26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 AĞUSTOS 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA [email protected] EKONOMİ 13 Merkez Bankası, piyasaya ‘U dönüşü’ diye nitelendirilen karışık sinyaller gönderdi. Dolar 1.74’e yaklaştı Piyasaya soğuk duş Merkez Bankası Para Politikası Kurulu dün yaptığı olağanüstü toplantıda, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 6.25’ten yüzde 5.75’e düşürdü, gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 1.50’den yüzde 5’e yükseltti. Banka, gerekli gördüğünde dolar satma kararı da aldı. Ekonomi Servisi Son zamanlarda özellikle Avrupa ekonomilerinde gözlenen sorunların Türkiye’ye etkisini değerlendirmek için dün olağanüstü toplanan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) piyasaların kafasını karıştırdı. Politika faizini beklenmedik şekilde yüzde 6.25’ten yüzde 5.75’e indiren PPK, gecelik borçlanma faizini de yüzde 1.50’den yüzde 5’e yükselterek 8 puana kadar çıkmış faiz patikasını 4 puana kadar daralttı. Borç verme faiz oranı yüzde 9, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkânı faizi de yüzde 8’de sabit bırakıldı. Bu arada Merkez Bankası’nın gerekli gördüğünde dolar satış ihaleleri düzenlemesine karar verildi. İhale saat 11.00’de ilan edilecek ve katılımcı bankalardan hiçbiri ihale tutarının yüzde 20’sinden fazla alım yapamayacak. Piyasa alınan kararları sürpriz olarak değerlendirdi ve karışık tepkiler verdi. Şimdiye kadar para politikasını sıkılaştıran Merkez Bankası’nın bu kararla “U dönüşü” yaparak gevşemeye gideceği, yurtdışı fon girişlerine engel olurken piyasaları canlandırmak istediği, yüzde 25 ile sınırlamak istediği kredi tavanında daha elastik tutum izleyeceği yönünde değerlendirmeler arttı ve belirsizlik başladı. Dolar 1.7395’e kadar çıktı. Borsa yüzde 3.24 değer kaybetti. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı. AKP ktidarında Cari Açık (3) slam Âlemi ‘Hayırsız’… AKP, 8.5 yıllık iktidarının sonunda 451 milyar dolarlık dış ticaret açığı verdi. Bunun sonunda da milli gelirinin yüzde 8’ini aşan devasa bir cari açık belası ile karşı karşıya. Açığın bu boyutlara varmasında Asya ve Rusya ile ticaret ilişkilerinin asimetrik yapısı oldukça çarpıcı. İhracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 20’leri bile bulmadığı bu iki bölge ile ticaretin ortaya çıkardığı açık, AB ile ticaretin yol açtığının çok çok üzerinde. AKP’nin ezel ebed ideolojik olarak kendisine “asli ortak pazar” olarak gördüğü “İslam âlemi” ile ticari ilişkileri ise karşı karşıya bulunduğu cari açığa hiç derman olmuyor. İslam dünyasını yakından ilgilendiren siyasi konularda ortak bir duruş sergileme amacıyla kurulmuş olan İslam Konferansı Teşkilatı (İKT), tüzüğüne göre, “Üye ülkeler arasındaki işbirliğinin arttırılması için ticaret, hukuk, bilim ve teknoloji, kültürel ve sosyal konular, yönetimfinans ve iletişim gibi alanlarda da faaliyet göstermektedir”. İKT’nin üye sayısı 57. Asya ve Afrika kıtaları ile Ortadoğu bölgesindeki Müslüman nüfusa sahip ülkelerin büyük bölümü İKT üyesi. Ayrıca, Avrupa kıtasından Arnavutluk ve Amerika kıtasından Surinam da İKT üyesi. Nüfusu 1.5 milyarı bulan Müslüman ülkeler, 45 trilyon dolarlık bir milli gelire sahipler. Yani dünya gelirinin yüzde 78’i… Böyle olunca kişi başına gelirleri de 2 bin 800 dolar dolayında düşük bir düzeyde. Yani, Türkiye’de kişi başına gelirin yaklaşık üçte biri düzeyinde bir kişi başına geliri var bu 1.5 milyarlık nüfusun… İslam âleminin dünya ticaretindeki payı yüzde 10 dolayında. Güya İslam ülkeleri arası işbirliğini arttırmayı hedefliyorlar ama İKT içi ticaret, dünya ile ticaretlerinin yüzde 16’sından ibaret. Türkiye, Suudi Arabistan, BAE, Malezya, Endonezya, Mısır, Suriye, İran, Pakistan, Kuveyt, İKT’nin en önemli ticaret aktörleri. Türkiye’nin AKP iktidarında İslam âlemi ile ekonomik ilişkiler arttırılmak istenmesine rağmen, fazla bir yol alınabildiği söylenemez. Türkiye’ye doğrudan yatırım, fon akışı, hatta gayrimenkul yatırımı biçimlerinde özellikle Körfez ülkelerinden belli yatırımlar söz konusu olsa bile, dış ticarette 57 üyeli İKT’nin payı ithalatta yüzde 12’yi, ihracatta yüzde 20’yi ancak buluyor. DÖV Z SATIŞLARI BAŞLIYOR Merkez Bankası bugünden itibaren gerek gördüğü günlerde ihale yoluyla döviz satacak. Böylece piyasanın ihtiyacı olan dövizde likiditeyi sağlamayı amaçlıyor. ING Bank’ın gelişmekte olan ülkelerden sorumlu analisti Simon QuijanoEvans Merkez’in hamlesinin, lirayı darbelere açık hale getirdiğinin altını çizdi. QuijanoEvans, “Merkez Bankası’ndan bundan sonra nasıl bir karar gelecek? Bütün samimiyetimle, bunu henüz bilmediğimizi söyleyebilirim. Küresel likidite artmaya devam ediyor. Belki de Türkiye Merkez Bankası hepimizin düşündüğünden daha fazlasını uygulamaya koyuyor olabilir. Ancak ülke içindeki riskler ve enflasyon gibi önemli konularla bağlantısı düşünüldüğünde, ilk aşamada gözle görülenlerin ötesinde yapılacak şeylerin olduğu söylenebilir. Şu anda kesin olarak, Türk lirasının darbelere açık hale geldiği söylenebilir” diye konuştu. FA Z KOR DORU DARALTILIYOR PPK, kısa vadeli faizlerde oluşabilecek aşağı yönlü oynaklığı azaltmak amacıyla gecelik borçlanma faizini önemli ölçüde arttırarak faiz koridorunu daraltmaya karar verdi. Ayrıca, Türk Lirası piyasalarındaki likidite yönetiminin etkinliğini arttırmak ve Merkez Bankası’nca sağlanan likiditenin sistem içinde daha dengeli dağılmasına katkıda bulunmak amacıyla teknik bir düzenleme de yapılacak. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu, Merkez’in bu hamlesiyle erken davrandığını ve piyasanın bu mesajı kaygı verici yönde algılayabileceği uyarısında bulundu. Saltoğlu “Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararı beklenmedik bir hamle. Kimsenin yüzde 6.25 olan politika faizinden şimdilik bir şikâyeti yoktu ve diğer hamlelerden önce bu adım beklenti dahilinde değildi. Bu noktadan sonra hepimiz aynı gemideyiz. Merkez ile piyasanın eğer bir kriz gelecekse de bunu birlikte yönetmesi gerekiyor” dedi. TL’nin değerini eritecek karar İş Yatırım hisse senetleri uzmanı Ahmet Gürsoy: Merkez’in beklenmedik müdahalesi öngörülebilirliğini azalttı. Hisse senetleri piyasası, 1.70 TL kurun üzerinde hassaslığını arttırıyor. Faiz kararının neticesi olarak TL’deki aşırı değer kaybı hisse senetlerini de tetikledi. Bu da algıyı olumsuza çevirdi. Garanti Yatırım stratejisti Tufan Cömert: Politika faizinin indirilmesi TL açısından ilk aşamada negatif. Ancak öte yandan borç alma faizini de ciddi anlamda yukarı çekmiş olması bu etkiyi kısmen bertaraf edecek. Bu politika ilk aşamada yabancı yatırımcılarda kafa karışıklığına neden olabilir. TL’nin değer kaybedeceğini düşünüyoruz. EFG İstanbul Araştırma Müdürü Mete Yüksel: Bankaların yıllık kârları yüzde 2 ile 5 arası artış gösterir bu faiz düşüşünden dolayı. Onun yanında bir makro risk yaratıyor. TL hızlı bir şekilde değer kaybediyor. Daha uzun vadede, değer kaybeden TL birtakım aktif kalitesi problemlerini de beraberinde getirebilir. Yatırım Finansman Araştırma Bölüm Yöneticisi Hakan Tezcan: Merkez Bankası sürpriz yaptı. Beklentiler faiz indirimi yönünde olmakla birlikte çok düşüktü. Orta ve uzun vadede kurun bir şekilde yine kontrolsüz kalabileceği beklentisi özellikle piyasalarda negatif yansıma bulmuş görünüyor. Garanti Yatırım ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç: Merkez’in durgunluktan ciddi anlamda çekindiğini düşünüyoruz. Bu sebepten faiz indirimine gittiğini görüyoruz. Faiz indiriminin TL’de daha da değer kaybına sebep olmaması için O/N’ı yükselttiğini düşünüyoruz. RBS ekonomisti Tim Ash: İnanılmaz. Büyümeyi hedefliyor gibiler ama enflasyonu umursamıyor da gibiler. Osmanlı Portföy Genel Müdürü Murat Salar: Merkez Bankası’nın kararı, sıkılaştırmadan çıktığı, genişletici sürece başladığı yönünde değerlendirilebilir. MERKEZ HIZLI U DÖNÜŞÜ YAPTI İş Yatırım’ın PPK kararıyla ilgili yaptığı açıklamada alınan kararlar içerisinde faiz indiriminin bir sürpriz etkisi yaptığı kaydedilerek “Merkez’in iktisadi faaliyet önünde dünya ekonomisi kaynaklı aşağı yönlü riskler gördüğünü biliyorduk. Ancak sadece bir hafta önce açıklanan Enflasyon Raporu içerisinde baz senaryo ‘Yıl sonuna kadar faizlerin sabit tutulması’ olarak açıklanmışken, bu denli hızlı bir U dönüşü gerçekleştirilmesini ciddi bir iletişim kazası olarak görüyoruz. Merkez Bankası’nın iktisadi faaliyet konusundaki endişelerinin fazla olması ve ‘durgunluk’ terimini kullanması Türkiye’nin ‘büyüme hikâyesi’ni sınırlıyor” denildi. Merkez Bankası bugünden itibaren her bir kuruluşun repo ihalelerinde verebileceği toplam teklif tutarının, ilan edilen ihale tutarının en fazla yüzde 20’si ile sınırlandırılmasına karar verdi. BDT İLE DIŞ TİCARET: 20032011/6AY, Milyon $ İthalat İhracat Bağımsız D.T. RUSYA F. UKRAYNA 209.023 152.007 29.928 67.444 30.747 9.674 Dış T. Açığı İhr/İtha. % 141.579 121.259 20.254 32.3 20.2 32.3 AKP iktidarının ilk yılı olan 2003’ten 2011 ortasına kadar geçen dönemde İslam ülkelerine ihracatı 160 milyar dolara ulaşmadı bile. Böylece bu pazarın Türkiye’nin ihraç pazarlarındaki yeri yüzde 20.2 oldu. Bu ülkelerden özellikle enerji ithalatı yapan Türkiye’nin faturası ise 150 milyar doları bulunca, bu bölgeden dış ticaret fazlası ancak 10.5 milyar dolar dolayında gerçekleşti. Türkiye’nin, geçmiş 8.5 yılda 1 trilyon 241 milyar doları bulan toplam ithalatı içinde enerji ithalatının payı yüzde 20 dolayında. Söz konusu sürede 243 milyar doları bulan enerji ithalatında Rusya’nın payı önemli ve başat olmakla beraber Yakın ve Ortadoğu’daki İslam ülkeleri de en önemli tedarikçiler. S i l i v r i ’ d e “ Du r u ş m a l a r ı zleme Eylemi” AB İLE DIŞ TİCARET: 2003 2011/6AY, Milyon $ Dış İthalat İhracat T. Açığı İhr/İtha. % AB (27) 514.275 ALMANYA 130.146 İTALYA 74.372 FRANSA 60.656 BELÇİKA 21.902 İSVEÇ 13.415 İSPANYA 33.332 ROMANYA 21.951 HOLLANDA 21.309 İNGİLTERE 39.451 408.321 88.455 52.235 43.235 13.635 6.525 28.164 20.114 21.075 55.699 105.953 41.691 22.137 17.420 8.267 6.890 5.169 1.837 233 16.247 79.4 68.0 70.2 71.3 62.3 48.6 84.5 91.6 98.9 141.2 Eylem Sürüyor! 8 Ağustos’da Silivri’deyiz! • Saat: 08.00’de c’in bahçesinde olalım. • Başvuru : 0535.636 59 11 0535.270 56 84 T.C. NEVŞEHİR 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2009/7125 Esas Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikler; 1 Tapu Kaydı: Nevşehir İli, Merkez İlçesi, Balcın Köyü, İlfat Mevkii, 128 ada, 4 parsel sayılı 91.013,12 m2’lik hisse payı tam olan tarla. Özellikleri: Arazi 3. sınıf, kumlu, tınlı, sulu toprak yapısına sahiptir. Arazinin içerisinde su kuyusu ve müştemilatı mevcuttur. Yörede sulu arazilerde uygulanan hububat çekirdeklik kabak ve patates münavebesi uygulanabilir. Taşınmazın üzerinde 7.10 m x 5.10 m: 36.21 m2 alana sahip tarımsal amaçlı bir yapı ile 10.90 m. x 10.60 m : 115.54 m2 büyüklüğünde ortalama 1.50 m. Derinliğinde sulama amaçlı havuz bulunmaktadır. Bina basit yığma duvarlı, dış kısmı sıvalı, boyalı, çatısız, pencere ve kapı doğramaları demir doğramadır. Taşınmazdan yıpranma bedeli olarak %40 düşülecektir. Yapı 1B sınıfı yapı sınıfına girmektedir. Arazi üzerinde 1 adet 3040 yaşlarında kayısı ağacı, 20 yaşlarında bir adet söğüt ağacı mevcuttur. Kayısı ağacı 50 TL, söğüt ağacı 30 TL değerindedir. Sonuç olarak arazi değeri 182.026,24 TL, Bina değeri 11.563,35 TL, ağaç değeri 80,00 TL olmak üzere taşınmazın değeri 193.669,59 TL’dir. İmar Durumu: Dosyasında Satış Saati: 14.30 14.40 Arası Muhammen Bedeli 193.669,59 TL Satış Şartları:1Satış 09.09.2011 günü yukarıda belirtilen saatler arasında Nevşehir 2. İcra Müdürlüğü kalemi önü adresinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartiyle 19.09.2011 günü aynı yer ve saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacakları toplamını, satış ve paylaştırma giderlerini geçmesi ve artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde Türk Lirası peşin para veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alım harcı, damga vergisi ile K.D.V. alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İşbu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 20.07.2011 (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 49600) Bunlardan İran’dan yapılan ithalat 45 milyar dolara yaklaşırken ihracat 14 milyar doların altında. Dolayısıyla İran, AKP iktidarında 31 milyar dolarlık üstünlük sağlamış. İran, 100 satmış, 30 almış. Diğer enerji tedarikçilerinden Cezayir ile S. Arabistan’ın Türkiye’ye ithalatları 1718 milyar dolar ile birbirine yakın. Türkiye’den yaptıkları alım ise 1012 milyar dolar. Dolayısıyla bu iki ülke de Türkiye’ye karşı ticaret fazlasına sahipler. Türkiye’nin “Müslüman kardeşleri”, Türkiye’nin ihracatında sadece yüzde 20 pay sahibiler ve en büyükleri, Türkiye’ye karşı ticari üstünlüğü ellerinde tutuyorlar. (Devam: İhracatın Kimyası Sakat) Hazır yemekte sağlıksız rekabet Ekonomi Servisi Günde 7 milyon tabldot yemeğin tüketildiği ve 5 milyar dolar büyüklüğe ulaşan Türkiye’deki hazır yemek sektöründe merdiven altı üretimin yüzde 80’in üzerine çıktığını belirten İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği Başkanı Sadık Çelik “Lisansı ve ruhsatı olmayan üreticiler hem sağlığı hem de rekabeti tehdit ediyor. 500 bin çalışanı olan sektörde Tarım Bakanlığı’ndan lisanslı 497 firma bulunuyor. Bu sorunu bakanlığa acilen ileteceğiz. Maliye Bakanlığı’ndan da vergi dairelerine müracaat edenlerden Tarım Bakanlığı’ndan alınmış yemek yapma ruhsatlarını istenmesini talep ediyoruz” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle