, geçen yıllarda olduğu gibi spor alanlarında üstünlüklerini sürdürmelidirler. Yapılanlara karşı verilecek en iyi yanıt, spor alanlarındaki ezici başarı olacaktır. Çeşitli alanlarda savaşım vermek zorunda kalan Fenerbahçe’yi bu dönemde yönetmek, özveri, sorumluluk gerektiren şerefli bir görevdir. Tüm yöneticilerin Fenerbahçeliliğe yaraşır, yakışır biçimde gerekenleri yaparak, görevlerini başarı ile yerine getireceklerine inanıyor ve bekliyoruz. BlackBerry Bold 9900 Turkcell’de Turkcell, BlackBerry® Bold™ 9900 akıllı telefonu 12 Eylül’den itibaren müşterilerine sunuyor. Yüksek çözünürlüklü dokunmatik ekran deneyimini, kolay kullanımlı QWERTY klavyeyle birleştiren BlackBerry Bold 9900 telefonuna Turkcell müşterileri hizmet paketi dahil ayda 90.90TL’den başlayan taksitlerle sahip olabilecek. Ete sessiz sedasız zam Et fiyatları son bir ayda yüzde 20 zamlandı. Piyasa uzmanları, yükselişin devam edeceğine dikkat çekiyor. MURAT GÜLDEREN TTNET abonesine Gülaylar indirimi TTNET, Gülaylar ile yaptığı işbirlikleri kapsamında müşterilerine yüzde 20’ye varan indirim ve çeşitli hediyeler kazanma şansı sunuyor. Altın ürünlerinde yüzde 10, pırlanta ürünlerinde ise yüzde 20 indirim kazandıran TTNET ayrıca 500 TL ve üzeri alışverişlerde isteğe göre, pırlanta kelebek kolye, pırlanta kalp kolye ya da pırlanta sultan kolyelerden birini abonelerine hediye ediyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in ramazan ayında et fiyatlarında yükselme olmayacağını söylemesine rağmen kırmızı ete son bir ayda kademeli olarak yaklaşık yüzde 20 zam geldi. Ramazan öncesi 1415 TL arasında seyreden karkas etin kilosu 18 TL’ye kadar çıktı. Şu an dalgalı bir seyir izleyen et piyasasında fiyatların birkaç güne kadar yüzde 10 daha zamlanacağı belirtiliyor. İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği (İYSAD) Başkanı Sadık Çelik “Avrupa’daki krizle birlikte döviz fiyatlarının artması, yaklaşan Kurban Bayramı’yla birlikte hayvanların besiye çekilip kesimlerinin durdurulması ve spekülatatif tavırlar fiyatların sürekli artmasına yol açıyor. Bir ay öncesine kadar ithal karkas etin kilosu 1112, yerli karkas etin kilosu ise 1314 lira seviyelerindeydi. Bugün it hal ve yerli etin kilosu 1718 liraya çıktı. Sorunun çözümü için damızlık ithalatının muhakkak arttırılması gerek” dedi. Kurban Bayramı’nın yaklaşmasıyla birlikte hayvanların daha iyi beslenebilmesi ve daha çok para etmesi için ahırlara kapatıldığını anlatan Çelik, “Bu, et piyasası için üretim yapan büyük firmaların işi. Çünkü köylünün elinde zaten çok kısıtlı sayıda hayvan kaldı. Pazarı büyük üreticiler yönlendiriyor, fiyatlarla istedikleri gibi oynayabiliyorlar. İç piyasada hayvan kesilmeyince fiyatlar da doğal olarak artıyor. Yani bu bayram da kurban fiyatları can yakacak” diye konuştu. Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği Başkanı Adnan Yıldız kesimlik canlı hayvan ithalatının et sektörüne sadece Aspirin etkisi yapacağını, taşıma suyla bu değirmenin dönmeyeceğini başından beri anlattıklarını belirterek “İşte sonuç ortada. Yerli üretime destek diye diye dilimizde tüy bitti. 30 yıldır bu politika değişmedi. Gümrük vergileri şimdi en azından yerli piyasadaki üreticinin maliyetlerine göre ayarlanmalı” dedi. Tekstil işverenleri 50’nci yaşını kutladı Ekonomi Servisi Türk tekstil ve konfeksiyon sektörünün geliştirilip büyütülmesine yönelik birçok faaliyette bulunan Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası (TTSİS), kuruluşunun 50. yıldönümünü Çırağan Sarayı’nda düzenlenen bir geceyle kutladı. Önceki akşam verilen gala yemeğinde İstanbul Boğazı görsel bir şölenle renklendirildi. Sanatçı Kerem Görsev’in caz dinletisiyle başlayan yemeğin ev sahipliğini 40 yıldır TTSİS’in Başkanlığı’nı yürüten Halit Narin üstlendi. Gecede, Muammer Güler, Muazzez Abacı, Suzan Sabancı Dinçer, Kaan Boyner, Ersin Özince, Ali Esat Yöndem, Halil Bezmen, Lütfi Deniz Ülke Arıboğan, Hüsnü Güreli, Önder Öztarhan, Mine Narin, Nezih Barut ve Hayri Yazıcı gibi iş ve sanat dünyasının ünlü simaları yer aldı. Narin yaptığı konuşmada, tekstil setörünün ve sendikanın 50 yılda katettiği yolu anlattı. İş ve sanat dünyasından birçok ünlü simanın katıldığı gecede Ajda Pekkan, Sezen Aksu ve Ferhat Göçer sahne aldı. Ayrıca gazeteci Mithat Bereket’in, sektörün hikâyesini anlattığı belgeseli de ilgiyle izlendi. Gecede tekstilin, iplikten başlayan serüveninin şiirsel bir dille anlatıldığı “Video Mapping” uygulaması da düzenlendi. Anadolu Ateşi ve Troya gösterilerinin müziklerinin yaratıcısı Yücel Arzen’in müziklerine imza Halit attığı bu şov, Çırağan Sarayı karNarin şısındaki tüm semtlerden ve boğazdaki teknelerden de izlendi. Birleşik Metal ş Emniyet’i suçluyor AHMET KURT stifa Avrupa’yı karıştırdı OSMAN ÇUTSAY 1.5 milyon ziyaretçi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kitaptaki mesajında, “Gelecek nesillerin de fuarın Cumhuriyet’in mayasındaki yerini iyi kavrayacağına ve ona sahip çıkacağına yürekten inanıyorum” dedi. Bu yıl “Çevre ve Çevre Teknolojileri” ana temasıyla 80. kez açılan fuara 55 ülkeden 256 yabancı, 827 yerli, toplam bin 83 firma katılıyor. 18 Eylül’de kapanacak fuarı 1.5 milyon ziyaretçinin gezmesi bekleniyor. KOCAELİ Gebze Organize Sanayi’ndeki GEA Klima’da DİSK’e bağlı Birleşik Metalİş’in grevi sürerken, firmanın işçileri içeri sokmamak için Emniyet’e bilgisayar hibe ettiği belirtildi. Birleşik Metalİş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, “Vatan Telsiz ve Haberleşme Sistemleri Gıda İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait 1555161 sıra no’lu ve 06/09/2011 tarihli GEA Klima Sanayi ve Ticaret AŞ adına kesilmiş ve toplam 10.312.73 tutarında bir fatura ‘Çayırova Emniyet Müdürlüğü’ne hibe edilmek üzere satılmıştır’ ibaresiyle elimize geçti. Cep telefonu ve benzeri mamuller olduğu anlaşılan on milyonluk bir bedelin karşılığı tazminatsız işsiz kalan 45 işçinin aileleriyle açlığa terk edilmesi oldu” dedi. İşten haksız yere çıkarmalar, taşlı sopalı saldırılar, işyerinin polisler tarafından korumaya alınması gibi ancak baskı rejimlerinde görülebilecek baskıya maruz kaldıklarını söyleyen Serdaroğlu “Türkiye’de işçilerin yaşamı demek ki bu kadar kolay feda edilebiliyor” diye konuştu. Haftanın son işlem gününde borsalarda panik yaşanmasının bir nedeni de Yunanistan’a dönük ‘iflas söylentileri’. Durulmayan Yunanistan’ın bu hafta sonu iflasını açıklayacağı haberleri yayılırken istifa ettiği açıklanan Avrupa Merkez Bankası Başekonomisti Jürgen Stark, Yunanistan’a yapılan milyarlarca Avro tutarındaki ‘kurtarma paketine’ karşı çıkıyordu. FRANKFURT Avrupa’nın mali başkenti Frankfurt, haftayı “Kara Cuma” ile kapattı ve Alman Başbakanı Angela Merkel’in etrafındaki çember iyice daraldı. Avrupa Merkez Bankası Başekonomisti Jürgen Stark’ın görevinden “kişisel gerekçe göstererek” istifa etmesi, Avro’yu çok zor günlerin beklediği yorumlarına güç kazandırdı. Avrupa Merkez Bankası Başkanı JeanClaude Trichet’nin finansal krizdeki İspanya, İtalya, Portekiz gibi devletlerden tahvil satın alma politikalarına karşı çıktığı bilinen Stark’ın bu ani istifası, Dax’ın haftayı yüzde 4.6’lık bir gerileme ve 5189 puanla kapatmasına yol açtı. Piyasaların Avro’nun dolar karşısında son ayın en düşük düzeyine inmesiyle yeni bir şoka girdiği ileri sürüldü. Stark, bir önceki başkan Axel Weber ile birlikte, izlenen finans politikalarına muhalefetiyle biliniyor. Avrupa Merkez Bankası’nın iflasın eşiğindeki ülkelerin bütçelerini finanse ederek para arzını arttırdığını, bunun da hükümetleri bağımlı hale getirdiğini savunan Stark, para arzındaki denetimsiz şişkinliğin enflasyonu hızlandıracağını savunuyordu. Stark’ın yerine mevcut “transfer” politikalarıyla uyum içinde olduğu belirtilen ve halen Federal Maliye Bakanlığı Müsteşarı olarak görev yapan Jörg Asmussen’in gelebileceği ileri sürüldü. Öte yandan Trichet’nin kısa bir süre sonra görevini devredeceğine dikkat çeken gözlemciler, banka içinde bir belirsizliğin ortaya çıktığını belirttiler. AB’nin motor ülkesi Almanya’da ise havanın iyice ağırlaştığı kaydedildi. Nitekim son durumun, özellikle federal meclise Avrupa İstikrar Mekanizması başlığı altında krizdeki Avro üyelerine yardım paketini onaylatmaya çalışan Başbakan Angela Merkel’i çok güç duruma düşürdüğü gözlendi. Merkel’in, koalisyon ortağı olan CDU, CSU ve FDP’li milletvekillerinden Avro yardım paketi için destek bulmakta güçlük çektiği saptanırken, artan sayıda milletvekilinin “Alman vergi yükümlülerinin parasının batık ülke tahvillerine yatırımla dipsiz kuyuya atılmasına karşı çıktığı” hatırlatıldı. Tüketici en çok ‘Yudum’ dedi AC Nielsen’ın verilerine göre 2011 yılının ilk 6 ayında yüzde 14’lük pazar payı ile en çok tercih edilen ayçiçeği yağı Yudum oldu. Yudum’dan yapılan açıklamaya göre markanın kendi alanında ilk sırada yer aldığına dikkat çekildi. Cimri’den yoruma Nokia E6 Kapsamlı ürün rehberi olma özelliği taşıyan fiyat karşılaştırma sitesi cimri.com, sitesindeki ürünlere en çok yorum yazan ve Facebook’taki Cimri sayfasını beğenenlere Nokia E6 hediye ediyor. Cimri.com moderatörlerinin denetiminden geçecek olan yorumların onaylanması için, özgün içerik, açıklayıcı bilgi, ürün incelemesi içerme şartı bulunuyor. Yarışma 7 Ekim 2011’e kadar geçerli. Carte d’Or ürün portföyünü genişletti Carte d’Or, Fındık Rüyası, Çikolata Karnavalı, Krem Karamel, Kestane Keyfi, Kurabiye Güzeli ve Meyve Şöleni çeşitlerinden oluşan Selection serisine Fıstık Büyüsü’nü de ekledi. Fındık ve çikolataya aynı konseptte farklı bir yorum getiren ürünün fiyatı 7.99 TL. C MY B C MY B