17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 EYLÜL 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 9 Kızıldeniz’de rekabet EKBER KARABAĞ Tuğamiral Habibullah Seyyari ran’ın bu sulardaki varlığının tüm ülkelere “barış ve dostluk mesajı” taşıdığını ifade etti. TAHRAN İran, ordusunun potansiyellerini göstermek amacıyla bir denizaltı ve bir savaş gemisinden oluşan bir filoyu Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ne gönderdiğini bildirdi. İran Deniz Kuvvetleri Komutanı Tuğamiral Habibullah Seyyari, devlet televizyonuna verdiği demeçte, deniz korsanlarıyla mücadelenin de filonun görev alanı içinde olduğunu söyledi. İranlı komutan “ülke çıkarları için” bundan sonra daha sık uluslararası sularda bulunacaklarını ve İran’ın bu sulardaki varlığının tüm ülkelere “barış ve dostluk mesajı” taşıdığını ve on İ ran ordusu, bir denizaltıyla, bir savaş gemisinden oluşan filoyu Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ne gönderdi... İsrail de Mısırİsrail deniz sınırına bölgedeki gücüne ek olarak 2 tane daha savaş gemisi sevk etti lar için “güven sağlayıcı” olduğunu ifade etti. Şubat ayında iki savaş gemisini Kızıldeniz’e ve ardından Süveyş Kanalını kullanarak Akdeniz’deki Suriye limanlarına gönderen İran, temmuz ayında Atlas Okyanusu’na açılmayı hedeflediğini bildirmişti. İsrail ordusunun da Kızıldeniz’deki İsrailMısır deniz sınırına, bölgedeki deniz gücüne ek olarak 2 tane savaş gemisi daha sevk ettiği bildirildi. Mısır’dan yayın yapan özel On televizyonunun İsrail Savunma Bakanlığı açıklamasına dayandırdığı haberine göre, bazı militan grupların İsrail’e yönelik saldırı planı yaptıklarına dair istihbaratın ardından, İsrail ordusu, Kızıldeniz’e bölgedeki askeri gücüne ilave olarak 2 savaş gemisi gönderdi. Haberde gemilerin modeli ve büyüklüğüne ilişkin bir bilgiye yer verilmezken İsrail’in aldığı yeni saldırı istihbaratına karşın söz konusu gemileri Mısır sınırına gönderdiği belirtildi. İran’ın bu çıkışının ardından İsrail ordusunun Kızıldeniz’e gönderdiği gemilerin İran’ın 15. filoyu göndermesine tepki olduğu iddiaları gündeme gelse de İsrail bunun rutin görev kapsamında olduğunu ve İran’ın bu bölgede bulunması ile ilgisinin olmadığını belirtti. 4 emekli general ile bir amiral, Aymara yerlilerinin 2003 yılındaki protesto eylemlerinde 64 kişinin öldürülmesiyle ilgili davada 1015 yıl hapis cezası aldı. (Fotoğraf: AP) 551 K Ş ÖLDÜ Suriye’nin ağır ramazan bilançosu Dış Haberler Servisi Suriye’de rejim karşıtı gösterilerin patlak vermesinin ardından cezaevlerinde ve gözaltılarda yaklaşık 5 ay içinde aralarında çocukların da olduğu en az 88 kişinin öldüğü belirtildi. Muhalif kaynaklar Esad güçlerinin ramazan ayında 551 kişiyi öldürdüğünü savundu. Uluslararası Af Örgütü’nün raporuna göre, Esad rejimi karşıtı gösterilerin yoğunlaştığı 1 Nisan ile 15 Ağustos arasında protestolara katıldıkları sanılan ve güvenlik güçlerince tutulan en az 88 kişi hayatını yitirdi. Bu kişilerin en az 52’sinin işkence gördüğüne yönelik kanıtların olduğuna vurgu yapıldı. Merkezi Londra olan örgüt, ailelere teslim edilen cenazelere ilişkin kurbanların yakınları veya insan hakları savunucularınca çekilen 45 videodaki görüntülerin işkenceyi doğrular nitelikte olduğunu, bu kişilerin vücutlarında dövüldüklerine ve elektrik verildiğine dair belirtiler olduğunu kaydetti. Tüm kurbanların erkek olduğu belirtilen rapora göre ölen 88 kişi arasında 1318 yaş arasında 10 çocuk da bulunuyor. Örgüt, rejim karşıtı gösteriler öncesinde ülkede demir parmaklıklar arkasında meydana gelen ölümlerin her yıl ortalama 5 kişi olduğuna dikkat çekiyor. Raporda işkence ve ölüm olaylarının çoğunun muhalif gösterilerin yoğun olduğu Humus ve Dera kentlerinde yaşandığı belirtiliyor. Örgütün Suriye ile ilgili araştırmacılarından Neil Sammonds, gözaltındaki ölümlerin hükümetin kendi insanına yönelik sistematik işkencesini ve insanlığa karşı suç işlendiğini ortaya koyduğunu söyledi. Ayrıca, konunun Uluslararası Ceza Mahkemesi’nce ele alınması gerektiği çağrısı yaptı. Bazı ajanslar, yabancı gazetecilerin Suriye’deki olayları izlemelerine izin verilmediği ve ulusal medya üzerinde baskı kurulduğu için, ortaya atılan iddiaların başka kaynaklardan doğrulanamadığına işaret ediyor. Suriye birliklerinin dün Hama ve Humus kentlerinde evlere baskınlar yaptıkları, çok sayıda kişiyi gözaltına aldığı belirtildi. Suriye’deki Yerel Koordinasyon Komitesi, Hula’da güvenlik güçlerinin iki eylemcinin evini ateşe verdiklerini ve ailelerini tehdit ettiklerini savundu. Muhalif Suriye Devrim Koordinasyon Birliği, Esad güçlerinin ramazan ayında 551 kişiyi öldürdüğünü savundu. Şam yönetimini hedef alan ABD yaptırımları listesine Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim’in yanı sıra Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın sözcüsü ve başdanışmanı Buteyna Şaban’ın isimleri de eklendi. Sadi Kaddafi teslim olmak istiyor Bolivya eski askerleri affetmedi Bolivya Yüksek Mahkemesi 2003 yılında ABD’ye doğalgaz ihracatını protesto eden Aymara yerlilerinin protestosunu şiddetle bastıran ve 64 kişinin ölümüne yol açan sorumluları hapis cezalarına çarptırdı. Dış Haberler Servisi Bolivya Yüksek Mahkemesi, 2003 yılında Aymara yerlilerinin yaptıkları protesto gösterilerinde 64 kişinin öldürülmesiyle ilgili davada, 2 eski bakan ile 5 üst rütbeli askeri yetkiliyi hapis cezasına çarptırdı. Böylelikle Bolivya tarihinde ilk kez sivil bir mahkeme yüksek rütbeli subayları cezalandırmış oldu. Mahkeme, Roberto Claros Flores, Juan Veliz Herrera, Jose Ovaldo Quiroga ve Gonzalo Alberto Rocabado adlı 4 emekli general ve Luis Alberto Aranda Granados adlı amirale 10 ila 15 yıl hapis cezaları verdi. İki eski bakan da “soykırım” olarak tanımlanan ölümlerde sorumlulukları olduğu gerekçesiyle 3’er yıl hapis cezasına mahkum oldu. Bolivya Başsavcısısı Mario Uribe, karardan sonra yaptığı açıklamada, adaletin yerine geldiğini belirterek “Diğer eski hükümet yetkililerin de yargılanabileceğinden umutluyum” dedi. Çoğunluğu Aymara yerlilerinden oluşan protestocular, Şili limanları üzerinden ABD’ye doğalgaz ihracatının sona erdirilmesi talebiyle El Alto bölgesinde gösteriler yapmıştı. “Kara Ekim Davası” olarak da adlandırılan olayda, askerlerin göstericilere açtığı ateşte 64 kişi ölmüş, 400’den fazla kişi de yaralanmıştı. Bolivya hükümeti olaydan sonra yurtdışına kaçan başta eski Devlet Başkanı Gonzalo Sanchez’in de aralarında bulunduğu en az sekiz eski yetkilinin iade edilmesi için çabalarını sürdürüyor. Kaçakların ABD, Peru ve İspanya’da yaşadıkları belirtiliyor. ürkiye’nin sabrı tükendi’ ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Suriye konusundaki açıklamasını, “Türkiye’nin sabrının tükendiğine yönelik çok sert bir açıklama” olarak nitelendirdi. AA’nın haberine göre, önceki günkü basın toplantısında Nuland soru üzerine ABD olarak tüm müttefik ve partnerlerini, “ABD’nin Suriye rejiminin siyasi ve ekonomik ilişkilerini daraltmada yaptıklarına çok dikkatli bakmaya ve buna uyum sağlamaya” çağırdıklarını kaydetti. ‘T Dış Haberler Servisi Libya Ulusal Geçiş Konseyi askeri yetkililerinden Albay Hişam Buhagyar, ayaklanmaların başladığı 6 ay boyunca 50 bin kişinin hayatını kaybettiğinin tahmin edildiğini söyledi. Buhagiar, Misrata ve Zlitan kentlerinde 15 bin ila 17 bin arası kişinin öldürüldüğünü, Ecdebiye ile Brega kentlerinde çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini belirterek tüm kayıpların da öldüğünü tahmin ettiklerini vurguladı. Buhagyar, 28 bin mahkumu serbest bıraktıklarını da ifade etti. Kaddafi’ye bağlı güçler, Libya Ulusal Geçiş Konseyi’nin Sirte başta olmak üzere kontrollerinde bulundurdukları kentleri cumartesi gününe kadar teslim etmeleri çağrısını reddetti. Muammer Kaddafi’nin sözcüsü Musa İbrahim “şerefli hiçbir millet silahlı çetelerin bu ültimatomunu kabul etmez” diyerek Kaddafi’nin, geçiş hükümeti kurulması amacıyla muhaliflerle müzakere için oğlu Sadi’yi gönderme teklifini yineledi. Bu arada, İbrahim’in muhalif güçlerle müzakere için önerdiği Kaddafi’nin üçüncü oğlu Sadi’nin ise “teslim olmaya hazır” olduğu iddia edildi. İddiayı ortaya atan Ulusal Geçiş Konseyi’nin Trablus’taki askeri lideri Abdülhakim Belhac, Sadi’nin kendisine istenirse teslim olacağını söylediğini vurguladı. luncaya kadar İçişleri Bakanlığı görevini sürdüren Ahmed Darrad, hâlâ Libya’da olduğunu düşündüklerini belirttiği Kaddafi’yi öldürmenin “hakları” olduğunu ifade etti. “Tüm dünyada, teslim olmayan suçlunun öldürülmesi yasal bir haktır” iddiasında bulunan Darrad, Kaddafi’yi “suçlu” ve “haydut” olarak değerlendirdi. Libya Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Abdülcelili, yakalanması halinde Kaddafi’nin adalet önüne çıkarılacağını belirtmişti. Libya Ulusal geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Abdülcelili’nin, ülkenin güvenliğini sürdürmek için dış yardıma ihtiyaç BM gücüne hayır duyduklarını belirtmesine karşın, Ulusal Geçiş Konseyi’nin, Libya’da herhangi bir yabancı askeri güç ya da gözlemci istemediği ileri sürüldü. BM Libya Temsilcisi Ian Martin, konseyden askeri gözlemci talebinde bulunmasını beklemediklerini bekirterek “Libyalıların, BM ya da başka askeri konuşlanmalardan kaçındıkları çok belli” dedi. Bu arada Paris’te düzenlenecek olan Libya Temas Grubu toplantısına gözlemci olarak katılacak olan Çin, toplantı için Dışişleri Bakan Yardımcısı Zhai Jun’u Paris’e yollarken Rusya da toplantıda Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’in Afrika Özel temsilcisi Mikhail Margelov’la temsil edilecek. addafi’yi öldürmek hakkımız’ Öte yandan Libyalı isyancı güçler, halen Sirte ya da rejimin güçlü olduğu Bani Wada veya Sabha kentinde olduğu ileri sürülen Kaddafi’yi öldürme hakkına sahip olduklarını duyurdu. Yeni hükümet oluşturu ‘K ejim karşıtı protestoların başladığı 6 ay içinde 50 bin kişinin öldüğü belirtiliyor. Babasının müzakere için ismini verdiği Sadi Kaddafi’nin (solda) teslim olmak istediği öne sürülürken Kaddafi yanlısı güçler, isyancıların kentleri teslim etmeleri yolundaki ültimatomunu reddetti. Ulusal Geçiş Konseyi’nin ülkede hiçbir yabancı askeri ya da gözlemci güç bulunmasını istemediği kaydedildi. (Fotoğraflar:AP/AA) R Gel git elgit izlerken izlerken gidiyorlardı gidiyorlardı Ortak paydaları yaşadıkları korku Dış Haberler Servisi Farklı inançlardan bir grup Suriyeli, başkent Şam’da rejim karşıtı protestoların başlamasından bu yana her pazar bir araya geliyor. 50 kişilik grubun içinde Esad rejmini destekleyenlerin yanı sıra karşıtları da var. AFP ajansının haberinde grup her hafta ülkedeki gelişmelerle ilgili bir konuyu ele alıp tartışıyor. Geçen haftanın konusu ise dinsel saldırılar. Şam’da bir evde buluşan gruptan psikanalist Rafa Naşid konuşmasına, “Suriye’deki paradoks herkesin korku içinde olması” diye başlıyor. Sonra da ekliyor; “Rejim neden baskı ve şiddet uyguluyor? Çünkü gücü yitirmekten korkuyor ve protestocular, onların korkmadıklarını mı sanıyorsunuz? Ödleri kopuyor ama yollarında yürümeye devam ediyorlar”. Katılımcılardan Fadi, kendisinin Nusayri (Arap Alevileri) olarak neler olabileceğinin kaygısını taşıdığını söylüyor ve olası mezhep çatışmalarına dikkat çekiyor. Daha baskın görüşlerin ülkedeki durumu daha da kötüleştirebileceğine yönelik endişesini dile getirirken “neyse ki bu henüz olmadı” ifadesini kullanıyor. Dürzi Maysan dinsel çatışma yaşanmayacağı görüşünde. Protesto hareketinin barışçıl olduğu görüşünü dile getirirken şunları söylüyor: “Ancak nasılsa ben de bir dış müdahaleden korkuyorum. Bu eski Yugoslavya’da olduğu gibi ülkenin bölünmesine yol açabilir.” Hıristiyan Zeyna muhaliflerin, yaşananlar hakkında bilgililerle, daha az eğitimli ve daha dindarların oluşturduğu grup olarak ikiye ayrıldığı görüşünde. Grupta yer alan Hıristiyan Ala, ailesinin ve aldığı eğitimin etkisiyle Müslümanlara karşı önyargılı yetiştiğini anlatıyor. Rejimi desteklediğini ancak ölümlerin ardından protestocular safına katıldığını vurguluyor. 20’lerindeki Ala, Şam’ın bazı bölgelerinde muhalif gösterilere katılmış. Çin’de her yıl binlerce kişi tarafından izlenen “gelgit” gösterisi az daha faciayla sonuçlanıyordu. Ülkenin doğusundaki Humus’ta siviller önceki gün açılan rasgele ateşten kaçarken görüntülendi. (Fotoğraf:AFP) Zhejiang eyaletindeki Haining kentinde bulunan Kiantang Irmağı’nda her yıl bu zamanlarda yaşanan gelgit görsel şölenini izlemek üzere dün sabah saatlerinde bölgeye binlerce kişi akın etti. Bölge sakinlerinin yanı sıra çok sayıda yerli turist merakla gelgit olayının yaşanmasını beklerken bazıları nehir yatağının hemen yakınında durdu. Ancak aşırı yağışlardan dolayı ırmağın yatağı taştı ve nehir setini aşarak dev dalgalar oluştu. Kalabalığın panik içinde adeta birbirlerini ezerek kaçmaya çalıştığı dev dalgalar bazı arabaları da sürükledi. Yetkililer olayda can kaybının yaşanmadığını belirtti. (AFP) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle