23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 6 TEMMUZ 2011 ÇARŞAMBA 6 A HM’den iki mahkumiyet daha STRASBOURG (AA) AİHM, 2000 yılında Burdur Cezaevi’nde çıkan olaylarla ilgili olarak Türkiye’yi haksız buldu. Kolunu kaybeden Veli Saçılık ve 24 kişinin başvurusunu karara bağlayan mahkeme, başvuru sahiplerine 20’şer bin Avro tazminat ödenmesini kararlaştırdı. Mahkeme, 2004 yılında askerlik yaparken intihar ettiği öne sürülen oğullarının öldürüldüğünü savunan Abdurrahman ve Remziye Metin’in açtığı davada Türkiye’yi 19 bin Avro tazminata mahkum etti. HABERLER ki ilde askere saldırı Yüksekova’da iki sivil giyimli uzman çavuş sokak ortasında şehit edildi. Ankara’da da bir askeri aracın geçişi sırasında patlama meydana geldi HAKKÂRİ (Cumhuriyet) Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde dün sabah görev yerlerine gitmekte olan 2 sivil giyimli uzman çavuş silahlı saldırı sonucu şehit oldu. Şehitlerden birinin 53 günlük evli olduğu diğerinin ise 4 ay sonra baba olacağı belirtildi. Olayla ilgili 7 kişi gözaltına alındı. Nedim Zeydan Caddesi’nde görevlerine gitmek için evlerinden çıkarak sivil kıyafetli uzman çavuşlar 26 yaşındaki Yahya Karakaya ile 25 yaşındaki Murat Öz M. Özkozanoğlu kozanoğlu, teröristlerin silahlı saldırısına uğradı. Uzman çavuşlar olay yerinde şehit oldu. Şehit düşen uzman çavuşlardan Yahya Karakaya’nın Kayseri PınarbaŞehit Özkozanoğlu’nun Adana’nın Kozan ilçesindeki evinde yas var. Oğlunun şehit olduğunu öğrenen anne Arseşı, Murat Özkozanoğlu’nun ven Özkozanoğlu hastanede tedavi altıise Adana Kozan ilçesi nüna alındı, baba Hasan ise yanındakilere fusuna kayıtlı olduğu öğresarılarak uzun süre ağladı. Murat Özkonildi. Güvenlik güçleri gezanoğlu’nun 1,5 yıllık evli ve eşi Neziniş çaplı operasyon başlattı. ha’nın 5 aylık hamile olduğu öğrenildi. Hain saldırının ardından Aynı saldırıda şehit düşen Uzman ÇaYüksekova yönünden gelen vuş Yahya Karakaya’nın (26) Kayse4 savaş uçağı, Şemdinli ri’deki evinde de büyük acı yailçesi üzerinden, Irak şandı. Şehit haberini alan sınırına doğru gitti. baba Kamil ile anne Salime Çukurca İlçe merKarakaya, gözyaşlarına bokezine 5 kilometre ğuldular. Şehidin Funda Feuzaklıkta buluride Karakaya ile 53 günlük nan Haskel Dağı evli olduğu ifade edildi. ŞeBölgesi’nde hit eşinin 3 gün önce Hakkâri’ye eşinin yanına gittiği bebaşlayan opelirtildi. Şehit için bugün Pınarrasyon, Irak sıbaşı ilçesi Büyükgürleyen könırındaki 35 kiyünde tören düzenlenecek. lometre uzaklıktaki Kazan Vadisi’ne kadar genişletildi. YüksekovaŞem‘ARKADAN HUNHARCA VURDULAR’ dinli karayolu üzeenelkurmay Başkan ve gitmek üzere çıkarken rinde bulunan lığı, şehit 2 uzman ça apartman çıkışında pusu kuYoncalık köyü vuşa evlerinin önünde pusu rarak kendilerini beklemekBeşbulak mezrakuran teröristlerce “arkadan te olan sivil vatandaş görüYahya Karasında asker taşıve yakın mesafeden hunhar nümlü bölücü terör örgütü kaya ve eşi yan konvoydaki Funda Feride ca” ateş edildiğini açıkladı. mensupları tarafından, saat bir araç takla ataGenelkurmay Başkanlı 07.10’da arkalarından ve Karakaya 53 rak devrildi. Kagünlük eviydi. ğı’nın konuyla ilgili internet yakın mesafeden hunharca sitesinden yaptığı açılamada, ateş edilmek suretiyle gerzada 1’i ağır 8 “Yüksekova ilçe merkezinde çekleştirilen silahlı saldırı asker yaralandı. Günümüzün Kısa Tarihi Arenada gladyatörler kıyasıya, can almak ve bir süre daha yaşayabilmek, bir mucizeyi mümkün kılabilmek için savaşıyorlardı. Arka odalarda, sarayın karanlık dehlizlerinde ise pazarlıklar sürüyordu. Kılıcı uzun olanın ölümü, zırhı kırık olanın kazanması, birinin ikinci kavgaya kalması, ötekinin daha fazla para kazandırması içindi hesaplar... Şike eskidir. Tarih kadar eskidir. Altında yaşamayı hâlâ, her şeye rağmen başardığımız güneş hepsine tanıktır. Değişmiyor gibi görünse de kendimizle birlikte her geçen gün biraz daha ve ölümcül bir şekilde değiştirdiğimiz dünyamızda hayretler içinde bakıyoruz olup bitenlere. Hayret edilecek bir durum yoktur. Birbirinin üstüne devrilen katmanların arasından hep insanın macerası çıkıyor. Yıkılıp giden düzenlerin, rejimlerin, sistemlerin sonuncusu en üst aşamasına ulaştı. Artık kendini yinelemekten başka yapabileceği bir şey yok. Kriz, bunalım, sıkıntı, şike, dalavere evvel eski onun doğasında var. Krizin atlatılabilmesi ve yeni bir krize doğru “büyüme” adını verdikleri zenginleşmelerle yürünebilmesi siyasal bunalımlara bağlı. Bunalımın rengini, şiddetini ve hal yolunu arenadaki gladyatörlere benzeyen halklar değil, arka odalardaki egemenler denetlemeye, belirlemeye, yönlendirmeye çalışıyor. Bunalımın bölgesel krizlerle derinleşmesi, çarkın işleyebilmesi, savaşlarla, kanlı alışverişlerle mümkün. Ve kuşkusuz sürekli üreten, arenada can veren ve olup biteni seyreden yığınların suskunluğuna bağlı biraz da. Zaten öyle oluyor. Bizim ülkemizde yaşadıklarımız, canımızı daha çok yaktığı, çaresiz seyirciler olmaktan öteye gidemediğimiz için öfkelendiriyor bizi. Peki, bu kadar çaresiz miyiz? Son genel seçimlerde yüzde 50 oy alan iktidar partisi tüm muhalefet odaklarını sindirmenin gururu ve sevinci içindedir. Artık onun önünde hiç kimse kalmasın, rüzgâra kimse karşı durmasın istiyor. Sistemle köklü bir kapışması olmayan ama iktidarla hesaplaşan partilere de artık tahammülü yoktur. Oynuyor. O kadar gururlu ve pervasızdır ki, ana muhalefet partisini Meclis’ten kovmanın hesabını bile yapabiliyor. Yapar mı? Yapar. Neye güvenerek yapacak? Bölgede derin hesaplarla kendi bunalımlarını savuşturmanın matematiğini, geometresini, coğrafyasını kuran, kendisine kafa tutanları değil, kafa tutma ihtimali olanları bile kışkırtılmış sahte özgürlükçülerle hizaya getirerek, “bir iki üç daha fazla Irak” yaratmaya niyetlenenlere güvenerek yapar. Bu hengamede içerde rüzgâr istediği gibi esebilir, dışarda ödüller ve kaftanlar birbirini izleyebilir. Nereye kadar? Gidebildiği yere kadar. Ya da “toprakta karınca suda balık kadar çok” olanlar... “ağır ellerini toprağa basıp...” Hayal kurmak iyidir. Ütopyaların peşine düşmek de. Ya da çevir yüzünü gökyüzüne. Tarih kadar eskidir şike. Biri yenilir, diğeri yener. Sistemin parası bol eğlencesidir. Zamanımızın umut veren ütopyaları ise, kazanımları insanlık bilincine kayıtlı, geri alınamayan, üst üste yığılmış mücadelelerden bize mirastır. Şikeyi boş ver. Kuşa bakma, en iyisi siyasetin gündeminde kaynayan kazana bak sen. DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır Sur Belediyesi ile hizmet alımı yaptığı müteahhit firma arasında imzalanan protokolde, işe alınacak elemanlarda Türkçenin yanı sıra Kürtçe başta olmak üzere bir yerel dil bilme şartının getirilmesi üzerine İçişleri Bakanlığı inceleme başlattı. Sur Belediye Başkanı Demirbaş, “Bu anayasaya aykırı değildir” dedi. 60 cm. çapında çukur oluştu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’nın en işlek noktalarından biri olan Eskişehir yolunda bir askeri aracın geçişi sırasında patlama meydana geldi. Cepa Alışveriş Merkezi’nin karşısında yaşanan patlamada 4 otomobilde hasar oluştu. Başkent dün sabah güne patlama haberiyle uyandı. Eskişehir yolundaki patlamada ölen ya da yaralanan olmazken, 4 otomobilde maddi hasar meydana geldi. Araçlarda bulunan bir kişinin, olay nedeniyle şok geçirerek hastaneye kaldırıldığı öğrenildi. Patlama bölgesinde polisin yaptığı incelemeler sırasında, ODTÜ arazisi içinde bir akü ile 50 metre uzunluğunda kablodan oluşan bir düzenek bulundu. Patlamanın etkisiyle 5060 cm çapında bir çukurun oluştu. Ankara Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya, patlamanın olduğu bölgeye gelerek, incelemelerde bulundu. Çatalkaya, üzerine, patlamaya bir ses bombasının neden olabileceğini düşündüklerini belirtti. Görgü tanıklarından Emre Hakkan, patlamanın saat 07.40 sularında, askeri aracın geçişi sırasında meydana geldiğini söyledi. Arada sivil araç bulunması nedeniyle askeri aracın fazla bir hasar görmediğini ifade eden Hakkan, bölgenin, askeri personelin servis araçlarına inip bindiği yer olduğunu kaydetti. 5 ay sonra baba olacaktı PKK’lilere 15 yıl istemi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Aralarında terör örgütü PKK’nin Irak’ın kuzeyindeki kamplarından 19 Ekim 2009 günü gelen gruptan 2 kişinin de bulunduğu 4 kişinin yargılanmasına devam edildi. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada savcılık, grupta yer alan Nurettin Turgut ve Mehmet Ş. Gençdal ile karşılamada sunuculuk yapan Yılmaz Dünen ve Ayla Yıldırım’ın PKK propagandası yaptıklarını belirterek, 15 yıla kadar hapis cezası istedi. ‘Ses bombası olabilir’ G kiralık olarak ikamet ettikleri evlerinden sivil olarak göre sonucu şehit olmuşlardır” ifadelerine yer verildi. Makineleri yaktılar DİYARBAKIR / TUNCELİ (Cumhuriyet) Tunceli’nin Pülümür ilçesine bağlı Kırmızıköprü ve Kocatepe köyleri arasında bulunan köy yolunda, İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği’ne ait 1 kamyon teröristlerce yakıldı. Diyarbakır’ın Lice ilçesinde baraj kanal yolu yapan bir firmaya ait iki iş makinesi yakıldı. Şırnak’ın Merkez ilçesi kırsalında güvenlik güçlerinin arama tarama faaliyeti esnasında, teröristler tarafından yol kenarına yerleştirilmiş bir adet el yapımı mayın bulundu. Bulunan el yapımı mayın imha edildi. Emniyet Genel Müdürlüğü’ne İsrail’den hibe edilen Uzi ve Beretta’ların kriminal kayıtları soruldu Savcı kayıp silahların peşinde AL CAN ULUDAĞ ‘AĞAR VE ŞAH N’ N B LG S VAR’ “Kayıp silahlar” olayı, Susurluk kazasına karışan Mercedes’te 1 adet Beretta marka silahın ele geçirilmesiyle ortaya çıkmıştı. Silahın, srailli Hospro firmasınca EGM’ye hibe edilen silahlar arasında yer aldığı tespit edilmişti. Susurluk davasında da savcı “Özel Harekât Daire Başkanlığı’na teslim edilen bu silah ve malzemenin kaydının tutulmadığı, kasten eksik, hatalı ve sonradan tutulduğu, büyük bir kısmının kaybolup, akıbetlerinin belirsiz olduğu, Mehmet Ağar ile brahim Şahin’in bilgi sahibi olup onların talimatları ile gerçekleştirildiği... Anlaşılmıştır” görüşünü kaydetmişti. Yerel basın semineri başlıyor İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) Konrad Adenauer Stiftung’la (KAS) birlikte düzenlediği yerel basın seminerlerinin 59’uncusu, 78 Temmuz 2011 tarihlerinde Antakya Narin Otel’de yapılacak. Demokrasinin güçlenmesi ve halkın gerçekleri öğrenme hakkının sağlanması için yerel medyayı desteklemeyi hedefleyen seminere, İskenderun, Kahramanmaraş, Elazığ, Osmaniye ve ilçelerinden çok sayıda gazeteci katılacak. Bugüne dek yapılan 58 seminerde 7 bini aşkın gazeteciye sertifika verildi. ANKARA Eski özel harekâtçı Ayhan Çarkın’ın Ankara’da işlenen dört “faili meçhul” cinayete ilişkin yaptığı itirafların ardından Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği, bu cinayetlerin Emniyet Genel Müdürlüğü’ne (EGM) hibe edilen ancak daha sonra kaybolduğu ortaya çıkan silahlarla işlenip işlenmediğini araştırmaya başladı. Savcılık bu kapsamda, EGM’ye bir yazı yazarak Mehmet Ağar’ın Genel Müdürlüğü döneminde alınan “kayıp silahların” kriminal kayıtlarını istedi. Ancak Emniyet, silahların kayıtlarının olmadığı yanıtını verdi. Susurluk hükümlüsü Çarkın, mahkemedeki sorgusunda, 4 faili meçhul cinayetin, dönemin Özel Harekât Daire Başkanı İbrahim Şahin’in Şahin’in buna şaşırarak, “Anladım, Uzi marka silah ile öldürülmüş olabilir, ama şey, yok, yani” diye paniklediğini anlatmıştı. Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre, faili meçhul cinayetlerin söz konusu kayıp silahlarla işlenip işlenmediğini araştırma kararı alındı. Savcılık, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bir yazı göndererek, İsrailli Hospro firması tarafından emniyete hibe edilen silahların kriminal kayıtların olup olmadığını, varsa bunların raporlarının gönderilmesini talep etti. Emniyetten gelen yazıda ise silahların kayıtlarının olmadığı savunuldu. Öte yandan TBMM’den istenen Meclis Susurluk Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı rapor savcılığa ulaştı. Emniyet: Kayıt yok “organizasyonu”, Mehmet Ağar’ın ise “bilgisi” dahilinde işlendiğini iddia ederek, olayların içindeki 10 özel harekât polisinin isimlerini saymıştı. Avukat Yusuf Ekinci’nin Ayhan Akça tarafından öldürüldüğünü öne süren Çarkın, Akça’nın kendisine “Bacanak seni göreyim. Al bir siftahın olsun, sen de milli ol” diyerek Uzi marka silah verdiğini söyle mişti. Tanık olarak dinlenen Susurluk raporunu yazan eski Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş da savcıya “Kayıp Silahlar”la ilişkin bilgi vermişti. Dönemin TBMM Araştırma Komisyonu üyesi Fikri Sağlar ise komisyonda, Ekinci’nin sadece özel harekâtın kullandığı Uzi marka silahla öldürüldüğünün belirlendiğini söylediklerinde, İbrahim Fotoğraflar: AA Kürtçe şartına inceleme D YARBAKIR CEZAEV İşkencecilerin fotoğrafı istendi MAHMUT ORAL ÜNLÜ RESSAMA SALDIRI SORU ÖNERGES NDE Baykam AP gündeminde BRÜKSEL (ANKA) Gazetemiz yazarı ünlü ressam Bedri Baykam’ın, Kars’taki İnsanlık Anıtı’nın yıkılışına karşı bir toplantı çıkışında saldırıya uğraması Avrupa Parlamentosu’nda bir soru önergesiyle gündeme getirildi. AP’daa İtalyan Parlamenter Oreste Rossi, daha önce anıtın Başbakan Erdoğan tarafından “ucube” olarak adlandırıldığını, anıtın yıkılmasına karar verildiğini belirterek “Bedri Baykam sanat ‘katliamının’ engellenmesini istediğini açıklamış ve Türkiye’deki demokrasinin durumunu açıkça eleştirmişti” dedi. Rossi, verdiği soru önergesinde önergesinde “AB’nin İstanbul’u 2010 için Avrupa Kültür Başkenti ilan etmesi ve Türk hükümetinin ısrarlı biçimde insan haklarına, sivil ve dini özgürlüklere karşı bir yolda hareket etmesi karşısında komisyonun AB’ye üyelik başvurusunda bulunmuş bu ülkeyle ilgili olarak niyeti ne” diye sordu. Önergeye yanıt veren AB Komisyonu Üyesi Stefan Füle ise komisyonun Baykam’a yapılan saldırıdan haberdar olduğunu belirterek “Komisyonun en büyük önemi izafe ettiği insan haklarına saygı, genişleme sürecinin ana konusunu oluşturmaktadır. Komisyon Türkiye’nin insan haklarına saygı konusunu sürekli izlemekte, sonuç yıllık ilerleme raporlarında yayımlanmaktadır” dedi. Tutuklu gazeteci yakınlarıyla dayanışma stanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), tutuklu bulunan gazetecilere destek vermek ve yakınlarının morallerini güçlendirmek amacıyla 10 Temmuz Pazar günü saat 18.00’de Maçka Parkı içindeki “ fade Özgürlüğü Anıtı” önünde “Tutuklu ve Hükümlü Gazeteci Yakınlarıyla Dayanışma Günü” etkinliği düzenleyecek. TGS’den yapılan açıklamada “Etkinlik boyunca, basın ve ifade özgürlüğü üzerindeki yasal ve fiili baskıların sona erdirilmesi, cezaevlerindeki gazetecilerin serbest bırakılması ve Türk Ceza Kanunu ile Terörle Mücadele Kanunu olmak üzere ilgili tüm yasalarda değişiklik yapılması gündeme getirilecek” denildi. DİYARBAKIR Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12 Eylül döneminde işkence ve kötü muameleyle gündeme gelen Diyarbakır Cezaevi’nde yaşananlarla ilgili başlattığı soruşturma kapsamında, cezaevinde o dönemde görev yapan askeri personelin fotoğraf ve varsa görüntüleri istendi. O dönem görev yapan personelin isim listeleri ise savcılığa ulaştı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12 Eylül döneminde Diyarbakır 5 No’lu Askeri Cezaevi’nde yaşanan işkence ve kötü muamele ile ilgili başlattığı soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında Adalet ve Milli Savunma bakanlıklarına yazılan yazıların yanıtları gelirken, soruşturmanın kapsadığı 19801988 dönemlerinde görev yapan personelin isim listeleri de savcılığa ulaştı. Savcılık yetkilileri, Milli Savunma Bakanlığı’ndan gelen liste üzerinde çalışmanın sürdüğünü, işkence yapanların teşhis edilmesi için fotoğraf veya görüntüleri temin etmeye çalıştıklarını belirttiler. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle