19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 10 AĞUSTOS 2011 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Memur konfederasyonları yasakların daraltılmasını isterken bakanlık bürokratları karşı çıktı Sendika yasaklarına devam MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Memur konfederasyonları ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratları arasında yürütülen toplantılarda sendika yasaklarının kaldırılması ya da daraltılması konusunda uzlaşma sağlanamadı. Konfederasyonlar yasakların daraltılmasını isterken bürokratlar askeri alanlarda çalışan sivil memurlar, hâkimler, savcılar ve ceza infaz kurumlarındaki memurların greve çıkmaları halinde devlet işleyişinin zora gireceğine dikkat çekti. Memur konfederasyonları ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratlarının 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası üzerindeki değişiklik çalışmaları teknik düzeyde devam ediyor. Görüşmelerin önceki günkü bölümünde en önemli konuyu Kamu Görevlileri Konfederasyonlar yasakların daraltılmasını isterken bürokratlar askeri alanlarda çalışan sivil memurlar, hâkimler, savcılar ve ceza infaz kurumlarındaki memurların greve çıkmaları halinde devlet işleyişinin zora gireceğine dikkat çekti. Sendikaları Yasası’nın sendika kuramayacak ve sendika üyesi olamayacak kamu çalışanlarına ilişkin 15. madde oluşturdu. Maddede sendika kuramayacak ve sendika üyesi olamayacak kamu çalışanları şöyle sıralanıyor: “TBMM Genel Sekreterliği, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ile MGK Genel Sekreterliği’nde çalışan kamu görevlileri; yüksek yargı organlarının başkan ve üyeleri, hâkimler, savcılar ve bu meslekten sayılanlar; bu kanun kapsamında bulunan kurum ve kuruluşların müsteşarları, başkanları, genel müdürleri, daire başkanları ve bunların yardımcıları, yönetim kurulu üyeleri, merkez teşkilatlarının denetim birimleri yöneticileri ve kurul başkanları, hukuk müşavirleri, bölge, il ve ilçe teşkilatlarının en üst amirleri ile bunlara eşit veya daha üst düzeyde olan kamu görevlileri, 100 ve daha fazla kamu görevlisinin çalıştığı işyerlerinin en üst amirleri ile yardımcıları, belediye başkanları ve yardımcıları; YÖK Başkan ve üyeleri ile Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkan ve üyeleri, üniversite ve yüksek teknoloji enstitüsü rektörleri, fakülte dekanları, enstitü ve yüksek okulların müdürleri ile bunların yardımcıları; mülki idare amirleri; Silahlı Kuvvetler mensupları, Milli Savunma Bakanlığı ile TSK kadrolarında (Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı dahil) çalışan sivil memurlar ve kamu görevlileri; MİT mensupları; bu kanun kapsamında bulunan kurum ve kuruluşların merkezi denetim elemanları; Emniyet hizmetleri sınıfı ve emniyet teşkilatında çalışan diğer hizmet sınıflarına dahil personel ile kamu kurum ve kuruluşlarının özel güvenlik personeli; ceza infaz kurumlarında çalışan kamu görevlileri.” Toplantıda konfederasyonların temsilcileri yasakların kaldırılmasını ya da en azından daraltılmasını istedi. Konfederasyonlar bu madde kapsamındaki, özellikle askeri alanlarda çalışan sivil memurlar, ceza infaz kurumlarında çalışan kamu görevlileri, hâkim ve savcılar ile özel güvenlik personelinin de sendikalı olmasını istedi. Konfederasyonların görüş birliğine karşın bürokratlar bu konuda çekincelerini dile getirdi. Görüşmelere KESK adına katılan Hukuk, TİS ve Uluslararası İlişkiler Sekreteri Ali Kılıç, toplantıda bürokratların yasak kapsamını daraltmayı düşünmediklerini ifade ettiklerini söyledi. “Maddeyi aynen korumak istiyorlar” diyen Kılıç, “Bürokratlar gerekçe olarak da bu alanlarda greve gidilmesi durumunda devlet işleyişinin zora gireceğini söylüyor. Bu konuda değişiklik yapılacağı yönünde taahhüt veremeyeceklerini söylediler. Madde aynen kalacak gibi gözüküyor” dedi. ‘ çişlerimizde’ Yeni Gelişmeler Sayın Başbakan’ın “Suriye bizim iç işimizdir” demesindeki “sıcaklığı” Suriyeliler anlayabilirler mi? Korkmuş bile olabilirler. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun dün gerçekleştirdiği, perde arkasını yakında öğreneceğimiz Şam ziyareti bu korkuyu beslemiş midir, diye de düşünüyor insan doğrusu. Ziyaret öncesi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel’in, Savunma Bakanı’nın, Başbakan’ın askeri işlerdeki danışmanı Korgeneral Abdullah Recep’in katıldığı, sonuçları pek diplomatik üç satırla açıklanan toplantıyı duymadık mı? Hadi onu kaçırdık diyelim, ABD Büyükelçisi Ricciardone’nin Suriye Masası Şefi Fred Hof’un Başbakan’la, üst düzey yetkililerle yaptıkları toplantıları da mı kaçırdık? Ne oluyor Allah aşkına!.. Türkiye, Suriye’de birdenbire parlayan isyan ateşine ateşli bir destek mi verecek? Davutoğlu ile Clinton günümüzün Sykes Picot’ları mı olacaklar? O ünlü anlaşmanın hayata geçemeyen hükümleri gibi hükümsüz, ama tehlikeli durumlar mı çıkacak ortaya? Abartmayalım, ama “gidiş o gidiş” diyenler var. Bunun zor bir iş olduğunu, vatana millete bir hayrının olmadığını herkes bilir. Peki, bu “bizim iç işimizdir” sıcaklığı nereden geliyor? Şuradan geliyor. Türkiye artık bölgenin güçlü devletidir. Bölgede olup bitenler ona sorulmadan, onun görüşleri alınmadan “halledilememektedir”. Peki, kim görüş alıyor, kim Türkiye’ye soruyor? Her gün Atlantik ötesinden telefona sarılan kim? Obama’dır, Clinton’dır, daha dün basın özgürlüğü falan filan diye Başbakan’ın canını sıkan Ricciardone’dir. Türkiye’nin güçlü lideri Erdoğan, bölgenin de güçlü lideridir. Arap halklarına poster yetişmiyor, Türk dizilerinin Arap halklarının gözlerini fal taşı gibi açtığını bilmeyen mi var. Şaka gibi gelmesin. Bunlar günümüzün gerçekleridir. Başka gerçekler de var kuşkusuz. Üstelik bu gerçekleri, iktidar sahiplerinin küskünlerinden öğrenmek gazeteciler için bir nimettir, altın değerindedir. Değerli meslektaşımız Çiğdem Toker Akşam’da yazdı; eski bakanlardan, şimdi galiba bir büyük şirkette danışman, Kürşad Tüzmen çok kaygılıdır, kaygısı sözlerine yansıyor. Toker’in Suriye ile ilgili sorusuna şu açık ve net yanıtı veriyor: “Tırnaklarımızla kaza kaza oluşturduğumuz pazarı küçültme savaşıdır. Yeni bir düzen kuruluyor. Arkalarına NATO’yu da aldılar.” Bu kadar da değil: “O isyanlar parasız mı oluyor sanıyorsunuz. İsyan çıkartmak için para lazımdır.” Ne lazımdır bilemem. Bildiğim uygun zamanda uygun yerlerde çıktıklarıdır. İsyan edenlerin çoğunun İhvanı Müslümin örgütünden olması, isyanları demokrasi isteği ile bağdaştırma hevesimizi kırıyor. Müslüman Kardeşler’in demokrasiden ne anladığını yakından biliyoruz çünkü. Ama biz şimdi Türkiye’nin Ortadoğu’daki yeni “vizyonu” ile ilgiliyiz. Bir tür “Osmanlıcılığın” ideolojik propagandasının son yıllarda alıp yürüdüğünü, Sayın Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun adıyla yan yana kâğıda, kitaba geçiğini de biliyoruz. Yeni “vizyon” bu mudur? Budur. Tehlikeli midir peki? Ülkemize yeni ufuklar açıp krizden krize koşan kürede bizi korur, teğet durumları ile bahtiyar eder mi? Onu bilmiyorum. Clinton’un bir lafı var, tersten okunursa pek can sıkıyor, onu biliyorum. “Suriye, ordusunu en kısa zamanda kışlasına çekmeli, muhalif görüşleri nedeniyle tutuklanan tüm mahkumlar serbest bırakılmalı” demiş Bayan Clinton. Hani yanlış anlaşılır da Suriye yerine Türkiye diye okuyan çıkarsa diye kaygılanıyorum ben. Memlekette münafık çok biliyorsunuz. Cemevine bedava elektrik İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir İl Genel Meclisi, cemevlerinin elektrik, su, çöp ve atık su parası giderlerinin İzmir İl Özel İdaresi bütçesinden karşılanmasını oyçokluğuyla kabul etti. Dün gerçekleştirilen meclis toplantısında hukuk, plan ve bütçe, kültür ve turizm, sosyal hizmetler komisyonları tarafından hazırlanan raporların okunmasının ardından oylanan önergeye göre, kentteki cemevlerinin istemeleri durumunda, elektrik, su, çöp ve atık su giderleriyle, bakım, onarım ve inşaat giderleri özel idare bütçesinden karşılanacak. Önergeye AKP’li üyeler ret oyu verdi. GENELKURMAY ‘O kişi Necdet Özel değil’ Haber Merkezi Generkurmay Başkanlığı; Almanya Federal Meclisi’nden Sol Parti üyesi beş milletvekilinin yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in 1999 yılında PKK’lilere karşı kimyasal silah kullandığı iddiasını yalanladı. Genelkurmay, “Sözde video Necdet Özel görüntüsündeki kişi de, kişinin sesi de Sayın Genelkurmay Başkanı’na ait değildir” açıklaması yaptı. Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Tayyar Süngü 6 Ağustos 2011 tarihinde gazetemizde de yayımlanan “Alman vekilden Özel’e kimyasal silah suçlaması” başlıklı haber üzerine yazılı bir açıklama gönderdi. Süngü’nün açıklaması özetle şöyle: “Aynı haber, bölücü terör örgütünün yayın organları olan Roj TV ve Fıratnews internet sitelerinde sözde video görüntüsü olarak da yer almıştır. Sayın Genelkurmay Başkanı, 19971999 yılları arasında Tuğgeneral rütbesi ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında Daire Başkanı olarak görev yapmış, Şırnak bölgesinde görev yapmamıştır. Ayrıca iddia edildiğinin aksine Sayın Genelkurmay Başkanı, Jandarma Genel Komutanı olarak bir yıl süreyle görev yaptığı 20102011 yılları arasında bahse konu bölgenin sorumlu komutanı olmamıştır” Türkiye’ye petrol yanıtı Haber Merkezi Türkiye’nin, Rum kesiminin Kıbrıs çevresinde, Akdeniz’de tartışmalı bölgede doğalgaz aramasına tepki göstermesine, Rum yönetiminin yeni Dışişleri Bakanı Erato Kozaku Markulli, Türkiye’yi “kabadayılık yaptığını” söyleyerek yanıt verdi. Rum kesimi Dışişleri Bakanı, Rum girişimlerini uluslararası hukuka aykırı bulan Ankara’nın ‘küstah’ olduğunu ileri sürdü. Markulli, Türkiye ile ilgili BM Güvenlik Konseyi ve AB nezdinde girişimlerini sürdüreceklerini belirtti. Kıvrıkoğlu’ndan Sarıgül’e veda ziyareti Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na terfi eden 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’e veda ziyaretinde bulundu. Hayri Kıvrıkoğlu, yeni görev yeri Ankara’ya gitmeden önce stanbul’da veda ziyaretleri gerçekleştirdi. Önceki gün stanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, stanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve stanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı ziyaret eden Hayri Kıvrıkoğlu, bugün de Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ü ziyaret etti. Kıvrıkoğlu, TSK’ye verdiği destekten dolayı Sarıgül’e teşekkür etti. şadamı serbest bırakıldı Yurt Haberler Servisi Terör örgütü PKK, Bingöl’de pazar akşamı kaçırdığı işadamı Abdullah Tuz’u serbest bıraktı. İşadamından iki gündür haber alınamıyordu. Adaklı ilçesinin Elmadüzü köyünde yazlık yaptıran Tuz (55), aynı köyde teravih namazını kıldıktan sonra inşaatı kontrole gitmiş ve daha sonra kendisinden haber alınamamıştı. Bilgesam’dan, toplumsal parçalanmanın önüne geçilmesi için öneri ‘Toplumsal Birlik Tüzüğü’ Vespucci stanbul’da İstanbul Haber Servisi İtalyan donanmasının 80 yaşındaki ünlü okul gemisi “Amerigo Vespucci”, İstanbul’a geldi. Adını, Amerika kıtasına yaptığı seyahatler hakkında yazdığı yazılarla ünlenen İtalyan tüccar ve haritacı Amerigo Vespucci’den alan savaş gemisi, Sarayburnu’na demirledi. 14 Ağustos Pazar gününe kadar İstanbul’da kalacak gemi, bugün 16.0019.00, 12 Ağustos Cuma ve 13 Ağustos Cumartesi günleri ise 15.0019.00 saatleri arasında halkın ziyaretine açık olacak. BAHADIR SEL M D LEK Madende propaganda BELEN (AA) Hatay’ın Belen ilçesinde özel bir şirkete ait maden ocağında gelen 4 terörist, madende çalışan bir işçiyi erzak alması için ilçe merkezine gönderdi. Diğer çalışanlara bir süre propaganda yapan teröristler, bir süre sonra Amanos Dağları’na kaçtı. Kaçan teröristlerin yakalanması için bölgede operasyon başlatıldı. ANKARA Düşünce kuruluşu Bilgesam, terörle mücadelenin silahlı boyutundan ayrı olarak toplumsal parçalanmanın önüne geçilmesi için sivil inisiyatifi temel alan “Toplumsal Birlik Tüzüğü” önerisi getirdi. “Toplumsal Birlik” önerisi, uzmanlar Kasım Esen ve Özdemir Akbal’ın Bilgesam için hazırladığı “Terörü Önleme Birimleri” başlıklı raporda yer aldı. Raporda, “Bölücü örgüt, halkı örgütlemek suretiyle halk cephesi ve silahlı cephe oluşturmaya çalışmaktadır. Bu suretle devletin kurumlarıyla halk örgütlenmesine dayalı bir yapılanma karşı karşıya getiril Düşünce kuruluşu Bilgesam, terörle mücadelenin silahlı boyutundan ayrı olarak toplumsal parçalanmanın önüne geçilmesi için sivil inisiyatifin temel alınması gerektiğine dikkat çekti. mek istenmektedir. Bu durumun gerçekleşmesi halinde kurum ve kuruluşları bölgeye yabancılaşabilir. Devlet, halk desteğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir ve toplumsal meşruiyeti sorgulanabilir” değerlendirmesi yapıldı. Raporda, “Halkı cephelere bölerek, devlet yanlısı ve devlet karşıtı bir örgütlenmenin oluşması ihtimali ise vatandaşların bir arada yaşamasını imkânsız hale getirmesi mümkün olabilir. Halk organizasyonuna dayalı yapılar belli bir güce erişecek olan ortak platformlar, dernekler, vakıflar, Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) silahlı yapılanmanın tasfiyesini sağlama noktasında faydalı olabilecektir” görüşü dile getirildi. Raporun sonunda yer alan tüzük önerisinde birliğin amacı, “Bir arada yaşama eğitimi, sosyal sorunlar, çözümleri ve suç önleme olanaklarının azaltılması suretiyle suçun azaltılmasını milli birliğe yönelik fikirlerin tartışıldığı bir platform oluştur Üç ayrı üyelik mak” şeklinde açıklandı. Toplumsal Birlik’te “Aktif, Onur ve Kurumsal” olmak üzere üç ayrı üyelik öngörüldü. Aktif üyelik, bir arada yaşamaya dahil olmak isteyen ve çıkarları birliğin çıkarlarına ters düşmeyen bireylere ve yönetim kurulunun oyçokluğuyla üyeliklerini onayladıkları kişilere yönelik olarak değerlendirilirken onur üyeliği, yönetim kurulunun salt çoğunluğunun oyuyla uygun gördüğü kişi ve kurumlara yönelik öngörüldü. Kurumsal üyelik ise yerel ve ulusal bir arada yaşamak ve suç önleme çabalarına katkıda bulunmak isteyen ve çıkarları birliğin çıkarlarıyla uyumlu olan işletmelere yönelik ortaya kondu. ÇALIŞMA BAKANI FARUK ÇEL K ‘Sendikal yasalar düzenlenecek’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 2821 ve 2822 sayılı sendikal kanunları, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve AB normlarını dikkate alarak yeniden düzenleyeceklerini söyledi. Üçlü Danışma Kurulu toplantısı dün Çelik’in başkanlığında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda gerçekleştirildi. Çelik, 12 Temmuz’daki toplantıda ilk olarak ele alınacak konuları, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu olarak belirlediklerine dikkat çekerken 2821 ve 2822 yasaların yaklaşık 30 yıldır tartışıldığını kaydetti. Çelik, “Demokrasiyi özümseyen, çalışma hayatının tüm dinamiklerini kucaklayan yeni bir sendikal mevzuata ihtiyaç olduğu bütün kesimler tarafından kabul edilmektedir. Hükümet olarak, 2821 ve 2822 sayılı kanunları ILO ve AB normlarını dikkate alarak, yeniden düzenlemeyi hedefliyoruz. 61. hükümet programında da bu bakış açımızı paylaştık” dedi. Sulama kanalında öldü İZMİR(Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Nene Hatun Anadolu Meslek Lisesi öğrencisi 15 yaşındaki Recep Boz, tatil için gittiği Göcek’de, sulama amaçlı kullanılan havuza girmeye çalıştığı sırada yosundan ayağı kayıp başını beton zemine çarptıktan sonra baygınlık geçirdi. Olay sırasında yanında bulunan arkadaşının yardım isteği üzerine havuza gelen yakınları, Boz’u sudan çıkardığında hayatını kaybettiği belirlendi. 3 gün açlık grevi yapacaklar Gençlik Federasyonu üyeleri, Tunceli’de 1997’de çıkan çatışmada öldürülen terör örgütü DHKPC üyesi Ali Yıldız’ın cenazesini almak için ölüm orucu başlatan ağabeyi Hüsnü Yıldız’a destek için 3 günlük açlık grevine başladı. Grup, Mecidiyeköy’deki Cevahir Alışveriş Merkezi önünde “Dersim’deki Toplu Mezarlara Gömülen Ali Yıldız’ın Cenazesi Ailesine Verin. Bu Zulme Son Verin” pankartı açtı. (SERKAN YILDIZ) Başbakan’ın konvoyuna saldıran terörist öldürüldü Yur Haberleri Servisi Kastamonu’da, 4 Mayıs’ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim konvoyuna saldıran grupta bulunan teröristlerden birinin, Ordu Mesudiye’de çıkan çatışmada öldürüldüğü bildirildi. Elazığ’ın Kovancılar ilçesi nüfusuna kayıtlı, terörist Yılmaz S.’nin (29) 2003’te PKK’ye katıldığı öğrenildi. Ardahan’da çıkan çatışmada da 1 terörist öldürüldü. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle