19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 AĞUSTOS 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER 5 edip emekliliğini istedi üç kuvvet komutanıyla birlikte... Yandaş medyaya göre o fotoğraf Türkiye’nin demokrasi yolunda ne denli mesafe aldığını gösteriyormuş. Siyasal iktidar ve Türk Silahlı Kuvvetleri... Ve o fotoğraf!.. Hukuk devleti ve laik demokratik Cumhuriyet... AKP iktidarıyla uyumlu bir ordu!.. Aydınlanma devrimi, tutuklu teğmenler, yüzbaşılar, binbaşılar, yarbaylar, albaylar, gazeteciler, bilim insanları... Ne diyorsunuz bu gidişe? Çok yazdım, bir kez daha değineyim... AKP iktidarı 2002’de yüzde 35, 2007’de yüzde 46, 2011 seçimlerinde yüzde 50 oy oranıyla tek başına iktidar oldu. AKP iktidarı gerçekten darbecilerle hesaplaşacak mı? 12 Mart ve 12 Eylül’le hesaplaşacaklarını hiç sanmıyorum... Peki 28 Şubat’la hesaplaşacaklar mı, emuhtıra veren Büyükanıt Paşa’ya “Gel bakalım anlat, sen ne yapmak istedin?” diyecekler mi? AKP iktidarı darbecilere dokunamıyor, hele 28 Şubatçıları görmüyor bile... 28 Şubat postmodern darbesi olmasaydı, bugün AKP diye bir parti olmazdı. Erdoğan ve arkadaşları bu nedenle 28 Şubat’ı yapanlara çok şey borçlu... O nedenle YAŞ toplantısındaki o fotoğraf beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor... Yazımı yazdığım saatlerde Orgeneral Necdet Özel asaleten Genelkurmay Başkanlığı’na atandı, öteki kuvvet komutanları da belli oldu... Bir de ikinci fotoğraf, yani Hüsnü Mübarek’in kafes içinde yargılanması süreci var... Gerçekten Mısır halkı demokrasi ve özgürlükleri istiyor mu? ABD bu özgürlüklerin Mısır’da gerçekleşmesi yolunda bir şeyler yapıyor mu? Hiç sanmıyorum! Emperyal güç odaklarının böyle bir derdi yok Tunus, Libya ve Mısır’da... O güçler kendilerine “sadık” iktidarlar istiyor... Mısır’da ve Türkiye’de çekilmiş iki fotoğrafa bakıp düşünüyorum. Mısır’a demokrasinin geleceğini söyleyemem, Suriye ve Libya’ya da... Türkiye’ye gelince... AKP iktidarından bu konuda hiç mi hiç umudum yok... Demokrasi ve özgürlük masalı anlatıyorlar... Masal! CHP’li Tanrıkulu, raporların sıfır tolerans iddialarını yalanladığını söyledi ‘İşkence sürüyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu “9 yıllık AKP iktidarında işkence devam etmektedir. Raporlar, Başbakan Erdoğan’ın ‘sıfır tolerans’ iddialarını yalanlıyor” dedi. Tanrıkulu dün düzenlediği basın toplantısında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği işkence ve insan hakları ihlalleriyle ilgili soru önergesi hakkında açıklamalar yaptı. 2010 yılında BM İşkenceye Karşı Komite’nin raporunun Başbakan Erdoğan’ın “işkenceye sıfır tolerans” iddiasını yalanladığına dikkat çeken Tanrukulu; Türkiye’de işkence ile ilgili dava Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi hakkında açıklama yapan CHP’li Sezgin Tanrıkulu, 2010 yılında BM şkenceye Karşı Komite’nin raporunun Başbakan Erdoğan’ın “işkenceye sıfır tolerans” iddiasını yalanladığına dikkat çekti. Tanrıkulu; Türkiye’de işkence ile ilgili davaların genellikle zamanaşımına uğradığını, işkence yapan kamu görevlilerine atanan avukatların ücretlerinin hâlâ bakanlık bütçesiyle ödendiğini belirtti. ların genellikle zamanaşımına uğradığını, işkence yapan kamu görevlilerine CMK dışında bir yöntemle avukat atandığını ve bu avukatların ücretlerinin bakanlık bütçesiyle ödendiğini söyledi. Tanrıkulu, “Herhangi bir suç işleyen bir devlet memuruna devlet avukat ataması yapmazken işkence iddiasıyla yargılanan kamu görevlileri için devletin özel bütçesinden avukat atanıyor. İşkence ve kötü muamelede bulunan kamu görevlileri hükümetin idari makamlarınca korunuyor” dedi. Tanrıkulu, “son bir hafta içerisinde Samsun, Diyarbakır, Mersin ve Van’da yaşanan orantısız güç kullanımı, yargısız infaz olaylarına” da dikkat çekti. Tanrıkulu, ayrıca Uğur Kaymaz’ın ölümünün yıldönümünde 4 öğretmenin tutuklandığını aktarırken “Türkiye’de muhaliflere karşı böyle bir yargı sistemi var” dedi. Kaçırılan askerler Tanrıkulu, PKK tarafından kaçırılan askerlerin bırakılmasına yönelik girişimlerle ilgili soru üzerine de “Onların yaşamlarına bir halel gelmeden derhal koşulsuz serbest bırakılmaları gerekir. Böyle bir eylemi kınıyoruz” açıklamasını yaptı. EL TAŞ: 7 YIL Gül’ün süresi yine gündemde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresi yine tartışma konusu oldu. Gül’ün 5 yıl mı yoksa 7 yıl mı görev yapacağına ilişkin farklı görüşler ortaya konurken, buna kimin karar vereceği de tartışmalı. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Gül’ün eski anayasa hükmüne göre 7 yıllığına seçildiğini belirterek görev süresini belirleme yetkisinin TBMM Başkanlığı’nda olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresinin, 4 yıl önce seçildiği 28 Ağustos tarihine kadar yasal bir düzenleme yapılmaması durumunda otomatik olarak 7 yıla çıkacağı yönündeki iddia, tartışmaları yine görev süresine kilitledi. İddiaya göre, hükümetin bu tarihten sonra yapacağı bir düzenleme, anayasanın “Seçimlere 1 yıl kala seçim yasalarında yapılacak değişiklik, ilk yapılacak seçimde uygulanmaz” hükmüne göre cumhurbaşkanlığı seçimi için uygulanamayacak. Bu durumda Gül’ün görev süresinin 7 yıl olacağı ileri sürüldü. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Gül’ün eski anayasaya göre 7 yıllığına seçildiğini belirterek “Benim kişisel düşünceme göre görev süresi 7 yıldır. Bunun için bir yasal düzenlemeye de gerek yok” dedi. Elitaş, bu konuda farklı görüşler olduğu, süreyi kimin belirleyeceği sorusu üzerine, “Bu konuda yetki TBMM Başkanlığı’dır, zamanı geldiğinde TBMM Başkanlığı, cumhurbaşkanlığı seçim sürecini başlatır” dedi. AKP iktidarı, Gül’ün seçildiği günden beri görev süresinin 5 mi yoksa 7 yıl mı olacağına ilişkin net bir tavır ortaya koymadı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı hesaplarına göre bu süreyi kendisine uygun bir dönemde netleştireceği dile getirildi. TBMM’ye geçen yasama döneminde sunulan Cumhurbaşkanlığı Seçim Yasa Tasarısı’nda da bu tartışmayı sona erdirecek bir düzenlemeye yer verilmedi. Tartışmalar sırasında Gül’ün görev süresiyle ilgili anayasaya bir geçici madde eklenmesi gerektiği, yasal düzenlemeyle bunun yapılamayacağı belirtildi. Anayasa Komisyonu’nda kabul edilen, ancak TBMM Genel Kurulu gündeminde kalan ve daha sonra seçim nedeniyle kadük olan tasarıda, Cumhurbaşkanlığı seçim takviminin resen YSK tarafından belirlenmesi ve ilan edilmesi öngörüldü. O dönemki görüşmeler sırasında AKP yöneticileri, yetkinin YSK’de olduğunu belirtmişlerdi. CHP’nin başvuru dilekçesini Anayasa Mahkemesi’ne CHP Grup Başkanvekili Muharrem nce verdi. (Fotoğraf: AA) CHP, 8 KHK’yi Anayasa Mahkemesi’ne götürdü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, hükümete kanun hükmünde kararname (KHK) çıkarma yetkisi veren yasa kapsamında yürürlüğe giren bazı KHK’lerin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, dün Anayasa Mahkemesi’ne giderek bazı KHK’lerin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemli dilekçeyi verdi. İnce, daha önce de 6223 sayılı Yetki Yasası’nı Anayasa Mahkemesi’ne götürdüklerini anımsatırken, bu yasaya dayanılarak çıkarılan 8 KHK için de dava açtıklarını bildirdi. İnce, “AKP kendisi çıkardığı kararnameyi 24 saat sonra yok etti. 24 saat süren ve bakanı olmayan bir bakanlık yarattılar. Bu da çalakalem KHK çıkarılmasının en güzel örneğidir. Bizim derdimiz burada Meclis’in saygınlığını korumaktır. Millet iradesine sahip çıkmaktır. Diktatörlüğe doğru giden bir Türkiye’deyiz. Ama diktatörlerin sonu kafes oluyor biliyorsunuz” açıklamasını yaptı. İnce, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı hedef alan açıklamalarına gelen tepkiler anımsatıldığında “Sınırda bu ülkenin bayrağını indirdiler, Başbakan’ın gıkı çıkmadı. Libya konusunda, ‘NATO’nun orada ne işi var?’ dedi. Sonra NATO’ya asker verdi. Karikatür krizinde özür dilenecekti, kimsenin özür dilediği yok. Çuval geçiren Amerikalıyı Türkiye’de karşılıyorsunuz. Yani diyorum ki, egemen güçler tak diye söylüyor, sen de şak diye söylüyorsun” dedi. İnce, “Köşk’teki iftar mönüsü” ile ilgili bir soruya da “Meksika fasulyesini soruyorsunuz herhalde. Yakında Brüksel lahanası, Amerikan patatesi, Meksika fasulyesiyle mönülerimiz herhalde devam edecek. Ama onlara şunu sormak lazım, ‘Fasulye yaş mıydı, kuru muydu?’ YAŞ’ta yendiği için soruyorum yani” karşılığını verdi. Tanrıkulu, önergesinde Başbakan Erdoğan’a şu soruları yöneltti: “Mümkünse 1990 yılından, ama en azından 2000 yılından bu güne kadar, TCK 94, 95 ve 256. maddelerinde düzenlenen işkence ve kötü muamele suçları kapsamında kaç soruşturma açılmıştır? Takipsizlik kararı ile sonuçlanan soruşturma sayısı kaçtır? Kamu davası açılması ile sonuçlanan soruşturma sayısı kaçtır? Hakkında kamu davası açılan kamu görevlileri hakkında; beraat kararı verilen kamu görevlisi sayısı, mahkumiyet kararı verilen kamu görevlisi sayısı, zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilen dosya sayısı ile bundan yararlanan kamu görevlisi sayısı kaçtır? Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu değişikliği aracılığı ile kolluğun güç kullanma yetkisinin yeniden düzenlendiği 27.06.2007 tarihinden bugüne kadar, kolluk görevlilerinin bedensel veya maddi güç ya da silah kullanımı nedeniyle hayatını kaybeden veya yaralanan yurttaş sayısı kaçtır? Ülke genelinde kullanılan gaz bombası, biber gazı gibi kimyasal silahların miktarı nedir? 2000 yılından bugüne kadar; hakkında kamu görevlilerine karşı ‘görevini yaptırmamak için direnme’, ‘hakaret’, ‘tehdit’, ‘yaralama’ suçlar kapsamında soruşturma açılanların sayısı kaçtır? İşkence, kötü muamele suçlarının derhal, etkili ve bağımsız olarak soruşturulmasının sağlanması yönünde yapılan somut işlemler nelerdir? Denetimler sırasında veya şikâyet üzerine, soruşturma ilkelerine aykırı davrandığı tespit edilen kamu görevlisi (yargı mensupları dahil) var mıdır? İşkence ve kötü muamele suçu kapsamında hakkında soruşturma veya dava açılan kaç kamu görevlisi hakkında görevden uzaklaştırma ya da açığa alma tedbirine başvurulmuştur?” Demokrasi ve Özgürlük Masalı... Emperyal güç odaklarının Mısır’da, Tunus’ta, Libya’da ve Suriye’de tezgâhladıkları oyun, Irak ve Afganistan’ın işgaliyle başlayan Büyük Ortadoğu Projesi... Yoksul halklara anlatılan demokrasi ve özgürlük masalları... Irak’a misket bombaları yağarken, Bağdat’ta masum siviller ölürken, ölümleri ve acıyı televizyon ekranlarından seyrettiğimiz günleri çoktan unuttuk. Hele o yazılıp çizilenleri: “ABD, Irak’a demokrasi getirecek!” Emperyal güç odakları işgal ettikleri topraklarda ne yoksulluğu önlediler, ne de mezhepsel çatışmaları. Onların tek amacı vardı: “Sömürü düzenini sürdürmek!” Ortadoğu’da bir yandan petrol yatakları, öte yandan yoksul halk... Önceki gün televizyon ekranlarında Hüsnü Mübarek’in demir kafes içinde sorgulanması... Suriye’de yaşanan mezhep çatışmasını “iç savaş”a dönüştürme eylemleri... Libya’nın NATO uçaklarıyla bombalanması. Şimdi sırada Suriye var! Irak’ta milyonlarca insan öldü. Kadın, erkek, çocuk... Milyonlarca insan sakat kaldı... Saddam’ın baskısından yılan halk şimdilerde idam sephasında can veren diktatörü arıyor. Saydığım Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine bakın, oralarda soygun ve vurgun düzeninin barışı nasıl alıp gittiğini görürsünüz. Yolunuz Mısır’a düştüğünde 20 milyon nüfuslu Kahire’de milyonlarca insanın günde bir dolarla yaşadığına tanık olursunuz. Nil kıyısındaki yaşamla Kahire’nin iç kesimlerindeki yaşam arasında büyük bir fark vardır. Gözlerimizi Ortadoğu’dan çevirip Türkiye’ye şöyle bir bakalım isterseniz... Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç YAŞ’taki fotoğraf üzerine şöyle diyor: “Bir köyde iki muhtar olmaz!” YAŞ toplantısında Başbakan Erdoğan tek başına, yanında Genelkurmay Başkanı yok... Zaten Orgeneral Koşaner istifa eniz Feneri’nde özlenen tablo! Tanrıkulu, Deniz Feneri soruşturması kapsamında gözaltına alınan Uğur Arslan’ın İstanbul’dan Ankara’ya götürülmesi görüntüleriyle ilgili bir soruya da “Olması gereken; soruşturma ne kadar sürerse sürsün kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını en az müdahale ile sürecin götürülmesidir. Bu soruşturma bakımından savcılık tutuklamayı deliller toplandıktan ve ‘karartıldıktan’ sonra yaptı. Ama esas olan da tutuksuz yargılamadır. Gözaltına alınış, sorguya alınış biçimi bakımından da kamouyuna yansıyan ‘özen’in tüm soruşturmalara yansıması Türkiye’nin özlediği tablodur” yanıtını verdi. D KARAKAYA: BELED YE REKLAMLARI ENGELL YOR Yasaklı gazeteciye bu kez de mali kuşatma SEL N GÖRGÜNER Albayrak’tan tehdit Mimarlar Odası’nın spor kompleksi projesine dava açmasına kızan işadamı, Trabzonlulara “Bu adamları burada barındırmayın” çağrısı yaptı AHMET ŞEF K TRABZON Eski Trabzonspor Başkanı ve Albayrak Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Albayrak, Trabzon Akyazı Spor Kompleksi Dolgu Projesi’ni mahkemeye taşıyarak yürütmeyi durdurma kararı aldıran Mimarlar Odası yöneticilerini, “Trabzon halkına ve Trabzonsporlulara sesleniyorum; bu tip insanları Trabzon’da barındırmasınlar” sözleriyle tehdit etti. Trabzon’da Akyazı mev kiinde, stadyum ve spor kompleksi adı altında bölgenin ticaret ve turizm bölgesine dönüştürülmesi için ilk etapta 650 dönümlük deniz dolgusu yapılmasına yönelik proje gerginlik yarattı. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından yürütülen projede ihaleyi Albayrak Şirketler Grubu’nun da ortak olduğu Öztaş İnşaat ve Sistem İnşaat ortaklığı aldı. Mimarlar Odası ve bazı odaların mahkemeye başvurması üzerine Danıştay, eksiklerin giderilmesine kadar projeyi durdurdu. Trabzon Limanı’nın işletmesini de kiralayan Alport firmasının sahibi olan Albayrak, bir dava dolayısıyla ifade vermek için geldiği Trabzon Adliyesi’nde şok açıklamalarda bulundu. Albayrak, gazetecilerin Akyazı Projesi’nin mahkemeye verilmesi ve durdurulmasına ilişkin sorusu üzerine şunları söyledi: “Ben Trabzon halkına ve Trabzonsporlulara sesleniyorum; bu tip insanları Trabzon’da barındırmasınlar. Bizim bura da icraatları yaptığımız dönemde en ufak bir olayda şehirde hareketlenme olurdu. Ama koskoca Trabzon’da Trabzonspor’un 100 yıllık bir projesi yapılıyor ve çıkıyor 35 kişi, bu projeyi durdurmak için elinden geleni yapıyor.” Mimarlar Odası Trabzon Şube Başkanı Salih Akyüz ise Albayrak’ın tehditlerine “Hiç kimse bizi kendi memleketimizde tehdit edip hedef gösteremez. Burada kabadayılık sökmez” yanıtını verdi. İSTANBUL Yazdığı bir haber nedeniyle 375 gün meslekten men cezası alan Kırşehir Postası gazetesinin sahibi ve eski Yazıişleri Müdürü Havva Karakaya’nın durumu, basın ve kamuoyunda tartışma yaratırken, Karakaya cezanın yanı sıra mali ve psikolojik yönden baskı altına alınmak istendiğini belirtti. Aldığı cezanın kamuoyunda duyulmasının ve basına konuşmasının ardından baskıların iyice arttığını, ilan ve reklamlarının kesildiğini belirten Karakaya, “AKP’li Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, hakkında yaptığım haberler ve aldığım cezanın kamuoyunda duyulmasının ardından birçok kişiyi arayarak ‘O gazeteden reklamınızı çekeceksiniz’ demiş. İnsanlar özür dileyerek reklamlarını çekiyor. 3.5 yıldır özveri ve emekle çıkardığım gazetem batırılmak isteniyor” dedi. Pazartesi günü düzenlemek istedikleri basın açıklamasına baskılar nedeniyle kimsenin gelemediğini ifade eden Karkaya, “Adliye önünde bir basın açıklaması düzenelemek istedik. Herkes yanımda olduğunu söyledi ama kimse gelemedi. Birçok arkadaşım baskı nedeniyle gelemedikerini anlattı. Korku dağları sardı. Yalnızlaştırılmak, tecrit edilmek isteniyorum. Her yönden baskı altına alındım” diye konuştu. Haberal afişi yasaklandı AL AYAROĞLU ‘Yalnızlaştırılıyorum’ ZONGULDAK CHP Zonguldak Merkez İlçe Başkanlığı’nın Zonguldak’tan milletvekili seçilen Ergenekon tutuklusu Mehmet Haberal’a destek amacıyla astığı afişleri emniyet kaldırttı. Haberal’a destek amacıyla Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) kullanmadığı harebe bir binaya ve kentin çeşitli yerlerine Haberal’ın fotoğrafı ve “Halkın iradesi tutsak”, “Özgür günlere kavuşmak dileğiyle”, “Halkın sesi özgür olacak” yazılı afişler asıldı. Ancak Zonguldak Emniyeti, CHP’den afişleri kaldırmasını istedi. CHP Zonguldak Merkez İlçe Başkanı Tarık Coşkun, “Afişi astığımız yer TTK’nin terk ettiği bir binaydı. Emniyet buraya afiş asmanın yasak olduğunu bildirdi, Yerel seçimlerde AKP’li belediye başkanı buraya bir sürü afiş astı. Bu ikili tutumu kınıyorum” diye konuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle