18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 20 TEMMUZ 2011 ÇARŞAMBA 6 ‘Terörle Mücadele Stratejisi’ raporu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) emekli Oramiral Salim Dervişoğlu başkanlığında bir heyet ile “Terörle Mücalede Stratejisi” raporu hazırladı. Teröre ilişkin çeşitli açılardan bakış ve yaklaşımları değerlendiren rapor önümüzdeki günlerde yayımlanacak. BİLGESAM, daha önce de Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki 17 il ile İstanbul ve Mersin’de göç ile oluşan mahallelerde, 8 bin 607 kişi ile yaptığı anket çalışmasını “Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi” başlığı ile yayımlamıştı. HABERLER ABD internet kısıtlamasından kaygılı ELÇ N POYRAZLAR WASHINGTON ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Demokrasi, İnsan Hakları ve İşgücünden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Daniel Baer Türkiye’de internet ve basın özgürlüğü konularında ciddi kaygıları olduğunu söyledi. ABD Temsilciler Meclisi Helsinki Komisyonu’nun düzenlediği bir oturumda konuşan Baer, Türk hükümetinin 22 Ağustos’ta bir filtreleme sistemini yürürlüğe sokmayı planladığını ve internet alanındaki aramalarda 138 sözcüğe yasak önerisinin gündemde olduğundan söz etti. Bu sayıyı çok yüksek bulduklarını ve bu konuda ciddi endişeler taşıdıklarını dile getiren Baer, Türkiye’nin 5 binden fazla internet sitesini engellediğini ifade etti. Baer bu sitelerin siyasi hassasiyetler nedeniyle engellendiğini de belirtti. Baer, “Türkiye’de internet özgürlüğünün durumu ve genel olarak medya özgürlüğü konusunda ciddi endişelerimiz var. Türkiye’de 70’ten fazla gazeteci hapiste ve biz bu endişelerimizi Türk hükümetine aktarmayı sürdüreceğiz” dedi. Baer, Türk hükümetinin internet ile ilgili yasaları değiştirmesini umduklarını söylerken “Fakat şu an için durum umut verici değil” dedi. Öte yandan Washington Post gazetesi başyazısında ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın Türkiye gezisi sırasında basın özgürlüğüne verdiği desteği övdü. Türkiye’de basın özgürlüğünün giderek kötüleştiğine dikkat çeken yazıda “Eğer Türkiye’de baskı altındaki gazeteciler, önümüzdeki aylarda biraz daha fazla kamuoyu desteği alırlarsa ki alacaklarına bahse gireriz, Dışişleri Bakanı Clinton’a teşekkür etmeliler” ifadesi kullanıldı. Çelişkiler Çözülmek çindir Yazıdan kaçılmaz. Yazı, zamanı geldiğinde seni beni dinlemez. Çünkü insanoğlunun yazma merakı ile yaşadıklarını bir şekilde unutuşa terk etmeme merakı at başı gider. Acılarını, sevinçlerini yazıya dökme eylemi, aynı şekilde başka hayatlar uydurma, kurgulama isteği edebiyatın temelidir. Tarih yazıcıları ise geçmişe bir edebiyatçı hevesi ve titizliği ile dönüp bakarken pek doğru yaptılar; geçmişi yaşadıkları zamanların gözü ile gördüler. Biz de onlara öyle bakıyoruz ve o eski zamanlarda zahmetkeş bir hayatın, çelişkilerin dağdağası, bin bir türlü alışverişi içinde insanlarla nasıl oynadığını anlayabiliyoruz. Öğrendiğimiz, politikanın çelişkilere hâkim olmakta pek mahir olamadığıdır. Ve esas olan yaşadığımız zamandır. Şimdi hepimizin merakı, Türkiye’nin yaşadığı sorunların çözülüp çözülemeyeceği, çözülecekse nasıl çözüleceğidir. Genellikle teşhiste başarılı, tedavide beceriksiz olduğumuzu, teşhisi de tedaviyi de “işte, bizim dediğimiz gibidir” diye kestirip attığımızı dünya âlem bilir. Bu kez zorlanıyoruz. Bu kez iş biraz farklı. Şimdi çelişkilerin tabiatı üzerine kafa yormaya başlamamız bundandır. Son zamanlarda sosyalist literatürün çelişkiler faslına sık sık başvurulmasının nedeni de budur. Yaşadığımız sorunlar sihirli bir değnekle ya da İskender’in kılıcıyla çözülebilecek gibi değil. Tahlilde de teşhiste de nesnel olmak, gönlümüzün kabul edip onay verdiğini değil, olanı biteni, olup bitendeki sorumluluklarımızı kabul etmekle mümkün. Nesnel olmak, analitik yaklaşmak, olayı farklı açılardan görmek ve sorunun çözümüne katkıda bulunmak istiyorsanız kuşkusuz. Türkiye’nin önündeki zorlu çelişki, her şeyden önce çözüm beklediğini avaz avaz ilan eden çelişkisi Kürt sorunudur. Bu çelişkiye ilişkin adımlar, çözüm önerileri ve pratikler, çok farklı, çok fazla, çok iç içe, birbiriyle alışveriş, etkileşim içindeki gittikçe büyüyen çelişkiler yumağının ne şekil alacağını, ne yöne evrileceğini de belirleyecektir. En azından genel kanı böyledir. Bu çelişki ve alacağı şeklin yalnızca Türkiye’deki aktörlere bağlı olmadığını da yalnızca bir cümle olarak yazsak bile, önemini es geçmeyelim. Dikkat edilirse konu ile ilgili tahlillerde Arap dünyasında olup bitenlere sık sık atıfta bulunulmaktadır. Öyle anlaşılıyor ki artık ok yaydan çıkmıştır. Kürt siyasi hareketi farklı yorumlara açık bir üslupla “demokratik özerklik” ilan etmiş durumdadır. “Egemen”, uluslararası politikanın diliyle “souverain” bir devlette gücünü belli bir kesimden, bir etnisiteden alan bu türden bir ilan büyük, ama çok büyük bir sorundur. Çelişkinin ne kadar derinleştiğini, keskinleştiğini gösterir. Keskinleşmişse çözülecektir. Ama nasıl? Bu çelişkinin barışçıl çözümü, çözüm iradesinin paylaşılmasına bağlıdır. Barışçıl çözümün reddedilmesi, “demokratik özerklik” ilanının pratikte denenmesi halindeyse, bundan ya Kürt siyaseti büyük zarar görür, Türkiye sonu belirsiz, kaotik bir ortama sürüklenir ya da Çandar’ların dedikleri gibi Türkiye, Suriyeleşir. O zaman Türkiye’nin aydınları, siyasetçileri, olup bitene kafa yoran yormayan insanları bir kere daha, belki sert bir şekilde emperyalizmi ve kaçınılmazdır, emperyalizmin kapitalist karakterini hatırlarlar. Günümüzün ya da daha doğru bir anlatımla son yılların öne çıkan çelişkisi ile ilgili olan yazı burada bitiyor. Bu yazıda temel çelişki, siyasetin önünde duran, toplumu geren, korkutan, “çözün artık” dedirten zıtlaşmayı da gerçekte belirleyen ama henüz nesnel bir karşıtlık olmaktan öteye gidemeyen asıl çelişki bir kenara bırakılmıştır. Ama biz kenara bıraktık diye kenarda kalmaz ki. Adı üstünde temel çelişkidir o. RTÜK’te ikinci Dursun dönemi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanlığı’na Prof. Dr. Davut Dursun yeniden seçildi. RTÜK’ten yapılan yazılı açıklamada, kurulun dün, 6112 sayılı “Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun”un 36. maddesi kapsamında, başkan ve başkan vekilini seçmek üzere toplandığı belirtildi. Toplantıda yapılan oylamada Davut Dursun yeniden başkan seçildi. Erdoğan: Kıbrıs diye bir devlet yok KKTC’de, hem Rum kesimine hem de AB’ye mesajlar verdi HRISTOFYAS BAHADIR SEL M D LEK Özel kaleme Ceylan getirildi ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Özel Kalem Müdürlüğü’ne Ömer Tuncay Ceylan getirildi. 1961 Antakya doğumlu olan Ceylan, Ankara Üniversitesi DTCF Alman Filolojisi’ni bitirdikten sonra Gazi Üniversitesi Yabancı Diller Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Özel sektör deneyimi de bulunan Ceylan, son olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nda Dışilişkiler Daire Başkan Yardımcısı olarak çalışıyordu. LEFKOŞA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümeti kurmasının ardından ilk yurtdışı resmi ziyareti için dün KKTC’ye geldi. Erdoğan, şu anda “Kıbrıs” diye bir devlet olmadığını, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olduğunu söyledi. Erdoğan, “Şehit ve gazilerimizin kanlarıyla yoğrulmuş bu topraklar üzerinde kimseye operasyon müsaadesi veremeyiz. Her zaman şunu söyledik: Adil, kapsamlı ve kurucu iki devlet anlayışı kabul edilmediği sürece burada bir adım atılması mümkün değil” dedi. Erdoğan, 20 Temmuz törenleri için Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile birlikte dün öğleden sonra KKTC’ye geldi. Erdoğan’ı havaalanında KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve KKTC Başbakanı İrsen Küçük karşıladı. ‘Tahrik edici sözler’ Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas, Erdoğan’ın “taviz vermemiz söz konusu değil” sözlerini “tahrik edici ve kınanması gereken sözler” olarak niteledi. Rum radyosu RIK’in haberine göre, Hristofyas, “ lerlemeye sahip olabilmemiz için tutumlarda değişiklik olmalı. Sayın Erdoğan’ın kınanması gereken açıklamalarına bakılacak olursa, bu çizginin takip edilmesi halinde, en ufak bir ilerleme olasılığı bulunmayacağını söylemem gerekir” dedi. Başbakan Erdoğan, Ercan Havaalimanı’nda toplanan halka seslendi. (Fotoğraf: AA) şçilere jandarma engeli DÜZCE (AA) Düzce’de, yaklaşık 4 ay önce işlerinden çıkarıldıkları gerekçesiyle protesto için Ankara’ya yürüyüş başlatan ve eylemleri jandarma tarafından engellenen bir grup işçiden 15’i gözaltına alındı. Beyköy beldesindeki 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren MASDAF Makine Sanayi Fabrikası’nda iş yavaşlatma, grev yapma ve fabrika malına zarar verme iddiasıyla işten çıkarılan 120 işçi, Ankara’ya yürüyüş başlatacaklarını duyurarak fabrika önünde toplandı. Ankara’ya yürümeye başlayan 20 kişilik grup, jandarma ekiplerince engellendi. u topraklarda operasyon yaptırmayız’ Erdoğan daha sonra Ercan Havaalimanı’nda KKTC Başbakanlığı otobüsünün üzerinde meydanda toplanan halka seslendi. Erdoğan, şöyle konuştu: “1974 hiçbir zaman bizim anılarımızdan çıkmıyor, çıkmayacak. Biz, artık farklı bir sürecin içerisindeyiz, kimse ama kimse Ku ‘B zey Kıbrıs’ın Türk’üne hiçbir zaman kalkıp da kölelik uygulamasını yapamaz. Kimse kendine göre kuracağı hesaplarla Kuzey Kıbrıs üzerinde çeşitli planlar uygulayamaz. Ne ambargo ne izolasyon. Bunların hiçbirisi Kuzey Kıbrıs’a uygulanamaz. Şehit kanlarıyla, gazilerimizin kanlarıyla yoğrulmuş bu topraklar üzerinde kimseye operasyon müsaadesi veremeyiz.” “Şu anda Kıbrıs diye bir devlet yoktur. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi vardır, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır” diyen ve Burgenstock’ta gerçekleştirilen görüşmelere değinen Erdoğan şunları söyledi: “Oturduk, konuştuk ama onlar buna sadık kalmadılar. Biz sa dık kaldık. Siz sadık kaldınız, yüzde 65 ‘evet’ dediniz. Ama Güney yüzde 75 ‘hayır’ dedi. AB müktesebatında böyle bir yapı yoktur. Sözlerinde durmadılar ama; siz sözünüzde durdunuz ve biz haklıyız. Şimdi dünyanın neresine gidersek gidelim, sizin o tavrınız her yerde bizim haklılığımızı ifade ediyor. Biz onlara şunu söylüyoruz. Diyoruz ki; siz bizden ne istediniz? Referandum. Yapıldı mı bu referandum? Yapıldı. Peki Kuzey sizin arzularınız istikametinde ‘evet’ dedi mi? Dedi. Güney ‘hayır’ dedi. Peki siz onları ödüllendirdiniz. Kuzey’e ne yaptınız?” Türk tarafının haklı olduğunu, haklı olduğu için de güçlü olduğunu ifade eden Erdoğan, halka “Aramıza fitnefesat sokmak isteyenlere, sakın ha aldanmayınız” diye seslendi. Erdoğan, en kısa zamanda Kuzey Kıbrıs’ın, daha güçlü bir hale geleceğini dile getirip “Duble yollarla ulaşımda farklı bir konuma ulaştıracağız. Temelini mart ayında attık. Artık Türkiye’den, burada da oluşturacağımız barajlara suyumuz geliyor. 3 yıl içinde bu projeyi tamamlayacağız. Artık Kuzey Kıbrıs’ın su sorunu diye bir şeyi olmayacak” diye konuştu Erdoğan, “Elektrik sorunumuz zaten yok. Türkler olarak Rumlara bir insanlık dersi verdiniz” dedi. ‘Su sorunu bitecek’ SARAYA KUŞATMA Rumlar öfkeli REŞAT AKAR ‘AB bize dürüst davranmadı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Güney Kıbrıs’ın AB dönem başkanı olmasıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Güney Kıbrıs’a dönem başkanlığı vermeleri halinde biz kesinlikle kendilerini tanımıyoruz ve G. Kıbrıs’la masaya oturma, görüşme, böyle bir şeyi asla yapmayız” dedi. Erdoğan, dün KKTC’ye giderken Esenboğa Havaalanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan şöyle konuştu: “Biz tanımadığımız bir GKRY ile nasıl olur da AB’de kalkıp onun birliğe alınmasını bir kabul işareti olarak görüp, onunla masaya oturmak veya onun dönem birliğini yaşamak gibi bir şeyi kabul ederiz! Böyle bir şey olabilir mi? Bu teklifin bize yapılması bir defa çok yanlış bir şey. Dolayısıyla AB ne düşünür, bunların hiçbirisi bizi ilgilendirmez. Onlar bunu o zaman düşünmediler. Bize karşı yanlış yaptılar, bize karşı dürüst davranmadılar... Kimse dünyayı aldatmasın. Hele hele bizi kimse aldatmaya kalkmasın. Tamamen ortadan, şu anda hatla ayrılmış bir Kıbrıs var” Erdoğan bir soru üzerine Mısır’a yapacağı ziyaretin henüz tarihinin kesinleşmediğini belirterek, “Mısır ziyaretinden sonra Gazze’ye geçme arzumuz var” dedi. LEFKOŞA 13 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan cephanelik patlaması sonrasında gerilen Kıbrıslı Rumlar, önceki akşam Rum lideri Dimitris Hristofyas’ın sarayını kuşatma altına aldı. Aşırı sağcı eylemciler, Hristofyas istifa edinceye kadar geri adım atmayacaklarını bildirdi. Sarayın çevresine asılan pankartlar ile sloganlarda, Hristofyas’ın sonunun Mübarek ve Kaddafi gibi olacağı belirtildi. Sendikacı Kesgeç anıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DİSK eski Genel Başkanvekili ve Sosyalİş Sendikası eski Genel Başkanı Özcan Kesgeç, ölümünün 4. yılında mezarı başında anıldı. Karşıyaka Mezarlığı’ndaki törende konuşan Sosyalİş Genel Başkanı Metin Ebetürk, “Şimdi de kıdem tazminatlarına göz diktiler. Gönül isterdi ki bu süreçte Özcan Kesgeç, Kemal Türkler ve Rıza Kuas’a dünden daha çok ihtiyacımız var” dedi. Erdoğan’ı protesto etmek isteyenlere polis engel oldu. 2 kişi yaralandı, 8 kişi gözaltına alındı Haftada 2 gün görüşme LEFKOŞA (AA) Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulmayı amaçlayan müzakereleri sürdüren KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Kıbrıs Rum yönetimi lideri, 21 Ekim’e kadar haftada iki tamgün görüşme yapma konusunda anlaştı. İki lider arasında 25 Temmuz Pazartesi günü başlayacak ve tüm özlü konuların görüşüleceği tamgün müzakerelerde ilk olarak “Yönetim ve Güç Paylaşımı” başlığının ele alınması bekleniyor. Eroğlu, “4 gün Yönetim ve Güç Paylaşımı; 2 gün Mülkiyet; 2 gün Toprak; 1 gün AB; 1 gün Ekonomi ve 1 gün de İç güvenlik konularında toplantılar yaparak bu başlıkları bağlamaya çalışacağız” dedi. Eroğlu, toprak konusunun, gerek Cenevre’de alınan karar, gerekse BM Genel Sekreteri’nin son raporunda belirtildiği gibi, harita ve rakamlar konuşulacağından, en son görüşüleceğini söyledi. Eylemcilere sert müdahale KKTC’de Başbakan Erdoğan’ı protesto etmek isteyen muhalif gruplara polis engel oldu ve eylemcilerin protesto eyleminin yapılacağı Hamitköy kavşağına gelmesi engellendi. Protestocu grubun önü polis minibüsü ile kesilerek Erdoğan’ın protestocuları görmemesi sağlandı. Kavşak üzerinde kendisini bekleyen ve Kıbrıs’taki göçmen derneklerince toplanan diğer bir grup olan “karşılama komitesini” gören Erdoğan, aracından inerek taraftarlarını selamladı. Bu sırada kavşağa yaklaştırılmayan protestocu grubun, Erdoğan tarafından görülmemesi için gerekli önlemlerin alınması dikkat çekti. Erdoğan’ı protesto eden yaşlı bir adam, Erdoğan taraftarı olan grup tarafından darp edilerek yerlerde sürüklendi. Polis, darp edenlerden bir kişiyi olay yerinden uzaklaştırarak serbest bıraktı. Polisin tavrı vatandaşlar tarafından tepki topladı. Erdoğan’ın Kıbrıs’a gelişi öncesinde yoğun güvenlik önlemleri alan polis, muhalifleri baskı altına aldı. Ziyaret öncesinde polis, Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası’nı basarak Devrim Barkan ve Ayça Soygür’ü gözaltına aldı. Erdoğan Lefkoşa’ya geldikten sonra ise eylemciler, Kıbrıs Türk Havayolları’nın önünde toplandı. 1000 kişilik gruba polis sert müdahale etti. Çıkan arbedede 2 kişi yaralandı. Burada da 6 kişi gözaltına alındı. Fotoğraf: AFP C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle