25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 10 İstanbul PB Edirne PB Kocaeli Y Çanakkale PB İzmir B Manisa B Denizli B Zonguldak PB Sinop PB Samsun PB Trabzon Y Giresun Y PB Ankara 32 32 32 32 35 36 38 28 28 31 31 31 38 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB B B B B B A A A A B B PB 35 38 38 36 34 33 43 43 41 43 36 31 33 HABERLERİN DEVAMI Oslo Y Helsinki PB Stockholm PB Londra PB AmsterdamY Brüksel Y Paris PB Bonn Y Münih Y Berlin Y Budapeşte B Madrid A Viyana PB 22 23 22 23 19 20 23 22 23 23 26 34 24 Belgrad Y 26 Sofya Y 24 Roma Y 28 Atina A 34 Zürih Y 21 Moskova PB 27 Aşkabat A 36 Taşkent A 41 Baku A 31 Bişkek A 38 Tiflis A 37 Kahire A 38 Şam A 41 Marmara’nın kuzey ve doğusu ile Karadeniz parçalı çok bulutlu, Rize ve Hopa ile öğle saatlerinden sonra kısa süreli ve yerel olmak üzere Kırklareli, Tekirdağ, İstanbul’un batı çevre ilçeleri, Kocaeli, Sakarya, Yalova, Düzce, Bolu Karabük, Kastamonu çevreleri gök gürültülü sağanak diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. 30 TEMMUZ 2011 CUMARTES TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 30 Temmuz GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada dönemi yine başladı. Manşetler, haberler PKK örgütüne karşı içeriği bilinmeyen yeni önlemlerden söz ederken Başbakan zirvelerdeki görüşmelerin ana sloganını açıkladı: “Artık kötü niyet karşısında iyi niyet bulamayacaklar!” Kim veya kimler? Örneğin örgütün siyasal kolu Barış ve Demokrasi (Kürt) Partisi mi? Yoksa Başbakan’ın, iyi niyetle karşılık bulmayacak olan, kötü niyetli diye anlatmak istediği PKK mi? BDP’ye hükümetin bakış açısını da yeni İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin açıkladı, öğrendik. Muhalefete terör konusunda alınan veya alınacak önlemleri anlatmaya, görüşlerini almaya karar veren hükümet, BDP’yi bu sürecin dışında tutuyor. Tabii, “malum” nedenleri açıklamaya gerek görmüyor. Başbakan da “Bedeli ne olursa olsun, farklı bir sürecin içine giriyoruz” diyor. Farklı süreç Başbakan’ın açıkladığına göre; “Birinci derecede jandarma ile polisin birbirine entegre olması!” Bu, silahlı mücadelenin yeni yüzü. Fakat iç ve dış dayatmalara göre, Kürt sorununun çözümü siyasetten geçiyor. Oysa, hükümet bugüne dek olumlu kimi sonuçlara ulaşmayan politikaları sürdürmekte kararlı: Kürt açılımına devam! Bu açıklama hükümetin terör konusunda muhalefet partileriyle yapacağı görüşmelere ne ölçüde katkı sağlayabilir? Kapısını çalacağı ana muhalefet partisi genel başkanı Kılıçdaroğlu, geçenlerde, “CHP olarak terörün önlenmesi konusunda ne tür katkı isteniliyorsa her türlü katkıyı vermeye hazırız” diye açık bono verdi hükümete. Bu güvence, jandarma ile polisin “entegre” olması için gereken yasalara ana muhalefetin destek vereceği anlamına geliyor. Fakat CHP’ye göre, bu yeni önlem, madalyonun bir tarafı. Madalyonun diğer tarafında CHP’nin bir başka bakış açısı yatıyor. CHP Genel Başkanı, her türden önleme destek vereceklerini açıklarken özenle bir başka temel ilkenin altını çiziyor: “Sorun, silahla çözülmüyor” diyor. Kılıçdaroğlu’nun bu açıklaması, CHP’nin hükümetle görüşmelerde siyasal çözümü gündeme getireceğine işaret ediyor. Olası görüşmelerde CHP, siyasal olanakları ön plana çıkarabilir ve hükümetin bu konudaki kararlılığını, çözüme siyasal açıdan bakış açısını öğrenmek isteyebilir elbette. Başbakan ise sorunun siyasal yönüne değinmiyor. Kürt açılımına devam edileceğini söylemekle yetiniyor. Bugüne dek olumlu sonuçlar vermeyen Kürt açılımı projesinin süreceğini vaat eden hükümetin bu yaklaşımı CHP’yi tatmin etmeyecektir. Ne ki, siyasal çözüm isteniliyor ama siyasal çözümün nasıl olacağı ve içeriğiyle ilgili siyasal çevrelerde (partilerde) elle tutulur bir öneri veya öneriler yok! Şu aralar IRA sorumluları ile görüşen kimi yazarlar PKK ile masaya oturulmasını önermeye başladılar. Öncesi şu olabilir bu dayatmanın: Genel af! İmralı’daki caninin bir ara seçim icat edilerek parlamentoya teşrifi! BDP’ye göre bu olasılık zaten gündemde. Zaman zaman “Liderimiz İmralı” diyorlar zaten. Yüzsüzlüğe, haddini bilmezliğe örnek son açıklamaları. Vergi toplayacaklarını ama devlete vergi vermeyeceklerini, yerel yönetimlerin gereksinmelerini devletin karşılamak zorunda olduğunu öne sürecek kadar… hatta 13 askerin, “gerillalar” diye söz ettikleri teröristler tarafından değil, hükümet tarafından şehit edildiğini öne sürecek kadar büyüklük virüsü ile burunları Kaf Dağı’nda… Oysa başlarını kuma sokan birer devekuşu bunlar… Başbakan’ın son açıklamalarına göre “yeni model” başlıyor: Yenisi aranıp yerine konulacağı güne kadar… …“terörle mücadelede profesyonel dönem!” Siyasal alandaki dağınıklık, çözümün yine başka bahara kaldığına işaret! Sevgili okurlarım, terörün kıyıcılığından, siyasetin çaresizliğinden, medyanın seviyesizliğinden ve yazarların birbirine karşı olan sevgisizliğinden bıkmış olduğunuzu düşünerek size bugün romantik bir masal anlatmak istiyorum: Geceleri de gölgesi olan insanlar. Masalımız bir müzik albümünün kapağındaki resimle ilgili. Resimde iki çıplak insan deniz kıyısında el ele görünüyor. Gece olmasına rağmen kadının da adamın da gölgeleri var. İşte masalımız bu insanların öyküsünü anlatıyor. Geceleri de gölgesi olan insanlar: Yalnızlıktan korkan insanlar, gece de yanlarında kalsınlar diye gölgelerine yalvarıyordu. Sabaha kadar tembellik etmeyi seven gölgelerse bu saçma sapan isteği bir şartla kabul ediyordu: İnsanlar da onlara eşlik edecekti. Bu iş karşılıklı yapılacak, geceleri gölgeleriyle yaşayanlar bir süre sonra onların diyarlarına göçüp gölge haline geleceklerdi. Şartı duyan herkes vazgeçiyor, sadece iki kişi eyvallah diyordu: Dünyanın en yalnız kadınıyla dünyanın en yalnız erkeği. Geceleri yalnız kalmaktan, karanlık saatleri tek başlarına saymaktan o kadar bıkmışlardı ki, anlaşmanın bedelini ödemeye Geceleri de Gölgesi Olan İnsanlar razıydılar. Geceleri de gölgeleriyle yaşamaya başlayan kadın ve erkek günün birinde birbirini buluyordu. Üstelik, ilk görüşte âşık oluyorlardı; kayıp yarılarını bulduklarını anladıkları için. Artık geceleri yalnız kalmaktan kurtulmuşlardı, gölgelere ihtiyaçları kalmamıştı. Ama anlaşma hâlâ anlaşmaydı; belirlenen gün gelince dünyayla vedalaşmaları gerekecekti. Albüm kapağındaki resimde, masala göre son gecelerinde görünüyorlardı. Sabahın ilk ışıklarıyla yeraltına inmek ve hayatlarına gölgelerinin gölgesi olarak devam etmek zorundaydılar. Yine de mutluydular; birbirlerini sevdikten sonra her yerin cennet olacağına inanmışlardı. Birey olarak… Grup olarak… Toplum olarak. Her türlü ilişki var: Babakız ilişkisi… Anneoğul ilişkisi… Babaoğul ilişkisi… Dostlukarkadaşlık ilişkisi… Nefret ilişkisi… Ve aşk var! Serüven var… Gerilim var… Toplumsal eleştiri var… Uluslararası eleştiri var… Ve sürpriz bir son var! Bugünlerde siyasetin, medyanın ve sıcakların bunalttığı ruhunuzu serinletmek istiyorsanız, bu romanı okuyun! Not: Arslan Başer Kafaoğlu’nun vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendim. Kendisine rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı dilerim. Bu masalı Tuna Kiremitçi’nin “Selanik’te Sonbahar” adlı romanından aldım. (ss.111112) Çok güzel, karmaşık, çok katmanlı okunabilecek, postmodern bir roman bu. İnsan var içinde: Generallere yakalama İstanbul Haber Servisi Ege Ordu Komutanı Orgeneral Nusret Taşdeler, Genel Kurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız’ın da aralarında bulunduğu 17’si muvazzaf asker, ikisi askeri birimlerde sivil memur 22 sanık, kamuoyunu yönlendirme amaçlı internet siteleri kurdukları gerekçesiyle yargıç karşısına çıkacak. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklar hakkındaki iddianameyi oybirliğiyle kabul etti. Tutuklu Albay Dursun Çiçek, hakkında daha önce dava açıldığı için bu iddianamede sanık olarak yer almadı. Savcılık, delillerin birlikte değerlendirilebilmesi için dosyanın, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki İrticayla Mücadele Eylem Planı davasıyla birleştirilmesini ve sanıklar hakkında yakalama kararı çıkarılmasını talep etti. Savcı Cihan Kansız’ın hazırladığı 93 sayfalık iddianamede; sanıkların, “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor. Iğsız, Taşdeler, Bakıcı ve Çubuklu’nun da aralarında bulunduğu 13 askerin örgüt yöneticisi 8 askerin ise örgüt üyesi olduğu iddia ediliyor. Savcının yakalama emri çıkartılmasını talep ettiği 17’si muvazzaf asker 22 kişi ise şöyle: Ege Ordu Komutanı Orgeneral Nusret Taşdeler, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Korgeneral Mehmet Eröz, Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, Tümgeneral Mustafa Bakıcı, Tuğamiral Alaaddin Sevim, Albay Fuat Selvi, Albay Ziya İlker Göktaş, Albay Hulusi Gülbayar, Albay Cemal Gökçeoğlu, Albay Sedat Özüer, Albay Orhan Güçlü, Yüzbaşı Murat Uslukılıç, Deniz Binbaşı Cem Şimşek, Deniz Yarbay Altunay Şahin, Deniz Binbaşı Fatih Koca, emekli Yarbay Recai Alkan, emekli Orgeneral Hasan Iğsız, emekli Yüzbaşı Hasan Ataman Yıldırım, memur Mehmet Bülent Sarıkahya, memur Meryem Kurşun. İdianamede, “psikolojik harekât siteleri” olarak isimlendirilen web sitelerinin yayınlarının tespiti için arşiv kayıtlarını barındıran “www.archive.org” internet sitesi üzerinde incelemeler yapıldığı belirtildi. “irtica.org” sitesinin 2006 nisan ayından önceki isminin www.geocities.com/fethullahgercegi olduğu ifade edildi. Sanık Bülent Sarıkahya’dan elde edilen flashbellekte bulunan bilgi notunda Türkiye çıkışlı 271, yurtdışı çıkışlı 113 sitenin günlük takip edildiği ifade edilerek 9’u bölücü, 42’si irticai ve 14’ünün TSK karşıtı olmak üzere toplam 384 sitenin izlendiği belirtildi. İddianamede, söz konusu sitelerin arşiv kayıtlarının tutulduğu ana serverlerinin Çiçek’in ıslak imzasını bulunduğu iddia edilen İrticayla Mücadele Eylem Planı’nın basına yansımasından sonra silindiği öne sürüldü. “irtica.org” ve “turkatak.gen.tr”de, hükümeti baskı altına alıcı yayınların güncel olarak ve yoğun bir şekilde derlendiği iddia edildi. Sitelerin AKP’ye açılan kapatma davasını destekleyici mahiyette yazı ve haberlere yer verdiklerine dikkat çekildi. Sitelerin 4 Şubat 2009’da Taraf gazetesinde habere konu olmalarının ardından aceleyle kapatıldığı belirtildi. Kansız’ın ‘internet andıcı’ iddianamesi kabul edildi. Davada Taşdeler ve Iğsız’la birlikte 22 sanık var D NK C NAYET DAVASI Hayal için rapor istemi H LAL KÖSE 5 yıldır dinmeyen adalet özlemi Duruşma öncesi Beşiktaş Meydanı’nda “Bu dava burada bitmez” söylemiyle bir araya gelen “Hrant’ın Arkadaşları”, davanın görüldüğü Beşiktaş Adliyesi’ne kadar yürüyüş yaptı. Yürüyüşe Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth, BDP milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Ertuğrul Kürkçü de katıldı. Öldürme emrini verenlerin de yargılanmasını isteyen Hrant’ın Arkadaşları adına açıklamayı Metin Eray yaptı. Açıklamada, Ogün Samast’ın ceza almasının bu işi tezgâhlayanların peşini bırakacakları anlamına gelmeyeceği ifade edilerek gerçek sorumluların hiçbirinin yargılanmadığının altı çizildi. Açıklamada, M T görevlileri, dönemin stanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, stanbul Valisi Muammer Güler hakkında verilen soruşturma izinlerine rağmen adım atılmadığı da vurgulandı. Adliye önünde duruşmayı izlemek üzere gelen Paris Barosu Yönetim Kurulu üyesi Oliver Guildboud ise “Adalet cinayetin arkasında yer alan asıl güçlerin yargı önüne çıkarılmasıyla sağlanacaktır” dedi. Guildboud, A HM kararlarını anımsatarak mahkemeye sunmuş olduğu tavsiyelerinin yerine getirilmesinin gerekliliğini kaydetti. Roth da adliyede bir süre kaldıktan sonra ayrıldı. Öte yandan Uluslararası Af Örgütü Türkiye uzmanı Andrew Gardner, Dink cinayetinde devlet görevlilerinin gerçekleştirdikleri iddia edilen ihlal ve ihmallerin araştırılması çağrısında bulundu. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) Asker 384 site takip etti Hakkari’de çatışma dinmiyor DİYARBAKIR / HAKKARİ (Cumhuriyet) Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinin Irak sınırında bulunan Aktütün köyünde, dün güvenlik güçlerinin inceleme yaptığı sıralarda PKK’li teröristler tarafından ateş açıldı. Çıkan çatışmada 1 uzman çavuş yaralandı. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesine bağlı Konur köyü kırsalında PKK üyeleri ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada, 1 terörist etkisiz hale getirildi, 1 asker de hafif şekilde yaralandı. Şemdinli ilçesine bağlı Yeşilova köyü kırsalında, PKK’li teröristlerce yol kenarına döşenen mayın, askeri aracın geçişi sırasında patladı. Patlamada, 2 asker hafif yaralandı. Terör örgütü PKK üyeleri tarafından Hakkâri’nin Çukurca ilçesi girişine döşenen mayının askeri aracın geçişinden bir süre sonra patlaması nedeniyle can kaybı olmadı. Olayların ardından bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı. Hizbullahçılar için yakalama emri İstanbul Haber Servisi CMK’nin 102. maddesi kapsamında tahliye edilen Hizbullah davası sanıkları İlyas Kutulman, Burhan Ekineker ve İbrahim Evliyaoğlu hakkında yakalama emri çıkarıldı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 12 yıldır görülen davanın dünkü 47. oturumunda sanıklar hakkında kırmızı bülten hazırlanmasına da hükmeden heyet, gereği için Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yazı gönderilmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca sanıklardan Abdülsettar Yıldızbakan’ın askere gönderilmesi nedeniyle hakkındaki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına hükmetti. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesini azmettirdiği gerekçesiyle tutuklu yargılanan Yasin Hayal’in akıl hastası olup olmadığı araştırılıyor. Cezaevinde, Trabzon Pelitli’den gelen bazı kişilerin saldırısına uğradığını iddia eden Hayal’i son 6 ayda kimsenin ziyaret etmediği belirtildi. Hrant Dink’in öldürülmesini planladıkları gerekçesiyle yargılanan Yasin Hayal ve polis muhbiri Erhan Tuncel’in de aralarında bulunduğu 19 sanıklı davanın 19. oturumu dün yapıldı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki oturuma tutuklu sanıklar Yasin Hayal ve Erhan Tuncel ile müdahiller Dink’in eşi Rakel Dink, kızı Delal Dink ve kardeşi Hosrof Dink katıldı. Müdahil avukatı Bahri Belen, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB), cinayet günü Agos’un bulunduğu caddede bekleyen, telefonla konuşan 4 şüpheli kişinin tespiti için mahkemenin istediği baz istasyonu kayıtlarını göndermemesine tepki gösterek “Yürütmenin, yargıya müdahalesi var” dedi. Olay günü Agos’un bulunduğu caddede ve Ogün Samast’ın kaçtığı Şafak sokaktaki şüpheli şahıslar, olay yeri krokisiyle heyete izletildi. Avukat Fethiye Çetin, TÜBİTAK’ın, olay günü Akbank’ın güvenlik kamera görüntülerini kaydeden harddiske ilişkin raporundaki çelişkileri sıraladı. Çetin, “İncelenen harddiskin Akbank Pangaltı şubesinin, olay günü görüntülerini kaydeden disk olup olmadığı belli değil. Akbank’tan satın alma kaydı sorulsun” dedi. Hayal’in avukatı Eda Salman, Hayal’in ruh sağlığının tespiti için Adli Tıp Kurumu’na ya da Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevkini istedi. Kapatma davasını desteklediler Çorum şehidini uğurladı Kahramanmaraş’ın Nurhak ilçesinde teröristlerce yola döşenen mayının patlaması sonucu ağır yaralanan 27 yaşındaki Uzman Çavuş Sadi Akbay, baba ocağı Çorum’da gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı. Şehidin, 15 gün sonra memleketine izne gelmesini bekleyen ailesi, acı haberle yıkıldı. Sinir krizi geçiren şehit ailesi ve yakınlarına sağlık ekipleri müdahale etti. Şehidin cenazesi Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi’nde ve Ulu Cami’de düzenlenen törenlerin ardından şehitlikte toprağa verildi. (Fotoğraf: AA) Rapor istendi Mahkeme heyeti, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılarak Hayal’in Adli Tıp’ta muayenesini gerektirir akıl hastası olup olmadığı yönünde rapor aldırılıp, mahkemeye gönderilmesine karar verdi. Akbank’ın kayıp görüntüleriyle ilgili araştırma, “yargılama uzar” gerekçesiyle savcılığa devredildi. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB), itirazı reddedilerek incelenmesi için İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Dava 19 Eylül’e ertelendi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle